Catalog

9 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Tefc 0.212.512 05 05 Fdts: 0.212313 90 98 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK MilliEğhjm'e bekâretkontrolü E ilfi Eğitim Bakanlığı'nın, bir yandan kız öğrenci'ere be- kâret kontrolü yapabilmek için kolları sıvarken, öte yandan da Talim Terbiye Kurulu aracı- lığıyla edebiyat tarihinin "ırzına geçtiği- ni" biliyor muydunuz? Bizim de haberimiz yoktu, izmir'den bir edebiyat öğretmeni bildirdi. Ders geçme ve kredi sisteminde, seçmeli derslerden biri olan "Edebi Metinler" dersi için piyasadaki tek ki- tapla bu "tecavüz" gerçekleştiriliyor. Or. Ayşenur Islam ve Nermin Öz- türk'ün hazırladığı ve Milli Eğitim Ba- kanlığı Talim Terbiye Kurulu'nun ona- yından geçmiş bu kitapta, Tevfik Fik- ret'in "nefretlerini, buhranlarını sakla- madan eserlerine yansıttığı", Sis ve Ta- rih-i Kadim manzumelerinde "insanlı- ğın kutsal saydığı bütun değerleri lanet- lediği",gençliğindeveremeyakalandı- Eşarpdavası vınde gazetecı dostiarına ver- diğı yemekte, Sabah yazarla- nndan Hasan Cemal'in om- zunda eşarpla fotografını çe- ken ancak makınesindekı filmı çalınan ve Hasan Cemal'in bu pozunu "Çiller'in en çok sevdiği gazeteci" başlığı ile Mil- liyet'in birinci sayfasında haber olarak gören Hürriyet yazarlanndan Gülçin Telci'nin, bu olaydan evindeki konuk- lardan Milliyet'in Genel Yayın Yönet- meni Ufuk Güldemir ı sorumlu tuttu- ğu ve Ufuk'la "hayat boyu konuşma- ma" karan aldığı öğrenildı. Bir dost meciısinde çekilmış fotoğ- rafların kamuoyuna maledilmesi ola- yından sonra Ikite/li kulislerinde "Bun- lan Gülçin verdi" yolunda da söylenti- lerçıktı. Ancak. bu söylentilerin Ufuk'un yakın çevresinden çıkartıldığı, Gülçin Telci'nin "Ufuk artık bitti" dediği ve Ha- san Cemal'i arayarak "acı'sını paylaş- tığı belirtildi. Ikitelli'deki "tarafsız çevreler", Gül- çin Telci'nin Hasan Cemal'e komplo kurmak için bir nedeni olmadığını, ol- sa bile bu komployu evınde kurmaya- cağtnı vurgulayarak, "Ufuk'un Hasan'la alıp veremediği ne, bunu araştırmak gerek" dediler. Hasan Cemal'in Milliyet'te "Çiller'in eşarbı" ile fotoğraflannın yayınlanma- sma tepkisinin ise şımdffîk "sessizlik" olduğu öğrenildi. Zoıiama yok ğı ve bu nedenle "şızofreniye yatkın" ol- duğu, şekerhastalığının da psıkolojisi- nı etkileyerek şairin ağır ağır yıkıldığı, gerçeklikten nefret ettiği yazıyor. Evet, utanmadan tarihin ırzına geçi- lıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı da bu te- cavüze katılıyor! Neden? Nedeni açık... Çünkü Tevfik Fikret, Osmanlı'daki yobazlığa karşı döneminin ilerici bir şairiydi. Mustafa Kemal Atatürk'ün etkilendiği ve bunu her fırsatta söylediğı bir şaırdi. Izmır'dekı edebiyat öğretmeni Fik- ret'ın "Inhina tavk-ı esaretten girandır boynuma/ Fıkri hür. ırfanı hür, vicdanı hür bir şaırim" dızeleri ile Atatürk'ün öğretmenlere "Cumhunyet sızden fik- ri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller is- ter" sözlerıni anımsatarak bu saldınnın ardındaki amacı açıklıyor. Hikmet Ertaylan'ın anılannda Tevfik Fikret'in iyi bir şair olmadığına ilişkin görüş ortaya atılması üzerine, Musta- fa Kemal'in kaşlan çatılıyor: "Efendim. efendim anlamadım, ne dedmiz? Fikret büyük şair değil miydi: 'Milyonla banndırdığın ecsad arasın- dan/ Kaç nasiye vardır çıkacak pak ü dırahşan.' O karanlıklar içinde bir nur gören ve halkı o nura doğru götürmeye çalışan Fikret. bu feryadı kopanrken sizler ne- redeydinız? Niçın içınizden kimse onun gıbı feryad etmedi. Ben Fikret'e yetişe- medim. Fakat onun bütün eserlerini okudum, birçoğu da ezberimdedir. O, hem büyUk bir şair hem de büyük in- sandır. Efendiler, zaten parmakla gös- terılecek kadar az olan büyük adamla- rımızı küçültmeye kalkmaya/ım." Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'dan bu "ırza geçme" olayına alet olan Ta- lim Terbiye Kurulu üyelen için "bekaret kontrolü" yaptırmasını bekliyoruz! Başbakan eşi olarak haddimi bilirim. Özer Uçuran DYP ve SHPde ANAP gibi G azeteci Ahmet Külsoy, günü yemek yeme fırsatı bulama- dan geçirmişti. Saat 16.40su- larında Beyoğlu'nda Ahudu- du Sokak'takı Lades Lokantası'na gir- di. Garson servis yapamayacağını, if- tar saatini beklemesi gerektiğini söyle- di. Beklersin, beklemezsin tartışması- nı garson, "Çık dışan" komutuyla nok- taladı. Zaten dinde zorlama yoktu... Külsoy da kendi rızasıyla yemek ye- mekten vazgeçti... Zorlama olmadığı için de Erenköy'de devletin lisesi In- taş'ta iftar nedenıyle son derste öğren- ciler serbest bırakılıyordu... Bu neden- le, bir velınin "Ben çocuğumu imam- hatip'e değil, normal liseye verdim" eleştirisini yapmaya hakkı yoktu.. Y ozgat Valıliği'nde kaymakam- lık statüsünde Hukuk Işleri Müdürü'ydü Asım Aslan... . ANAP iktıdan sırasmda 1986 yılında dostiarına gönderdiğı bir yılba- şı kartı nedeniyle görevınden alınıpAn- kara'ya tayin edılmiş, Devlet Su Işleri Genel Müdürlüğü'nde büro memuru yapılmış, birsüre sonra da memuriyet- ten çıkanlmıştı. Asım Aslan, yargı yoluna gıdıp tam 11 mahkemeden karar alarak, haklılı- ğını kanıtlamış ve görevıne iadesini beklerken Isparta ll Hukuk Işleri Mü- dürlüğü'ne atanmıştı. Isparta Valisı, da- ha önce kendisıne üç ayrı dısıplin ce- zası vermiş fakat herbıri yine yargı yo- luyla iptal edilmiş bıriydi. Sanki ANAP iktidannca özellikle seçilmişti... Seçımin doğruluğu da kısa zaman sonra kendisinı göstermiş ve Asım As- lan, görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. ANAP iktidardan düşüp, yerine DYP-SHP koalisyonu kurulduktan sonra Asım Aslan, tekrar görevine dön- meyi, en azından altı ay çalıştığı takdir- de emekliliğe hak kazanmayı düşün- müştü. Sonunda Başbakan Tansu Çil- ler'e, yardımcısı Murat Karayalçın a ve Içişleri Bakanı Nahrt Menteşe ye dilekçeyle başvurmuş ve uğradığı hak- sızlığın giderilmesinı istemıştı. Çiller ve Karayalçın'dan gelen yanıtlarda, dilek- çesinin gereğinın yapılmak üzere Içiş- leri Bakanlığı'na gönderıldiği bıldiril- mişti. Aradan aylar geçtı, hıçbir ses çıkmadı... Bu sessizlik, DYP-SHP koalisyonu- nun da Asım Aslan'ın yılbaşı kartında savunduğu görüşlerle karşısında ANAP'hlar gibi düşundüğünün işaretiy- di. Peki yılbaşı kartında ne diyordu Asım Aslan? Birlikte okuyalım: "Yeni yılınızı insan haklannın çığnen- mediği. düşünce suçunun olmadığı, demokrasının tüm kurumlarıyla işler hale geldiği, emekçi sınıflann da kapı- talist sınıflar gibi örgütlenip devlet yö- netiminde söz sahibi olduklan. milli ge- lirin adil dağıtıldığı, sosyal adaletin ger- çekleştığı, ekonomimizin IMF'nin, hol- dinglerın, para babalannın çıkarlarına göre değil, çalışan geniş halk kesimle- rinın çıkarlarına göre yönetildiği, kal- kınmış, çağdaş uygarlık düzeyine ulaş- mış, tam bağımsız, özgürlüğün, barı- şın, kardeşliğın. dostluğun, sevginin egemen olduğu yepyeni bir Türkiye'nin özlemıyle kutlar, sağlık, başan. mutlu- luk, esenlikler diier ve saygılar suna- rım." Sağlıkta reform ararikea ğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği'nin yarın Istanbul'da bir panelı var... Panele eski Sağlık Bakanlanndan Yıldı- nm Aktuna. Sağlık Bakanı Doğan Ba- ran, Turk Tabıpleri Birliği Başkanı Se- lim Ölçer. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Aytun Çiray. SSK Genel Müdürü Ke- mal Kılıçdaroğlu Istanbul Tabıb Oda- sı Başkanı Zeki Karagülle ve Tüm- sağlık-Sen Başkanı Fevzi Gerçek, ka- tılacak. Panelin konusu ise "Sağlıkta Reform Arayışlan". Devlet memurunu "eczane sorumlusu" yapan, ılaç fiyat- lannı üreticilerin insafına bırakan ve en büyük "reform"u hastanelere imam atamakta arayan ve fakat kadından ımam olamadığı için kadın hastalar için "sağlık" sorununu çözmekte zorlanan Sağlık Bakanı Baran ve müsteşan Çi- ray'ın panelde arayacaklan "reform "la- rı kamuoyu merakla bekliyor... Aydm Corporation: C3 ihalesi usulüne uygun yapıldı S avunma Sanayıı Müsteşarlı- ğı'nın bazı projelerıne ilişkin eleştınlere Müsteşar Yardım- cısı Veysel Yayan'dan ve "Motal Radar-C3" projesinde adı ge- çen Aydın Corporatıon'un Yönetım Ku- rulu Başkanı Ayhan Hakimoğlu ndan yanıt geldı. Savunma Sanayıi Müsteşarlığı'nın oldukça uzun yanıtını olabildığince ay- nen yayınlamak üzere bugünlük bir ke- narda tutmakla birlikte şunu da belir- telim kı, iddiaiarı külliyen reddediyorlar. Bu doğal. Aynı zamanda da yararlı. Çünku. Savunma Sanayii Müsteşarlı- ğı'nın yanıtlan, gelecekteki araştırma- lar içir birer "kanıt" olacak. Gelelim Aydın Corporation'un yanı- tına. Iddia edildıği gibi bu sistemin de- nenmemişliğini kabul eden açıklama ayner şöyle: Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER SİT alanı beyınler imara kapalıdır. "Savunma Sanayıi Müsteşarlığı'nca alınan C3 sıstemi 'mobil' olması bakı- mından yeni bir sıstemdır. Mobıl olması düşman roketlerinden ve teröristlerden korunma açısından çok önemlidir. Hafta diğer NATO dev- letleri de 'mobıl' sistemler almaya ka- rar vermıştır. C3 ihalesi için Aydın Corporatıon'ın verdiği teklif. diğer teklıflere göre en ucuz ve en iyi teknik niteliklere haiz bu- lunmuştur. Bu nedenle C3 ihalesi usu- lüne uygun olarak yapılmıştır. Aydın Corporation'ın Türkıye'de bu sözleşme ile ilgili bir ciddi sorun yarat- tığı (iddiadakı sorunlar önceki yatırım- lan kapsamaktadır), Mısır'da ve Isra- il'de mahkemelik olduğu veya sahibı- nin arandığı konusundakı bılgiler ta- mamen yanlıştır. Hatta geçen hafta Ay- dın Corporation Mısır'da bir mukavele ile yenı ış almıştır. Aydın Corporation bir inşaat şirketi değildir (inşaat şirketi olan mobıl radar ihalesini alan şırkettir) yüksek teknolo- ji ile çalışan, araştırma, geliştirme ve üretim yapan Amerikan'da bir Türk'ün kurup başan kazandığı uluslararası kredisi olan bir elektronik firmasıdır. Aymet firması söz konusu C3 işlerin- den ayrılmıştır. Aydın Corparation'ın Ankara'da bir bölümü olan 'Aydın Yazılım ve Elektro- nik A.Ş.' fabrikası şu sıradaki 220 kişi- lık mühendis ve işçi kadrosu ile Türki- ye'de yapılması gereken C3 sözleşme- si üretim ve yazılım işlerini yürütmek- tedir. Yaklaşık yüzde 80 oranında avans verildiğı doğru değildir (iddiadaki şirket, inşaat şirketidir). Verilen avans bu yüz- denin çok kat altında olup Türkiye'de- kı iş kural ve geleneklerine uygun nite- liktedir. Radarla C3 sisteminin akuple testle- ri şu sıralar yapılmaktadır ve sistemle- rın tesliminden önce tamamlanacaktır. Ihalenin Amerika'da alay konusu ol- duğunu ortaya koyacak herhangi bir resmi rapor ya da tanık yoktur. Dolayı- sıyla bu bilgi doğru değildir." KentEğitim Koop. Dünkü Vazıyet'te sözünü ettiğimiz eğitimde kooperatifçilik modelinin te- melini atan Kent Eğitim Kooperatifi'nin telefonlarından biri yanlış yayımlanmış. Düzelterek telefonlannı yeniden ve- riyoruz: 0.216.336 52 88, 346 31 08. TEŞEKKÜR Crrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyeleri: Iç Hasuiıklan Anabilim Dalı 'ONKOLOJl' doçenti değerli insanlar Sayın Doç. Dr. ÇİĞDEM PAPÎLA ve KBB Doç. Dr. İRFAN PAPİLA'ya babaırİsmail Öz'ün tedavisinde gösterdikleri özen, ilgıve başanlanndan dolayı teşekkür ederim. Av. RASİM ÖZ ELEMAN ARANIYOR Yayın Hakları (Copyright) Ajansı'nda çalışmak isteyen iyi Ingilizce ve daktilo bilen eleman aranıyor. lsteklilerin0 216 338 87 71 numaralı telefona, saat 10.00-17.00 arası başvurmaları rica olunur. ÇİZGİLİK K.4MİL MİS.IRACI stosm-rft... \ HARBİ SEMİH POROY #vmwı<ALWWM,ortâ j BULUT BEBEKsvRiYçiFTçi Bunlsrdan hayır yok- bari sen bi masal anlat be Bobo ! TARİHTE BUGÜNMLMTAZARIKAS 9Şubm NORMANDiE MNDI VE BAlTf •1342 'pe ausûM, û£v FKANSIZ TK/IAJS. 4TLJ4NTIĞI NOflMAUP/E, A/£H/ 2T- T7DAJLUK YOCCU 6EMİSİ HOgM4M£>/£J B'G SÜ- AMERİK4N BAUPlüASt A BİZLIKLBgİH Ş AHCAKr SAZ> KUfKU OE yOL AÇAAŞ BfS yAAJĞ'/V, 8Ü7XJA/ Sü SOfJ vEKM/fTİ. SOA/PÜ£ Ş EDB/ZKEN, SEMf yAM y/>rA&4IZ BATMtfrt. O YAMLiSl/'MlJ Etf M2C/ 8/Ç/MPE 4?rtk/ 'ÇrN, İ O Glngüsh PÎMÎB DANS î MÜZİK Y EĞLENCE X ÖGRENCİ GÜNLERİNDE " MUZİK ve SOHBET İCİCE " I O Ş U B A T C U M A 1 5 ^ - l â 0 Ozcan DENIZ I7ŞUBATCUMA 1 5 ° ° - I 6 0 AtillaATASOY 24ŞUBATCUMA I S 0 0 - ^ 0 0 Ufuk BIGAY rıUMZ (bmuam öcnNCimiNi tANaim Hd^tcmın Honuklan fijf.LtT^njt ' I ' . T ^ J P j i 1,'ıji.İT ironKil^nı SABIHA OKAV w u ı-ı—ur- HAK^NOZMAYA j t o a No 25 3eyarıT 3*aao isünt>, Ju^K Teıepnooo '90)212 516 69BÛ (20 hrtes) Tele*3X (90*212-516 69 99 T * » Z2993 TfM YAŞAYANKOSTA Attıena Daponte 50.000 (KDVıçınde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-hicmbul ödemdi gönderiimez JAPONGÜLÜ îlhan Selçuk ?.bası60 000(KDVıçınde) Çağdaş Yavmlan Turkomyı Cud. ' 39-41 Ctığafoğlu-hıunhu! Ödemdi gönderiimez İLKMECLİS Hıfzı Veldet \ elidedeolu 80 000IKDV İçinde) Çuğdaş Yu\ mları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloihı-htaııhııl Ödemeli gönderiimez I GAYRLMENKUL AÇıKARTTıRMA tLANI (Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Saüş Memuriuğu'ndan) Esas: 19954 Antalya Muratpaşa Ma- hallesi 1895 ada. 9 parselde kavıtlı taşınmaz. Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 'nin 1994 513 esas. 1994 1048 sayilı karan gereğıncesatıla- caktır. Tapu kaydına göre. satışa konu parsel 351 m2 genışli- ğinde. taşhk. çalılık arsa ola- rak kayıtlı ve boş arsa vas- fındadır. Parsel. doğudan iki nızamda 3 kat ınşaata müsa- ıt olup me.skûn sahadadır. Mahalli raviçlere göre m2 sı 1.000.000 TUden. par- selin arsa olarak değeri (par- sel in îüm deferi) 351.000.000 TL'dir. 1. Sattş 21.3.1995 günü saat 11.00- 11.10 arasında Antalva Adliye Sarayı Kar: 3. No: 22"deaçıkarttırma ile yapılacaktır. Bu satışta de- ğerinrn % 75'ını bulmadığı takdırde 31.3.1995 günü ay- nı yer ve aynı saatte 2. arttır- ma yapılır. 2. arttırmada ise değerınin °o 40 ve mahke- me masraflarını geçtıği tak- dirde en çok arttırana ihale edilecektır. Satış peşin para iledir. an- cak isteyen alıcıva 20 günü geçmemek üzere mehi! veri- lebılir. Satışa ıştırak edenın. değerın °o 20sı nıspetinde temınat vatırması sarttır. Ihaleye ıştırak edenlerin. ş.artname> ı görmüş ve mün- derecatını kabul etmiş sayı- lacakları. başkaca bılgi al- mak isteşenlerın Memurlu- ğumuzun 1995 4 esas sayılı dosyasınabaş\urmalan ılan olunur. Basın: 3808