23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S/TA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1995 PAZAR 12 DİZtYAZI Euno'dan sonra 600 yıl geçtiicilya'nın tam göbeğinde köy irisi bikent vardır. Enna. Haritada arama- yı. Değmez. Allahın unuttuğu berbat oikasabadır. Sicılyakıyılannı okşayan \denız'i gende bırakıp. ot bıtmez, ı£ç büyümez. kayalarla kaplı dağlan ışrak; engebeleri en küçük bir şıır kı- rınsı bıle çağnştırmayan yaylamsı üilükleri geçerek vanrsınız Enna"ya. iCvurucu Akdenız güneşmin altında sat doğa değıi kent de uyuşmuş gibi- dt Cızgın kayalann üstüne yapışmış, kctenkeleler ve evlerin kuytulanna çe- kimiş sert bakışlı Sıcilyalılar sizınle il- gienmezler bıle iCentte göriilecek, gezilecek bir yer dt yoktur. Hele bızim gıbi turistik bro- şfrdeki "SkUya'nın astronomi merke- aEnna" cümlesini yanhşhkla "gastro- noni merkezi" olarak okuyup ılginç Suilya yemekleri düşleyerek onca yo- lutepmışseniz artık tek dileğıniz kalır. Br ağaç. gölgesi bulmak Kentin etek- le-ine kadar yayıldığı tepeyi tırman- rraktan başka umannız yoktur Orada (tfca kocaçınarlarçağırmaktadır sizi ve çnarlar yalnız oradadırlar... O sıcakta nrmanırsınız. Tepeyetam varacakken Euno ilekar- $ılaşırsınız. Serin bir esinti okşar y üzü- nizü, yüzyıllann ötesinden başkaldın türküleri ulaşır kulaklanmza. Yüreğı- nız dolar. Gözlennız de... - tyi ki, dersinız lyi ki kanştırdım astrononıiyie gastronomryi. tyi ki aştım o çöiümsüyollan.Ki kigeldim Enna 'ya. İyi ki tanıştım Euno'yla™ ha'dan 155 yıl önce Roma tmparatorluğu döneminde de Enna, imparatorluğun astronomi (>ok- sa gastronomi mi ?) merkezi ve tahıl ambanydı. Enna'yı çevTeleyen uçsuz bucaksız latifundia'larda (büyük çift- Hklerde) Ortadoğu'nun ve Avrupa'nın dört bir yanından getirilmiş on binler- ce köle amansızca ve acımasızca çalış- tınhyor ve Roma'yı besliyorlardı. O yıllarda besin pahalı, köle ucuzdu. Yani beslenen bir köle yeni bir köleden dahapahalıydı. Buğdayı üreten köleler açlıktan ölüyorlardı. . Açlık ve sıtmanın kırdığı köleler Jsa'nın doğumundan 135 yıl önce a> ak- landılar. Onderlerinin adı Euno'ydu. Sunyelı köle Euno. Karnı sıtmadan şiş. Saçlan ıyıden tyiye dökülmüş. Bac,ak- lar çarpık ve el \e ayak bılekleri zincır- li. Euno. Asurülkesindendı. Romalılar- la savaşırken esır düşmuştü ve köle ola- fak Enna latifundıalannda çalıştınlı- yordu. Önce kamçıyla, sonra açlıkla ve en sonunda sıtmayla tanıştı. 70 bın ko- leyle birlıkte ayaklandı. Euno'nun yak- fcjh isyan ateşi bir anda Sıcilya'yı sar- fr Köleler efendi oldular. Urettikleri buğdaydan ekmek yapıp kendileri ye- diler. lÖ I35'te Enna'yı, İÖ I34'te Sı- jjlya'mn hemen tümünü ele geçirdiler. Dnderleri Euno'ydu. Roma, isyancı kö- lelerin üstüne Konsül LuciusCalpurni- us Piso'yu gönderdı. Köleler ordusu efendilerin ordusunu dağıttı ve bir kişi kalmamacasına kırdı. Roma, çağın en büyük köle ımparatorluğu, korku dolu bir karabasanın ıcinde buldu kendini. İsyan Messina Boğazı'nı aşıp Regıo Calabrio'ya sıçradı. Tepedentırnağa sı- lahlı "köte" öncü birlıklen atlannı Ro- ma yönünde dörtnala kaldirdılar. Yüzyıllar süren beltleylş Roma cok koTktu ama teslim olma- dı. Bu kez Roma ordusuna Konsül Pub- Bus Rupilius komuta ediyordu. Ordusu çok büyük, çok deneyımli ve isyam ez- meye çok kararlıydı. tÖ 132'de Euno önderliğindekı köle ordulan yenildi. Euno yakalandı. Enna'ya yakın Mur- gantia kasabasmın zindanına atıldı ve birkaç gün sonra da işkenceyle öldürül- dü. Roma kurtuldu. Kölelik düzeninin ortadan kalkması için tarih henüz ol- gunlaşmamıştı. Bunun içın ınsanlık. özellikle köleler daha 611 yıl bekleye- ceklerdi. Tanh. Euno'nun önderliğin- deki bu başkaldınyı Birinci KöJeAyak- knması olarak adlandırdı ve bizlere bu kadar bilgi iletmekle yetindi. '. Yıllar ve yıllar sonra, 1960'ta Enna kenti. tarih boyunca yetiştirdiği belki de en değerli evladı Euno'nun anısınabır anıt dikti. Tepedeki kalenin eteklerin- de zincirlerini kıran köle Euno'nun heykeli. tarihın çok önemli ve çok önemsiz, çok büyük ve çok küçük bir dönemecini işaret ediyor. Kölelerin özgürlük arayışlan sürdü. Birinci Köle Ayaklanması'nı ikinci, üçüncüsü izledı. Arada Isa doğdu. Son- ra Spartaküs ün önderliğindeki dör- düncü ayaklanma geldi. Sonra beşinci, altıncı... Köleler ayaklandı. köleler ye- nildi. köleci toptum düzeni sarsılsa da, yaralansa da, çatlasa da sürdü. En azın- dan Avrupa'da, tS 476'da Batı Roma lârİTUİZMIDONUŞ (Doğu Avrupa'da özellestirme) • Roma'ya karşı ilk köle ayaklanması İÖ 135 yılında Sicilya'da oldu. Ayaklanmanın önderi Euno'ydu. Üç yılda bastırılabilen bu ayaklanmayı daha sonra diğerleri izledi. Ancak kölelik düzeninin ortadan kalkması için tarih henüz olgunlaşmamıştı. Bunun için insanlık, özellikle köleler daha 611 yıl bekleyeceklerdi. • Tarihin ilk sosyalizm denemesi 1871 Paris Kömünü'dür. Şiir, duygu, yiğitlik yüklü ama bir o kadar dâ çocuksu ve örgütsüz Paris Komünü 70. gününde yenildi. ikinci deneme 1917 Ekim Devrimi'ydi. O, 70 yıl sürdü. 1989'da Berlin Duvarı yıkılırken, kapitalizmin, feodalizmi tarih sahnesinden silişinin (1789) üstünden topu topu iki yüzyılcık geçmişti. ibaret. (Yazar, meslek ahlakınm getir- diği bu yükümlüğe ana avTat düz gidi- yor. Ama mesleginı seviyor ve önem- siyor ve ciddiye alıyor.) * * * * * Euno'nun ayaklanmasından tam 2 bin 95 yıl sonra, 1960'ta Enna kenti, tarih boyunca yetiştirdiği belki de en değerli evladı Euno'nun anısına bir anrt dikti. Tepedeki kalenin eteklerinde zincirlerini kıran köle Euno'nun heykeli, tarihin çok ilginç bir dönemecini işaret ediyor. lmparatorluğu'nun çöküşu ıle bıttı. Kö- lelenn tarihçe kaydedilmiş ilk özgürlük denemesinden. köleci toplum düzeni- nin yıkılışına kadar 6 uzun yüzyıl geç- mişti. * * * * * Tarihin ilk sosyalizm denemesi 1871 Pans Kömünü'dür. Topu topu 70 gün süren, şiir, duygu. yiğitlik yüklü ama bir o kadar da çocuksu ve örgütsüz Pa- ris Komünü 70. gününde yenildi. Ka- pitalızm, ilk sosyalizm denemesini çö- kertmeyi başardı. ilk deneme başanya ulaşamadı. İkinci deneme 1917 Ekim Devrimi'ydi. O. 70 günlük Paris Ko- münü'ne göre daha uzun ömürlü oldu. 70 yıl sürdü. Hatta iki yıl da geçti. 1989'da Berlin Duvan'nın yıkılışı, ta- rihteki ikinci sosyalizm denemesinin de başansızhkla sonuçlandığını simge- liyordu. Kapıtalizmm, feodalizmi tarih sahnesinden silişinin (1789) üstünden topu topu iki yüzyıl(cık) geçmişti. Duvardart sonra ne oldu? Bu yazı dizisi, Berlin Duvannv'mn >ıkılışını(Kasım 1989)ızleyengünler- de domino taşı gibi birbiri ardına çöken Doğu Avrupa'nın sosyalıst ülkelerin- deki "sos>"anzmdenkapitaliznıedöniiş'" sürecınin ve sonuçlannın bir >önünü anlatmayı amaçlıyor. Dizinin amacı sosyalızmın bu ikinci denemesinin başansızlığına hayıflan- madan (ahh, oysa yazar öylesine hay ıf- lanıyor ki!); "Eskiden ne iyiydL Şimdi kapitalizm geri döndü ve bakın neler oldu neter" gibısmden duygusal sapta- malar yapmadan (ama yazar bunu yap- mamak için sık sık kendini dızginleye- cek): kapitalizme dönüş öncesı dönemi yargılamadan, değerlendırmeden (ahh, oysa yazar ve yakın çevresinın son yıl- larda bundan başka bir şey yaptıklan yok gibi); sadece Doğu Avrupa'da es- kiden sosyalist sistemde yer alan ülke- lerde kapitalizme gen dönüş sürecınde olup bitenleri ve sonuçlannı dürüst bir gazetecinın nesnelliğiyle yansıtmaktan Dizinin başhğı "Sosyalizm'den ka- pftalizme dönuş". Yüzyıhn en başın- dan, hatta 19. Yüzyıhn sonlanndan iti- baren sosyahstler \e sosyal demokrat- lar bu sorunun tam tersini sorarak tar- tıştılar: "Kapitalizmdensosyalizmege- çiş". Soldaki hemen bütün temel ayn- lıklar bu soruya venlen yanıttan ya da yanıtlardan kaynaklandı. Sosyal de- mokratlarla komünistlerin yolu "geçiş sorunsalT ekseninde ayrıldı. Çin'le Sovyetler Bırliği "geçiş"in strateji ve taktiklerinde birbirlerine zıt düştükleri için düşman kardeş oldular Staiin'in2. Dünya Savaşı'nm hemen ardından Ka- raormanlarda yok ettirdiği binlerce Po- lonyalı subay, kapitalizmi savundukla- n için değil, kapıtalizmden sosyalizme geçişte Stalin'den "farkh" düşündükle- ri için yaşamlannı yitirdiler. 1956 Ma- caristan Ayaklanması'nın arkasında belki CIA'nın kışkırtmalannın payı vardı Ama belirleyici olan sosyalizm kuruculuğundan izlenecek vol konu- sunda Macaristan Sosyalist Işçi Parri- si'nın önde gelenleri ıle Moskova ara- smdakı anlaşmazhktı. 1968'de "Prag Bahan" diye adlandınlan zorlu günle- re "Proletanadiktatoryasındadeniok- ratik haklann genişlctiimesi. kapitaliz- min hortlamasınawl açar mı. açmaz nıı ?" sorusuna Prag ve Moskova'nın fark- lı yanıtlar vermeleri yol açmışh. Türkiye solundatci bölünme Türkiye'de önce TtP içındeki muha- lefet kanadmın kopması, sonra da Tür- kiye solunun karyokinez (amip gibi ha- ni) çoğalmayla bölünüp parçalanması da "Kapitalizmdtn sosyalizme geçiş n tartışması üstünde gelışmı^tı. Yeryüzünün her köşesinde, ister sos- yalizm kuruculuğuna geçmiş. ister he- nûz kapitalist düzende yaşıyor olsun. sosyal demokratlardan komünistlere kadar bütün "sol", geçiş'i bıkmadan usanmadan tartıştı. Sonra hep bırlikte "sosyatizmden ka- phalizme dönüşü". üstelık bu kez tri- bünlerde (kimileri de hapishane ranza- lannda) sessız, buruk, yorgun, bezgın, öfkeli, hınçlı, umutlu, umutsuz, dogru bildikleriyle hesaplaşarak, bazen ye- nik, şaşkın, dönekçe. umursamaz, umursar da umursamaz görünür... ama etldkyemeden izledik, izliyoruz... Dizinin ikinci başlığı. Doğu Avru- pa'da özellestirme Kuşkusuz Dogu Avnıpa'da olup bi- tenler salt ekonomik, hele hele ekono- minin de bir alt başlığı olan özelkştir- meden ibaretdegil. Ancak Doğu Avru- pa'da özeüeştirnıe "dönüş"ün motoru oldu. Bu doğal. Ortada bir mülkiyet so- runu vardı. Salt fabrikalann, tarlalann, ulaşım ağınm, ulaşım araçlannın, ha- berleşme ağınm (sosyalist terminolo- jiyle söylersek: Üretim araçlannın), sonra sağlık, eğıtim. spor kuruluşlan- nın mülkiyetinin degil, konutlann, kü- çük dükkânlann, atelyelerin mülkiye- tine kadar uzanan çok karmaşık bir mülkiyet düzeninin, tepeden tırnağa değiştinlmesi söz konusuydu. Değiştirildi de. Adma da özeBeştirme dendi. O yüzden özellestirme kavramı- nı Türkiye'de (Meksıka'da, Federal Al- manya'da, lngiltere'de, Şıli'de, Ispan- ya'da) ahşageldiğimiz içeriğiyle kav- rayamayız. Doğu Avrupa'da sosyalist mülkiyet biçimı arayışlannın ürünü olan çok farklı bır mülkiyet düzeninden özel mülkıyete "dönüş" söz konusuy- du. O yüzden de Doğu Avrupa'da özel- lestirme süreci ve sonuçlan Doğu Av- rupa'da olup bitenlenn belkemiğini oluşturuyor Bizim de bir gazete yazı dizisi çer- çevesinde becermeye çabaladığımız bunu yansıtmaktan ibaret zaten... Yarın-. Polonya-. Zaten özelleştirilmişin özelleştirilmesi tLAN T.C. FATİH 3. ASLÎYE HUKUK HÂKÎIVILİĞİ'NDEN DosyaNo: 1993/15 Davacı Malıye ve Gümrük Bakanlığı'na izafeten Istanbul Muhakemat Müdürlüğü tarafmdan davahlar Yersemine, Sofiklı. Petro, Eleftenye, Katerina, AnastasyaLigorkayyumu Av. Vedat Yardenız aleyhıne açılan gaıplik davasında: Istanbul ili, Fatih ilçesı, Hance Sultan Mah. Sulukule Sok. kaın 25-26 ada 13 parsel sayılı üstünde odasi olan kârgır dükkan vasıflı taşmmaz mal 5/20 pay sahibı Yershnina, 3'2O pay sahibi Sofikli 3/20 pay sahibi Petro, 3/20 pay sahıbı Eleftenye, 3/20pay sahibi Katerina, 3'20 pay sahıbı Anastasya'nm gaiplikleri talep edıldığınden adı gecenlen bılen ve görenleri hayat vemematından bilgılen olanların, hâkımlığımizin 1993/15 esas sayılı dava dosyasına ilan tanhtnden ıtıbaren 1 •sene içınde bıldirmelen, aksi takdırde adı geçenlerin M.K.nun 32. maddesı gereğınce gaıplıklenne karar venleceğı ilan olunur. 142.1995 Basm: 8573 İLAN T.C. FATİH 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/744 Davacı lst. Muhakemet Md. tarafından açılan Gaiplık davasında: Davacı vekilı dava dilekçesınde Fatih, Tahta Minare Mah. MürselpaşaSok. 2305 ada, 20 parselde kayıtlı taşınmazın 60' 120 hıssesınin maliki gözüken Ahmet oğlu Ahmet'ın gaıp olduğunu, taşınmazın 1975 yıltndan ben kayyımla idare edıldığinı. aradan 10 yıllık sürenm geçtiğıni, bu nedenle M.K. 530. maddesı geregince Ahmet oğlu Ahmet'in gaipliğıne karar venlmesıni ıstemış ve mahkemece de ilan yapılmasına kararverilmış olmakla yukanda yazılı taşmmaz maliki Ahmet oğlu Ahmet"ın hayatta olup olmadığı hakkmda malumatı olan kişılenn M.K. 32. maddesı geregince ilan tarıhini müteakıp 1 yıl içınde mahkememıze müracaat etmeleri ilan olunur. 2.12.1994 Basm: 8570 İLAN T.C. ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK HÂKİMUĞİ'NDEN DosvaNo: 1993121 Davacı Mahmut Varlı tarafından hasımsız olarakaçılan gaiplik davasımn yapılan yargılaması sırasında venlen ara karan geregince Şarkıkaraağaç ilçesı Akıklar Mahallesi 30 hanede nüfusa kayıtlı Mahmut \e Fatma'dan olma 1940 doğumlu Yüksel Varlı 'nın aklı dengesının bozuk olması nedeniyle tedavı içın bulunduğu Bakırköy Ruh ve Sınır Hastalıklan Hastanesı'nden 1978 yılında fırar ettıği ve bugüne kadar kendisinden hiçbir haber alınamadığından, >ennı bılen ve görenlenn bulunmadığını belirterek davacı babası gaipliğıne karar venunesinı ıstemış olmakla. Yüksel Varlf yı tanıyan ve bılenlerın ışbu ilan tanhinden itibaren üç ay içerısmde mahkememizın 1993'121 esas sayılı dosyasına müracaatlan M.K'nın 32. maddesi geregince 2. kez ilan olunur. Basm: 8069 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Orhan Apaydın'ı Anarken... Bundan on yıl önceydı; Tercüman gazetesi yazariarından Er- gun Göze, "Ankara Notlan"r\da çıkan kendısıyle ılgılı bir yazı nedeniyle dava açmıştı. Hem hukuk hem ceza davası. Ergun Göze, yazıda kendısıne "hırsız" demek istedığımı ilerı sürüyor- du. Yazıda, "hırsız" sozcuğü geçmıyordu. Bır yerde, Arap>ça "cebe/fezı"sozcuğügeçıyordu.Yazınınbıryerınde, "uyanık.bı- lınçlı denetçıleryüzunden Göze, paralan cebellezı edemedı..." demıştım. Konunun özu şuydu: Tercüman yazarı Göze, Diyanet Vak- fı'yla, "Islam Ansiklopedisi" çıkarmak için bir sözleşmeyapıyor, yüzlerce mılyon liralık "fizibilite raportan" düzenlıyordu. Bir an- lamda, Diyanet Vakfı'nın paralan "cebellezı" edıldı. edılıyordu. Bır okur, belgeler getırmışti, ancak belgelerde yazışmaların kım- ter arasında yapıldığı kapatılmıştı. Sonradan öğrendim, bu ya- zılar, yazışmalar "gızlı" olduğu içın kapatılmıştı. Okur da, başı- na bır şey gelmesınden korkmuştu. Istanbul'da, 11. Hukuk Mahkemesı'nde açılan davanın karar aşamasına yetişebıldım. O son duruşmada, 11. Aslıye Hukuk Mahkemesı yargıcı, sadece kararı okudu. Ergun Göze'ye 1 mil- yon lıra ödemeye mahkûm edılmıştım. Yargıcın, ceza davasını beklemeden, böyle ıvedı karar venşıne şaşırmıştım. Karar, Yar- gıtay'agitti; verilen 1 mılyon lira çok bulunmuş, bozulmuştu. Bu kez yargıç bunu 500 bın lıraya ındırdı. Ergun Göze, paralan çı- tır çıtır yedı! Yalnız şöyle bır şey yaptım. Duruşmadan çıkınca, savunman- la bırlikte gazeteye dönmüştuk. Oturdum, bır guzel kendı aleyhıme olan, mahkûmıyet habe- rımi yazdım. Ertesı gunu gazetede çıktı.. "Mustafa Ekmekçi mahkûm oldu!" dıye. Bizde, yazarlar, gazeteciler mahkemeler- de mahkûm olduklarını pek yazmazlar, kazandıkları zaman ya- zarlar. Öyle şey olur mu? Ankara'ya donunce bir sürprızle karşılaştım. Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Halit Saltık Ankara Büro- su'na telefon ederek, -Mustafa Ekmekçi'nın yazdıklan baştan sona doğru, nasıl mahkûm o/t/rdiye sormuş. Elındekı belgelerın fotokopılennı de, bana verılmek uzere gazeteye göndermış. Duny?alar benim ol- muştu... Savunman Orhan Apaydın, -Ben yalnız senın dunışmalanna gırmek /s(/yorumdemıştı. Ceza davası, Kadıköy 2. Adlıye Ceza Mahkemesı'nde açılmış- tı Ergun Goze de o yorede oturuyordu İlk duruşmaya gideme- dım. Belgelerin lıstesının sunulacağı -sanınm ikinci- duruşma- ya gıttım. Duruşma oncesinde Orhan Apaydın'ın evınde kaldım. Onlar, gece benım getırdığım belgeler lıstesını eşı Gürsel Apay- dın'la kâğıda dökuyorlardı. Ben de. bana aynlan odada daktı- lomu açmış, mahkemede yapacağım konuşmayı hazırlıyordum. Orhan Apaydtn, -Sen uyumana bak diyordu. Yannkı duruşmada yargıç sana soz vermez. Sana savunmalar sırasında söz verilır, konuşursun. Ben ıse konuşma hazırlıyor, bu duruşmada Ergun Göze'ye bir gazetecılık dersı vermek istiyordum. Sonunda araya, Gürsel Apaydın gırmek zorunda kaldı.. -Canım, Mustafa Bey de hazııianmak ıstıyor, bırak hazıhan- sın! dedi. -Ama uykusuz kalacak, yazık! Gece sabaha dek, ben de onlar da hazırlandık. Sabah duruş- maya. mahkemeye gırtık. Duruşma, saatınde başladı. Ben sa- nık yerine oturdum ön sırada; Orhan Apaydın yanıbaşımdaydı. Davacı Ergun Goze gelmış, ancak dınleyıcıler arasında oturmak- taydı. Sankı -Bız adamı böyle sanık sandalyesıne oturtur, boyle yargılatı- nz 1 der havalarındaydı Savunmanı, davacı yerındeydı. (Adı Kemal Bey olacak). Kemal Bey soz aldı, ozetle, -Efendım, yazar Mustafa Ekmekçı'nın yazdıklan doğru olabi- lır, bız ona bır şey demıyoruz. Ama müvekkılime hakaret etmış- tır! Bız onun davacısıyız... diyor, hukuk mahkemesinın verdıği mahkûmıyet kararını, yargıca veriyordu. Savunmanım Orhan Apaydın, her zamankı sakın halıyle, ka- nıtlar lıstesını verdı. kanıtlar kocaman bır dosya tutmaktaydı. Ba- yan yargıç Levent Ardahan, Orhan Apaydın'ın verdıği lısteyı tek tek yazdırdı Kanıtlar dosyasını aldı. Ben, bana söz verıp ver- meyecegini merakla beklıyordum. Levent Ardahan: -Mustafa Ekmekçi, sız Ankara'dan gefdiniz, bir şey söy/eme/c ıstıyor musunuz? Ayağa kalkarken, yanımda oturan savunmanım Orhan Apay- dın'a bir çımdık attım, -Say/n yargıç, ben bu duruşmaya sızı fanımaya ge/dım... diye konuşmama başladım Yargıç, -Tabıi, hakkınız... dedı. Sürdürdüm konuşmamı: -Sızın de ben/ tanımanızı ıstedım. Mahkûm edeceğiniz ya da aklayacağınız kışı nasıl bır ınsandır, sız de tanımalısınız. Ben sı- ze kendımi anlatacak değılım. Davacıyı anlatacağım. Davacı Er- gun Goze, gerçek bır gazeteci değıldır. Basm kartı yoktur. İkin- ci, üçüncu ışler yapmaktadır. Savunmandır. Şimdı de Diyanet Vakfı ıle ''Islam Ansiklopedisi" çıkarma gırişımınde bulunmuş- tur. Bunun belgelennın bır örneğını savunmanım Oman Apay- dın sıze sundu. Kanıtlann asıllan, devlettedır. Bunlann getırtıl- mesını ısttyoruz. "Cebellezı" sözü "hırsız" demek değıldir. "Cep" ceptir "Ellezı' de, "bu, şu" anlamına kullanılır. "Bu cep", "şu cep" demektır. Burada önemli olan gazetecilik uğra- şıdır. Bız bastnı duzeltmek, ıslah etmek ıstıyomz. O sırada, dınleyıcı sıralanndan ayağa kalkan Ergun Göze, yargıca, -Yenme geçebılırmıyım dıye sordu. Karşılık vereceğim! -Hayır yanıtını verdı yargıç, Vaktıyle geçseydinız... Ergun Göze, başını sallayarak dınleyıcı sıralarını terk etti. Yar- gıç, belgelerın devletten getırtılmesi, tanıkların dinlenmesi içın duruşmayı bır başka gune bıraktı. Davanın gidişı belli oluyordu. Duruşmadan çıkarken Orhan Apaydın, keyifle, -Haydı senı yemeğe gotûreyım! dedi. -Senın yaptığını Çorum/u yapmaz.' dedim. -O ne demek? -Yemekte anlatmm. Bu daha çok halk arasında, şoförier arasında geçer . Ondan sonra. adım Apaydınlar'ın evınde "Çon/m/u"diye kal- dı. Davanın sonucu ne mı oldu'' Yargıç Levent Ardahan, aklama karan verdı. "Mustafa Ekmekçı'nın yazısında hakaretyoktur, ağır eleştın vard/r"gerekçesıyle. Orhan Apaydın, sevgılı savunmanım, o dunya tatlısı adamın bugun ölum yıldönumu. Ataol Behramoğlu. "Banş Demeğı Davas/"nda tutuklu yatarlarken, Orhan Apaydın için şu dörtlüğü yazmıştr. "Hapishane ağası Orhan AbımızJSanmayın ki bas- kılardan yılacak/Fakat uzar ıse tutsakhk günlenmız/Bır takke ve bır çıft gözden ibaret kalacak!" BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Ege, Marmara ve Akdeniz'de yaşayan etı makbul bir balık. II Be- lirteç olarak kulla- nılan eylem soylu söz- cük... Zerdüşt dınınde ateş tannsı. 3/ Sert bir içkı.. Vücurtaki AIDS vırüsünü saptamakta kullanılan test. 4/ Akıl... Mezopotam- ya'da kurulmuş eskı uygarlık. 5/ Bir organın ya da vücut bölümü- nün hava ıle şişmesi 6/ Akdeniz Bölgesfnde kendıliğin- /\| den yetişen ve dokumacılıkta kul- lanılan bıtkı.. Su. II Halk edebı- yatına özgü bir şiir türü... Güreşte bir oyun. 8/ Dünya... Kullanma süresi. 9/Afrika'da bir ülke. YLKARIDAN AŞAĞTYA: 1/ Sancı... Karadan havaya gü- dümlü füze. 2/ Tirsi balığına ven- len bır başka ad... Türkiye, Iran ve Pakıstan tarafından kurulan "Ekonomik tşbirliği ÖrgütiTnün sımgesi. 3/ Şamanizm'in din adamlanna venlen ad... "Yıkılmış dilberin illeri/Susmuş bülbüllerin her dem dillen" (Karacaoğlan). 4/ Yiyecek bula- mayan, yoksul kimse... Zonguldak'ın bir ilçesi. 5/ Üzerindeki dıkıne çızgiler nedeniyle beşparmak da denilen kumaş türü. 6/ Alev... Anadolu halklannın en eskı ana tannçası. 7/ Yemekler... "Biz kimseye - - - tutmayız/Kamu âlem bırdir bize" (Yunus Emre). 8/ Gizli tutulan şey, sır... Halk dilinde mıstr ekmeğıne venlen ad. 9/ "O yer" anlamında kullanılan sözcük... Son de- rece kavgacı olan gözde bir akvaryum balığı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear