Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 6 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ
12 DİZtYAZI
Çay, Coca-Cola'yakarşı!
T.üketim, doğal olarak Çin'i de etkisi altına
almış. Buna doğrudan karşı çıkrnak olası değil.
"Kardeşim, çay daha sağlıklı, insanlar kola
yerine çay içsin" diyemezsiniz, ama şurası da
bir gerçek ki, Coca-Cola çayı zorluyor. En
azından gençler arasında kola alışkanlığı
giderek yayılıyor.
Her Çinlinin tartışmasız inandığı bir
gerçek var:
- Çay kutsaldır.
Çin, çayın atayurdu. "Çay" da, îngi-
İLZcedeki "tea'* de Çince.
Çin'de su parayla, ama çay bedava.
Otel odalannda en az 4-5 bardaklık
hazırçay termosifonlan var. İstediğiniz
kadar ıçebılırsinız. Ama su ıçmek ister-
seniz, minibarda parayla.
Şian'da turistlerin en çok ilgisini çe-
ken ikı yer var. Bın ulusal müze. diğe-
ri Buda mabedi.
Buda mabedının önünde 60 yaşlann-
da bir Çinli. Pantolonu, gömleği ve ce-
keti neredeyse aynı desen ve renkte.
Boynunda da bir kavanoz asılı.
Içi, açık san çayla dolu. Sordum:
- Çaya bu kadar mecbur musun?
- Çay hayattır.
- Tamam, hayattır Ama sürekli boy-
nunda taşımak zorunda mısın?
- Yanımda çay taşıyıcı bulunduracak
param yok...
"Feld" deyip pes ettim.
Şanghay'da bir taksi şoförü. Arka
koltukta oturan müşteri ile arasında me-
talikbir bölme var. Yan tarafındaki ka-
binde de kocaman bir kavanoz. lçınde
çay. Karanfil tanecikleri. serseri balık-
largibi taksi sallandıkça çalkalanı>or.
Sordum:
- Sürekli içer misiniz?
- Hayır, 10-15 dakikada bir...
önce çay. sonra sohbet
Pekın. Şanghay, Şıan, Urumçi'de ki-
minle görüşmeye gitsem, görüşmek is-
tediğim kişiden önce çay geldi. Bu tür
görûşmelerin yapıldıgı salonun sehpa-
lannın üzerinde hazır. kapaklı porselen
büyuk fincaniar var. Bir genç kız. ko-
caman bir termosla içeri girip fincanı
dolduruyor. Ardından. 15 dakikada bir
eldeme.
Akşam yemeklerinin ilk ve son içki-
si de çay.
Gerçeğı söylemek gerekırse ben de
15 günde çaya fena alıştım. Her şeyden
önce, "ne içersiniz" faslına gerek kal-
mıyor. Içmek istediğiniz kadar çay sık
aralıklarla fincaninıza konuyor.
Coca-Cola kuyruğu
Tıenanmen Alanı artık uluslararası
üne sahıp. 1989 bahanndaki eylemler.
dünyaya "Çin'deki demokrasi ara>
r
tşı
rı
olarak yansıdı. Alan, bir mılyon insan
alıyor. Hemen arkası, ünlü "YasakŞe-
hir".
Alanın tüm bölümleri Çin tarihinden
bir yaprak. Tam karşıda Mao'nun anıt
mezan, yan tarafta Halk Meclısi, Ti-
enanmen Kapısı'nda da Mao"lu resim-
ler, tablolar... Kapının üzerindeki böl-
me, büyük mitinglerde devlet başkan-
lannın konuşma yaptığı kürsü olarak
da kullanılıyor. Kürsünün kurulduğu
yerden alanın görünüşü muhteşem.
Kendinizi ufka karşı durmuş gibi his-
sedıyorsunuz.
Bu bölümün arkasında da. Çin'in do-
ğal yapısını anlatan resimlerle Mao dö-
nemıne aıt tablolar var. Mao, elınde
şapka, çevresinde beyaz güvercin, hal-
kahıtap ederken...
Bu bölümün hemen arkasındaki mer-
divenden Yasak Şehır"e gıdilıyor. Bu
merdivene inmeden sol tarafta uzunca
bir kuvruk gördüm. Insanlar yanaşık
düzen, iç içe. Eller ileri doğru uzanmış.
Arada bir bağnşmalar.
Biraz yaklaşınca öğrendim ki. oraya
bir Coca-Cola satış büfesi yerleştiril-
miş. Iki fıçı kola önünde insanlar kuy-
ruk olmuş. Şian'dan L'rumçi'ye gider-
ken, Urumçi'den Şanghay'a giderken
uçakta ikram edilen tek içecek de kutu
kola idi. Oysa ben, sıcak, san, Çin fîn-
canında bir çayı tercih ederdim.
Çay, Çinlilerin en çok tükettiği içecek. Ancak ona bir rakip van Coca -Cola. Özellikle gençler ara-
sında hızla yaygınlaşıyor. Buna karşın Çin yöneticileri kolanın, çayın egemenliğini ortadan kaldı-
ramayacağını düşünüyorlar. Çünkü çay sıradan bir içecek değil. Pek çok hastalığa da iyi geldiğine
inanılıyor. " , — — :
—• «**-
Karıradenizli için hamsi ne ise Çinli için
bisiklet o. Çin'deki değişimin getirdiği yoğun
araç kullanımı, bisikletin saltanatını da zorluyor.
Bisiklet şimdilik direniyor ama nereye kadar. Son
günlerde kent içlerinde sık sık otomobil-bisiklet
çarpışmaları yaşanıyor.
Kısacası "tüketim" doğal olarak
Çin'i de etkisi altına almış. Buna doğ-
rudan karşı çıkmak olası değil. "Kar-
deşim, çay daha saghkb, insanlar kola
yerine çay içsin" diyemezsiniz. ama şu-
rası da bir gerçek ki Coca-Cola. çayı
zorluyor. En azından gençler arasında
kola alışkanlığı giderek yayılıyor.
Yapay mutluluklar
Buna paralel olarak eğlence anlayışı
da giderek değişiyor. Başta büyük kent-
ler olmak üzere giderek yaygınlaşan bir
eğlence yeri var:
Karoke bar.
Bu bann Türkiye'deki ya da diğerül-
kelerdeki barlardan görünüşte bir farkı
yok. Ama gecenin ilerleyen saatlerin-
de insanlar burada farklı bir mutluluğun
tadına \anyor. Videoda ünlü bir sanat-
çı şarkı söylüyor.
Videodan müziğın sesi gelıyor, ama
sanatçının sesi kısılıyor. Bara gelen
müşteri. eline telsiz mikrofonu alıp vi-
deodaki sanatçının söyledığı şarkıyı
seslendınyor.
Her şarkı sonrası bol alkış.
nin önünde yine ip görünce dayanama-
mış. İlk karşılaştıgı görevliye sormuş:
- Beyefendi bu bölüm niye kapalı?
- Haaa orası mı? Plastik eşyalarda
görevli arkadaş 15 gün izinli. O yüzden
kapalı.
- Ama benim acilen almam gereken
bir şey var. Sürekli buradan alışveriş
yapıyorum. Bana yardımcı olamaz mı-
sınız?
- Çok üzgünüm efendim. Oradaki eş-
yalar sayılıdır. Size satış yapamam.
Lütfen görevli arkadaşın izinden dön-
mesini bekleyin.
Tezgâhtarizlnllolunca... Bisikletten TIR
Çinlılenn çayına ve eğlencesine mü-
dahale eden yenı yaşam biçimi, diğer
tüketim alanlannı da etkiliyor.
İnsanlar alışverişlerini artık devlet
mağazalan yerine, mantar gibi biten,
özel kişilere ait mağazalardan yapma-
yı yeğliyorlar.
Bu yeni mağazalar da eleman almak
istedıklennde doğal olarak devlete ait
mağazalarda çalışanlar arasından se-
çim yapıyorlar.
Pekin'de uzun yıllar kalan bir Türk-
ten, kendi başından geçen şu olayı din-
ledim:
Çin'de yeni ünlenen bir mağazanın
plastik eşyalar bölümünün kapalı oldu-
ğunu görmüş,. Karşıda leğenden, limon
sıkacağa kadar plastik eşyalar, önünde
bir ip.
Önce sayım veya benzer bir şey ol-
duğunu düşünmüş.
Ertesi hafta geldiğinde aynı bölme-
Çin deyince ilk akla gelenlerden bi-
ri de doğal olarak bisiklet.
Heryerde o. Sokakta, caddede. şehir-
lerarası yolda, pazar yerinde. eğİence
yerinde, lokantalarcaddesinde...
Biz bısikleti her şeyden önce bir bi-
nek aracı olarak düşünürüz. Ama
Çin'de ö>le değil.
Hanı bizim Karadenizli için hamsi
ne ise Çınlı için bisiklet o. Bisikletten
neler yapıldığını satırbaşlanyla aktara-
lım:
Bisikletten kasap dükkânı: Pekin'de
işlek caddelerin aralannda vatandaşla-
nn alışveriş ettiği yerler var. Buradaki
dükkânlann çogu seyyar.
Bisikletin arkasına camdan bir dük-
kân kurulmuş. Diyelim. kasap. Etleri
çengele asmış, bisikletin ardında satış
yapıyor. Camekânın altı, depo. Çöpler
oraya atılıyor.
Aynı şekilde lokanta, manav dükkâ-
nı olarak kullananlar da var.
Bisikletten taksi: Bisikletin arkası na
yerleştirilen tekerlekli ikd koltuk, para-
sı biraz az Pekinliler için nefis bir ula-
şım aracı. Fiyatı da ucuz. Pazarhğa ta-
bi.
Birkaç yuen işinizi görür.
Bisikletten TIR: Bu. biraz beceri is-
teyen bir olay. Diyelim ki çok uzun bir
cam ya da demir levha taşıyacaksmız.
Taşınacak eşyanın uzunluğuna göre iki
ya da üç bisiklet art arda duruyor. Eş-
ya ahnıyor ve bısikletler eşit hızda sü-
rülerek yola çıkılıyor.
Kent içindeki suni göllerde de bol
bol denizbisikleti var. Şehirlerarası yol-
larda bile arkasına kocaman sebze ka-
sasını yüklemiş bisiklet sürücüleriyle
karşıiaşmak olası.
Anlaşılan. bir tek "bisikletten tayya-
re" yapılmamış.
Çin'deki değişimin getirdiği yoğun
araç kullanımı, bisikletin saltanatını da
zorluyor.
Bisiklet şimdilik direniyor. ama ne-
reye kadar. Son günlerde kent içlerin-
de sık sık otomobil-bisiklet çarpışma-
lan yaşanıyor.
Bu arada yolu daralan bısikletler de
birbirine giriyor.
Pekin çıkışmda sebze yüklü bir bisik-
letle, hamur yüklü bir bisiklet gözümün
önünde çarpıştı. Sebzeler hamura
bulandı, yol bir süre ulaşıma kapandı.
Yarın: Sosyallzm ölmedi,
SSCB yenildi
Ciller ekonomisi iflas etti
H Baştarafı 1. Sayfada
giderlerden kısıntı yapamadığı-
na dikkat çeken kaynaklar. eko-
nomi küçülürken, yurttaşlann
"gK^gJvim" gibi harcamalarda
ciddi kısıtlamalara gitmek zo-
runda kaldıklanna işaret ettiler.
Sabit sermaye yatınmlannda
düşüş: 1994 yılında. sabit ser-
maye yatınmlannda da önemli
düşüşler göziendi.
Kamuda -28.4, özel kesimde
-10.6 olarak "tahmin" edilen sa-
bit sermaye yatınmlanndaki da-
ralma, sektörler itibanyla tanm-
da -20.5, madencilikte -34.5,
imalat sanayıinde -39.7. enerji-
de -8.1. turizmde -37.4, eğıtim-
de -32.7. sağlıkta da -36.8 oran-
lannda azalış gösterdı.
l lusal gelir azaJdı: 1995 Yılı
Geçiş Programı 'na göre. 1993 'te
2 bin 933 dolar olan kişı başına
düşen ulusal gelir. geçen sene 2
bin 202 dolara indi. Türk Lirası
cinsinden 1993'te 175 milyar
dolara denk düşen gayri safi mil-
li hasıla, geçen yıl 135 milyar
dolar düzeyine indi. "Refahaza-
lışı" olarak da adlandınlan top-
lam tüketimdeki düşüş. yüzde
4.6 oranında oldu.
Borç batağı: 1993 sonunda
356 trilyon lira olan iç borç sto-
ku, geçen yıl 800 trilyon liraya
ulaştı. İç borçlann ga\Tİ safı mil-
li hasılaya oranı, yüzde 25'e
yaklaştı.
Aynı oran, 67 milyar dolarlık
dış borç da eklendiğinde yüzde
70 dolayında hesaplandı. Dış
borç kanallannı açamayan hü-
kümet, yıllık bileşik faizi yüzde
400'ü asan Hazine bonolanyla
borçlanarak, ekonomiyi "borç-
faiz" döngüsüne soktu.
1995 Yılı Bütçe Yasası'nda
öngörülen 300 trilyon liralık fa-
iz ödemesi, iç borcun gerçek yü-
künü yansıtmadı. 300 trilyon li-
ralık ödeneğın. yüzde 100'ün
üzerinde faizlerle yapılmış olan
borçlanmanın yüzde 38 yükle
yapıldıgı anlamına geldiğine
işaret edildi.
Sermaye kaçtı: Yapısal sorun-
lan bulunan ekonomiyi. 1989
yılından beri hiperenflasyona
karşı koruyan yabancı sermaye
girişi, geçen yıl kesildi. Ödeme-
ler bilançosundaki "Sermaye
Hareketleri Hesabı" geçen yıl
negatif bakiye verdi. 1993'te 9
milyar 353 milyon dolar düze-
yinde pozitıf bakiye veren "Ser-
maye Hareketleri" kalemi, dö-
viz kurundaki ani yükselişler
üzerine. geçen yıl 3 milyar 839
milyon dolar negatif bakiye ver-
di.
Ortodoks dogma çökrü: Tür-
kiye ekonomisi. IMF'nin telkin
ettiği istikrar politikalannın te-
mel karakteri olan "kamu yatı-
nmlannı azaltaraközel yatırun-
ları arttırma \e kamu açıklarmı
daraltarak enflasyonu diişür-
me" öngörülerini doğrulamadı.
Literatürde. "ortodoks dogma"
olarak adlandınlan bu önerme-
nin aksine, geçen yıl kamu yatı-
nmlanyla özel yatınmlar birlik-
te düştü.
1993 'te yüzde 12 olan kamu
kesimi borçlanma gereğinin
(konsolide bütçe açığının ga>Tİ
safî milli hasılaya oranı-PSPR)
geçen yıl yüzde 7 5'e düşmesi-
ne karşın, IMF öngörülerinin ak-
sine, ekonomi küçülürken, yüz-
de 150 dolayında gerçekleşen
enflasyon oranı rekor düzeylere
ulaştı. Yüzde 7.5 oranında görü-
nen PSPR'ın, KtT hesaplannın
kesinleşmesinden sonra artaca-
ğına kesin gözüyle bakılıyor.
İşsizlik ve kapanan işyeri art-
ü: Sanayi üretiminde çalışanla-
nn sayısı, 1993 'e göre, geçen yıl
yüzde 10.2 oranında azaldı.
1994 yılında uzun bir dönemden
beri ilk kez, kapanan işyeri sayı-
sı. açılan işyeri rakamlannı geç-
tı.
Şahıs şirketleri ve adi ortak-
lıklar bazında, 11 aylık verilere
göre. 1994'te açılan 10 bin 134
işyerine karşın, 10 bin 485 firma
kapandı. İmalat sanayisinde de
açılan 1238 işyerine karşın,
1292 işletme kapandı. Bu geliş-
melerin, büyük ölçekli imalat
sanayii işyerlerinde, yaklaşık 1
milyon kişilik istihdam azalışı
yarattığı bildirildi.
Talepteki daralma ithalatı
azalttı: 1993 Ocak-Kasım döne-
minde 12 milyar 862 milyon do-
lar olan dış ticaret açıgı 1994
Ocak-Kasım döneminde 3 mil-
yar 945 milyon dolar düzeyine
indi.
1993 Ocak-Kasım dönemin-
de 5 milyar 533 milyon dolar
açık veren cari işlemler dengesi
1994 Ocak-Kasım döneminde 2
milyar 759 milyon dolar fazla
verdi.
1993 'te 29.5 milyar dolar dü-
zeyinde gerçekleşen ithalat, iç
talepteki daralmanın etkisiyle
geçen yıl yaklaşık 23.5 milyar
dolar düzeyine indi. 5 Nisan Ka-
rarlan'nın ardından hükümetin
önemle dikkat çektiği artan ih-
racat da, kesinleşen kasun ayı
rakamlanna göre negatif değer
vermeye başladı. Ihracat, 1994
Kasım ayında. bir önceki aya gö-
re yüzde 1.5 oranında azalış gös-
terdi. Kasım ayında, ithalat ra-
kamlannda 14.5 oranında artış
göziendi.
Enflasyonda tarihi rakamlar:
Çiller enflasyonu, cumhuriyet
tarihinin rekor düzeylerine ulaş-
tı. 1994 yılında, toptan eşya fi-
yatlan yüzde 149.6, tüketici fi-
yatlan da yüzde 125.5 oranında
arttı.
Aynı rakamlar 1994 Ocak-
1995 Ocak döneminde yüzde
156.8 ve yüzde 130.6 oranlann-
da arttı. 1993basında 15 bin 250
lira olan ABD Dolan, 40 bin 900
liraya fırladı.
31 Arahk 1993'te 63 trilyon
104 milyar lira olan emisyon
hacmi, 30 Arahk 1994 tarihi iti-
banyla, 120 trilyon 212 milyar
liraya ulaştı.
Bütçede katrilyon dönemi:
Koalisyon dönemi, bütçe litera-
türüne "katrilyon" rakamınm
da girdiği dönem oldu. 1987'de
11 trilyon 51 milyar. 1988 'de 20
trilyon 882 milyar, 1989'da 32
trilyon 933 milyar. 1990'da 64
trilyon 400 milyar, 1991 'de 101
trilyon 265 milyar, 1992'de 207
trilyon 867 milyar, 1993'te 397
trilyon 180 milyar, 1994"te de
818 trilyon 840 milyar lira gide-
re bağlanan bütçe, 1995 yılı için
1 katrilyon 331 trilyon lira
düzeyınde öngörüldü.
POLÎTÎKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Yeraltını Saranlar...
Eski Ankaralılar bilirler, Mustafa Kemal Paşa'nın Anka-
ra'ya gelirgelmez yaptığı ilkiş, Karaoğlan'daki postaney-
le Keçiören'deki Ziraat Okulu arasındakı karargâhına tele-
fon teli çektirmek olur. Heyet-i Temsıliye'nin para işlerine
bakan Mazhar Müfit Bey (Kansu), elde avuçta kaç para
varsa postane ile Ziraat Okulu arasına çekilen tele yatınr.
Bu, Paşa'nın haberleşmeye verdiği önemin derecesini gös-
terir.
Paşa, telgraf başından hiç aynlmaz, çevresindekilerie
durmadan haberieşir.
Bûlent Çukurova nın "Kurtuluş Savaşı'nda HaberAJ-
ma ve Yeraltı Çalışmalan" adlı kitabı okuyorum (Arda Ya-
yınlan). Kitap, yakın tarihimizin son defece karmaşık birdö-
nemine ışık tutuyor. Kurtuluş Savaşı'nda direnişçi asker ve
sivillerin, gizli örgütlerin ilişkilerini, Ankara'yla olan bağla-
nnı anlatıyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı'na telgrafhanelerin
zaferi gözüyle bakarlar. Istanbul, savaş boyunca Anka-
ra'ya bağlı kalmıştır, savaşın güdümü Ankara'nın elinde-
dir.
Doç. Dr. Bilge Criss, bu savaşı, Mustafa Kemal Pa-
şa'nın ordu komutanlannın, eski Ittihatçılar'ın, esnaf cemi-
yetlerinin, kadınların kazandığını söyler. Örgütlü bir halk ha-
reketi vardır. Din hareketı olarak bakanlar yanılırlar. Özgür-
lük özlemi ağır basmıştır.
örgüt ağır ağır kurulmuştur. Teşkilat-ı Mahsusa etkin gö-
revler almıştır. Gebze-lzmit arası denetim sağlanmıştır.
Anadolu'ya çıkan subaylar bu yolu yeğlemişlerdir. Bu su-
baylarlsmet (Inönü), Fevzi (Çakmak), Miralay Selahat-
tin, Yusuf Kemal (Tengirşek), Rıza Nur, Halide Edip, Dr.
Adnan, Yunus Nadi, Mehmet Akif (Şair), Cami'dir (Bay-
kut).
Bir yandan insanlar geçerken, bir yandan da silah, cep-
hane, teçhizat sağlanmış, Rus para ve silahlan gözetilmiş-
tir. özbeklertekkesi geçişleri sağlamıştır. Tekke Şeyhi Ata
Efendi önemli görevler almıştır.
Içerde derme çatma araç ve gereçlerden yeni silahlar ya-
pılmış ve onanlmıştır. Konya ve Ankara'da imalathaneler
kurulmuştur. 1922 Martı'nda bu imalathanelerden birini
gezen Sovyet Büyükelçisi şunlan anlatır:
"Imalat-ı Harbiye fabrikasında ordu için çok gerekli olan
top, tüfek onanlıyor, süngüler üretimde bileniyor, kılıçya-
pıyorlardı. Bize üretimde bir örnek olarak kullanılmak üze-
re Kâzım Karabekir tarafından göndertlen bir Rus kılıcı
gösterdiler. Tabii her şey çok ilkel olarak yapılıyordu. Oto-
mobil parkında, Almanlar tarafından bırakılmış veya atıl-
mış otomobiller durvyordu. Bunlann en gerekli bölümle-
rini alıyorlardı. Burada şoför okulu da vardı."
Silah sağlanması için atılan ilk önemli adım Akbaş cep-
haneliğidir. Cephanelik basılmış, 8 bin tüfek ve 5 bin san-
dık cephane, 300 mitralyöz karşı kıyıya çıkanlmıştır.
Misakı Milli (MM) grubunun çabalan da unutulmaz.
MM elemanlarının başarıh çalışmalarına karşılık Ingiliz
Sevenler Cemiyeti, Kara Jumbo adıyla ingiliz haber alma
servisini kurmuştur. Türk-Alman Askeri Ihtilal Komitesi ih-
tilal denemelerine girişmiştır. Yunan haber alma servisleri
de harekete geçmiştir. Sirkeci'de Kızılırmak Oteli'nde ser-
visler kurmuşlardır. Rus haber alma servisleri daha çok
ekonomik ilişkilerde bulunmuştur. Potemkin örgütünün
amacı ekonomiktir. Beyoğlu'nda Potemkin eliyle propa-
ganda grubu geliştirilmiştir.
Fransız haber alma servisi Istanbul'da üç bölgeye aynl-
^mıştır. Ingilizler Beyoğlu veBoöaz'ın Rumeli yakasını, Fran-
sızlar Istanbul ve Bakırköy'û.Ttalyanlar Boğaz'ın Anadolu
yakasını gözetim altına almışlar.
Dün çevremizi nasıl sanmışlarsa, bugün de öyle sarmış-
lardır. Haber alma ve yeraltı örgütleri her zaman acımasız-
dır.
BULMACA
1 2 3 4
SOLDAN SAĞA:
1/ Yurdumuzda da ya-
şayan dalıcı bir su ku-
şu. 2/Çukur yer... tnci-
çiçeği de denilen hoş
kokulu bir bitki. 3/ Cin-
sel içgüdünün belirtıle-
rini gösteren, yaşama
gücünün tümü... Inti-
kam. 4/ Hıristiyanlıkta
kilise tarafından veri-
len "cemaatten kov-
ma" cezası. 5/ Konut...
Iskambil oyunlarında
kâğıt atma sırası... Ge-
nellikle yakmak için
kullanılan iri saman. 61 lpten dü-
ğümlü saçaklarla oluşturulan bir
el sanatı. 7/Anadolu'da kurulmuş
eski uygarlık... Umutsuz. karam-
sar. 8/" gezme dolan yâr gel
içeri / Bize mihman olan yâr gel
içeri" (Türkü)... Bir nota. 91 Bir
resmi sulandınlmış renklerle bo-
yama ya da gölgeleme biçimi...
"Çalma, hırsızlık" anlarrunda ar-
go sözcük.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1' At ve benzeri hayvanlann sırtına vurulan keçe, meşin ya da
kalın kumaş parçası. 2/ Isyankâr... Giysilerde omuzlann dik
durmasını sağlamak için konulan parça. 3/ Armut biçiminde
ve ipek telli Vietnam lavtası... Ukrayna'nın başkenti. 4/ Yeraltı
suyunu taşıyan geçirimli katman... Nikelin simgesi. 5/Giysile-
rin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük. 61 Roma mitolojisin-
de ask tannsı... Otlak. II Çıplak vücut resmi... 106 taşla oyna-
nan bir oyun. 8/ Su kaynağı... Muğla'nın bir ilçesi. 91 Evde so-
ba yerine kullanılan, toprak ya da tuğladan yapılmış ocak...
Salak, aptal.
BAŞSAĞLIĞI ve TEŞEKKÜR
Eski ll Genel Meclisi Daimi Encümen
Üyelerinden Yurtsever Demokrat İnsan
NİYAZİ KANSAK'ı
kaybettik.
04/02/1995 günü Paşabahçe Aile
Mezariığı'na defnedilmiştir. Büyük acımızda
bizi yalnız bırakmayan fedakâr dost ve
arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
ALTAY KANSAK
Nüfus cüzdanı ve ehliyetimi
kaybettim. Hükümsüzdür.
KEMAL TANRJVERDİ
FİKRET MUALLA
orijinallik sertifikalı tabloları
kolleksiyonerden
direkt olarak
satılıktır.
Tel:Paris (00331)
45 88 65 86