23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 KIART 1995 CUMA • • • • SAYFA 19 Cımhurbaşkanı Süleyman Demirel: Çeldç Güç'ün altuıdan yılan çıktıAVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurtaşkam Süleynıan Demirel, Türk Silahlı K.uvetlen'nin kuzey Irak'ta PKK'yı hedef alar harekâtı üzerine savunma yardımlannı duraııma karan veren Almanya"ya gönder- diğımesajda, Türkiye'nın terorizmle meşru müadeiesi sırasında iki ülke arasındaki iliş- kıleın "yara almaması'* için dikkatli davra- nılrrası gerektığini vurguladı. Demirel. hare- kâtı: sürdürüldüğü bölgemn Çekıç Güç'ün denetiminde bulunduğunu anımsatarak. "Bi- âm nüsaadeettiğimiz şemsiye alündan yilan- lar akü. Bu yılanlann vaıiıfclan; neticede Körfez Savaşıve Prmide Comfort'a (Çekiç Gü<, )(arak adlandınlan Huzur Harekâü) izin vernemizdendir*' dedi Cımhurbaşkanı Demirel, öncekı gün ken- disire veda zıyaretinde bulunan Alman- ya'rn Ankara Büyükelçısı Jurgen Oester- heltfi kabulünde Almanya Başbakanı Hel- mutKohl'e iletilmek üzere önetnlı mesajlar vera. Cunhuriyefin aldığı bilgileregöre Demi- rel. "urkiye ile Almanya arasındaki ilışkile- re deginirken. u Zaman zaman basın ve siva- si çevreler Türldye'yi boy hedefi yapmakta- dırlar. Bunlara mukavemet edilmesi, Türfc- Alnun dostluğunun muhafazası ve geliştiril- mesi için bir zarurettir" dedi. Hsrekât konusunda açıklamalarda bulu- nurken hem Türkiye'dekı hem de Kuzey I- rak'aki PKK yuvalannı hanta üzennde Oes- terheld'e gösteren Cumhurbaşkanı Demirel. şunlan söyledı: "SınırbmundaycraJandag- larda işzor. Dağlann ötesi 'No man's land-sa- hipsz bölge'dir. Bura>a Pnovide Comfort (Huzur Harekâo-Çekiç Güç) geldikten son- ra, bölgeyi konıyor Ama bizim müsaade et- tiğimiz semsiye afhndan > ılanlar çıktı. Bu >»- lanlann variıklan, neticede Körfez Savaşı ve Prmide Comfort'a izin termemizdendir. Te- röristlerin şaşılacak ölçüde gelişmiş silahlan var. EUerinden ne kadar alsak yenisini bulu- yortar." Tfirkiye kendini korumalıdır' Cumhurbaşkanı, Irak sınınndan Türkı- ye'ye sızmalara dikkat çekerken, "Türki- ye'nin daha önce de bölgeye girdigin^ temiz- lik harekâtı yaptıktan sonra dönmesıne rağ- men kimsenin bir şey söy lemediğini'" vurgu- ladı ve operasyona karşı çıkmanın "cinayet- leri işleyenleri koruma anlamına geieceğini" anlattı. "Türkiye, kendisini ve halkını korumakta- dır" dıyen Demirel, Almanya Dışişlen Ba- kani Kiaus Kinkei ile aralannda geçen konuş- ma hakkında da açıklamalarda bulundu. De- mirel. Kinkel'in. "Sının geçmeye hakkınız var mı M sorusu üzerine. "Yapbğımız kendi- mizi savunmaknr" dediğıns. süre konusunda da, "En kısa zamanda çıkacağız. Çıkma me- sclesi giinler. haftalar değil, aylar meselesidir. Bir yildan fazla sürmez. \skerlerimiz tatilc gtaniyorlar ki. KaJdı ki,afckerlerimui kı*laja*-,. nndan uzak. dağlarda niye tutahm?" açıkla- masını yaptığmı anlattı. .Büyükelçi Oesterheld, Cumhurbaşkanı Demirel'in harekâtın süresi konusundaki açıklamalannı dinlerken. "Çok i>i haörlıyo- nun. Troyka toplanüsında'ft vv ilî not be vve- eks, years; it will be months - Bu haftalar de- ğil, yıllar değıl, ama aylar sürebilir" dediniz" anımsatmasını yaptı. Oesterheld'in bu sözle- n Kinkel'in, Demirel'in Avrupa Birlıği Troy- kası'nı oluşturan Almanya, Fransa ve tspan- ya dışişlen bakanlanna ılettiği görüşlennin bir hafta sonra basına yansıması üzerme "Şo- ke oldum" açıklaması yapmasının, içtenlik- ten uzak olduğu yorumlanna neden oldu. "İzahatıını Kohl'e iletin" ~ Cumhurbaşkanı daha sonra. Kuzey Irak harekâtının teronzmle mücadelenın bir par- çası olduğunu vurgulayarak. şunlan söyledı: ~O halde neden Türkiyecezalandıniacak? Türk-Alman itişkiierinin neden bozulduğunu anlayamjyonım. Elbette Türkiye yeni bir vi- layet kurulması peşinde değildir, güvenJik kuvvetlerimiz hedefe \annca çekilecektir. Bunda sizi temin ederim." Almanya Büyükelçisi Jurgen Oesterheld, Demirel'in mesajını "aynı gece" Kohl'e ak- taracağını bıldirerek Çankaya Köşkü'nden aynldı.Dışışleri Bakanlığı Enformasyon Da- iresı'nden yapılan yazılı açıklamada da Bonn'un askeri malzeme sevkıyatını durdur- ma karannın. Türk-Alman ilişkileriyle do|- rudan bağlantılı olmayan konulara ılişkin yanlış izlenimlerden kaynaklandığı belirtil- di. Türkiye'nın toprak bütünlüğüne yönelen tehditler karşısında müttefıkler arasında da- yanışmanın gerektiğı kaydedılen açıklamada, "'Almanva'nın yeniden birieşmesine temeJ katkıda bulunmuş olan NATO'nun önemJi bir mütttflkinin toprak bütünlüğii konusun- da başvurmak zorunda kaldıgı tedbiıiere iliş- kin gercekler dikkate alınmadan gösterilen aceieci tepkiler ciddi bir çelişkiyi ortaya koy- tnaktadır" dendı. Almanya'nın, TSK harekâtına tepki olarak sona eren askeri malzeme yardımının kalan bölümünü Türkıye'ye vermeyeceğıni bıdir- mesine karşın. Ankara'nın. Bonn'a "serttep- ld r> vennek yerine "ılımb" bir yaklaşım ser- gilemesi dikkat çekti Oysa kaynaklar. sa- vunma yardımlannı, Türkıye dahil pek çok ülkeye kesen Almanya ile Türkiye arasında- ki savunma ılışkilerinin ağırlıklı olarak, her ıki tarafın çıkanyla dengelenen birticari ıliş- kiye dönüştüğüne dikkat çektiler. Türkiye, 1993 yılındaGüneydoğu'daki as- keri faaliyetlerine karşı anan eleştıriler üze- rine savunma sanayi projelennin siyasi geliş- melerden etkilenmemesi için bazı ülkeleri "1*11700111^6^6 (savunma işbirliğiyapılma- yan ülkeler) aldı. Almanya, ikı ülke arasın- daki yoğun savunma ışbirliğı nedeniyle, Nor- veç'in de yer aldığı kırmızı lısteye konmadı. Yetkıliler, artık savunma işbirliğınin yenni tıcan ılişkılerin aldığını ve Türkiye'nin, Al- ..m^TOaiy^teflkjiplarğk b,u ülkeyi kırmızı lis- teye almasının, Alman savunma firmalannı zordururnda bırakacağını söyledıier. Ağar: Emniyet, halktaki değişime yettşemiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Em- niyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, lstan- bul'da meydana gelen olaylarla ılgilı olarak mülkiye ve emnıyet müfettışlennce başlatı- lan soruşturmanın sürdüğünü belirterek "Müfettişler belki benim ifademi de alabilir- ler" dedi. Türklenn oldukça dınamık. dünya- dakı gelişmelere son derece açık bir halk ol- duğunu beiırten Afar, "İtiraf edeyim ki haJ- kunızdald bu gelisim \e değişime emniyet teş- kilatı olarak yetişemiyoruz" dıye konuştu. Ağar, ıkı gun süren "Polis-Halk İşbirligi Sempozyumu"nun kapanış konuşmasını ya- parken önümüzdekı günlerde sıvil toplum ve demokratik kıtle örgütleriyle benzer toplan- tılardüzenleyecekienni söyledi. Butürsem- pozyumlann halkla polis arasındaki ılışkile- rin gelişmesınde, polıs teşkılatının kendisini yenılemesinde büyük katkılar sağladığını kaydeden Ağar. emnıyet teşkılatı olarak top- luma karşı boyunlannın eğık değil dık oldu- ğunu ifade etti. Ağar. yenı bir emniyet teşkilatı yasa tasla- ğının hazırlandığını, bu çalışma hakkında önümüzdekı günlerde kamuoyuna aynntılı bılgı vereceğıni belırtti. Türk halkının olduk- ça dinamik, dünyadakı gelişme ve degışım- lere son derece açık bir halk olduğunu vur- gulayan Ağar. "İtirafedeyim ki halkınuzda- ki bu değişim ve gelişim rüzgânna emniyet teş- kilab olarak bizier ayak uyduramıyoruz"di- ve konuştu "İnsan haklannın en büyük gû- vencesi biziz" dıyen Ağar, bugün terörün ha- lencıddıyetınıkoruduğunuveteşkilat olarak- terönst faalıyetlere karşı çolc başanlı bir mü- cadele yürüttüklerini anlattı. Ağar, bir süre önce Jstanbul'da meydana gelen olaylara deginirken bu konuda mülki- ye ve emniyet müfettışlennce başlatılan so- ruşturmanın sürdüğünü bildırdi ve "Samyo- rum miifettişler benim de ifademe baş- vurabilirier" dedi. Vapuru kaçırmak • Baştarafi 2. Sayfada mi? Yok. amaç, Islam inançlannı anayasa durumuna geçırmekse. evet, bıubir ihtilâl- dir, ama devrim değil, geriye dönük bir de- ğişıklik. Garson rakıyı getirdi, kadehlerimize koy- du. Gani Girgin ılk yudumunu içtikten son- ra bir soru yöneltti bana, tuhaf bir soru. - Kanh, seninle evlenmeden önce solcu mu idı? - Ne demek bu? - Bayanlar danlmasınlar, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda o ateşli söylevleri atan hanımlan düşündükçe. bunlar din si- yaseti güden kimselerle evlendikten sonra mı köktendinci oldular dıye sormaktan ken- dim[ alamıyorum. - Öyle olduğunu sanınm. Aile uyumu so- runu. - Ben de öyle sanıyorum ve bundan ötü- rü de kötûmserliğe kaptınyonım kendimı. - Neden 1 - Ben toplumumuzda köktendinciliğin yükselmesıne en büyük engeli kadınlanmı- zın oluşturacağına inanıyordum. Özgürlü- ğünü isteyen kadının başka türlü davrana- bileceğini aklım aimıyordu da ondan. Is- lam'ın kadın yaşamına kayıtlar getiren ilke- lerini saviuımak onlara mı kaldı? Başlanna neler geleceğini düsünmüyorlar mı? - Inananlar için böyle sorular yoktur Ga- ni. - Bıliyorum. İşte asıl çıkmaz da bu. tna- nanla konuşulamıyor. Inanan için her sorun çözülmüştür; yeniden araştınlacak hiçbır sorun yoktur. Aklın gereksiz olduğunu söy- lemektir bu. Başka bir deyişle. insana akıl ancak inanmak içm verilmiştir. Gani Girgin, - Hadi icelim. dedi ve kadehini kaldırdı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. GONCA NALÇACl - Afiyet olsun Gani. dedim. Gerçekten hıç umut yok mu demek istiyorsun? Gani Girgin, - Bak dostum, dedi, insanlık tarihini iki açıdan ınceleyebilınz: tnanç ve akıl. Şunu açıklamak zorundayız kı, inanç yaşamı her zaman önde ve egemen olmuştur. Akıl ya- şamı arada bır ortaya çıkar ve derdemez yok edilir. Insanlarakıllannı kullanmaktan kor- karlar. kendılerine asılananla yetinmek on- lara rahat gelir. tlkçağ Anadolu'sunda "fi- losoP di>e anılan birtakım kişiler ortaya çıktı: bunlar varlığın niteliğini söylemeye çaliştılar. sudur. ateştir... dediler, tannlardı- şı bir araştırma girişimiydi bu. Başka bir deyişle, inanç dışıydı. Ama bak. tngıliz fel- sefecisi Copleston. bu maddesel ögelenn de bırertann gibı görüldüğünü söylemekle ge- ne aklın rolünü kuşkulu x bir duruma düşü- rüyor. Demek istiyorum ki, Eski Yunan'daki Ay- dınlanma böylece gölgelenmiş oluyor. 18. Yüzyıl Avrupa Aydınlanması'na gelince, Kant'ın kendi aklımızla düşünmemiz gere- ğini vurgulayan sözleri "inanç" gücünü hiç de zayıflatmamıştır. Biz Atatürk'le bir Aydınlanma çağına girmiştik; simdi rahatlıkla söyleyebileceği- mizi sanıyorum ki, biz yalnızca o dönemde özgürmüşüz. Demokrası ile birlıkte inanç yapımıza döndük, rahat ettik, tembelliğı- mizi yeniden ele geçirdik. Bak şu duruma: Refah Partisi toplantılannda "ihtilâl'' söz- cüğü açık açık söyleniyor ve devlet bundan tedirgın olmuyor Bundan çok daha hafifi- ni söyleyen solculanmızın geçmişte başla- nna gelenlen bir düşün. Bu karşılaştırma- dan çıkaracağımız önemli sonuç şudur: Devlet sadece akıldan korkar, başka bir şey- den değil. Refah Partisi neden başa geçme- sın! Allahın buyruklan tartışılamaz. Kapa aklın kapısını, rahatına bak! tçkılenmizi içtık. Gani Girgin saatına baktı. - Hadi vapunınu kaçırma, dedi. Bu dolap bir zamanlar Tetra Pak ambalajdı. N \ , Tetra. Pak karton içecek kutuları rrıuhtaç çocuklar için yeniden değerlendiriliyor Tetra Pak, gıdaları uzun süre sağlıklı ve taze koruduğu için dünyanın 120'den fazla ülke- sinde tercih edilen özel bir ambalajdır. Tetra Pak karton içecek kutu- ları, kullanıldıktan sonra yeniden değerlendirilerek, bugün birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, kâğıt poşetten mobilyaya kadar birçok eşyaya dönüştürülebilir. Şimdi, sizin de desteğinizle, süt ya da meyve suyu içtiğiniz Tetra Pak karton içecek kutuları, yardıma muhtaç çocuklar için kitaplık, okul sırası, elbise dolabı... olacak. Nasıl mı? Tetra Pak'ın Yeniden Kazanma Postası'yla! K*ullanılmış Tetra Pak karton içecek kutu- larını iyice boşaltarak, bastırıp düzleştirin ve biriktirin. Yolunuzun üzerindeki, her- hangi bir Yeniden Kazanma Kumbarası'na Yardıma muhtaç çocukUr tçın T«rj Pak karton tçtcek kutulannı b kmb atm atın. Bu özel kumbaralar, semtinizin merkezi yerlerinde ve büyük alış- O m veriş merkezlerinin yakınlarında I sizi bekliyor. Yeniden Kazanma Hattı... (0-212) 212 35 95 numaralı telefonumuzu arayıp, kampanya hakkında aynntılı bilgi alabilir; ku*lla- nılmış Tetra Pak karton içecek kutularını postayla v .. - nasıl göndereceğinizi (0-212) 212 35 95 öğrenebilirsiniz. Dilerseniz, AVPfM PK: 276 Topkapı, 34002 İstanbul adresine yazarak Yeniden Kazanma Postası hakkında bilgi alabilirsiniz. Unutmayın, biriktirdiğiniz Tetra Pak karton içecek kutuları, yeni bir ürüne dönüşerek, toplumun kullanımına tekrar sunulacak. Siz de, sütü ve meyve suyunu Tetra Pak karton içecek kutularında alın... Hem en sağlıklısını için, hem de yardıma muhtaç çocuklara destek olun. Tetra Pak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear