23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25NİSAN1995SALI 12 DKIYAZI Bir pezo eşittirbirdolar!..Buenos Aıres'te bızim Is- tanbul'daki istıklal Caddesı benzeri. salt yayalara açık bir caJde var: Florida. Adam tezgâhını caddenın bir köşesıne kurmuş telefon jetonu satıyor. Bir iskemle. bir portakal kasası, bir koca tahta plaka. Üstünde on beş yırrru tane jeton Bir karton parçasının üstune de tüken- mez kalemle fiyatını yaz- mış Dört jeton bir do- brîBızcileyın tunst gazete- ciler hanç bunu yadırgayan da yok. Çünkü Arjantin'de sıkı. çok sıkı bir para poiıtı- kası uygulanıyor. Bir dolar eşıttır bir pezo demışler ve asla para basmadıklan ıçın de bu "eşMik"ı şimdılik yü- rûtüyorlar Sonuçta Pezo unurulmaya yüz rutmuş. Ar- jantinlı dolarla düşünür, do- larla yaşar olmuş. Jetoncudan sonra ayakka- bı boyacılannın, şekerli ba- dem, sosıslı sandvıç, musluk contası satan seyyar satıcıla- nn da fîyatlannı "dolar ba- n"nda ılan ettıklenne tanık olduk Pezo dolarlaşırken. Arjantin de hızla Amenkan- laşıyor Arjantin parası Fezo. Cun- ta dönemının pezosunu sıfır- laratarak sağlığına kavuştur- mak mümkün olmayınca. AHönsin dönemınde yenı bir para bınmı. ausrral kabul edıldı Alfonsın 1984 - 89 arasında beş denge programı uy gulamav a koydu ama hep- si- de başanMZ oldu. Büyuk kamu açıklan para basarak ve ağır koşullu borçlanma- larla karşılanmaya çabalan- dı Doğal olarak da Alfon- sin'ın dört yıllık ıktidar do- nemınin sonunda enflasyon ayda 200'e vurdu. Geçim maddeleri (özellikle et, siit ve ekmek) kıtlığı önce kent- leri sonra ülkeyi sardı. Al- fonsin seçimı yıtirdi ve Car- los Menem ıktıdara geldı. Koyu devletçı Peronıst partı- nın saflanndan çıkan Menem serbest pıyasa ekonomisını ve özelleştırmeyı Arjantin halkına tek kurtuluş reçetesı olarak sundu "Yeni dünva düzeni' > 'ne ayak uyduran kı- mı Peronıstler "yükselen de- ğerter"e sahıp çıkmişlardı Refahtan yoksullufla Menem"le bırlıkte Arjan- tin, tanhınin en sert tasarruf programını uygulamaya gı- rişti Tüketıme yatkın, ıyı ya- şamayı seven Arjantin halkı art arda gelen ekonomik uy- gulamalarla kendinı bırden derin bir yoksulluğun ıçinde buldu. Daha 1945"te, kişi ba- şına duşen milli geliraçısın- dan Arjantin Dünya'da 10. sı- radaydı. Bugün düşûk ve alt orta gelır düzeyıne sahip ül- keler arasında kendine yer bulabıliyor. Menem'ın ılk yılında bü- yüme ve >atınmlar yüzde 5 oranında düştü ve enflasyon yüzde 3000'e vurdu Arjan- tinın dış borcu toplam GSYlH'den daha fazla oldu. Ama Menem yonetımı gen adım atmadı. lnsafsız bir ekonomik ıstıkrar paketien dızısı uygulamaya kondu. Aynı anda da özelleştırme başladı. Özelleştirme yasa- sından önce özelleştirme reklarru yapıl- dı. Görsel ve yazılı medya, ülkeyi 1955'ten ben ıçinde debelendiği ekono- mik bunalımdan kurtaracak tek recetenın özelleştirme oldugunu ısrarla yaydı IMF ve Dünya Bankası uzmanlannın Buenos Aires seferlen gazetelerin bınncı sayfa- lanna. televızyon haber programlannın birincı sırasına >erleştı. Kamuoyu yeterince "ikna" edildıkten sonra da özelleştırme u>gulamasına gi- rişıldı. Latin Amerika ülkelen ıçinde en Buenos Aires'te bir duvar resmi (en üstte). Florida Caddesi'nde bir adam, tezgâhını caddenin bir köşesine kurmuş telefon je- tonu satıyor. Bir iskemle, bir portakal kasası, bir koca tahta plaka. Üstünde on beş yirmi tane jeton. Bir karton parçasının üs- tüne de tükenmez kalemle fiyatını yazmış: Dört jeton bir dolar! (üstte sağda). Şekerleme satıcısının da ondan pek farkı yok (üstte solda). Bu manzara son yıllarda Arjantin'de yaşananların kısa bir özeti gibi... kapsamlı özelleştırme uygulamasına Ar- jantin"de tanık olundu Menem yönetımının ikınci yılı ortala- nnda PTT'nın T'sı'nın yuzde 60"ı, Bu- enos Aıres kentinin telefon şebekesının tamamı, devlet havayollannın yüzde 85'ı özel ortaklara satıldı Kamuya ait 4 rad- yo, 2 TV ıstasyonu, karayollannın 10 000 km.'lik bölümü (paralı yol) demiryolla- nnın tamamı. en büyuk üç petrol rafine- nsınden ıkısı, uç kılıtenerjı santrah özel- leştirildı. Bu çabuk gerçekleştinlen köklu özel- leştirmeden Arjantin kamu malıyesme 3 mılyar 232 mılyon dolar nakıt para gır- dı. Arjantin'ın 1989"daGSYİH"yıaşmış bulunan dış borcunun 7 milyar dolarlık bolumu sılındı Kamu malıyesı aynca yılda 1 mılyar 293 milyon dolarlık bir harcama yükünden kurtuldu. Menem'in özelleştirme programı ve uygulaması, gerek IMF gerekse Dünva Bankası'ndan büyük destek gördü INİF ıle çok sayıda stand-by anlaşmalan ım- zalandı. Ve mucıze ılaç serbest piyasa ekonomısı, her derde deva özelleştırme reçetesı urünlenni verdi. 1989'da yüzde 3035 olan enflasyon 1993'te yüzde 9"a, • Arjantin'de sıkı, çok sıkı bir para politikası uygulanıyor. Bir dolar eşittir bir pezo demişler ve asla para basmadıklan için de bu "eşitlik"i şimdilik yürütüyorlar. Sonuçta Pezo unutulmaya yüz tutmuş. Arjantinli dolarla düşünür, dolarla yaşar olmuş. Pezo dolarlaşırken, Arjantin de hızla. Amerikanlaşıyor. • Pagino 12 gazetesi, "Son on yılda Arjantin'de en çok kullanılan terimler"i şöyle sıralıyor: Özelleştirme, demokratikleşme, konyertibilite, IMF, stand-by, globalleşme, serbest piyasa ekonomisi, borsa hareketleri ve Buenos Aires Borsası'nın güçlendirilmesi, döviz kurları, yabancı sermaye akışı, işsizlik... Ancak bir de madalyonun ötekı yüzü var Hayır. özel- leştirmenın, sıkı para politı- kasmın. istıkrar programlan- nın yarattığı yüksek oranlı iş- sizlikten, çalışanlann sendı- kasızlaştınlmasına yonelik hoyrat operasyonlardan soz etmiyoruz. Ekonomik gös- tergelerden söz edıyoruz. Ar- jantin'de barut bıtmışe ben- ziyor Özelleştırme gelırle- nyle rahat bır soluk alan eko- nomı yenıden tehlıke sınyal- len veriyör ve bu kez özelleş- tirme yoluyla mülksüzleştı- rilmış kamunun elınde sata- cak mal da kalmadı. 1995 içın programda yüzde 5.6 olarak ongörülen büyume hı- zı. hükümetçe şımdiden yüz- de 1.3 olarak ılan edildı. IMF kaynaklan ıse eksi 2'Iik bır büyüme hızından söz ediyor- lar Özelleştırmeden sağlanan 13 mılyar dolar bır çırpıda harcandı ve bıttı. Menem'ın erken ilan ettiğı "ekonomik zafer" yennı umut kınklığı- na bırakıyor. Bız Arjantin'de ıken. Buenos Aıres'ın 4 mıl- yonluk kent çekirdeğını sa- ran 9.5 mılyonluk kenar ma- halleleri dolaşma fırsatı elde ettık. Kent merkezındeki goz ka- maştıncı zarafetın, güngör- müşlügun bugüne aktanlmış bakımlı uzantılan ile taban tabana zıt bir "başka" Bu- enos Aıres" bu. 'Descamisa- dos'lar (Descamısado Çul- suz. baldın çıplak). benzerle- nne Ortadoğu'nun yoksul ül- kelennde, Bangladeş'te, Pa- kistan 'da, Afganıstan'da rast- lanabılecek sefalet koşulla- nnda yaşıyorlar. fş yok, umut yok ve bir pezo eşittir bir do- lar!.. Seçımlere çok az kala Me- nem, ekonominin yeniden sarpa sanşını kabul lenmek zorunda kaldı. Olkede epey vankılanan bir benzetme yaptı "Arjantin" dedı Me- nem. "cehennemden çıkmış, ama cennete ginememiş bir ülkedir" Aynı gün ülkenın sol eğılımli güçlü ve itibarlı gazetesi Pagino 12( 12. sayfa) şöyle yazdı: "President Menem haldı. Arjantin cehennemden çıkb. Cunta cehenneminden. Öte- ki cehennemde, dolar cehen- neminde ise sürekli ikamete tabi. Yeni gardiyanın adı da Menem." Aynı gazetenin, aynı gün yayımlanan savısında, bır başka sayfada. "Son on yılda Arjantin'de en çok kullanılan terimler" başlığı altında hoş bır siyasal mızah örneğı ser- gilendı Tenmlenn bir bolümünü aşağı- ya aktanyonız. Bakın bakalım sıze de aşına gelecekler mi: Özelleştirme, demokratikleşme, kon- vertıbılite, IMF, stand-by, globalleşme, entegrasyon, serbest pıyasa ekonomısı, borsa hareketleri \e Buenos Aires Bor- sası'nın güçlendınlmesi. döviz kurlan, yabancı sermaye akışının yoğunlaştınl- ması ve güçlendınlmesi. işsizlik... 1994'te ıse yuzde 5'e ındı. 1993'te yüz- de 6,1994'te yüzde 5.6 büyume hızı sag- landıve 1994yılında Arjantin'de kışıba- şına düşen ulusal gelir 8.235 dolara yük- seldı. Barut bitince.. Bu parlak bir tablo Başkan Menem. bunu önümüzdekı ay yapılacak seçım- lerde başlıca propaganda malzemesi ola- rak kullanıyor. Arjantin ekonomisi can- landı Halkın bellı kesimlennde yüksek tüketım ahşkanlığı yenıden hız kazandı. Yarın: 8235 dolardan 3030 dolara... ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARimLl\L4Z ŞİPAL Yaş sımrı neden gösterilerek işe son verilir mi? SORU: 1932 doğumluyum. Bir kamu kuruluşunda 657 savılı Devlet Menıurlan Yasası kapsamında ve Emekli Sandığı'na bağlı çalışmakta iken, 1992 yüında kendi isteğinıle emekli oldum. Emekli olduktan kısa bir süre sonra, bir kamu bankasında bu kez, 1475 sayılı iş kanunu kapsamında çalışmaya basladım ve halen de çalıs.maktayım. Sağlık sigortam Emekli Sandığı'nca karşılanmaktadır. Öğren- mek istediklerim: 1) Yaş haddim ne zaman doluvor? 2) Yaş sının neden gösterilerek işe son verilir mi? 3) Yaş sının neden gösterilerek işime son verilirse ihbar ve kıdem tazrninatı ödenir mi? Sorulannızın \aniti, Sayıştay Genel Kurulu'nca, açık ve aynntılı olarak verilmiştır (**)u 1475sa>ılıİş Kanunu'nunişverenınbıldınmsızfesihhakkı' başlıklı 17'nci maddesinde, süresi belirli olsun veya olmasın işverenin, sağlık sebepleri veya ahlak ve i> i niyet kurallanna uvmav an haller vev^ işverinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile cauşmaktan alıkovan zor- layıcı bir dunımun ortaya çıkması nedenlerinden birine dayanarak akid süresinin bitmesinden önce ya da bildirim önelini beklemeden hizmet akdini feshedebileceği belirtilmişrJr. Anılar maddedeyazılıhallerdışuıdaki bir sebeple akdin feshedilmesi de işverenin vasal bir hakkı olmakla beraber, bu hakkın kullanılması bildirim şartma bağlı turulmuş ve aynı kanunun bu hususu düzenleven 13"üncü maddesinde. hizmet akdinin işveren tarafından feshinin. bu maddede yazılı bulunan ihbar önelleri sona erdikten sonra veya bu önellere ilişkin ücret tutarlannın tazminat olarak işçive ödenmesi suretiyle mümkün olabileceği hükme bağlanmıştır Bu hüküm Ue işverene. ya ihbar önelinin sona ermesini beklemek, ya da önele ilişkin ücret futanndaki ta/minatı peşin ödemek suretiyle fesih hakkmı kul- lanmak şeklinde bir muhayyerlik tanınmıştır. Tabiariy le işveren, halin icabına göre. hangi yolun kendisi için daha az nıasraflan oldugunu sap- tayacak ve tercih hakkını ona göre kullanacaktır. Diğer taraftan, 506 sayılı SosyaJ Sigortalar Kanunu'nun 1186 saydı kanunla değişik 60'ıncı maddesinde yazılı bulunan yaş ve hizmet süreleri işçi tarafından yazılı bir istemde bulunıümaması halinde, bu müddetlerin dolması nedeniyie işverenin işçiyi emekliye sevketmesine olanak bulunmamaktadır.Yukanda değinilen hükümlere nazaran, işçiyi resen emekliye sev ketme imkânuıa sahip olmayan işverenin, ih- bar öneline ilişkin tazminan peşin ödemek suretiyle hizmet akdini fes- hetmesi mümkün bulunmaktadır. Sonuç: tleri yaşta ve hizmette olan işçilerin hizmet akitlerinin işveren idarece ihbar öneli tazminatı ödenmek suretiyle fes- hedilmesinin mevzuata aykırı bir yanı bulunmadığma oybirliği ile karar verildi." (Sayıştay Genel Kurul Karan 10.5.1976 tarih, karar no: 3830/2). GörüJüyor ki, işveren, yaş sırunnı neden göstererek iş sözleşmesi- nı bozduğunda, ihbar ve kıdem tazminatı ödemekle yükümlü tutul- muştur (**) Kaynak 1 îbrahım Eşmelıoğlu, Iş Kanunlan ve Mevzuatı 1986 saj-fa: 216/15. KARASU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas: 1994'55 Davacı Fatma Yaman vekılı Av Turan Şen tarafmdan davalı Ramazan Yaman aleyhıne açılan boşanma davasının mahkememızde yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan uyannca. Davalı Ramazan Yaman'a Dı>arbakır Erganı Fe\zı Çakmak Mahallesı Yeşılo\a Kume E\len no 7 adresınde duruşma gununu bıldırırda\etı>enın tanınmadığından bahısle ladeedıldıgı, zabıtacadaadresi tespıt edılemedığınden davalı Ramazan Yaman'a ılanen duruşmagünunün bıldınlmesıne karar verilmış olup, mahkememızın 1994/55 esasında kayıtlı ve 8 6 1995 gunu saat 09 00'a muallak bulunan duruşmaya gelmesı veya kendısını bır vekıüe temsıl ettırmesı, duru^maya gelmedığı takdırde yoklugunda da^anm devam edeceğı ve huküm venlcceğı hususu meşruhatlı da\etıye teblıgı yerıne kaım olmak ûzere ılan olunur B a s l n . 8 5 4 2 İZMİR BEŞİNCt ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN E 1991 219 K 1994 946 Da\acı Dr Alı thsan Cıvan^r vekılı Av Ismaıl Lmet Bursalı tarafindan da\aJılarA!ı Şentûrk ve Alı Tu- ran aleyhıne açılan satış aktının ıptalı davasmda 1 12 1994 tarihinde yapılan duruşma sonunda, Davacının davasının kabulu ıle Izmır 17. Nolerhğı'nce tanzım olunan 26 2 1991 tanhlı ve 10337 yevmıye no ıle yapılan satıcısı Alı lhsan Cıvaner vekılı Şukru Gunduz. alıçısı AJı Şenturk olan ve 20 EA 087 plaka]ı aracın satışı ıle ılgılı kat'ı satış sozleşmesınuı ıptalıne, Adı geçen 20 EA 087 plakalı aracın davacı Alı lhsan Cıvaner'e teslımıne, 1 458 000 - lıra mahkeme harcı, 479 450 ljra yargılama gıden, 1 485 000 - lıra üeretı \ekaletin davalılardan alınıp davacı tarafa venlmesine daır ve 1 12 1994 tanhınde v enlen karar tetkıkat gıyabında bıtınlen davalı Alı Turan'a Yargıtay yolu açık ol- mak üzere ılanen teblığ olunur 23 3.1995 Basın 18059 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Her Gün Bayram OlsaTÜYAP yöneticisı Deniz Kavukçuoğlusöyledi: Dokuzgünde, Ankara2. KitapŞenlığı'nı 182.000 ki- şi gezmiş. Kavukçuoglu: - Biz çok memnupuz, dedi. Kapanış günü, TÜYAP'ın patronu Bülent Ünal da gelmiştı. Deniz Kavukçuoglu anlatıyor: -Ankara geçenyılbizim için ılk denemeydı. 150'ye yakın yayınevı ya da yayım kuruluşu 1. Ankara Kıtap Fuan'na katıldılar. Ankara hem bizim için hem deAn- karalı okurlar için bir deneyımdi. Biz bunu yayıncı- larla, yer yer okurlarta değerlendırdık. Fuar sonra- sında, en azından geçen yıl fuara gelen 150 binin üstünde Ankaralı, bize bu fuann ıkincisini gerçekleş- tirmemiz için cesaret verdi. Buradan yola çıkarak Ikıncı TÜYAP Ankara Kıtap Fuan'nı düzenledik. Bu kez 160 yayınevi ile yayım kuruluşu katıldı. Etkinlik- lenmiz büyük ilgi gördü. 250 yazar, Edebıyatçılar Derneği, Türkıye Yazariar Sendikası, öbür standla- nmız imza günleri düzenlediler. ... Ankara bır memur kentı. Hafta arası fuara za- man nedeniyie gelemeyen memuriar, hafta sonları- nı yeğliyorlardı. Kitap Şenliği'ne çokluk otobüsle gidip geldim. Hasköy otobuslerı Altınpark'ın önünde duruyordu. "AJtınpark" yazanlan ise kör ıtın öldüğü yerde bıra- kıyor! Kitap Şenlıği'nde ilgınç söyleşıler, imza kuyrukla- n vardı. Aziz Nesin in, Mhan Selçuk'un, Toktamış ın imza kuyrukları görülecek şeydı. Şenhkte, bana Ya- şar Kemal eksık gıbı geldı. Deniz Kavukçuoglu, "Is- tanbul'da vardı"dedi. Karikatürcüler, Deniz Danyal, Kamil Masaracı ile arkadaşları kendı dunyalannı, okurlarla paylaşıyorlar. Can Yücel'ın şiir üzerıne söyleşisi ilginçti. Okur- lar Can Yucel'e sorular yöneltıyorlardı. Bir dinleyici sordu: - Yaşar Kemal içın ne diyorsunuz? - Yaşar Kemal, 1970'ten ben susuyordu. O sus- masına itiraz etmediler. Yıllar sonra bir konuştu, he- men herkes karşısına çıktılar. Demek kı bu memle- kette aydınlann konuşması hata sayılıyor. Orhan Pa- mukiçin de boyle. Orhan dediklerı burjuva yazan de- ğil mi? Öyle tanınıyor. Bırdoğru lafsöylüyor. Attila llhan'dan Ataol Behramoğlu'na kadar herkes ça- tıyor! Kitap Şenlıği'nde konuşan Can Yücel, dünyadan, Türkıye'den kıtap konusunda rakamlar verdikten sonra şöyle dedi: - Türkıye 'de kıtaplık yok. Kitaplık olsa, bütün ya- f zahar, yazdıkları kitaplardan iki tanesıni kıtaplıklara alsa maliyetler düşer, dolayısıyla mıllet daha çok okur. Bizim sıkmtımız, -bunu fuarda da gördüm ben- kimse kitap alacak bütçede değil. Kıtap alamıyor. Ki- tap aldığı zaman düşünerek alıyor. Yanı malı düşün- ceden. Dolayısıyla şu oluyor: Mıllet kıtapsız oldu! O mılletin hakkında söylenebılecek en korkunç Adana lafıdır. Kitapsız bır mıllet oluyoruz! Kitaplan çok okut- maklazımdır. Halbukı bu devlet, kitabı sevmiyor. Bü- tün mesele kıtap toplatmaktan başladı. Kitaptan korkuttular mılletı. Millet kıtaplannı denıze attı, ay- dınlar denize attı. Bana getırdiler kitaplan. Kitaplan sakladım ben. Ben eskı bır kitap saklayıcısıyım... Bunlara söylenecek laf, her yerde kıtaplık açılsın! Muğla'da kitaplık açıldı, Valı Lale Aytaman kıtaplık açtı Datça 'da raflar var, kıtap yok! Kıtap Şenlığı'nin güzel bır yanı, dostlarla, okurlar- la yüz yüze olabilmekti. Mine Öğdü'nün bizlere ta-> şıdığı çayı. kahveyi unutabılirmıyim? Unutmuşum iş- te! Can Dündar geldi son gün, kitap imzalattı. Mil- liyet'ten aynlmış, Ahmet Altan'la ilgili bir yazısı ya- yımlanmadı diye... Kitap şenliği sürerken iki bayram bır araya geldî. 23 Nisan Ulusal Egemenlik- Çocuk Bayramı'nı da kutladık. Kutlamalan uzgöreçten (televizyondan) ız- ledim. Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un 22 nısanda Sheraton Otelı'nde verdığı yemekle, 23 Ni- san akşamı TBMM onur salonundakı yemeğe katı- labıldım. Başkan ıle eşi çok yorulmuşlardı. Sheraton'dakı akşam yemeğınde; engınar, lagos şiş, kuzu tandır ile iç pilav, salata, tel kadayıf ıle mey- ve vardı. Eşim: - Sen tandıryeme, dedı, yemedim. Bizim masada Hollandalı gazetecılerle, Japonlar, bir de Akşam gazetesınden Emin Pazarcı vardı. Ja- pon Azusa Nagai'nın çalıştığı gazete Cumhuriyet'le Hürriyet arası eğilımde bir gazeteymiş. 10 milyon satıyormuş. Öyle armağan filan vermek de yasak- mış, ayıpmış. Hollandalı gazetecı Rob Gollin'ın ga- zetesi 350 bın basıyormuş. TBMM onur salonundaki yemek ıse daha göz ka- maştırıcıydı. Kuş sütüne değın her şey vardı. Azer- baycan Edebıyatçılar Bırliği Başkanı Anar'ı da bu- rada gördüm. Kültür Bakanı Pulat Bülbüloğlu da vardı. Tabaklar dolup boşalıyordu. Üç ayn yerden 500 kı- î şiye yemek verilıyordu Daha doğrusu herkes gidip kendi tabağına istediklerinı alıyordu. Meclis'ten bir arkadaş: - Abi, olacak o kadar dedı. Yılda birbu. Hem de 75 yıl. Içimden, Nasrettin Hoca gıbı "Keşke her gün bay- ram olsa" diye geçirdim! Kuçuklere bayram, büyüklere şölen! BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/ Insan seslen içın yazılmış oda müzığı türü. 2/ Kanşık renklı... Nılüfere benze- yen çeşıtlı su bıt- kilennın ortak adı.3/Bırılımız... Oyunda cezalı ço- cuk. 4/ İki tarla arasındakı sınır.. Bır elçılığe bağlı uzman. 5/ Istenen sonuca ulaşmak amacıyla ızlenen yol ve kullanılan yöntemle- rr7 nn tümü... Uzaklık anlat- makta kulanılan söz. 6/ Kü- kürtle derrur bıleşımlennden bıri... Peygamberlen Hud'u dınlemedıklen ıçın Tann ta- rafından yok edılenkavım II Güçlü müzık sevgısı. 8/ Elı açık, cömert, yığıt. Sebep 9/ Sınemada dekorun kurul- duğu yer. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Azerbaycan'ın para bınmı.. Hava \a da gaz akımlan oluşturmakta kullanılan aygıt 2/Yoğurt, patlıcan ve kıymay- la yapılan, Gaziantep yöresme özgü bır yemek. 3/ Kızgın demirle vurulan damga... Bır şeye örneklık eden model. 4/ Mugla'nm bır ılçesı 5/Mesaj Hücre yapısmda bulunan ve proteınlenn oluşturulmasında önemlı rol oynayan asıt grubunun kısa yazılışı 6/Çtn ve Japonya'da oynanan bırçe- şıt satranç.. Kısırlık. venmsızlık. II Vıicut ısısı. Soyu tü- kenmış, güvercme benzer bır kuş. 8/ Eskı dılde oyuncak... Hangı şey. 9/Tavlada bır sayı... Avrupa'da bır başkent.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear