Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
Rene Block'un tutumu çok keyfi
Kültür Servisi- Sanat yönetmenliğini Rene Block'un
üstlendıği 4. Uluslararası tstanbul Bienali. 10 Kasım-10
Aralık 1995 tarihleti arasmda düzenlenecek. 47 ülkenin
çağnldığı bienale, yaklaşık 100 sanatçımn katılımı
planlanıyor.
Görsel önermeler ve tartışmalar için açık bir atmosfer
yaratma amacını taşıyan Bienal in karşıhklı düşünce
akışım sağlayacak bir 'workshop' olması bekleniyor.
Bienal 'de ana seıginin yanısıra, özelpmje sergilerine de
yer verilecek.
Paradoksal bir dünyada ütopyalarm doğuşuna yönelik
deneyselbir çalışma ortamı için İstanbul'dan daha uygıtn
bir yer düşûnelemez görüşüyle teması, Orient-ation
(Pamdoksal Bir Dünyada Sanatın Görünümü) olaruk
helirlenen 4. Uluslararası tstanbul Bienali. Venedik ve Sao
Paola Bienalleri 'ndenfarktı olaruk, davet edilen ülkelerin
ıılusal kanlımlannt önplana çıkartmayacak
tstanbul Bienali 'nen Sanat Yönetmeni Rene Block,
dünyanın çeşitli ülkelerinden bağlantı kurduğu
küratörierin de kathlarıyla, bu ülkelerin sanatçdarım
Bienal e davet etti, Sanatçı seçiminde. Bienal in ıılusal
olmayan temasmı \vrgıdamak için, sanatlannı doğdııklan
ülkelerin sınırlan dışında sürdüren sanatçılar üzerinde
yvğunlaşıldı.
Rene Block, bienal için yabancı ülkelerden katılacak
sanatçıların kimilerini belirlerken. kısa bir süre katmasma
karşm Türk sanatçıların seçimi konusunda henüz bir
açıklık getirmedi. Block, sanatçılan seçerken saptadığı
ölçüt konusunda "Önce hangi sanatçıların Türîdye 'ye
geleceği beni ilgilendiriyor. Ardmdan bu sanatçılarta
diyaloğa geçebilecek Türk sanatçılan seçeceğim. Ancak
dışarda bir Bienal düzenleyecek olsa idim, Türkiye den
seçeceğim sanatçılarda bûradakinden farklı nitelikler
arardım "diyor.
Tek seçicinin Rene Block un olduğu bienalin Danışma
Kurulu da Hüsamettin Koçan. Hasan Bülent Kahraman,
Canan Beykal, Balkan Naci tslinıyeli, Semra Germaner ve
Jale Erzen den oluşuyor.
Rene Block'm tutumunun net ve açık olmaması, Türk
sanatçılarının hala seçilmemesi sanatçıların ve Danışma
Kurulu üyelerinin tepkisine yol açtı. Biz de Danışma
Kıınılu üyelerine ve sanatçilara şu soruları yönelttik:
-'Türk sanatçılan ve İstanbul sanat ortamı' için
yapılan bienale, hala Türk sanatçıların seçilmemesi
konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Sizce Danışma Kurulu üyelerinin işlevi ne olmalı?
- Rene Block 'a gö'zönünde bulundurulacak ilke ve
ölçütler konusunda ne önerirsiniz?
Seçimin sona
bırakılması çok
keyfi bir davranış
HÖSMMETTİI KOÇAtt Ne yazık ki. Tür-
kiye'de kültür \e sanata ilişkin yeterli sa-
yıda ve düzeyde kurum ve organızasyon
üretılemedi. Plastık sanatlarbu.olumsuz
koşullar sıralamasında en kötü durumda
olanlardan bıridir. Bu nedenle kendinı
kurumlaştırmaya çalışan çok az sayıda-
ki etkinlık. bu etkinliklenn amacını aşan
beklentılerle yüz yüze kalıyor. Hatta bu
etkınlıklen korumak ve geliştirmektasa-
lan doğrudan kişisel hesaplaşmalara fe-
da edıliyor.
İstanbul Bienali. bizım kısırortamımı-
zın çalkantılı koşullarında kendinı vare-
debilme mücadelesı venyor. Bu etkinli-
ğin İstanbul Kültür Sanat Vakfı gibi çok
önemlı ve deneyımli bir kuruluş tarafin-
dan organize edilıyor olmasına karşm,
müzık. sınema. tıyatro kadar profesyo-
nel düzeyde örgütlenebilmiş değil. Bu
nedenle de bienal. henüz organizasyon
sorunlarını aşamamıştır. Kanımca sanat
ortamımız için çok gereklı olan bu etkın-
liğin en önemlı sorunu budur. Öteki so-
run ise bu etkınlik üzerinde çok sayıda
insanın kişisel beklentı içinde olması,
dolayısıyla da etkınlığe yöneltilen kişi-
sel bakış açılannın neden olduğu olum-
suz çalışma ortamıdır.
Danışmanlık kurumu hıçbirzaman ka-
rar organı olmamıştır. olmamalıdır. Tür-
kiye'de bu durum hep dar açıdan algılan-
mıştır. Danışmanlığa sadece görüşbıldi-
ren kurum olarak bakmak gerekiyor. Et-
kınlığın birinci derecede sorumlusu
tKSV. Konseptten ve seçilen sanatçılar-
dan sorumlu ise doğrudan doğruya kü-
ratördür. Rene Block'un Türk sanatçıla-
rın seçimıni sona bırakmasını olumlu
karşılamıyorum. Bana bir bakıma çok
keyfi bir davranış gibi gözüküyor. Bu
nedenle önümüzdeki kısa sürede büyük
bir sıkışıklık yaşanacak. Bir bakıma da
bir bedel ödenecek Umuyorum bu be-
del sanat ortamımız için olumsuz bir bi-
çimde sonuçlanmaz. Dönerek bir gerçe-
ği tekrar vurgulamak ıstenm: İstanbul
Bienali etrafındakı tartışmalar hiçbirza-
man caydırıcı olmamalıdır. Bu nedenle
de hiç kımse soruna kişisel bakmamalı.
Türk ve yabancılara
farklı muamele
BHJRİ BAYKAM: llya Kabakov veya
Nam June Paik gibi sanatçilara bir bi-
enalden iki ay önce teklif yapamazsınız.
Programları. gerçekleştirmek istedikle-
ri ve dönem için öngördüklerı sanatsal
yaklaşım doğrultusunda çok önceden
kararlar alıp çalışmaya başlamalan la-
zım. Bunun Türk sanatçılar için aynen
geçerli olması gerektiğine inanıyorum.
Orneğın 1. İstanbul Bienali için ben 4-5
aylık bir hazırlık süresi kullanmiştım.
Sanatçıya eşit saygı duyuyorsak. Türk
sanatçılarla yabancılar arasmda bir değı-
şık muameleye gıtmek tabii ki doğru de-
ğil. Biz yurtdışında yıllardır bundan ya-
kınıp, ortalığı ateşe venyorsak, kendi
evimizde de aynı "farklı tavır' aynmını
kendi aleyhimıze sürdüreceksek. vay ha-
limize. Tam tersine hepsı aynı anda bel-
li olmayacaksa Türk sanatçılann çok ön-
ceden tespit edılmesi daha iyi olurdu.
Ben danışma kurulunun çok önemlı
bir işlevi olması gerektiğine inanıyorum.
Hatta bence bir yabancı tek başına bu bı-
enalın tûm sorumluluğunu zor götürebi-
lir. Danışmanlann Block'a son otuz yı-
lın sanatsal polemiklerini, önemlı sergı-
leri ve sanatçılann kanyer ve düşünce
özetını sunabilmesı lazım. Aksi takdir-
de seçimler çok yüzeysel kalır. Aynca
danışma kurulunun küratöre. Türkiye
hakkında sanatsal ven ler dışında. yoğun
bir politik, hatta politık ve sanatsal ortam
bılgı aktanmı sağlaması lazım. Çünkü.
burada Batı'da olduğu gibi sanat yalnız-
ca alıcılar ve entellektüeller arasında bir
fantezi dünyası değil, aynı zamanda tüm
yaşam haklannı da, politikayı da sorgu-
layan bir canlı hücre. Onun için Block'a
yapacağım önerinin özeti şu: Londra.
Frakfurt veya Pans'te bir bienal düzen-
lerkenki yaklaşımlannı burada cıddı ola-
rak değıştirmesi. yeniden yapılandırma-
sı lazım. Türkiye çok farklı bir yer. Bir
kültürel. tarihi keşısme noktası olduğu
kadar, günümüz dünyasında da apayn
güçlerın ve dalgalann mücadele ettiği
organik sosyal bir toprak parçası.
Son derece şeffaf
bir politika izlemeli
CANAN BEYKAL Bienal gerçekleştıkten
sonrakı eleştırılere ve tartışmalara çok
kişisel düzlemde olduğu için sıcak bak-
madığımı belirtmeliyim. Tartışmalar
bence bienal hazırlıkları sırasında gün-
deme gelmelı. söyleyecek sözü olanlar
özgürce söylemeli. aksi takdirde başta
susanlar- sonsuza kadar değilse bıle - ki-
şisel düzlemde artık susmalılar. Bunun
gerçekleşebilmesi için de; haklannda ka-
rar \enlecek olan sanatçı kesiminin ka-
rar mekanızmasına sorunlannı. endişe-
lerinı. eleştın \e önerilerini ıletebılme
gücünü kullanmaları \e karar mekaniz-
masının da bu olanakJan yaratacak ka-
dar açık. net ve şeffaf bir tartışmacı pol-
tika ızlemesı gereklidır, aynca bu birde-
mokrasi gereğıdır de. Eğer gerçekten
Türk sanatçılan konusunda belirtıldiği
gibi herhangi bir ön çalışma y apılmadıy-
sa, süre açısından seçilecek sanatçılar
çok zordurumdadırlarama bu küratörün
\ e de bienalde y er alacak sanatçılann so-
runudur. Bazen çok zor ve kısa zaman-
larda ınanılmaz ışler başanlır. Türk sa-
natçılan da bu koşullara alışıktır ve Re-
ne Block'un bir bildiği vardır sanınm.
Bienal danışma kurulu, en azından
ben. herşey kararlaştınldıktan sonra gö-
re\e başladı vebırtoplantı yapıldı. Bu ılk
toplantıda genel kanı danışma kurulu
üyelerinin hıçbir fonksiyonlan olmadıgı
va da belırsızlığı uzenneydi. Uzunca bir
zaman, bienalin temel sorunlan halledıl-
lerine bakarsınız ve temaya uygun eser-
len seçersiniz. Önemlı olan eserlerle kar-
şılaşabilmek.
Danışma Kurulu üyelerinin görevi, Bi-
enal teması doğrultusundaproje üretebi-
lecek sanatçı larla, bu çerçevede mevcut
eserleri Bienal küratörünün karşılaşma-
sını sağlamak olabilır. Teması ve çerçe-
vesi belirlenmiş bir Bienal için "ilke ve
ölçüt" önermek bana pek de akli gelmı-
yor. llkelerde ölçütler de belli. Dediğim
gibi önemlı olan bu ilke ve ölçütlere ya-
kın mümkün olduğu kadar çok eseri gö-
rebilmek. Bence en önemli nokta seçi-
min geç/erken olması ya da kimın seçil-
dıği değil. bienalin kendısı. yapılıyor ve
izlenıyor olması çok önemlidir
Temel düşünce bir
dayatma gibi
HASAN BÜIBVT KAHRAMAN: Sorun, sa-
natçılann tespıtinde izlenecek olan yön-
temdir. Çünkü Türkiye'de 1980lerde
plastik sanatlarda önemlı bir gelışme
sağlandı. Bu gelişme galen sayısının ve
galerilerle çalışan sanatçılann say4sın-
daki artışla kendini gösterdi. Son birkaç
yıldır sanatçılar çalişmalannı bir yere
bağlanmayarak sürdürmek istiyorlar.
rafyalann ve kültürlerin Istanbul'da ke-
sişiyor olması bana bir dayatma gibi ge-
liyor. Ilkenın. bienal felsefesinin bunun
dışına taşınmasında bir zorunluluk var.
Rene Block 20. yüzyılın çok önemli
avangard denebilecek sanat akımlany-
Ia yakından ılgilenmış birisidir. Sorun
İstanbul kısıtlamasında çıkarılarak bu
özgürleştiricı mantıkla ele alınmasında
da aynca yarar olacaktır.
Danışma kurulu işlevinı çok iyi yeri-
ne getiremedi. Çok geç aralıklarla top-
lantı yapıldı. Umarım bundan sonra bi-
raz daha derlenip toparlanabilir. Elbette
küratörün çalışmalannayardım edilme-
sinde önemli ölçüde işlev üstlenebilir.
Sanatçılar, nesne
muamelesi görüyor
TOMUR AIAGÖK: Uluslararası İstanbul
Bienali'nin dördüncüsünün çalışmalan
bir süreden ben sürdürülüyor. Ancak yıl-
lardır süregelen bir sorun bir kez daha yı-
neleniyor. Bir kez daha sanatçılar "sanat-
çı~ gibi değil. "•nesne" gibi muamele gö-
rüyorlar. Melih Fereli gibi yetkin ve za-
rif bir yönetıci ve Rene Block gibi ulus-
lararası bir adamın kı\ rak zerafetine rağ-
men bunu aörmemek. hissetmemek
diğı için. danışma kurulu tıpkı sanatçı-
lann çoğu gibi herşeyden habersizdi. Bu
endişeler iletildikten sonra yapılan top-
lantıda bazı önerilerde bulunabildi. An-
cak danışma kurullan her danışma kuru-
lu gibi yetkısı olmayan karar mekanız-
masına etkili olamayan kurullardır. Bir
karar mercıı olmadıgı gibi, kararları
onaylayan \e etkileyen bir kurul da de-
ğildir. Bienalin bir küratörü vardır ve
herşeye küratör karar verecektir. Biz sa-
dece çok iyi bildiğimiz sanatçı kesimi-
nin nabzının nasıl attığı yolundayol gös-
terebileceğiz kanımca.
Son derece şeffaf, açık bir politika iz-
lemesi ve aldığı kararlan sanatçilara bir
an önce duyurması gerekmektedir.
Önemli olan
bienalin yapılması
HAUNJN DOSTOĞLU: Bundan önceki üç
bienalde de olduğu gıbı dördüncüsünde
de bazı çevreler hemen kollan sıvadı ve
Bienal etrafında gereksiz fırtınalar ko-
paımaya başladı.Bienal teması dogrultu-
sunda proje üretmesi istenecek sanatçı-
lann tabiı ki çok önceden tesbitini arzu
ederdim. Ancak bunu hayati görmüyo-
rum. Ben seçıci kurulun başındaki İcişi
olsaydım, rahat çalışabilmem, kararlan
emin olarak verebılmem ve yıpratmalar-
dan korunabilmem için seçimimi ya geç
açıklar ya da seçimi geciktirirdim. Pro-
je beklemediğiniz sanatçılar için ise du-
rum bıraz farklı. Sanatçılann mevcut iş-
Öte yandan galeriler arası dolaşıma ka-
tılmayan bazı genç yeteneklı sanatçılar
da var. Bienal yönetimi Türk sanatçılan
salt galerilere bakarak, onlarla ilişki ku-
rarak seçerse, orada önemli atlamalar
olabilir. Rene Block'un sadece galerici-
lerle değil, bu konuda kurumlaşmamış
kişilerle ki onlar da eleştirmenler, kollek-
siyon sahipleri ve dergi yöneticileridir,
ilişki kurarak bu sorunu çözmesi gerekir.
tlkeler bence bu bienalin arkasına yer-
leştirilen felsefeyie ilgıli bir sorundur.
Şöyle bir saptama yapmam gerekiyor;
beni rahatsız eden bir husus var. Bienal
için hazırlanan afişte bana göre konvan-
siyonelleşmiş bır değerlendirme yer alı-
yor. Yani dünyada bir göçebelik olgusu
yaşanmaktadır. Tarihin çatlamasından
coğrafyalann yeniden güçlendıği birdö-
neme geldik. Bu ıster istemez İstanbul
gibi birkaç dıllı. dınli, kültürlü bir coğ-
rafyaya çok uygun düşüyor ve Istan-
bul'la böyle bır anlayış oldukça bütün-
leştiriliyor. Öte yandan da dünyada or-
yantalizmin yeniden değerlendirildiğı
bir döneme giriyoruz. İstanbul'da yapı-
lacak bir bienalin böyle bir algılama çer-
çevesinin içine girmesini ben biraz ya-
dırgıyorum.
Katılacak sanatçılann üstüne böyle bir
izin düşürülmesi bence biraz alışılmış.
hemen akla gelen bir değerlendırmenin
benimsenmesidır. Bunun dışında bence
daha özgürleştirici, evrenselleştirici bir
konuma varmalıyız. Bienal afişine de
yansıyan temel düşünce, yani farklı coğ-
mümkün değil. Sanat ortamına ve sanat-
çilara İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ta-
rafından ikı keztanıtım ve bilgilendirme
kokteyli yapılarak Saym Block ortamı-
mızlatanıştınldı. Kendisi bazı açıklama-
larda bulundu. Birincisinde hazırlanan
yazılı malzeme ısteyenlere verildi. İkin-
cisinde ise Rene Block yerin önemini be-
lirtmek üzere dialı (!) bir konuşma yap-
tı. Biz de uslu uslu dinledık bu doyuru-
cu(?) sözlen. Yapılan açıklamalan oka-
dar yüzeysel bulmamıza rağmen, yine
suskun toplantıdan aynldık. Halbukı
Türk sanatçılannın isimlen şimdiye ka-
dar belirlenmiş, en azından kendilerine
bildirilmiş olması gerekırdı. Belki de bu
yapıldı damuhtemel birtatsizlığı (!)ön-
lemek için bu tutum izleniyor.
Daha etkin bir bienal. Türk sanatçıla-
nnın desteğı ile vücut bulur kanısında-
yım. En azından belirlenen daha doğru-
su belirlenecek sanatçılar için süre yal-
nızca 3.5 ay, bu onlann yaratıcı süreçle-
rine, düşünce ve gerçekleştirme aşama-
sını tamamlamasına yeterli gibi gözük-
se de işlerini olgunlaştıracak. onlan tat-
min edecek bir zamanı tanımıyor. Her
nedense Türkiye'de bizlere anlamazlar,
bilmezler muamelesi yapılmakta. Bu ta-
vır bienalin Türk sanatına ve sanatçısı-
na en büyük katkısı olacak gibi gözükü-
yor. Şahsi ya da toplu komplekslere ka-
pılacağız! Her ne kadar 10-12 Türk sa-
natçısı arasında olabilmek ya da proje-
sini onaylatabilmek için alçaktan alanlar
bunu hak etseler de, olumlu bir diyalo-
ğu bekleyen bizlere profesyonel bir dav-
ranış değil gibi geliyor.
Danışma kurulunun amaç, ilke ve yön-
temler ıle sanatçılar konusunda öneriler
yapan ama karar mekanizması içinde
pek de yeri olmayan, görüş veren uzman-
İar grubu olarak tanımlıyorum. Öneri-
den, denetleme ve onaya uzanan danış-
manlıklardan yarar çıkabılir. türlü ortam-
larda, ama şu ana kadar danışmanlann
kendilerinin de belirteceği üzere en azın-
dan Türk sanatçılannın seçimi için cid-
di bır ortam yaratılmadı. Rene Block gi-
bi uluslararası ilişkilerde ve sanat orta-
mında yetkin bır sanat adamına benim
pek bir önerım olamaz. Öncelikle Türk
sanatçısının hazırlanması için zaman ta-
nmması gerekırken bu yapılmadı. İyi bir
dıyalog kurulması ancak sanatçılarla
mümkün. sanat ortamı onlarla kaım.
Güzellik yarışmasına
dönüştürülmemeli
ÖMB» UIUÇ: Özel olarak beni ılgılendi-
ren bır konu değil. Çünkü açıkça, Istan-
bul'da bır bienale ancak çok bellı şartlar-
da, bır bölümünde on, on beş büyük işi-
nin gösterilmesi. vb. durumlarda katıla-
bilirim. Ancak konuyla ilgileniyonim.
Bu ışık kentinde önemli bir şeyler olma-
sı benim için bir tutku sorunu. Bunu yıl-
lardır konuştuk. Dolayısıyla özetle; bi-
enalin tek seçicilı. birbırini andıran ya-
bancı \e yerlilerin bulunacağı. bunlann
dasırasıylaaçıklanacağı bir güzellik ya-
nşmasına döndürülmesi şimdilik bir
miktar abes. biraz da eğlenceli. Çağdaş
müzenın kurulması, büyük bienal ve ser-
gilere katılım ve İstanbul bienali birbir-
leriyle ilgıli bir çerçeve Bu, yetenekli
sanat adamlannın ülkede ortaya çıkanl-
masından. bütün çağdaş tartışmaların
burada yapılmasına kadar gider. Buna
dışardan baş danışman, alt danışman, uz-
manı katılabilir ve dışansı bunu gene te-
min eder. Yönetim. hemen her iddialı
yerde olduğu gibi. burası merkezli ol-
malıdır. Ancak o zaman imgelem çalışa-
cak ve standardın dışında özgünlükler
aranabilecektır Tabii kı, sanatçılanmızın
da içerde ve dışarda da tek tek, büyük ve
çetin uğraşlan göz önüne almalan bu işin
ana koşuludur. Bunun dışında uluslara-
rası alana kestirme yol yoktur. Kımse
kımseyi pek uzağa taşıyamaz. Dolayı-
sıyla bu işlerin artık alışılmaya başlanan
paket ıhale yöntemleriyle ele alınması-
nın yararsız olacağı kanısındayım. Rene
Block belli bir anlayışın temsilcilerin-
den biri. Umanz ki o bu anlayışın o çok
bılinen yeminli askerlerinden değildir.
Bağımsızca
istediğini seçebilir
YAHŞİ BARAZ: Rene Block Türk sanatı-
nı ıyı tanımıyor. Sanat ortamına alışma-
ya çalışıyor. Bu ülkenin sanatını öğren-
mek için bır-iki hafta yetmez,ona zaman
tanımalıyız. Önümüzdeki haftalarda se-
çımini yapacağına eminim. Danışma
Kurulu üyeleri Türklerden seçildi. Onlar
Rene Blok'un sanatımızla ilgili sorula-
nnı yanıtlamaya ve onu Türk Sanat or-
tamına sokmaya çalışıyorlar. Bence bu
konuda kimsenin önerisi veya etkisi söz
konusu değil. O bağımsız irade ve sağ-
duyuyla. istediğini seçebilir.
Bu bir yıldc
takdimi değildir
88MRA GBMIANBİ: Deneyımli bir sanat
yönetmeni olan Rene Block'un 'New
Orientation* olarak belırlediği tema çer-
çevesinde bir seçim yapacağı ve zama-
nıni da buna göre ayarlayacağı düşünde-
sindeyim. Daha çok bir vvork-shop tar-
zında gelıştirilmesi tasarlanan çalışma-
lar için, ana temanın Ekim 1994'ten be-
ri belli olduğu göz önüne ahnırsa, konuy-
la ilgılenen sanatçılann en azından dü-
şünce geliştırmek açısından yeterli bir
süreye sahıp olduklan kanısındayım.
Küratör. tek bir beyin olarak, düşünce
bütünlüğü sağlamak amacıyla, serginin
düzenlenmesini üstlenen kişidir. Rene
Block bienal temasını nasıl tek başına
oluşrurdu ise sanatçı seçimini de öyle
yapacaktır. Dolayısıyla göz önünde bu-
lundunılması gereken ilkeler ve ölçütle-
ri tema dogrultusunda kendisi belirleye-
cektir. Bugün şu ya da bu sanatçımn se-
çilmesinden çok bienalin kurumlaşması
önem taşımaktadır. Bu bir yıldız takdi-
mi değildir. Herhalde burada küratör, en
iyilerini değil ama birbiri ile bütün oluş-
turacak, uyumlu ve temayı en iyi biçim-
de açıklayacak sanatçılan seçmek duru-
mundadır. Danışma Kurulu Türk sanat-
çılann son yıllardaki yönelişleri. genç
sanatçıların arayışlan. sanat çevresiyle
ilgıli sorunlann neler olduğu vb. gibi ko-
nularda açıklay ıcı bilgiler verir ve ken-
disine destek olur.
NEW YORK^TAN
İLHAN MİMAROGLL
Yıkıntı Dökümü
Kazıyorlar. Aylardır, yıllardır kazıyorlar. Kazıyorlar,
örtüyorlar, gene kazıyorlar. Kazılıp örtülmeyen, örtül-
dükten sonra gene kazılmayan, gene örtülüp v^ni
baştan kazılmayan sokak. cadde, kaldırım, park kal-
madı. Kazdıklarını örttüklerinde doğru dürüst örtme-
yi de beceremiyorlar. Asfaltlar arnavutkaldırımına
döndü. Karşıdan karşıya geçerken asfaltı düz sanıp
ayağını atanlar, çukuriara takıhp yuvarianıyorlar. Oto-
mobiller, otobüsler, otoparka dönüşmüş yollarda iler-
leyebilirlerse, her bir çukurda hava boşluğuna düş-
müş uçaklar gibi sarsılıyorlar.
Kazılan yollann tozu toprağı, kazma kürek azma-
nı dinozorlar gibi buldozerleri, gürültüsü insanı çile-
den çıkaran kaya ve asfalt delgileri, hem de kaldı-
nmlardaki inşaat iskeleleri bu çirkin kentin çirkinliği-
ni çok daha büyük çirkinliklerle örtüyor. Bizim ma-
halledeki turist uğrağı katedralin onarımı bitip tüken- .
miyor. Yıllardır turistler otobüslerle oraya gelip inşa- ;
at iskelelerine bakıyorlar. Yolları kazıp örtüp yeniden j
kazdıkları gibi, ele geçirdikleri binaları da yıkıp yeni- 1
sini yapıyorlar, sonra gene yıkıp gene yapıyoriar. Yı-
kamadıklannı onarıyorlar, aylaryıllar boyu. Ne mi ge-
rek? Mafyanın haracmı ödemek gerek. Dünyanın
dört bucağından gelmiş iş bilmez garipleri inşaat iş-,
çisi diye düşük ücretlerle çalıştırıp inşaat mafyaları- •;
nı beslemek gerek.
Filmlerınden birinde Woody Allen, nereye düştü- .
ğünü bılmeden bir mafya partisınde bulur kendini. '
Yeni tanıştığı bırine işinin ne olduğunu sorar. "Çi-
mento" der adam. "Çımento mu? Çimento mafya-
nın elinde değil mi?" sözlerini ağzından kaçırdığın-
; da pot kırdığını anlayıp sesıni keser bızim şaşkın.
Çimento mafyası başlıca mafyalardan biriyse de
daha birçoğu var: Çimen kırpma mafyası, çöp top- ;
lama mafyası, pencere değiştirme mafyası...
Pencere değiştirme mafyası mı? Gökdelenli New
York'un pencere sayısını düşünebiliyor musunuz?
"Pencere değiştireceğız" diye bizim evın de kapı-
sına dayandılar. Katlandık. Temiz işçilik beklemiyor-
duk, ama hiç olmazsa eski dingildek pencerelerin ye-
rine yenileri takılacaktı. Çok geçmeden kötü işçiliğin
ne denli kötü olduğu anlaşıldı. Gündelikçi kadın, .
camları silerken pencerelerden bıri yerinden çıktı.
Yakınında olup eteğine yapışmasaydık kadıncağız
elinde pencereyle dokuzuncu kattan aşağı kaldınmı
boylayacaktı. '
Ertesi aydan başlayarak ev sahibi, "Pencereler '
değiştirildi" diye kirayı arttırdı. Pencere değiştirme
mafyasının haracına aydan aya bizim de katkımız var ,
şimdi.
Yakın günlerde New York'un sergi salonu Javits
Center'ın mafya yönetıminde olduğu açığa çıktı. Yö- -
netimı üstlenmiş mafya örgütünün cakalı bir adı var:;,
"Kaynakçılar ve Contacılar Bırieşik Kardeşliği." Maf- *
4
ya üyeleri, Javits Center'a giden gazetecileri içeri al-
madılar. Orayı gangsterlerden temizlemenin başka
yasal yollan çıkmaza girdi. Bunun üzerine Javits Cen- .
ter'a askergönderıldı. Gangsterler kovuldu, yeni iş- ;
çiler alındı. Gün gelir gazetecinın biri oranın yeniden
mafya yönetimine girmiş olduğunu açıklayabilir. ;
Ingilizcede "sendika" karşılığı "syndicate" değil •
de "union" sözcüğü kullanılırsa da, mafyalardan, !
gangster örgütlerinden "cürüm sendikası" anlamı-
na "crime syndicate" deyimiyle de söz edilmesi,
Amerikan işçi sendikalarından birçoğunun mafya
yönetiminde olması bakımından ilginç bir bağlantı.
New York'un eski sergi salonu Coliseum'un yeri-
ne bir gökdelen dikılmesı tasansı açıklandığında çev-
reciler tepki göstermeye başladılar. Bunun üzerine
inşaat işçileri, Coliseum'un önündeki meydanda
çevrecilere karşı bir miting düzenlediler. Politikaya
burunlannı soktuklannda gericinin gericisidirler inşa-
at işçileri. Vietnam Savaşı'na karşı gösteri yürüyüşü
yapan öğrencilere saldınp dayak atan, Iran'a silah sa-
tıp parasını Nikaragua'daki sosyalist hükümeti de-
virmek için çete savaşına girişen kontralara yediren
Oliver North'u öven yazıları inşaat yerlerine yazan
hep onlar değil miydi?
Coliseum'dakı mitinge. ne olup bittiğini görmek
için gitmiştim. Sendika elebaşları, gözlerini kan bü-
rümüş, kendilerine karşı koyarmış gibi davrananla-
ra dayak atmaya hazır, ortalıkta gezinip duruyorlar-
dı.
Miting dağıldıktan sonra, duvaıiara astıkları afış-
lerden birinin üstüne kaşla göz arası "İnşaat işçileri
gangster uşaklan" diyeyazıp kaçtım. Gözü dönmüş-
lerden biri ikisi henüz oralarda dolaşıyor olabilirler-
di.
Sonuçta çevreciler kazandı. Kazanan kaybediyor
gibisinden. Coliseum henüz yerinde duruyorsa da
önündeki meydanın iki yanındaki sokakların orast
burası kazılıyor, örtülüyor, gene kazılıyor, gene ör-
tülüyor, gene kazılıyor...
'Hayal Bahçesi 1. Yaz Etkinlikleri'
Kürfür Servisi - Bakırköy Beledıyesı tarafından
düzenlenen 'Hayal Bahçesi 1. Yaz Etkinlikleri'nde
bugün saat 17.00'de Hayal Ağacı'nda Cihan Demirci
kıtaplannı imzalayacak. Yenidünya Sahnesi'nde saat
19.00'da Esenvaırt Beledıye Tiyatrolan R. Bılginer
"Polıtikada Bır Sarı Çizmeli" ve saat 22.00'de Don
Kişot Tıyatrosu "lshak Oyunu" adlı oyoınlan
sahneleyecekler. Şeyh Küşteri Meydanı'nda Bakırköy
Belediyesı Folk-Tur Halk Danslan Topluluğu saat
21.00'de halk danslan gösterısı sergileyecek. Sinema
bölümünde ise Lütfı Akad'ın "Gelin" ısımli filmi saat
23.00'tegösterilecek.
66 fihn projesi, destek bekliyop
ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığf nın. Türk
sinemasının içinde bulunduğu darboğazdan
kurtanlması ve nitelikli yapımlann özendirilmesi
amacıyla başlattığı destek uygulaması kaynak yokluğu
nedeniyle sürdürülemiyor. Kültür Bakanlığı'ndan
edinilen bilgilere göre bu yıl 'Sinema ve Müzik Sanatı
Destekleme Fonu'ndan destek almak için 66 film
projesı. 2 belgesel film projesı. 2 müzik projesi, 11
karşılıksız yardım projesi ve 2 stüdyo geliştirme projesi
için başvuru yapıldı. Bakanlık yetkilılen. fonda kaynak
bulunmaması nedeniyle değerlendirme çalışmalannın
yapılamadığını belirterek son iki yılda üretilen film
sayısında büyük düşüşün yaşandığına dikkat çektiler.
Taris'te Türk evi projesi'
gerçekleşiyor
R\RİS (.\NKA) - Yaklaşık beş yıldır gerçekleştirilmesi
için çalışmalar yapılan 'Paris'te Türk evi projesi'
nihayet sonuç aşamasına geliyor. içinde Türkiye'nin
çeşitli yörelerinden 2000'e yakın esenn sergıleneceği
geleneksel 'Türk evı'nin gelecek yıl ocak ayında
Paris'in ünlü müzelerinden "Musee de l'homme"da
(Insan Müzesi) açılması bekleniyor. Finansal güçlükler
nedeniyle gerçekleşemeyen 'Türk evi projesı'.
finansman konusunda devreye giren özel sektör
kuruluşlanndan DIM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Hüseyin Öztürk'ün projenin yapımını
üstlenebıleceklerini ve mali destek sağlayacaklannı
açıklaması ile hız kazandı. DIM AŞ tarafından Mimar
Sinan Üniversitesı öğretim görevlileri ıle işbirlıği
yapılarak Türkiye'de inşa edilecek 'Türk evi'nin daha
sonra Pans'teki müzeye montajı gerçekleştirilecek.
'Türk evi'nin gelecek yıl ocak ayı sonunda açılması
bekleniyor.