25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
A 1995 PA2ARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERES DEVAM 19 G U N D E M MDSTAFABALBAİ1KARAPAZAM LUPKEPENEK ştarafı 9. Sayfada <mış bulunmaktadır. ;ımlerden sonra TBMM'de "emekçilerin" çıkarta- avunacak, yani "eski deyişle" solcu birliklerinin ka- sı olasılıgt nedir? irey alarak" kimi sendikayöneticilerinin "adaygös- neleri", emekçilerin çıkarının TBMM'de temsil edil- anlarnına gelmez. j nedenle işçi sendikalannın, meslek oda ve birlik- ıın, özgürlükçü toplum örgütlerinin görevi, kimi par- iay listelerinin halkı "aldatıcı biçimde süsSemesi" ol- •nalıdır. Yapılması gereken, temstl ettikleri kesimle- ortak çıkarlan için "sotvnlarına sornut çözüm öneri- istemek" ve bunun sağlanması için de siyasal süre- olabildiğince geniş bir "katılımın" sağlanmasıdır. sorunlardan kaçan siyasal gidiş, yalnız kendisini de- , ülkeyi yıkıma sürükler. Karşı çıkılmast gereken bu yı- na gtdiştir. • • • Tüm olurnsuzgelişmelere karşın kimi güzellikler de ya- ınıyor. TÜYAP'tn düzenlediği kitap fuarı, bunlardan bi- iir; olanağınız varsa kaçırmayın. Bu tür güzelliklerin nadolu'ya da taşınması ise ayn bir gerekliTiktir. Seçim hülriimetme • Baştarafı 1. Sayfada kadro katıldığı eüvenoyla- masında. ÇHP'nın DYP- MHP ittifakını önlemeye dönük çabalanndan rahatsız olan MHP, bir kez daha hü- kümete destekçıktt. MHP milletvekılleri tam kadro oylamaya katılarak hükümete güvenoyu \erdi- ler. 99 ANAP milletvekili ile 38 RP. 10 DSP. 7 BBP. 1 MP. 2YDH\el5bağımsız miHetvekili ise hükümete güvenoyu \ermedi. ANAP bir fire verdi ve tzmir Mil- letvekiîi Timur Demir hü- kümete güvenoyu verdı. Güvenoylamasına katılma- f&n minetvekillerinin adla- n şöyle: Abdülkerim Zilan (Bat- man. bağımsız). Şükrü Er- dera (Bursa. bağımsız ı. Ab- dülmelik Fırat (Erzurum. bağımsız). Hüsamettin Cin- doruklEskişehir. bağımsız). Bedrettin Dalan (Istanbul. bağımsız). Kemal Naci Ek- şi dstanbul. YP), Ersin Fa- ralyalı ttzmtr. bağımsız), Aykut Edibali (MP Genel Başkam). Yusuf Bozkurt Özal tYP. Malatya). Ahmet Neidim (Sakarya. bağım- sız). Yaşar Topçu (Sinop. bağımsız). Mehmet AH Yılmaz (Trabzon. bağım- sız). 28 bağımsız millet\eki- linden 4'ü yeni hükümete güvenoyu verdi. Salih Sü- n\er. Hasan Çakır. Erdal Koyuncu ve Gürol Soylu. 52. hükümete güvenoyu ve- rirken. Genel Kurul'a katı- lan diğer bağımsız milletve- kılleri 'hayır' oyukullandı- lar. Sonucun açıklanmasın- dan sonra. DYP grubunun ayakta alkışları arasında kürsüye çıkan Başbakan Tansu Çiller, "Bu. milleti- mizin başarısıdır. Demok- rasimizin başarısıdır, Meclis'in başarısıdır. Ha- yırlı olsun" dedı. CHP hde- ri Deniz Baykal da oylama- dan sonra gazetecilerin so- rulannı yanıtlarken şunlan söyledi: "Güvenoyu aşa- mas» geride kaldı. Türk milletinin bir büyük vasfı var. Kriz dönemlerinde mueizevi çözümler üret- meyi başarıyor. Anayasa- nın öngördüğü olağanüs- tü koşullara ramak kala, Meelis çıkar yol bulmuş- tur. Olağanüstü mekaniz- malara gerek kalmamış- tır. Sıra seçime gelmiştir. Bunun da yapılması ha- linde. Türkiye yeni bir dö- neme geçecektir." ve Aktaş'ta özeHeştirme yanhşı^ ÇETİN YİĞENOĞLU ADANA - Sermaye Pi yasa- s\ Kurulu Başkanı AH thsan Karacan,ÇEAŞ skandalınm. enerji sektöründe ÇEAŞ ve Aktaş'ta yapılanözeUeştirme- de yöntem yanlışlığını ortaya çıkardığmı söyledi. Uzan aılesınce ÇE AŞ' ınbir holding. bir finans ^trketi du- rumuna getirildiğini savlayan tCaracan, yapılan işlemlerin bürünüyle yasal \e anayasaya uygun oldugunu belirterek olayın hiçbir siyasiyanının ol- madığını kaydetti \e "SPK'ye hiç kimse talimat >ermedi. Vermez, veremez" dedı. Karacan. ÇEAŞ'taki son gelişmeler üzerıne Cumhun- yet'e verdıği demeçte "ana- ya&aya avkınhk" sa\lanm yanıtlarken olavtn ü<; bo>utu- nun olduğunu anlattı. ANAP'ın başNurusu üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesı'nm Yetki Yasa- sı'nv iptal ettığine, 558 sayılı KHK'de yürütmenın durdu- rulması ısteminı reddettiğıne, bukonudaki esastan görüşme- yi ise henüz yapmadığma işa- ret eden Karacan, "558 sayüı karamame halenyürürlük- tedir. \e SPK küçük yatı- rımcjları korumak üzere kararnameden gelen yetki- lerini kuHannnştır''* diye ko- nuştu. ÇEAŞ'la SPK arasındakı sorunlann 1994 Aralık ayın- dan buyana sürdüğünü.bu sü- re içerisinde Lzanlar'ın sürek- li uyanldığını belırten Kara- can şunlansöyledi: "Haziran bilançosu eylül ayında bor- sa büiteninde yayımlanınca iştlrakler kaleminin 7.6 tril- yona çıktığını, dolayısıyla bilanıjonun yüzde ellisini aş- tıgını görünce tekrar hare- kete geçtik. Çünkü ÇEAŞ bir holding.bir finans şirke- tine dönüştürülmii^tfi. Ka- nunun verdiği elektrik üre- tim ve dağıtım imtiyazıyla ilgisi olmayan bir durumun orta\a çıktığını belirledik. Hemen harekete geçtik. Be- nimle ilgili vayınlar 16 Ocak 1995'te ba^ladı. Bunun tek nedeni de 2.3 trilyon lirahk çimento istirak'ınin geri döndürülmesi konusuydu. Olayın hiçbir sivasi yanı yok. Ancak. konjonktürfln tesadttfen böyk oluşması bu şekildedüşündttrmüş olabi- îir. SPK'ye kimse talimat vermedi. Yermez. Veremez de..." Otuz günlük sürekonusuna da değinen Karacan, burada da olayın çarpuümak istendi- ğıne işaret ederek sürenin Lzan ailesine değıl, ÇEA^'a verildiğini \urguladı. Şırket kayıtlannm çokkötü durumda olduğunu. düzenh- lik olmadığmı. canlan istedi- ğinde işlerine geldigi gibi ka- yıtdüzenlendıgini anlatanKa- racan. oluşturulan yeni yöne- tımin. "Al şirketlerini, ver 7.6trihonu" dıveceğıni sö\- ledi. 7.6 trilyonun dönüşü ko- nusunda da herhangi bir ge- cıkmeye izin \erilmeyecekbı- çımde çalışmalaryaptıklannı. paranm faiziyle bırhkte alın- ması konusunda ödün \erme- şecekknnibelirtti. ÇEAŞ'ta en kısa sürede bir genelkurula gidılmesı ıçm ça- Hşmalar yaptıklannı. şırketın geleceğine ortaklann karar ve- receğıni, genel kurul tanhmi de yılbaşı öncesinde belirle- meye çahştıklarını anlatan Karacan. ÇEAŞ%e Aktaş'taki özelleştirmeyle ilgili olarakda şöyle konuştu: "Kişisel olarak sövlüvo- rum, Çukurova Elektrik olayı, hem ÇEAŞ'ta hem de Aktaij'ta yapılan özelle^tir- mede yöntem yanlışhğını ortaya çıkarmıştır." Miting gibimaraton • Baştarafı 1. Sayfada ten İstanbu! Beledıye Baş- kanı Recep Tayyip Erdo- ğan start yerine vardığında. ^mpatızanlarının alkışını Mpluyordu. Atılan slogan- larla onahk bir anda Refah Partisi'nin mitingine dönü- yordu. Derken start veriliyor, on binler kos.maya başlıyor. Ve ktanbul'u günün erken sa- atlerinde ıslatmaya baslayan yagmur. yerinı açık bir hava- yabırakıyor. Etraf günlük gü- neşlık oluyor. Koşuya katılan- larm arasında elleriyle boz- kurt ve RP ışareti yapanların vetesettürlükadınlarla sakal- lı erkeklerin yoğunluğu dik- kat çekiyor. Beşıkta^'a doğ- ru vardıüırmzda kenardan al- kışlayanlar çoğalnor. Bu ara- da elimız. ambulansa kaldın- lan bir gencı görüntülemek üzere denkian^öre gidiyor. Daha sonra alman haber ise tüm günün keyfini kaçırıyor". Ambulanstaki genç hayatını kaybetmiştı. Şisli Etfal Hasta- nesi"nin morguna \ardığımız- da saatler 14.30"u gösteriyor. Ancak adı behrleneme>en gencin hiçbir yakını ortada yok. Doktorlar ise gencm ha- taneye geldiğinde durumunun kritik olduğunu. ambulansta kulağından kan geldiğmi söy- leyerek "Yapılan hiçbir kurtarma ç.abalanna ce\ap vermedi. Kendisi \olda ya- tarken bulunmuş. muhte- melen düşerek kafasına sert bir darbe almış" dediler. • Baştarafı /. Sayfada yuyordu: - Israil Başbakanı, bir Israilli tarafın- dan öidürüldü. Ortadoğu'daki banş süreci bu cina- yetten nasıl etkilenecek? Israil halkı bu şoku nastl atlatacak? Her iki taraftaki aşıntann prim yapmasına neden olan zemin nedir? Bunlara geçmeden önce, kısaca "Ortadoğu nedir" sorusuna yanrt ara- yalım. Osmanlı imparatorluğu'nun çökü- şüyle birlikte oluşmuş. aralarında coğ- rafi aynlıklann olmadıgı, sınırlan Ingiliz ve ABD cetveliyle çizilmiş ülkelerin, sa- vaş ruh haliyle. yan yana, düşmanca yaşadığı bir bölge. Batı Avrupa'da tüketilen petrolün yüzde 75'i, Japonya'da tüketilen pet- rolün ise yüzde 90'ı Ortadoğu'dan gi- diyor. Bu zenginliğe sahip ülkeler, silah tacirlerinin en iyi müşterisi. Tüm dün- yadaki silah ticaretinin beşte biri Orta- doğu'da dönüyor. Aslında pek çok sorunun yanıtı bu rakamlardagizli. Içe stndirilmesi olanaksız bir talihsiz- ük sonucu. en verimli çağında aramız- dan aynlan Prof. Dr. Oral Sander, "Si- yas/ Tarih" kitabının ikinci cildindeki Or- tadoğu'ya ilişkin genel değerlendırme bölümünde şöyle diyor: "... Doğal oiarak bağımsızlık bu ülke- ler açıstndan karşılaşılan siyasal, eko- nomik ve îoplumsal sorunlann hepsini 'Şatotn'aŞatom Darbesi... çözmüş değildir. Zaten, bugünün siya- sal tarihi de büyük ölçüde, şimdı ken- dilerine 'üçüncü dünya' denen bu ge~ lişmekte olan ülkelerin iç ve dış sorun- lannı çözme mücadelelerinın ve bu sü- reç içinde ortaya çıkan çatışmalann öy- küsüdür." Prof. Sander'in dikkat çektiği çatış- maların en acımasızı Israil ve Filistin toprakları üzerinde yaşanıyor. Dün öğle saatlerinde Israil'deki bü- yükelçimiz Bartas Özener ile uzun bir telefon görüşmesı yaptım. Özener. ci- nayet sonrası Israil toplumunu şöyle tanımlıyor: "Buz kesmiş bir toplum. Büyük bir şaşktnltk var. Bunu beklemiyohardı. Ba- ğınş çağınş yok. Buz kesmiş bir top- lum..." Özener, bu cinayetin banş sürecini çok tazla etkilemeyeceğini, ancak ge- nel olarak bakıldığında bölgede kalıcı barışın kısa sürede gerçekieşemeye- cegini düşünüyor. Ozener'ln değeriendirmelerinin ay- rıntılannı diğer sütunlanmızda bulacak- sınız. Ortadoğu banş sürecinin gelişimini, bu cinayetin sürecek etkisint dış poli- tika uzmanları yazacaktır. Bir gazeteci gözüyle son olayı irdelemeye çalışırken ben şu notları tuttum: Ortadoğu barışının düşmanı, tek ba- şına uluslardan biri değil. israil'i, Filis- tin'i. Suriye'yi bir blok olarak "banş düşmanı" ilan etmek olanaksız. Barışın en büyük düşmanı, bölgedekı radikal akımlar. Rabin'in ve Arafat'ın en azılı düşmanları karşı uluslarda değil, ken- di içlerinde, Banş sürecine karşı çıkan Filistinli gruplardan Filistin Halk Kurtuluş Cep- hesi'nin şu açıklaması bu gerçeği da- ha iyi ortaya koyuyor: "Sıra Arafat'a gelecektir." Bu cinayet ve sonrasındaki gelişme- ler, bölgeye banş gelse bile "banş- ma "nın çok zor gelecegini gösteriyor. Filistinliler ve israilliler aynı ırktan geli- yor. Ibranice ve Arapça birbirine en y a- kın diller arasında. Naim Tirali, "İki Şa- lorn Arasında" adlı gezi notları kitabın- da, "Dikkatsiz bir göz karayollannda i- ki dilden yazıh uyanlann birbirinin tek- ran olduğunu düşünür" diyor. Ibranice "Şalom", Arapça "Selam"... Anlamı "Banş..." Arafat'ı bekleyen tehUke..~ Israil yönetıminin suikastçı Yigal Amir'i. "meczup" bir tıp olarakgöster- me çabalan dikkat çekiyor. Yani israil bir bakıma, "Bu durum genellenemez. Bu bir delinin yaptığı ı'ş" mesajı verme- ye çalışıyor. Başarılı bir hukuk öğren- cisi olduğu söylenen Amir'in ilk sözle- ri şunlar oldu: "Ben sadece Tann'nın emirlerini ye- rine getirdim ve hiç pişmanlık duymu- yorum." Işin içıne, "Tann'nın emri" girince olayın rengi de değişiyor. Hiç ama hiç arzu etmiyoruz, ancak gelişmeler, Ara- fat'a da benzer bir saldın yapılabilece- ğini gösteriyor. Böyle bir saldınyı dü- zenleyecek şenatçının demeci de Amir'inkinden fark.li olmayacaktır. Her iki toplumdaki birbirinden netret eden aşın dinci örgütlenmeler bir nok- tada buluşuyor. Israil'deki gelişmeleri yakından izle- yen diplomatlar, bu ülkedeki merkez sağ ve merkez sol arasındakı görüş aynlıklannın derinleşmesine dikkat çe- kiyorlar. Banş süreci Israil toplumunu üçe bölmüştü: "Daha fazla kan dökülmesin, artıkba- nşalım, Filistinlilere de topraklannı ve- relim" diyenler. "Tamam banşalım, ama süreci ace- teye getirmeyelim'' diyenler. "Bu topraklan bize Tann verdi, kim- seye devretmeyiz" diyenler. llk iki kesim arasındakı anlaşmazlık. üçüncü gruptaki azılı azınlığı "güçlü" hale getirdi. Bütün bunlar gösteriyor ki, bölgede barış, ABD'nın kanatlannda değil, böl- ge insanlarınm omuzlarında yük- selebilir. iki ulus barıştırılamadığı sürece, kâğıda atılacak barış imzaları kâğıtta kalacak. OLAYIARES ARD1NDAKİ GERÇEK • Baştarafı l. Sayfada Bu suikastın, dünya ba- nşını tehdit eden en tehli- keli gelişmeyi göstermesi bakımından da ayn bir önemi var. -Köktendincilik... Ister Müslüman, ister Hıristiyan, ister Musevi, hangi dinden olursa ol- sun, "insana ve insan ya- şamına saygı" ortadan kalkınca. dinin vardığı nokta bu oluyor. Insanlar. kendilerine "din adına sınırsızca ha- reketetme özgürlüğü" ta- nıdıkları an, bütün değer- ler ortadan kalkıyor. Olaya bu yönüyle bak- tığımızda. Rabın'edüzen- lenen suikast, salt Israil- Filistın banşına değil, dünya banşına yöneliktir. Köktendincilik, salt bu sorunla karşı karşıya olan ülkelerin değü, tüm dün- yanın sorunu olarak cid- diyetini koruyor. • • • Uzanlar için 7 suç duyurusu oranı \iizde 38.d5"ten 21.6'yadüs.erken.• Baştarafı 1. Sayfada ha önce kavıttarını yasal defterlere aktarma> ıp geçen 2 günlük sürede ka- yıtlannı 30 Haziran 1995 tarihine ka- dar aktardıklan kuvvetle muhtemel- dir" denildi. SPK incelemesinde. muha- sebe kayıtlanna ilişkin usulsüzlük konu- sunda ^u görüşlere yer verildi'. "... Bu nedenlerle şirket yetkilileri. yasal süreleri içinde muhasebe kayıt- İarını yasal defterlere aktarmamış o\- duklarını gizlemek amacıyla. defter- leri 25 Eylül 1995 tarihine kadar işle- dikleri ve kamuya açıklanmaması ge- rektiği için tarafımıza ibraz etmeye- cekleri^eklinde yalan ve mesnetsiz bir açıklamada bulunmuşlardır." Raporda. şirket yetkililerinin. istenen belgeleri. halka açık anonim şirketlerin yönetim ve denetim kurullannm azledil- mesine olanak sağlayan 558 sayılı karar- namenin dayandığı Yetki Yasası'nın iptal edildiğini gerekce göstererek vermedik- leh, ancak bu tutumun, SPY"nin dene- tımle görev lendirilenlerin her türlü bilgı ve belgeyi istemelerine olanak sağlayan 45. maddesine aykırı olduğu vurgulandı. Şirket yetkililerinin. yasanın 45. madde- .skıe aykın davrandıklan. bu nedenle yö- neticiler hakkında SPY'nin 47. maddesi uyannca işlem yapılmak üzere cumhun- yet savcıiığma suç duyurusu yapılması ıstendi. tkinci suç duyurusu: Raporda. üç ay- n yazıyla toplam 22 kalemde istenen bil- gi \e belgelerin hiçbırinin hâlâ SPK uz- manlanna verilmediği ve denetim yapıl- masının engellendiği anlatıldı. Denetimi engelleyen şirket yöneticileri hakkında suc. duyurusu yapılması isteminde bulu- nuldu. tçüncü suç duyurusu: Raporun "Şirketin Iştirak Yapısı" başhğını tası- yan bölümünde, ÇEAŞ'm iştiraklarinde 1995 yılı içinde gözlenen artışa dikkat çekildi. Raporda \erilen bilgilere göre. ÇEAŞ'm Kepez Elektrik TAŞ^deki iştırak Ladık Çimento AS'de 29.3O'dan45.43'e: Şanlıurfa Çımento AŞ'de 15.10"dan 26.46'ya: Trabzon Çimento AŞ'de 21.25't'en 40.90'a; Bartın Çımento AŞ'de 21.55'ten 41.10'a; Gaziantep Çımento AŞ'de de 19.6'dan 39.21'e yükseldi. ÇE- AŞ'm ortaklıklannın 1995'in ilk ayında 4 trilyon 704 nıilyar 15 milyon lira düze- yinde artış gösterdiği kaydedilen raporda. şırketin Telsım Komünikasyon'un da yüzde 36.90" ına sahip olduöuna işaret edildi. Hisse senetleri borsada işlem gören or- taklıklann yönetimkurulu başkan ve üye- leri. genel müdür ve yardımcıları ile ser- mayenin yüzde 10 veva daha fazlasına sahıp olan ortaklann. hisse senedi alış \e satışlan toplamının. sermayenin yüzde l' ine ulas.ması halınde SPY 'nin 16. mad- desi uyannca işlemi ızleyen ayın ilk haf- tası içinde SPK \e işlemın yapıldığı bor- saya yazıh bilgı \ermek zorunda olduk- larına dikkat çekılen raporda şöyle de- \am edildi: "Satış sonucunda, şirketin Kepez Elektrik TAŞ'deki iştirak oranı yüzde 38.05'ten 21.16*ya düşmüs.tür. Dolayı- sıyla satı^ miktarı. Kepez Elektrik'in 120 mil>ar lirahk sermavesinin >üzde l'inden fazladır... Şırketin kâr rakamı- nı ve dolavısıvla hisse senedi fivatını doğrudan etkileyebilecek olan ve Ke- pez Elektrik TAŞVın sermayesinin >ü/de 16.89'u tutarındaki bu i^tirak satış isleminin kamuya açıklanması ge- rekmektedir. Oysa söz konusu satışa ilişkin olarak şirket, SPK'ye ve tMKB'ye herhangi bir bildirimde bu- lunmamıştır. Bu nedenk s,irketin so- rumlu vöneticileri hakkında SPk'nin 16-A maddesi hükmüne a>kırılıktan dolayı cumhurivet savcılığına suç du- yurusunda bulunulmasi gerekmekte- dir." Dördüncü suç duyurusu: ÇEAŞ ve Kepez Elektnk'ın k.ars,ılıklı onaklık iliş- kısı içinde bulunan ve hisseleri borsada işlem gören iki şirket oldukları anımsati- lan raporda. Kemaî Uzan'ın iki firmanm da yönetim kurulu baskant olduğuna dik- kat çekildi. Bu nedenle. Lzan'tn iştirak satış işlemınden habersız olmasının mümkün olmadıgı kaydedilen raporda. dığer suç du\ urusu istemi şöyle dile ge- tinldi: "Anlattlan ilişki, her iki şirket ara- sında doğrudan bir organik ilişki\ i or- taya koy maktadır. Dola> ısı> la kurulu- muzun 'Özel Durumların Kamuya Açık- lanmasına llişktn Esaslar Tebliği"nin 8. maddesine göre. Kepez Elektrik TAŞ'nin, kurutumuza ve İMKB'je bil- dirimde bulunması gerekmektedir. O>sa, söz konusu satışa ilişkin olarak Kepez Elektrik AŞ. kurutumuza \e iMKB've herhangi bir bildirimde bu- lunmamıştır." Beşinci suç duvurusu : Raporun: "Iş- tirak Alış Satış tutarları" başlığını ta- şıyan bölümünde. ÇEAŞ'ın 21 Arahk 1994'te H triKon 131 milyar340müvon 2l0bin lira olan aktiftoplamınm 31 Mart 1995'te 12 trilyon 586 milyar "09 milyon lirava. 30 Haziran 1995 tarihinde de 14 trilyon 597 milyar 444 milyon lıraya ulaş- tığına dikkat çekildi. Aynı dönemde şir- ket iştıraklarınin de 1 trilyon 118 milyar 74 milyon liradan 3 trilyon 585 milyar 941 milyon lıraya yükseldiğine is.aretedi- len raporda. ÇEAS'ın ortaklıklannın ak- tif toplamına oranının yüzde 10.04"ten 28.40'a yükseldiğı vurgulandı. Raporda, aktif toplamının vüzde 10'unu aşan ıştı- rakte bulunulnrası \a da eldeki iştirakle- rin aynı sınırı a^an oranda satılması du- rumlannda. bu işlemlerin "en seri ha- berleşme vasıtasıvla" SPK ve ilgili bor- saya bir açıklama ulaştırılmasmın zorun- lu olduğuna ışarct edildi. AUıncı suç duyurusu: Raporun. "Tel- sim Telekomünikasyon AŞ'de İştirak Elde Edilmesi" başİığını taşıyan bölü- münde de SPK'nin Özel Durumlann Ka- muya Açıklanması Teblıği'nin emredıcı hükümlennin ihlal edildiği belirtilerek şöyle denildi: "Şirketin Telsim Telekomünikasyon AŞ'nin sermayesinin yüzde 10'undan fazlasına (> üzde 36.9) iştirak etmesine ve bu iştirakin tutarının şirketin 31 Mart 1995 tarihli aktif toplamının \ü/de 10'undan fazlasına (vaklaşık vüzde 20) denkgelmesine rağmen şir- ket yetkilileri kurulumuza ve tMKB'ye herhangi bir bildirimde bu- lunmamıştır." Yedinci suç duyurusu: SPK raporu- nun "Çimento S/ırketlerine Yapılan lş- tirakin Kamuya Açıklanınası" başlığı- nı taşıyan bölümünde. ÇEAŞ yönetımi- nin "yalan" beyanlarla gerçek işlemlen gızlemeye çahşttğı ve yanıltıcı bilgi ver- 5iği anlatıldı. Bilonçoda görülen çimen- to şırketlerine ilişkin yaklaşık 2.5 trilyon liralık satın alma anlaşmalannm SPK \e İMKB'yegeçbıldırildiğinınbelgelerüze- nnde yapılan incelemevle ortaya çıktığı N urgulanan raporda. şirketin SPK' > e gön- derdiğı malı tabloların yanıltıcı bilgı içer- dıği anlatıldı. Yaklaşık 2.5 trilyon lirahk iştirak alımının. şirketin 31 Aralık 1994 tarihli bilançosundakı 11 trilyon 131 mil- yar 340 milyon 210 bin liraiık aktif top- lamının yüzde 20'smi aştığına işaret edi- len raporda. şö\le de\am edildi: "...Bir sanayi şirketinden çok bir holding şapısına uygun bu görüntü. şirketin lik.it olarak dönen varlıklann- da me> cut \e şirket \ aranna değerlen- dirilmesi mümkün olan fonların şir- ket aleyhine kullanılarak.. çoğu halka kapalı, kârlı olmayan şirketlere iştirak ederek duran varlık haline dönüşme- sine neden olmuştur... Şirketin dönem değerlerinin \erimli bir şekilde değer- lendirilmesi yerine. sahip olunan fon- ların hem likiditesi ve hem de kârlıh- ğı düşük olan iştiraklere vatırılması, genel olarakşirketin kârlılığtnı ve özel olarak da ortaklara dağıtılacaktemet- tüyü (kâr payı) olumsuz bir şekilde et- kiİemektedir. Bu gelişmeler, hisse sene- dinin piyasa fiyatını etkilemektedir. Bu çerçevede. şirket vetkililerinin his- se senetlerinin piyasa fiyatlarını etki- leyecek bu ve benzeri bilgileri zatna- nında kamuva açıklamaması. bu bilgi- ye önceden sahip olanlarla olmavantar arasındakı cşitliği bozucu nitelikte- dir." SPK Başkanı AH lhsan Karacan. C'um- hunyet'ın sorulannı yanıtlarken raporda dile getirilen suç duyurusu ıstemlerin ta- mammın gereğinm vapıldığını N urguladı. SPK'nin inceleme vebulgulannın Çiller- Uzan kavgası nedenisle yaratıldığı iddi- asmın, gerçekleri gizleme çabasının ürü- nü olduğunu anlatan Karacan, şö\ le de- \ametti. "lzan grubunun bize>önelt- tiği iftira kampanvası. Savın Başbakan ve ailesine yönelik kampanvadan çok daha önce, 16 ocakta başlamıştır. SPK'nin, halka açık şirketin kavnak- larının bilerek kötü kullamlmasına ve l zan grubu dışındaki ortaklann zara- ra uğratılmasına karşı çıkmasından daha doğal bir şev olamaz. Bunu yap- mamak. SPK'nin görevini ihmal etme- si anlamına gelir." Karacan. Uzan grubunun, halka açık anonim ortakhkların yönetim ve denetim kurullarının azledilmelerine olanak sağ- layan 558. sayılı KHK'nin J '. nndığı Yet- ki Yasası'nın iptal edilmiş olması nede- niyle ÇEAŞ yönetimının görevden alın- masınm yasal dayanaktan yoksun olma- sı savına. şu yanıtı verdi: "Bulanık suda balık avlıvorlar. 4113 sayılı Yetki Yasası iptal ediimiştir. An- cak. Anayasa Mahkemesi 558savılıka- rarnamenin iptali istemivle birlikte di- le getirilen yürürlüğün durdurulması istemini reddetmiştir. N'üksek mahke- me, iptal istemi konusundaki esasa iliş- kin incelemesini ise henüz vapmamış ve kararını açıklamamıştır. Mah- kemenin vürürlüğünü durdurmadığı bir kararnameve davanarak vapılan işlemler nasıl vasal dayanaktan vok- sun savılır? Sapla samanı birbirine karıştırıyorlar." JACOUEL1NE B1SSET MARTİN SHEEN uşagı olunca işier iyice korışır.. komedi-macerayı kaçırmayınî ,._..; ve güzel kadınm Bu nefis MUTLULUK ÇUBUĞU, ' MUTLULUK GETİRİR Mİ? çare miT AII ı uyıuAuyı» Tiyotrosu'ndan ğörüntüler... Nenh Demirkent, ^ — Doğon Heper, Umur Talu ve /*' Güneri Ctvaoğlu gozete f promosyonlarını / taıtışıyor... Kanal 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear