14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 1995 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Ortülü özelleştirme adımlanDüzenleyici Kurumlann ış- levsizlıği, sadece Türkiye'ye öz- gü bır olgu degildir. tngiltere si- vil toplum kurumlan gelışmiş. gehşme düzeyi Türkiye'den yüksek bır ülke olmasına rağ- men. bu ülkede de Düzenleyici Kurum OFTEL. hedeflenen iş- levleri gerçekleştirememektedir. Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren firmalann tı- cari önceliklere kayarak. çoku- luslu sermaye kuruİuşlannın ih- tiyaçlan doğrultusunda yatınm- lar yapmalan sonucunda. özel- leştirme öncesinde telefon bek- leyenlerin sayısı, özelleştirme sonrasında da aynı kaldı. Reka- bete bağlı olarak fiyatlann aşa- ğı çekıleceği beklentısı ise hiç- bir şekilde gerçekleşmedı; Dü- zenleyici Kurum fiyattarifesini ortalama bir seviyede tutmak için ayarlamalar yapmak duru- munda kaldı. Ancak OFTEL'in bu karanna rağmen, uluslarara- si telefon aramalarının ücretleri belirlenen rakamın hayli aşağı- sına çekilirken, telefon tesis ve yerel telefon arama ücretleri cid- dı oranlarda artınldı. Yerel konuşmalara zam Telecoms Markets isimli bir aylık yayın organı, Britısh Tele- com fırmasının 1991 yılı kazan- cına ilişkin şu sonuçlan \ ermek- tedir: "British Telecom şirketi- nin hesaplan incelendiğinde, şe- hirierarası ve uzun mcsafeli ara- malann tersine, yerel aramala- nn muazzam kârb olduğu görüJ- mektedir. Firmanın verel ara- malardan kârı. 1988/89'da jiiz- de 34.7 iken 1989/90'da >üzde 40.2'ye, 1990/91'de ise yüzde 43.4'e ulaşmışür." (1) Bntish Telecom' un yerel tele- fon aramalarından daha fazla kâr etmesinın sebebi. uzun me- safe aramalara uyguladığı indi- rimleri finanse edebilmek içın yerel abonelere uyguladığı yük- sek fiyatlı tarifelerdir. tngiltere'de büyük şirketler % e Londra'nın merkezinde oturan abonelerle, diğer aboneler ara- sında öylesine ciddı ser\ is fark- lan oluştu ki, lngiliz halkı, ser- vis veren iki ayn telefon şebeke- si oldugu kanısına vardı. Aynı şekilde Meksika ve Ar- jantin'de de telekomünikasyon- dakı ücretlendirme politikası, aslında düzenleyici bir kurulu- şun fiilen olmadığının bir gös- tergesidir. Küçük firmalar ve ev aboneleri içın çok pahalı bir te- lefon ücretlendirmesi uygula- nırken, büyük firmalar \e ulus- lararası firmalann yurtdışı tele- fon görüşmelerinde önemli in- dinmler yapılmaktadır. (2) Ingıltere telekomünıkasyonu özelleştırildiğinde -bugün herne kadar etki alanı daralmışsa da- OFTEL'in şartlannı kabul eden birözel sermaye söz konusu idı. "Ama eğerTiirk tek'komiinikas- yonu, tngiliz telekomünikasyon şirketi British Telecom (BT)'nin eline geçerse ve Tiirk hiikümeti aynı düzenleyici hükümleri BT'ye uygulamaya kalkarsa, BT tngjltere'de kabul ettiği şartlan Türkiye'de kabul etmeyecek ve buraya yatmm yapmayacaktır. Başka bir >ere, hükümet müda- halesinin olmadığı bir yere yatı- nmlarını yönlendireceklerdir. Bu durum diğer çokuluslu tele- komünikasyon şirketleri için de geçerlidir."(3) özelleştirme yöntemleri Özelleştirmede nıhai amaç. devlet mülkiyetınin özel mülki- yete aktanlmasıdır. Ancak nihai amaca ulaşmak için uygulanan özelleştirme yöntemlen, sektör- lere ve ülkelerin koşullanna gö- re değişiklik göstermektedir. 1986 yılında dönemin hüküme- tinin. Dünya Bankası kredisi kullanarak Morgan Guaranty Bank adında bir kuruluşa hazır- lattığı raporda. özelleştirme yöntemleri 2 grupta incelenmektedır Mülkiyetin Devri: Şirketın tümünün blok olarak satılması. malvarlıklannın çoğunluğunun satılması, fabrikalann varhklannın satılması, bazı haklann sa- tılması ve müesseselerde ortaklıklar- da bazı haklann satılması. Diğer ÖzeUeştirmeAhernatifleri: Ge- lirpaylaşımı anlaşmalan. bazı bırimle- rin kiraya venlmesi. yönetim anlaşma- lan ve serv is bazında taahhüt anlaşma- lan. Adım adım özeHeştirme Bugün yasalar. özelleştirme yöntem- lerinin önemli bir kısmının gerçekleş- tirilmesine izin vermektedir. Nitekim bugün tamamen devlet mülkıyetinde olan Sümer Holding, SEK. Yemsan, ORÜS. Türkiye Denizcilik tşletmeleri ve Türkiye Gemı Sanayii dışındaki KTT'ler, 1984 yılından günümüze kadar birtakım yöntemlerle kısmen özelleşti- rilmış kamu kuruluşlandır. Yukanda tanımlanan yöntemlerden, gelir paylaşımı ve servis bazında taah- hüt anlaşmalan yoluyla özelleştirme uygulamalan, PTT'de de 1980"li yılla- nn ortasındabaşlatıldı. PTT'ninT'sinin özelleştirilmesi, bugüne kadar bazı hiz- met alanlannda kjsmen gerçekleştiril- di; özelleştinne tartışmalannın sürdü- FUNDA BAŞARAN ÖNDER. OZDEMIR • Özelleştirmede nihai amaç, devlet mülkiyetinin özel mülkiyete aktarılmasıdır. Ancak bu amaca ulaşmak için uygulanan özelleştirme yöntemleri, sektörlere ve ülkelerin koşullarına göre değişiklik göstermektedir. • PTT de yıllardır gelir paylaşımı ve servis bazında taahhüt anlaşmalan yoluyla özelleştiriliyor. 1980'li yılların ortasında başlatılan bu uygulama özelleştirme tartışmalarının sürdüğü bugün de devam ediyor. PTT'deki ilk özelleştirme telefon ve kablolu TV kablo şebekesi alanında gerçekleştirildi. 1985 yılına kadar tele- fon ve diğer haberleşme yöntemleri ile ilgili yeraltı ve yerüstü kablolannın döşenmesi işlemleri PTT personeli tarafından gerçekleştirilirken bu yıldan itibaren kablo şebekesi yapımı, özel fırmalara ihale edilmeye başlandı. Aktaş deneyimi, özelleştirme konusunda ders alınacak bir örnek Ozel sermaye kural tanımıyorÖzal hükümeti 1989 yılında TEK'in tekelindekı elektrik dağıtım hızmetini özelleştirdi. Bu tarihten itibaren Istanbul Anadoiu Yakası elektrik dağıtımı AKTAŞ tarafından yapılmaya başlandı. AKTAŞ faalıyete geçer geçmez abonelerden sayaç kirası adı altında. abonelerin deyimıyle haraç almaya başladı Abonelerden gelen yoğun şıkâvetler üzerine AKTAŞ. faruralardaki sayaç kirası ibaresinı değiştirdı ve bakım bedelı adı altında haksız kazanca devam ettı. Abonelenn AKTAŞ'a ilişkin şikâyetlen hiç bıtmedı. AKTAŞ faaliyette bulunduğu süre içınde TEK'in verdiğinden daha kaliteli hızmet ve yenılikler getirmedı. Fakat her sefennde bulduğu yeni bir yöntemle abonelerden milyarlarca lira hakhiz kazanç sağladı. Nihayet halkın şikâyetleri. AKTAŞ faaliyette bulunduğu süre içinde TEK'ten daha kaliteli bir hizmet veremedi ve şikâyetler hep sürdü. tepkisi sonuç verdi. Danıştay 10. Daıre29.4.1993 tanhve 1752 sayılı kararla TEK ile AKTAŞ arasındakı tşletme Hakkı Devir Sözleşmesini ıptal ettı. Aktaş ve TEK bu iptal karannı temyız etti, ancak Danıştay'daki Dava Daireleri Genel Kurulu, Ocak 1994 "te istemı reddederek sözleşmenin iptalini kesınleştirdi. Artık hukuken AKTAŞ açısından her şey bıtti, anayasa gereğince sözleşme iptali kesinleşmiş oldu. Ancak AKTAŞ, Danıştay'ın karannın kesinleşmesinden bugüne, 1 yılı aşkın süredır faaliyetlerini hiçbir şey olmamış gibi sürdürmekte ve daha da sürdürecekmiş gibi görünmektedir. AKTAŞ, özel sermayenin özelleştirmeler yoluyla girdiği alanda yasalann işlemediğinin, etkisizlığinin en somut örneğidir. Politikacılann bütün bu olup bitenlerde aktif rolleroynadığı da göz önüne alınırsa T özelleştirildikten sonra abonelen koruyacağı iddıa edilen yasa, kural ve kurumlara güvenmememiz içın yeterince neden vardır. AKTAŞ gibi küçük ulusal bir firmada devletin en üst idari yargı organı olan Danıştay"ın karan etkisiz kalabiliyorsa, çokuluslu dev telekomünikasyon şirketleri T'yi satın alınca. yasa, kural ve kurumlann etkililik derecesine ilişkin yorumlan okuyucuya bırakıyoruz. ğü bugün de uygulamalara devam edil- mektedir. Bu bölümde PTT'de geniş çaplı özelleştirmeyi gerçekleştirmek için hazıriık mahıyetındeki, kamuoyu- nun çok az bilgi sahibi olduğu özelleş- tırmelerden örnekler vereceğiz. Önce kablo şebekesi 1985 yılına kadar telefon ve diğer ha- berleşme yöntemleri ile ilgili yeraltı ve yerüstü kablolannın döşenmesi gibi ttlm kablo işlemleri, PTT personeli ta- rafından gerçekleştirilmekteydi. 1985 yılından itibaren. PTT'deki ilk özelleştirme uygulamalanndan bıri ola- rak telefon kablo şebekesi yapımı. özel firmalar tarafından yapılmaya başladı. Başlangıçta hangi bölgenın şebekesi yapılacaksa. sadece o bölgenin projesi ihaleye açılıvordu. Ankara PTT Baş- müdürlüğü sınırlannda bu uygulamay- la 1985 ile 1991 yıllan arasında irili ufaklı birçok firma. ihalelere girerek birçok projeyi gerçekleştirdiler. Ankara'da 1991 yılından son söz ko- nusu uygulamada değişiklik yapılarak Ankara PTT Başmüdürlüğü hizmet bölgesi. yeraltı ve telefon kablo şebe- kesi yapımı işlemleri için 3 bölgeye ay- nldı Bu bölgelerin sınırlan güney, ba- tı v e doğu olmak üzere 3 ayn yöndeki Ankara'nın tüm ılçe \e köylerinin ha- rita üzerinde paylaşılması ile çizildi. Yapılan ihale sonucunda güney bölge- si OBA şirketine. batı bölgesi DKY Korisorsiyumu'na ve doğu bölgesi Ak- pınar AŞ'ye (1994 yılında ERKO ile anlaştılar) venldi. Ashnda Ankara'yı paylaşan bahsi geçen firmalar. sadece kazı yapmak gibi kârlı işlemleri kendi- leri gerçekleştirmekte ve kablo temin etmektedirler. Fırmalar kendi bölgele- rindeki kablolann döşenmesi gibi emek yoğun işleri ise çok düşük ücretlerle si- gortasız ve geçici işçiler çalıştıran taşe- ron firmalara yaptırmaktadırlar. 1991 yılında Ankara telefon şebeke işlemleri özel firmalara dağıtıldıktan sonra. bugüne kadar PTT işçileri Anka- ra'da şebeke yapımı işlerinde çalışma- dılar. 1993 yılında PTT Ankara Başmüdür- lüğü. yapılan işlerin karşılığı olarak 3 müteahhit firmaya toplam 162.735.815.000 lira ödemiştir. Taşeronlara tesvik PTT'deki telefon şebeke yapımının özelleştirilmesi uygulamasında, birta- raftan PTT'ye büyük sayıda işçi istih- dam eden hükümetin. diğer taraftan iş- çilerin yapabıleceği işleri özel şirketle- re vermesi dikkat çeken bır olgudur. Bir diğer nokta ise bu tarz bır özelleştirme birçok işçinin düşük ücretlerle, sosyal haklardan yoksun olarak yok pahasına çalışmalanna neden olan taşeron uygu- lamasının dolaylı olarak devlet tarafın- dan teşvik edilmesidir. Kablolu TV hizmetini 1989 yılında vermeye başlayan PTT, 1991 yılına ka- dar tüm işlemlerini kendisinin gerçek- leştirdiğı bu hizmeti. 1991 yılından iti- baren özelleştirdi. Bugün îstanbul, Ankara, Izmir, Ada- na, Bursa, Gaziantep, Konya, Antalya ve Kayseri olmak üzere 9 ilde kablolu TV hizmeti sunulmaktadır. PTT'nin 1991 yılında yaptığı sözleşmelerle, kablolu TV şebeke yapım işleri. 6 kon- sorsiyum arasında illere ve aynı ilde semtlere göre paylaştınldı. PTT ilk olarak 30.1.1991 tarihinde Hollanda kökenli NKF Kabel, Philıps Kommunikations Indrustrie A.G. ve STFA'nın oluşturduğu konsorsiyaımla bir sözleşme imzaladı. Sözleşme gere- ğince konsorsiyum. Ankara'da 271.000, Adana'da'l 30.000 kablolu TV abonesinin projelendirme tesis ve abo- nebağlantılannı geTçekleştirecek. PTT. konsorsıyuma teçhizat ve kablo bedeli olarak 38.530.471 DM, işçilık bedeli olarak 587.011.72 DM ödeyecektir. Sözleşmede kablolu TV şebekesınin iş- lemlerini şırketlerin nasıl paylaşılacağı belirtilmiştir. NKF Kabel projelendir- me ve pasif eleman temini, Phi- lips sistemlerin temini ve mon- tajı, STFA ise işçiliği yoğun tüm kablo çekim işlerinden yükümlü olacaktır. PTT, 1 Şubat 1991 tarihinde SİMKO AŞ, Siemens A.G. ve Kathrein şirketlerinin oluşturdu- ğu konsorsiyumla toplam 637.000 abonelik kablolu TV şe- bekesi yapımı için 153.537.906 DM üzerinden bir sözleşme im- zalamıştır. PTT aynca Teletaş ve Ere AŞ'nin oluşturduğu konsor- siyumla, Ankara, Antalya ve ts- tanbul "da toplam 676.000 kablo- lu TV abonesinin şebeke yapımı için 3 Mart 1991'de 138.926.120 DM üzennden bir sözleşme yap- tı. Türkiye genelinde kablolu TV şebeke yapımında halihazırda faaliyet gösteren 6 ayn konsor- siyum, kablo temini ve kârlı tek- noloji yoğun işlemleri kendileri gerçekleştirmekte, işçılığı yoğun olan tüm işlemleri ınli ufaklı ta- şeron firmalara yaptırmaktadır. TÜRPAK'ta gelir paylaşımı Türkiye Paket Anahtarlamalı Data (TURPAK) şebekesinin ku- rulması, PTT'nin data haberleş- mesi (bilgisayar arası haberleş- me) doğrultusunda önemli bir gi- rişimidir. Bu girişimin konumu- zu ilgilendiren kısmı, özelleştir- melerin yasal dayanağuıı oluştu- ran 2983 sayılı kanun ve 233 sa- yılı KHKTerin verdiği yetkiler- le yatınmın gerçekleştirilmesi- dir. PTT, Kanada kökenli Nort- hern Telecom International Li- mited şirketi ile söz konusu ya- salara dayanarak, 15 Aralık 1988 tarihinde "Gelir PaylaşımT çer- çevesinde bir sözleşme imzaladı. Sözleşme uyannca Northern Telecom, TÜRPAK teçhizatlan- nı ve yazıhmlannı PTT'ye teslim edecek, montajını yapacak ve PTT'den gelir payını alacaktır. 7 yıllık bir süre için yapılmış bu sözleşmeye göre, heryıl PTT, şe- beke gelirlerinden belirlenmiş oranlan Northern Telecom'a ödeyecektir. Ulusaşın bir firma olan Northern Telecom'un PTT'den alacağı gelir payı, söz- leşmede 1. yılda yüzde 24.9, 2. yılda yüzde 22.4, 3. yılda yüzde 19.9,4. yılda yüzde 17.4, 5. yıl- da yüzde 9.9,6. yılda yüzde 4.9 şeklinde belirlenmiştir. Sözle- meye göre 7 yıl tamamlanınca tüm teçhizat PTT'ye devredile- cektir. 1989 yılından bugüne kadar Northern Telecom'a milyarlarca lıra aktanlmış; halen de aktanl- maktadır. Bu noktada sözleşme süresi sonunda, yani 7 yıl sonra PTT'ten ilgili firmaya para akta- nmının duracağını beklemek ciddi bır yanılgı olacaktır; bakım anlaşmalan gibi birtakım yön- temlerle büyük miktarlarda para aktanlmaya devam edecektir. Nitekim şirketin PTT'ye sundu- ğu "TÜRPAK Şebekesi Bakun ve Destek Hizmetleri Sözleşme- si"nde yer alan miktarlar, öngö- rülerimizi ispatlamaktadır. Fir- ma, yapacağı teknik yardım hiz- metlerinın bedeli olarak yakla- şık, yıllık 40 milyar TL teklif et- mektedir. Bu teklife sistemlerde anza olduğunda, anzalı kısımla- nn tamir ve değiştirme fiyatlan dahil degildir; PTT bu işlemler için aynca ödeme yapacaktır. Uydu yer hizmetleri PTT ile Comsat Dyital Hiz- metleri Tic. AŞ arasında 18 Şu- bat 1991 tarihinde Uydu Yer Is- tasyonu Gelir Paylaşımı Anlaş- ması yapıldı. Bu anlaşmaya gö- re ABD kökenli firma Comsat tstanbuL'Acıbadem'deki PTT hizmet binasına uydu yer istas- yonu sistemlerini monte etmiştir, bugün ise söz konusu ıstasyon- dan sağlanan gelir, yüzde 60 ora- nında PTT. yüzde 40 oranında Comsat fırmasına olmak üzere paylaşılmaktadır. TÜRKSAT-1B uydusunun yörünge- ye yerleştirilmesi ile ortaya çıkan ola- naklar üzerine, PTT yine gelir paylaşı- mı esasına göre 7 Eylül 1994'te iki ay- n konsorsiyumla anlaşma imzalamıştîr. VSAT olarak adlandınlan data haber- leşmesinde uydu teknolojisinin kulla- nıldıgı yöntemden yararlanmak isteyen aboneler, artık anlaşma yapılan 2 kon- sorsiyumla muhatap olacaklardır. Kon- sorsiyumlardan birisinde ABD köken- li Hughes, Çukurova Grubu ve Netaş gibi firmalar, diğennde ise Japonya kö- kenli Sumitomo, Koç Unysis ve daha önce uydu yer istasyonu sözleşmesi ya- pılan Comsat Dijital Hizmetleri Tic. AŞ yer almaktadır. Sözleşmeye göre VSAT hizmetinden elde edılecek gelirin pay- laşılması yüzde 72.1 PTT. yüzde 27.9 oranında konsorsiyumlar olarak ger- çekleştirilecektir. NOTLAR 1 - "VVhat Do BT Figures, Show Abo- ut Its Profitability", Telecoms Market, 6Feb, 1992, p. 8" 2- Brendan Martin, In the publıc in- terests. 110 3- Brendan Martin, Mülkiyeliler Bir- liği konferans notlan s. 15 Yarın: Cep telefonları ve T'de tekelleşme POLİTİKA VE OTESt MEHMED KEMAL Kuşluk Vakti. Gazetenin başlığında boydan boya, "Hükümetin ekono- mipolitikası iflas etti" yazıyordu. Bir ülkede enflasyon ora- nı yüzde 160 ise ekonomi politikası iflas etmez de ne ya- par? Bir kocaman başlık daha; kızları, kimi okullarda (lise) kızlık zan denetiminden geçiriyoriarmış. Kızlar da canlan- na kıyıyoımuş. Olur mu olmaz mı, bir tartışmadır sürüyor. (Çağdaş) Türk Dili dergisini çoktandırgörmüyordum, şu- bat sayısı geldi. Sanıyorum, üç dil dergisi var, Türk Dil Ku- rumu kapatıldıktan sonra dergisi de üçe bölündü. Bır, bu Çağdaş; bir resmi kurumun çıkardığı; bir de Ahmet Mis- kioğlu'nun özveriyle (keseden) çıkan. Atatürk'ün. malını çarçur ederseniz, her şey böyle karman çorman olur. 12 Eylül faşizminin Atatürk adına kotardıklarını yakar, yıkar, bozar, dağıtır. (Çağdaş) Türk Dili'nde Mustafa Şerif Onaran'ın Os- man Attila üzerine güzel bir yazısı var. Bana Ankara'nın geçmiş yıllarını hatırlattı. Yıl 1952'lenmış, ne tatlı günlermiş. Onaran, Attila'yı anlatıyor, ama kendini de katarak. Anka- ra daha küçük, daha derli topludur. Başta Sıhhiye, Konur Sokak'taki Kurum geliyor. Onaran'ın derdi günü Ataç'ı gör- mektir, göremiyor. Osman Attila aracılığıyla Ataç'ı görebili- yor. Ataç, Attila'yı tutmuyor, uzak duruyor. Senli benli ol- dukları bir gün soruyor: "Niçin bana uzak durdunuz?" "Seni Osman tanıttı da ondan." Sonradan anlıyor, Kurum'da ikilik var. O yıllarda Osman, dergiyi tek başına çıkanr. Osman, iyi bir örgütçüdür. Dışında kalanlar ondan çeki- nirler. Ataç, ikirciklidır. Üniversite basımevinde müdürken işçileri örgütler. Onaran, Attila için "Içmeyi severdi" diyor: "Sayılı meyhanelerde içtik onunla. Uzerimde asker giysi- len, koltuk meyhanelerine bile gittik. Ulus'ta Işıklar Cad- desi'ni geçince sanınm Finızağa Sokağı 'nda oturduklan bir çatı katı vardı. Annesi Emine Hanım, öeyaz başörtülü, ta- ne tane konuşan, Müslüman bir kadındı. Osman, 'Aslanı tilkiye boğdurmamak için içelim. Aslan sütü içelim' derdi. Annesi cızbız köfte yapardı. Ben, annesınin yanında ra- kı ıçmeye sıkılırdım. O içerdi. Aşık VeyselV mide kanse- rinden ameliyat ettiğim zaman görmeye bir Osman gelmiş- ti. Halk şiiri geleneği içinde yazardı. Veysel'e şiiherinde bir yer ayınrdı. Çokgeç evlendi. Çocuğu olmadı. Içkiyi, sigarayı bıraka- madı, erken öldü." Onaran, 1952'ler dediğine göre ben Attila'yı daha erken tanıyorum. Afyon'dan geldiğinde, Halkevi'nde bir işe yer- leştiğinde, Behçet Kemal'in çevresinde olduğu günler. "Ankara'nın şairi kimdir" diye sorulduğunda, "Behçet Kemal Çağlar" denilir. "Kim ikincidir?" "Osman Attila..." Ahmet Kutsi Tecer, halk şairlerini çevresine toplamıştı. Halk şiirineyatkın şiiryazanlar, halk şairieri, Kutsi Tecer'den ayrılmazlardı. Bir Osman bu etkiden sıynlmıştı. Afyon'dan milletvekili çıktıktan sonra politikayla uğraş-, madı. Kabuğuna çekilmiş, şair kalmıştı. Nurullah Ataç'tan uzak duruşu, çevrenin adamı oluşun- dandı. Türk Dil Kurumu'nun gizli tarihi böyle gerektiriyor- du. Onaran, çevresi için şöyle der: "Gelenekçi, memleketçi, gönül dünyasının zenginliğine önem veren bir şiir çizgisi benimsedi." Ankara'da Köıîez meyhanesinde Prof. Rasim Adasal'ın sofralannda hemen her akşam görünürdü. Belleğimde kal- mış bir dizesi de şöyle: "Yolculuğa kuşluk vaktı çıkılır." BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAN SAĞA: 1/ Antik çağda Sakarya ile Kızılırmak arasında kalan bölgeye venlen ad. 2/ Hayvan masalla- nyla ünlü Yunanlı ya- zar... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklanyla kokulandınlmış acımtı- rak bir içki. 3/ Ölü do- ğan kuzunun derisi... Bölmeli göçebe çadın. 4/ Rütbesiz asker... Be- yaz etli bir balık. 5/ Ge- nellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapa- lı.bir ya da birkaç yanı açık sofa. 6/ Aritmetik hesap yapmakta kullanı- lan, birçok devingen parça dızisiy- le donatılmış düzeneİc..."— var mı bu âlemde nekâhet gibi tatlı" (Yah- ya Kemal). II Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da küçükbaş hayvanlann kışı içinde geçirdiği dam... Bel ile kalça arasındaki bölüm. 8/Mesaj... Dâhi. 9/ Eskiden kökboya bitkisin- den, bugün ise bireşim yoluyla el- de edilen kırmızı boyar madde. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Aptal, sersem" anlamında argo sözcük. 2/ Paylama... Güney Amerika'da kullanılan ve uçlannda taş gülleler bulunan uzun kayışlardan oluşan kement. 3/ Toprak damlan sıkıştırmakta kul- lanılan taş silindir... Koç burcunun eski adı. 4/ tri ve tombul ku- cak çocuğu... Borusesi. 5/Üfiemelıbırçalgı... Ülkemiz sulann- da yaşayan ve sip de denilen mersinbalığı türü. 6/ Şaşma belir- ten bir ünlem... Çöl ortasında bitkili alan. II Motorlu araçlarda sarsıntı ve sallantıyı en aza indiren düzen. 8/ Oyunda cezalı ço- cuk... Toprağın üstündeki yükseklik. 9/ Iri taneli bezelye... Nes- ne. şey. tLAN T.C. ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1994-44 Çerkeş ilçesi Idns Mahallesi'nden Abdullah oğlu Ahmet Öz- gürel ve Nurettin özgürel tarafından davalılar Hazine adına Çer- keş Mal Müdürlüğü, Çerkeş Belediye Başkanlığı, Namık Kemal Uluçay ve Firdevs Karaharman aleyhine açılan men-ı müdahale ve tapu iptali ve tescıl davasının mahkememizde yapılan açık yar- gılaması sırasında: Çankın ıli Çerkeş ılçesı Karamuklu Mahallesi Külcûyeri mev- kıindeki; doğusu Namık Kemal Uluçay ve davalı Firdevs Kara- harman'a aıt taşınmaz, batısı davacılara aıt taşınmaz, kuzeyı de- re olarak bırakılan yer ve güneyi Ahmet Azizoğlu'na ait taşın- maz ile çevrilı yaklaşık 918 m2 yüzölçümündekı taşınmaz üze- nnde herhangı bır hak ıddia eden varsa hak sahiplerinin işbu ilan tarihinden itibaren üç av ıçensinde belgeleriyle bırlikte mah- kememizin 199444 esas sayılı dosyasına itiraz davası açmalan hususu ılan olunur. Basın: 6052 TC BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN DosyaNo: 1994 132 Davacı Meryem Tekinkaş tarafından davalı Huğlu kasabasın- dan Dede Tekinkaş aleyhıne mahkememıze açılan boşanma da- vasının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince; Tüm aramalara rağmen bulunamayan davalı Dede Tekınkaş'ın mahkememizce duruşmanın bırakıldıgı 08.03.1995 günü saat 12.00'de hazır bulunması veya kendısıni bir vekılle temsıl ettir- mesı, aksi takdirde duruşmaya gelmediğı veya kendisıni bir ve- kille temsıl ettırmedıği takdirde yokluğunda yapılacak ışlemle- re itiraz edemeyeceği teblıgat yerine kaım olmak üzere ilanen teb- liğ olunur. 25.01.1995 Basın: 5710
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear