25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 HA2İRAN 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 PKK'nin hedefi kıırtardmış bölgeler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin Global Strateji Konseyi'nce hazır- lanan bir raporda, terör ör- gütü PKK'nin, Suriye hima- yesinde hazırladığı '3'lü strateji plaıu' açıklandı. Ra- porda, PKK'nin 'stratejik savunma' adlı birinci planı- M tamamladığı ve 2000 yı- lıria kadar Kürtler için 'kur- tanlmış bölgeler' oluştur- mayı hedeflediği kaydedil- di. . Strateji Grubu tarafından 15 gûnde bir çtkanlan ve 11. sayısı yann abonelere dağı- tılacak olan Gündem Haber Bûlteni'nin ele geçirdiği ra- pora göre, Global Strateji Konseyi'nin terör uzmanla- rından Prof. Dr. Yonah Ale- lander. Suriye himayesinde terör örgütü için hazırlanan 3 aşamalı planı acıkladı. Orgütün 'stratejik savun- ma' 'kuvvetler dengesi' ve 'stratejik saldırı' adlanyla plan yaptığı kaydedilen ra- porda, 1995 yılına kadarki birinci aşama kapsamında, silahh mücadeleye yönelik hazırhklara başlama, propa- ganda çalışmalan ve 'de\1et işbirlikçilerine saldın' amaçlannın halen uygulan- dığı belirtildi. Raporda, 1995-2000 yıhna kadar olan dönemi kapsayan ikinci aşa- mada. 'Kürtiere kaçıp sığj- nabilecekleri kurtanlmış bölgeler yaratma, Türk ra- dikal sol gruplarla ittifaklar kurma ve geniş çapb gerilla savaşı yürütebilecek kuvvet- leri oluşrurma' hedeflerinin yer-aldığı belirtildi. Son aşama Rapora göre planın son aşamasını oluşturan 2000 yı- lından sonraki dönemde de halk ayaklanmasına yol aça- cak 'bütün boyutlanyla sal- dın' stratejisi izlenecek. 'P- KK'nin birinciaşamanın ge- reklerini yerine getirmeyi ba- şardığı ve etkin bir şekilde ikinci aşamaya yönekliği' be- lirtilen raporda, terör örgütü- nün gelecek dönemde, Gü- neydoğu'daki güvenlik gö- revlileri ve siviller üzerinde egemenlik kurma, Batı Av- rupa'daki Türk diplomatik temsılcılikleri, ticaret ve iş merkezlerine saldırma ve tu- rizm sektörûnü baltalamaya yönelik eylemlerde bulun- mayı amaçladığı bildirildi. Mücadele gerekçeleri Konuyla ilgili kaynaklar. Başbakan Tansu Çiller'in, Kuzey Irak'tagerçekleştiri- len harekâtın ardından P- KK'ye karşı mücadelenin gerekçelerini anlatırken "Kurtanlmış bölgeler ku- rulmasına izin vermeyece- ğiz'' açıklamasında bulun- duguna dikkat çekerek ör- gütün izleyeceği yöntemin Türk ishhbarahnca da bilin- diğini vurguladılar. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Meclis, tavırlanyla adeta böyle di- yor. Anayasa değişikliklerı yıllardır gündemde. Meclis'te bu anayasayı kabul eden parti yok. Tümü, antide- mokratik olduğunu düşünüyor. Ama iş değiştirmeye gelince, ortak bir yol bulunamıyor. Bizim anayasamız, köre tenis öğ- retir gibi. Ne ararsan var. Yok yok. Bi- raz da kışlalardaki "kullanım talimat- namelerine" benziyor. Dünyanın pek çok ülkesinde anayasalar, sadece genel çerçeveleri çizerier. Ayrıntılar yasalarla halledilir. 7 Kasım 1982'de halkımızın sa- dece "evet" deme özgürlüğünü kul- lanarak yüzde 92 oyla kabul ettiği anayasada yer alan konulardan ba- zılannı sıralayalım: Ağaçlandırma (madde 170), aile planlaması ve annenin korunması (madde 41), akıl hastaları (madde 19), angarya (madde 18), halkı ce- haletten koruma (58), erozyon (mad- de 44), eski eserler ve anıtlar (mad- de 63), hayvancılık (madde 45), kentleşme (madde 23), gençlerin kumardan korunması (59), meralar (madde 45), kıyılar (madde 43), spor (madde 59), doğal afetler (madde 119)... Anayasamız adeta bir çocuğa ev- de yalnız kalınca ne yapması gerek- tiğini tek tek yazarak eline veriyor. Anayasanız Nasıl Olsun? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde üç kez anayasa yapıldı. 1924, 1961, 1982. Halen yürürtükte olan anaya- sa, özünde bir "tepki anayasası" içe- riği taşıyor. Maddelerde, trafık kaza- sı geçirdikten sonra arabaya binen- lerin tedirginliği hissediliyor. Altıncı madde, "Egemenlik kayıt- sız şartsız milletindir" dedikten son- ra, hak ve özgüriüklere ilişkin bö- lümlerde, "Millet de kayıtsız şartsız devlete aittir" hükümleri gizli. Son değişiklik girişimlerine gelin- ce... Her parti, kendi anayasasını isti- yor. MHP'den DYP'ye, ANAP'tan DSP'ye kadar her partinin kendine özgü anayasa değişiklik önerileri var. Istemlerin pek çoğu kendi içinde tu- tarlı. DSP ve CHP, başta sendikalaş- ma ve siyaset yapma özgürlüğü ol- mak üzere, demokratik haklara iliş- kin değişiklikler konusunda ısrarlı. ANAP ve DYP bu konularda daha muhafazakâr, hatta yer yer mevcut hükümlerden bile geri durumda. Değişikliklerde asıl kilitlenen nok- ta ise 24. madde. Refah Partisi'nin ısrarja değişmesıni istediği 24. mad- denin son fıkrası şöyle: "Kimse, devletin sosyal, ekono- mik, siyasi veya hukuki temel düze- nini kısmen de olsa, din kurallanna dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkaryahut nüfuz sağlama amacıy- la her ne suretle olursa olsun, dini veya dini duygulan yahut dince kut- sal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." RP'nin iddiası, bu maddenin din ve vicdan özgürlüğünü kısıtladığı yönünde. Oysadikkatli okunduğun- da madde, bu özgüıiükleri kısıtJamı- yor, bunlann istismar edilmesine, daha açık bir deyişle siyasete alet edilmesine ve devletin dinselleştiril- mesine karşı çıkıyor. Refah'ın istemi ve niyeti RP'liler ısrarla bu maddenin de- ğişmesini isteyerek niyetlerini de açığa vurmuş oluyorlar Biz, dini istismar etmek istiyoruz. Dini kurallann devlet organlannda da geçerii olmasını istiyoruz Dince kutsal sayılan şeyleri kendi amaçla- nmız için kullanmak amacındayız. Bunlan kısıtlayan anayasa madde- lerinin de değişmesi için çaba har- camaya devam edeceğiz." Burada konu, inanç özgürlüğü de- ğil, devletin yapısı. Demokratik mi olacak, teokratik mi? RP bunu, "Din düşmanlığı yapılı- yor" çırpınışlanyla örtmeye çalışıyor. Anayasa değişikliklerine ilişkin ça- lışmalann başlamasını sağlayan TB- MM Başkanı Hûsamettin Cindo- ruk'la dün bir süre görüştüm. Cin- doruk, "Ben görevimi yaptım. Sıra Meclis'te" dtyor. Cindoruk'un 24. maddeye ilişkin düşüncesi ise şöyle: "141-142-163 kalktıktan sonra 24. madde de değişebilir. Ama 24. maddenin son fıkrası, Mümtaz Soysal'/n da önerdiği gibi belli de- ğişikliklerie başlangıç bölümüne ya da altıncı maddeye eklenebilir." TBMM, çok partili yaşama geçil- dikten sonra ilk kez paket halinde bir anayasa değişikliğini yaşama geçir- meye çalışıyor. Bu anlamda paket küçük, ama anlamı büyük. Görünen o ki, değişikliklerin tüm partileri memnun etmesi güç. An- cakTBMM'ye olan güvenin sürme- si için, paket biraz daha küçültüle- rek de olsa kabul edilmeli. Bu başarılabilirse arkası gelecek. Kaldı ki arkası gelmezse, bu kadar- lık değişikliğin çok büyük bir önemi yok. Kısacası, bu değişiklikler "moral" değer taşıyor. "Demek ki Meclis ya- pabiliyormuş..." imajının yeniden yerleşmesi önemli bir adım olacak. Eğer bu kez de hiçbir şey yapıla- mazsa, dilimiz "Havanda su dövü- yoruz" deyiminden daha güçlü bir deyim kazanacak: "Meclis'te anayasa değiştiriyo- ruz..." OLAYLAREV ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Hava kiriiliğini solumak insanın ciğerie- rinden bedenine işler; tekelci medyanın haksız rekabet ortamında mesleğini yü- rütmeye çabalayan muhabir, yazar ve yö- netmen, lotarya ve promosyonun haber ye yazıdan daha önemli olduğunu fark et- tikçe, değer yargılannın zorlandığını ve bozulduğunu da görecektir. Gazeteler, holdinglerin pazarlama organlanna dö- nüştükçe, gerçek okur piyasadan siline- cek "müşteri" ya da "lotaryacı" kimliği ağır basan yeni bir "okur" ya da "okumaz" kimliği ortaya çıkacaktır. Türkiye'de basın, bilinçle veya bilinçsiz- likle bir çıkmaza sürüklenmiştir. Bu sü- rükleniş, kamuoyunda basına bakışı gü- vensizlik açısına oturtmuştur. Bir grup gazetecinin "Basında Sorum- luluğa Davef'başlığı altında bir bildiriyi düzenlemek gereğini duyarak kamuoyu- na uyan çağnsında bulunmalan, bu or- tamda olumlu bir çıkış sayılmalıdır. Kirlenme, bir süreçtir. Bu sürecin neresinde olursa olsun ön- lem alınması, "Zarann neresinden dönü- lürse dönülsün kârdır" atasözüne uygun düşer. Ümanz ki bir grup gazetecinin uyansı, medyada ve kamuoyunda hak ettiği ilgi- yi görür ve yankıyı uyandınr. ••• Ders kitabına zam Içişleri Bakanı Nahit Menteşe: TerörisÜer işbirliği içinde • Baştarafı 1. Sayfada fiyatlan 50-250 bin lira ara- sında olacak. Milli Eğitim Bakanlığı ile özel yayınevleri arasında bir buçuk aydır süren "ders ld- tabında zam pazaruğı" so- nuçlandı. Bakanlık, özel ya- yınevlerinin enflasyon ora- nında zam istemine karşın, özel sektör kitaplanna yüz- de 50 oranında zam yapıl- ması karanna vardı. Ozel yayınevlerinin kitap fıyatla- nndaki artış geçen seneye oranla çok düşük tutulurken, bakanhğın kendi kitaplanna yüzde 60 ile 200 oranında zam yapması dikkat çekti. Bakanlık yetkilileri, ba- kanlığın ders kitaplannın "kâr amacı" güdülmeden maliyetine göre satıldığını belirterek "Kitap fiyatlan, yüzde 20 indirim ve yüzde 10 oranında sübvansiyon dik- kate alınarak hesaplandı. Aksi takdirde, fiyatlar çok daha yüksek bir rakama ulaştrdı" diye konuştular. Yeni artışa göre 1995- 1996 öğretim yılında okutu- lacak ders kitaplannın eski ve yeni fiyatlan şöyle: Bakanlık Idtaplan tlko- kullariçin; Türkçe 1 (27 bin- 74 bin), Türkçe 2 (40 bin- 111 bin), matematik 1 (35 bin-92 bin). matematik 2 (47 bin-115 bin), matematik 4 (55 bin-134 bin), fen bilgisi 5 (51 bin-138 bin), çevre sağhk ve trafık 5(31 bin-83 bin), ortaokullar için: fen bilgisi 1 (52 bin-111 bin). fen bilgisi 3 (59 bin-138 bin), matematik 1 (55 bin- 162 bin), matematik 2 (50 bin-138 bin). milli coğrafya 1 (25 bin-72 bin), milli tarih 1 (31 bin-72 bin). Türkçe 1 (49 bin-83 bin), Türkçe 2 (44 bın-78 bin). inkılap tari- hi ve Atatürkçülük (38 bin- 106 bin). Özel yayınevleri kitaplan: k k l İ i j M 2 3 (63 bin 94 bin). Türkçe 4,5 (67 bin-100 bin), matematik 1 (63 bin-94bin), matematik 2 (82 bin-123 bin), matema- tik 4 (106 bin-160 bin), ha- yat bilgisi 1 (100 bin-150 bin), hayat bilgisi 2(110 bin- 165bin),hayatbılgisi3(120 bin-180 bin), çevre sağhk ve trafık (75 bin-112 bin). orta- okullar için; Türkçe 6, 7 (88 bin-132 bin), Türkçe 8 (94 bin-140 bin) TUNCELİ/ANKARA (Cumhuriyet)-Tunceli'de 18 askerin şehit edilmesi, 2 as- kerin de kaçınlması sonra- sında güvenlik güçleri tara- fından bölgede başlatılan operasyonlar sırasında 42 te- rörist öldürüldü. Çatışmalar sırasında 4 güvenlik görevli- si şehit olurken 2 köylü de P- KK'liler tarafından kaçınl- dı.Tunceli bölgesinde PKK, Dev-Yol, Dev-Sol ve TİKKO adlı terör örgütlerinin devle- te karşı işbirliği içinde oldu- ğunu belirten Içişleri Bakanı Nahit Menteşe,"Ne kadar da birlik içinde olurlarsa okun- lar. devletin gücü karşısında dayanamayacaklardır" dedi. Genelkurmay Başkanı Or- general İsmail Hakkı Kara- dayı 3. Ordu'ya bağlı birlik- ,4e«aa.bölgeye kaydınknası için emır verdi. Böylece böl- geye sevk edilen takviye kuv- vetlerle birlikte karadan ve havadan geniş çaplı operas- yonlardüzenlenmeye başlan- dı. Olağanüstü Hal Bölge Va- liliği'nden yapılan açıklama- ya göre, son 24 saatte surdü- rülen operasyonlar sırasında çıkan çatışmalardatoplam 42 terörist öldürüldü. Tunceli'ye bağlı Çemişkezek ilçesi Ulu- kale Köyü önceki akşam îstinye ıııalıkemelik HULYATOPCU Özelleştirme ldaresi Baş- kanlığı'nca satışına karar ve- rilen eski îstinye Tersanesi arsası, Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu'nun karan beklenmeden ve görü- şü alınmadan ihaleye çıkanl- dı. Ihalesi 19 haziranda yapı- lacak arsa için Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi ve diğer meslek ör- gütleri yürütmeyi durdurma istemiyle mahkemeye başvu- ruyorlar. Tersane çalışanlan da em- lakçılann 2 trilyon liranın üzerinde değer biçtiği arsayı Özelleştirme ldaresi'nin 400 milyar liraya satmak istedi- ğini öne sürerek, "Tersane yağmalanmaya çahşıbyor" dedileT. Türkiye Gemi Sana- yii'ne ait olan Îstinye Tersa- nesi arazisi, Özelleştirme ldaresi Başkanlıgı tarafından 19 Haziran 1995 tarihinde kapalı zarf usulüyle satışa çı- kanhyar. Ancak Özelleştir- me Idsresi ihale ilanını, eski SİT alını olan arsa ile ilgili Kültüt ve Tabiat Varlıklan KorurrLa Kurulu'nun, "arsa- nın ne amaçla ve nasıl kulla- nılacağı"na ilişkin başvuru- sunu ^anıtlamadan yayımla- dı. Istiıye'deki tersane arsa- sıyla ilgili gelışmeler 1991 yılındi başladı. Kültür ve Ta- biat Vjrlıklannı Koruma Ku- rulu, *. 11.1991 tarihinde Îs- tinye "ceki tersane alanında "mezarlar". "çeşme kitabe- si", "-t>nozörtü", "Fuat Pa- şaYatH n gibi eski eserler bu- lundujunu tespit etti ve yalı- nın rnize olarak değerlendi- rilerel diğerleriyle birlikte tesciLhe karar verdi. özslleştirrne ldaresi, 17 Şubaa 1995 tarihinde Kültür ve Taiiat Varlıklannı Koru- ma fCırulu'na bir yazı gön- dereraek, tersanenin özelleş- tirme kapsamına alındığını ve arsuıın da satış veya kira- lama ^ntemıvleözelleştiril- mesİMB karar verildiğini bil- dirdi_ Söz konusu yazıda, arsa üzerindeki tescil edilmiş ya- pılara da dikkat çekildi. Özel- leştirme ldaresi "nin bu yazı- sı üzerine, arsa üzerinde ince- leme yapan Kültür ve Tabiat ve Varlıklannı Koruma Ku- rulu, 19 Nisan 1995 tarihin- de yeni bir karar aldı. Kurul karan Erol Türkgenç, Oktay Ekincl Ayla Ödekan ve Ra- ife Kovuhnaz'dan oluşan ku- rulun aldığı karar şöyle: "İstanbul İH Sarryer tlçesi İstinye Mahallesi 374-375- 376-377-378 adalar üzerinde İstinye Tersanesi olarak anı- lan taşınmazın özeUeştirflme- si ile ilgili olarak 2863 sayıh yasanm 13. maddesinde Ha- zineye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlannaait olup usu- lüne göre tescil ve ilan olu- nan her çeşit korunması ge- rekli taşınmaz kültür ve tabi- at varlığı ile bunlara ait koru- ma sımrlan dahilindeki taşın- mazlann, Kültür Bakanlı- ğı'nın izni obnadan gerçek ve tüzelkişilere satılamaya- cağı ve hıbe edilemeyeceği" betirtildiğinden 13. maddede sözü edilen Kültür Bakanlığı iznineışıkhjtacak karan n alı- nabflmesi için özeUeştirme iş- leminin sonuçlan itibanyle SIT alanındaki arazinin \c es- ki eser nheliğindcki binalar- la diğer mezar. çeşme vb. kül- tür \-arliklannm korunmasn na olan etkisinin değerlendi- rOebilmesi gerekmektebu ne- denle kamu mülkiyetindeki doğal ve kültürel miras nite- liğindeki taşınmazın hangi a- maç vefonksiyonlakullanıla- bileceginin anlaşılabilmesi için küne, niçin ve hangi kul- laıum amacıyla saülacağı ya da kiralanacagı konusunda kurul bilgilendirilnıeden ko- nu nun görüşülemeyeceğine karar verildL"' Kurulun bu karanna Özel- leştirme ldaresi yanıt verme- den, arsanın satışıyla ilgili ihale ilanını gazetelerde ya- yımlattı. Bu gelişmelerden sonra Mimarlar Odası'nın, arsanın satışı ile ilgili olarak yürüt- menin durdunılması istemiy- le mahkemeye başvuracağı açıklandı. Gemi Mühendis- leri Odası Başkanı TanselTi- mur da yürütmenin durdu- rulması için oda olarak dava açacaklarını söyledı. Tersane yağması Öte yandan tersane çalı- şanlan, arazinin yağmalana- cağını öne sürdüler. Özelleş- tirme Yasası'nda yer alan "özelleştirilecek arazinin İS- Kİ,ASKİ,bek>diyi'\v mimar- lar odası gibi ilgili kuruluşlar- dan görüş alınarak imar planlannın hazırianmasını öngören" hükmünün kaldı- nlmasını eleştirdiler. Çalı- şanlar, arsaya emlakçılann 50 milyon d'olar (2.1 trilyon Türk Lirası) değer biçtikleri- ni belirterek. arsanın yok pa- hasına satılmak istendiğini öne sürdüler. Konuya ilişkin olarak gö- rüşlerine başvurduğumuz Denizcilik Bankası eski ge- nel müdürlerinden iN'ezih Neyzi, tersanenin kapatılma- sının "marya" haline gelmiş bazı holdinglerin planı oldu- ğunu öne sürdü. 03.00 sıralannda PKK'nin baskınına uğradı. Baskın sı- rasında çıkan catışmada 2 er ile 2 korucu şehit olurken 2 köylü de PKK'liler tarafin-' dan kaçınldı. Ulukale Köyü, geçen yıl da PKK'liler tara- findan basılmış ve 7 köylü öl- dürülmüş, 40 ev yakılmıştı. Menteşe, Human Rights Watch/Helsinki adlı ulusla- rarası kuruluş adına, insan haklan ihlalleri konusunda incelemelerde bulunmak üzere önceki gün Ankara'ya gelen Christopber Pani- co'yu, dün makamında kabul etti. Kabulde yaptığı konuşma- da, Panıco'ya, PKK'nin ku- ruluşundan bu yana yaptığı eylemler, devlete, vatandaşa ve güvenlik kuvvetlerine ver- dıgınir zarariar konusunda bilgi veren Menteşe, bu örgü- te karşı güvenlik kuvvetleri- nin haklı bir mücadele yürüt- tüğünü vurguladı. Christop- her Panico da konuşmasında, Türkiye'ye, insan haklan ih- lalleri konusunda inceleme yapmak üzere geldiğini, bu amaçla birçok bakan, millet- vekili, emniyet yetkilisi ve demokratik kıtle örgütü tem- silcisi ile görüşme yapacağı- nı söyledi. Mumcu cinayeti • Baştarafı 1. Sayfada dığını söyledi. Uğur Mum- cu cinayetini yüzde doksan tran yanlısı Hüseyin kod ad- lı Muhammed isimli bir şah- sın işlediğini sav layan kişi, öldürülme sırasının Anaya- sa Mahkemesi Başkanı Yek- ta Güngör Özdene geldiği- ni iddia etti. Prof. Dr. Yuda Yürüm'e 7 haziran tarihinde yapılan saldınyı da üstlenen kimli- ği gizlenen şahıs. bombayı çamurluğun ön tarafına ters olarak yerleştirdiğini, bunun da bombanın etkisini azalta- rak Yürüm'ün hayatını kur- tardığını söyledi. Programda kimliği gizli tutulan kışinin adının, İn- terstar'ın haber bültenlerin- de tsmet Çaltşır olarak veril- mesi dikkat çekti. Öte yandan Ankara Mu- sevi cemaatinin lideri ve Ha- cettepe Üniversitesı Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yuda Yürüm'e, "Mffliyetçi GençKk" imzalı tehdit mek- tubu gönderen kişi yakalan- dı. Yetkililer, eski birbürok- rat olan kişinin. bombalı sal- dınyla ilgisi olmadığını ve dengesiz bir kişiliğe sahip olduğunu behrttiler. Irak darbe girişimini yalanladı • Baştarafı 1. Sayfada düşmanlarının uydurması ol- duğunu belirtti. Merkezi Londra'da bulu- nan yönetim karşıtı Irak Ulu- sal Kongresi liderlerinden Hamid El-Bayati ise yaptığı açıklamada Bağdat'ın 20 ki- lometre batısındaki Ebu Ga- rib askeri kampına bağlı bir grup askerin tank. zırhlı araçlar ve helikopterler des- teğinde Salhiye yerleşim bölgesindeki radyo istasyo- nuna saldın düzenlediklerini söyledi. Bu arada Am- man'daki AFP muhabirleri- ne bilgi veren görgü tarukla- n, zırhlı araçlan bulunan as- ıyı odulEricsson 337, GSM dünyasının Oscar'ı olarak bilinen CAESAR "1995 Yılı En lyi Cep Telefonu Ödülü"nü kazandı Üst üste iki yıl kazandığı bu ödülle Ericsson, ürettiği cep telefonlarının teknik mükemmelliğini, güvenilirlik ve kalitesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı. Ericsson GH 337'nin, kazandığı "1995 Caesar En lyi Dijital Dizayn", "En lyi Servis" ve "Kullanıcıyı Bilinçlendirme" ödülleriyle de rakip tanımadığı bir kez daha onaylandı. ERICSSON'unuzda garanti etiketi bulunmasına dikkat edınız. Ericsson Yetkılı khalatçıları: CEP TELEFONUNDA E R İ C S S O N MOuinumÎAf. Tel: (0216) 410 85 00 (6 Kat) Genel Pazarlama Sanayi ve Ticaret A Ş Tel: (0212) 287 17 17 (10 hat) kerlenn, Saddanı Hüseyin'e bağlı ikinci ve altıncı özel ta- bur askerlerini kuşatma al- tında tuttuklannı söylediler. Ayaklanmaya katılan "14 Temmuz" adlı zırhlı taburun komutanı General Turki İs- mail El-Dulaimi de Ebu Ga- rib Cezaev i'nde bulunan bü- tün tutuklulann serbest bıra- kılmasını istedi ve ölene dek mücadele edeceklerini bil- dirdi. Ebu Garib Ceza- evi'nde Irak'ın Anbar bölge- sinde 18 mayısta meydana gelen ve 100'ü sivil, 170'ten fazla kişinin hayaünı kaybet- tiği kanlı olaylardan sonra tu- tuklananlar bulunuyor. Şimdi Kelebek amanıdır! Evinizde eksik Kelebek kalmasın. Yemek odasmdan salona, Yatak odasmdan koltuğa Kelebek'Ieri tamamlayın. Çünkü Kelebek hem hetnen teslim, hem zaten taksitle. MUKEMMEL MOBİLYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear