22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 1995 PAZAR 8 PAZAR KONUGU FADIL ÜNVER • 1944,OrduiliÇavdar Köyü doğumlu. Yükseköğrenimini Ankara tktisadi ve Ticari llimler Akademisi'nde (AÎTÎA) tamamladı. 1992 yılmdan bu yana Vakıflar Genel Müdürlüğü görevini yürütüyor. Aynı zamanda Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu Başkanı. Taşınmaz Kültür Varlıklannı Koruma Yüksek Kurulu üyesi. Yüzlerce ydbk: vakıfyağmasıLEYLA TAVŞANOGLU - Siz Vakıflar Genel Müdürii olarak bize Vakıflar'ın bugiin nasıl yönetildiğini anlatır mısınız? Siyasi iktidarlann Vakıflar'a her za- man müdahalc ettikleri konusunda duyum- lar alınmıştır. Siz bunlann doğruluk derece- lerini bize anlatır mısınız? ÜNVER- Vakıflar Genel Müdürlüğü Baş- bakanlığa bağlı katma bütçeli bir genel mü- dürlük. Katma bütçeli bir genel müdürlükol- ması nedeniyle bütçesi her yıl devlet bütçe- siyle birlikte görüşülüyor. Dolayısıyla Vakıf- lar Genel Müdürlüğü'nü siyasi iktidarlardan ayn düşünmek mümkun değil. - Vakıflar Genel Müdürlüğü Devlet Baka- nı Necmettin Ce\heri\e mi bağlı? ÜNVER- Evet. Aslında yasası doğrudan başbakana bağlı. Ama başbakan ısterse. Va- kıflar Genel Müdürlüğü'nü bir devlet baka- nı eliyle de yürütür. Beİkı benim şansımdı, ama göreve başla- dığımdan berı bundan önceki bakan olan Ekrem Ceyhun olsun, şimdikı bakan Nec- mettin Cevheri olsun, siyasi nitelikli bir bas- kı yapmadılar. - Peki ama, ömegin Vakıflar Bankası'nın özelleştirilmesi istendL Ama Vakıflar Ban- kası. \ akıflar Genel Müdürlüğii'ne bağlı bir banka olarak statüsü gereği nasıl özelleştiri- lebilir? Bu özelleştirme isteği bizatihi bir mü- dahalc değil mi? ÜNVER- Vakıflar Genel Müdürlüğü bir kamu kuruluşu. Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün bir kamu kuruluşu olması idare etti- ği mülklerin kamu mülkü olmasını gerektir- mez. Çünkü bünyede beş bin tane vakfin ay- n ayn vakıf senetleri var. Vakıflar da bu se- netlere göre yönetili- yorlar. Hemen söyleye- yim. Vakıflar Banka- sı'nın özelleştirilme- si konusu gündeme siyasi baskılar nede- niyle gelmedi. Bunu ben. Vakıflar Genel Müdürii olarak ken- dim istedim. Vakıflar Bankası 1954tarihindekurul- muş. 1994'te de 40. yılını kutladı. Vakıf- lar Genel Müdürlüğü bankanın yüzde 75 hissesine sahip. - Peki, diğer yüzde 25 hisse kimin? ÜNVER -Vakıflar çalışanlan ve emek- lilennin. - Bankanın özeUeş- tirUmesiıü neden iste- diniz? ÜNVER- Siz Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak bir bankanın yüzde 75 hissesinin sa- hibi olacaksınız: 350 ye yakın da banka şu- besi bulunacak, amaparayı hep Vakıflar Ge- nel Müdürlüğü verecek, banka hiçbir şey vermeyecek. Sermaye arttınmı, genişleme. daha çok şube arttınmı denmiş ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne 40 yıldır doğru dürüst hiçbir şey verilmemiş. Düşünebilıyor musu- nuz? 40 yıl sizin bir bankanız olsa ve bunu akıl- hca yönetseniz o zaman Vakıflar'a devletin dahi gücü yetmemesi gerekirdi. Ama öyle olmadı. Ben. •*Bankanın yüzde 25'ini özelleştire- lim" dedim. - Btok satış mı yapmak istiyordunuz? UNVER - Hayır. Hisseler borsaya kote edilecekti. Bir kurum o günün şartlan için- de en yüksek değeri verebiliyorsa bunu ala- bilir. Hiçbir engei yok. Ama biz borsada ko- te edeceğimiz için bu hisseleri şahıslar da alabilir, kurumlarda alabilir. Blok satışı o ne- denle düşünmedik. Özetle bu özelleş- tırmeyi ben istedim. Çünkü biz özelleştir- me yasası kapsamın- da bulunan bir kuru- luş değıliz. Vakıf- lar'ın gayrimenkulle- nnin çoğu belli kişi ve kuruluşlann işgali altında. Eğer ben bu- ralara gereklı yatı- nmlan yapamazsam iş elden gider. - Vakıflar'ın 1995 bütçesi ne kadar? ÜNVER - 1995 bütçesi katma bütçe olarak üç trilyon. Ama bızim sadece katma bütçemiz yok, ay- nı zamanda fon kaynaklanmız da var. Işti- raklerden gelen paralanmız var. Örneğin bu yı 1 gelen paralarla bu bütçeyi beş trilyona çı- kardık. Ama biz beş trilyona çıkınca kânmızı ban- kaya vermek zorunda kaldık. Çünkü serma- ye arttınmına gidiyorlardı. Sermaye arttır- madan da borsaya kote edeceğimiz hisse se- netlerinin değen düşük olur. Arada asrrono- mik farklar oluşur. O nedenle de biz 1994 yı- lı kânmızın tamamına yakın bir kısmını ban- kanın sermayesinın arttınlmasına yatırdık. Bu para da 200 milyar liranın üzerinde bir tutardı. Bizim çeşitli yerlerden taviz bedellerimiz \ar. Taviz bedeli de şu: Osmanlı lmparator- luğu döneminde Osmanlı devleti tarafindan terk edilen topraklar belli tavizler, belli ki- Kiracılanndan en düşük ücreti alan kurum Türkiye'de bir Vahflar Genel Müdürlüğü var ki dert küpü. En önemli gelir kaynaklan olan arazileri yağmatanır. Siyasi iktidadar bu genel müdürlüğe baskılar yapar müdahale ederler. Bu genel müdürlüğe bağlı bir Vakıflar Bankası 'ndanyıllardır para alınamaz. Vakıfmülkleri, çoğımlukla 50 vıllık kiracı banndırdıklan için çok düşükpamlara kiradadııiar. Bütün bunlar Vahflar 'ın saymakla bitmez sorunlannın sadece birkaçı. Bunlann dışında vahfmülklerinin bazılannda Kuran kurslan ya da imam-hatip liselerininfaalıyet göstermeıeri, Osmanlı döneminden ben süregelen vahflann sorunları, genel müdürlüğe bağlı tarihi ve kültürel mirasın durumundan da söz edebiliriz, ama meselelere nokta koymuş olmayız. Biz, buyazımızda vahf arazilerinin işgali, kirnlann düşükiüğü, Vahflar Bankası'nın Vahflar Genel Müdürlüğü \ie olan bağlantısı, kavnak aktanmı, siyasi iktidarlann Vakıflar Genel Müdürlüğü 'ne müdahaleleriya da müdahatestliklerini Vakıflar Genel Müdürii Fadü Ünver leyaptığımız görüşmeye ayırdık milyannı aldık. Geçen yıl ise kân 143 mil- yar liraydı: bunun da 106 milyan Vakıflar'a geçti. Bu yılki kân ise biraz fazla. Ama bu yıl da sermaye arttınmı sorunu vardı. Bu yıl bankadan 200 milyar aldık. Ama 1995 yılı sonunda biz en az 2.5 trilyon lira harcayaca- ğız. Tabii tstanbul. Okmeydanı'ndaki vakıf arazilerinin işgali sorunu da halledilecek. Vakıflar Bankası'nın yüzde 20-25 hissesi de satılırsa sanıyorum Vakıflar çok zengin ola- cak. - Vakıf ara/ilerinin belli mafyalar tarafin- dan yagmalanması olayı var. Buralara koca koca gecekondu binalar dikiklL Okmeydanı olayı da bu kapsam içinde. Okmeydanı'nda- ki Vakıf arazileri \agma edildi. Bu sorunu çözme aşamasında olduğunu/u sövlüyorsu- mız. Bunu nasıl başarabileceksiniz? ÜNVER - O içi çözdük sayılır. Başba- kan'la Cumhurbaşka- Vakıflar Genel Müdürlüğü bir kamu kuruluşu. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bir kamu kuruluşu olması, idare ettiği mülklerin kamu mülkü olmasını gerektirmez. Çünkü bünyede beş bin tane vakfin ayn ayn vakıf senetleri var. Vakıflar da bu senetlere göre yönetiliyorlar. Vakıflar Bankası'nın özelleştirilmesi konusu gündeme siyasi baskılar nedeniyle gelmedi. Bunu ben, Vakıflar Genel Müdürii olarak kendim istedim. ralar karşılığında bazı kışilere verilmiştir. Bu taviz bedeller ta o dönemlerden kalmadır. Trakya'da var, Anadolu'nun pek çok yerin- de var. Istanbul'da Adalar'ın tamamı bu sta- tüde. Söz konusu gayrimenkulün emlak de- ğerinin yüzde 20'si oranında bir para verili- yor. Buna da biz taviz bedeli diyoruz. - Bu taviz bedeti paralan bütçe kaynakla- n içinde mi? ÜNVER - Hayır, değil. Bunlar bütçe kay- naklan dışında. Aynca Akaryakıt Tükerim Hasılatı Vergisi'nden belli gelirlerimiz var. Bankanın hisselerinin özelleştirilmesine dönersek... Biz bu hisseleri halka açarsak asgari 7-8 trilyon. hatta 10 trilyon para ka- zanınz. Biz bu 10 trilyonu repo yapsak yıl- da 10 trilyon kazanınz. Türkiye'de Vakıflar'a yılda 10 trilyon ya- tınm yapsak dört yıl sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Türkıye'nin en çok rant getiren tesislerinin sahibi olacak. Genel müdüriüğümün ılk yılında Vakıflar Bankası 58 milyar kâretmişti. Bunun dokuz V dı. Diğer bakanlar onayladı. - Peki uygulamayı nasıl yapacaksınız? Bir de bundan sonra Vakıf arazilerinin yağ- masını nasıl engelleye- ceksiniz? ÜNVER - Pilot uy- gulama yapacağız. - Vakıf arazilerinin yağması ne zaman başjadı? UNVER - Bu, dü- nün, bugünün işi de- ğil. Padişah Ikinci Mahmut döneminde başlamış bir olay. Bu- güne kadar da gelmiş. Ama bugün artık işgal edilecek arazi kalma- dı. Benimjandarmam, polisim yok. tşgal edilmiş Vakıf arazile- ri üzerine yapılan kaçak ınşaatlan yıkma, yıktırma görevi onlara ait. Ama onlar da yık- tırmıyorlar. - Vakıf arazilerinin yağmasını engeDemek için bir pilot uygulama başlatacağıntn soyle- diniz. Bu nereden ve nasıl başlayacak? ÜNVER- Bunu Okmeydanrnda başlatı- yoruz. Okmeydanı'nda gayrimenkullerin arazi olarak değerlendiriimesi yapılacak. Bu arsa değerleri il veya ilçe takdir komisyon- lanna gönderilecek. İl ve ilçe takdir komis- yonlan, binalann bulunduğu caddenin özel- liği, binanın caddeye yakınlık ya da uzaklı- ğını, ara sokaklan göz önüne alarak metre- kare birim fıy atlan tespit ettikten sonra muh- tarlarla, halkla oturup konuşulacak. Sanıyorum halkı s.Vacak değil. halkı memnun edici bir çözüm bulacağız. Ilk bir para alınacak. geri kalanı da dört eşit taksit- te ödenecek. Ama ödeme süresi dört yılı geç- meyecek ve yasal faizler de bu süre içinde işleyecek. Bu büyüklükte işgal edilecek Vakıf arazi- si, şehirlerin mücavir alanlan, ya da imar alanlan içinde artık kalmadığı için bu konu- da rahatlığımız var. Inşallah bu pilot uygu- lamada başanh oluruz. Vakıflar'ın arazilenyle ilgili özel bir yasa çıkanlmadıkça iş böyle sürer gider. Şimdı böy1e"bir yasa olmadığıra göre bu pilot uy- gulamayı deneyeceğiz. Bunda başanh olur- sak Beykoz için aynı uygulamayı isteyece- ğim. Arkadan da sırada Sanyer'deki yagma- lanan Vakıf arazileri var. Derken Zeytinbumu, Alibeyköy'de bu uy- gulamayı sürdürerek yol almaya çalışacağız. Bu aşamada benim görevim bir de Vakıf- lar'a para kazandırmak. Vakıflar'a ait şehir- lerin en güzel yerlerindeki arsalan iş merkez- leri olarak değerlendirerek bu paralan sağ- lamayı da düşünüyoruz. - Bu arada arazi mafyasıyla nasıl baş ede- ceksiniz? ÜNVER - Arazi mafyasıyla baş et- mek devlete ait bir sorun. Arazi mafya- sıyla baş edebilmek için benim birkolluk kuvvetimyok. Arazi mafyası ne yazık ki var. Bu konuda he- pimiz üzülüp sıkılı- yoruz. Işgalcilen iş- gal ettikleri yerler- den de çıkaramıyo- ruz. Işin üzerine cid- di bir biçimde gidı- lirse arazi mafyası diye bir mafyanın çı- kacağını da sanmı- yorum. Bu olaylar belli hoşgörülerden kaynaklanmıştır. Yerel yönetimler, valiler, belediye baş- kanlan ellerindeki yetkilen kullansalar arazi mafyası diye bir şey kalmaz. Devletin kolluk gücü var, ls- tanbul'un valisi var, Istanbul'un belediye başkanı var, lstanbul'un emniyet müdürii var. Bir arazi mafyası çıkıp devlete, Vakıf- lar'a, ya da kişilere ait yerleri igal edebili- yorsa o zaman devletin kolluk gücü o işgali ortadan kaldırmaya mecburdur. Biz mecburen bu tür bir pilot uygulama- ya gidiyoruz. Çünkü bunun dışında bir çö- züm yolu yok. 1994'te Antalya'da bir uygulama yaptık. Aşağı yukan 10 bin tane tapu dağıtrık. işgal edilen Vakıf arazileri üzerine yapılan kaçak inşaatlar için. - Antarya'mn merkezinde mi oldu? ÜNVTR- Evet. Zaten Antalya'nın tama- mı Vakıf arazisi. Kuyucu Murat Paşa zama- nında Antalya Vakıf arazisi olmuş. Ama za- manla bu araziler üzerine pek çok kaçak ya- pı yapılmış. Aslında ne olması lazım? Bütün bu kaçak inşaatlann bulunduğu arazilerin Vakıflar'a geri verilmesi gerek. Ama bugünkü iktidar, bundan sonraki iktidarlann da hiçbiri bunu göze alamaz. Bütün Antalya'yı yıkıp bomboş arazi olarak Vakıflar'a geri mi ve- recek? Burada aklımızı kullanmalıyız. Belli bir çözüm yolu bul- malıyız. Burada yapı- lacak olan da şu: Işga- le uğramış arazilerde yapılmış kaçak bina- larda oturanlara kat- lannı satmak. Başka hiçbir çözümü yok. O günkü bedel üzerin- den değerini belirle- yip satarsınız. Vakıf- lar bu yolla elde ede- ceği paralarla başka yerlerdeki gayrimen- kullerini değerlendirebilir. - Bu yol arazi yağması için caydıncı bir un- sur olabin'r mi, yoksa geri mi teper? ÜNVER-Olabılir. Burada iki yönlü bakı- yorum. Rayiç bedelin çok düşüİc tutulması belli arazilerin işgaline daha çok yol açabi- lir. Endişem bu. Rayiç bedelin çok yüksek tutulması ise bu defa uyguladığımız planın yürümemesine, demin söylediğiniz siyasi baskılann artma- sına neden olabılir. Vakıflar. zaten ugrayabileceği kadar zara- ra uğramış. Kaçak inşaatlann değerlerini bu- lunduklan konuma göre tespit edersiniz. Hem Vakıflar alacağı parayı bilir hem de pa- ra düzgün bir değer üzerinden toplanır. Bu yapılan, üzerinde oturan hak sahibine satma- nın dışında bunun başka yolu yok. Türkiye'de Vakıflar'a yılda 10 trilyon yatınm yapsak dört yıl sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Türkiye'nin en çok rant getiren tesislerinin sahibi olacak. Vakıf arazilerinin yağması Padişah Ikinci Mahmut döneminde başlamış bir olay. Bugüne kadar da gelmiş. Ama bugün artık işgal edilecek arazi kalmadı. Benim jandarmam, polisim yok. İşgal edilmiş Vakıf arazileri üzerine yapılan kaçak inşaatlan yıkma, yıktırma görevi onlara ait - Tabii bu arazi yağmalanna yol açan en büyük neden büyük şehirlere yönehniş insan göçü_ ÜNVER- Evet. Büyük şehirlere ne kadar çok insan akm ederse konut ihtiyacı da o ka- dar artar. Özel kişiler kendi arazüerini, ko- nutlannı işgallere karşı koruyabiliyorlar. Ama ne kamu ne Hazine ne Vakıflar kendi gayrimenkullerini koruyabiliyorlar. Size bir örnek vereyim. tstanbul Mısır Çarşısf nda iki yan yana dükkânımız var. Bi- rinin kirası ayda 60 milyon lira. Yanındaki- nin kirası ise yedi milyon lira. Birisi 50 yıl önce kiracı olarak çok düşük bİT kirayla gir- miş. Parası bugün ancak 20 milyona çıkabil- miş. Öbürüyse yeni kiracı olduğu için bu- günkü kira bedeline göre orayı kiralamış. Vakıflar'ın en büyük kira arttınmı yeni ki- racılarla oluyor. Aksi halde kira gelirlerin- den pek bir şey gelmiyor. tşin hazin tarafı da nedir biliyor musunuz? Vakıflar'a beş milyon, yedi milyon lira kira verenler dernek kurarak Vakıflar Genel Mü- dürlüğü'yle mücadeleye giriyorlar. Vakıflar'ın gayrimenkullerini rayiç bedel üzerinden kiraya verebilmemiz gerek. Ger- çi biz Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görev ve sorumluluk yasasını hazırlayarak Başba- kanlığa sunduk. Görev ve sorumluluk yasa- sı TBMM'den çıkarsa yasada öyle bir hüküm olduğu için biz rayiç bedelleri tespit edip ki- racılara bildirebileceğiz. Ama ben genel müdürlüğüm döneminde o yasanın TBMM'den çıktığını görür mü^ yüm? Ya da benden sonra gelecek genel mü- dür bunu görür mü, onu bilemem. - Görev ve sorumluluk yasasında Vakıf ara- zilerinin yağmaJanmasına karsı herhangi bir yaptınm getiriliyor mu? ÜNVTR- Bizim görev ve sorumluluk ya- samız cezai olaylan içermiyor. Bu yasa sa- dece Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün hizmet- lerini kapsıyor. Türk hukuk sisteminde işga- li yapan kişiye uygulanacak yaptınm neyse onu uygulamak lazım. Her aİclina esen ken- dine göre bir yaptınm uygulamaya kalkarsa o zaman hukuktaki birlik de bozulur. ; - Ama yetkili kurumlar bu yaptınmlan uy- gulamıyoıiar» ÜNVER - Ne yazık kı öyle. Tabii hukuk sistemini burada eleştirmek benim haddim değil. Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi katma büt- çeli kurumlar kiraya verdikleri gayrimen- kullerden aldıklan kiralarla ayakta durabıli- yorlar. Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi ku- rumlann kira tespit davalannın uzun sürme- si bu kurumlan büyük maddi zarara sokuyor. Burada özel bir durum mu olmalı, yoksa baş- ka bir çözüm mü bulunmalı? Bu, sistemin içinde düşünülmesi gereken bir durum. - Ben ve benden son- ra gelecek genel m üdfir görev ve sorumluluk yasasmın TBMM'den geçtigini görür mU bil- mem. dediniz. Yasanın Mecüs'ten gecişi konu- sunda neden bu kadar karamsarstnız? ÜNVER TBMM'den bir yasa- nın geçmesi için uzun bir süreç gerekiyor. Önce biz kanunu hazır- layıp Başbakanlığa su- nuyonız. Başbakanlık bakanlıklara gönderi- yor. Bakanlıklarbu ko- nuda görüş bildiriyor- lar. Bazen, şu maddele- nn değiştirilmesi gere- kir. deniyor. Bir bakan yasa taslağını imzala- mayınca bakanlar ku- rulu karan yürürlüğe girmez. Tam o bakanın isteği doğrultusunda değişiklik yapılırken o arada hükümet değişiyor. Gelen bakanın da yeniden görüş bildir- mesi gerekiyor. Tümbakanlıklann görüş bil- dirmeleri bir.iki yıl alıyor. Meclis'e sunulduktan sonra Plan Bütçe Komisyonu'ndan, Adalet Komisyonu'ndan geçmesi gerekiyor. Bu da zaman alıyor. Genel Kurul'a geldi- ğinde de sıra bekliyor. Şu anda zaten Mec- lis Genel Kurulu'nun gündeminde çok önemli kanunlarvar. Dolayısıylabizimki ge- ride kalıyor. Yani, TBMM'nin çahşma şekli bakımm- dan bu zor bir olay.Bu nedenle herhalde ben bizim o kanunun Meclis'ten geçtiğini göre- mem, demiştim. Aynca her siyasi partiyle de, kendi prog- ramı çerçevesinde, hazırladığımız yasanın maddeleri konusunda mutabakat sağ- lamamız mümkün olmuyor. Her partinin kendi görüşü var. Yasalara da ister istemez o görüşle yaklaşıyor. Quest For Time EXPLORERS REQUIRED Explorers required for a special discovery tour of Europe. A team of four will be gathered to travel (20th June - 25th July 1995) on the "Istanbul - Oslo - Brindisi - Istanbul" route, by a specially designed motor-caravan, to folloyv the footsteps oı the Turkish culture. The team will consist of a director/pilot a navigator/co-püot, a nhotographer/cinematograpner and a proouction assistanL The memones and pbotos of the tour wül be published in a leading holiday/travel magazine and a TV programme will be broadcasted on one of the major nationaJ TV channeLs. Fluency both in English and Gennan is necessary for those team members with tents and camping equipments, who vvould like to participate in this attracting adventure. Members will not be required to pay any travelüng expenses and will not be paid for the job. Please send your CV with a recent photo, for job descriptions and condiüous, to; EXPLORER PK 38, YENİ LEVENT 80624 ISTANBUL or fax to; (212) 264 43 92 or (212) 282 69 27. Nüfus cüzdanımı kaybettim Hükümsüzdür. NİHAT ABACIOĞLÜ Nüfus cüzdanımı, ehliyetimi, Istanbul Teknik Üniversitesi öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. CAFERALTINÖZ CEYHANİŞ MAHKEMESt HÂKTMLtĞt'NDEN 1994/84-9 DavacıSSK Genel Müdürlüğü vekıli ta- rafindan Zelıha Karslı vs aleyhine açılan tazminat dava- sında; Oavacı kıımmıınL'O^OVI IVU1 Ullltlll zaran olan 190.300.015.-TL'nin 2.9.1994 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davahlardan tahsiline karar veril- miş olup davalı Zeli- ha Karslı'nın adresi meçhul olduğundan ilanen tebligat yapıl- mocırıQ \/& r ^ r û n n \/o11 laâllld VC Kolal 111 Yd~ yımından itibaren davalının 15 gün içe- nsînde temyiz etme- si, aksı takdırde ka- rarın kesınleşeceğı ilanen tebliğ olunur. 20.4.1995 Basın: 19511 GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI ANTALYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESt SATIŞ MEMURLUĞU'NÜAN DS.. ıyvj/zz Antarya Merkez Yeşilbayır Köyü 436 parselde kayıtlı taşınmaz, Antalya 2. Sulh Huloi Mahkemesi'nin Es. 1993/76, K. 1994/1394 sayılı karan gereğince satıla- caktır. Tapu kaydına göre satışa konu parsel 18.416 mN 'lik tarla olarak kayıtlıdır. Dava konusu parsel tarla hüviyetinde olup, zirai faaliyet olarak kuru tarıma elverişlidir. Üzerinde 10 adet 30 yaşlannda zeytin agacı bulunmaktadır. Mahalli rayiçlere göre mN'si 40.000 TCden, parsel üzerindeki muhtesatlarla birlikte muhammen bedeli 737.840.000 TEdir. 1. satış 6.6.1995 günü saat 11.00-11.10 arasında, Antalya Adliye Sarayı Kat: 3, No: 22'de açık arttırma ile yapılacaktır. Bu satışta degerinin % 75'ini bulmadığı takdirde 16.6.1995 günü aynı yerve aynı saatte2. arttır- ma yapılır. 2. arttırmada ise, degerinin % 40'ını ve mahkeme masraflannı geçtigi takdirde en çok arttırana ihale edilecektir. Satış peşin para iledir, ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilır. Satışa iştirak edenlerin, degerinin % 20'si nispetınde temınat yatırması şarttır. Ihaleye iştirak edenler şart- nameyi görmüş ve münderecatım kabul etmış sayıla- caktır, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğu- muzun 1995/22 esas sayılı dosyasına başvurmalan i- lan olunur. Basın: 19444 ALI SEMIZOGLU 1962 - (...) tyi yolculuklar Ali... Biryerlerde karşılaşmak üzere... Paris Arkadaşlan İZMİR 9. ASLtYE HUKUK HÂKÎMLİĞI'NDEN EsasNo: 1994837 Davacı Benn Akgün vekili Av. Azra Inneler tarafindan davalı Cafer Karaman aleyhine açılan boşanma davasında Izmır Bomova 127'4 sokak No 66 Evka-3 adresınde ikamet eden davalıya çıkanlan davetiye, bila tebliğ lade edilmiş ve zabıtaca yeni adresi bulunamadığından gazete ile Uanyapılmasınakaıarvenldığındendavalının5.6.l995gunü 11.00'dekidunışmayabızzatgelme- si veya kendisinı bir vekille temsil ettırmesı, aksi takdirde yargılamaya yoklufunda devam edil.p karar verileceği, dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur Basın: 20100
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear