Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
A 1995 PA2ARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERES DEVAM 19
G U N D E M MDSTAFABALBAİ1KARAPAZAM
LUPKEPENEK
ştarafı 9. Sayfada
<mış bulunmaktadır.
;ımlerden sonra TBMM'de "emekçilerin" çıkarta-
avunacak, yani "eski deyişle" solcu birliklerinin ka-
sı olasılıgt nedir?
irey alarak" kimi sendikayöneticilerinin "adaygös-
neleri", emekçilerin çıkarının TBMM'de temsil edil-
anlarnına gelmez.
j nedenle işçi sendikalannın, meslek oda ve birlik-
ıın, özgürlükçü toplum örgütlerinin görevi, kimi par-
iay listelerinin halkı "aldatıcı biçimde süsSemesi" ol-
•nalıdır. Yapılması gereken, temstl ettikleri kesimle-
ortak çıkarlan için "sotvnlarına sornut çözüm öneri-
istemek" ve bunun sağlanması için de siyasal süre-
olabildiğince geniş bir "katılımın" sağlanmasıdır.
sorunlardan kaçan siyasal gidiş, yalnız kendisini de-
, ülkeyi yıkıma sürükler. Karşı çıkılmast gereken bu yı-
na gtdiştir.
• • •
Tüm olurnsuzgelişmelere karşın kimi güzellikler de ya-
ınıyor. TÜYAP'tn düzenlediği kitap fuarı, bunlardan bi-
iir; olanağınız varsa kaçırmayın. Bu tür güzelliklerin
nadolu'ya da taşınması ise ayn bir gerekliTiktir.
Seçim hülriimetme
• Baştarafı 1. Sayfada
kadro katıldığı eüvenoyla-
masında. ÇHP'nın DYP-
MHP ittifakını önlemeye
dönük çabalanndan rahatsız
olan MHP, bir kez daha hü-
kümete destekçıktt.
MHP milletvekılleri tam
kadro oylamaya katılarak
hükümete güvenoyu \erdi-
ler. 99 ANAP milletvekili
ile 38 RP. 10 DSP. 7 BBP. 1
MP. 2YDH\el5bağımsız
miHetvekili ise hükümete
güvenoyu \ermedi. ANAP
bir fire verdi ve tzmir Mil-
letvekiîi Timur Demir hü-
kümete güvenoyu verdı.
Güvenoylamasına katılma-
f&n minetvekillerinin adla-
n şöyle:
Abdülkerim Zilan (Bat-
man. bağımsız). Şükrü Er-
dera (Bursa. bağımsız ı. Ab-
dülmelik Fırat (Erzurum.
bağımsız). Hüsamettin Cin-
doruklEskişehir. bağımsız).
Bedrettin Dalan (Istanbul.
bağımsız). Kemal Naci Ek-
şi dstanbul. YP), Ersin Fa-
ralyalı ttzmtr. bağımsız),
Aykut Edibali (MP Genel
Başkam). Yusuf Bozkurt
Özal tYP. Malatya). Ahmet
Neidim (Sakarya. bağım-
sız). Yaşar Topçu (Sinop.
bağımsız). Mehmet AH
Yılmaz (Trabzon. bağım-
sız).
28 bağımsız millet\eki-
linden 4'ü yeni hükümete
güvenoyu verdi. Salih Sü-
n\er. Hasan Çakır. Erdal
Koyuncu ve Gürol Soylu.
52. hükümete güvenoyu ve-
rirken. Genel Kurul'a katı-
lan diğer bağımsız milletve-
kılleri 'hayır' oyukullandı-
lar.
Sonucun açıklanmasın-
dan sonra. DYP grubunun
ayakta alkışları arasında
kürsüye çıkan Başbakan
Tansu Çiller, "Bu. milleti-
mizin başarısıdır. Demok-
rasimizin başarısıdır,
Meclis'in başarısıdır. Ha-
yırlı olsun" dedı. CHP hde-
ri Deniz Baykal da oylama-
dan sonra gazetecilerin so-
rulannı yanıtlarken şunlan
söyledi: "Güvenoyu aşa-
mas» geride kaldı. Türk
milletinin bir büyük vasfı
var. Kriz dönemlerinde
mueizevi çözümler üret-
meyi başarıyor. Anayasa-
nın öngördüğü olağanüs-
tü koşullara ramak kala,
Meelis çıkar yol bulmuş-
tur. Olağanüstü mekaniz-
malara gerek kalmamış-
tır. Sıra seçime gelmiştir.
Bunun da yapılması ha-
linde. Türkiye yeni bir dö-
neme geçecektir."
ve Aktaş'ta
özeHeştirme yanhşı^
ÇETİN YİĞENOĞLU
ADANA - Sermaye Pi yasa-
s\ Kurulu Başkanı AH thsan
Karacan,ÇEAŞ skandalınm.
enerji sektöründe ÇEAŞ ve
Aktaş'ta yapılanözeUeştirme-
de yöntem yanlışlığını ortaya
çıkardığmı söyledi.
Uzan aılesınce ÇE AŞ' ınbir
holding. bir finans ^trketi du-
rumuna getirildiğini savlayan
tCaracan, yapılan işlemlerin
bürünüyle yasal \e anayasaya
uygun oldugunu belirterek
olayın hiçbir siyasiyanının ol-
madığını kaydetti \e
"SPK'ye hiç kimse talimat
>ermedi. Vermez, veremez"
dedı.
Karacan. ÇEAŞ'taki son
gelişmeler üzerıne Cumhun-
yet'e verdıği demeçte "ana-
ya&aya avkınhk" sa\lanm
yanıtlarken olavtn ü<; bo>utu-
nun olduğunu anlattı.
ANAP'ın başNurusu üzerine
konuyu inceleyen Anayasa
Mahkemesı'nm Yetki Yasa-
sı'nv iptal ettığine, 558 sayılı
KHK'de yürütmenın durdu-
rulması ısteminı reddettiğıne,
bukonudaki esastan görüşme-
yi ise henüz yapmadığma işa-
ret eden Karacan, "558 sayüı
karamame halenyürürlük-
tedir. \e SPK küçük yatı-
rımcjları korumak üzere
kararnameden gelen yetki-
lerini kuHannnştır''* diye ko-
nuştu.
ÇEAŞ'la SPK arasındakı
sorunlann 1994 Aralık ayın-
dan buyana sürdüğünü.bu sü-
re içerisinde Lzanlar'ın sürek-
li uyanldığını belırten Kara-
can şunlansöyledi: "Haziran
bilançosu eylül ayında bor-
sa büiteninde yayımlanınca
iştlrakler kaleminin 7.6 tril-
yona çıktığını, dolayısıyla
bilanıjonun yüzde ellisini aş-
tıgını görünce tekrar hare-
kete geçtik. Çünkü ÇEAŞ
bir holding.bir finans şirke-
tine dönüştürülmii^tfi. Ka-
nunun verdiği elektrik üre-
tim ve dağıtım imtiyazıyla
ilgisi olmayan bir durumun
orta\a çıktığını belirledik.
Hemen harekete geçtik. Be-
nimle ilgili vayınlar 16 Ocak
1995'te ba^ladı. Bunun tek
nedeni de 2.3 trilyon lirahk
çimento istirak'ınin geri
döndürülmesi konusuydu.
Olayın hiçbir sivasi yanı
yok. Ancak. konjonktürfln
tesadttfen böyk oluşması bu
şekildedüşündttrmüş olabi-
îir. SPK'ye kimse talimat
vermedi. Yermez. Veremez
de..."
Otuz günlük sürekonusuna
da değinen Karacan, burada
da olayın çarpuümak istendi-
ğıne işaret ederek sürenin
Lzan ailesine değıl, ÇEA^'a
verildiğini \urguladı.
Şırket kayıtlannm çokkötü
durumda olduğunu. düzenh-
lik olmadığmı. canlan istedi-
ğinde işlerine geldigi gibi ka-
yıtdüzenlendıgini anlatanKa-
racan. oluşturulan yeni yöne-
tımin. "Al şirketlerini, ver
7.6trihonu" dıveceğıni sö\-
ledi. 7.6 trilyonun dönüşü ko-
nusunda da herhangi bir ge-
cıkmeye izin \erilmeyecekbı-
çımde çalışmalaryaptıklannı.
paranm faiziyle bırhkte alın-
ması konusunda ödün \erme-
şecekknnibelirtti.
ÇEAŞ'ta en kısa sürede bir
genelkurula gidılmesı ıçm ça-
Hşmalar yaptıklannı. şırketın
geleceğine ortaklann karar ve-
receğıni, genel kurul tanhmi
de yılbaşı öncesinde belirle-
meye çahştıklarını anlatan
Karacan. ÇEAŞ%e Aktaş'taki
özelleştirmeyle ilgili olarakda
şöyle konuştu:
"Kişisel olarak sövlüvo-
rum, Çukurova Elektrik
olayı, hem ÇEAŞ'ta hem de
Aktaij'ta yapılan özelle^tir-
mede yöntem yanlışhğını
ortaya çıkarmıştır."
Miting gibimaraton
• Baştarafı 1. Sayfada
ten İstanbu! Beledıye Baş-
kanı Recep Tayyip Erdo-
ğan start yerine vardığında.
^mpatızanlarının alkışını
Mpluyordu. Atılan slogan-
larla onahk bir anda Refah
Partisi'nin mitingine dönü-
yordu. Derken start veriliyor,
on binler kos.maya başlıyor.
Ve ktanbul'u günün erken sa-
atlerinde ıslatmaya baslayan
yagmur. yerinı açık bir hava-
yabırakıyor. Etraf günlük gü-
neşlık oluyor. Koşuya katılan-
larm arasında elleriyle boz-
kurt ve RP ışareti yapanların
vetesettürlükadınlarla sakal-
lı erkeklerin yoğunluğu dik-
kat çekiyor. Beşıkta^'a doğ-
ru vardıüırmzda kenardan al-
kışlayanlar çoğalnor. Bu ara-
da elimız. ambulansa kaldın-
lan bir gencı görüntülemek
üzere denkian^öre gidiyor.
Daha sonra alman haber ise
tüm günün keyfini kaçırıyor".
Ambulanstaki genç hayatını
kaybetmiştı. Şisli Etfal Hasta-
nesi"nin morguna \ardığımız-
da saatler 14.30"u gösteriyor.
Ancak adı behrleneme>en
gencin hiçbir yakını ortada
yok. Doktorlar ise gencm ha-
taneye geldiğinde durumunun
kritik olduğunu. ambulansta
kulağından kan geldiğmi söy-
leyerek "Yapılan hiçbir
kurtarma ç.abalanna ce\ap
vermedi. Kendisi \olda ya-
tarken bulunmuş. muhte-
melen düşerek kafasına sert
bir darbe almış" dediler.
• Baştarafı /. Sayfada
yuyordu:
- Israil Başbakanı, bir Israilli tarafın-
dan öidürüldü.
Ortadoğu'daki banş süreci bu cina-
yetten nasıl etkilenecek? Israil halkı bu
şoku nastl atlatacak? Her iki taraftaki
aşıntann prim yapmasına neden olan
zemin nedir?
Bunlara geçmeden önce, kısaca
"Ortadoğu nedir" sorusuna yanrt ara-
yalım.
Osmanlı imparatorluğu'nun çökü-
şüyle birlikte oluşmuş. aralarında coğ-
rafi aynlıklann olmadıgı, sınırlan Ingiliz
ve ABD cetveliyle çizilmiş ülkelerin, sa-
vaş ruh haliyle. yan yana, düşmanca
yaşadığı bir bölge.
Batı Avrupa'da tüketilen petrolün
yüzde 75'i, Japonya'da tüketilen pet-
rolün ise yüzde 90'ı Ortadoğu'dan gi-
diyor. Bu zenginliğe sahip ülkeler, silah
tacirlerinin en iyi müşterisi. Tüm dün-
yadaki silah ticaretinin beşte biri Orta-
doğu'da dönüyor.
Aslında pek çok sorunun yanıtı bu
rakamlardagizli.
Içe stndirilmesi olanaksız bir talihsiz-
ük sonucu. en verimli çağında aramız-
dan aynlan Prof. Dr. Oral Sander, "Si-
yas/ Tarih" kitabının ikinci cildindeki Or-
tadoğu'ya ilişkin genel değerlendırme
bölümünde şöyle diyor:
"... Doğal oiarak bağımsızlık bu ülke-
ler açıstndan karşılaşılan siyasal, eko-
nomik ve îoplumsal sorunlann hepsini
'Şatotn'aŞatom Darbesi...
çözmüş değildir. Zaten, bugünün siya-
sal tarihi de büyük ölçüde, şimdı ken-
dilerine 'üçüncü dünya' denen bu ge~
lişmekte olan ülkelerin iç ve dış sorun-
lannı çözme mücadelelerinın ve bu sü-
reç içinde ortaya çıkan çatışmalann öy-
küsüdür."
Prof. Sander'in dikkat çektiği çatış-
maların en acımasızı Israil ve Filistin
toprakları üzerinde yaşanıyor.
Dün öğle saatlerinde Israil'deki bü-
yükelçimiz Bartas Özener ile uzun bir
telefon görüşmesı yaptım. Özener. ci-
nayet sonrası Israil toplumunu şöyle
tanımlıyor:
"Buz kesmiş bir toplum. Büyük bir
şaşktnltk var. Bunu beklemiyohardı. Ba-
ğınş çağınş yok. Buz kesmiş bir top-
lum..."
Özener, bu cinayetin banş sürecini
çok tazla etkilemeyeceğini, ancak ge-
nel olarak bakıldığında bölgede kalıcı
barışın kısa sürede gerçekieşemeye-
cegini düşünüyor.
Ozener'ln değeriendirmelerinin ay-
rıntılannı diğer sütunlanmızda bulacak-
sınız.
Ortadoğu banş sürecinin gelişimini,
bu cinayetin sürecek etkisint dış poli-
tika uzmanları yazacaktır. Bir gazeteci
gözüyle son olayı irdelemeye çalışırken
ben şu notları tuttum:
Ortadoğu barışının düşmanı, tek ba-
şına uluslardan biri değil. israil'i, Filis-
tin'i. Suriye'yi bir blok olarak "banş
düşmanı" ilan etmek olanaksız. Barışın
en büyük düşmanı, bölgedekı radikal
akımlar. Rabin'in ve Arafat'ın en azılı
düşmanları karşı uluslarda değil, ken-
di içlerinde,
Banş sürecine karşı çıkan Filistinli
gruplardan Filistin Halk Kurtuluş Cep-
hesi'nin şu açıklaması bu gerçeği da-
ha iyi ortaya koyuyor:
"Sıra Arafat'a gelecektir."
Bu cinayet ve sonrasındaki gelişme-
ler, bölgeye banş gelse bile "banş-
ma "nın çok zor gelecegini gösteriyor.
Filistinliler ve israilliler aynı ırktan geli-
yor. Ibranice ve Arapça birbirine en y a-
kın diller arasında. Naim Tirali, "İki Şa-
lorn Arasında" adlı gezi notları kitabın-
da, "Dikkatsiz bir göz karayollannda i-
ki dilden yazıh uyanlann birbirinin tek-
ran olduğunu düşünür" diyor.
Ibranice "Şalom", Arapça "Selam"...
Anlamı "Banş..."
Arafat'ı bekleyen tehUke..~
Israil yönetıminin suikastçı Yigal
Amir'i. "meczup" bir tıp olarakgöster-
me çabalan dikkat çekiyor. Yani israil
bir bakıma, "Bu durum genellenemez.
Bu bir delinin yaptığı ı'ş" mesajı verme-
ye çalışıyor. Başarılı bir hukuk öğren-
cisi olduğu söylenen Amir'in ilk sözle-
ri şunlar oldu:
"Ben sadece Tann'nın emirlerini ye-
rine getirdim ve hiç pişmanlık duymu-
yorum."
Işin içıne, "Tann'nın emri" girince
olayın rengi de değişiyor. Hiç ama hiç
arzu etmiyoruz, ancak gelişmeler, Ara-
fat'a da benzer bir saldın yapılabilece-
ğini gösteriyor. Böyle bir saldınyı dü-
zenleyecek şenatçının demeci de
Amir'inkinden fark.li olmayacaktır.
Her iki toplumdaki birbirinden netret
eden aşın dinci örgütlenmeler bir nok-
tada buluşuyor.
Israil'deki gelişmeleri yakından izle-
yen diplomatlar, bu ülkedeki merkez
sağ ve merkez sol arasındakı görüş
aynlıklannın derinleşmesine dikkat çe-
kiyorlar. Banş süreci Israil toplumunu
üçe bölmüştü:
"Daha fazla kan dökülmesin, artıkba-
nşalım, Filistinlilere de topraklannı ve-
relim" diyenler.
"Tamam banşalım, ama süreci ace-
teye getirmeyelim'' diyenler.
"Bu topraklan bize Tann verdi, kim-
seye devretmeyiz" diyenler.
llk iki kesim arasındakı anlaşmazlık.
üçüncü gruptaki azılı azınlığı "güçlü"
hale getirdi.
Bütün bunlar gösteriyor ki, bölgede
barış, ABD'nın kanatlannda değil, böl-
ge insanlarınm omuzlarında yük-
selebilir.
iki ulus barıştırılamadığı sürece,
kâğıda atılacak barış imzaları kâğıtta
kalacak.
OLAYIARES
ARD1NDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı l. Sayfada
Bu suikastın, dünya ba-
nşını tehdit eden en tehli-
keli gelişmeyi göstermesi
bakımından da ayn bir
önemi var.
-Köktendincilik...
Ister Müslüman, ister
Hıristiyan, ister Musevi,
hangi dinden olursa ol-
sun, "insana ve insan ya-
şamına saygı" ortadan
kalkınca. dinin vardığı
nokta bu oluyor.
Insanlar. kendilerine
"din adına sınırsızca ha-
reketetme özgürlüğü" ta-
nıdıkları an, bütün değer-
ler ortadan kalkıyor.
Olaya bu yönüyle bak-
tığımızda. Rabın'edüzen-
lenen suikast, salt Israil-
Filistın banşına değil,
dünya banşına yöneliktir.
Köktendincilik, salt bu
sorunla karşı karşıya olan
ülkelerin değü, tüm dün-
yanın sorunu olarak cid-
diyetini koruyor.
• • •
Uzanlar için 7 suç duyurusu
oranı \iizde 38.d5"ten 21.6'yadüs.erken.• Baştarafı 1. Sayfada
ha önce kavıttarını yasal defterlere
aktarma> ıp geçen 2 günlük sürede ka-
yıtlannı 30 Haziran 1995 tarihine ka-
dar aktardıklan kuvvetle muhtemel-
dir" denildi. SPK incelemesinde. muha-
sebe kayıtlanna ilişkin usulsüzlük konu-
sunda ^u görüşlere yer verildi'.
"... Bu nedenlerle şirket yetkilileri.
yasal süreleri içinde muhasebe kayıt-
İarını yasal defterlere aktarmamış o\-
duklarını gizlemek amacıyla. defter-
leri 25 Eylül 1995 tarihine kadar işle-
dikleri ve kamuya açıklanmaması ge-
rektiği için tarafımıza ibraz etmeye-
cekleri^eklinde yalan ve mesnetsiz bir
açıklamada bulunmuşlardır."
Raporda. şirket yetkililerinin. istenen
belgeleri. halka açık anonim şirketlerin
yönetim ve denetim kurullannm azledil-
mesine olanak sağlayan 558 sayılı karar-
namenin dayandığı Yetki Yasası'nın iptal
edildiğini gerekce göstererek vermedik-
leh, ancak bu tutumun, SPY"nin dene-
tımle görev lendirilenlerin her türlü bilgı
ve belgeyi istemelerine olanak sağlayan
45. maddesine aykırı olduğu vurgulandı.
Şirket yetkililerinin. yasanın 45. madde-
.skıe aykın davrandıklan. bu nedenle yö-
neticiler hakkında SPY'nin 47. maddesi
uyannca işlem yapılmak üzere cumhun-
yet savcıiığma suç duyurusu yapılması
ıstendi.
tkinci suç duyurusu: Raporda. üç ay-
n yazıyla toplam 22 kalemde istenen bil-
gi \e belgelerin hiçbırinin hâlâ SPK uz-
manlanna verilmediği ve denetim yapıl-
masının engellendiği anlatıldı. Denetimi
engelleyen şirket yöneticileri hakkında
suc. duyurusu yapılması isteminde bulu-
nuldu.
tçüncü suç duyurusu: Raporun
"Şirketin Iştirak Yapısı" başhğını tası-
yan bölümünde, ÇEAŞ'm iştiraklarinde
1995 yılı içinde gözlenen artışa dikkat
çekildi. Raporda \erilen bilgilere göre.
ÇEAŞ'm Kepez Elektrik TAŞ^deki iştırak
Ladık Çimento AS'de 29.3O'dan45.43'e:
Şanlıurfa Çımento AŞ'de 15.10"dan
26.46'ya: Trabzon Çimento AŞ'de
21.25't'en 40.90'a; Bartın Çımento AŞ'de
21.55'ten 41.10'a; Gaziantep Çımento
AŞ'de de 19.6'dan 39.21'e yükseldi. ÇE-
AŞ'm ortaklıklannın 1995'in ilk ayında
4 trilyon 704 nıilyar 15 milyon lira düze-
yinde artış gösterdiği kaydedilen raporda.
şırketin Telsım Komünikasyon'un da
yüzde 36.90" ına sahip olduöuna işaret
edildi.
Hisse senetleri borsada işlem gören or-
taklıklann yönetimkurulu başkan ve üye-
leri. genel müdür ve yardımcıları ile ser-
mayenin yüzde 10 veva daha fazlasına
sahıp olan ortaklann. hisse senedi alış \e
satışlan toplamının. sermayenin yüzde
l' ine ulas.ması halınde SPY 'nin 16. mad-
desi uyannca işlemi ızleyen ayın ilk haf-
tası içinde SPK \e işlemın yapıldığı bor-
saya yazıh bilgı \ermek zorunda olduk-
larına dikkat çekılen raporda şöyle de-
\am edildi:
"Satış sonucunda, şirketin Kepez
Elektrik TAŞ'deki iştirak oranı yüzde
38.05'ten 21.16*ya düşmüs.tür. Dolayı-
sıyla satı^ miktarı. Kepez Elektrik'in
120 mil>ar lirahk sermavesinin >üzde
l'inden fazladır... Şırketin kâr rakamı-
nı ve dolavısıvla hisse senedi fivatını
doğrudan etkileyebilecek olan ve Ke-
pez Elektrik TAŞVın sermayesinin
>ü/de 16.89'u tutarındaki bu i^tirak
satış isleminin kamuya açıklanması ge-
rekmektedir. Oysa söz konusu satışa
ilişkin olarak şirket, SPK'ye ve
tMKB'ye herhangi bir bildirimde bu-
lunmamıştır. Bu nedenk s,irketin so-
rumlu vöneticileri hakkında SPk'nin
16-A maddesi hükmüne a>kırılıktan
dolayı cumhurivet savcılığına suç du-
yurusunda bulunulmasi gerekmekte-
dir."
Dördüncü suç duyurusu: ÇEAŞ ve
Kepez Elektnk'ın k.ars,ılıklı onaklık iliş-
kısı içinde bulunan ve hisseleri borsada
işlem gören iki şirket oldukları anımsati-
lan raporda. Kemaî Uzan'ın iki firmanm
da yönetim kurulu baskant olduğuna dik-
kat çekildi. Bu nedenle. Lzan'tn iştirak
satış işlemınden habersız olmasının
mümkün olmadıgı kaydedilen raporda.
dığer suç du\ urusu istemi şöyle dile ge-
tinldi:
"Anlattlan ilişki, her iki şirket ara-
sında doğrudan bir organik ilişki\ i or-
taya koy maktadır. Dola> ısı> la kurulu-
muzun 'Özel Durumların Kamuya Açık-
lanmasına llişktn Esaslar Tebliği"nin 8.
maddesine göre. Kepez Elektrik
TAŞ'nin, kurutumuza ve İMKB'je bil-
dirimde bulunması gerekmektedir.
O>sa, söz konusu satışa ilişkin olarak
Kepez Elektrik AŞ. kurutumuza \e
iMKB've herhangi bir bildirimde bu-
lunmamıştır."
Beşinci suç duvurusu : Raporun: "Iş-
tirak Alış Satış tutarları" başlığını ta-
şıyan bölümünde. ÇEAŞ'ın 21 Arahk
1994'te H triKon 131 milyar340müvon
2l0bin lira olan aktiftoplamınm 31 Mart
1995'te 12 trilyon 586 milyar "09 milyon
lirava. 30 Haziran 1995 tarihinde de 14
trilyon 597 milyar 444 milyon lıraya ulaş-
tığına dikkat çekildi. Aynı dönemde şir-
ket iştıraklarınin de 1 trilyon 118 milyar
74 milyon liradan 3 trilyon 585 milyar
941 milyon lıraya yükseldiğine is.aretedi-
len raporda. ÇEAS'ın ortaklıklannın ak-
tif toplamına oranının yüzde 10.04"ten
28.40'a yükseldiğı vurgulandı. Raporda,
aktif toplamının vüzde 10'unu aşan ıştı-
rakte bulunulnrası \a da eldeki iştirakle-
rin aynı sınırı a^an oranda satılması du-
rumlannda. bu işlemlerin "en seri ha-
berleşme vasıtasıvla" SPK ve ilgili bor-
saya bir açıklama ulaştırılmasmın zorun-
lu olduğuna ışarct edildi.
AUıncı suç duyurusu: Raporun. "Tel-
sim Telekomünikasyon AŞ'de İştirak
Elde Edilmesi" başİığını taşıyan bölü-
münde de SPK'nin Özel Durumlann Ka-
muya Açıklanması Teblıği'nin emredıcı
hükümlennin ihlal edildiği belirtilerek
şöyle denildi:
"Şirketin Telsim Telekomünikasyon
AŞ'nin sermayesinin yüzde 10'undan
fazlasına (> üzde 36.9) iştirak etmesine
ve bu iştirakin tutarının şirketin 31
Mart 1995 tarihli aktif toplamının
\ü/de 10'undan fazlasına (vaklaşık
vüzde 20) denkgelmesine rağmen şir-
ket yetkilileri kurulumuza ve
tMKB'ye herhangi bir bildirimde bu-
lunmamıştır."
Yedinci suç duyurusu: SPK raporu-
nun "Çimento S/ırketlerine Yapılan lş-
tirakin Kamuya Açıklanınası" başlığı-
nı taşıyan bölümünde. ÇEAŞ yönetımi-
nin "yalan" beyanlarla gerçek işlemlen
gızlemeye çahşttğı ve yanıltıcı bilgi ver-
5iği anlatıldı. Bilonçoda görülen çimen-
to şırketlerine ilişkin yaklaşık 2.5 trilyon
liralık satın alma anlaşmalannm SPK \e
İMKB'yegeçbıldırildiğinınbelgelerüze-
nnde yapılan incelemevle ortaya çıktığı
N urgulanan raporda. şirketin SPK' > e gön-
derdiğı malı tabloların yanıltıcı bilgı içer-
dıği anlatıldı. Yaklaşık 2.5 trilyon lirahk
iştirak alımının. şirketin 31 Aralık 1994
tarihli bilançosundakı 11 trilyon 131 mil-
yar 340 milyon 210 bin liraiık aktif top-
lamının yüzde 20'smi aştığına işaret edi-
len raporda. şö\le de\am edildi:
"...Bir sanayi şirketinden çok bir
holding şapısına uygun bu görüntü.
şirketin lik.it olarak dönen varlıklann-
da me> cut \e şirket \ aranna değerlen-
dirilmesi mümkün olan fonların şir-
ket aleyhine kullanılarak.. çoğu halka
kapalı, kârlı olmayan şirketlere iştirak
ederek duran varlık haline dönüşme-
sine neden olmuştur... Şirketin dönem
değerlerinin \erimli bir şekilde değer-
lendirilmesi yerine. sahip olunan fon-
ların hem likiditesi ve hem de kârlıh-
ğı düşük olan iştiraklere vatırılması,
genel olarakşirketin kârlılığtnı ve özel
olarak da ortaklara dağıtılacaktemet-
tüyü (kâr payı) olumsuz bir şekilde et-
kiİemektedir. Bu gelişmeler, hisse sene-
dinin piyasa fiyatını etkilemektedir.
Bu çerçevede. şirket vetkililerinin his-
se senetlerinin piyasa fiyatlarını etki-
leyecek bu ve benzeri bilgileri zatna-
nında kamuva açıklamaması. bu bilgi-
ye önceden sahip olanlarla olmavantar
arasındakı cşitliği bozucu nitelikte-
dir."
SPK Başkanı AH lhsan Karacan. C'um-
hunyet'ın sorulannı yanıtlarken raporda
dile getirilen suç duyurusu ıstemlerin ta-
mammın gereğinm vapıldığını N urguladı.
SPK'nin inceleme vebulgulannın Çiller-
Uzan kavgası nedenisle yaratıldığı iddi-
asmın, gerçekleri gizleme çabasının ürü-
nü olduğunu anlatan Karacan, şö\ le de-
\ametti. "lzan grubunun bize>önelt-
tiği iftira kampanvası. Savın Başbakan
ve ailesine yönelik kampanvadan çok
daha önce, 16 ocakta başlamıştır.
SPK'nin, halka açık şirketin kavnak-
larının bilerek kötü kullamlmasına ve
l zan grubu dışındaki ortaklann zara-
ra uğratılmasına karşı çıkmasından
daha doğal bir şev olamaz. Bunu yap-
mamak. SPK'nin görevini ihmal etme-
si anlamına gelir."
Karacan. Uzan grubunun, halka açık
anonim ortakhkların yönetim ve denetim
kurullarının azledilmelerine olanak sağ-
layan 558. sayılı KHK'nin J '. nndığı Yet-
ki Yasası'nın iptal edilmiş olması nede-
niyle ÇEAŞ yönetimının görevden alın-
masınm yasal dayanaktan yoksun olma-
sı savına. şu yanıtı verdi:
"Bulanık suda balık avlıvorlar. 4113
sayılı Yetki Yasası iptal ediimiştir. An-
cak. Anayasa Mahkemesi 558savılıka-
rarnamenin iptali istemivle birlikte di-
le getirilen yürürlüğün durdurulması
istemini reddetmiştir. N'üksek mahke-
me, iptal istemi konusundaki esasa iliş-
kin incelemesini ise henüz vapmamış
ve kararını açıklamamıştır. Mah-
kemenin vürürlüğünü durdurmadığı
bir kararnameve davanarak vapılan
işlemler nasıl vasal dayanaktan vok-
sun savılır? Sapla samanı birbirine
karıştırıyorlar."
JACOUEL1NE B1SSET
MARTİN SHEEN
uşagı olunca işier iyice korışır..
komedi-macerayı kaçırmayınî
,._..; ve güzel kadınm
Bu nefis
MUTLULUK ÇUBUĞU, '
MUTLULUK GETİRİR Mİ?
çare miT AII ı uyıuAuyı» Tiyotrosu'ndan
ğörüntüler... Nenh Demirkent, ^ —
Doğon Heper, Umur Talu ve /*'
Güneri Ctvaoğlu gozete f
promosyonlarını /
taıtışıyor...
Kanal 6