25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 1995 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Santiago'daki tüm görüntüler yoksulluğu çağnştınyor... GÜJ J£ Arjantin'le Şili'nin 5 bin dolarlık farkı• And Dağları, Güney Amerika'yı kuzeyden güneye bir bıçak gibi kesiyor ve Arjantin ile Şili'yi bir duvar gibi ayırıyor. Arjantin'in payına uçsuz bucaksız pampa (otlaklar), bitek topraklar kalmış. Şili ise güçlü komşusu tarafından sanki batıya doğru itilmiş gibi. And Dağları biraz daha itelese, Şili Pasifik'e düşecek. Bir ülke düşünün, yüzöl- çûmü Türkiye kadar olsun: 756 bin 626 kilometre kare. Ama ülkenin en geniş yeri 160 kilometreyi aşmasın. Hani Istanbul'dan Adapaza- n'na kadar filan. Şerit gibi bir ülke yani. 8 bin kilomet- reden uzun. (Türkiye, Edir- ne'den Iğdır'a 1550 kilomet- recik). Bir ucu Peru sınınna uza- nıyor. Yani Ekvador'abirci- gara içimi kala. Öteki ucu Fouerland'da (Ateş Ülke- si'nde) bitiyor. Yani Güney Kutbu'na bir taş atimı. Ama bizler için Şili'yi Şi- li yapan, ne coğrafyası ne hâ- lâ dumanı tüten, lavı akan ya- nardağlan. Şili bizler içın Al- lende demek; Neruda, Vic- tor Jara, Isabel Parra, tnti lli— mani demek. Sonra bir dizi uğursuz çağnşım: Pinochet, Moneda Sarayı, Santiago Stadyumu, yüzü gülmez ge- neraller... And Dağlan. Güney Ame- rika'yı kuzeyden güneye bir bıçak gibi kesiyor ve Arjan- tin ile Şili'yi bir duvar gibi ayınyor. Arjantin'in payına uçsuz bucaksız pampa (ot- laklar), bitek topraklar kal- mış. Şili ise güçlü komşusu Arjantin tarafından sanki ba- tıya, Pasifık Okyanusu'na doğru itilmiş gibi. And Dağ- lan biraz daha itelese Şili, Pa- sifik'e düşecek. "Miltigeür- den kişi başınadüşenpay" di- yen istatistik verileri hepimiz okumuşuzdur. Ama bizcile- yin jktisat bilgisinden yana fakir olanlara bu rakamlar çok şey anlatmaz. "Bu ülke ötekinden daha zengm^miş gibisinden bulanık bir yargı oluşur olsa olsa. 8 binle S bin doların farkı • "Milli gelirden kişi başına düşen pay" deyişi çoğumuz için bulanık bir kavramdır. Arjantin'in başkenti Buenos Aires'ten havalanıp, And Dağları'nı aşıp, Şili'nin başkenti Santiago'ya doğru alçalmaya başladığımızda, yıllık 8.235 dolarlık milli gelir payından 3.030 dolarlık milli gelire inişin anlamını da kavradık. Arjantin'in başkenti Bu- enos Aires'ten havalanıp, And Dağlan'nı aşıp, Şili'nin başkenti Santiago'ya doğru alçalmaya başladığımızda, 8.235 dolarlık milli gelir pa- yından 3.030 dolarlıka geçi- şin anlamını kavradık. Buenos Aires'in görkemli yapılan, bakımlı caddelcn, yeşile ve çiçeğe kesmiş renk- İi parklan yerini boz bınala- ra, yeşile hasret boş alanlara ve nedense ille de yoksulluk çağnştıran görüntülere bırak- tı. Şili'nin başkenöne, San- tiago'ya indik. 1970lere ka- dar Şili, 13.5 milyonluk nü- fusu ile küçük ve dış dünya- ya kapalı bir ülkeydi. Kuze- yinde, yeryüzünün en büyük bakır yatagı ve en büyük ba- kır işletmesi var: Chuquka- matas. Buradan elde edilen ham bakır Kuzey Amerika'ya ıhraç ediliyordu ve Şili'nin belli başlı ihracat gelın de buy- du. 1930bunalımındandennyaralarala- rak çıkan Şili, bunalımı ızleyen 40 yıl bo- yunca kamu sektörü yatınmlannın ön- cülük ettiği ithal ikamesine dayalı bir ekonomi politikası izledi. Amaç üretimi çeşitlendirerek, tek ihraç ürünü olan ba- İara bağımlılıktan kurtulmaktı. Ama ba- şanya ulaşamadı. Azgelişmişlik çemberi kınlamadı, yoksulluk kader olmaktan çıkmadı ve ABD'ye bağımlılık katmerlenerek sür- dü. Şili siyasal mizahının bugüne kadar gelen bir şakası var: Şili'yi hiikümetler yönetir. HükumetJeri de ITT. (ITT: Ame- rikan Telefon ve Telgraf Şirketi. Bakır- dan taze meyveye, bahktan nitrat ve gü- herçileye kadar Şili ekonomısınin her 1973yılında bir darbeyie iktidara el koyan General Pinochet, muhalefetin bütün çabalan ve protestolanna karşın (yanda) iktidannı 1989 yılında yapılan seçimlere kadar sürdürmeyi başardı. Seçirnleri yrtiren Pinochet, 11 Mart 1990'da, başkanlığı Aylwin'e devretti, ancak iktidan değil. Başkanlığı koşullu olarak devreden kanlı ve uğursuz general, şu anda da ordunun başında ve iktidarın bir ucundan sımsıkı yakalamış durumda. Monedo Sarayı'nın kapısındaki tören kıtası (üstte), sanki ordunun bu ağıriığını halka gösterir gibi. • Buenos Aires'in görkemli yapılan, bakımlı caddeleri, yeşile ve çiçeğe kesmiş renkli parklan yerini boz binalara, yeşile hasret boş alanlara ve nedense ille de yoksulluğu çağrıştıran görüntülere bıraktı. 1973'ten 1989'a kadar süren cuntanın faturası, ekonomik ve siyasal planda Şili halkına oldukça pahalıya mal olmuştu. Direnişin sembollerinden şarkıcı Viktor Jara. stadyum- daki tutsaklardan sadece bi- riydi. Askerler önce Jara'nın parmaklannı kırdılar. Bir da- ha gitar çalmasın dıye. Son- ra da öldürdüler. Ülkenin yü- zakı, Nobel Edebiyat Odülü sahibi Pablo Neruda'nun evi basıldı. Kitaplar çamurlu postallarla çığnendi ve yırtıl- dı. Hasta Neruda bir kaç haf- ta sonra kederinden öldü. 'Hayır' demek yetmiyor Cunta 1973'ten 198O'e ka- dar ülkeyi demir bir yumruk- la idare ettı. Bütün muhalefet yuvalan sındirildikten sonra 1980'de bır anayasa hazırlan- dı ve referanduma sunuldu. Anayasa referandumunda "hayır" propagandası res- men yasaklandı. Darbe lide- n Pinochet. aynı referandum- da sekiz yıl içın cumhurbaş- kanı seçildı. 1988 yılında Pinochet'nin devlet başkanlığının uzatılıp uzatılmaması halkoyuna su- nuldu. Şili halkı bu kez "Ge- nerale hayır" dedi. Burnu fe- na halde sürtülen cunta, 1989'da genel seçimlere git- mek zorunda kaldı. Siyasi partilerin büyük koalisyonu- nun adayı Patncio Ayhvin se- çimi kazandı. 11 Mart 1990'da Pinochet, başkanlığı Ayhvin'e devretti. Dikkat ettiyseniz "Pinoc- het başkanbğı devretti" de- di k; iktidan değil Halkoyla- masında burnu sürtülen, ama uğursuz misyonundan bir türlü vazgeçmek ıstemeyen Pinochet, dızgınlerinı elınde tuttuğu orduya güvenerek başkanlığı bırakma koşulla- nnı açıkladı: Kara Kuvvetlen Komu- tanlığı (anayasaya göre bu, Şili Genelkurmay Başkanlı- ğı demek) kendı bırakıncaya kadar Pinochet'de kalacak. Aynca ordudaki atamalar. emekJihk kararlan, askerler- le sıvıl politikacılann katıldı- ğı Milli Güvenlik Konse- yi'nde (ne rastlantı ama. de- ğil mı?) karara bağlanacak. Aynca Merkez Bankası baş- kanının atanmasında da Pi- nochet'nin onayı şart. Bunun yani sıra Şili parasmın değe- rinde yüzde 3'ü aşan deği- şıkliklerde de Pinochet'nin onayı aranacak. Yargılanmama garantisi alanında bildiğınce at oynatan ABD te- keli). 1970 genel seçımlerine gelindığınde güçlü Komünist Partisı, Pablo Neruda'yı başkanlığa aday gösterdi. Sosyalist Par- tı de Salvatore Allende'yi (Aıcende gibi okunuyor). Hıristıyan Demokratlann adayı ise şimdiki Başkan Eduardo Frei'ydi. Seçimlere az kala komünistler. sosya- listler,sol Hıristıyan Demokratlar ve Ra- dikal Parti yandaşlan aralannda anlaştı- lar ve Unidad Popular'ı (Halk Birliği) kurdular. Allende tek aday oldu ve seçi- mi Unidad Popular kazandı. Allende, ülkenin en güneyine sürül- müş Kızıldenlilenn yaşadığı bölgelerde ve kuzeydeki bakır havzası Chuquica- matas'ta oylann yüzde 83 "e varan bir destek elde etmiştı. Halk Birliği ilk adım olarak ihracat ürününde bakıra, ekonomide ITT'ye ve dış politikada ABD'ye bağımlılıktan kur- fulmaya yöneldi. Hızlı bir kamuJaştırma atılımı başladı. "Bakırdan gelen, bakın çıkaranlara" sloganıyla başlayan sosyal adaletçi uygulamalar, Unidad Popular'ın halk desteğini arttırmaya başladı. Gene- raller de homurdanmaya başladılar. 1973 Sonbahan'nda ABD'nin Santi- ago Büyükelçiliği'nde beyin takımı ka- rargâh kurdu. Harekâtın karargâhı da Santiago'ya 140 kilometre uzaktaki Val- paraisodenizüssüydü. 11 Eylül 1973 gü- nü General Pinochet yönetimındekı as- keri birlikler, seçilmiş Allende yönetimi- ne karşı harekete geçti. Santiago'nun gö- beğindeki Moneda Başkanlık Sarayı ha- vadan makineli tüfeklerle; karadan, kü- çük kalıbreli tank mermileriyle tarandı. Sarayın delik deşik olmuş duvarlannda- ki ızler bugün de duruyor. Allende teslimolmadı. Birkaçmilitan- la birlikte kendini savundu ve sonunda bir iddıaya göre intıhar ettı, bır ıddıaya göre öldürüldü. Faşist Pinochet cuntası Şili'nin üstüne bir karabasan gibi çöktü. Ulke bir hapıs- haneye dönüştü. On binlerce kişi tutuk- landı, işkence gördü ve öldürüldü Chu- quicamata bakır madencilerinın 47 gün süren direnişi kanla bastınldı. Demokra- tık kazanımlar hoyratça geri alındı. Tüm kamulaştırma kararlan iptal edil- di. Santiago Mıllı Stadyumu bir açık ha- pishane oldu. Stadyumun duvarlan da mezarhk... Kanlı ve uğursuz general şu anda da ordunun başında ve iktidann bir ucundan sım- sıkı yakalamış durumda. Gerek Pinoc- het'den başkanlığı devralan Ayhvin, ge- rekse 1983 seçimlerini kazanarak baş- kan olan Hınsriyan Demokrat lider Edu- ardo Frei, bu ödünlerin yani sıra cunta dönemindeki suçlardan dolayi Pinochet ve ekıbinin yargılanmayacağmı da yazı- lı olarak garanti ettiler Generallen bır ölçüde ıktidardan uzak- laştıran bu ödünler dizısı Şili halkına ne getirdi, ne götürdü bılemeyeceğız. Ama 1973 'ten 1989'a kadar süren cunta döne- minin ekonomik ve siyasal planda Şili halkından neler götürdüğü ve Şili'ye ne- ler getirdiğj epey ilgınç. Yann bunu ser- gilemeye çalışacağız.. Yarın: Ekonomi düze çıktı, kan pahasına... ÇALIŞANLARIN SORULAIÜ SORUNLARIAlLMAZ ŞİPAL Malulen emekli olaoağmı Soru: Bir taşra ortaokulunda 1. derece 4. kademeden görev ayhgı alan bir ögrermenim. 1995 yılında malulen emekliye aynlacağjnı. Sorulanm: 1) Hizmet yıllanna göre emekli aylıklan ile malullük aylıklannın oranlan aynı mıdır yoksa ayn oranlar mı uygulanır? 2) 22 yıl 8 ay hizmetten sonra malulen emekli olan öğretmenin aylık oranı nedir ve kaç lira emekli ayhgı alır? 3) Malulen emekli olduğumda, kaç yıl karşılığı ikramiye ala- cağım ve tutan ne olacaktır? (N.E.) YANIT: 1) Hizmet yıllanna göre emekli ve malullük aylıklan bağlama oranlan, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesinde belirlenmiştir. Emekli. adı malullük ve vazıfe malullüğü aylıklan, fiıli ve ıtiban hizmet toplamı 25 yıl olanlara %75 oran üzerinden. fiıli ve ıtibari 25 yıldan az olanlara her tam yıl için bu %75 oranı %1 eksiği. fa- zla olanlara da her tam yıl için %1 fazlası üzerinden bağlanır. "Fıili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirieri tam ay sayıhr. Yü kesiıierinin her ayı için emekli avlığı baglanmasına esas a>lık tu- tannın %1 'inin 12'de biri emekli ayhğına aynca eklenir." 2) Yasanın bu maddesi uyannca 22 yıl 8 ay hizmeti olan bir Emekli Sandığı iştirakçisine, 22 yıl için %72 (yetmış ıkı), 8 ay içın %0.67 olmak üzere toplam %72.67 orandan malullük aylığı bağlanır. 1. derece 4. kademeden 22 yıl 8 ay hizmetten sonra malulen emekli olan öğretmenin aylığı %72.67 oran üzerinden, 9 mılyon 858 bin 867 liradır. Genel malullük aylığı= 4.005.750 TL Kıdem malullük aylığı= 391.673 TL Taban malullük aylığı= 3.262.733 TL %26 özel tazminat (%72.67'si)= 2.198.711 TL Toplam 9.858.867 TL 3) 22 yıl 8 ay hizmet karşılığı alacağınız emekli ikramiyesinin brüt tutan ise 300 mılyon 96 bin 500 liradır. Genel emekli ıkramiyesi= 121.275.000 TL Kıdem emekli ikramiyesi= 13.475.000 TL Taban emeklilik ikramiyesi= 98.780.000 TL %26 tazminat ikramiyesi= 66.566.500 TL Toplam ıkramıye= 3Ö0.096.500 TL Yasa gereğı. ikramiye ödenmesi tam yıla göre yapılmakta, ay ke- sırleri yok sayılmakta ve ikramiye dışında bırakılmaktadır. 8 ay için ikramiye hesaplanmış olsaydı 9 mılyon 93 bin lira fazla ikramiye ödenecektı. POLİTİKA VE OTESÎ MEHMED KEMAL Üstüme Gelvnesinler... Amerika, gerçek bir terörle yenı karşılaşıyor. Ok- lahoma'daki büyüklükte bir patlama ilk kez görülü- yor. Dünya ile birlikte Oklahoma da buna şaşıyor. Yö- neticiler şaşkınlık içinde abartılı konuşuyor. Başkan Clinton parmağını uzatıp suçlulan göste- rirken, "Cezası çok ağır olacak" diyor. Adalet Baka- nı, "Idam..." diye haykınyor. Amerika'da asılarak ölüm yok, suçlular elektrikli sandalyede can veriyorlar. Başına gelniediği için şim- diye değin terör Amerika'ya şaka gıbı geliyordu. Amerika, terörle karşılaştı. Dertlerini anlatamayanlar, tehlikeyı gösterdiler. Bu arada bizim Başbakan'ın Amerikalılara, "Terör- le birlikte savaşalım" sözüne ciddi bakmadılar, ara- da kaynadı. Bu sırada bizim mahalle sayılan Cağaloglu'nda bir patlama oldu. Daha doğrusu Cağaloglu'nda ucunu gösterip Sarayburnu'nda patlayan bir bomba. Bom- ba, bir arabanın içinde Cağaloğlu'nu, Türkocağı Caddesi'ni, Iran Konsolosluğu'nu, Yerebatan'ı dolaş- mış, gelip Sarayburnu Parkı'nda 'bum' etmiş. Veril- miş sadakamız varmış, ya bizim pembe konağın önündeyken patlasaydı? Saat 12.00... Biz de gaze- tede çalışıyoruz. Bomba patladı, ortalık da kanştı. Her kafadan bir ses çıkıyor. Korumalar koşuşuyor, tehlikenin uzakta olduğu anlaşılınca biraz sevinç var. Telsiz odasına yakınım, konuşulanlan dinliyorum. "Şunlan not edeyim" dedim: "Bahçede bombalı bir araba varmış, onu Saray- burnu'na çekmışler." - Kimin arabası.. "Bahçeden çekmişler." - Ne bahçesi ulan? Kimin arabası? . ; "Kim çekmiş?" Sorular, yanıtlan birbirine kanşıyor, uzayıp gidiyor. Araba ilkin bir oluyor, sonra iki oluyor. Bir Türkocağı ( Caddesı'nden çıkanyorlar, bir Sultanahmet'e götü-J rüyorlar. Bizim Doğan Katırcıoğlu'nun polis muhabirliğj tutuyor, elinde telefon dört bir yani arıyor. Keyiflidir şu polis muhabiriiği, olay başlangıçta karmaşık ol- duğu için bilmece çözersin, bir bir ayıklarsın. - Ne olmuş? "Çekici gelip çekmiş... Arabadaki bomba patla-1 mış." * - Ölen var mıymış? "Beşdiyorlar... Yoküç... tamsayıyokmu?Birölü diyohar. Yaralı çok... Arabalar ne olmuş? On araba haşat... On değil on beşi bulmuş." - Buraya da araba çekilır mi? Telsiz tır.. tır. tırr ediyor. Uzaktan bir ses geliyor. "Ankara plakalıymış araba.." - Ankara plakalı araba ne arar Istanbul'da? "Hadi oradan... Belediye araba koyar mı?" - Şaşırtmaca yapıyorlar. "Cağaloğlu'nun dört bir yani araba dolu. Kimin arabası belli değil.." - Yanan arabaya ne olmuş? Araba çekiciyle birlik- te yanmış.. "Akşama televizyonda görürsün, hepsini gösterir." - Denizde ne oluyor? "Bir tekne yanıyor." J ^ Adam tekneyi mi kurtarsın, canını mı? Turist rehberi, çevreye şöyle bir baktı, "Ayasofya da Sultanahmet de ucuz kurtuldu tam turist mevsi- minde..." dedi. Birisi Güneri Cıvaoğlu'nu arayıp demiş ki "Kala- balıkyerleri bombalanm, üstüme gelmesinler..." BULMACA SEDAT YAŞAYAIS 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Tahıllan birbi- nne katarak oluş- turulan kanşım. 2/ Karakter... A>TII cıns şeyler arasın- 3 dakı ınce fark. 3/ Ellı şınıkhk tahıl ölçeği... "Çok önemlıkişi"anla- mında uluslarara- sı kısaltma. 4/ In- ce ağaç levha. 5/ Kakun da denılen " kürk hayvanı... g Makbul bır sıcak ülke meyvesı. 61 Başakla ka- nşık in saman.. Eskı ve bi- lınmeyen bır tanhı anlatmak- ta kullanılan deyun sözü. 7/ Matematıkte kullanılan sabıt bir sayı... Sunı. 8/ Akıl... Gü- zel söyleme ve yazma yete- neği. 9/ Cevız ya da badem ıçi... Kımı dillerde erkek cinsten sayılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kadın süs eşyası olarak kullanılan denız salyangozu kabuğu. 2/ Rütbesız asker... llaç kullanmadan, yalnız ısı yardımıyla aygıt ve pansuman gereçlen gıbı şeyleri mıkropsuzlaştırma işı. 3/ Filmlerde, kendisine tutuİan erkeklen mahveden güzel ve acımasız kadın tipi... Birnota. 4/Kategori... Selenyum elementinin sımgesı. 5/ Mıkropla bulaşan hastalıklar. 6/Çıplak vücut res- mi... Düşünce yazısı türlerinden bin. 7/Kapalı bır yerin üst bölümünü oluşturan yüzey... Yaşlı, koca, ihtiyar. 8/ Küçük erkek kardeş... Belli bır amacı olmayan, dayanakız söz. 9/ Belli bir özelliği olan. İLAN T.C. BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESl'NDEN 1992/932 Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından da- valı Ebubekir Altıntaş mirasçılan aleyhine açılan ka- dastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruş- masmda verilen ara karan gereğince: Bünyan ilçesi Samağır köyü Çamlama (Arpalık) mevkiinde 140 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yargıla- ması devamında davalı mırasçılanndan llhan Çelik, Halit Çelik, Güldeste Çelik, Bünyamil Çelık, Ismail Çelik, Hatice Çelik, Yusuf Çelik, Gülistan Çelik Ka- mil Çelik, Fatma Demirtaş, Erdal Demirtaş, Zeynep Derrurtaş, Ibrahim Demirtaş, Ferdane Demirtaş, Mer- yem Demirtaş, Durdu Demirtaş ve Osman Demirtaş'm tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden yukanda sözü edilen taşınma- za ilişkin mahkememızın 13.9.1995 günü saat 09.00'a bırakılan duruşmasında hazır bulunmalan ya da ken- dılerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi halde dava- nın yokluklannda devam edeceği ve yokluklannda ka- rar verileceğı dilekçe yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 17992
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear