02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA KÜLTÜR 27 NİSAN 1995 PERŞEMBE 14 Dansm muhteşem sanşmıydı Ginger Rogers ve Fred Astaire, beyazperdenin unutulmaz ikilisi olarak daıma anımsanacaklar. Birlikte oynadıklan filmlerden biri de 1939'da çekilen "The Story of Veron and Irene Castle"dı. Kültür Servisi - Efsanevi dansçı Fred Astaire'in kollann- da dans ederek yıldızlaşan Hollyvvood'un muhteşem sanşı- nı Ginger Rogers, önceki gün Califomia yakınlanndaki evin- de yaşama veda etti. 1930'lu ve 4O'lı yıllann en popüler Holly- wood yıldızlanndan biri olan ve Fred Astaire'le çevirdiği filmle- riyle ve unutulmaz danslanyla tanınan Rogers, 83 yaşındaydı. Astaire ile Gingers'ın isimleri sonsuza dek birlikte anılacak. tkı sanatçı 1930'lardan 40'lara dek bir dizı müzikal komedide birlikte oynamıştı. Hollyvvo- od'un en ünlü ikilisi olarak ta- nmmalanna karşın, Rogers tek başına son derece parlak bir oyunculuk kariyerine sahipti. Bir söyleşisinde "Biz Siyamlı ikizler olarak doğmadık ama bazen bana böylevmis gibi geti- yor. Nereye gitsem, insanlar 'Hev, Fred nerede' diye soru- yorlar bana" dıyordu. 73 filmde rol alan Rogers, 1940'ta çevırdiği "Kitty Foyle" (Sokak Kızı Kitty) ile bir Oscar ödülü kazanmıştı. Astaire- Ro- gers ikilisi, "The Gay Divor- cee"(Şen Dul), "The Top HarfSilindir Şapka) ve "Shall We Dance (Gel, Dans Edetim)" gibi filmlerde başrolü paylaş- mışlardı. Rogers'ın meslek ya- şamı 65 yıl sûrdü. Dört yıl önce, bir gazetecinin dünyanın en büyûk dansçısıyla çalışmanın onu rahatsız edip et- mediği yolundaki bir soruya verdigi yanıtta, Rogers, "Yoo, ben de dans edebiliyordum. Na- sıl dans edileceğini bilhorum. Duyduğum müziğe ayak uydu- ruyordum" demişti. 1911 'de Missouri'de doğan yıldız, çocukluk yıllannda dans etmeye başladı. Texas'ta Char- leston yanşmasında ödül kaza- nan Rogers, 1925 yılında kısa bir süre, Eddie Foy'la vodviller- de rol aldı. Gerçek adı Vlrginia Katherine McMath olmasına karşın üvey babasının adını alan Rogers, 1929da "Top Speed" oyunuyla Brooadway'de sahne- ye çıkmadan önce, diğer vodvil topluluklanyla turnelere çık- rruştı. Bu oyundaki başansı Para- mount şirketiyle bir sözleşme imzalamasını sağladı. Rogers, 1930 yılında George Gersb- vvin'in ünlü müzikali "Girl Crazy"de başrol oynadığında 19yaşındaydı. 1933'te çevirdikleri "Flying Down To Mexico" dahil on filmde, Astaire'le birlikte yar- dımcı rollerde oynadı. "The Ca- rioca" filmindeki dans sahne- siyle bütün dıkkati üzerine çe~ ken Rogers, bir anda yıldız ol- du. Rogers. kendi yazdığı yaşa- möyküsünde, Astaire'le kısa bir ilişkı yaşadıklannın bilinmesine karşın, aralannda hıçbir şey ol- madığını belirtmişti: "Bîz yal- nızca filmlerde birlikte olduk. Aslında, farklı ilgi alanlan olan iki farklı insanız." Astaire de Rogers'ın, tanıdığı en çalışkan insan olduğunu ve hiç şikâyet etmeden, en zor dans figürleri- nin bile üstesinden geldiğini söylemişti. Astaire'le birlikte çahşmadan önce. 20 film çeviren Rogers. daha çok onunla yaptığı film- lerdeki rolleriyle belîeklere ka- zındı. Bir seferinde Astaire'le ayakları kanayıncaya kadar dans eden Rogers, "Tamam, Astaire büyük bir dansçı. Ama unutmayın ki onun yaptığı her- şeyi ben de üstelik topuklu ayak- kabılarla yaptım" demişti. İkili 1939 yılında zirveye ulaştı ve "The Story of Vernon and Irene Castle"(Castle Kar- deşlerin Öyküsü)ı çevirdikten sonra aynldılar. 1945'ten itibaren Rogers, 250 bin dolarlık kazancıyla Ameri- ka'nın en çok kazanan kadını olmuştu. Rogers, Howard Hughes ve James Storart gibi Hollyvvoood yıldızlarına duygusal yönden bağlanmıştı. Beş kez evlenip boşanan yıldız, ilk evliliğini 17 yaşındayken vodvil komedyeni Edvvard Jackson Culpepperile gerçekleştırmiş, iki yıl sonra da boşanmıştı. Son yıllarını Ranch Mira- ge'daki evinde film izleyerek geçiren Rogers, "Oturup film izliyorum ve bundan büyük zevk alıyorum. Çünkü, o dö- nemde yapılabilecek filmlerin en iyilerini yapüğımı biliyorum. Yapbğuuz güzel bir şeyi görmek çok hoş bir duygu" diyordu. T"J irbırinden güzel dans figürleriyle r \ sinemaseverlerin başlannı döndüren iki JLJ sanatçı, 1974'te, "That's Entertainrnent"nın Beverly Hills'deki prömiyerinde bir kez daha dans etmişlerdi. Kütüphaneciler İstanbul'da toplanıyor Kültür Servisi - Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kuruluşlan Federasyonu (IFLA)'nın 61. kongresi, 20-26 ağustos tarihleri arasında Istanbui'da yapılacak. Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Merkezi ile Kültür Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği kongreye katılmak üzere 135 ülkeden üç bin delegenin yurdumuza gelmesi bekleniyor. Bilgi ve kütüphane dünyasının temel kuruluşu olan ve merkezi Hollanda'da bulunan IFLA'nın dernek ve bilgi merkezi olarak 135 ülkeden 1284üyesi bulunuyor. Türkiye'den de 15 kütüphane ve bilgi merkeziyle iki dernegin yanı sıra bireysel üyelere de sahip olan federasyon, bilgi ve kütüphane dünyasında uluslararası anlaşmayla işbirliğini geliştirmek, bilgilendirme hizmetlerinin düzeyini yükseltmek üzere kütüphane ve enformasyon alanındaki eğirimi de destekleyerek kütüphaneciliği uluslararası ilgi odağı halıne gerirme amaçlannı güdüyor. Yıllık toplantılannı 1927'denberi, heryıl, başka bir kıtanın değişik bir ülkesinde yapan IFLA ile Türkiye arasmdakj ilk bağlantı, 1950 yılında Milli Kütüphane'yle başlamıştı. Bu yılki konusu "Geleceğin Kütüphaneteri" olarak belirlenen kongrede. "enformasyon teknolojisi ve kürüphanderin veniden yapılanmasr, *ulusal ve uluslararası enformasyon ağtarT, "kütüphane malzemelerinin gelecegj", "küfüphaneler ve kamu eğttimi", "profesyonel fletişim" konulan da tartışılacak. Kongre süresince, çeşitlı çalışma gruplan da toplanarak değişik konular hakkında çalışmalar yapacak. Swissotel'de gerçekleşecek olan kongre boyunca, katılımcılann çalışmalannın yer alacağı bir sergi de ziyarete açık olacak. Eczacıbaşı Ulusal Beste Yanşması düzenleniyor Kültür Servisi - Ulusla- rarası tzmir festivallerini düzenleyen fzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (IK- SEV) kuruculanndan Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nın anı- sını yaşatmak ve sanat et- kinliklerini topluma sun- mak için yaşamı boyunca yaptığı katkılan destekle- mek amacıyla Dr. Nejat F. Ezcacıbaşı Ulusal Beste Yanşması düzenleniyor. 11- ki 1996 yılında 10. Ulusla- rarası Izmir Festivali'yle aynı dönemde gerçekleşti- rilecek yarışma, giderek uluslararası bir boyut kaza- nacak. Seçici kurulunda Necil Kâzun Akses, Gürer Aykal, Rengim Gökmen, Nevit Kodallı, Hikmet Şimşek, Muammer Sun, tlhan Us- manbaş gibi müzik adam- lannın bulunduğu 1996 Bi- rinci Dr. Nejat F. Eczacıba- şı Ulusal Beste Yarışma- sı'nın birincisine 2 yüz milyon, ikinciye yüz mil- yon, üçüncüye de elli mil- yon TL. ödül verilecek. Yalnızca Türk bestecile- re açık olacak olan yarış- ma, uvertür, senfoni. senfo- nik şiir, konçerto, suit gibi formlarda küçük ya da bü- yük orkestra eserleri ara- sında yapılacak. Birinciliği kazanan yapıt, İKSEV ta- rafından yazdırılarak 10. Uluslararası Izmir Festiva- li'nin açılış konserinde ca- Iınacak. Katılmak isteyen- lerin, tzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi'na başvurma- lan gerekiyor. (Tel: 0232 - 463 03 00). Caz geceleri haziranda Kültür Servisi - Joe Cocker, Sonny Roilins. Buddy Guy, Roy Rogers & The Detta Rhythm Kinğs ve Branford Mar- saüs gibi caz ustalannı Istanbullu caz- severlerle buluşturacak olan "Parli- ament Superfoand Jazz Festival" 6, 7, 8 ve 9 haziran tarihlerinde tstanbul Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşe- cek. Harry's Jazz Bar'da önceki gece sanatçılann tanıtıldığı programda Is- tanbul Jazz Quartet ve Kevin Gufy Or- kestrası caz maratonuna hazırladılar müzikseverleri. "Parliament Superband Jazz Festi- val"in 6 hazırandaki açılış gecesinde caz tarihine Charlie Parker ile John CoJtrane arasındaki dönemin en önem- li tenor saksofoncusu olarak geçen Sonny Rollins konser verecek. Cazın doğaçlama tekniklerini Louis Armst- rong'dan sonra en çok geliştiren kişi olarak tanımlanan Sonny Rollins, üs- tün tekniği. etkileyici tonu, kendine özgü lirik ve sakin cümlelenyle Char- lie Parker, Thelonious Monk, Miles Da- vis ve John Coltrane gibi cazın en bü- yük isimleriyle albüm ve konser çalış- malan yapmış olan "yaşay-an bir efsa- ne r ... 23 yaşındayken ünlü cazcılarla birlikte çalan Rollins, bir röportajında "Ben eskj kuşağın son üyeierinden biri- yim. Bu yüzden sanki onlan temsil et- mek gibi ulvi bir görevim oklugu hissi- ne kapdıyorum"diyor. Açüışı Sonny Rollins yapacak Cazın öncüleriyle çalışmaya devam eden Rollins, 1959 yılında müzige ara veren sanatçı, o yıllarda Williamsburg Köprüsü'nün üstünde gece gündüz saksofon çaldı. Bu dönemde cazda farklı renkleri bir araya toplayan sanat- çı, müziğe geri dönerek Don Cherry ve Bflly Higgins ile albüm yaptı. Sanat- çı son albümü "OM Flames" adlı son albümünde bir melodi ustası olduğunu kanıtlıyordu. Festivalde Rollins'e trombonda Clif- ton Anderson, davulda Billy Drum- mond, vurgulu çalgılarda Vîctor See- Yiıen ve piyanoda Kevin Hays'tan olu- şan grubu eşlik edecek. 7 nazıran gecesi Açıkhava Tiyatro- su'nda blues çevrelerinde "yaşayan ta- rih" olarak nitelendirilen Buddy Guy selamlayacak cazseverleri. Dünyanın en önemli gitar ustalan; Eric Clapton, Jeff Beck, Stevie Ray Vaughan ve Jimmy Hendris'in çok beğendiği Buddy Guy, 1991'de "Damn R^ht l\e Got the Blues" ve 1992 de "FeeJ Like Rain"albümleriyle iki kez Grammy ödülü kazandı. Sanatçı geçen yıl da Bilboard dergisi tarafından yüzyılda bir rastlanan ender sanatçılara verilen "Century Award" ödülüne değer gö- rüldü. Sanatçının son albümü "Süppin' in" blues dünyasının bugüne kadar ya- pılmış en güzel albümü olarak nitelen- diriliyor. Albümün ilk yansını Chica- go'da Chuck Berry kadar ünlü ve yete- Parliament Superband Jazz Festivali'nin en büyük sürprizlerinden biri soul ve blues'u rock ile harmanlayan zenci sesli beyaz şarkıcı Joe Cocker (üstte). Saksofon ustası besteci ve aranjör Branford Marsalis (altta) de Buckshot Le Fonque projesiyle son gecede yer alıyor. nekJi piyanist Johnnie Johnson ile ya- pan Guy, Austin Texas'a giderek Ste- vie Ray Vaughan'ın grubu Doubie Tro- uble ile albüme devam etti. Ününü ya- lın ve elektrikli blues tarzıyla kazanan Guy, yeni albümü "Slipp' in"de de ay- nı ruhu yakalayabilmek için pek çok klasik ve tanıdık melodileri kullandı. Buddy Guy'a bas gitarda Gregory Paul Rzab, gitarda Scott \Venston Holt ve davulda Ray Allison eşlik edecek. 7 haziran gecesi Buddy Guy'un ar- dından San Francisco yöresinin ünlü gitaristi Roy Rogers yaşamının büyük bir kjsmını "slide ghar" tekniğinin ye- niden ortaya çıkmasına ve bu tekniğe olan katkılanyla tanınıyor ve biues'un çağdaş yorumunu büyük bir başanyla icra ediyor. Sanatçı, 1990 yılında Mi- les Davis. Taj Mahal ve John Lee Ho- oker ile birlikte Dennis Hooper'ın "The Hot Spof filminin sountrack'i "I'am the Mood"da "Bonnie Raht and Hooker's"m yapımcısı olarak Grammy ödülü kazandı. Son olarak "Chops Not Chaps", "Slidovinder" ve "BJues on the Range" adlı 3 çok iddialı albüm çı- karan sanatçının aynca Norton Buffa- lo, R & B ve Travdin" Track ile de iki çalışması oldu. R & B'deki "Song For Jessfca"adlı parça 1992 yılında "Best Country Instrumental" dalında Grammy Ödülü'ne aday gösterildi. Rogers'a bas gitarda Steven Evans. da- vulda ise Jimmy Sancbez eşlik edecek. Festivalin en büyük sürprizlerinden biri kuşkusuz soul ve blues'u rock ile harmanlayan zenci sesli beyaz şarkıcı Joe Cocker. Özellikle 1987 yılında yaptığı "Unchain My Heart" ile Türki- ye ve dünya listelerini altüst eden sa- natçı ilk kez Woodstock 1969'da Len- non - McCartney bestesi olan "Wrth a IJtÜe Hdp From My Friends"ile tanın- mıştı. Cocker'ın ilk canlı albümü 1971 "de çıkardığı iki disklik "Mad Dogs & Englishmen" 43 parçalık tam bir şov niteliğinde olup, tartışmasız bir klasik olarak kayıtlara geçti. Amerikan hit listesine 7 numara ile yerleşmesinin ar- dından, Leon Russell & The Shetter Pe- ople ile hazırlanan "The Lettre" albü- mü aynı listede 2 numaraya yükseldi. Joe Cocker baslıklı LP'nin 1972'de ve I Cant Stand A Littk Rain adlı LP'si- nin de 1974 yılında piyasaya sürülme- siyle Cocker başanlı performasını de- vam ettirdi. 1989 yrlmdakı One Night Of Sin albümünden "When The Night Comes" adlı parça Cocker'ın listelerde en uzun kalan ikinci parçası olarak 20 hafta boyunca 11 numarada kaldı ve sanatçıya Grammy 'nin "Best Rock Vb- cai Performance" ödülünü kazandırdı. Cocker'ın 3. canlı albümü Cocker U- veî, Lowell Massacchusetts'te bir gece- lik mucize bir çalışma sonucu kayde- dildi. 1990 yazında sanatçı bu albümü evsizler yaranna düzenlenen bir dizi blues şovda kullandı. Konserlerinin vazgeçilmez parçalan olarak "You Are So Beautiful" ya da "A Little Help From My Friends"i sayan ünlü sanatçı, unutulmaz bir gece yaşatmaya aday. Son gece Marsalis'in "Parliament Superband Jazz Festi- val"in son gecesinde saksofon ustası, besteci ve aranjör Branford Marsalis rock. hip- hop, caz, reggae ve Afrika müziğini içeren ve üstün performansı- nı sergileyen Buckshot Le Fonque pro- jesiyle yer alacak. Sanatçı bu projesiy- le ilgili olarak, "Her albümümde oldu- ğu gibi bu albümde de müziği kendi akışına bıraktun ve tüm ilginç fikirieri- mi bu albümde birleştirdim" diyor. Albümdeki parçalar arasında Jay Le- no tarzı bir girişin ve James Brtmn müziğinin izlerinin. Breakfast At Denny's, Albert Collins'in muhteşem gitar solosunun ve Rap Town rap rit- minin yer aldığı No Pain, No Gain, Marsalis tarafından yazılmış olan , telli çalgılarda Clair Fisher'ın ve vokalde yeni bir ses olan Tammy Tomtshend'in eşlik ettiği Ain't It Fıînny, bir Elton John klasiği olan, Franklin Combs'un vokal ve Ethiopia'dan Amarck voka- listlerinin ise koro olarak eşlik ettikleri Mona Lisa (and Mad Hatters) bulunu- yor. Branford Marsalis'e konserde: gi- tarda Carl Burnett, davulda Rocky Bryant. vurgulu çalgılarda Mino Cine- lu, trompette Russel Gun. basgitarda Reggie Veal, keyboard ve vokalde Frank McComb, trombonda John To- uchy, keyboardda Joey Calderazzo, repper olarak Ricardo M. Dacosta ve DJ Apollo Noviclo eşlik edecek. Çocuklara grevi öğretmek yararlı mı yoksa zararlı mı? Kültür Servisi - Ingiltere'de aşın solcular tarafından tanıtımı yapılan "Strike!" (Grev) adlı resimli'bir ço- cuk kıtabında, çocuklara grev konu- sunda bilgi verilıyor. The Times'ta çıkan bir haber, kitabın ülke çapında uyandırdığı etkilerden söz ediyor. Ingiltere'de Vlilitant ve The Soci- alist Workers partileri gibi, aşın uç- larda yer alan kimi örgütler, grevin aile içindeki etkilerini vurgulayan "Strike!" adlı kitabın evlerde ve okullarda okunacağını umuyor ve öğretmenlerin grevine çok az bir sü- re kala, ilköğretim çağındaki çocuk- lann. endüstriyel hareketleri anJama- larına yardımcı olacağını düşünü- yorlar. Öte yandan, muhalif grup, ki- tabın, çocuklann, grev yapan öğret- menlere yakınlık duymalanna yol açacağını beürterek; okullan, anne- babalan ve kütüphaneleri kitabı boy- kot etmeye çağınyor. Işçi Partisi eğitim sözcüsü David Blunkett, kitabın okullarda dağıtıl- mayacağını umduğunu söylüyor: "Çocuklar, böyle şe\lere zorlanma- mak Ben, çocuklann çocukluklannı yasamalan gerektiğine manıyonım. Bu kitap, onJann yaşına uygun degfl. Dört ila sekiz yaş arası, çocuklar, eg- lence ve oyunİa iigilenmeli; okuma- yazma öğrenmeH." Campaign For Real Education (Gerçek Eğitim Kampanyası) başka- nı Nick Seaton da, Blunkett'la hem- fikir: "Poh'tik konular, okullara hiçir sekjlde sokulmamaİL Bu tür kitapla- nn hiçbir okul için u>gun olduğunu sanmıyorum." "Strike!", annesi grev yapan Molly adında bir çocugu anlatıyor. Oyuncak ayısıyla birlikte, günü grev gözcülerinin yanında geçiren Molly, onlann başanya ulaşmasuıa katkıda bulunuyor. 35 yaşındaki Kanadalı yazar Ma- ureen Bayless, dört yaşındaki oğlu- nun Vancouver yakınlanndaki bir hastanede yapılan grevle ilgili soru- lar sorması üzerine, kitabı yazmaya karar vermiş. Üç erkek çocıîk annesi olan Bayless, kendisini toplumsal vicdanın harekete geçirdiği bir femi- nist olarak (anımlıvor. "Kitap, anne- babalann ve çocuklann, grev hak- kında konuşabilmelerini sağlamak amacıyla yazıldı" dıyor Bayless: "Okullarda, halk kütüphanelerinde bulunması gereken yarârb bir kitap olduğuna inanıyorum. Grevler, ge- nellikle, aifeleri etkiliyor. Bu konuda yazılmış bir kitap, çocuklar için çok faydalı olabüir." "Strike"ın üç yüz kopyası, özel- likle feminizm ve çocuk kitaplan dalında uzmanlaşan Kanadalı Rag- weed Yayınevı tarafından Ingilte- re'ye gönderildi. Yayınevinin pazar- lama yöneticisi Inga Petri, "Anne- babalann, öğretmenlerin ve kütüp- hanecilerin, kitabı satın alacaklannı ve eğitim konusunda bir kaynak ola- rak kullanacaklannı umuyoruz" di- yor. Petri, kitabın. Ingiltere'deki olası bir öğretmen grevi konusunda ço- cuklar için iyi bir başlangıç olacagı- na inanıyor: "Strike, çok kolay anla- şüır bir kitap ve olaya çocuklann ba- laş açısmdan yaklasıyor. Grevler, ya- samımıan bir parçası ve onlarla na- sıl başa çıkacağımızı öğrenmemiz ge- reldyor.'' Kitap, Ingiltere'deki sol eğilimli kitapçılarda satıhyor ve aşm sol ba- sın tarafından büyük bir heyecanla karşılanıyor. Haftalık marksist dergi Militant'ın muhabiri Ken Smith, sosyalistleri, kitabı mümkün oldugu kadar çok çocuğa tanıtmalan çağn- sında bulunuyor ve, "Çocuklann, bütün çocuk khaplannda anlablan tipik konulardan uzak birşeyi okuyabilmesi, çok anlamlı bir değişiklik''diyor. CRR'de Şiir ve Müzik Dtnletia • Kültür Servisi-Dylan Thomas'm kızı Aeronwy Thomas bu akşam saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda babasının ve kendisinin şiirlerini okuyacak. Kendisi de bir ozan ve yazar olan Aeronwy Thomas, Ingilizlerin en ünlü çağdaş şairlerinden biri sayılan babası Dylan Thomas'ın eserlerini, bu resital için özel olarak derlenmiş müzığiyle klavsenci Leyla Pınar eşliğinde yorumlayacak. Tiyatro sanatçısı Meımfeıh Tuncab öMü • İSTANBUL(AA)-lstanbul Bulvar Tiyatrosu'nun kurucusu, tiyatro sanatçısı Memduh Tuncalı, geçirdiği bir rahatsızhk sonucu istanbul'da vefat etti. 1928 yılında Alaşehir'de doğan sanatçı, Ankara Devlet Konservatuvan'ru bitirdikten sonra sanat yasamını istanbul'da sürdürdü. Istanbui Bulvar Tiyatrosu'nun kurucusu olan Memduh Tuncalı, Vahi Öz'den sonra devam ettirdiği "Kart Horoz" riplemesiyle tanındı. Sanatçının rol aldığı oyunlar arasında Toros Canavan, Sakaliı Gelin, Üçüzler, Tuzak ve Kart Horoz bulunuyor. Memduh Tuncalı dün Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi bahçesindeki Istanbul Bulvar Tiyatrosu'nda düzenlenen bir tören anıldı ve Yakacık Mezarlığı'nda toprağa verildi. Araavut yazardan Nobel Ödülü'ne tepki • MADRİD(AA>Amavut yazar Ismail Kadere, Nobel Ödülü dağıtımında, Arnavutluk'un göz önûne bile aJınmadığını söyledi. Kadere, bir Ispanyol dergisine verdiği demeçte, "Eğer adım Kaderevski veya Çinli, hatta Japon ismi olsaydı, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanırdım" dedi. Arnavutluk'un dünyadan soyutlanmasında komünist rejimin büyük rolü olduğunu söyleyen Kadere, Avrupa'nın Arnavutluk'u dışladığını ve varlığını, kültürünü görmezden geldiğini belirtti. Kadere, tslami köktendincilik konusunda da "Ben îslami köktendinciliğe karşıyım. Ancak Bosna ve Çeçenistan'da katliamlar sürdüğü sürece, bu akım kışkırtılacaktır" dedi. Arnavut yazar şöyle konuştu: "Bosna ve Bosnalılar, Avrupa için bir tehdit unsuru değildir. Sanınm Fransa'da da çok Müslüman var ve onlar Balkaalardakilerden çok daha fazla köktendinci. Ben Îslami köktendincilere karşıyım. Ancak Avrupa bunu Bosna'da körüklüyor." 'Edebiyat ve Beştirrde Yazarfar ve Yazanlar' • Kültür Servisi- Ankara'da yayırnlanan Edebiyat ve Eleştiri dergisinin 18. sayısında Ahmet K. Çebi, 'Kişiliksiz Münevver/ Aydın Tipi' adlı çalışmasıyla Kutadgu Bilig ve Balasangunlu Yusuf'a ilginç bir bakış açısı geririyor. Veysel Çolak 'Şiir ile Öykünün Aıakesiti', Gonca Gökalp Melisa Gürpınar'ın kitabı 'Istanbul'un Gözleri Mahmur' incelemesiyle yer alıyor. Roland Barthes'ın 'Yazarlar ve Yazanlar' adlı makalesi, Ünsal Özünlü'nün P. D. Juhl'dan 'Yorumlama Kuramlan' da derginin son sayısında okunabilir. _. Adnan Satıcı, 'Ahmet Telli Şiiri Üzerine Kenar Notlan', Murat Sohtorik ise öyküleriyle yer alıyor. Ahmet Yıldız dergi mutfağı tartışmalannda '80'li Yıllar Şiirinin SerdarÇakman'ı: Roni Marguelis' değerlendirmesiyle yer alıyor. Dergide aynca Ahmet Imam, Ali Cengizkan, Salih Bolat, îsmet Demirdöven'in 'Şiir ve Felsefe' tartışması: Mehmet Taner, Abdülkadir Budak, Salih Bolat, Hüseyin Yurttaş, Yasemin Kuran, Hayati Baki,_Aytekin Karaçoban, Atilla Aşut, Ünal Pekel, Muammer Karadaş, Remzi Özmen'in şiirleri yer alıyor. Sinemacılar engelleniyor • İZMÎR (AA)- Alman film eleştirmeni Michael Hanisch, sinema tarihindeki yasaklann tümünün 'sansür' adı altında yapıhııamasına karşılık sinemacılann özgürce çahşmasmuı engellendiğini söyledi. Hanish, 'Sinema ve Yasak' başhklı konferansta yaptığı konuşmada, Doğu Alman filmlerine uygulanan yasaklar konusunda bilgi verdi. Hanisch. "Sosyalizmleyönetilen diğer Doğu Bloku ülkelerinde sansür kelimesi kullanılmasına karşın, Almanya'da yasaklar sansür ağıza ahnmadan yapıldı" dedi. 1960 ve 70'li yıllarda Doğu Almanya Devlet Film Arşivi 'nde yönetici olarak da çalışan ve ^ sinema eğitimi gören Hanisch, halen Almanya'da film eleştirmeni olarak çalışıyor. 7. Uluslararası tzmir Film Festivali kapsamında, dönemin Almanyası'nda yasaklanmış olan 'Taşlann Izi', 'Köşedeki Berlin', 'Ben Bir Küçük Tavşanım* ve 'Kral' Fılmleri Alman Kültür Merkezi'nde hafta boyunca gösterilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear