Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2SNİSAN 1995 SAU CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Ivatlianula HollywoocPun da suçu var'
CUMHUR CANBAZOĞLU
ABD'yi derinden sarsan
Oklahoma katliamıııın ardın-
dan yakalananlar Amenkalı
çıkınca. basın faturanın bir
bölümünü Hollyvvood'a kesti.
Amerikan yazılı basını Holly-
wood fılmlerinin terönstlerin
ufkunu genişlettiği, ülkenin
huzurunu tehdit ettiği gerek-
çesıyle, beyazperdedekı ve
TV ekranındaki şiddetin en
kısa sürede kontrol altına alın-
masını istiyor.
CNN de şiddet karşıtı gö-
rüşkri ekrana getirerek kam-
panyaya destek veriyor. Bu
çabanın ne kadar ses getırece-
ğinı şimdiden kestirmek güç,
ama özellikJe Oflver Stone'un
'Katil Doğanlar' adlı filmin-
den sonra başlayan tepkınin
büyüyeceği kesin.
Uzun süre Hollywood'un
her yaptığına göz yuman;
Rambolann, Rockylerin, Co-
nanların şiddet gösterilerini
küçümseyenler ilk kez
1994te 'Katil Doğanlar'la
ayaga kalkmıştı. Sylvester
Stallone'li, Bruce VVİIIİs'lı.
Aroold Schwarzenegger'li
filtnlerde iyileri koruma adına
kan akıtılıyordu ve kötüler or-
tadan kaldırılıyordu. Ancak
'Katil Doğanlar'da zevk için
ınsan öldürüljnesı (52 ölü),
yönetmenin 'Öklürün ve şöh-
ret olun' gibi sloganlan kul-
lanması en iyimserleri bile çi-
leden çıkardı. Eleştiriler fil-
mın yönetmeni kadar senaristi
Quentin Tarantino'ya da yö-
neldi. Aynı Tarantino, şu anda
büyük şehirlerimizdeki sine-
merikan yazılı
basını,
Hollyvvood
fılmlerinin terönstlerin
ufkunu genişlettiği,
ülkenin huzurunu
tehdit ettiği
gerekçesiyle
beyazperdedeki ve TV
ekranındaki şiddetin
kontrol altına
alınmasını istiyor.
malarda gösterilen 'Ucuz Ro-
man'da da (Pulp Fiction) şıd-
deti eğlence gibi veriyordu.
Bir sahnede adam öldür-
mek üzere hedeflenen eve gi-
den iki gangster, saptanan sü-
reyi beklerken kadınlann ayak
masajı iizenne minı bir parodi
sunuyordu. Seyirci o havayla
bir sahne sonra iki kişınin öl-
dürülmesini aynı mizahi ruhla
izliyordu. Tarantino kendini
savunurken Los Angeles'ta
akşam 19.00'da dışanya çıkı-
lamamasının filmlerinden
kaynaklanamayacağını, sıne-
manın yaşamı yansıttığını
söylüyordu... Oklahoma ola-
yından sonra şiddet sinemaM
nı savunan diğer yönermenler
de her dönemde her tıp fîlm-
lenn çekildiğını, 9O'lı yıllar
gençliğinın şiddete açık yaşa-
masının nedenlenni başka ad-
reslerde aramak gerektığini
belirtıyörlardı...
Avrupa şiddet konusunda
daha duyarh davTanıyor. Kub-
rick'in Full Metal Jacked'ı
gibi filmler sansüre uğrama-
dan TV'de gösterilemiyor.
Bırçok kanlı fılm yalnız video
kasetlerle tüketıciye ulasabili-
yor. Hollyvvood ıse umarsızca
yoluna devam ediyor. 'Katil
Doğanlar'ı seyrettikten sonra
sinema salonlanndan çıkan
gençlerle yapılan söyleşilerin
onda dokuzunun, "Şu anda
elimde silah olsa dünyayı tc-
mizlemek için etrafımdaki
herkesi temizlerim" türünde
yorumlar ıçermesi bıle onlan
etkilemiyor. Oklahoma katliamının ardından vakalananlar Amerikah çıkınca, basın faturayı Hoflywood'a kesti.
Ankara Kitap Fuan'nın ardından
Yayıncılar
ıımduğunu
bulamadıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TÜ YAP 2. Anka-
ra Kitap Fuan'nın 200 bin
kişinin katılımıyla kültür şö-
Ienine dönüşmesine karşın,
ziyaretçi akınının satışlara
aynı oranda yansımadığı
bildirildi. Fuarda kitaplan
en çok satan yazarlar, gaze-
temız yazan llhan Selçuk ı-
le Aziz Nesin oldu. Bazı ya-
yıncılar, fuarda kurulan ka-
feteryanın, kendılerinden
daha fazla kazandığına dik-
kat çektiler.
Sahşlar düşüktü "
Türkiye Yazarlar Sendı-
kası standında sekiz gün bo-
yunca ımza gününe katil an
Aziz Nesin 2 bin 500 cıva-
nnda kitap ımzaladı. Okur-
lann oluşturduğu uzun kuy-
ruklarönünde cumartesı gü-
nü yapıtlannı ımzalayan tl-
han Selçuk'un. fuarda binin
üzerinde kitabı satıldı.
Ümit Yaymcılık Yayın
Sorumlusu Sevgi Özel, top-
Iam satış miktannın geçen
yıla oranla daha fazla oldu-
ğunu belirterek. standlann-
da sergilenen 40 bin kitabın
yansının satıldığını söyledi.
Yayınevlerinin büyüİc bir
özveriyle sanatı kitap dost-
lannın ayağına getirdiğini
kaydeden Umit Yaymcılık
yetkilılen, standlannda en
çok satan yazarlann, sırasıy-
la Erfıan Bener. yazanmız
Toktamış Ateş, Sevgi Özel
ve Atilla Şenkon olduğunu
bildirdıler.
Ya-ba Yayınevi Sahibi Ay-
dın Doğan. fuarda 36 mil-
yon lıralık satış yaptıklannı
İcaydederek. "Umduğumu-
zu bulamadık. Reklam mas-
railan ve 26 milyon lira
stand ücret satış rakamımı-
n asfı. Buna karşın yeni
okurlanmızla buluşma ve
yayınlanmızı tanıtma firsa-
tunız oldu" dedi. Doğan,
kentlerde fuar tanıtımının
yeterince yapılamamasının
"TÜYAP'ın organizasyon
eksikliğT olduğunu belirttı.
Fuara katılan, Atatûrk
Kültür Dil ve Tarih Yüksek
K.urumu Genel Sekreteri
Halil Selçuk, geçen yıla
oranla yüzde 100'lükbırar-
tışla 250 milyon liralık satış
yaptıklannı söyledi.
Toros Basın-Yayın Dağı-
tım şirketi sorumlusu Samet
Erdem. yetkilileri korsan ki-
taplara karşı mücadeleye ça-
ğırdı. Kitapta KDV'nin kal-
dmlmasını ısteyen Erdem,
80-90 dolayında set sattıkla-
nnı, ancak ızleyici sayısına
göre satışlann düşük oldu-
ğunu kaydetri.
trnge Kitabevi sahibi Re-
fikTabakçı, kitap satış mık-
tannda geçen yıla oranla
yüzde 60'lık bir artış oldu-
ğunu, buna karşın stand üc-
retlenne yüzde 100'iin üze-
rinde zam yapıldığını belirt-
tı. Yayınevlerinin tanıtımı
açısından fuann işlevinı ye-
rine getirdiğini kaydeden
Tabakçı, "İstanbul'daki fiı-
arlarda yazarkasalar para
almaya firsat bulamıyorlar-
dı. Ankara da ise memur ke-
sinıi yaşadığı için safışlar az"
dedı.
Türkiye Yazarlar Sendı-
kası (TYS) standında 50'ye
yakın yazar ımza gününe
katıldı. TYS'nin, kitap satı-
şından 250 milyon lira elde
edildiğı bildirildi. Basta Az-
iz Nesin olmak üzere, Ata-
ol Behramoğlu. Ahmct Td-
li. Suna Tanaitay. Halit Çe-
lenk. Vedat Türkali ve Erbfl
Tusalp, standda kitaplan en
çok satan yazarlar arasında
yer aldılar.
Geçen cumartesı günü 3
saat süreyle kitaplannı ım-
zalayan gazetemız yazan ll-
han Selçuk. okur akınına
uğTadı. Selçuk"un. Anka-
ra'dakı sevenlerine az vakit
ayırmasmdan yakınan okur-
lar, Cumhunyet Kitap Kulü-
bü standının yetersiz kalma-
sı nedeniyle hazırlanan özel
bölümde yazanmızm kitap-
lan için uzun kuyruklar
oluşturdular. Cumhuriyet
Kitap Kulübü Müdürü Ta-
ner Varü, Selçuk'un binin
üzerinde yapıtını okurlanna
ulaştırdıklannı söyledi.
7 . U L U S L A R A R A S I I S T A N B U L
iZGi FiLN
FESTiVALi
21-30 Nisan 1995
30 îikeden Dünya Fetiraücri ik aynı anda
Yetişkinlere vöiKİik 200 fdıo.
Her gün 10.30 -14.30 saaderi arasındı
4 seuıs çocukiar için ucrtfsiz ozd
gösterimkr...
\MI
Kr;ın»ı/ kullııı Mrıic/ı
KKkSU (\llı\()l-k;i(lık(
Sını-ınii 'vılonİ;ınn<U
Progran. lılct >t Dnctıvcler AKM ve
tlkSM Gı^dmmln ılınjMUr
Ödüfler 'Döıt Nîkah Bir Cenaze'nin
LONDRA(Reuter)-tngılizOscarı
olarak nitelendınlen Ingiliz Film ve
Televizyon Sanatlan Akademisı
ödüllen sahiplerinı buldu.
Başrol oyuncusu Hugh Grant'ı bir
yıldıza dönüştüren "Dört Nikah Bir
Cenaze", Ingiliz Film Akademisi
BAFTA'nın verdiğı ödüllerden beşi-
ni alarak Oscar ödüllü "Forrest
Gump"ı geride bıraktı.
BAFTA'nın ödül töreninde en ıyi
film ve en popüler film özel ödülle-
rini alan "Dört Nikah Bir Cenaze":
yönetmeni Mike NeweD'a Davıd Le-
an Başan Ödülü'nü kazandınrken;
Hugh Grant, en iyi erkek oyuncu;
Kristin Scott Thomas. en ıyı yardım-
cı kadın oyuncu ödüllenne layık gö-
riildü. En iyi film ve en ıyi özgün se- 'Dört Nikah Bir Cenaze'de Andie Mac DovveJl ve Hugh Grant
naryo dallannda Oscar'a da aday gös-
ril " h l güsubırmesajabağladığışınnbırromantıkgül-
d u r ü E n
V
k a d ı n o v u n c u
^ u ' "
d e
-
E n I v ı K a
"
d l n
Oyuncu Oscar'ma aday gostenlen ancak
müşterek bahısçılen yanıltarak heykekığe uza-
namayan -Müşteri" fılmındekı rolüyle Amen-
k a i l
° y
u n c u S u s a n
Sarandon a venldı.
y y
terilen "Dört Nikah Bir Cenaze", hem gülünç.
hem de hüzünlü bir tempoyla özellikle Anelo-
Amenkan ülkelerde yoğun ılgi gören ve başrol-
deki Hugh Grant'. da dünya çapında üne kavuş-
turan, yönetmen.n lafı döndürüp dolaştırarak
sonuçtanikahtaki kerametegetirdiği,evliliköv-
Bu yıl En Iyi Senaryo Oscar'ını alan
Amerikan yapımı "Ucuz Roman" (Pulp
Fiction) ise Quentin Tarantino ve Roger
Avary'e yıne en iyi özgün senaryo ödü-
lünü kazandırdı.
Fılm. Samuel LJackson a da fılm-
dekı rolüyle en ıyı yardımcı erkek oyun-
cu ödülünü kazandırdı.
En iyi yabancı film ödülünü de kısa
süreönce 14.Uluslararası Istanbul Film
Festivali'nde ızledığımiz, Çinli yönet-
men Zhang Yimou'nun henüz ülkesin-
de gösterime gınneyen filmı "Yaşa-
mak" aldı.
En iyi komedi oyuncusu ödülü, "Ab-
soluteh Fabulous" fîlmindeki rolüyle
tngilız Joanna Lumley'ın oldu. En iyi
sanat programına venİen Huw VVeldon
ödülünü, oyun yazan Dennis Potter'la
yapılan bir röportaj kazandı. Görüşme
sırasında bıle acısını dindırmek için morfın alan
Potter, kanserle savaşını anlarmıştı.Ödül töreni-
ne Tony Curtfc, Raquel VVeJch, Vlichael Caine,
Greta Scacchi, Elle McPherson, Gina Lollobri-
gkla, Joan Collins ve John Travoha gibi yıldız-
lar da konuk olarak katıldı.
Bn bı aKHnuyETfjjrıoiam itfat bdubni'fa Yi\mbnmçar
KÜÇÜK
İKİZLER
Dünyanın en kuçük,
kullammı en kolay cep
telefonlan, GH 33" ve GF 337
kapaklı, özel pılleri sayesinde
Mze bütün gun kullanım
avantajı sağlıyor. 337'lerdeki
metal çerçeve, telefonu
darbelere karşı koruyor.
CEP TELEFONUNDA
E r i c s s o n ' l a r y ü k s e k
seviyede sinyal alabilen küçük,
sabit anteni, uzak mesafeden
b i l e ınsan sesine d u y a r h
mıkrofonu, saat gostergesı,
ç a l a r s a a t i , yazılı/sesli
mesajları alma gibi yaşamı
kolaylaştıracak datıa birçok
özellığe sahıp
ERICSSON
Eric5»on Yctkjli İthalatçıları:
Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat)
a Genel Paurlama
i S»nayireTıcare» A.Ş. Tel: ( 0 2 1 2 ) 287 1
7
17 ( 1 0 hat)
ALINTILAR
TAHSİN YÜCEL
OkurDostoyevski'nin unutulmaz kahramanlanndan bı-
ri, Hipolit Terantiyev, insanları karşısına alıp çeyrek
saat konuşma olanağına kavuşması durumunda,
onlara tüm gerçeğı anlatabıleceğini, onları ardından
sürükleyerek dünyayı değıştirebıleceğinı umar. Hiç
kuşkusuz, daha niceleri kapılmıştır bu umuda. Yazık
ki, soylu olmasına soylu, arna zavallı bir umuttur bu:
"Gerçe/c"dediğımiz şeyin kişiden kişiye, topluluktan
topluluğa değişmesi bir yana, başkalanna iletilmesı
de bırçok koşulun bir araya getırilmesini gerektirir.
Bıraz da bu yiizden, her yazar kendince bir okur ya-
ratır kafasında, her yazar belli bir okur türünü düşü-
nerek yazar. Ne var ki, yaprtımızı yayımlamaya bo-
yun eğdiğimiz andan sonra, okurumuzu seçme ola-
nağını yrtiririz; okurumuzu seçme olanağını yitirdik-
ten sonra da, ülküsel okurumuzu gönlümüzün bir ye-
rinde hep saklasak bile, daha genel bir okur kavra-
mı oluşturmamız gerekir. Ama nasıl? Andre Gide,
Paludes'ün ikinci basımına yazdığı "Artsöz"de, "6u-
gün ya sağıriara seslenir gibi haykırmak ya da anla-
şılmama tehlikesıni göze almak gerekıyor, bu da tat-
sızbirseçenek", derken, iki karşıt yolun varlığını vur-
gular, her yazarın şu iki okur türünden birini benim-
semek durumunda olduğunu sezdirir:
1) Kendimizden aşağı gördüğümüzden, "sağıria-
ra seslenir gibi", yanı düzeyıne ınerek seslendiğimiz
ve istediğimiz gibi yönlendireceğimıze inandığımız
okur;
2) Dertleştiğimiz, tartıştığımız, atıştığımız, ama her
zaman eşitimiz, dengımiz saydığımız okur.
Hemen söyleyelım, okuru eşitimiz olarak düşün-
mek de, kendimizden daha yukanda ya da daha
aşağıda görmek de gerçekçı bir tutum sayılmaz, a-
ma geçerii bir tutumdur. Doğru, her iki tanım da ger-
çek okur kitlesini tanımlamaz bıze, ama, hiç degilse
yazar açısından, birer temel tutumu içerir, böylece
bizi yazann varoluşsal olduğu kadar da aktörel bağ-
lanımına getinr. Özellikle ikıncısı, okuru yazann eşi-
ti, yani "kendisi gibi" göreni, ona yukarıdan bakma-
mayı, onun gözlerini kamaştırmaya, onu şu ya da bu
yapmacıkla kendine bağlamaya çalışmamayı içerir;
bu tanımı benimsemiş yazar ya da ozan her türlü
gösterişten, her türlü susten, bezekten, oyundan
uzaklaşmak; içten, dolaysız, yalın olmak zorundadır.
Ama ıçtenliğin açılıp saçılma, yalınlığın bayağılık ol-
madığını unutmadan, kışılık duygu ve düşünce ya-
pısının elverdiğı ölçude, Roger Caillois, Art Poeti-
que'nın başlannda, ülküsel ozanına "Dizelerimin ka-
ranlıklığını iş olsun diye artırmadım. Karanlıkta ça-
lıştığımdan, aydınlığı aradım. Boş yere şaşırtma-
dım", dedirtirken, bu temel sınırı gösterir bıze.
Ama bir şey daha gösterir: okuru "kendi gibi" bi-
lip süsten, bezekten, oyundan uzak durmanın da
ona ulaşmanın yeterlı koşulu olmadığını, ozanın ya
da yazann tüm içtenliğine, tüm yalınlığına karşın, ka-
ranlıklığını sürebileceğini. Sürer de gerçekten. Bu
açıdan bakılınca, bilım adamının ozandan daha
şanslı olduğu bile söylenebilir. Bilim adamı, bir kez
işe giriştikten sonra, uslamlaşmasını esinin rastlan-
tılanna bırakmadığı gibi, uslamlamanın aktanlması-
nı da dilin rastlantılarına bırakmaz. Daha güvenli bir
araç vardır elinin altında, bütün terimleri açıklıkla be-
lirlenmiş, dolayısıyla yanlış anlama olanaklannı en
aza indirmış bir ayncalıklı dilden, özel terimiyle, bir
üstdil'den yararlanır, dolayısıyla bildinsını bu özel,
bu ayncalıklı dille içli-dışlı olan herkese iletebilir.
Ama bu "açıklık" kesinlemesi, aynı zamanda bir
"kapalılık" kesinlemesidir de. Öyle ya, mantıkçının,
dilbilimcınin ya da budunbilimcinin yazdığını ya da
söylediğinı anlamak için. kullandığı üstdili bilmek,
kullandığı ustdilı bilmek için de onun düşünsel serü-
veniyle aynı düzlemde bir düşünsel serüven yaşa-
mak, en azından böyle bir düşünsel serüven yaşa-
maya hazır olmak, kısacası bir koşutluk, bir karşılık-
lılık, daha da iyisi, bir özdeşleşim bağıntısı kurmak
gerekir. Öyleyse, tanım gereğı "açık" olan üstdiller
belirli koşullan yerine getirmemiş kişilere en karan-
lık ozanın dilinden de karanlık görünebilir. Ama, dik-
kat edilirse, "Okuru nasıl bilirsin?"sorusunu "Ken-
dim gibi!"drye yanıtlayan yazar ya da ozan da ken-
di açısından aynı karşılıklılık ya da özdeşleşim koşu-
lunu yerine getinr bir bakıma. Bunu yaparken, okur-
dan beklenen temel tutumu da belirlemış olur:
1
Ya-
zan "kendisi grt)/"bilmek, yalnız okuma süresince
bile olsa, onunla aynı düşünsel, aynı duygusal dal-
ga üzerinde yer almak. Bu da, şöylemek bıle fazla,
yalnızca istemekle olmaz, belli biryetışim, dılsel, dü-
şünsel ve duygusal bir birikim ister.
Bu birikim olmadı mı yalnızca Caillois'nın ozanın-
kilerin türünden yapıtlar değıl,..en yalın, en sıradan
yazılar bıle yanlış anlaşılabilir. Örnegın sız bir sanat-
çının ülkenin temel bir sorunu uğrunda savaşıma gir-
mekle sanatını düşünerek kendını bu savaştan uzak
durmak arasında yaptığı seçimi tartışırsınız, kimileri
sizin bu sanatçıyı yabancı bir ülkede oturuyor diye
suçladığınızı sanır. Ne diyeceğinızı bilemezsiniz.
Gene de, karşıt örnekler ne denlı şaşırtıcı, ne den-
li çok oJursa olsun, okura ulaşmanın yolu onu "ken-
dimiz gibi" bilmekten geçer.
Turtıan Selçuk'un sergisi
Ataıanya'da
• FRANKFURT (AA) -Karikatür sanatçısı Turhan
Selçuk'un "Insan Haklan" adlı sergisi, Almanya'nın
Frankfurt kenti yakınlanndaki Dreıeich Halkevı'nde
açıldı. Serginin açılış töreninde konuşan Selçuk, bütün
basın mensubbu meslektaşlan gibi kendisınin de
demokrasi ve insan haklan yolundaki mücadelesine
devam edeceğinı belirterek insan haklannı ayaklar
altına alanlann, kankatürlennde sergilediği ılımlı
eleştirilerinden çok daha ağınnı hak ettiklennı
kaydetti. Türkiye'yi her fırsatta eleştiren Batı'da insan
haklannın yetennce korunamadığını söyleyen Selçuk.
demokrasinin beşiği olarak bılinen Avrupa'nın
günümüzde halen sömürgeleri bulunduğunu ve
Batı'mn dünyaya hükmetme arzulan yok edilmedikçe
insan haklanndan söz edilemeyeceğini ifade etti.
GALERI • ATÖLYE ^ ^ H 293 8 9 78 (3HAT)
AYŞE
ERKMEN
"Bu Galeri"
25 Nısan - 1 llj/ırJn I'W5
I f 11_—J r .Imljl .11 Ma^U WUUCI l*jnlul
LEJMAÇKA SAMAT GALERISI
MALTEPE SANAT GALERJSİ
'J\arma'J\tsımSenjısi
MELEK DUMLU
SÜKRAN KIRDOK
BAHAR LEFLEF
19NİSAN-15MAYIS'95
ı ı jiI.lıCıJ W L U S 4 V
-' .'•
7J f.'lo +•>! 1'40 44! ÛJ ı.s
Galeri
Atölye
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
IMITYASAR
SANAT (;\LERISII
Kadıköy Şubesi
GRUP PERA
Resırr Sergısı
16 Nisan - 5 Mayıs 1995
«oğdotCod «1fo1leyS0l.N0 293/3
1 411 35 01