25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 SUBAT1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2000 yıhnda Türkiye nüfusunun yansının 7 büyük kentte toplanacağı öne sürülüyor Göç, kenüeritehditediyor•Göç eden nüftıs, özellikle kendi bölgelerine yakın belli şehirlerde yoğunlaşıyor. 2000 yılına kadar 20 milyon kişinin daha kentlere gelip yerleşeceği belirtiliyor. Oluşan bu göçün de 18 milyonunun yine büyük kentlere gideceği hesaplanıyor. Yiırt Haberferi Servisi - Türki- ye 'de kırsal kesimden. özellikle büyük kentlere doğru hızlı bir göç hareketı yaşanırken, ülke nü- fusunun yüzde 55'ınden fazlası- nın 15 büyük ilde toplandığı göz- leniyor. Göçün bu hızla sürmesi halin- de ise 2000 yılında Türkiye nü- fusunun yansının 7 büyük kent- te toplanacağı öngörülüyor. AA ve Cumhuriyetmuhabirle- rinin DlE ve çeşıtli verilerden el- de ettiği bilgilere göre Türki- ye'de kırsal nüfusun göçû ve bü- yük kentlere yığılması sürüyor. Göç eden nüfus, özellikle kendi bölgelerine yakın belli şehirler- de yoğunlaşıyor Bu nedenle. toplam nüfus ıçinde İstanbuL Ankara tzmir, Adana, Divarba- kır, Konya, Bursa, lçel. Antalya, Gaziantep. Manisa, Şanlıurfa, Hata>, Samsun ve Kocaeti'nden oluşan 15 il yüzde 55'in üzerin- Büyük kentıere goc artıyor Nufusu en kalabalık 15 il lller Istanbul Ankara Izmir Adana Konya Bursa Diyarbakır lçel Antalya Gaziantep Manisa Ş. Urfa Hatay Samsun Kocaeli 1985 (kı$i) 5.842.985 2.909.946 2.317.829 1.725.940 1.560.375 1.324.015 934.505 1.034.085 891.149 966 918 1.048.297 795.034 1.002.252 1.106.219 742.245 1990 (kışı) 7.309.190 3.236.626 2.694.770 1.934.907 1.750.303 1.603.137 1.094.996 1.266.995 1.132.211 1.140.594 1.154.418 1.001 455 1.109.754 1.158.400 936.163 1994 (kısı) 8.776.490 3.527.309 3.045.363 2.122.321 1.920.739 1.873.509 1.545.438 1.495.290 1.377.227 1.304.491 1.247.909 1.209.467 1.204.980 1.202.113 1.131.827 de pay alıyor. Türkiye'nın 61 milyon olarak tahmın edilen bu yılki nüfusu- nun 33 milyon 284 bin 473'ü 15 büyük ilde yaşıyor. 15 büyük ilin ardında ise bir milyonun üzerin- deki nüfuslarıyla Zonguldak, Kayseri ve Bahkesırgibi ilierge- liyor. Ülkede, 1985 yılında bir mil- yon ve üzennde nüfusa sahip olan il sayısı 11 iken, 1990 yılın- da bu sayı 15'e yükseldi. Bu yıl ise 18 ilin nüfusunun bir milyon ve bunun üzerinde olduğu tah- min ediliyor. Öte yandan, 2000 yılına kadar 20 milyon kişinin daha kentlere gelip yerleşeceği belirtiliyor. Oluşan bu göçün de 18 milyonu- nun y ıne büyük kentlere gidece- ği hesaplanıyor. Bu arada. 'l 960-1985 arasında kentlenn nüfusunun yaklaşık 18.5 milyon arttığı saptanmıştı. Göçün nedenleri MimarSınan Üniversitesf nın yaptığı bir araştırmada. ülkede göç olayı. nedenleri ve oluşan so- runlar şöyie sıralanıyor "Türldye'de kenrieşme teme- linde iki etken \ar. Bunlar itki ve çekici faktörter. Büyük kentlere göçii sanayileşmevanında, kırsal kesimdeki nüfus artişı ve toprak azlığL işsi/lik. >eni iş bulma iste- ği gibi faktnrier de hızlandınyor. Çekici faktörler ise kentte daha çok gelir elde etme düşüncesi, sa- nayi ve hizmetlerde iş imkanlan- nın artması, akraba ve hemşeri gelişi, kültür imkanlan. Ancak nüfusun belli kentler- deyığılması, planlama ve çev- re sorunları, çöpJer ve çöple- rin yok edilmesi, çevre kirlili- ği, sağlıksız konut üretimi, yüksek yoğunluk ve yığılma- lar. hastahk ve çocuk ölümle- riyle insan ilişkilerinde çözül- meleri de beraberindc getiri- vor." Ülkede artan göç sonrasında. tstanbul. Ankara. îzmir \e Ada- na gibi merkezlerde ise gecekon- dulaşmanın had safhava ulaştığı gözleniyor. Ankara'nın yüzde 60'ında. Istanbul, Izmir ve Ada- na'nın ise yüzde 50"sınde gece- kondu yerleşim bırimi oluşmuş durumda. Bu arada Doğu Ana- dolu Bölgesi'nde en fazla göç veren ıllersıralamasında Tunce- li. Kars. Erzincan. Erzurum ve Ağn illerıyıllardırliderliği kim- seye bırakmıyor. Göç eden nüfu- sun ıl nüfusu içindekı payı dik- kate alınarak siralandığında 1980 vılında Kars yüzde 15.5'le ilk sırayı alırken Tunceli yüzde 151e ıkincı sırayı alıyor Aynı dönem Erzincan'ın goç oranı yüzde 13.9. Ağn yr üzde 11.6 ile ilksıralan kapsıyor. 1985 yılı so- nuçlan da bir önceki yıllardan farklıdeğil Busüreklili'k2000'e yaklaştığımız şu günlerde daha da hızlanmışa benzıyor Bölge- dekı bırçok ilde, "ekonomr çök- müş ya da çökmek üzere. Erzu- rum'da hayvancılığın cazibesıni yıtirmesi, küçük ve orta çap ış- letmelerde beklenilen verimın alınamaması kötüye gıdişin baş- lıca nedeni olarak görülüyor. Erzurum Valisi Oğuz Berbe- roğlu süreklı göç veren kentin so- rununun kalkınmamışlık oldu- ğunu söylüyor Berberoğlu kal- kınma projelennin maliyetinın 5 trilyon oldugunu belirtiyor. Ber- beroğlu şunlan söylüyor: "Erzurum'da ekonominin te- meli tanm ve hayvancılığa daya- nır. İlde işlenebilir arazi çaüşabi- lir nüfusa oranla az. Bu kesimde belirgin bir işsizlik var. Hayvan- cıiığın gelişmesi göçün azal- masuıa neden olacaktır." Köylüye göre kent daha güvenli •GAP Belediyeler Birljgi Genel Sekreteri Ahmet Ozer kırsaldaki yetersiz olanaklar ve arazi bölüşümünün getirdiği tedirginlik ile yaşanan sıcak çatışma ortamınm. insanlan kente göçe zorladığını vurguladı. DİYARBAKIR/G.ANTEP (Cumhuriyet) -GAP Belediye- ler Bıirliği Genel Sekreteri Ah- met Özer, bölgede yaşanan yo- ğun göçlerin ekonomik kaynak- lı oldugunu. ancak yaşanan sı- cak çatışma ortamının da "kent- leri daha güvenli bulan" köylü- yü göçe zorladığını söyledi. Çevre il ve ilçelerden Diyarba- kır'a göç edenlerin. geçimlerini sağlamak içın Sosyal Yardım- laşma ve Dayanışma Vakfı'na başvurduğu belirtilırken cuma günleri vatandaşlann sorunlan- nı dinlemek ıçın "halk günü" düzenleyen Vali Doğan Hati- poğJu'nun en çok muhatap ol- duğu kişılerin başında ise "göç- zedeler" geliyor. Bu ınsanlann en çok istediğı ise yakacak ve yiyecek oluyor. 4temelneden Doğu ve Güneydoğu'da son yı 1larda artan göçün sosyal ve ekonomik analizını yapan GAP Belediyeler Bırliğı Genel Sekre- ten Ahmet Özer. kırdan kente göçün 4 temel nedeni oldugunu belırterek, bunlan "Kırsaİdaki yetersiz iş imkânı. son yıllarda makinelesmeye geçilmesi, GAP yüzünden köylerin su altında kalması ve can güvenliğj soru- mı" olarak değerlendırdi. Özer, kırsaldaki yetersiz ola- naklar ve arazi bölüşümünün getirdiği tedirginlik ile yaşanan sıcak çatışma ortamının, insan- lan kente göçe zorladığını vur- guladı. Diyarbakır'a en çok il- çelen ile Mardin, Sıirt, Şırnak ve Batman'dan göç olduğu be- lirtildi. özellikle son günlerde Gü- neydoğu'da yaşanan göç olayla- n kent merkezlerinın nüfusunun artışında etken olurken Türkı- ye'nin 6. büyük kenti olan Ga- zian tep'te belirgin şekildeolma- sa bile göç gözlenebiliyor. Son nüfus sayımına göre kent merkezinde 604 bın kişinin ya- şadığı Gaziantep'in şu anda nü- fusunun bir milyonun üzennde olduğu belirtiliyor. Yüzde 70 gecekonduda Anakent Bclediyesı Planlama Müdürlüğü, kente göç olayını araştınrken. kent yüzde 70"ınin gecekonduda oturduğu gerçcği ortaya çıktı. Siirt, Mardin. Van, Malatya, Adıyaman illennden Gaziantep'e gelenler kentin be- lirli semtlerinde bir arada oturu- yorlar. Gaziantep Sanayi Odası Genel Sekreteri Kürşat Göncü, sanayisi gelişen kentte göç ol- masının doğal oldugunu bclir- tirken "Ancak bu belirgin bir $e- kikJegörülmüyor. Göçün ilk ne- deni iş bulma olavıdır. Dogu ve Güneydogu'dan gelenler Gazi- antep'te rahattıkia iş nuianilryor- lar. Aynca kentte terör de yok" diye konuştu. 'Sağlıkta Reform Arayışlan' adlı panelde sözleşmesi biten hastaneler gündeme geldi 6 Hastaneler bakaıılıkta kalmab9 • Sağhk muhabirleri(ESAM) tarafından Roche ilaç firması konferans salonunda düzenlenen panelde konuşan Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna, "Beş hastane, belediyede olsa ne olacak olmasa ne olacak? " diye konuştu. Sağhk Bakanı Doğan Baran ise "Belediye bu hizmeti götüremeyeceğine kendisi de kanaat getirecek, aramızda bir protokolle bu işi tatlıya bağlayacağız" dedi. lstanbul Haber Servisi -Dev- let Bakanı ve Hükümet Sözcü- sü Yüdınm Aktuna. lstanbul'da Büyükşehir Belediyesi ile Sağ- hk Bakanlığı arasında sözleş- mesi biten dört hastane ve bir dispanserin yine Sağhk Bakan- lığı'nda kalması gerektığını söyledi. Bakan Aktuna Eğitım ve Sağhk Muhabırlen(ESAM) tarafından Roche ılaç firması konferans salonunda düzenle- nen "Sağhkta Reform Aravişia- n" konulu panelın bitımınde basın mensuplannın konuya ilişkın somlannı yanıtladı. Aktuna "Bu beş hastane belediyede olsa ne olacak ol- masa ne olacak? Reform yapılacaksa, sis- temde reform yapılmah. Bir ilde bakan- lığa baglı kuruluşlar ya belediyelerin ol- malı ya olmamair dedi. ESAM Başkanı Gündiiz İmşir'in yö- nettiğı "Sağhkta reform arav ışlan" konu- lu panelin açış konuşmasını Sağlık Ba- kanı Doğan Baran yaptı. Sağlığın. azge- lişmişülkeler kadar gelişmişülkelerinde en önemli sorunlan arasında yer aldığı- na dikkat çeken Baran. sağlıkiı yaşama- nın bütün ınsanlann doğuştan kazandıgı bir hjk oldugunu belırttı Sağlıkta fırsat eşıthğının sağlanması- nın dev letın aslı görev i oldugunu \ urgu- layan Baran. bakanlık olarak hedeflennin bunu gerçekleştırmek oldugunu söyledi. Türkiye'nin sağhk açısından az gelişmiş ülkelerdüzeyinde oldugunu da dıle geti- ren Baran. sağlıkta reform yapılmasını öngören yasa tasanlannın TBMM ye su- nulduğunu ifade etti. Bu yasa tasanlanna göre hastanelerin sağlık işlctmelenne dönüştürulmesinın vedördüncü bir sosyal güvenhkkurumu kurulmasının öngörüldüğünü v urgulayan Baran. antı demokratık olarak nıtelediği Eğirim ve Sağlık Muhabirleri Dernegİ'nin düzenlediği "Sağ- lıkta Reform Aravışlan" konu- lu panele. Devlet Bakanı ve Hü- kümet Sözcüsü V ıldınm Aktuna ile Sağlık Bakanı Doğan Baran ı dakatıldı. (Fotoeraflar: VASE- j MİN KOYUTÜRK) /oıunlu Hızmet Yasası'm kaldıracakla- nnı da sözlenne ekledi. Devlet Bakanı \e Hükümet Sözcüsü Yıldırım Aktuna ise sağlıktaki reform aray ışlannın uzun zamandan beri devam ettığıne dikkat çekerek, bunun nedenını sağlam biraltyapının olmamasına bağla- dı. Altyapıolmadığı ıçınyapılanyenıhk- lerin tutmadığını vurgulayan Aktuna, bu sorunun aşılmasının ise insan hakları ile demokrasınin kurumlaştınlmasına bağlı oldugunu belirtti. Son günlerde kamu- ovunu meşgıı! eden "iffettartışması'"ko- nusundakı görüslenni de açıklayan Ak- tuna, iffetın korunmasının önemli oldugunu. ancak bundan önce dürüst ve sevgi dolu ınsan- lann yeriştirilmesine özen göste- nlmesi gerektiğıni dile getırdı. Panele katılan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Selim Ölçer ise Sağlık Bakanlığı tarafından ha- zırlanan reform yasa tasanlan- nın başanya ulaşacağına ınan- madığını söyledi. Istanbul Tabip Odası Yönetım Kurulu Başkanı Doç. Dr. Z^ki Karagüllede sağhkta yapılması düşünülen reformlann gerçekJe- şebilmesi için halkın ve sağlık çalışanlannca desteklenmesinin şart oldugunu vurguladı. SSK Genel Müdûrü Kemal Kıbçdar ise sağlıktaki olumsuz gelişmelerden hükümetin so- rumlu oldugunu öne sürdü. Panel çıkışmda sözleşmesi bi- ten Haseki, Beyoğlu. Zeynep Kamıl ve Zührevı Hastahklar hastaneleri ile Sait Çiftçi Dispan- sen'nin beledıyeye devn konu- sunu soran gazetecilere Devlet bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıl- dınm Aktuna şu yanıtı \erdi: "Yapamıyorsunuz. ben yapa- cagım gibi bir haklıiığı vok. Alf- yapı gibi belediye hizmetlerine. belediyelerin imkanlanyetmh-or. Yağmur. su kanallannı yapsana baka- lım... Asfatlanmamış vollar var. Oradan para kazanmayi düşünüyorsa, hastane- den para kazanamaz. Sağlık Bakanlı- ğı'nda kalnıalı. Ama ileriv e yönelik. verel yönetimlere verilmesinden yanayım." Sağlık Bakanı Doğan Baran ise konu- ya ılışkın şu açıklamayi yaptr "10 yıldan beri tıbbi donanımı çagın gerektirdigi şekilde yapılmışhr ve hizme- te vatandaş abşmıştır. Saruyorum beledi- ye bu hizmeti götüremeyeceğine kendisi İJc kanaat getirecek ve aramızda bir pro- tokolle bu işi tatlıya bağlayacağız." TOKTAMIŞ ATEŞ BiPleşmenin Çatısı Birleşme kurultayı ıçin ilan edilen tarih yakınlaştıkça, il- ginç "kıvırtmalar" da başladı. SHP kanadından gelen en önemli mesaj, "Eğer birleşme CHP çatısı altında olursa hükümetin sona ereceğı." Nasıl ıştır, anlaşılması mümkün değil. Hükümetin başkanı "Birleşme CHP'de de olursa hükümet devam eder" diyor, hükümetin başkanının yar- dımcısı, "Hükümet biter" diyor. Birinden birı hem kendini kandınyor ve hem de bizleri kandırmak istiyor. Acaba han- gisi? Her şey bir yana, hükümet sona ererse ne olur, sona er- mezse ne olur. Bu hükümet Türkiye'nin emekçi sınıflarına ne veriyor, şimdiye kadar ne verdı de, biteceğınin korku- su yaşanıyor? Yıllardan beri ne yapıldı? SHP bünyesinde çöreklenmiş bir "müteahhit taifesinin"zengınleştirilmesinden ve bun- ların el altından dağıttığı "kemiklerden" sebeplenen bir "gariban taifesinin " dışında, Türk emekçilerinin ne tür ka- zanımlan oldu? Sosyal demokrasiye ne gibi katkılan ol- du? Yıllarca YÖK dillerinden düşmedi. Gerek DYR gerek SHP; seçim bildirgelerinde, seçım konuşmalannda, hükü- met protokollerinde "YÖK'ü kaldıracağız" diye atıp tuttu- lar. Sonunda ne oldu? Bugün Sayın Ihsan Doğramacı'yı arar hale geldık. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne olur... "Demokratikleşme" diye yıllarca konuşuldu. Memura toplusözleşmeli sedika hakkı verilecekti. Nerede? Ülkü- cülerin ya da şerıatçıların izinsiz gösterilerinde "şefkat ör- neği" olan polisler, memurlann izinsiz gösterilerinde ca- navar kesiliyoriar. Dört polis aralanna aldıkları iki kadın memuru döverken, Türkiye'de sosyaJ demokratlar ikti- darda olduklannı sanıyorlar. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne olur... "Emekçi kitlelerenflasyona ezdırilmeyecek" diye nutuk- lar atıldı. Sonuç ortada. Kargaların bile gülecegi hesap oyunlarıyla bile gerçek saklanamıyor. Elbette saklanamaz. Güneş balçıkla sıvanır mı, mızrak çuvala sığar mı? Bu hü- kümet sürse ne olacak, çökse ne olacak... 12 Eylül'ün yaralan sarılacaktı. 12 Eylül'ün ve sonrası- nın hesabı sorulacaktı. Ne oldu verılen bu sözlere? Türk insanı bu partilere bu nedenlerte oy vermişti. Yaraların sa- nlması bir yana, son yıllarda yenı yaralar açıldı. Hesap so- rulması bir yana, öyle işler yapıldı ki, yarın bunların da he- sabının sorulması gerek. Mafya babaları, devletin en üst ıstihbarat organlarını suçluyor. Mafya tetikçileri sınır tanımaz bir durumda. Üç- beş dürüst polisin çırpınması bir yana, hükümet kanadın- dan çıt çıkmıyor. lleri sürülen iddialar ya gerçektir, soruş- turulur; ya da iftiradır, gereği yapılır. Ama bizim aslan sos- yal demokratların da ıçinde bulunduklan hükümetten ne ses çıkıyor, ne seda. Ve SHP kendini iktidann ortağı san- maya devam ediyor. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne olur... "Mafya yukanlarda" diyor adam, "baba olan bız deği- liz, baba olanlar Ankara'da." Hiçbir cumhuriyet savcısı, "Arkadaş sen ne demek istiyorsun, kimlen suçluyorsun ? " diye sormaya cesaret edemiyor. Hem söylenenlerin ger- çek olmasından korkuyorlar, hem de kendılerinden. Hıç yıpratılmaması gereken kurumlar boy hedefi haline gelmiş durumda. Gelen vuruyor. geçen vuruyor. Tüm kurumlar güvenilirliğini yitirmeye başladı. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne olur... SHP açıkça "12 Eylül'ün ürünüdür." Siyasal konularda- ki "yüksek" (!) bilgilerinden ötürü. Türk siyasal yaşamına yeniden biçim verebileceklerini sanan bir cunta üyelerinın, "Siyasalyaşamda ikibuçuk parti olsun" dileklerinin sonu- cudur. CHP'nin yeniden açılması mümkün olduktan soh- ra SHP'nin varlığını sürdürebilmesı ve böylesine anlamsız bir "ikibaşlılığın" ortaya çıkmasının nedeni. SHP'nin ikti- dar olanaklannı kullanması olmuştu. Ancak burada "ikti- dar olanaklan" dediğimiz zaman, biraz açıklama yapma- mız gerekiyor. SHP'ye varlığını sürdürme olanağını veren "iktidar olanaklan", Ankara'daki merkezi iktidann olanak- ları degildi. Özellikle yerel yönetimlerdeki iktidarlan ve bu iktidardan "sebeplenen" kimi "asker delegelehn " bu ola- nakları yitirmek istememeleriydi. Aslında elbette her siya- sal parti (ama tek başına, ama bir koalisyonun ortağı ola- rak) iktidar olmak ıster, ama iktidar olmanın getirdikleriy- le, götürdüklerınin de iyi bir biçımde hesaplanması gere- kir. Ve bu koşullar altında bu hükümet varlığını sürdürse ne olur, çökse ne olur... CHP'de birleşilsin denıldiği zaman ilk akla gelen Ata- türk'ün mirası oiuyor. Çok doğru. Ama bence CHP'de bir- leşilmesıni gerektiren husus Atatürk'ün maddı mirası de- ğil, manevi mirasıdır. Trilyon büyük bir rakam. Ama bugün toplumumuzda kendini "Atatürkçü" olarak tanımlayan bir milyon insan birer milyon katsalar, bir trilyon eder. Fakat 12 Eylül'ün "çağdaş vizyonu" (!) içinde, insanlanmız ver- meyi değil, sadece almayı düşünür oldular. Ve bu vizyon içindeki bir hükümet sürse ne olur, çökse ne olur... Bu görüşlerimi, SHP içindeki sayısız insanın paylaştığı- nı biliyorum. En karanlık yörelere onlar taşıyorlar ışığı. Bi- limin, devrimin, çağdaşlığın, aydınlığın savaşçıları onlar. Aynı türden insanlar CHP'de de var. Ve bu insanlar bir ara- ya geldikten sonra hükümet sürse ne olur, çökse ne olur ve bu hükümet ıçinde olunsa ne olur. olunmasa ne olur... Gelir düzeyine oranla milyarlık malvarlığına sahip olduğu öne sürülüyor Milli Eğitim Müdürü Akay'a inceleme lstanbul Haber Servisi - Mıllı Eğitım Bakanlığı. gelir düzevı- nin düşük olmasına karşın mil- yarlık malvarlığına sahip olduğu öne sürülen lstanbul Millı Eğı- rim Müdürü Naci.Akay'ınduru- munu incelcmeye aldı. MaKar- lığını çahşarak elde ettığını, 32 yılhk memunyet yaşamında her zaman dürüst davrandığını bc- lırten Akay, "'Eşimvarlıklıbirai- leden geliyor. Bir kısım mallan onun ailesinden kalan gav rimen- kul ile bir ksmını da kendim ça- Itşarak aldım" dedi Hürrıyct gazetcsındc lstanbul Mıllı Egıtim Miıdürü NJICI Akay'ın malvarlığı ile ılgılı ha- berlennçıkma.sıüzerıne Bakan- liğı konuyu ıncelemeyc aldı. Milli Eğitim Bakanlığı, milyarlık malvarlığına sahip olduğu öne sürülen Naci Akay'ın durumunu incelemeye alırken, Akay, düzenlediği basın toplantısında, meslek yaşamı boyunca hiçbir zaman soruşturmaya, uğramadığını söyledi. Mıllı F.gıtim Bakdnı ı\ev/at malvurlığına ılışkın sorulnrı ya- Aya/. Akay ın durumunun ıncc- nıtladı. Çalı^nıa yaşamında hn;- lcnmcsı ıı,'in ınüfcttış gorevlen- bir zaman soruştıırınay J uğra- dırdığmı söyledi Akay, diın dü- madığını söyleyen Akny. her- zenlcdıgı basın toplantısında hnngı bırcezadaalmadığını be- 'Öğretmene soruşturma durdurulsun' (Cumhuriyet Eg« Bürosu) - Sotrta llçe Mıllı Egıtim Müdürlüğü ncc geçen yıl 20aralıkta ısbı- rakma eylemine katıldıkları savıyla 67 ögretmen hakkında açıian soruşturmanın durdurulması ıs- tendi. Soma Kamu ÇaliNjnları Platformu dönom sözcüsü ve Maden-Sen Şube Başkanı MulusiCry- han. "Soruşturmalar durmazsa üretimden gelcn gücümüzü kullanacagız" dcdı. Kamu çalışunljnnın sendıkal haklannın alın- ması ıçın gcrçcklcstırdıklerı ctkınhklerın ardınd.ııı çalışanlara yönelik baskı. siirııun ve idarı soru^dır- malann ba>latıldığını behrten Hıılıısı C'cylıan. yap- tığı açıklumada görüşlennı şöyle dıle ycttrdı "Kamu Çalışanlan Sendikalan, ekonomik. dc- mokratik ve siyasi haklara kav uşahilnıtk için 20 Aralık 1994 günii ün'timdfn gelen güçlerini kulla- narak taleplcrini dilc yttirdilcr. Bu haklann çaln şanlar için cn tcmcl insani haklardan savıldığı gü- nümü/dc shasal ikfklar. hakiı uyannın nedcnlcri- ni ortadan kaldırmak için çaba göstereceği ycrdc. bu ımurlu nıücadelt-yeonıu/ vcrvn Soma'da 67 eği- tim cmckçisini' idari soruşturma açarak maddi vc manevi baskı altına almak istryor." 1 ıım b.Kkıi.ır.ı kar^ııı L'lkmlıkL'nn! Mirıüinııcvc kaı.ıılı oldukl.ırını \urgulayan IIUIUM C'cylıan. **Kgcr bus«ıruşt ıırmalardurdurulnıa/^a. 25-26şu- bat kıınıltay ında IX nıartta toplu pa/arlığa çağm - la \e de 2*>-M) Mart I995'le iin-tinıdcn gclcn gücü- ımi/fı kullanacağımı/ı kamuoyuna duyururu/" l k lırttı. Eşının varlıklı bir aıleden geldığını v urgulay an Akay. *Ka- yınpederim öldüğü için tüm mal- ları ben yönlendirdim. Tekir- dağ'da öğretmenlik yaptığım dö- nemde eşim de Tuna Oğrenci Vurdu'nu işlettL Aynca ben özel dershanelerde ögretmenlik yap- tım, kitap ya/dım" dedi Basın mensuplarına 1^90 yı- hndaki ınal bıldırımını dağıtan Akay sunlan söyledi "Burada Fındıkzade'de 90 metrckarelik bir daire, Kumburgaz'da 6(1 met- rekarelik bir y aitlık Beyazıt'ta 27 metrekarelik bir dükkân. Kadı- kö> "de 120 metrekarelik bir da- ire. Silhrfde 100 metrekarelik bir ya/lık belirttim. Bunlann o dönemdeki degeri 310 milyon Iİ- raydı. Aynca 20 milyon İiralık m net eşyası ile24 milyon600 bin İiralık da ev eş> am v ardı. Bugün Bahçeşehir'dekievimi Fındıkza- de'dckidairey i satarak aldım. Kı- /ımın kocası, boşandıktan sonra yaptıklan anlaşma gereği kı/ıma bir BMVV araba ile Ataköy "de bir dairv aldı. Hürriyet gazetesinde ya/ılmayan iki malım daha var. Bu da 1991 yılında 52 milyon U- raya aldıgını Tovota araba ile FVndik'tc 300 milyon liraya aldt- gım 7(1 mern'kan'lik dainedir. Da- iıryi de cmcklilik param ilo al- dım. Bugüne kadar hep dürüst davrandım. Bir rck şcyden kor- kuyorum. () da anlaşılanıanıak- tan" 1 4 Ş u b a t S e v g i l i n i z i u n u t m a y ı n SEVGlLİLER GÜNÜ (St. Valentine's Day) için mesajlarınızı gazetemizde yayınlıyoruz. 1 s t x 5 c m . ' l i k k u t u l a r : 5 5 0 . 0 0 0 T L . + K D V . T e l : 5 1 2 0 5 0 5 4 7 5 - 4 9 9 - 5 0 0 - 5 2 9 • F a x . 5 1 1 8 4 6 6 l l a n ı n a s ı l » e r e c r k s i n i z : İ l a n b e d e l ı n ı A k b a n k N u r o s m a n ı v e Ş u b 1 4 4 6 0 - 0 n o ' l u V e n ı g ı ı n H a b e r A j a n s ı A Ş h e s a b ı n a y a l ı r d ı k t a n s o n r a b a n k a d e k o n t u n u v e t l a n m c ı n ı n i 7 i 511 K4 6 6 n o ' l u f a k M m ı z d g o n d e r ı n ı ? Ya da b ı z / a t g d ? e t e m ı z e m û r a c a a ı e d ı n ı z .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear