23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 HAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kamu çalışanlan, mücadelelerine işçi sendikalannı da katmak için harekete geçti .... Vleııııuv DYP kapısmdaHaber Merkezi - Me- mur, grev ve toplusözleş- tneli sendika hakkını ANAP desteğiyle engelle- yuı DYP'nin kapısma da- yandı. Kamu çalışanlan, genel merkezi ile il ve ilçe örgüt- leri öniinde oturma eylemi yaptıklan DYP'yi "memur düşmanı" ilan ederken "Hükümet istifa, Tansu Amerika'ya" sloganlan at- tılar. Türk-lş ve DtSK'in de aralannda bulunduğu 14 demokratik kitle örgütünün oluşturduğu Demokrasi Platformu da kamu çalı- şanlannın eylemine "fîili olarak katüma" karan aldı. Ankara Büromuzun ha- berine göre binlerce kamu çahşanının dün Ankara'da yaptıklan oturma eylemi sırasında 31 memur sendi- kası adına konuşan Kamu Çalışanlan Sendikaları Konfederasyonlaşma Ku- rulu (KÇSKK) Sözcüsü ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya, "DYP'nin kamu çahşanlarma yöneh- tiği sakünyı kabal ediyoruz ve onurlu mücadelemizle püskürtecegimizi ilan et- • Binlerce kamu çalışanı, dün DYP Genel Merkezi önünde oturma eylemi yaparak DYP'yi "memur düşmanı" ilan etti. Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya, "DYP'nin kamu çalışanlanna yönelttiği saldınyı kabul ediyoruz ve onurlu mücadelemizle püskürteceğimizi ilan etmek için buradayız" dedi. mek için buradava" dedi. Eğitim-Sen'in üye oldu- ğu uluslararası sendikalar aracılığıyla, sendika genel başkanı Yıldınm Kaya'nın gözaltma alındığı haberi- nin duyulması üzerine, uluslararası örgütler olayı kınadı. Uluslararası Af Örgü- tû'nün yanı sıra ABD ve tsviçre büyükelçilikleri de sendikayı arayarak eylem hakkında bilgi aldı. Eğitim-Sen Başkanı Ka- ya, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "DYP'nin emekçi düsmanı olduğunu gördük. DYP, kamu çalı- şanlanna karşı açık tavır aldL Asker gibi tüm millet- vekilleri, neyi oyladıklannı bile bilmeden, el kaldırdı. Hepsi, Coşkun Kırca'ya teslim olmuş. Biz, gemileri yaktık. Artık geri dönüs yok" dedi. Toplantıdan sonra saat 12.30'da Türk Mimar Mü- hendis Odaları Birliği (TMMOB) önünde basın açıklaması yapan TMMOB Genel Başkanı Yavuz Önen de "Bugün, bu anayasayı değiştirme va- adiyie hükümet olanlar da dahil, siyaset sahnesinde anayasayı savunan gerici, muhafazakâr bir cephe olusturmuştur" dedi. Bu gelışmeler yaşanır- ken KÇSKK Ankara şube- ler platformu da aynı anda DYP Genel Merkezi önün- de oturma eylemi başlattı. İzlenimler Iki uzun gün• Kadıköy Meydanı'nda toplanan binlerce işçi, iki gûn boyunca halaylar çekip şarkılar söylediler. Kulaklar Ankara'da, gözler ise polis copunda, tûrkûler yakıldı. • Ankara'dan gelen 'kamu çahşanına toplusözleşmeli grevli sendikal hakkın verilmediği' haberi, cıvıl cıvıl olan meydanı birdenbire suskunlaştırdı. • 'Memuruz, haklıyız, kazanacağız' diye sloganlar atan kamu çalışanlan, CHP'ye kırgın, DYP'ye ise kızgınlardı. tstanbul Haber Servisi-Kadıköy lskele Meydanı günü 24 saat yaşar. Sabahın ilk ışıklanyla hareketlenen iskele ve önünde- ki meydan, gece saat 24.00'ten sonra da hareketlidir. Çoğunluğu taksi şoförüdür, dolmuşçudur, pilavcı, ciğerci, seyyar satı- cıdır. Gazete bayileri kapanmaz, gazeteler istiflenir, dergiler toparlanır, büfeîer saba- ha dek çay kaynatır ocaklannda. Bir de martılarla güvercinler vardır, gece gündüz susmamacasına bağıran. 12 Eylül 1980 sonrası Taksim Meydanı, 70'li yıllann potansiyel suçlusu olarak "yasakhlar'' kapsamına alnımıştı. Bu ya- sak Kadıköy Meydanı'nı kitlesel eylem ve hak arama mücadelelerinin alanı haline getirdi. 1 Mayıs 1995'te on binler toplandı Kadıköy Meydanı'nda... Sah gününden bu yana da otobüsler, va- I S T A N B U 3 NOLü SUBESİ 58arkadaşlanntn görevden alındığuu, 3 arkadaşlanrun da sürgün edüdiğiru belirten işçilereylemlerini dün de sürdürdüJer. (HATİCE TÜNCER) purlar, denız motorlan ıle ve yürüyerek gelen binlerce kamu çalışanı Kadıköy Meydanı'nda toplandılar. TBMM'de ka- mu çahşanına sendikal hak görüşülecekti. Halaylar çekildi, şarkılar söylendi, umut- lar dile getirildi 48 saat boyunca. Kulaklar Ankara'da, gözler polis copunda türküler yakıldı Haber tez ulaştı. 12 Eylül Anayasa- sı'nın miman Kenan Evren'in emekliliği- ni geçirdiği Marmaris'teki villasından ya- pılan bir canlı televizyon yayınında "Me- mur sendika talebinde haklıdır" dediğı akşam, 12 Eylül Anayasası'nın yasakladı- ğı "kamu çahşanına grevB-toplusözleşmeii sendikal hak", TBMM tarafından redde- dilmişti. 48 saat boyunca cıvıl cıvıl olan meydan birden suskunlaştı. sakinleşti... Boyunlar bükûk, yürekler kırgın. sinirler gergin; güneşin ve ayışığının altında veri- len "hak arama" mücadelesi, Ankara'dan gelen, "kamu çahşanına toplusözleşmeli- grevli sendikal hakkın verUmediği'' haberi üzerine noktalandı. DYP-SHP koalisyonundan umduğunu bulamadığını söyleyen kamu çalışanlan, bu kez de DYP-CHP koalisyon hükümeti- nin çoğunlugu oluşturduğu TBMM'den örgütlenme haklannı alamamışlardı. Havanın alacakaranlığında yavaş yavaş toparlanan ve bır yandan da "Memunız, haklıyız, kazanacağız'' sloganlan atan ka- mu çalışanlan, CHP'ye "largm", DYP'ye ise u kızgm"lardı. CHP'nin partı progra- mında yer alan ve hükümet protokolüne koydurduğu işçi ve memurlarla ilgilı hiç- bir maddenin hayata geçmediğini söylü- yordu meydanda toplananlar. Kırgındılar, çünkü "tyi niyet var ama sonuç yok CHP'lüerde" dıyorlardı. Hükümetin diğer ortağı DYP'ye kızgınlık ise "güvensiz- lik"ten kaynaklanıyordu. Meydandaki binler, DYP'ye güvenmiyordu. AB'ye gir- mek, demokrarikleşmek ve dış dünyaya karşı çağdaş bir izlenim çizmek isteyen Başbakan Tansu Çiller'in DYP'si. "ANAPTa işbirüği yapnuş ve sendikal hak- lannı engeilemişti_ T> tşte böylesi duygular içinde pankartlar toplandı öncekı gece. Boyunlar bükük, si- nirler gergin evlerinin yolunu tutan kamu çalışanlannın sessızliğini. ara ara atılan, "Memuruz, haklıvız, kazanacağız" slo- ganlan bozuyordu. Ancak umut tükenmemişti. Önce DYP ve CHP uyanlacak. ardından ilk seçimde hesap sorulacaktı. tstanbul Haber Servi- si'nin haberine göre tstan- bul'da Demiryolu çalışan- lan, saat 14.00'e kadar tren seferlerini durdururken ış bırakan TEK çalışanlannın DYP il binasına yürüyüşle- ri, polis tarafından engel- lendi. Gıda-lş kolu çalışan- lan tarafından çekilen fakslarla DYP Genel Mer- kezi ve lstanbul tl Başkan- lığı'nın fakslan kitlendi. Sağlık çalışanlan da bazı hastanelerde gün boyunca acil durumlar dışında sağ- lık hizmeti yapmadı. Kamu Çalışanlan Sendı- kalan Konfederasyonlaşma Kurulu'nun karan uyannca iş bıraktıklan 21 haziranda 58 arkadaşlannın görevden alındığını, 3 arkadaşlannın ise sürgün edildiğini öğre- nen demiryolu çalışanlan, önceki gün eylemlerini sûrdürme karan almışlardı. Demiryolu çalışanlan, TÇDD 1. Bölge Başmü- dürlüğü tarafından kamu çalışanlannın açığa alın- masına ilişkin karann iptal edildiğini öğrenince, ey- lemlerini bitirdiler. Tren seferleri saat 14.00'ten sonra normale döndü. TEK çalışanlan ise dün TBMM'de grevli toplusöz- leşmeli sendika hakkını güvence altına alan bir anayasal değişiklik yaprla- mamasından sorumlu tut- tuklan DYP'nin lstanbul il binasına yürümek istediler. Yürüyüşleri polis tarafın- dan engellenen kamu çalı- şanlan adına, il binasına Ener-Sen Genel Başkanı Güven Gerçek başkanlı- ğında sekiz kışilik temsilci grubu gitti. Heyet, DYP ls- tanbul II Sekreteri Erkan Dereli ile görüşerek istem- lerini iletti. Dereli, görüş- mede "Memurlann grevli toplusözleşmeli sendika hakkı eide etmeleri zaman alacak" dedi. Izmir Büromuzun habe- rine göre çalışanlannın iş bırakma eylemine gördük- kri l>askınedenıyle katıla- mayan Tüm. Malıye-Seıv,'e üye memurlar da dün iş bı- raktı. Sendika yöneticileri dü- zenledikleri basın toplantı- sında bir arkadaşlannın sürgün edildiğini. bir arka- daşlannın da dövüldüğünü öne sürdüler. Kamu çalı- şanlan, DYP'nin Meclis'te İcendileriyle ilgili yasalan engellemesıni DYP Izmir II binası önünde oturma eylemi yaparak protesto et- tiler. Taseronlasma olumsuz etkiledi Toplıısözleşmede başarısız yıflar • Petrol-Iş yılhğındaki verilere göre 1994 yılında imzalanan toplu iş sözleşmeleri, 227 bin 880 işçiyi kapsarken 1963 ve 1965 yıllannda bağıtlanan 9 bin 462 toplu iş sözleşmesinden 171 bin 859 işçi yararlandı. tstanbul Haber Servisi - şük oranda toplu iş sözleş- melerinin bağıtlandığı yıl oldu. Bu durumun, koalis- yon hükümetinin işçilere İcarşı hak tanımaz tavnnın bir göstergesi olduğunun vurgulandığı yıllıkta, 1992 yılında toplu iş sözleşmele- ri bağıtlanan kamu sektörü işçi sayıstnın 296 bin 938, ., _ . . 1990'da 278 bin 950 ve gı'nda yer alan ve 1994 yı- 1988'de 248 bin 177 olduğu Knın toplu ış sözleşmesi ra- belirtildi. Kamu sektöründe Son yıllarda işverenlerde artan taşeronlaştırma oranı toplu iş sözleşmelenni olumsuz etkiledi. 1994 yı- lında imzalanan toplu iş sözleşmesi sayısı ve bu söz- leşmelerdeki zam oranlan, son 22 yıhn en düşük de- ğerleri oldu. Petrol iş 93-94 Yıllı- ı'nda yer alan ve 1994 yı- rının toplu ış sözleşmesi ra- lcamlanyla ilgili yorumda, ;1994 yılında ciddi sayı ve bran düşüşleri yaşandığı belirtildi. Bu düşüşün aynı zarnanda sendikasızlaştır- manın ne denlı çok sendika uyesini kapsadığı ve işve- renlerin uyuşmazlık dayat- masında ne denli ısrarlı ol- duğunu gösterdiği vurgu- landı. Yorumda, "1994 kri- zinin işçi sınıfına getirdiği faturalardajı biri de toplu iş sözleşmclerinden işçilerin yararlanrmması olmakta- dn-" denildı. Petrol İş yıllı- ğında yaklaşık 100 bin işçi- nin 1995 \ılına sözleşme prosedürünün uzaması ve UyTişmazlık içinde girdiği belirtildi. Yıllıktaki verilere göre 1994 yılında imzala- nan toplu ış sözleşmeleri, 227 bin 880 işçiyi kapsar- ken 1963 ve 1965 yıllannda bağıtlanan 9 bin 462 toplu iş sözleşmesinden 171 bin 859 işçi yararlandı. Toplu iş sözleşmelerinden yararla- nan işçileriî SSK üyelerine oranı, 199^ yılında 5.4 ile 1963 yıliEdaki orandan sonra en lcüjiik oranı buldu. Kamu stktörü işçileri açısındanda 1994 yılı, 1 S 3 yılındın sonra en.dü- toplu iş sözleşme kapsamı- na giren işçi sayısınrn düşü- şünde: zorunlu emeklilik nedenıyle işten çıkarmalar, uyuşmazlığın 1995'e taşın- ması ve toplu iş sözleşme- leri başlangıç dönemlerinin 1995'te çakıştırılmasının faktörler olduğu belirtildi. Özel sektörde 1994'te toplu iş sözleşmesi bağıtla- nan işçi sayısının 141 bin 943, SSK üyelerine göre sözleşme imzalayanların oranının da yüzde 5.2 oldu- ğuna işaret edildıği yıllıkta, bu verilerin özel sektörde son 11 yılın en düşük toplu iş sözleşme gören işçi sayı- srru oluşturduğu ve 1963 ile 1980'den sonra yine en dü- şûk oranlann 1994 yılında olduğu kaydedildi. Yıllıkta şu veriler yer al- dı: "600 bin dolayında ka- mu işçisini kapsayan ve 1993'te yapdan toplu iş söz- leşmelerinde ücret zamlan; 1.6 ay yûzde 37,2.6 ay yüz- de 28 oranda, yine büyük çoğunlugu 1994 yüına sar- kan 2. yû, yani 3^ 4. ve Idmi- lerinin de 5. dilim ücret zamlannıo da enflasyona endekslenmesi bağıtlanmış- n." Şişli'deki olaylardan sonra İstanbuPa gelen Bayram Meral, Temizlik ve Fen İşleri Müdiiriûğü'nde düzenledi- ğf basıntopJanfjsında.huzurukiminbozduğununiyianlaşılmasıgerektiğinisöyiedi.(HATİCE TUNCER) Şislulegtn^nüksiitihvr Gözaltındaki işçilerin serbest bırakılması için Bayram Meral 'in girişimleri de sonuçsuz kaldı. îşçiler bugün savcıhğa çıkanlacak İstanbul Haber Servisi - Işleri- ne geri dönebilmek için mücadele eden Şişli Belediyesi işçileri ile po- lis arasında çıkan çatışma sonrasm- da gözaltına alınan Belediye-tş Sendikası Eğitim Sekreten Hıdır BaL iki şube yöneticisi ve beraber- lerindeki 103 işçi, dün de serbest bırakılmadı. Türk-lş Başkanı Bay- ram Meral'in dün lstanbul'da yap- tığı girişimler de sonuç vermedi. 28 kişinin yaralanması, 98 işçi- nin de gözaltına ahnmasıyla nokta- lanan olaylann ardından lstanbul'a gelen Bayram Meral, çatışmanın meydana geldiği Şişli Belediyesi Temizlik ve Fen İşleri Müdürlü- ğu'nde bir basın toplantısı düzenle- di. Meral, "Tamam, Nasrettin Hoca hesabı biz kapıyı khJemedik ve suç- luyuz. Ancak bu kadar işçiyi kapı önûne koyan işverenin hiç mi suçu yok? Bunlardan kim hesap sora- cak" dedi. Meral, huzuru kimin bozduğu- nun iyi anlaşılması gerektiğini söy- iedi. işçileri 'Haklryken haksız du- nıma dflşmeyin" dıye uyaran Me- ral, işçileri döven güvenlik güçleri- ne ise şöyle seslendi: "Sadece sermaycnin bekçileri de- ğilsiniz affedersiniz siz. Vatandaşın malını namusunu her şeyini koru- makla yükümlüsünüz. 'Belediye başkanı böyle istiyor, ben de bunu basardım, kenara attım" ohnaz. Ne vali böyle bir emir vermelidir, ne kaymakam ne de emniyet müdü- rü> Meral, Türk-lş Genel Örgütlen- me Sekreteri Sabri Özdes ve Türk- lş 1. Bölge Başkanı Faruk Büyük- kucak ile birlikte girişimlerde bulu- nan Belediye-tş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan ise yaptığı ko- nuşmada Şişli Belediye Başkanı Gülay Aöğ'ı uzlaşmaz tutum takın- makla suçladı. Şişli'deki basın top- lantısının ardından Şişli Adlıye- si'nde girişimlerde bulunan Meral, Başsavcı Ferzan Çitki ile görüştü. Meral. yaptığı açıklamada, Hıdır Bal ve işçilerin bugün cumhuriyet savcılığına çıkanlacağı sözünü al- dıklannı belirtti. Hıdır Bal'ın yanı sıra Belediye- lş Sendikası 2 No'lu Şube Sekrete- ri Serdar Yıldız ve Beyoğlu Şube Sekreteri Korkmaz Altun'un da aralannda bulunduğu 106 kişinin halen gözaltında olduğu bildırildi. Belediye-tş Sendikası yöneticileri, baştemsilciler Hüseyin ÇeHk ve Bi- nali Bektaş'ın isimlerinin, gözaltına alınmalanna karşın kendilerine ve- rilen gözaltı listelerinde yer alma- dığını da vurguladılar. Öte yandan işten çıkanlan Emi- nönü Belediyesi işçilerinin direnişi bugün 40. gününe girdi. tşlerine geri dönebilmek için eşleri ve ço- culdanyla birlikte günlerdir müca- dele eden işçiler, dün de belediye binası önündeki bekleyişlerini sür- dürdüler. RUŞVETDAVASI Şen'e, tutuksuz yargılama tstanbul Haber Servisi - tşadamı Şakir Özen'den 75 milyon lira rüşvet alırken suçüstü yakalandığı öne sürülen ve önceki gün ser- best bırakılan lstanbul vali yardımcılarından Haydar Şen'in tutuklanması için yapılan itiraz, lstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesı ta- rafından reddedıldı. Olayın ortaya çıkmasın- dan sonra görevden alınan Haydar Şen, işadamı Şakir Özen'den istediği 150 mil- yon liranın 75 milyon lira- sını zarf içinde makamında aldıktan hemen sonra oda- ya giren Teftiş Kurulu Baş- kanı İsmail Günindi. Mül- kiye Başmüfettişı Mehmet Yılmaz ve mali şube görev- lilerince yakalanmıştı. "lr- tikap" iddiasıyla suçüstü hükümlerine göre yürütü- len soruşturma sonunda ts- tanbul Cumhuriyet Başsav- cılığı'nın, tutuklanması is- temiyle lstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk ettiği Haydar Şen, mahke- me tarafından serbest bıra- kılmıştı. Başsavcılığm, tutuksuz yargılanma karannın kaldı- nlması istemini inceleyen tstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi, "Suçun ağır cezahk olması, tutuklamayı zorunlu kılmaz"gerekçe- siyle istemi reddetti. Mah- kemenin kararına göre Haydar Şen, "memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanarak kendisine para verilmesini sağlamak" su- çun u düzenleyen TCK'nin 209. maddesine göre en az 6 yıl hapis cezası istemiyle açılacak davada tutuksuz yargılanacak. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bozkırda Bir Işık... Geçen hafta sonu Çorum'daydım. Çorum, 1960'lann sonlarından bu yana gitmedi- ğim bir kent. Tarihi zengin, doğası yoksul. Ve üyesi olduğum bir hükümet döneminin "acı "lanndan. Alevi-Sünni kışkırtmasının sıcak çatışmaya dö- nüşmesi, henüz belleklerden silinecek kadar geri- lerde kalmadı. Atatürkçü Düşünce Derneği, böyle bir ortamda acaba ne kadar etkili olabilirdi? Aylar önce verdi- ğim bir sözü yerine getirme durumundaydım. Ve otobüs, Iç Anadolu'nun yeşil yoksunu topraklann- da kilometreleri yutarken, bunlan düşünüyordum... ••• Çorum, çölde bir vaha gibi. Şehirciliği ile, yeşili ile, insan dokusu ile, çağdaş bir kent. Gecekondusu yok. Geniş, ağaçlıklı caddeleri var... Anadolu'nun kültür birikimine ihanet eden, mimarlık çirkinlikleri yok. Behruz Çinici'nin ımza- sını taşıyan güzellikler var. O guzelliklerin etkisinde kalmışçizgilervar... Iç Anadolu'nun ormanla kaplı olduğu dönemler, tarih kitaplarında kalmış. Ama Çorum, kendi or- manını kendisi yaratmış. Dikmiş, bakmış, şimdi de övünüyor. Ya inançlann birbirlerine düşman ettiği insanlar? Genç kuşak o düşmanlığı zaten yaşamamış. Es- kiler ise unutmak istiyor... Ateş sönüyor, kül kalın- laşıyor. Ama... "37 insanın inançlanndan dolayı, düşün- celerinden dolayı, gözler önünde, saatler boyu süren bir sürecin sonunda, çıra gibi yakıldığı, ya- kılabildiği bir ülke, Atatürk'ün cumhuriyeti olabilir mi?" dediğinizde, salon -gene de- bir başka dal- galanryor! Çorum sağlıklı, ama ülke sağlıksız. Çorumlunun, o sağlıksızlıktan etkilenmemesi, onun yarattığı acıları içinde duymaması olanaklı mı? ••• Çorum'un tarihi çok eski. Yontma taş devrinden başlıyor. M.Ö. 2 binin başlannda Asur uygarlığı ile tanışryor. Birkaç yüzyıl sonra da, Asya'dan gelen Hititlerin merkezi oluyor. Sırada Frigler, Kimmerler, Medter, Persler, Galat- lar, Romalılar, Bizanshlar ve sonunda Selçuklular, Osmanlılar var... Ama Çorum'un tarihinde, baş- kentleri olmuş Hattuşaş'ı ile Hrtit uygarlığının, ayn bir yeri ve önemı bulunuyor. Bu yer, bugüne ışık tutacak kadar anlamlı! Anadolu'da kadının konumu, niçin Iran'dan da Arabistan'dan da çok farklı? Türklerin Orta Asya'dan beraberierinde getirdik- leri "eşitlikçi" geleneklerden, Şamanizme kadar uzanan etkenlerden, bu köşede birkaç kez söz et- miştim. Ama Türklerin Anadolu'da buldukları kül- tür birikiminin de, bu yönde bazı öğeler taşıdığı bir gerçek. ADD Çorum Şubesi Başkanı, avukat Erdal Eralp ömekler veriyor. Hitit yazıtlannda iki adet evlilik sözleşmesi bu- lunmuş. Bunlarda şu maddeler var: - Erkek başka kadınla evlenemez! - Boşanma hakkı, kadın ve erkeğin ikisine da aittir. - Boşanma durumunda, bütün mallar yan yanya pay edilir. - Boşanma durumunda, erkek tarafı kadın tara- fına 1.5 kilo gümüş verir. - Çocuklann velayeti, ana ve babanın ikisine de aittir. Ve Sayın Eralp, Hıtitlerde belirgin bir "laiklik" an- layışı olduğunu, kanıtlanyla anlatıyor... • • • Anadolu'nun Orta Asya'dan bugüne uzanan, binlerce yıllık birikimini yok sayabilir misiniz? Iran ve Arap toplumlanndaki, uzun geçmişlerinin ürünü olan bir kadın konumunu, Türk kadınına dayatabi- lir misiniz? Türk tarihini, Türklerin Islamı kabulünden başla- tabilir misiniz? Tarihin izlerini silmek, Ankara'nın göbeğinden Hitit anıtını kaldırmak kadar kolay mıdır? Geçmişi yok sayanlar, geleceği kuramazlar!.. Sadece kendi kafalarının ilkelliğini sergilemiş olur- lar! Göktürk çopıugune kapatma karan MEHMET DEMİRKAYA Başbakan Tansu Çil- ler'ın talimatı ile kapatılan Halkalı çöplüğünden son- ra tstanbul'un Avrupa ya- kasında tek çöp döküm alanı olan Göktürk'teki yeni çöp döküm alanı da idare mahkemesi karan ile kapatıldı. Göktürk Belediyesi'nin başvurusu üzerine yürüt- meyi durdurma karan ve- ren tstanbul 4. Idare Mah- kemesi, katı atık depola- ma ve çöp imha tesisi ya- pımına izin verilmesinde, yasal düzenlemelere ve hukuka uyarlık bulunma- dığını belirtti. lstanbul'un en önemli sorunlarından biri olan çöp konusu, yaz başında yeniden kamuoyunun gün- demine geldi. Bilindiği üzere, Başbakan Tansu Çiller'in talimatı ile jan- darma gücüyle kapatılan Halkalı çöplüğü uzun tar- tışmalara ncden ohnuştu. Halkalı çöplüğünün ka- patılmasmdan sonra lstan- bul'un Avrupa yakasında tek çöp dökûm alanı ola- rak Göktürk'teki yeni yer kalmıştı. 1994'te belediye olan Göktürk Beldesi Be- lediye Başkanlığı, Orman Bakanhğı ve lstanbul Bü- yükşehır Belediyesi aley- hine mahkemeye başvura- rak kendi beldelerinde katı atık ve çöp imha tesisi ya- pımına izin verilmesıne ilişkin Orman Genel Mü- dürlüğü'nün tahsis karan- nın iptal cdilmesini istedi. tki kez bilirkişi incele- mesi yaptırılan Göktürk çöplüğü ıle ilgili olarak, lstanbul 4. Idare Mahke- mesi yürütmeyi durdurma karan verdi. Mahkeme ka- rannın sonuç bölümü şöy- le: "Bir ülkenin doğal zen- ginliklerinin en başında gelen ve tahribi. ekolojik denge ûzerinde tamiri miimkün olmayan bozuk- luklar doğuracak olan or- manlann çevre koruması kavramı içinde en başta ele alınması gcrektiği tar- nşmasız olup, tahsis kara- nnın alındığı aşamada 'Çevresel Etki Değerlen- dirme Raporu' bulunma- yan, 'İşletmc Planı Hanr- lanmamış' Alibeyköy su toplama ha\'zası sınınnda yer alan, arazi eğimi itibari ile kuru derelerin akış yö- nünde su toplama havzast- na doğru olduğu için su toplama havzası açısından riskli bir bötgede bulunan orman alanında katı atık depolama ve çöp imha te- sisi yapımına izin verilme- sinde yasal düzenlemelere ve hukuka uyarlık bulun- madığı anlaşıldığından.. dava sonuna kadar dava konusu işlemin yûrütmesi- nin durdunılmasına o\ bir- liği ile karar >erildL" Göktürk Belediye Baş- kanlığı 'nın avukatı Ata- kan Kayrak, ikinci bilirki- şi incelemesine konu olan heyelan olayında çok önemli bir proje eksikliği- nin ortaya çıktığını belirt- ti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear