Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
»YFA CUMHURİYET 14 MART1995 SALI
HABERLER
öşan, senbest
bırakıldı
• KOlNTA(Cumhuriyet) -
Bayram namazı öncesı
\;rdiği vaazda TBMM'yi.
Türk adaletini ve Seydişehir
Adlıyesi'ni çifte standart
tr.gulamakla suçladığı ve
küçük düşürücü sözler
söylediği ıddiasıyla
Seydışehır Savcılığı'nca
tutuklanan Müftû Abdülkadir
Taşan dün 30 milyon lira
kefaletle serbest bırakıldı. Bu
arada ilçede dün de gergin
saatleryaşandı. İlçede genış
gûvenlik önlemleri alındı ve
duruşma sırasında adliye
önünde toplanan 2 bin kadar
kişi karann açıklanmasından
sonra sessizce dağıldılar.
ANAP'ta teyp
• DENİZLİ (Cumhuriyet)-
ANAP Genel Başkanı Mesut
-"Yılmaz'ın olağanüsrü hal
konusundakı tavırlannı
belirlemek ıçin
mıllervekillenyle yaptığı
toplantıda unutulan ses kâyıt
cıhazlan paniğe neden oldu.
Mesut Yılmaz, önceki gün
Pamukkale'de 3 gün süren
toplantılann sonuç
bildırgesını bır toplantıyla
açıkladı. Toplantının
ardından Yılmaz.
mılletvekilleri ve Merkez
Karar \e Yönetım Kurulu
(MKYK) üyelenyle
olağanüstü hal konusunda
tavır belirlemek üzere
toplanırken 2 gazetecinın,
teyplenni masada unuttuklan
anlaşıldı. Toplantının
ardından gazeteciler
'ajanlıkla" suçlanırken ANAP
Basın ve Propaganda Başkan
Yardımcısı Yaşar Okuyan, 2
cihazdaki kasetlere el koydu.
Kanada'daki
işçilene müjde
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalı^ma ve Sosyal
Gûvenlik Bakanı Nihad
Matkap, Kanada'daki Türk
işçilenn, sosyal gûvenlik
sıstemlerinin düzenlenmesi
amacıyla eylül ayında
Kanada hükümetiyle bir
anlaşma ımzalanacağını
bildırdı. Matkap, anlaşmayla.
Kanada'daki Türk ışçiİerinin
sosyal gûvenlik hızmet
sürelerine, Türkiye'de
çalıştıklan dönemlenn de
ekleneceğini söyledı.
Alevilere hakaret
davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Süper Turnike adlı
yansma programında
Alevilere hakaret ettiği
gerekçesiyle, bazı Alevi
vatandaşlarca Güner Ümit
hakkında açılan 3'er milyon
liralık 103 ayn tazminat
davasmdan 8'inın daha
görüşülmesine başlandı
Ankara 9 ve 13. Asliye
Hukuk mahkemelenndeki
dünkü duruşmalar Ümıt'ın
adresinin saptanması
amacıyla ilgıli cumhunyet
savcılığına yazı yazılması
amacıyla başka bir güne
bırakıldı.
Prof. Lök: İşkence
resmi
• MUĞLA (Cumhuriyet-
Türkiye tnsan Haklan Vakfı
İzmir Temsilcisi Prof. Dr.
Veli Lök. Insan Haklan
Derneği Muğla Şubesi Genel
Kurulu'nda ışkencenin tanı
ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Prof. Lök, yetkililenn
açıklamalanna karşın
Türkiye'de işkencenin
sistematik olarak ve resmı
makamlann bilgisi içinde
sürdüğünü söyledi. Tabip
odalannın işkcnceyle ilgili
verdiği raporlann
mahkemelerce kabul
edilmesinin sevindıricı
olduğunu vurgulayan Veli
Lök, "Işkenceye maruz
kalanlar bıze başvursunlar"
dedi. 10-15 yıl önce yapılan
işkencenin büe tespit
edıldiğmı anımsatarak Insan
Haklan Vakfı'nın 1980
yılından beri sürdürdüğü
çalışmalann işkencede
caydıncı rol oynamaya
başladığını söyledi.
Bosna parası
samkları
• SI\AS (AA>- Türkıyette
toplanarak Almanya'daki
Mıllı Görüş Teşkilatı
tarafından tekrar Türkıye'>e
göndenlen Bosna
yardımlannı aldıklan tespit
edilen Sedef Kaya ve Safiye
Gök, Sıvas Cumhunyet
Savcılığı'nın tüm çağnlanna
rağmen. ifade vermeye
gelmedıler. Soruştuşturmayı
yürüten Seydişehir
Cumhuriyet Savcılığı,
Brüksel'den göndenlen
Bosna yardım paralannı
Türkiye"de değişık ıllerden
55 kişinin aldıgını tespit
ederek soruşturmayı
genişletti.
Hoşgörünün taıilısel düşmaıılan
• Bosna-Hersek'teki
Müslüman Boşnaklara
saldıran Sırp
milliyetçileriyle
Gaziosmanpaşa'da
Alevilere saldıran
yobaz teröristler
arasmda, biz
kurmasak bile tarih
gereken bağlantıyı
kuracaktır.
OKTAY EKİINCt
Bosna-Hersek'teki etnik ça-
tışmalara ve özellikie Müslü-
man Boşnaklar üzerindeki soy-
lanma seyirci kaldıklan ıçin Ba-
tı'yı ve AvTupa'yı haklı olarak
eleştıren Türkiye, kendi sınırla-
n içindeki benzersaldınlara en-
gel olamıyor.
"Benzer" dıyorum, çünkü ge-
rek geçenlerde üniversıtede ger-
çekleşen olaylar. gerekse önce-
ki akşam Gaziosmanpaşa "da
sergilenen kanlı saldın. tıpkı
Sırplarm yaptığı gıbi bazı ınsan-
lıkdışı şo\en çevrelerin "kendi-
leri>Je farkJı diişünen ve farklı
kültürleri olan" topluluklara ya-
şama şansı tanımama çabalann-
dan kaynaklanan
'Zamanlamaya dikkat'
Ramazanda oruç turmajan
öğrencıleri "düşman" gören bu
çevreler, geleneksel yaşam bi-
çımlen ve dünya görüşlenyle \a-
iklikten ve ınsan sevgisinden
yana olan Alevileri de kendı çağ-
dışı beklentılen önünde en cıd-
di engel sayıyorlar...
Gümrük bırlığı süreciyle bır-
likte yeni bir ivme kazanan de-
mokratikleşme çabalanyla Ale-
vilere yöneİik bu son saldınnın
'"zamanlaması" arasmda acaba
bir ılişki varmıdır?
Ömeğin, Avrupa ülkeleri ile
daha 1990 yılında ımzaladığı-
mız AGİK Deklarasyonu'ndakı
(Paris Şartı) "Toplumdaki bü-
tün siyasi, dinsel ve küitiirel
inançlar güvence altına alına-
caktır" şeklındekı temel de-
MHP rahatsız
Alevilere sıkılan kurşunlann ardından ister istemez gelişen sosyal tepkileri "terörie" aynı kefeye ko>Tnak, sonuç olarak demokra-
siye ve Türkiye'nin onuruna saldıranlan bir anlamda "koUamak" ve "yüreklendirmek" anlamına gelmiyor mu?
mokratikleşme kuralının, şimdı
artık mutlaka yaşama geçirilme-
si gerektığınden belli çevreler
kaygı mı duymaktadır?
Ya da yine. örneğın UNES-
CO'nun -Külrürel Getişmenin
Dünya On YdT( 1989-11997) ey-
lem programındaki "Bütün kül-
türler eş saygınlıktadır" ilkesı,
ülkedeki bu kaosun ve gerilimin
sürmesınden yana olan şu veya
bu yöndekı çıkar çevrelerini ra-
hatsız mı etmektedir?
'Akıl almaz aymazlık'
Gaziosmanpaşa'da Alevı
yurttaşlanmızın toplandığı me-
kânlara yapılan son saldın da
açıkça gösteriyor ki, bu sorula-
nn vanıtı ne yazık kı "evet" şek-
lindedır. Türkiye'nin demokra-
sıye. ınsan haklanna ve çağdaş
uygarhğın tüm erdemlenne say-
gılı ve bu değerlere sahip bır ül-
ke olabilmesinın önündekı en
büyük engel, yine Türkiye'nın
bunun tersı akımlann yaygınlaş-
ması karşısında gösterdiği akıl
almaz aymazlık olsa gerek.
Çünkü örneğin, yine üniversite-
deki öğrencilere yönelen "tek
taraflı" ve niyeti belli olan sal-
dınyı hâlâ "sağ-sol çatışması"
diye tanımlamak. aynı şekilde
Alevilere sıkılan kurşunlann ar-
dından ister istemezgelişen sos-
yal tepkileri "terörle" aynı kefe-
ye koymak, sonuç olarak de-
mokrasiye ve Türkiye'nin onu-
runa saldıranlan bir anlamda
"koUamak" ve "yüreklendir-
mek" anlamına gelmiyor mu?
Türkiye. Bırleşmiş Millet-
ler'in 1995'i "Hoşgörü Yıh"ilan
etmesinde öncü rol oynadığı
için haklı olarak övünüyor. Ne
var ki yine Türkiye, eger bır hoş-
görü geleneğine sahipse, bu ta-
rihsel kımlığini ağırlıklı olarak
"hangi kültürlere'" borçlu oldu-
ğunu da anımsamak ve bu kül-
tür zengınliğini koruyarak ya-
şatmak zorundadır.
Hoşgörünün mimarlan
Fatih, lstanbul'u aldığında.
Hıristiyanlara din ve inanç öz-
gürlüğünü "özerklik" düzeyin-
de tanıyarak hoşgörü kültürü-
nün insaniık tarihindeki eşsiz
örneğini sergiledi.
Anadolu'daki hoşgörü zen-
ginliğinin yine tarih içindeki mi-
marlan da hiç kuşkusuz Alevı-
lerdir ve ınsan sevgısini haksız-
lıklara karşı çıkma erdemiyle
yoğurarak uygarlık tarihine ge-
çen bir halk edebıyatı ve külrü-
rünü yaratmışlardır.
Eğer bu son saldınnın yarat-
tığı "gerilimi" de daha büyük
çatışmalar ve acılar yaşanma-
dan aşabilirsek, hiç kuşkusuz
bunda da yine Alevilerin engin
"Anadolu sagduyusunun" ve ül-
ke sevgısinin payı büyük ola-
caktır.
Ulus olarak tarihsel bir sınav-
dan geçiyoruz. Geçmiş değerle-
rimize ve sevgiye dayalı uygar-
lık binkimlerirruze. geleceğimız
için de "esin kajiıağı'' olarak sa-
hip çıkmanın belki de şımdi tam
zamanı...
(Jlkü
Ocaklam'nın
kapatılması
giindemde
• Genel Başkan Yardımcısı Rıza
Müftüoğlu'nun önderliğindeki bir grup
yönetici. Alpaslan Türkeş ile konuşarak
son öğrencı oiaylanna kanştıklan
gerekçesiyle partiye yönelik eleştirilere
kaynak oluşturan Ülkü Ocaklan'nın
kapatılması gerektiğini söyledi.
KEMAL YURTERİ
ANKARA-Başta Marmara Üniversitesı Göz-
tepe Kampusu'nda olmak üzere. son günlerde
çeşitliyerlerdeyaşanan öğrencı olaylannda, Ül-
kü Ocaklan'nın adının geçmesi MHP Genel
Merkezi'nı rahatsız etti. Bazı genel merkez yö-
neticilerinin. Ülkü Ocaklan'nın kapatılmasmı
istediği ögrenıldi. Ülkü Ocaklan'nın kapatılma-
sını isteyen MHP'liler. "Son olav larda olduğu gi-
bi birkaç kişi yü/Ünden partinin tünıüne eleşti-
ri getiriliyor" görüşünü dıle getınrken, ocakla-
nn kapatılmasına karşı çıkan MHP'liler de, di-
ğer grubu •'Amaç liderlik vanşı. Partiv i, DYP'nin
dümen suyuna sokanlar, liberal görüntü>ü bo-
zuyor diye İlkücü Ocaklan'nı kapatmâk isti-
yor"dıye suçluvorlar.
Edinilen bilgiye göre. MHP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Müftüoğlu'nun önderliğinde
bır grup. MHP lıden Alpaslan Türkeş'e. Ülkü
Ocaklan'nın sorun olmaya başladığını anlata-
rak, bu kuruluşlann gelecekte de partiye sıkın-
h vermesınden endişe duyduklannı ilertiler Tür-
keş'in kararsız oldugu belirtılıyor.
Ülkü Ocâklan 'nın kapatılması düşüncesi üze-
rine harekete geçen ve çoğu Ülkü Ocaklan es-
ki üyesi olan bir grup MHP'lınin, ocaklann ka-
patılmaması için çalışma başlaftıklan öğrenildı.
MHP kaynaklanndan edinilen bilgiye göre. Ül-
kü Ocaklan'nın kapatılmasmı istemeyenlerin
oluşturduğu grup, kapatılmasmı isteyen grubu,
liberal olmak ve DYP'nin dümen suyuna gir-
mekie' suçluyor. Müftüoğlu'nun yanı sıra Ge-
nel Sekreter Yardımcısı Naci Memiş. Genel Baş-
kan Yardımcısı Servet Turgut ve Keçiören Be-
lediye Başkanı TurgutAltınok"un da aralanndan
bulunduğu 'Ülkü Ocaklan karşıb' gruba muha-
lıfolan 'Ulkü Ocaklanyanlısı' grubun özetle şu
görüşlen dıle getırdığı belirtilıyor:
"Başta Müftüoğlu olmak üzere, partiv i daha
liberal bir çizgiye çekmek için Ülkü Ocaklan'nı
kapatmâk istiyorlar. Son öğrencı olaylanna Ül-
kü Ocaklan'nın adının kanşmasını ileri süre-
rek, ocaklann partiye sorun yaratacağını savu-
nuyoıiar. Ülkü Ocaîdan'nı. partiji DVT've pa-
zarlama amaçlannın önünde engel olarak görü-
yorlar. Bunun ardında vatan asıl gerçek, Tfir-
keş'ten sonra partinin başına kimin geçeceğidir.
Ülkü Ocaklan'nın kendi yanlarında olmadığını
görenler, kapatılmasmı istemekte de sakınca gör-
müyorlar. Ülkü Ocaklan kapatılırsa, bu gençler
'Nizamı Alem" ülkücülerine gider, RP'ye gider,
birer militan olup çıkarlar. Son olavlarda başı çe-
kenler Nizamı Alem ülkücülcridir. Bu olavlan
Ülkü Ocaklan'na mal etmemelidirier. çünkü biz
Marmara Ünhersitesi'nde etkili bile değiüz. Par-
trvi liberal yapmak isterken, göriintüv ü bo/uvor
diye Ülkü Ocaklan'nı kapatmâk istiyorlar."
Ülkü Ocaklan "nın kapatılmasmı isteyen grup
ise öğrencı olaylannı örnek göstererek, Ulkü
Ocaklan üyesı olduğu belırtilen bazı kışılerden
yola çıkılarak, partinin tümüne yönelik eleştiri-
ler getirilmesinden şikâyet edıy or.
ANADOLU ANONİM TÜRK SÎGORTA ŞİRKETİ
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDANi( •!;•) - • • . : , , - ' n . ; r
Sıcıl Mo 4593/557
SıHtetHnım 1994 fooliyet yjlıylo ılgılı Oıtoktef Otejrnı 6ene( Kundu, w%ûk jömtemde lıeMen konoton görOşmet ûzere, V Morf 1995 Çorşomto gömJ soot 10 30'do,
Istonbul'dc, Karoköy Rıhtım Coddesı, No 57 dekı Genel MOdûritt bmasındo mplonocgktK
Bu topiannda Sırter Ano Sczleşmesı'nde yapJocol de^tsıklik mûzokere edJip karorc bağlanacaktir Bu konudo, Sırketımızın I. Teıtıp A Grubu ımtiyaztı hısse senedı sohıpıen
gettel iuruk tk aynı gün, aynı yerde ve saol 1) 30'do, gundemın 10 moddejım gdrflsmek û;ere oynco toplcnocoktıı
1994 foaiıyet yılmo oıl Yönetım Kuruiu ve denetprapoftarı,bogımsız deneHeme kuruluşu ıopo'lon ile btlanço, kOr ve zorof hesdn, toplontıdon önceki ıkı hoftu sûresınce
Sırket mericezınde ortoklofın ımelemesme hozir bulundurukıcaktir
Toplontıloıo kotıiotnk ortüMofifnızın, ellennde bulunon hısse seneHennı veya bunlarc sohıp oJduklonnı gostenr belgelen, toplontı günûnded en aı bır hofta ön<e Ştrket
meıkezıne revdı edeıek gırıs kartlarmı olmolcn ve yukcrKİo yazılı gün ve sootte toplonndo hozır bulunmalon nca olunur
Toplonoteo vekikten kflfıtecak ortcrkionrmz farafındon Şırlehmıze vefilmesı geteten veköletnonıe ömeg'ı osoğıdo gösferilmışJit.
OUĞAN GENEL KURUL GÜNOEMİ
!- Boşionlık DMm'nın secımı m Ologun Senel üunsl fofrfonîı tumnoğının Soşkanlık Dnom'rKO tnuohmması ı(in yetkı venlmesı.
2- 1994 yıjmc aıt Yönehm Kurulu ve denetrjleı rapoclannın okunmosı.
3- 1994 yılı bıionçusu ile kflı ye zorar hesabmn ıncelenefek onoylorması v« Yönetım Kurulu öyelerı üe denetçılenn ıbralon.
4- 1994 yılı ktam doÇıtilnmt kt&kınia korar venlmesı ve dojrfım fonnmın tespıtınrje Vönefım Kuruhj'nun yettilı kılınmosı
5- Yıl ıcınde boşalon Yönetım Kurulu ûyeiiklenne Türk Tıcaret Kanunu nun 315 ve Ano Sözleşme'nın 18 moddesı gefeğı seçıkn ûyelenn, ûyebklennın oncylorancsı
6- Yıl ıcınde yapıian denerçı degısıkligınııı Genel Kurul'un Ulgısıne sunulmosı
7- Yönetım turulu ûyelennm secıffli
8- Oenetçılenn seçımı
9- Yönetım Kurulu üyelennın ve denelalerin Ocretlennın soptcnmcsı
10- Ano Sözleşrne'm, sermoyeye ılıskm 6 rnaddesmın değtsfınlmesı
VEKÂLETNAME ÖRNEĞİ
Aoodolv Anonira Tirfc Sigorla Şirketi f i t e l ' m X»r»l» ltskanJı$ı'M,
Anodolu inonim TOrk Sıgortn Sırkerı'nın, 29 Mart 1995 tarihmde yapılacok Oloğon Genel Kunjl toplontısındo, Şırket Ano Sözleşmesı'ne ve Tûrk Ticaret Kanunu'm göre sohıp
oldujum bûtön yetkılerle bem temsil etmek üzere Boy/Boyon vekil tnyın eftıın
ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ ANA SÖZLESME TASLAĞI
ESKİ SEKİL
Seraoye
Madde 6 -
Sırketın sermoyesı 375 000 000 000 (Ücyüzyetmışbesmırym) Tûrk ürası'dır
Bunun 1 500 000 (Bırmılyonbesyüzbın) Türk Lırası, her bın 50 Tûrk ürosı
nomınol değe'de 30 000 (Otuzbın) poyo bölunmüs I Tertıp A Grubu,
124 998 500 000 (YOzyırmKİörtmılyordokuzyüzdoksonsekızmıiyonbesyûzbın)
Tûrk lırası her bırı 500 Türk Lırası nommol degerde 249 997 000 (ikı-
yûzkırkdokuzmıryondokuzyüzdoksanyedıbın) poyo bölunmüs I Tertıp B Grubu
olup famamı ödenmtşfır
Bu kere ortmlon II Tertıp B Grubu 250 000 000 000 (ikryüzeiimılyor) Tütk
brosı, her bın 500 Türk lırcsı nomınol degerde 500.000 000 (Beşyüzmılyon)
poyo böiünmüs olup bunun'
88 077 804 765 (Seksensekızmılyaryetmısyedımılyonsekızyüzdörtbınyedryüz-
altmışbes; Türk lırosı Vergı Usul Konunu'nun mükerrer 298 moddesı uyonna
dejet orfıs fonundan,
8 810.991 594 (Seluzmılyorsekızyûzonmılyondokuzyûzdoksonbırbınlıesyûzdak'
sonddrt) Türk brası ısfırokler dejer orr»s fomındon,
61 513 373 405 (AltmısbırmılyotbesyüzonikmıtyonSçyûzyemıısüçbındöriyüîbes)
M Lırası (828 944 699 TDrk ürosı Goynmenkul Sotıs Wrmdon) Kurumto Ver-
gisı (onunu'nun 8/18 moddesı uyomıco ıştırok bsseleri ve goynmenkul stm-
şındo" doQan kozonclardon,
29 097 830 236 (Yırmıookuzmılyordoksonyedımılyonsekızyûzotuzbmıkıyûz-
oruzorh) Türk Lıfosj oloğonistü yedek okçelerden,
korsılonınştır Bu ktsımloro ısobet eden hısse senerlen ortokJaro paylon oronmdo
bedelsız olorok dGjıtılocoktır
Gerı kolon 62 500 000 000 (Altmısıkımılyorbeşyûzmılyon) Tütk lirası tamonıen
toohhût edılmıs olup tomomı nokden ve defrjten ödenmıstır
Hısse senctlen Sermoye Pıyoscsı Konunu ve teblıg hukûmlerı terçevesınde, 500
Türk Lırolık bırer, 5 000 Türk Lııolık onar veyo dcha büyûk kupürlet bolınde
çıkankıbjlıı.
YENİ ŞEKİL
Seraoye
Sırket 2499 soyık Konun hütûmlenne göre koyıtlı sermiye sstennni kobul elmıs ye
Seraıoye Piynsosı Kurvlu'nun 9 31995 teJı ve 272 soyılı ıznı ife bu sısrane geonstı
Sırketm koyttk sermoyesı 3 000 000 000 000 (Öçtr8yon) Türk ürosı olup, ber bın
50 Tûrk lırası nomınol degerde 30 000 (Otuzt») poy ve het bın 500 Türk ürosı
lomno! degerde 5 999 997 000 (Besniı^rtUuzyü/rJcJaûnookuzmJyonöokuzyOz-
doksonyeoibin) poy olmok üzere, topkan 6 000.027 000 (Aftmlyoryrmyedihn)
poyo bölüıvnüşiOr
Sırketın (ıkoıılmış setmoyesı 375 000 000 000 ((Öçyüzyermışbeşmılyar;
Tû(k lırosı'dır Bunun } 500.000 (Bımıılyonbesyüzbm) Tûrk Lırosı, her bırı
50 Türk lirosı nomınol degerde 30 000 (Otuzbın) poyo bölünmûs I Tertıp A
Gıubu, 124 998 500 000 (YüzyırmıdörtmilyıırdcıkuzyüzdoksonsekızmılyonbeS'
yûzbın) Türk ürosı. her bm 500 Türk brası nomro! degerde 249 997.000 (fcyuz
kırkdokımnlyondokuzyüzdoksanyedibin) poyo böünmûş I Temp B Grubu olup tomomı
ödenmşlir.
Bu kere ortmlo/ı II Terfıp 8 6rabu 250 000 000 000 /Ikıyûzellimıryor) Tftk
Lırası, her bırı 500 Türk ürosı nomınol degerde 500 000 000 (Beşyüzmılyon)
poyo bölûnmûş olup bunun
88 077 804 765 (Seisensekızmılyoryetmısyedımılyonsekızyüzdörtbınyedıyüz-
oltmısbes) Türk Lirosı Vergı Usul Konunu'nun müketrer 298 moddesı uyonnco
deger ortıs fonundon,
8 810.991 594 (SekızmıryorsekızyûzonmılyondokuzyüzdoksonfaırbıribesYOzdok-
sondört) Türk brast ıstırnkler deÇer ortış fonundon.
61 513.373 405 (AltmısbırmıryorbeşTûzonfemılyonücyüzyelıııışûçbındö'Tyûzbes)
Türk ürosı (828 944 699 Türk brosı Goyrımenkul Sotıs KOnndon) Kurumlor
Vergısı Konunu'nun 8/18 moddesı uyorınca ıştırok hısselerı ve goyrımenkul
satışındon dogon kozonclardon,
29 097 830 236 (TırmıdokuziTisıranteksanvedimı^ofiselozvözohızbınAryözoluzdtı)
Türk ürosı ologonûsrö yedek okcelerden,
karsılonmışnr Bu kısımloro ısobet eden hısse senerierı ortokloro poylon oronmdo
bedelsız olorok doğıtilocoktır Gerı kolon 62 500 000 000 (Altmısıkımılyor-
besyüzmılyon) Tûrk ürosı tomomen toohhüt edılmı; olup tomomı nokden ve
defoîen ödenmışfır
Yönetim Kurulu Sermoye Pıyososı Konunu hükûmlerıne uygun olorok gereklı
göıdûgü zamonlordo koyıtlı sermoye tovonıno kodor rtomo yozılı hısse seneftef
ıhra< ederek, cıkonlrms sermoyeyı ortırmoyo ve hısse senetlennı bırden (ozlo
payı temsil eden kupürler holınde bırlejtırmeye yetkılıdır
GUNDUZ GOZUYLE
MELIH CEVDET ANDAY
Akıllı Uslu Olalım
Gümrük Biriiği'ne katılmamızın yol açtığı tartışmalar, bu
katılmanın doğal sonucu olan Avrupa Birliğı konusunu da
ister istemez gündeme getiriyor. Gümrük Biriiği'ne girme-
nin sakıncalarını ve dokuncalannı dile getirenlerin temel
kaygısı, öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'nin giderek Batı ile kay-
naşması olasılığından kaynaklanmaktadır. Bu kaygıyı taşı-
yanlann başında Refah Partisi'nı görüyonjz. Onlar, yeni
seçimde çoğunlukla iktidara geldiklerinde bu anlaşmalan
yok sayacaklannı, ya da ortadan kaldıracaklannı söylüyor-
lar.
Amaç bellidir, Türfciye'yi Hıristıyan uygarlığının pençesin-
den kurtanp, Islâm Birliği'ne katmak.
Belirtmek gerekiyor ki, bu yaklaşım, Türkiye'nin gelişmiş
sanayi ülkelerince sömürüleceğı kaygısından degil, gâvur-
laşma korkusundan doğmaktadır. Çünkü bugün sömürü-
den arınmış bir Islâm ülkesi olmadığı gibi, Batı'daki geliş-
miş sanayi ülkeleriyle ekonomik ilişkiyi günah sayan bir Is-
lâm ülkesi de gösterilemez.
Tam tersine, bugün petrolce zengin duaımda bulunan
Islâm ülkeleri, kapitalist sömürünün aracıdırlar.
Demek, açıkça ya da üstü kapalt olarak savunulmak is-
tenen çağdaş bir Islâm uygarlığı, aldatmacadan başka bir
şey değildir.
Onemli olan, köktendıncilerin, aldatmacalar ya da boş
avunular ardında koşarken, yakın tarıhimizi görmezden
gelmeleri. Çünkü Batılılaşma dilek ve çabalan, toplumu-
muzu gâvurlaştıran (çünkü onlar laikliği böyle yorumluyor-
lar) Atatürk'ten çok önce başlamıştır. Batı karşısında sü-
rekli yenilgiye uğrayan, sömürülmekten zayıf düşen, Is-
lâm'da bir seçenek bulamayan halifeli Osmanlı'da başla-
mıştır.
Çağımız toplumuna damgasını vuran sanayidir; feodal
ekonomik ilişkiler içinde kalmakta direnen hiçbir toplum,
bu güç karşısında varlığını koruyamaz, koruyamamıştır.
Nitekım, feodal ilişkilerin çemberi içinde gerı kalmış olan
ortaçağ Avrupası da Fatih Mehmet'in topları karşısında
çaresiz ve perişan kalmıştı. Bu toplar yalnızca surlan, ka-
leleri değil, feodalizmı de yıktı, yeni bir ekonomik ve top-
lumsal yaşamın yolunu açtı,
Yazık ki, açtığı yolda geri kalan yine Osmanlı olmuştur.
Büyük topiarın dökümcüsü Urban'ın ya Macar, ya Slo-
vak ya da italyan olduğunu söyleyerek II. Mehmet'in çağ
açıcılığını, yadsımaya kalkmak yanlış olur. Çünkü bu top-
lar Macaristan'da, Slovakya'da, Italya'da dökülmedi. Da-
hası var, Urban, \l Mehmet'in yanına gelmeden Bızans
Imparatoru'nun buyruğunda çalışıyordu, kimseondan bü-
yük toplar dökmesini istememişti. Bu buluş, Fatih'in de-
hasından çıkmadır.
Nereyegeleceğim; sanayi, çağımızın en büyük toplann-
dan biridir, dünyamızı değiştiriyor. Birlik'in Avrupa merkez-
li olması bundan. Gocunacak bır yanı yok.
Peki, bu yolda gıdersek sömürülmeyecek miyiz? Evet,
sömürüleceğiz. Sosyalist merkezli bir birlik artık söz konu-
su olmadığına göre, bütün sorun bizim becerimize bağlı
kalmış görünüyor. Alış-veriş kurnazlığını bir yana bıraka-
rak, bilimlerde, fenlerde ileri gitmemiz, öne çıkmamız ge-
rekmektedir.
Söz buraya geldiğinde, pek de iyımser olmadığımı söy-
lemek zorundayım: G.B'ye ve A.B.'ye katılma girişiminin
temeli otuz iki yıl önce atılmıştı; gönül ısterdi ki, konu bu
uzun sürem içinde enine boyuna incelensin ve kamuoyu-
nun malı olsun! Nerdeeee..! Ne imiş, ne olacakmış yeni ye-
ni öğrenmeğe, anlamağa çalışıyoruz.
Şunu da belirtmeden geçmeyayim; Gümrük Birliği'ne
girdık diye sevinçten çıldırmaya hiç gerek yok. Akıllı uslu
olalım.
Batılılaşma, bir ticaret sorunu değil, bir kültür atılımıdır.
Böyle olduğuna göre, bu işi başkalarından yardım bekle-
yerek değil, kendi bilıncimiz ve istencimizle kendimiz
başarmalıyız. .
Atatürkçü aydınlanmayı sürdürerek.
DSP lideri, öğrencilerle tartıştı
Ecevît'e önce
protesto sonra alkış
İstanbul Haber Servisi - DSP
Genel Başkanı Biilent Ecevit. bır
süre önce Istanbul'dakı bazı ünı-
versıtelerde meydana gelen olav-
lann ardından dün ünı\ ersıte öğ-
rencılenyle bır araya geldı. Söz
konusu ola> lan ünı\ersıte gençlı-
ğiyle bırlikte değerlendıren Ece-
vit bır grup öğrencının tepkısiyle
karşılaştı. Ecevit yervertartı şma-
lı geçen toplantıda. üniversıteler-
dekı sorunlann kavgayla değil,
demokrast ve ban$ içinde çöziile-
ceğinı belırtti.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, dün istanbul Ünıversıtesı
Siyasal Bılımler Fakültesı Me-
zunlan Derneği'nce düzenlenen
bir toplantıya katıldı. Konferans
salonunda kendisini bekleyen >o-
ğun kalabahğın tezahüratlan ile
karşılaşan Ecevit konuşmasına,
"Kendiın burada, ama aklım Ga-
aosmanpaşa'da" diye başladı.
Ecevit. seçim sısteminden Gü-
neydoğu'ya kadar birçok sorunu
ve çözüm yollannı sıralarken sa-
londaki bazı öğrencilerin slogan-
lı protestosuyla karşılaştı. Öğren-
ciîenn "Sustukça sıra sana gele-
cek". "Suskun toplum istemiyo-
ni2"şekhndekı sloganlannı ko-
nuşmasını keserek sakin bır şekil-
de dinleyen Ecevit'in, 'Yaşasın
halklann kardeşligi' sloganıyla
bırlıkte haylı sinırlendığı görül-
dü. Ecevıt, sloganı atan öğrenci-
lere doğru sesıni N'ûkselterek "Bö-
lücüierin o>ununa gelmeyin. Kar-
deşseniz neden çoğul kullanıvor-
sunuz? Vaşasın halkın birliğj" şek-
lınde yanıt verdı. istanbul'dakı ba-
zı üniversıtelerde polıs ile öğren-
cılerarasmda yaşanan gergınhğın
giderilmesı konusunda polısın
ters tutumunu eleştıren Ecevit gö-
riişlerinı şöyle dıle getırdı: "Kısa
bir süre önce gençleri hedef alan,
dışandan kaynaklanan baa giiç-
lere karşı emnryet güçleri ihmal-
kâr bir tutum sergilediler. Halbu-
ki bu saldırılara karşı ünhersite
öğrencileri tepki gösterdiklerinde
ne yazık ki görüJmemiş bir sUrat
gösteriMi. Böyle üziicü olavlar
meydana geldiğinde toplanan
halk galeyana gelebilir. Böyle top-
luluklara karşı ilk başvurulacak
çare, topluluklar üzerine ateş aç-
mak değildir.'
Bülent Ecevit bir saati aşan ko-
nuşmasında sürekli olarak az sa-
yıdakı bir öğrenci grubunun slo-
ganlı protestosuyla karşılaştı.
llerleyen süre içinde kendısını
proteste eden öfrencılere verdiği
yanıtlarla büyük alkış toplayan
Bülent Ecevit, konuşmasının so-
nunda ayakta alkışlanmayı başar-
dı. Ecevit, seçımlenn 5 yıl da bir
gerçekleştırilmesi nedeniyle ya-
pılan kamuoyu oylamalannda en
düşük oy >ijzdesıne sahıp partinin
ıktıdan elınde tuttuğuna dikkat
çekerek "Türkiye 2 a>dır bir tür-
lii toplanamayaa, fstifa etmiş ba-
kanlar kurulu ile yönetilhor*' de-
di.
Bülent Ecevit'in konuşması sı-
rasında kendisini protesto eden
öğrencilere bire bır verdığı yanıt-
lar ıse özetle şövle:
Öğrencıler: Kurrulus devrim-
de. sosyalizm de—
Ecevit - Bahsettiğmiz o sosya-
lızmse çoktanöldü. Sovyetler Bir-
lığı'nde ölen sosyalizmin tabutu-
nu sız taşırsınız.
Öğrendler: Yalancı Ecevit,
Ecevit Türkeş el ele
Ecevit: Bana her şeyi söyleye-
bılırsinız, ama asla yalancı diye-
mezsınız
Oğrenciler: Kahrolsun faşizm.
\aşasın mücadelemiz.
Ecevit: Faşızmı demokrası kah-
rettı, bundan böyle de kahrede-
cek.
Oğrenciler: Suskun toplum,
suskun lıder ıstemıyoruz.
Ecevit: Demokrasıyı oturtmak
ıstıyoruz. Tek çaremız bu. Katı-
lımsız demokrası olmaz. O zaman
özgürlük de olmaz.
Oğrenciler: Kavgayı biz başlat-
madık. biz bıtireceğiz.
Ece\it: Sorunlar kavga ile de-
ğil, demokrasıyle banş içinde çö-
zülecek.
Oğrenciler: Üniversitede polis
ıstemı>oruz.
Ecevit: Ben de ıstemiyorum ar-
kadaşlar. Sürekli de söylüyorum.
Sızler kendı polisıruzı kendı ara-
nızdan seçeceksiniz. Emnıyet
güçlen sızin adınıza seçmeyecek.
Oğrenciler: Özel gûvenlik iste-
nujoruz.
Ecevit: Gûvenlik olmayan yer-
de demokrası de olmaz.