14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 MART 1995 PAZAR • • • • CUMHUBİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Tampon bölge tarbşması • Baştarafı 1. Sayfada berde Fransa ve diger Avrupa ül- kelerinin Türkiye'nin bölgede bir tampon bölgesi kurmasma karşı çıktığı bildirildi. Kuzey Iraklı İCürt gruplar da bir tam- pon bölge oluşturulmasına kar- şı olduklannı Ankara'ya iletti- ler. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christine SheUy, önce- ki gün düzenledtği basın toplan- tısında birgazetecinın "Türkler, Kuzey Irak'ta tampon bölge oluşturulması konusunda, size bir se> söylediler mi" sorusuna, "Tampon bölge konusunda faz- la bir şey bilmiyoruz. Ama Tür- khe'yc İrak topraklanndan ya- prian terörist saldınlan unutmu- yonız. Eğer belirli öneriJergelir- se konuya bakanz, gözden geçi- rir ve inceleriz'* yanıtını verdi. NVashington muhabirimiz Fuat Kozluklu'nun haberine göre, Christine Chelly'nin tam- pon bölge konusuna Clinton yö- netiminin sıcak yaklaştığı yo- lunda algılanan açıklamasının 12 saat kadar sonrasinda, Beyaz Saray Sözcüsü Michael McCur- ry, tampon bölge'konusundaki birsoruya karşılık olarak 'bölge- degörev yapan Çekiç Güç'ün za- ten bir tûr tampon bölge sağla- dıgmı' söyledi. Clinton yönetiminden bir yet- kili, Cumhuriyet'e. Çiller hükü- metiyle tampon bölge konusu- nun ele alınmadığını ve şu ana kadar bu yönde resmi bir görüş- menin de olmadığını söyledi. Aynt kaynak, "Türkiye, ABD'ye operasyonun kısa sü- rede tamamlanacağını ve en kısa zamanda geri dönüleceği güvencesi vermiştir. NVashing- ton'un desteği bu çerçevede devam ediyor" diye konuştu. Cumhuriyefe bilgi veren ABD yetkilileri, Kuzey Irak'ta bir tampon bölge oluşturulması konusunda Türkıye ile ABD arasında temaslar yapıldığına dair cıddı şüpheleri bulunduğu- nu söylediler. Operasyona sempati AA'nın VVashington'dan ver- diği habere göre ABD Savunma Bakanı NVilliam Perry de PBS televizyonunun bir programın- da TSK'nin Kuzey İrak operas- yonu ile ilgili sorulan yanıtlar- ken "Türkiye'nin terorizm ko- nusundaki kaygüamu anlıyoruz ve ABD yönetimi olarak sempa- ti ile bakı>oruz" dedi. ABD Kongresı 'nde "Türkiye akyhtan tutumuyla bilinen" Se- natör Clairborn Pell, TSK'nin Kuzey Irak'taki bölücü terör ör- gütüne karşı gerçeldeştirdiği ha- rekâtın kmanmasını talep eden bir karar tasansı sundu. Kürt gruplar karşı Kuzey Irak'taki ana Kürt gruplanndan Kürdistan Demok- ratik Partisi (KDP), Türk sınır- lannın güvenliği için bir tampon bölge oluşturulmasına karşı ol- duğunu açıkJayarak, bu konuda- ki endişesıni dile getirdi. KDP yetkilileri dün Ankara'da Jan- darmaGenel Komutanhğı'nı zi- yaret ederek, Türk Silahlı Kuv- vetleri (TSK) ile işbirliğı istek- lerini yinelediler ve harekât böl- gesinde olduklannı öne sürdük- leri siviller konusunda endişe duyduklannı açıkladılar. KDP'nin Ankara'daki Temsil- cisi Sefin Dizai. dün Cumhuri- yet'in sınır güvenliği için bir tampon bölge oluşturulması ola- sılığıyla ilgili bir soru üzerine, Türkiye ya da bir başka ülke ile bir tampon bölge oluşturulması seçeneğini ele almadıklannı be- lirtti. Dizai, dün Jajıdarma Ge- nel Komutanhğı'nda yetkililer- le görüşerek, Zaho çevresinde TSK aramalan sırasında gözal- tma alındığını savunduğu kişi- lerin durumlan hakkındaki endi- şesini ve sivillere zarar gel- memesi konusunu yeniden gün- deme getirdiğini söyledi. m w G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada - Peki, bu operasyon ne kadar de- vam edecek? Askerler ve hükümet aynı yanıtı ve- riyor: - PKK'nin kökünü kazıyıncaya ka- dar. Yaklaşık 300 kilometre genişliğin- de, 40-50 kilometre derinliğinde bir alanda bütün kökler kazınacak. Oto- rite boşluğunu PKK'nin uzun süre kullandığı ve bölgeye iyice yerieştiği ortaya çıkıyor. Operasyona uluslararası alandan gelen tepkiler, ABD'nin tırtumu, Tür- kiye'nin bunlara verdiği karşılık, ola- yı askeri harekât boyutundan çıkar- tıyor. Hafta içinde konu sık sık TSK'nin operasyonundan çok Kuzey Irak'ın durumundadüğümlendi. TSK bölgede "temizliğini" yapacak, çeki- lecek. Sonra? Bölgede yönetim boşluğu olduğu sürece, asıl adamlan Suriye'de olan PKK, burada yeniden örgütlenme olanağı bulacak. Kuzey Irak'ın duru- mu bu nedenle ayn bir önem taşıyor. DSP lideri Bülent Ecevit'ın ortaya attığı, "Türkiye, Irak'ın da onayını ala- rak Kuzey Irak'ta tampon bir bölge kursun" önerisi, öteden beri pek çok kişinin kafasında olan bir "çözüm'dü. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyü- kelçi Ozdem Sanberk, arkadaşımız Lale Sanibrahimoğlu na verdiği özel demeçte, konuya yeni bir boyut getirdi: "Eğer İrak kabul ederse bu ülkey- le birlikte tampon bölge kurulabilir." Bushistan... Bu demecin ardından dün ABD'den de ilginç bir yaklaşım gel- di. PKK'yi "vahşi bir terörist örgüt" olarak nitelendiren ABD Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Christine Shelly, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta bir tampon bölge önerisi getirmesi halinde bunu "gözden geçireceklerini ve inceleye- ceklerini"söy\edi. Uçlan açık değerlendirme Shelly'nin bu demeci bir kez daha ortaya koyuyor ki; ABD'nin Kuzey İrak konusunda "köşeli, belirli" bir politi- kası yok. Gelişen şartlar içinde, böl- gede önerilecek "çözüm" 6e değişe- biliyor. Daha önceki klasik sınırötesi ope- rasyonlann çok üzerinde hazırlıkla Ku- zey Irak'a girilmesi, tank, zırrılı araç desteğindeki kara biriiklerinin dört koldan harekâta katılması, bütün bunlann üstüne operasyon için süre verilmemesi, "Başka amaç var mı" sorusunu gündemde tutuyor. Operasyonun ilkgünü, bölgede bu- günkü yönetim boşluğuna, Körfez Savaşı sonrasında ABD'nin tutumu- nun yol açtığını vurgulamıştım. Turan Yavuz, "ABD'nin KürtKartı" kitabın- da Körfez Savaşı günlerine de deği- niyor. Yıllardır ABD'de gazetecilik ya- pan Yavuz, Bush yönetiminin o gün- ierdeki tutumunu da perde arkası yönleriyle aktarmış. Yavuz, Mark Perry'nin "Eclipse: Last Days of the CIA" adlı kitabından alıntı yaparak Kuzey Irak'ta Kürtlerin ayaklandığı günlerdeki bir CIA araş- tırmasına değiniyor: "Kürtlerin ayaklanması, Beyaz Sa- ray'ın Körfez dosyasını kapatmasını engelliyordu. Mart ayı sonundan iti- baren dağlara kaçışan binlerce Kürt mültecinin görüntüsü, Amerikan te- levizyonlanndan yayımlanmaya baş- lamıştı. Ancak Bush'un Kürtlerie ba- ğını koparmak istemesinin altında bir başka neden yatıyordu. CIA örgütüne bağlı 11 kişilik birpa- ramiliter grup, nisan ayınm başlann- da (1991), paraşütle gizlice Kuzey Irak'a gönderilmişlerdi. Söz konusu grup bölgede gezerek, Kürtlerin baş- lattığı ayakJanmanın gücünü değer- lendirmeye çalışıyordu. Kürtlerin gücü SaddamV devirme- ye yetecek miydi? ABD Kürt ayak- lanmasını desteklemeli miydi? Kürt- ler Saddam V devirmeye yetecek öl- çüde organize iseler, onlara acil gizli silah yardımında bulunulmah mıydı? 11 kişilik CIA grubunun görevi, bu so- rulara cevap bulmak ve değeriendir- melerini acilen VVashington'a bildir- mekti. Gizli CIA operasyonunun de- ğerlendirmeleri kısa bir süre sonra VVashington'a geldi. Gizli grup, Kürt- lerin Saddam'ı devirecek güçte ol- madıklannı, kendi aralannda bölün- müş olduklannı ve ABD'nin Kürtlere güvenerek İrak içinde faaliyete geç- mesinin sakınca/ı olduğunu bildiriyor- du. CIA, kısacası VVashington'a 'Kürtlerie işbirliğıne gitme1 diyordu. Bu görüşler Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Dairesi'ne ulaştınlmıştı.' Kuzey Irak'la ilgili yorumlarda ABD unsurunun zaman zaman abartıldığı söylenir. Yukandaki ömek, ABD'nin bölgeyi nasıl kontrol ettiğinin iyi bir göstergesi. 11 kişilik bir ajan grubu (nasıl bir görüntü altında olduğunu ta- bii ki bilemiyoruz) Kuzey Irak'a indiri- liyor. Ajanlar incelemelerini yapıyor ve dönüyor. ABD'nin, bölgenin nabzını bugün de çok farklı yöntemlerie tut- tuğu söylenemez. Bush'un yarattığı, bu nedenle "Bushistan" adı da takılan Kuzey Irak'ta bir bakıma Körfez Savaşı'nda dondurulan durum, arada bir çözül- düğü için iyice "bozuldu". Operasyon bugün yarın sona erer, ermek duru- munda. Sonrasında, yönetim boşlu- ğu neyle doldurulacak? Görünen çözüm yine bölgedeki Kürtlerden geçiyor. Bölge insanları hem sorun odağı, hem çözüm kayna- ğı; kendi ayaklan üzerinde durama- dıklan için hep başka politikalann "maşası" durumundalar. Maşa; basit, ama çok amaçlı kulla- nılabilen bir alettir. Bazen ateşten kor çıkarmak, bazen ateşi kanştınp alev- lendirmek için kullanılır. Hüner maşa- da değil, kullanandadır. "Tam teşek- küllü" ocaklarda birkaç maşa bulu- nur. Kullanan, fazla ateşten eli yanma- ya başlarsa maşayı "soğutmaya" bı- rakır, yenisini alır. Bazen de iki kalın çubuk ayn ayn tutulup, maşa olarak kullanılır, ama çubuklar maşa olduk- lannı bilmezler... Karayalçın: K.Irak 9 ta çözüm özerklik Zaho'dan notlar • Baştarafı 1. Sayfada de çözüm bulunması için Kürt gruplan ve Bağ- dat yönetimi ile temas halinde olduğunu bildir- di. Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta sürdürdüğu harekât hakkında Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlarken, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerinin, harekâtta asker sayısının çoklugunu da eleştir- dıklerini belirterck "Sajinın göreceli olarak çok ounasınm alönda yataıi nedenlerden bir tanesi de bu harekât sırasında srvil halkın konınması- na gösterilen özendir. Sivil halkın konınmasına yönelik çok ciddi öniemler aJdık" dedi. Karayalçın, harekâtın üzerinden yaklaşık bir hafta geçmesine karşın Kuzey Irak'ta sivil yer- leşim bölgelerinden bu konuda hiç şikayet alın- madığını belırterek şunlan söyledi: "Zabo'da bir şey oMu mu? Zaho'dan zırhlı rugay geçtL Normal koşullarda trafık kazası olur, çünkü tanklar geçiyor, zırhlı personeJ taşjyıcüan geçi- yor." tabto olduğunu sanmryoruz. Kuzey Irak'taki otorite boşluğunun doldurulması tek başına Türkiye'nin de işi degU" dedi. Karayalçın, son günlerde ortaya atılan ve ABD'nin de Türki- ye'nin önermesi halinde inceleyebileceğini bil- dirdiği sınır güvenliği için birtampon bölge ku- rulabileceği olasilıklanyla ilgili bir soru üzeri- ne, şu açıklamayı yaptı: "Güvenlikbölgesi,tam- pon bölge gibi ka\Tamlar hiç tarafımdan telaf- fuz edilnıedi. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı taranndan da kullanılmadı. Bunlar yakışörma sözcükler olarak kullanüryor." Karayalçın, sorunun çözümünün kolay olma- dığını belirtmekle birlikte, Kuzey irak Kürtle- ri ile Bağdat arasında uzlaşma sağlanmasının irak için kalıcı çözüm modeli olduğunu vurgu- layarak "Budalrak Anayasası'nın 1970w 1974 özerklik anlaşmalandır" dedi. Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta- ki ana Kürt gruplanndan Mesut Barzani ile Ce- lal Talabani ve irak hükümeti ile söz konusu ym ^ rası hale getirilmesi gibi birtercıhı bulunmadı- gını söyleyen Karayalçın, "Bölgedeki sorunun BM çerçevesinde ele alınmasını gcrektiren bir de olduğunu bildırdi. Karayalçın. başta ABD ol- mak üzere, müttefik ülkelerle de Irak'ta kalıcı banş sağlanması konusunu ele aldıklannı söy- ledi. Kürt liderlerin, 1970ve 1974 özerklik an- laşmalanna rağmen irak yönetiminden, bu an- laşmalara uyacağı konusunda garantı istedikle- rinin anımsatılması üzerine de Karayalçın, "Bunlann da yolu bulunmalı tabii Taraflan tat- min edecek noktaya gelinmeli" demekle yetin- di. Karayalçın, TSK harekâtının süresi ve sivil- lerin zarar görmesi olasılığı konusunda özellik- le Batı'nın baskılannı arttırması konusunda cid- di bir endişe bulunup bulunmadıgı yolundaki soru üzerine de "Harekâtın ne zaman sona ere- ceği konusunda bir tarih verilemez, mnmkün görmüyonız. Bir tarih vermeyiz" açıklamasını yaptı. Avrupa Birliği Troykası dışişleri bakanlan ile hafta içinde Ankara'da yaptığı görüşme konu- sunda da bilgi veren Murat Karayalçınşunlan söyledi: "Bana, 'Sivil halka bir şey olmasın ve Türkiye mümkün olan en kısa sürede çıksın' de- diler. Eleştirilerini, harekâtta yer alan asker sa- yısının yüksekligine deyönehtiler. Ancak ben,sa- >ının göreceJi olarak çok olmasmıu alrındaya-. tan nedenlerden bir tanesi olarak, sivil haBan korunmasına yönelik Türkiye'nin gösterdiği özenin altını çizdim." PENCERE • Baştarafı 2. Sayfada . deyişiyle "Gazi Profesörü Mareşal Tansu Çiller Pa- şa" harita başında savaş oyunlarını yönetiyor. "Bayrak, Kuran, ezan" diyor... "Plevne" diyor... "Üç ay düşündüm taşındım, karar vermekzor ol- du, sonunda emri verdim" diyor... 19'uncu yüzyılın son çeyreğinden bu yana "en büyük kara harekâtı"n\n karannı veren Tansu Çil- ler'in "sivilpaşalığı" bir tartışmayı açıyor: Kadından asker olur mu?.. Olur.. Peki, kadından "paşa" olur mu?.. Zeki Müren'e paşa unvanını veren bu millet, Tans Hanım'dan paşalığı esirger mi?.. • Kuzey İrak harekâtı içeride ve dışanda büyük gü- rültüler kopardı. Silahlı Kuvvetler'in sınır ötesine sarkıp temizlik eylemine geçmesi karşısında çoğu sivil toplumcumuz eleştiri ve yergi atışlarına başla- dı. Ne diyorlardı: "Zaten Türkiye 'militarist' değil miydi?.. Hem yazıktı Kuzey Irak'taki Kürtlere!... Şimdi orada dağa taşa bomba yağıyordu; ama, bu paralan kim ödüyordu ?.. Enflasyona yatınm mı ya- pıyorduk?.. Dünyaâlem nediyecekti bize?.. Güm- rük bihiğine alacaklar mıydı?.. Bir PKK'linin kelle- si kaç trilyona geliyordu ?.. Askerler Türkiye 'nin ba- şını belaya sokuyortardı." Çokgüzel... Kimi zaman gelişigüzel atış yapılır, elde mavzer, başlarsın sıkmaya... Nereye?.. Havaya, yere, buluta, rüzgâra, gölgeye, kanat sesine, ortalığa... • Sonuç ne olur?.. • • Türkiye, devlet hayatının kurallannı unuttu; ana- yasa düzeni askıda; siyasetin temel ilkeleri ve işle- x yiŞi bir yana bırakıldı. Ülkede bir hükümet varmış, bu gibi harekât ka- rariannı hükümet verirmiş... Kimene?.. Yetkili ve sorumlu Başbakan Tansu Çiller ile ko- alisyon hükümeti Ankara'da dururken, Irak'ta ha- rekâtı sürdüren askere bindirmek, medyatik oros- topjlluğur raconudur. Çünkü devrede Ozer Çiller var; inceden inceye ilişkilerin o biçim yollannda hern sivil toplumcu görüneceksin, hem de tezgâ- hı parlatacaksın. • Eğer bu hükümet Kuzey İrak harekâtının karan- nı vermişse, eleştiri doğrudan Başbakan'ayönelir, eğer asker bu hükümeti dinlemeden Irak'a girmiş- se, sorumlj yine hükümettir. Bu gerçeği örtmek için kunı sıkı yazı patlatmak, kamuoyunu aldatmaktan başKa bir şey değildir. Ktedyada Tans Hanım'a miğfer giydirip propa- gardasını yaparken ateş hattında yaşamını tehli- keye atan Mehmetçiğe bindirmek, utanmazlık de- ğil mi?.. Bliyorun, diyeceksiniz ki; utanma, artık dino- zorarda yaşayan eski bir duygudur. 6 Alakayi Türkiye' ÇETtN YİĞENOĞLU ZAHO - Habur Çayı'nın üzenndekı köprünün irak ya- kasından Ku2ey Irak'a gırebilmek için Kürtçeden başka dil bilmeyen sınır görevlısıne derdimı anlatmakta zorlanı- yordum. Jest ve mimikler yardımıyla konuşulan "evrensel dO" denemesinde de başanlı olamamıştım. Sınır görev lı- sinin biraz da dalga geçer tavn karşısında sıkıntıdan so- ğuk ter dökmeye başlamıştım. Bu sırada yanımdan geçen otomobilden bıri kolunu sallayarak bagırdı: "Alakavi Tür- kiye.'' Kürtçe bu sözcüklerin ne anlama geldığını çıkarmaya çalışırken "sesli düşünmüşüm": "Alakayi Türkiye!'' Iraklı sınır görevlisi soran gözlerle yineledı: "Alakayi Türkiye?'' Türkçe yanıtladım: "Evet" Görevlı birden tö- parlandı ve geçebilecegimı söyledi. Kuzey irak, irak güvenlik bölgesi ya da Kürdistan gibi adlan olan bu "statüsü henüz beürienmemiş ülke n de ev- rensel dille (esperanto değil) gazetecilik yapmanın güçlü- ğünü anlayınca Arapça ve Kürtçe bilen Kerkük Türk'ü mıhmandar Süleyman'ı bulmam güç olmadı. , .Zalıo^aklagık yedi yüjtbin nüûı^Ju^ır kent. Zjahp Şe- ledfyesİ'nin yirmi beş yılük bir memurn topu topubeş yüz dinar alıyor. Bu belediye memurunun adı Edip Rafnazan. Hırsız olduklannı savladığı Barzani'yi de Talabani'yı de istemedıklerinı söylüyor. "YıUaıra" diyor. "Saddam ezdi. Saddam'dan kurtarmakiçin Amerika gekiL Buarada PKK türedi. Şimdi de Türkiye geldi. Hoş geldi. safa getirdi." "Türkiye'nin geü'şini nasıl değerlendirdiğini"' soruyorum. Kısa yanıtındakı "Alakavi Türidye" sözcüklerini Süley- man henüzçevırmeden anlıyorum. Özetie şöyle diyor Edıp Rafnazan: "Türk askerinin kısa sürede döneceğini sannu- yorum. PKK de asıl neden değil gibi getiyor bana. Gerçek- ten de Türkiye'nin alakasmın asıl nedenini roerak ediyo- rum~" OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada tan sonra Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi ise Batı'yı çok yakın- dan ilgilendirdi. Körfez Sava- şı bu gerekçeyle düzenlen- miştir; ama, insanlıkla bağın- tısı, petrolle ilişkisinden son- ra gelmektedir. Savaş bittik- ten sonra da Irak'ta dış bas- kıyla kurulan yeni düzen, Ku- zey Irak'taki keşmekeşi yarat- mıştır. Batı, Saddam'ın dikta- töriüğüyle istemediği biryöne sürüklenen İrak halkını ceza- landırıyor. Türkiye de bu cezadan pa- yını almaktadır. Irak'ta yürekler acısı bir dü- zenin süregelmesine karşın Batı'da kapılar bu topluma kapalıdır. Irak'a uygulanan yaptınmdan Türkiye de etki- lenmektedir. Bu yüzden bü- yük maddi kayıplanmız sürü- yor; Kuzey Irak'ta Batı deste- ğiyle yaratılan otorite boşlu- ğunda terörün boy atmasının faturasını da Türkiye ödüyor. Bu faturayı hafifletmek için giriştiğimiz Kuzey İrak hare- kâtı ise Avrupa'da sert tepki- lerie karşılanıyor. Yıllardan beri kuzeyiyie gü- neyiyle İrak halkını ezen bir si- yaseti gözünü kırpmadan yü- rüten Batı'nın tepkileri derin bir çelişkiyi yansıtmaktadır. Batı uygarlığı, ınsan haklannı, işine geldiğı yerde ve çıkaria- nna göre savunmakta ustalı- ğa kavuşmuştur. Bu ustalık yüzündendir ki Bosnalı Müslümanların can güvenliği daha pes perdeden savunulmakta; İrak halkının bütünü, çoluğu çocuğu ve ka- dını erkeğiyle gözde> irak tu- tulmakta; ama, Türkiye Kuzey Irak'a girdiği zaman sesler yükselmektedir. Oysa sorun Kuzey Irak'la sınırlanamaz; temelde Irak'ın bütünüyle ikjilidir. Bütünü gör- mezlikten gelip Batı'nın çıkar- lanna göre ele alınan Kuzey İrak masaya konduğu zaman, gerçeklerin üzerine bir şal ör- tülmektedir. İrak diktatörü "Saddam'ı devirmek için, Türkiye'yi de içine çeken bir boşluğu Kuzey Jrak'ta.yar9tmak Batı'nıp çı- karianna uygundur. Ama Türkiye'nin ulusal çı- kariarına aykındır. Şimdi bu oyunun sonu gel- miş midir? Bilemiyoruz. An- cak olaya temelinden baka- mayan ktsır bir yaklaşım için- de Ortadoğu'nun hiçbirsoru- nu çözülemeyecek, Türkiye gün geçtikçe bu oyunların kuyusuna çekilecektir. ••• PKK, Türk sınırına kovalanıyor • Baştarafi 1. Sayfada lışmalanna başladı. Çıkış noktalan kapatı- lan PKK militanlannın Türk sınınnda kıs- tınlması hedeflenen operasyonda hava des- teği dün de sürdürüldü. Genelkurmay Sözcüsü Kurmay Albay Doğu Silahçıoğlu, dün bir soru üzerine, kö- tü hava koşullanna ragmen operasyonlann sürdürüldüğunü ve harekâtın planlanan şek- liyle yüriitüldüğünü söyledi. Sivil yerleşim birimlerini de denetim altına alan TSK bir- likleri, PKK'lilerin sivil yerleşim birimleri- ne sığınmalan olasılığinı göz önünde bulun- durarak, başlartıklan kimlik belirleme çalış- malannı dün de sürdürdüler. Yetkililer, "laskaç"tan kurtulmaya çalışan küçük teröristgruplann, Kuzey Irak'taki ba- zı sivilleri öldürerek. dünya kamuoyunun bu konudaki duyarlılığmı Türkiye aleyhin- de kullanmaya çalışacaklan yönünde du- yumlar alındığını ileri sürdüler. Chıceki gün saat 17.00 itibanyla sıcak te- masın sağlandığı Metina ve Mezi'de çatış- malar sürüyor. PKK kamplannı ele geçiren komando biriiklerinin, yaptıklan aramalar sonrasında örgüte ait çok sayıda erzak ve mühimmatı ortaya çıkardıkJan bildirildi. Kamplar çevresindeki dağlara uçaksavar yerleştiren PKK militanlan, hava kiıvvetle- rine ait uçakJarca yogun bombardımana tu- ruldu. Birçok kampta bulunan uçaksavarlar yok edilirken, halen faal bulunan az sayıda uçaksavann da imha edilmesine çalışıhyor. Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Kuzey Irak'taki harekât bölgesinde gazetecilere yaptığı açıklama- da, bütün bölgelere girdiklerini ve halen "Kjbns'tan büyük bir kesimuT TSK'nin denetıminde olduğunu söyledi. Bölgede 25'e yakın PKK kampının imha edildiğini söyleyen Kundakçı, harekât nedeniyle, yur- tiçinde bulunan PKK'lilerin de çöküntü içi- ne girdiğini ve kendiliğinden teslim olanla- nn sayısında artış gözlendiğini söyledi. Sivil halka zarar gelmemesi için aşın du- yarlılık gösterildiğini anlatan Korgeneral Kundakçı, TSK'nin uluslararası yasalar ile insan haklanna saygılı olduğunu söyledi. Operasyon süresince ölü ele geçirilen PKK'li sayısının 168'e ulaştığını, 12 terö- ristin de sağ olarak yakalandığını bildiren Kundakçı, 16 askerin şehit olduğunu, 66 as- kerin de yaralandığını kaydetti. Korgeneral Hasan Kundakçı, harekât böl- gesinde PKK'lilere ait 18 tabanca, 474'ü Kalaşnikof olmak üzere toplam 502 tüfek, bir Dorçka uçaksavar, 3 adet Kansas suikast silahı. 60-82 ve 122 milimetrelik 11 adetha- van, 21 adet RPG 11 roketatar, 2 bombaatar, 7 mavzer ve 1253 şarjör ele geçirildigini söyledi. Korgeneral Kundakçı'nın verdiği bilgiye göre, PKK'lilerden ele geçirilen mü- himmatın bazılan da şöyle: H 322 el bombası, 112 mayın, 52 bin 400 fî- şek. 2 bin 600 uçaksavar mermisi, 2 bin 100 adet Dorçka mermisi, 754 adet havan mü- himmatL, 6 bin 320 adet Kansas mermisi. 16 bin 16 adet BKC mermisi, 512 adet RPG7 ve 11 roketi, 15 aydınlatma mühimmah, 4 tü- fek bombası, 156 adet sevk fısegi ve fiinyesi, bir çu>Bİ barut, 25 bin mavzer mühimmatı, jeneratörler, çadırlar, 43 ton jij'ecek, 304 ta- kım giyecck. bol miktarda sagük ve murfak malzemesi." TRT televızyon kanallanndan da önceki gün ve dün PKK'lilere "teslim ol" çağnsı yapıldı. "ÇeKk Harekâü"na katılan TSK mensup- lannın aileleri için Diyarbakır'da bir irribat bürosu kuruldu. Jandarma Asayiş Komu- tanlıgı bünyesinde "Halkla İliskiler Bürosu" adı altında dün çalışmalanna başlayan mer- keze ulaşmak için 412 şehirlerarası kodun- dan sonra, "223 77 95-223 36 31" numaralı telefonlar ile "224 94 47" numaralı faksın aranabileceği bildirildi. Güneyden Türk sırunna dogru temizlik harekâtı sürerken sınınn Türkiye tarafinda- ki PKK kamplan için de Güneydoğu ve Do- ğu Anadolu bölgelerinde operasyonJar yo- ğunlaştınldı. Türkiye'deki harekâtın Tunce- li merkezli olmak üzere Erzincan ve Bingöl çevresinde, F-16 ve komando birliklerinin de eşliginde sürdürüldüp belirtildi. Birkaç günden beri süren çatışmalarda sı- nır içinde 20'nin üstünde teröristin öldürül- düğü, Cudi Dağı çevnesinde de sıcak çatış- malann yaşandığı kaydedildi. Kfirt müitecüere tahli>e Öte yandan, BM Mülteciler Yüksek Ko- miserliği. Zaho'da yaşayan 2500 dolayında Türk vatandaşı Kürt mülteciyi, Türk ordu- sunun harekât alanının dışına çıkarmak amacıyla tahliye ediyor. Tahliye operasyo- nunun bugün başlayacağı bildirildi. BM sözcüsü Robert Colville, halen 50 kamyondan oluşan birkonvoyun mültecile- ri tahliye ermek için beklediğini, konvoya BM askerlerinin refakat edeceğini söyledi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Türk ordusunun harekâtı başlayah beri Zaho ve çevresinde yaşayan 4500 Kürt mültecinin durumlan hakkında kaygılı olduğunu sık sık vurguluyor. Robert Colville, "Bugün 2000'e yakın mülteciyi boşaltmayı düşünüyonız. Bazda- n gitmek istemiyor. Savaşçdann arasında kalmaktan korkuyorlar" dedi. Colville, BM "nin bu konuda Türk yetkililerine de bil- gi verdiğini belirtti. Kürt mültecilerin Zaho'dan 100 km uzak- lıktaki Atrus kasabasına nakledileceği bil- dirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear