Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25NİSAN1995SALI
12 DKIYAZI
Bir pezo eşittirbirdolar!..Buenos Aıres'te bızim Is-
tanbul'daki istıklal Caddesı
benzeri. salt yayalara açık
bir caJde var: Florida.
Adam tezgâhını caddenın
bir köşesıne kurmuş telefon
jetonu satıyor. Bir iskemle.
bir portakal kasası, bir koca
tahta plaka. Üstünde on beş
yırrru tane jeton Bir karton
parçasının üstune de tüken-
mez kalemle fiyatını yaz-
mış Dört jeton bir do-
brîBızcileyın tunst gazete-
ciler hanç bunu yadırgayan
da yok. Çünkü Arjantin'de
sıkı. çok sıkı bir para poiıtı-
kası uygulanıyor. Bir dolar
eşıttır bir pezo demışler ve
asla para basmadıklan ıçın
de bu "eşMik"ı şimdılik yü-
rûtüyorlar Sonuçta Pezo
unurulmaya yüz rutmuş. Ar-
jantinlı dolarla düşünür, do-
larla yaşar olmuş.
Jetoncudan sonra ayakka-
bı boyacılannın, şekerli ba-
dem, sosıslı sandvıç, musluk
contası satan seyyar satıcıla-
nn da fîyatlannı "dolar ba-
n"nda ılan ettıklenne tanık
olduk Pezo dolarlaşırken.
Arjantin de hızla Amenkan-
laşıyor
Arjantin parası Fezo. Cun-
ta dönemının pezosunu sıfır-
laratarak sağlığına kavuştur-
mak mümkün olmayınca.
AHönsin dönemınde yenı bir
para bınmı. ausrral kabul
edıldı Alfonsın 1984 - 89
arasında beş denge programı
uy gulamav a koydu ama hep-
si- de başanMZ oldu. Büyuk
kamu açıklan para basarak
ve ağır koşullu borçlanma-
larla karşılanmaya çabalan-
dı Doğal olarak da Alfon-
sin'ın dört yıllık ıktidar do-
nemınin sonunda enflasyon
ayda 200'e vurdu. Geçim
maddeleri (özellikle et, siit
ve ekmek) kıtlığı önce kent-
leri sonra ülkeyi sardı. Al-
fonsin seçimı yıtirdi ve Car-
los Menem ıktıdara geldı.
Koyu devletçı Peronıst partı-
nın saflanndan çıkan Menem
serbest pıyasa ekonomisını
ve özelleştırmeyı Arjantin
halkına tek kurtuluş reçetesı
olarak sundu "Yeni dünva
düzeni'
>
'ne ayak uyduran kı-
mı Peronıstler "yükselen de-
ğerter"e sahıp çıkmişlardı
Refahtan yoksullufla
Menem"le bırlıkte Arjan-
tin, tanhınin en sert tasarruf
programını uygulamaya gı-
rişti Tüketıme yatkın, ıyı ya-
şamayı seven Arjantin halkı
art arda gelen ekonomik uy-
gulamalarla kendinı bırden
derin bir yoksulluğun ıçinde
buldu. Daha 1945"te, kişi ba-
şına duşen milli geliraçısın-
dan Arjantin Dünya'da 10. sı-
radaydı. Bugün düşûk ve alt
orta gelır düzeyıne sahip ül-
keler arasında kendine yer
bulabıliyor.
Menem'ın ılk yılında bü-
yüme ve >atınmlar yüzde 5
oranında düştü ve enflasyon
yüzde 3000'e vurdu Arjan-
tinın dış borcu toplam
GSYlH'den daha fazla oldu.
Ama Menem yonetımı gen
adım atmadı. lnsafsız bir
ekonomik ıstıkrar paketien
dızısı uygulamaya kondu.
Aynı anda da özelleştırme
başladı. Özelleştirme yasa-
sından önce özelleştirme reklarru yapıl-
dı.
Görsel ve yazılı medya, ülkeyi
1955'ten ben ıçinde debelendiği ekono-
mik bunalımdan kurtaracak tek recetenın
özelleştirme oldugunu ısrarla yaydı IMF
ve Dünya Bankası uzmanlannın Buenos
Aires seferlen gazetelerin bınncı sayfa-
lanna. televızyon haber programlannın
birincı sırasına >erleştı.
Kamuoyu yeterince "ikna" edildıkten
sonra da özelleştırme u>gulamasına gi-
rişıldı. Latin Amerika ülkelen ıçinde en
Buenos Aires'te bir duvar resmi (en üstte). Florida Caddesi'nde bir adam, tezgâhını caddenin bir köşesine kurmuş telefon je-
tonu satıyor. Bir iskemle, bir portakal kasası, bir koca tahta plaka. Üstünde on beş yirmi tane jeton. Bir karton parçasının üs-
tüne de tükenmez kalemle fiyatını yazmış: Dört jeton bir dolar! (üstte sağda). Şekerleme satıcısının da ondan pek farkı yok
(üstte solda). Bu manzara son yıllarda Arjantin'de yaşananların kısa bir özeti gibi...
kapsamlı özelleştırme uygulamasına Ar-
jantin"de tanık olundu
Menem yönetımının ikınci yılı ortala-
nnda PTT'nın T'sı'nın yuzde 60"ı, Bu-
enos Aıres kentinin telefon şebekesının
tamamı, devlet havayollannın yüzde 85'ı
özel ortaklara satıldı Kamuya ait 4 rad-
yo, 2 TV ıstasyonu, karayollannın 10 000
km.'lik bölümü (paralı yol) demiryolla-
nnın tamamı. en büyuk üç petrol rafine-
nsınden ıkısı, uç kılıtenerjı santrah özel-
leştirildı.
Bu çabuk gerçekleştinlen köklu özel-
leştirmeden Arjantin kamu malıyesme 3
mılyar 232 mılyon dolar nakıt para gır-
dı. Arjantin'ın 1989"daGSYİH"yıaşmış
bulunan dış borcunun 7 milyar dolarlık
bolumu sılındı Kamu malıyesı aynca
yılda 1 mılyar 293 milyon dolarlık bir
harcama yükünden kurtuldu.
Menem'in özelleştirme programı ve
uygulaması, gerek IMF gerekse Dünva
Bankası'ndan büyük destek gördü INİF
ıle çok sayıda stand-by anlaşmalan ım-
zalandı. Ve mucıze ılaç serbest piyasa
ekonomısı, her derde deva özelleştırme
reçetesı urünlenni verdi. 1989'da yüzde
3035 olan enflasyon 1993'te yüzde 9"a,
• Arjantin'de sıkı, çok sıkı bir para politikası uygulanıyor. Bir
dolar eşittir bir pezo demişler ve asla para basmadıklan
için de bu "eşitlik"i şimdilik yürütüyorlar. Sonuçta Pezo
unutulmaya yüz tutmuş. Arjantinli dolarla düşünür, dolarla
yaşar olmuş. Pezo dolarlaşırken, Arjantin de hızla.
Amerikanlaşıyor.
• Pagino 12 gazetesi, "Son on yılda Arjantin'de en çok
kullanılan terimler"i şöyle sıralıyor: Özelleştirme,
demokratikleşme, konyertibilite, IMF, stand-by,
globalleşme, serbest piyasa ekonomisi, borsa hareketleri
ve Buenos Aires Borsası'nın güçlendirilmesi, döviz kurları,
yabancı sermaye akışı, işsizlik...
Ancak bir de madalyonun
ötekı yüzü var Hayır. özel-
leştirmenın, sıkı para politı-
kasmın. istıkrar programlan-
nın yarattığı yüksek oranlı iş-
sizlikten, çalışanlann sendı-
kasızlaştınlmasına yonelik
hoyrat operasyonlardan soz
etmiyoruz. Ekonomik gös-
tergelerden söz edıyoruz. Ar-
jantin'de barut bıtmışe ben-
ziyor Özelleştırme gelırle-
nyle rahat bır soluk alan eko-
nomı yenıden tehlıke sınyal-
len veriyör ve bu kez özelleş-
tirme yoluyla mülksüzleştı-
rilmış kamunun elınde sata-
cak mal da kalmadı. 1995
içın programda yüzde 5.6
olarak ongörülen büyume hı-
zı. hükümetçe şımdiden yüz-
de 1.3 olarak ılan edildı. IMF
kaynaklan ıse eksi 2'Iik bır
büyüme hızından söz ediyor-
lar
Özelleştırmeden sağlanan
13 mılyar dolar bır çırpıda
harcandı ve bıttı. Menem'ın
erken ilan ettiğı "ekonomik
zafer" yennı umut kınklığı-
na bırakıyor. Bız Arjantin'de
ıken. Buenos Aıres'ın 4 mıl-
yonluk kent çekirdeğını sa-
ran 9.5 mılyonluk kenar ma-
halleleri dolaşma fırsatı elde
ettık.
Kent merkezındeki goz ka-
maştıncı zarafetın, güngör-
müşlügun bugüne aktanlmış
bakımlı uzantılan ile taban
tabana zıt bir "başka" Bu-
enos Aıres" bu. 'Descamisa-
dos'lar (Descamısado Çul-
suz. baldın çıplak). benzerle-
nne Ortadoğu'nun yoksul ül-
kelennde, Bangladeş'te, Pa-
kistan 'da, Afganıstan'da rast-
lanabılecek sefalet koşulla-
nnda yaşıyorlar. fş yok, umut
yok ve bir pezo eşittir bir do-
lar!..
Seçımlere çok az kala Me-
nem, ekonominin yeniden
sarpa sanşını kabul lenmek
zorunda kaldı. Olkede epey
vankılanan bir benzetme
yaptı "Arjantin" dedı Me-
nem. "cehennemden çıkmış,
ama cennete ginememiş bir
ülkedir" Aynı gün ülkenın
sol eğılımli güçlü ve itibarlı
gazetesi Pagino 12( 12. sayfa)
şöyle yazdı:
"President Menem haldı.
Arjantin cehennemden çıkb.
Cunta cehenneminden. Öte-
ki cehennemde, dolar cehen-
neminde ise sürekli ikamete
tabi. Yeni gardiyanın adı da
Menem."
Aynı gazetenin, aynı gün
yayımlanan savısında, bır
başka sayfada. "Son on yılda
Arjantin'de en çok kullanılan
terimler" başlığı altında hoş
bır siyasal mızah örneğı ser-
gilendı Tenmlenn bir bolümünü aşağı-
ya aktanyonız. Bakın bakalım sıze de
aşına gelecekler mi:
Özelleştirme, demokratikleşme, kon-
vertıbılite, IMF, stand-by, globalleşme,
entegrasyon, serbest pıyasa ekonomısı,
borsa hareketleri \e Buenos Aires Bor-
sası'nın güçlendınlmesi. döviz kurlan,
yabancı sermaye akışının yoğunlaştınl-
ması ve güçlendınlmesi. işsizlik...
1994'te ıse yuzde 5'e ındı. 1993'te yüz-
de 6,1994'te yüzde 5.6 büyume hızı sag-
landıve 1994yılında Arjantin'de kışıba-
şına düşen ulusal gelir 8.235 dolara yük-
seldı.
Barut bitince..
Bu parlak bir tablo Başkan Menem.
bunu önümüzdekı ay yapılacak seçım-
lerde başlıca propaganda malzemesi ola-
rak kullanıyor. Arjantin ekonomisi can-
landı Halkın bellı kesimlennde yüksek
tüketım ahşkanlığı yenıden hız kazandı.
Yarın: 8235 dolardan 3030
dolara...
ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARimLl\L4Z ŞİPAL
Yaş sımrı neden gösterilerek işe son verilir mi?
SORU: 1932 doğumluyum. Bir kamu kuruluşunda 657 savılı Devlet
Menıurlan Yasası kapsamında ve Emekli Sandığı'na bağlı
çalışmakta iken, 1992 yüında kendi isteğinıle emekli oldum.
Emekli olduktan kısa bir süre sonra, bir kamu bankasında bu
kez, 1475 sayılı iş kanunu kapsamında çalışmaya basladım ve
halen de çalıs.maktayım.
Sağlık sigortam Emekli Sandığı'nca karşılanmaktadır. Öğren-
mek istediklerim:
1) Yaş haddim ne zaman doluvor?
2) Yaş sının neden gösterilerek işe son verilir mi?
3) Yaş sının neden gösterilerek işime son verilirse ihbar ve kıdem
tazrninatı ödenir mi?
Sorulannızın \aniti, Sayıştay Genel Kurulu'nca, açık ve aynntılı
olarak verilmiştır
(**)u
1475sa>ılıİş Kanunu'nunişverenınbıldınmsızfesihhakkı'
başlıklı 17'nci maddesinde, süresi belirli olsun veya olmasın işverenin,
sağlık sebepleri veya ahlak ve i> i niyet kurallanna uvmav an haller vev^
işverinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile cauşmaktan alıkovan zor-
layıcı bir dunımun ortaya çıkması nedenlerinden birine dayanarak
akid süresinin bitmesinden önce ya da bildirim önelini beklemeden
hizmet akdini feshedebileceği belirtilmişrJr.
Anılar maddedeyazılıhallerdışuıdaki bir sebeple akdin feshedilmesi
de işverenin vasal bir hakkı olmakla beraber, bu hakkın kullanılması
bildirim şartma bağlı turulmuş ve aynı kanunun bu hususu düzenleven
13"üncü maddesinde. hizmet akdinin işveren tarafından feshinin. bu
maddede yazılı bulunan ihbar önelleri sona erdikten sonra veya bu
önellere ilişkin ücret tutarlannın tazminat olarak işçive ödenmesi
suretiyle mümkün olabileceği hükme bağlanmıştır Bu hüküm Ue
işverene. ya ihbar önelinin sona ermesini beklemek, ya da önele ilişkin
ücret futanndaki ta/minatı peşin ödemek suretiyle fesih hakkmı kul-
lanmak şeklinde bir muhayyerlik tanınmıştır. Tabiariy le işveren, halin
icabına göre. hangi yolun kendisi için daha az nıasraflan oldugunu sap-
tayacak ve tercih hakkını ona göre kullanacaktır.
Diğer taraftan, 506 sayılı SosyaJ Sigortalar Kanunu'nun 1186 saydı
kanunla değişik 60'ıncı maddesinde yazılı bulunan yaş ve hizmet
süreleri işçi tarafından yazılı bir istemde bulunıümaması halinde, bu
müddetlerin dolması nedeniyie işverenin işçiyi emekliye sevketmesine
olanak bulunmamaktadır.Yukanda değinilen hükümlere nazaran,
işçiyi resen emekliye sev ketme imkânuıa sahip olmayan işverenin, ih-
bar öneline ilişkin tazminan peşin ödemek suretiyle hizmet akdini fes-
hetmesi mümkün bulunmaktadır.
Sonuç: tleri yaşta ve hizmette olan işçilerin hizmet akitlerinin
işveren idarece ihbar öneli tazminatı ödenmek suretiyle fes-
hedilmesinin mevzuata aykırı bir yanı bulunmadığma oybirliği
ile karar verildi."
(Sayıştay Genel Kurul Karan 10.5.1976 tarih, karar no: 3830/2).
GörüJüyor ki, işveren, yaş sırunnı neden göstererek iş sözleşmesi-
nı bozduğunda, ihbar ve kıdem tazminatı ödemekle yükümlü tutul-
muştur
(**) Kaynak
1
îbrahım Eşmelıoğlu, Iş Kanunlan ve Mevzuatı 1986
saj-fa: 216/15.
KARASU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas: 1994'55
Davacı Fatma Yaman vekılı Av Turan Şen tarafmdan davalı Ramazan Yaman aleyhıne açılan boşanma davasının
mahkememızde yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan uyannca.
Davalı Ramazan Yaman'a Dı>arbakır Erganı Fe\zı Çakmak Mahallesı Yeşılo\a Kume E\len no 7 adresınde duruşma
gununu bıldırırda\etı>enın tanınmadığından bahısle ladeedıldıgı, zabıtacadaadresi tespıt edılemedığınden davalı Ramazan
Yaman'a ılanen duruşmagünunün bıldınlmesıne karar verilmış olup, mahkememızın 1994/55 esasında kayıtlı ve 8 6 1995
gunu saat 09 00'a muallak bulunan duruşmaya gelmesı veya kendısını bır vekıüe temsıl ettırmesı, duru^maya gelmedığı
takdırde yoklugunda da^anm devam edeceğı ve huküm venlcceğı hususu meşruhatlı da\etıye teblıgı yerıne kaım olmak
ûzere ılan olunur B a s l n . 8 5 4 2
İZMİR BEŞİNCt ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
E 1991 219 K 1994 946
Da\acı Dr Alı thsan Cıvan^r vekılı Av Ismaıl Lmet Bursalı tarafindan da\aJılarA!ı Şentûrk ve Alı Tu-
ran aleyhıne açılan satış aktının ıptalı davasmda 1 12 1994 tarihinde yapılan duruşma sonunda,
Davacının davasının kabulu ıle Izmır 17. Nolerhğı'nce tanzım olunan 26 2 1991 tanhlı ve 10337 yevmıye
no ıle yapılan satıcısı Alı lhsan Cıvaner vekılı Şukru Gunduz. alıçısı AJı Şenturk olan ve 20 EA 087 plaka]ı
aracın satışı ıle ılgılı kat'ı satış sozleşmesınuı ıptalıne,
Adı geçen 20 EA 087 plakalı aracın davacı Alı lhsan Cıvaner'e teslımıne, 1 458 000 - lıra mahkeme harcı,
479 450 ljra yargılama gıden, 1 485 000 - lıra üeretı \ekaletin davalılardan alınıp davacı tarafa venlmesine
daır ve 1 12 1994 tanhınde v enlen karar tetkıkat gıyabında bıtınlen davalı Alı Turan'a Yargıtay yolu açık ol-
mak üzere ılanen teblığ olunur 23 3.1995 Basın 18059
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Her Gün Bayram OlsaTÜYAP yöneticisı Deniz Kavukçuoğlusöyledi:
Dokuzgünde, Ankara2. KitapŞenlığı'nı 182.000 ki-
şi gezmiş. Kavukçuoglu:
- Biz çok memnupuz, dedi.
Kapanış günü, TÜYAP'ın patronu Bülent Ünal da
gelmiştı. Deniz Kavukçuoglu anlatıyor:
-Ankara geçenyılbizim için ılk denemeydı. 150'ye
yakın yayınevı ya da yayım kuruluşu 1. Ankara Kıtap
Fuan'na katıldılar. Ankara hem bizim için hem deAn-
karalı okurlar için bir deneyımdi. Biz bunu yayıncı-
larla, yer yer okurlarta değerlendırdık. Fuar sonra-
sında, en azından geçen yıl fuara gelen 150 binin
üstünde Ankaralı, bize bu fuann ıkincisini gerçekleş-
tirmemiz için cesaret verdi. Buradan yola çıkarak
Ikıncı TÜYAP Ankara Kıtap Fuan'nı düzenledik. Bu
kez 160 yayınevi ile yayım kuruluşu katıldı. Etkinlik-
lenmiz büyük ilgi gördü. 250 yazar, Edebıyatçılar
Derneği, Türkıye Yazariar Sendikası, öbür standla-
nmız imza günleri düzenlediler.
... Ankara bır memur kentı. Hafta arası fuara za-
man nedeniyie gelemeyen memuriar, hafta sonları-
nı yeğliyorlardı.
Kitap Şenliği'ne çokluk otobüsle gidip geldim.
Hasköy otobuslerı Altınpark'ın önünde duruyordu.
"AJtınpark" yazanlan ise kör ıtın öldüğü yerde bıra-
kıyor!
Kitap Şenlıği'nde ilgınç söyleşıler, imza kuyrukla-
n vardı. Aziz Nesin in, Mhan Selçuk'un, Toktamış ın
imza kuyrukları görülecek şeydı. Şenhkte, bana Ya-
şar Kemal eksık gıbı geldı. Deniz Kavukçuoglu, "Is-
tanbul'da vardı"dedi. Karikatürcüler, Deniz Danyal,
Kamil Masaracı ile arkadaşları kendı dunyalannı,
okurlarla paylaşıyorlar.
Can Yücel'ın şiir üzerıne söyleşisi ilginçti. Okur-
lar Can Yucel'e sorular yöneltıyorlardı. Bir dinleyici
sordu:
- Yaşar Kemal içın ne diyorsunuz?
- Yaşar Kemal, 1970'ten ben susuyordu. O sus-
masına itiraz etmediler. Yıllar sonra bir konuştu, he-
men herkes karşısına çıktılar. Demek kı bu memle-
kette aydınlann konuşması hata sayılıyor. Orhan Pa-
mukiçin de boyle. Orhan dediklerı burjuva yazan de-
ğil mi? Öyle tanınıyor. Bırdoğru lafsöylüyor. Attila
llhan'dan Ataol Behramoğlu'na kadar herkes ça-
tıyor!
Kitap Şenlıği'nde konuşan Can Yücel, dünyadan,
Türkıye'den kıtap konusunda rakamlar verdikten
sonra şöyle dedi:
- Türkıye 'de kıtaplık yok. Kitaplık olsa, bütün ya- f
zahar, yazdıkları kitaplardan iki tanesıni kıtaplıklara
alsa maliyetler düşer, dolayısıyla mıllet daha çok
okur. Bizim sıkmtımız, -bunu fuarda da gördüm ben-
kimse kitap alacak bütçede değil. Kıtap alamıyor. Ki-
tap aldığı zaman düşünerek alıyor. Yanı malı düşün-
ceden. Dolayısıyla şu oluyor: Mıllet kıtapsız oldu! O
mılletin hakkında söylenebılecek en korkunç Adana
lafıdır. Kitapsız bır mıllet oluyoruz! Kitaplan çok okut-
maklazımdır. Halbukı bu devlet, kitabı sevmiyor. Bü-
tün mesele kıtap toplatmaktan başladı. Kitaptan
korkuttular mılletı. Millet kıtaplannı denıze attı, ay-
dınlar denize attı. Bana getırdiler kitaplan. Kitaplan
sakladım ben. Ben eskı bır kitap saklayıcısıyım...
Bunlara söylenecek laf, her yerde kıtaplık açılsın!
Muğla'da kitaplık açıldı, Valı Lale Aytaman kıtaplık
açtı Datça 'da raflar var, kıtap yok!
Kıtap Şenlığı'nin güzel bır yanı, dostlarla, okurlar-
la yüz yüze olabilmekti. Mine Öğdü'nün bizlere ta->
şıdığı çayı. kahveyi unutabılirmıyim? Unutmuşum iş-
te! Can Dündar geldi son gün, kitap imzalattı. Mil-
liyet'ten aynlmış, Ahmet Altan'la ilgili bir yazısı ya-
yımlanmadı diye...
Kitap şenliği sürerken iki bayram bır araya geldî.
23 Nisan Ulusal Egemenlik- Çocuk Bayramı'nı da
kutladık. Kutlamalan uzgöreçten (televizyondan) ız-
ledim. Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un 22
nısanda Sheraton Otelı'nde verdığı yemekle, 23 Ni-
san akşamı TBMM onur salonundakı yemeğe katı-
labıldım. Başkan ıle eşi çok yorulmuşlardı.
Sheraton'dakı akşam yemeğınde; engınar, lagos
şiş, kuzu tandır ile iç pilav, salata, tel kadayıf ıle mey-
ve vardı. Eşim:
- Sen tandıryeme, dedı, yemedim.
Bizim masada Hollandalı gazetecılerle, Japonlar,
bir de Akşam gazetesınden Emin Pazarcı vardı. Ja-
pon Azusa Nagai'nın çalıştığı gazete Cumhuriyet'le
Hürriyet arası eğilımde bir gazeteymiş. 10 milyon
satıyormuş. Öyle armağan filan vermek de yasak-
mış, ayıpmış. Hollandalı gazetecı Rob Gollin'ın ga-
zetesi 350 bın basıyormuş.
TBMM onur salonundaki yemek ıse daha göz ka-
maştırıcıydı. Kuş sütüne değın her şey vardı. Azer-
baycan Edebıyatçılar Bırliği Başkanı Anar'ı da bu-
rada gördüm. Kültür Bakanı Pulat Bülbüloğlu da
vardı.
Tabaklar dolup boşalıyordu. Üç ayn yerden 500 kı- î
şiye yemek verilıyordu Daha doğrusu herkes gidip
kendi tabağına istediklerinı alıyordu. Meclis'ten bir
arkadaş:
- Abi, olacak o kadar dedı. Yılda birbu. Hem de 75
yıl.
Içimden, Nasrettin Hoca gıbı "Keşke her gün bay-
ram olsa" diye geçirdim! Kuçuklere bayram, büyüklere
şölen!
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA:
1/ Insan seslen
içın yazılmış oda
müzığı türü. 2/
Kanşık renklı...
Nılüfere benze-
yen çeşıtlı su bıt-
kilennın ortak
adı.3/Bırılımız...
Oyunda cezalı ço-
cuk. 4/ İki tarla
arasındakı sınır..
Bır elçılığe bağlı
uzman. 5/ Istenen
sonuca ulaşmak
amacıyla ızlenen
yol ve kullanılan yöntemle- rr7
nn tümü... Uzaklık anlat-
makta kulanılan söz. 6/ Kü-
kürtle derrur bıleşımlennden
bıri... Peygamberlen Hud'u
dınlemedıklen ıçın Tann ta-
rafından yok edılenkavım II
Güçlü müzık sevgısı. 8/ Elı
açık, cömert, yığıt. Sebep
9/ Sınemada dekorun kurul-
duğu yer.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Azerbaycan'ın para bınmı.. Hava \a da gaz akımlan
oluşturmakta kullanılan aygıt 2/Yoğurt, patlıcan ve kıymay-
la yapılan, Gaziantep yöresme özgü bır yemek. 3/ Kızgın
demirle vurulan damga... Bır şeye örneklık eden model. 4/
Mugla'nm bır ılçesı 5/Mesaj Hücre yapısmda bulunan
ve proteınlenn oluşturulmasında önemlı rol oynayan asıt
grubunun kısa yazılışı 6/Çtn ve Japonya'da oynanan bırçe-
şıt satranç.. Kısırlık. venmsızlık. II Vıicut ısısı. Soyu tü-
kenmış, güvercme benzer bır kuş. 8/ Eskı dılde oyuncak...
Hangı şey. 9/Tavlada bır sayı... Avrupa'da bır başkent.