Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 ŞUBAT 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ecevit, üniversitelerdeki saldınlarla MHP'nin kuzu postu altmdaki kurdu yeniden ortaya çıkardığını söyledi
'Olaylardan MHP sorumhı
9
• Öğrenciler, düzenledikleri basın toplantısında,
çok sayıda arkadaşlannın yaralandığını belirterek
'Polis yaklaşık 200 arkadaşımızı döverek gözaltına
aldı. Üniversite yönetimi de olaylara sessiz kalarak
polis ve ülkücü faşistlerin ortak saldınlanna göz
yummuştur' dediler.
İstanbul Haber Servisi - Mar-
mara Ünıversıtesi'nde başlayan
ve diğer üniversiîelere de sıçra-
yan, ülkücülerin satırlı saldınla-
nndan sonra. önceki gün Mar-
mara Üniversitesi'nın Göztepe
Kampusu'nda polis tarafından
dövülerek gözaltına alınan yak-
laşık 200 öğrenci serbest bırakıl-
dı. DSP Genel Başkanı Büknt
Ecevit, üniversitelerdeki olaylar-
dan MHP'yi sorumlu tuttu. Ece-
vit, "Ülkücü sakünlann üniver-
sitedeki eylemleri karşısında
MHP'nin sürdürdiiğü suskun-
luk, bu partinin son zamanlarda
büründüğü kuzu postu altında-
ki kurdu yeniden ortaya çıkar-
maktadır" dedi.
CHP Kadıköy tlçe Başkanı
Rüştü Altmer. öğrencilenn par-
ti binasını işgal etmediğini vur-
gulayarak "Onlar bizim misafir-
lerimizdir. DevTİmci ve demok-
rat öğrenci arkadaşlanmıza, fa-
şist ve gerici zihniyet taşıyanlar
maalesef yaşama hakkı bile tanı-
mama yoluna gjtmiş.lerdir*' dedı.
Gözaltı olavlan üzenne CHP
Kadıköy ilçe binasında açlık gre-
vine başlayan bir grup öğrenci de
arkadaşlannın serbest bırakılma-
sı üzerine eylemlenni sonaerdir-
diler. Kadıköy Cumhuriyet Bas.-
savcılığı'nda ifade verdikten son-
ra serbest bırakılan öğrenciler ile
açlık grevini sona erdiren öğren-
cilerin dûzenlediği basın toplan-
tısı sırasında polis çok sıkı gü-
venlik önlemleri aldı. Olaylann
sağ-sol çatışmasmdan kaynak-
lanmadığını belirten öğrenciler,
olaylann faşist saldınlar sonucu
geliştiöini söylediler. Öğrenciler
şöyle iconus.ru:
-Ülkücü faşist çeteler kendile-
rinden olmavan tüm öğrencilere
planlı bir şekilde saldırmışlardır.
Bugüne kadar birçok arkadaşı-
mız bıçak. sopa ve satırlı saldın-
lar sonunda yaralandı. Önceki
gün de polisler \ aklaşık 200 arka-
daşımızı döverek gözaltına aldı.
Ülkücü faşist çetelerin polisleıie
işbirttği yaptığını birçok olayda
gördük. Üniversite yönetimi de
olaylara sessiz kalarak polis ve ül-
kücü faşistlerin ortak saldınlan-
na göz yuıranuştur."
DSP" Genel Başkanı Bülent
Ecevit. dün dûzenlediği basın
toplantısında, 1970'liyıllann öğ-
renci çatışmalannın yeniden
başladığını belirterek "Son za-
manlarda yaygınlaşan 1970'ler
türü eylemlerin firilini önce An-
kara'daki bazı MHP'li belediye-
cilerateşlemişlerdir. Şimdi o ateş-
lemenin kıvıkıınlan ünrversite-
lerde yine yangına dönuşmekte-
dir" dedi. Kendılerinı "ülkücü"
olarak tanıtan kişılerin üniversi-
leterde olaylann başını çekrigıni
\ urgulayan Ecevit. şunlan söyle-
di: "Olavlarda İstanbul Emnive-
ti'nin da\ ranışı da ka\gı vericidir.
Ülkücü saldırganlann başlatûğ)
eylemler karşısında İstanbul
Emniyeti tamamen etkisiz kal-
mıştır. Fakat şimdi ülkücülere
karşı tepki başlayınca aynı gü-
venlik güçleri gösterilen tepküer
sonucu harekete geçtiler. Ülkücü
saldırganlann üniversiteki ey-
lemleri karşısında MHP'nin sür-
dürdüğü suskunluk, bu partinin
son zamanlarda büründüğü ku-
zu postu altındaki kurdu yeniden
ortaya çıkardı. MHPdegiştiğine
milleti kandırarak değil de ger-
çekten inandırmak istiyorsa, ül-
kücü saldırganlan kamuoyu
önünde açık ve kesin biçimde la-
nayıp uyarmaudır."
Oğretim Elemanlan Sendika-
sı Genel Başkanı Doç. Dr. Ufiık
Uras da yaptığı açıklamada
"Okullara giriş çıkış işlemleri sı-
kı bir kontrole tabi iken, bıçak,
pala, sabrla saldınya geçen çete-
lerin engellenmemesi, bunlara
göz yumulması düşündüriicü-
dür""dedi. MHP Genel Sekrete-
n Yaşar Erbaz, MHP'nin ve ül-
kücülerin bu olaylarla bir bağ-
lantısının olmadığını söyledi.
o r P V İ Vvittî G
023
'*
1
°l
a
y'
an
ü^nne CHP Kadıköv ilçe binasında açükgrevine başlayan bir grup öğrenci. ar-
g l C V l IJIlli kadaşlannin serbest bırakılması üzerine eylemlerini sona erdirdiler. (Fotoğraf: AHMET Ş1K)
Nevzat Ayaz, üniversitedeki olaylann tekrar yaşanmaması için gerekli önlemin alınacağını söyledi
'Oğrenim özgürlüğünü saglayacağız9
İstanbul Haber Servisi - Mıl-
li Eğıtim Bakanı Nevzat
Ayaz,üniversıtelerde radikal ts-
lamcı-ülkücü öğrencilenn saldı-
nlannın öğretim özgürlüğü açı-
sından tehlikelı olabileceğine
dikkat çekerek, "Tüm güvenlik
güçleri, vilayetin emri alündadır.
Derhal tedbir alınmab ve olayla-
nn büvümesine engel olunmab-
dır" dedi. Ayaz, güvenlik güçle-
rinin saldırganlarla işbirliği yap-
tığı yolundakı savlarla ilgıli ola-
rak da "Böyle bir olayın kesinlik-
le söz konusu olmanıası lazım.
Devletin böyle bir ayınm yapma-
ması gerekir" şeklinde konuştu.
Önlem alınacak
Ünıversitelerde 12 Eylül 1980
sonrası başlayan ve son günler-
de kanlı saldınlara dönüşen radi-
kal-lslamcı ülkücü örgütlerin la-
ik ve demokrat öğrencilere saldı-
nlan sürerken valilik ve emniyet
yetkilileri göreve çağnlıyor. Mil-
li Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz.
konunun Içişleri Bakanlığı. vali-
likler ve emniyet güçlerini ilgi-
lendirdiğini, ancakbutür olayla-
nn kaynağı ne olursa olsun "öğ-
renim özgürlüğü"nü zedeleyece-
ğini belırtti. Ayaz, bu tür olayla-
nn tekrar yaşanmaması ıçin va-
lilik ve güvenlik güçlerinin ge-
rekli önlemleri alması gerektiğı-
• Gazetemizi ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı
Nevzat Ayaz, ülkücü-lslamcı öğrencilenn
saldınlannın öğrenim özgürlüğü açısından tehlikeli
olduğunu savundu. Ayaz. 'Olaylann büyümesine
engel olmalıyız' dedi.
• Ramazan nedeniyle radikal Islamcı görüşlü
öğrencilenn, yemek yiyen öğrencilere saldırmasının
kabul edilir bir davranış olmadığını söyleyen Ayaz,
'Ciddi tedbirler ahnması gerekir. Dinen de böyle bir
müdahale için, kimsenin hakkı olduğunu
zannetmiyorum' dedi.
ni ve ramazan nedeniyle radikal
Islamcı görüşlü öğrencilerin, ye-
mek yiyen öğrencilere saldırma-
sının kabul edilir bir davranış ol-
madığını söyleyen Ayaz. "Ciddi
tedbirter ahnması gerekir. Dinen
de bövle bir müdahale için. kim-
senin hakkı olduğunu zannetmi-
yorum
T>
dedi.
Gazetemizi ziyaret ederek Ya-
yın Kurulu Başkanı tlhanSelçuk
ve Genel Yavın Yönetmeni Or-
han Erinç'lc görüşen Ayaz, soru-
lanmızı yanıtladı.
Üniversitelerdeki olaylann
Büyük Birlik Partisı'ni destek-
leyen ve kendılerine Nizamı
Alem Ocaklan Ülkücüleri diyen
gruplar tarafından yaratıldığı ve
bu saldırganlara polisin hiçbir
şey yapmadığı yolundakı savtâr-
la ilgili olarak. "Böyle bir olayın
kesinlikle söz konusu olmaması
lazım. Devletin bö> le bir ayınm
yapmaması gerekir" şeklinde
konuştu. Olay olması ihtimaline
karşı güvenlik güçlerinin "istih-
barat
1
* çahşması yapması gerek-
tiğini ve '•önceden" önlem alma-
sı gerektiğini kaydeden Ayaz, bu
tür olaylann tekrarlanmaması
için tçişleri Bakanlığı'nın emri-
ne gerek olmadığına da dikkat
çekti.
Ayaz. "Tüm güvenlik güçleri
vilayetin emri altmdadır. Derhal
tedbir ahnması ve olaylann bü-
yümesineengel olunmabdır" de-
di. Valilik ve emniyet makamla-
nnda bir suiistimale inanmadı-
ğını, ancak boyıe bir şey varsa
gerekenin yapılması gerektiğini
de ka>deden Ayaz, "Önlem za-
manında alınmalıdır. Aksi tak-
dirde huzursuzluk büyür" dedi.
'Kurslar denefleniyor"
Ayaz. şeriatçı çevre ve vakıf-
lann bazı özel okullar ile kursla-
n desteklediğini ve bu eğitim ku-
rumlannda laik eğitime aykın
dersler yapıldığının belirtilmesi
üzerine, şu yanıtı verdi:
"Özel okullar, yasa ve yönet-
melikler çerçevesinde, devlet
okullannda olduğu gibi müfetriş-
lcr tarafından belirli zaman ara-
hklannda denetlenmektedir. Şi-
kâvet oldugunda da müfettiş gön-
dertyoruz. Müfettiş, okulun müf-
redata uygun olupolmadığınıyö-
netmelikler çerçevesinde denetli-
yor. Boş zamanlannda ne tür fa-
İiyetler yürütülüyor, bilemeyiz.
Müfettiş öğretmenin kafasında
nasıl bir ideoloji var. bilemez.
Özel okullar, de\let okullanna
na/aran çok daha rvi teftiş veri-
yorlar."
Ekonomık durumu müsaıt ol-
mayan ailelerin çocuklannın ter-
cih ettiği "parasız yaölı*
<
okullar-
da imam-hatip liselerinın yıllar
içinde "zorunlu tercih" olduğu
ve devletin bu tür eğitim kurum-
lanna yatınm yapmaması sonu-
cu imam-hatipTe'riri glderelc arttı-
ğının hatırlahlması üzerine Ayaz,
"Bu okullar vakıflar tarfindan
mevzuata uygun olarakyapıh\or.
Engel olmanız tnümkün değil. Bi-
zim Dünya Bankası ile >ürüttüğü-
müz'vatılı bölgeokullan'(YBO)
diye adlandırdığımız bir temel
eğitim projemiz \ar. Başta İstan-
bul olamak üzere 114 \ BO aça-
cağı/. Bunlan da göçün voğun ol-
duğu bölgeiere öncelik tanınmak
üzere tasaıiadık. Bin ile 1500 Id-
şilikokullar olacak. 1995 yıh içer-
sinde 4-5 adetini açacağiz. 1996
yıhnda da 114'e tamamlayacağız.
Bir de bizim genel bütçeden fi-
nansını sağladığımız, Dogu ve
Güneydoğu'yu kapsayan YBO
çahşmamız var" dedı.
HAVAŞ'ın aldığı gre\ karan nedeniyle,THY terminallerinde hizmetier aksıyor. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
^Hiîkümet, grev kımcı'
• HAVAŞ'ın hizmetlerini THY'nin yapması için hükümetin genelge
çıkardığını söyleyen Hava-tş Genel Başkanı Atilay Ayçin, 'Hükümet,
grev kıncıhk yapıyor' dedi.
GÜNNURİLHAN
H a v a
Yollan çalışanları "Üzülme memur
kardeş sözdebizim de grev hakkımız var"ya-
Türk Hava Yollan grevi hükümet tarafın- zılı dövizlerle Atatürk Havalimanı'nda pro-
dan ertelenırken, şimdi de ahnan kararlarla testo yürüyüşü düzenlerken "olası bir HA-
HAVAŞ grevi "işlevsiz'' hale getiriliyor. HA- VAŞ grevi için lokavat karan" alındı. HA-
VAŞ'ta lokavt karan. gTev uygulamasıyla
birlikte yürürlüğe girerken, Ulaştırma Ba-
kanlığı yer hizmetlerini kendisi sunan Türk
Hava Yollarfna. HAVAŞ'ın anlaşmalı ola-
rak çalıştığı şirketlerle yer hizmeti sunma ve
şehir terminali-havaalanı arasmda yolcu ta-
şıma yetkisi verdı. Hava-lş Genel Başkanı
Atilay Ayçin, "Hükümet, grev kıncıhk yapı-
yor" dedi.
Yaklaşık altı ay süren toplusözleşme gö-
rüşmelerinden sonra Türk Hava Yollan ve
HAVAŞ çahşanlanna sunulan"sıfır zam"
önerisi tepkilere yol açarken hükümet, ilk
olarak "milli güvenük" gerekçesiyle THY
grevini erteledi. Bu gelişmeler üzerine Türk
VAŞ'ın 2 bin 300 çalışanının greve çıktığı
gün de lokavt karan yürürlüğe kondu.
Ancak hükümet aynı gün başka bir karar
daha çıkardı. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Ha-
vacılık Genel Müdürlüğü, "alınabilecek bir
grev karan nedeniyle" 23 Şubat'ta bakanlı-
ğa gönderdiği yazıyla, sadece kendi uçakla-
nna yer hizmeti vermek üzere ruhsat almış
THY'nin başka hava taşıyıcılanna da yer
hizmeti vermesi için yetki verilmesini iste-
di. Genel Müdür Veki'li Erol Cengiz'in HA-
VAŞ grevine karşı aldığı bu önlem aynı gün
Müsteşar Vekili ErcümetTürktan tarafından
onaylandı.
Yetki, 2920 sayılı Türk Sivil Havcılık Ka-
nunu'nun 44. maddesi ile Havaalanlan Yer
Hizmetleri Yönetmeliği'ne dayanılarak alın-
dı. Hükümet kararlannı değerlendiren Hava-
lş Genel Başkanı Atilay Ayçin. alınan karar-
larla "Hükümetin grev kıncıhğı yaptığınr
belirtti. Ayçin, Havaalanlan Yer Hizmetleri
Yönetmeliği SHY-22'nin 10. maddesisinin
b fıkrası gerekçe gösterilerek verilen izinle
hükümetin, HAVAŞ çalışanlannm grevini.
THY çahşanlanna kırdırmayı hedeflediğini
söyledi.
THY'nin grevini "milli güvenük" gerek-
çesiyle erteleyen hükümetin "kamu yaran
gerekçesiyle HAVAŞ'm hizmetlerini
THY'nin yapması'' için genelge çıkardığını
vurgulayan Atilay Ayçin, "Kendi uçaklan-
nın hizmetini yürütürken zorlanan THY ça-
uşanlan, baskı ve tehditle bakmaya zorlan-
dıldan HAVAŞ'ın uçaklanna doğaldır ki iş-
kolunun gerektirdiği dikkatle hizmet ürete-
meyeceklerdir. Sivil havacılıkta. dikkat; can
ve mal güvenliği açısından çok önemlidir. En
ufak hata çok \ahim sonuçlara yol açabilir"
diye konuştu.
Universitat
G^esamthochschule
Essen
Im Fachbereich 3 - Literatur - und
Sprachwissenschaften - ist. folgende Stelle zu
besetzen:
Universitâtsprofessor/in
für
Linguistik des Türkischen
(Bes.Gr. C 4)
Aufgabenbereich:
Vertretung des Faches Türkisch'Linguistik in
Forschung und Lehre, insbesondere im
Lehramtsstdıengang Sekundarsrufe II.
Anforderungen:
Anforderungsprfil des § 49 Abs. 1 Ziff. 4a UG/NRW.
Dıe Qualifikation ist in der Regel durch eine
Habilitation nachzuvveisen.
Gevvünschte Arbeitsschvverpunkte:
- Theoretische und angevvandte Linguistik
- moderne türkische Sprache
- türkisch-deutscher Sprachkontakt.
Es wirnd erwartet. daB der Bewerber/die Bewerberin
Veranstaltungen ın türkischer Sprache durchführt.
Es wırd weiterhin die Mitvvirkung des Bewerbers/der
Bewerberin bei der Einrichtung und beim Aufbau des
Lehramtsstudienganges Türkisch für Sekundarstufe II
envanet.
Die Üniversitat-GH Essen strebt eine Erhöhung des
Anteils der Frauen am vvissenschaftlichen Personal an
und fordert deshalb einschlâgig qualifizierte Frauen
nachdrücklich auf, sich zu bevverben.
Schvverbehinderte vverden bei gleicher Qualifikation
bevorzugt eingestellt.
Besetzungszeitpunkt: Sofort
Benerbungsfrist: 26 Mârz 1995
Bewerbungen mit den üblichen Unterlagen
(VeröfFentichungen erst auf Anforderung) richten Sie
bitte an den Dekan des Fachberelchs 3 der Universitât-
GH Essen, 45117 Essen.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Uzlaşmada üzlaşmak!
Bir okurum telefon etti: . \
- Demokrasinin bir hoşgörü ve uzlaşma rejimi olduğu-
nu yazıyorsunuz. Öyleyse Yaşar Kemal 'e, Zafer Üskül 'e
tepkiniz neden ? Hatta şeriatçılarla bile uzlaşmanız gerek-
mez mi?
Anlaşılıyor ki, üç konuyu da ayn ayrı açıklığa kavuştur-
mak gerekiyor.
• • •
Yaşar Kemal daha çok demokrasi isterken haksız mı?
Haklı!.. "Düşünce suçu " kavramına karşı çıkarken de hak-
h!
Ama bu ülkede demokrasinin temellerini Atatürk'ün at-
tığı da bir gerçek... Son 40 yılda "daha çok özgüriük, da-
ha çok demokrasi, daha çok sivil toplum" isteminin ön-
cülüğünü Kemalistlerin yaptığı da bir gerçek!
Yaşar Kemal, işte bu gerçekleri yadsırken haksız!
22 Mart 1987 tarihli şu sözler kendisine ait:
"Ben üç şeyle övünmesini isterim Türkiye'nin: Ata-
türk'ün gerçekleştırdiği kendine dönüş ve bağtmsızltk po-
lıtikası. Hakkı Tonguç 'un gerçekleştırdiği demokratık eği-
tim ve Nâzım Hikmet'/n getirdiği insancıl, ulusalşiir... Az
değildir bunlar. Insanlığa, atom icat etmekten daha bü-
yük katkıdır."
Sayın Kemal, bunlan bana söyiediğini ve Haftaya Bakış
dergisinde de yayımlandığını acaba unuttu mu? Tonguç
Baba da Kemalist Devrim'ın bir uzantısı olduğuna göre;
bu ulusun övünmesi gerektiğine inandığı üç öğeden ikisi-
ni 1923'ten bu yana sürdüğü "kara "nın içine nasıl yerieş-
tirecek?
Elbette ki, Yaşar Kemal ırkçı değildir. Elbette ki, Yaşar
Kemal Anadolu'nun bölünmesini istemez!
Buna inanıyorum ve her yerde savunuyorum.
Yaşar Kemal'i bugün de seviyorum, sayıyorum, dost bi-
liyorum.
Ama Der Spiegel'deki yazısının bazı bölümlerini, O'nun
-bu toplumun bir bireyi olarak- gurur duyduğum kişiliğiy-
le "uzlaştırmayı" da birtürlü beceremiyorum...
• • •
Gelelim Zafer Üskül'e...
Aslında Prof. Üskül'ün de saygı duyduğum bir kışiliği
vardı. Atatürk'e saygılı solcu bir aydınla uzlaşmamam için
herhangi bir nedenin olmaması gerekirdi.
Sayın Üskül, TV'de Mehmet Altan'ın karşısında söyle-
diklerini herhangi bir açıkoturumda "kendi adına" söyle-
seydi, gene saygı ile karşılardım.
Ama Atatürk ve Kemalizm düşmanlarının karşısına "Ke-
malizm" adına çıkınca iş değişır!
"Ben Kemalistim" diyecek kadar Kemalizmı benimse-
miş, Kemalizme inanmış olmayanların, Kemalizm adına
konuşmaya da hakları olamaz!
Kimse ne Atatürk'ü sevmek ne de Kemalizmi benimse-
mek zorundadır! Ama onlar adına konuşursa; bunun so-
rumluluğunu üstlenmek durumundadır!
örneğin Aziz Nesin Atatürk'e saygılıdır. Kemalist de-
ğildir. Kendısını sever ve sayarım. Ama katılmadığım bazı
düşüncelerıni "Kemalizm adına" savunmaya kalkarsa,
tepki duyanm!..
Sayın Üskül "Ben Kemalistim! Türkiye'de Kemalist ol-
madan sosyal demokrat olunamayacağına inanıyorum!"
diyebiliyor mu?
Eğer dıyebılirse, tepkimin fazla sert olduğunu kabul ede-
ceğim... O tepkiyi-paylaştıklarını telefonla duyurmak ge-
reğini duyan gazeteci, sanatçı, siyaset adamı. bilim ada-
mı dostlar da herhalde bundan memnuntuk duyacaklar!
• • •
Pekı "şeriatçı" ile uzlaşmalı mı?
Toktamış Ateş "Uzlaşmadan yanayım!" diyor. Hikmet
Çetinkaya "Demokrasi düşmanlarıyla uzlaşma olmaz!"
kanısında. Bedri Baykam'a göre de, "Su ile yağ kanş-
maz!"
Bense soruyu bir başka soru ile yanıtlamaktan yanayım:
- Acaba şeriatçı bizlerle üzlaşmak istiyor mu? Demok-
rasi ile üzlaşmak istiyor mu?
Herkesle uzlaşılabilir; ama "üzlaşmakistemeyen"\e uz-
laşılamaz!
Ve insanlar, ancak kendi isteklerini "zoria ve tamamen"
kabul ettiremeyeceklerinı anladıklan zaman, uzlaşmaya
yanaşıriar!
Demokrasiyi yitirme pahasına "üzlaşmak" ise, uzlaşma
olmaz, "gaf/ef'olur!..
W 0 R L D S E R V I C E
T U R K I S H 5 f C T I 0 N
RADIO JOURNALISTS
The BIC World Servke inv'rtes opplkotions for the posnion of Rodio
Journalist/ProdtKer in the BBC's Turlüsh Section, based in London. tt îs a
challenging job, whkh involves many aspetts of rodio broadcosling
induding programme produrtion, live presentation, writing and transloting,
in a stimulating and remıding atmosphere with highiy prolessional and
motmrted colleogues.
To apply for the job you «rill need îurkish as your first language, an
eueUent commond af written and saoken Engjish, a thorough knowiedge
of îurkish as well as international current affairs and be educoted to degree
level or equivalent. İn oddition you will be expected to have previous
journoİKtk experience, be aUetowork to deadfmes, on your own inüioiive
and as part of a journalistk team, wrthin the BBC's strirt edîtortal standards
of objectivity and impartiaiity. You must also be able lo translate from
English into Turkish both atcurately and with speed, have a good
microphone voice, the abilHy to use modern broadcosling technology and
keyboard skilk.
The successful candidote wi1l be offered a fixed-term controd, minmum
length one year, at a salary of £21,688 per year plus an allowonce of
£1 '636. Actommodatiofl assJstonce is poid on orrival.
Ptease send a detaiied Curricufum Vıtae in Engüsh only, quoting r«fer«Ke
mnnber 8424S, grving your fuH biographicai detaits, aualifications ond
work experience to date, shcmring how you met the above requirements to:
BBC World Servke Retrntımtt Offite, Room 111 NE W k g ,
k s h Hotse, S t r m i Lemimı WC2I 4PH, enclosing a lorıe serf-
addressed envelope and a passport size photograph.
Appiicotions must arrive in London by Friday 24th Morch 1995. Please note
condidotes meeting our requirement$ witl be asked to take a written and
voice test before the final seieclion b mode. Tests are scheduled for April
1995.
Romanlanmz ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden ahnır.
Tel:5540604
URYAP
EMLAKBILGİBANKASI
Tlf (242)248 49 95-242 48 12
Fax: (242) 242 37 33
ANTALYA