25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Reynolds da sisaraya zam yaptı • Ekonomi Servisi- Philsa'nın sigaraya zam yapmasının ardından R.J Reynolds grubunun ürettiği Camel, U'inston, Salem ve Monte Carlo marka sigaralara da zam geldi. RJ Reynolds'un ürettiği sigaralann perakende satış fîyatlanna bugûnden itibaren yûzde lOileyüzde 14.3 oranında zam yapıldi. Yeni fiyat listeleriyîe uzun Catnel 50 bin liraya. Camel Light da 50 bin liraya yükseltildi. Kısa Camel ve Camel Box 45 bin liraya, uzun Monte Carlo 33 bin liraya çıkanldı. Winston 40 bin (ira. Salem ise 50 bin lira oldu Tofaş'ta zorunlu izin uzatıldı • BURSA(AA)-Tofaş Otomobil Fabrikası'nda 30 ocakta başlatılan zorunlu izin, artaa stoklar gerekçe gösterilirek. 3 nisana kadar uzatıldı. Tofaş fabrikası yetkilileri. fabrikada artan stok ve piyasa durumu nedeniyle zorunlu izni uzatmak durumunda kaldıklannı belirttiler. Yetkililer. işçi çıkarmanm söz konusu olmadı&ını sövlediler. İKV Başkanı Aloğlu, AB'nin Yunanistan'daki seçimleri bekleyebileceğini söyledi Günıriik birliği yine ertelenebîlir TESEV, Boğaziçi Üniversitesi'nde • Ekonomi Senisi - Türkıye ve dünyadaki gelişmeleri izleyerek jeopolıtik, ekonomik ve sosyo-politik konularda yapılacak araştırmalarla toplumun karar alma süreçlerine bılımsel seçenekler su'hmak amacıyla rkurulan Türkiye Ekonomik ve .Sosyal Etüdler Vakfı TESEV, _ekım 1994'tekiyeni ,-yapılanmanın ardından xaîışmalannı. Boğaziçi universitesı Kampusu'ndaki ."Manning House" binasında sürdürmeye başladı. Yönetim kurulu başkanlığım Bülent "£czacıbaşı'nın yürüttüğü TESEV'in hizmetine sunulan japı. 1930'lıyıllann _sonlannda, Robert Kolej'in eskı öğretim üyelerindenMr. Manning'in eşi tarafından ^yaptınlmıştı. İKV Başkanı Aloğlu, Ekonomi Servisi - Avrupa Bir- liği üyesi ülkelerde birdizi görüş- me yapan tktisadi Kalkınma Vak- fı (tKV) Başkanı Sedat Aloğlu, 6- 7 mart tarihlerinde gerçekleştiril- mesi beklenen gümrük birhğinin bir kez daha ertelenebileceğini söyledi. AB'nin Yunanistan'da 8 maıtta üçüncü turu gerçekleştirile- cek cumhurbaşkanlığı seçimi so- nuçlannı bekleyebileceğini kayde- den Aloğlu, Topluluk içinde rüz- gârlann Türkiye'den yana estiğini \e gümrük birliğinin en geç nisan ayı başında gerçekleştirilecegini savundu. AB Komisyonu eski Başkanı Jack Delors'un aksine yeni baş- kan Jacques Santer'in. Türk işa- damı heyetini hemen kabul ettiği- ni belirten Aloğlu, "Konuştugu- muz bütün yetkililer, Türki- ye'nin gümrük birliği için lobi yap- masına gerek olmadığını \e bu konu- da topluluk içinde gerekli iradenin sağlandığını sö>ledilcr. Türkiye'nin öneminin bi/den daha çok farkında- lar. Yunanistan"dan ise yaka silki- yoriar. Bu ülkenin talepleri topluluk üyelerine gına getirmiş. Mümkün ol- Gümrük birliği Girsek bir türlü, girmesek bir türlü Ekonomi Servisi- Yurtdışında yaşayan Türklenn hukuki sorunlan konusunda uz- man olan siyasal bılimcı ve ekonomist Dr. Harun Gümrükçü, 6-7 martta ele alınacak karar taslağında. hukuki bırlığe mutlaka yer venlmesi gerektiğini dile getirdi. Gümrük birliğinin hukuki zemının tar- tışıldığı "Yol kavşağındaTürkiye-Avrupa Birliği tlişkileri* başlıklı sempozyumda konuşan Gümrükçü, Ortaklık Konseyi'nuı tartışacagı karar taslağında hiçbır sosyal boyutun içerilmediğine dikkat çekerek, "Gümrük birliği taslağında, A\ rupa'da >a- şavan yurttaşlanmızla ilgili tek saür yer al- mıyor. Türk yargıçlanna Adalet Drvanı'na başvurma hakkı tanınmalıdır. Türkiye, doğnıdan ya da dola\lı \oldan ilgilendiren kararlara kaülabUmelidir"dedı. Ancak sosyal boyutları ıçerecek bir gümrük birliğinin Türkiye'nin avantajına olduğunu belirten Gümrükçü, bu protoko- lün yine de refaranduma açılması gerekti- ğini belirterek. "Girtnek aleyhimize, gir- memek daha da aleyhimize'" dıye konuştu. Marmara Ünıversıtesı AT Enstıtüsü Di- rektörü Haluk Kabaalioğlu da yaptığı ko- nuşmada, Türkiye'nin tam ü>e olmadığı sürece. AB'nin alacağı "doğnıdan uygu- lanabilir" kararlann ve tüzüklerin Türki- yeyı etkılemeyeceğıni söyledi. sa 14 AB ülkesi yeni bir birlik kurar, Yunanistan'ı dışarıda bırakırlar" dedı. Aloğlu, "Türkiye ise soğukkan- lı yaklaşımışla puan topluyor" şek- linde konuştu. Aloğlu. dün düzenlediği basın top- lantısında Almanya. tngiltere. Fransa. lspanya ve Belçikada yaptıklan temas- lardan edindiği izlenimleri anlattı. Tür- Üretimini yüzde 19, satışmı yüzde 34 arttırdı Örnek KİT: SEKA Haber Merkezi - Mil- li Prodüktivite Merkezi ile ışbirliği içinde reorga- nizasyon çahşmalannı sürdüren Türkiye Selüloz \e Kâğıt Fabrikalan (SEKA), 1994 yılı başında fiili çalışan personel sayısını yüzde 10 oranında azaltmasına karşın 1993 yılına göre kâğıt karton üretimini yüzde 19, satışlanm da yüzde 34 ora- nında arttırdı. Üretkenliğin arttırılması sonucu da çalışan ki- şi başına kâğıt üretimi 63 tona çıkanldı. thraca- tında da artış sağlayan SEKA. 1995 yılı için da- ha ocak ayı başında 350 bin tonluk satış bağlan- tısı yaptı. SEKA, 1995 yılı içi dönem kânnı ise 3.5 trilyon lira olarak hedefliyor. Kurulus merkezinde yüzde 40 kadro tasarru- fu sağlayan SEKA, 1994 yılı başında toplam 9 bin 250 olan fiili çalışan personel sayısını yüzde 10 azaltarak 8 bin 300'e indirdi. SEKA. personel sayısını azaltmasına rağmen 1993 yılına göre kâğıt karton üretimini yüzde 19 oranında arttırarak 449 bin tona, satışlannı da yüzde 34 oranında arttırarak toplam 485 bin to- na yükseltti. SEKA. 1993 yılında 5 bin 780 ton olan kâğıt-karton ihracatını 65 tona ulaştırarak 26 milyon dolar tutannda döviz girdisi sağladı. Dış Ticaret Müsteşarlığı açıklamasi: Tarım teşviki yasal kiye'nin öneminin AB tarafından idrak edıldiğini belirten Aloğlu. "AB arnk Türkiy e'vi araştırmavı bitirmiş, tart^- mıyor. Tabii kü bu olumlu ha\a\a Ce- zayir \e Çecenistan'da yaşanan olayla- nn da katkısı oldu" diye konuştu. AB'nin Türkiye ile gümrük bırliğı- nı gerçekleştırme konusunda çok ka- rarlı bir tavn olduğunu belirten Aloğ- lu. şöyle konuştu. ""Aynca, Türkiye'nin gümrük birliğine girişte mali yardım al- ması gerektiği büinhor. Bu ko- nuda somut ifadeler var. SHP ve CHP'nin birleşmesi, AB'de çok olumlu bir ctki yaptı. Ancak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilileri. "Bazı tanm ürünlerine Resmi Gaze- te'de yayımlannıadan. firmaya özcl gizli ihracat teşviki verUdiğT yolunda- ki haberlenn doğru>u yansıtmadığını belirterek, "Avnıpa Birliği (AB) ve GATT AntiaşmasTna göre, teşvik veri- lemeyen sektörlerde, bazı ürünlere Resmi Gazete'de \avımlannıa- dan ihracat teşviki veri- lir. Ancak, bu tebliğ ilgi- li tünı oda ve birliklere gönderilir" açıklaması- nı yaptıiar. AB ve GATT anlaş- malan çerçevesinde an- cak araştırma geliştir- me ve yatınm projelere ihracat teşviği verilebil- diğine dikkat çeken Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşvik verilirken ihracat pazan geniş olan uTünlerin öncelikli sıraya alındığını beîirten yetkililer, "Bütün ihracat teşvik tebliğleri ilgili oda ve birliklere gönderilir ve sektördeki tüm fırmala verilir" açıklamasmı yaptıiar. yetkilileri, bazı tanm ürünlerinin ihra- catını arttırabilmek için, gizli ihracat ıadesi teşviği verildiğini bildirdiler. AB ve GATT'a bağlı ülkelenn "anti dam- ping" soruşturması açma olasılığına karşı. bu ürünlere venlen ihracat iade- si teşvıkinm Resmi Gazete'de yayım- lanmadığını belinen yetkililer, "CMası birsoruşturma durumunda, Resmi Ga- zete'nin kanıt olarak gösterilmemesi için, teşvikler tebliğ çerçevesinde verili- yor" dediler. Teşvik karamamesi^esmi Gazete'de yayımlanmadığı için uygulamanın gi- zı olarak nitelendirildiğıni belirten yet- kililer. "Ancak, ilgili tebliğ tüm ihracat oda ve birliklerine gönderilir \e üretimi yapan tüm firmalara ihracat iadesi uygula- nır" açıkiamasını yap- tıiar. "Bazı tanm ürünle- rine Resmi Gazete'de yayımlanmadan, fir- maya özel gizi ihracat teşviki verildiği'" yo- lundaki haberlenn doğruyu yansıtmadı- ğını savunan Dış Tica- ret Müsteşarlığı yetki- lileri, "Bu teşvikler üretimi yapan tüm fir- malara verilir. Aynı zamanda, tüm ih- racat oda ve biriiklerine de duyurulur" açıklamasmı yaptılar. Yetkililer, bu yıl içinde 27 grup tanm ürününe 100 milyon dolarlık ihracat ia- desi teşviki verilmesinin programlan- dığını belirtirken, bu ürunlerin ihraca- tından 1.5-2 milyar dolar arasında ge- lir beklendiğini de sözlerine eklediler. AB'de anayasa ve bazı yasa degi- şiklikleri \apılması konusunda ciddi beklentiler söz konusu. Av- rupa Pariamentosu ile de yakın ve sıcak ilişkilere girmek gerek. Türkiye. bu masada oturmak is- tivorsa AB'nin kurallanna göre hareket etmeli. .\z da olsa bir er- teleme söz konusu olabüir. Ama karamsarlığa gerek yok. Mart a>ı sonıı en gec nisan başında bu işsonuçlanabilir. Ertelemenin ne- deni Nunanistan'daki seçimler." Önıimüzdeki mart-nısan ayla- nnda Türkiye'nin, mevzuat uyum ve anayasa degvşıkliğı ko- nusunda somut adımlar atması gerektiğini ifade eden Aloğlu, malı yardım için önce deklaras- yon çıkacağını ve AB'nin bu yollaTürkiye'yemalı yardım ni- yetini beyan etmiş olacağinı be- lirten Aloğlu. "İçini sonradan dolduracağız" dı\e konuştu. Aloğlu, Türkiye'nin 1981'den bu yana AB'den hiçbır yardım görmediğim ve ltalya. Yunanıs- tan gibi ülkeler yollannı 30 yıl vadeli düşük faizli kredilerle ya- parken, Türkiye'nin uzun vade- li işlerini kısa vadeli kredilerle gerçekleştirmeye çalıştığını, ekonomınin bugün bu yükü taşı- dığını da anlattı. YORUM ÖZTİNAKGÜÇ Vergi Sorunsalı Türkiye'de reform adı altında sürekli değiştirilen, değişti- rildikçe de temel ilkelerden uzaklaşan, giderek daha da adaletsiz ve verimsiz hale gelen bir vergi slstemi ile karşı karşıyayız. Gelir esnekliği olmayan, ulusal gelir artışlannı izleyeme- yen, mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin ağır bastı- gı; verginin ödeme gücü ile orantılı olması, belirlilik, uygun- luk, yeterlilik, iktisadilik gibi klasikleşmiş vergi ilkelerine sırt çevirmiş; sistematiğı bozulmuş bir vergi yapımız var. Bu yapı, bilgi ve iyıniyetten yoksun 1980 sonrası yönetimler ta- rafından, daha da bozulmuş hatta çürütülmüştür. •ATürkiye'de vergi gelirlerinin, GSMH'ya (Gayri Safi Milli Hasıla) oranı düşük olup bu oran düşme eğilimi göster- mektedir. 1995 yılı geçiş programında yer alan bilgilere gö- re Türkiye'de vergi gelirlerinin GSMH'ya oranı 1993 yılında yüzde 18.4 gibi düşük bir düzeyde iken, bu oran 1994'te 18.3'e düşmüş, 1995'te de yüzde 18.2'ye gerileyeceği ön- görülmüştür. Bu oranın örnek almaya calıştığımız Batı ülke- lerinin çok gerisinde olduğu gerçegi, bilgiç (malumatfüruş) yazarlarımız ve işadamlanmız tarafından vurgulanmamak- ta, âdeta kamuoyundan saklanmaktadır. Vergi gelirlerinin GSMH'ya oranının düşüklüğünün yanı sıra gelir ve servet- ten alınan vergilerinin düşüklüğü daha da göze çarpıcıdır. Gelirden alınan vergilerin payının GSMH oranı 1993 yılında yüzde 7.4 düzeyinde iken, 1995 yılında yüzde 6.8'e değin gerilemektedir. Servetten alınan vergilerin payı ise binde 2 gibi dikkate dahi alınmayacak boyuttadır. *Yıllık beyannameli mükelleflerin ödedikleri vergiler, GSMH'nın yüzde 1.5'i dolayına değin gerilemiştir. Türkiye'de tüm sermaye şirketlerinin ve diğer kurumlann 1995 yılında ödeyecekleri Kurumlar Vergisi'nin vergi gelirle- ri içindeki payı yüzde 5.4'e, GSMH'ya oranı da binde 9'a düşmektedir. Tüm sertnaye şirketlerimizin ve diğer kurum- lann ödeyecekleri Kurumlar Vergisi, ancak Damga Vergisi ve Harçlar toplamı boyutunda olacaktır. Şahıs şirketlerinin, bireysel ticari ve sınai işletme sahiple- rinin, serbest meslek sahiplerinin, rant geliri elde edenlerin başka bir deyişle beyannameli gelir vergisi mükelleflerinin ödedikleri gelir vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı ancak yüzde 3.0; GSMH oranı binde 5 dolayında bulun- maktadır. Vergilerin ağırlıgından sürekli yakınarak kamu- oyunu yanıltanların ödedikleri vergiler, açıklanan vergi ista- tistiklerine göre bu derece gülünç veya acıklı olarak nite- lendirilecek ölçüdedir. *Vergi geliıîerimizin ana kaynağını, ücretliterden kesilen gelir vergisi dışında, KDV ve ayaryakıttan alınan vergiler oluşturmaktadır. 1995 yılı gelirleri tahminine göre dahilde alınan KDV, ih- halde alınan KDV ve ek vergi, toplam vergi gelirlerinin yüz- de 33.5'ini oluşturmaktadır. Akaryakıttan alınan tüketim vergisi ile gümrük vergisinin de vergi geiirteri içindeki payt yüzde 12.5 dolayındadır. Türkiye'de vergi gelirlerini arttır- manın yolu, KDV'den ve akaryakıttan geçmektedir. Ticari ve sınai gelir elde edenlerden, kira, faiz ve kâr payı alanlar- dan vergi almayan veya alamayan hükümetlerimiz, vergi kaynağı olarak KDV'yi ve akaryakıtı görmektedirier. •Vergi gelirlerinin yaklaşık yansının borç faizi odenme- sinde kullanılması, adaletsizliği arttırdığı gibi vergiyi haklı kı- lacak tüm etik kurallara aykırı bulunmaktadır. Türkiye'de bazı kesimler üzerınde vergi yükü oimadığı gi- bi, bunlara gelir aktanlmakta, gerçekte vergi yükleri negatif olmaktadır. Büyük kurumların çoğunun devletten aldıklan faızler, ödedikleri verginin çok üstünde bulunmaktadır. Bu ara kamuoyunun bilgısizliğinden, hafifliğinden, yeğniligin- den (hiffetinden) yararlanılarak, kamuoyu aldatılmaktadır. Faiz ve kâr payları yıllık beyannameye alınacak diye, faizler üzerindeki vergi kesinti oranı yüzde 5.0 indirilip, Kurumlar Vergisi oranı düşünjlürken, yıllık beyanname venlmesi 1997 yılına ertelenerek. rantiye sınıfının vergi yükü hafıfletilmekte, bazı durumlarda sıfırtanmaktadır. K/iniyetten yoksun sağcı yönetimlerin eliyle vergi sorun- salını da çözmeye olanak yoktur. Gümrük birliğinin neresindeyiz? U luslararası arenadaki çekingenliğimiz ve güvensizliğimiz, en güzel gümrük birliği görüşmelerinde kendini hissettiriyor. Bir anlamda pazarlığa dönüşmesi gereken görüşmelerin, Türk tarafının teslimiyetçi ve "Olsun da nasıl olursa olsun" yaklaşımıyla tümüyle karşı tarafın inisiyatifine bırakıldığını üzelerek izliyoruz. Ortada, 1963 yılında imzalanan bir anlaşma var. Gerek iş dünyası, gerek Türk diplomasisi ve gerekse hükümet, "Önce bir gümrük biriiğıne girelim, ondan sonra ulusal çıkarianmızı koruyacak girişimlerde bulununız" yaklaşımını açıkça ortaya koyuyor. Türkiye'nin AB ile gümrük biriiğini gerçekleştirmesi konusunda 32 yıldan bu yana hiçbır şüphe yok. Ancak bu süreç AB tarafından geciktirildiği ve Ankara Anlaşması'nın Türkiye lehine olan koşullan torpülendiği halde, gümrük birliği yolunda atılan her adım bir büyük zafermiş gibi ortaya konuluyor. Türk özel sektörünü temsil eden bir heyetle AB turundan dönen Iktısadi Kalkınma Vakfı Başkanı Sedat Aloğlu, AB ilişkilerimıze öyle bir pembe çe'çeveden baktı ki, bu alanda Başbakan Tansu Çiller'i bile geide bıraktı. Sedat Aloğlu'nun açiklamalarına bakılırsa AB yetkilileriyle yaoılan görüşmelerden çıkan en iyi sonuç, "jAB'nin Türkiye ile gümrük birliğine gjtmek kcnusundaki kesin karannı vermiş olırıası" Bravo! Eöer bu kararı 32 yıl önce irrzaladıkan anlaşmaya değil de, t>Lgünküial ve gidişata dayanarak V€rdilerse bu, Türk ekonomisi ve dİDİomassi için kazanılmış çok büyük bir zıefer. Erreği geçenleri kutlamak lazım. Gelelim, görüşmelerden çıkan diğer scnuçlara. S-7 martta gerçekleştirilmesi beklenen gûmrük birliği ile ilgili görüşmeler, Vunanistan'daki seçimler nedeniyle bir Kez dahaertelenebilirmiş. Varsın ertelensr. Bunda bir olumsuzluk yokmuş. E i geç rsan ayı başında gümrük birliği i ^ n görüşmeler kesin tamamlanirmış. Ç j n k ü Y.nanistan köşeye sıkışmış, r-izgârlarTürkiye'den yana esiyormuş. ^ 3 ' n i n 1- ülkesi, Türkiye ile 32 yıllık ailaşma-I ın gereğini yerine getirmek için •^jnanıstan'ın cumhurbaşkanını SI seçmesini bekleyecek ve bunda endişe edilecek bir durum olmayacak. Nasıl olsa Türkiye beklemeye alışık. Nasıl 19 arahkta hayal kınklığına uğrayıp, "Ama yeni görüşmeler için 6-7 mart tarihini kopardık" diye avuntuyla kanşık bir mutluluk yaşadıksa, nisana kadar beklemekten de zarar gelmez. Yeter ki bizi kabul etsinler. Gelelim mali yardıma. Bu da 20 yıl önce yapılan Katma Protokoller'le hükme bağlanmış bir konu. Ancak AB 1980'lerden itibaren anlaşmayı bozup Türkiye'ye muslukları kapamış. Üstüne üstlük bu nedenle AB'den alacaklıyız. Ama gümrük biriiğine giderken ne olacak? AB sadece mali yardımlan yeniden işletme niyetini açıklayan bir deklarasyon yayımlayacak? Ne zaman, ne miktarda yardımda bulunacaklan belli değil. AB tarihınde ilk kez tam üye olmadan gümrük birliği fedakârlığını üstlenen Türkiye'nin bunun faturasını nereden karşılayacağını, daha sonraki yıllarda düşünmeye . başlayacağız. Hele bir gümrük biriiğine girelim... Bir de Ankara Anlaşması'nın gereği olan serbest dolaşım var. Aloğlu'nun sözleri, Türk tarafının bunu da artık hayal olarak gördüğünü ortaya koyuyor. AB içindeki bütünlüğün temel unsurlanndan olan hizmetin ya da işgücünün serbest dolaşımı, Türkiye için yakın gelecekte bile olası görülmüyor. Türkiye, Avrupa'ya vizeyle (özel izinle) girmeyi çoktan içine sindirdi. Sadece Almanya'daki işçilerimizin Avrupa'da rahat dolaşmasına sağlasınlar, Türk vatandaşlarının tümüne verilmesi anlaşmalarla taahhüt altına alınan hakkı sadece onlara tanısınlar, o bile yeter. Ancak bu kadarını bile pazariık konusu yapamıyoruz. 10 milyonluk Yunanistan ise ne yapıyor? Kıbns Cumhuriyeti'nin (Bum kesimi) AB'ye tam üyeliği ile ilgili metinde "Tam üye olması gümdeme gelebilir" ibaresini yeterii bulmayıp, bunun "Gündeme gelecektir" olarak değiştirilmesi için dayatıyor. AB ülkeleri Yunanistan'dan yaka silkiyorlarmış. Silksinler. Onlar istediklerini elde edıyorlar ya, önemli olan da bu değil mi? Hani olup bitene bakınca. Yunanistan engelinin Türkiye'nin pazariık gücünü kırmak için karşısına çıkanlan bir komplo olduğuna insanın inanası gelıyor. • «ııııtı KUÇUK Ericsson GH 33 7 ve GF 33" 1 Kapaklı Dünyanın en kuçük, kullanımı en kolay cep telefonları... GH 337 ve kapağı kapalıyken de konusma olanağı tanıvan GF 33*" ozel pillen bajesinde size butün gun kullanım avanta)i sağlıyor Yalnızca 33~'lerde bulunan mctal çerçeve, telefonu her turlü darbeye karşı koruyor Ericsson 33""ler açma kapama gerektirmeyen. her zaman en yüksek seviyede sinyal alabilen küçük anteni. uzak me^afeden bile insan sesıne duvarlı mikrofonu. saat göstergesi. calar saati, yazılı se>lı mt'-ajlan alma^ıbı yaşamı kola>la>tıracak daha bırçok ozellığe sahip CEP TELEFONUNDA E R İ C S S O N Genel Dlstribûtörler: GE.N - PA Genel Pazarlama San. ve Tk A S. <02U) 28" l v 1" (10 hat) • KVK Mohıl Tclefon Sı^temlerı A S Tel. (0216) 410 85 00 (6 hat)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear