23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•f ». SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 1995 SALI 14 KULTUR Demirel, tstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin ve Sabancı Kültür Sitesi'nin törenlerine katıldı İstanbııTaçagdaşbir kültür merkeziKültür Servisi- tstanbul, iki yeni kül- tür merkezine kavuşuyor Cumhurbaş- kanı Sülevman Demirel ve Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar'vn katıldığı törenkrk dün Kabataş Eğitım Vakfı Sabancı Kül- tür Sitesi'nın açıhşı yapıldı, îstanbuî Kültür ve Kongre Merkezi"nın temeli atıldı. Ayazağa'da yer alacak olan tstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin temel at- ma törenine katılan Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel,tesisin temelinin attlışı- nı "ydın hadisesi" olarak nitekndirdi. Yalnız Istanbul'un değıl, ülkemızin bü- yük bireksıkliğinin tamamlandığını vur- gulayan Cumhurbaşkanı Demirel. "ts- tanbul çok güzel bir kültür merkezine hazırlanıyor. Bu. senelerden beri gerçek- leştirmek isteyip gerçekleş,tiremediğimiz çokönemlibirolaydır. İstanbııl,tarihibir kültür merkezi ve dünyanın cazibe mer- kezi olarak bu eksiğini tamamlayarak kültüre dahaçokhizmet edecektir. £n kı- sazamandabunun meydanageüphizme- te^rmesiniistivoruz" dedı. Konuşması- nı "'L'lkemizin mîUienvanterine çağın en son teknolojisinden vararlamlarak çok değerlibirekleme>apıhyor" diyerek sür- düren Demirel. sözkrinı. "Kültür ve Kongre Merkezi Türkiye Cumhuriye- ti'nin çokdegerli bir armağanıdır. Mer- humNejat Eczacıbaşı'nışükranlaanar- ken şimdi mirası ondan devralan Şakir Eczacıbaşı'na ve Prof. Doğan Tekeli'ye çok teşekkür ediyorum. Rio de Jane- rio'da Dünya ÇevTe Kongresi'nin yapıl- dığı binayı. daha önce 1975'te Helsinki kongre binasını gördüm, kıskandım. tn- sallah bu kongre binası da başkalannı kıskandınr*1 diye tamamlayarak istan- bul Kültür ve Kongre Merkezi'nin te- melini attı. Törene katılan Kültûr Bakanı Fikri Sağlar ise tstanbul'un bir finans ve tu- rizm merkezi olmasmın yanı sırabir kül- tür merkezi olduğunu vurgulayarak, Av- rupa ile gümrük bırliğine hazırlanan. dünya ile entegre olma savaşımı içensın- de bulunan Türkiye "nin en ağırlıklı ya- tınm yapması gereken alanın kültür ol- duğunu belirtti. Sağlar. "Külrürel alana yapacağımz her yatınm toplumsal yaşa- imı zenginleştirecek bir olanaktır. Âçıla- cak her kültür merkezi, her kütüphane, her tiyatro ve sinema salonu, bir cezaevi- nin kapanmasıdemektir.Çünküher kül- tür merkezi, her kültür ve sanat tnekânı. insanların sanatın birleştirici, banşı vc dayanışmayı özendiren boyutunu du- yumsaması için veni bir olanaktır" diye konuştu. Saglar. bu kültür ve kongre merkezinin tamamlanması ile Istanbul ve Türkiye'nin önemli bir eksikliğinin giderilmiş olacağına dıkkat çekti. Türki- ye'nin sahip olduğu çok renkli ve özgün îcültürü ile, olağanüstü zengin tarihi ve kültürel varlıklan ile bir "kültür devle- ti" olarak tanıtılmasının hıç de zor olma- dığını belirten Sağlar, bukültürve kong- re merkezinin tamamlanması ile istan- bul'un bir ayıptan kurtulacağını, şimdi sıranın Ankara'da oldu|unu söyledi. Sişli Bekdiye Başkam Gülay A.ttğ ise "tstanbulKongreMerkezi'nintemeliat»- lırken aslında Türkiye'nin geleceginde çok önemli kültür sanat faaliyetleri ve ekonomikgjrdilerin temelide atılmakta- dır'dedi. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yöne- tim KuruluBaşkanı Şakir Eczacıbaşı,ts- tanbul'un günümüz teknolojisinin ola- naklanyla donatılmış çagdaş bir kültür ve kongre merkezinden yoksun kalama- yaca|ını vurgulayarak "İkibinli yülara dognı, dünyayaaçüdığımız, Avrupa Bir- liği'ne katümayı amaçladığımız.gümrük birtiğine>öneldiğimizbirdonemdeyıkla üç milyon turistin geldiği; evrensel sanat İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi htanbıtl Kültür ve Konpv Merkezi için Ayazağa Cçüncü Kolordu Komutanhğı sahası ıçınde buhuum 66 dönümlük bir alan a\nldı Pmjesı Ingıh: Aıiıp Associates knıhtşu tarafından hazırlanan İstanbul Kültür ve Kongre Merkezı nın uygulama detay ve projeleri Turgut Altotı Mımarhk Uiışavıriık Gnıbıı tarafındanyapılaaık 6? milyon Amenkan Dolan na mal olacak projenm akusük danışmanhğını Anıp Acaıtstıcs, tivatm damşmanhğınt ise Caır & Argıer kıınıluşlan iLitlendi. Merkez 5400fajı/ıA-kapasitesıyle. konserier \<e kongreler ıçm en ılen ıeknoloji koşullanın ıçeren salonlan, amnda çe\ıri, caıılı radyo ve televızyon \'ÛM;II olanaklunyla. sanatçdann ve ızleyicilenn her türiii iletişim ı« dinlenme gereksmimlenni karşılayabilecek tünı özelhklere sahip olacak Merkezleemu arazı ıçindeyer alan üç Osmanlı yapı&ı da onarüarak. semmer ve sergı alam olarak değetiendinlecek 20001 ılında hnnlerek açılması planlanan tstanbul Kültür ve Kongre \ferke:ı 'mle: 250(1 kişilık ana salcm. 300 \v 500 hşilik ıki konferans, sinema salonu. 450 kişıhkoda nncıği kome)- salonu. #0 kişdik sinemu salonu. 450 kişılikaçıkhava tiyatmsıı. 25-200 kısilik çeşıtli topkıntı sultmlurı, W/ kışdtk restonn ve 250 Usıhk brassene. 1000 kişıhk kokteyl salonu. 750 metrekan'lik kapalı. 1000 melrekarelik açık sergı sulomı fııayeleı: yönetım hiiliimlen. mitıs\vnler ıçmsomnma. dinlenme \epıv\a ıx!ulan. hısın- vaymodalan. çeşıtli dillerüen amnda çe\in bölümlen. ulııslaraıvsı diceyde konser ve konfcnmslaıvyanıt verecek tüm tekmk donanım ve olanaklur ver alacak C umhurbaşkanı Süleyman Demirel. îstanbuî Kültür ve Kongre Merkezi'nin temelinin atıhşını "yılın hadisesi" olarak nitekndirdi. Kültür Bakanı Fikri Sağlar da Avrupa ile gümrük birliğıne hazırlanan. dünya ile entegre olma savaşımı içerisinde bulunan Türkiye'nin en ağırlıkh yatrnm yapması gereken alanımn kültür olduğunu belirtti. şenliklerinin dü/enlendiği bugünkü ko- şullarda bik vılda ?0'yi aşkın kongrenin gerçekletjtiği İstanburaTürkiye Cumhu- riyeti'nin en büv ük ve en nitelikli kültür anıtının kazandınlması sona erip bugün yapımınabaşlanmasından İstanbul Kül- tür \e Sanat Vakfı sevinç ve onur duyu- yor" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Kabataş Erkek Lisesi Mezunlar Vakfı ta- rafından Hacı Ömer Sabancı Vakfı'nın katkılarıvla tanhı Ferive Karakolu'nun re^tore edilmesıyk oluşturulan '•Kaba- taş, KültürMerkezi'nin açıhştörenine de katıldı. Demirel, devletın ımkanlannın artan nüfusun ıhtıyaçlannı karşılamaya müsait olmadığını belırterek, bu neden- k hayırsever vatandaşlann okul ve has- tane yaptitrnalannı istedi Demirel. Kültür Merkezi'ne katkıda bulunanlara teşekkür ederek başladıgı konuşmasında. halen sürdürülen okul yaptırma kampanyasından da çok iyı ne- ticekr alındıâını hatırlatarak. şunları söyledr. "Devletin imkânlan, artan nü- fusun ihtiyaçlannı karşılamaya müsait degil. Hayırsever vatandaşlardan. hayır yapmak isteyen vatandaşlanmızdan okul. hastane yapmalarını istiyorum. Okul yapanlara yardımcı olmalannı is- tivoruz. Vatandaşlar buçağrıya koşuyor- lar. Bu çağnv a katılan vatandaşlanmıza her vesile ile teşekkür ederim. Bu kam- panyavı gelecek sene de sürdüreceğim.'" Demırel. tarihi Fenye Karakolu'nun bir kukür merkezi halıne aetirilmesinin Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sitesi Kabataş Eğitim Vakfı ve Hacı Ömer Sabancı Vakjı nın ortak çalışmasıvla kunılan Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sitesi. Onaköy'dekı Feriye Karakolu ve Zaptıye Koğuşlan 'na yent bir kıınhk gehnyor. Pmjesi Metin Sözen 'e an olan külnir sitesi. 56İ3 metrekarelik açık, 5760 mevekaıvlık kapalı alan üzenne kıııvlu. A Bkık, B Blok ve Feriye Karakolu olmak üzere ûç bölümden olıışan sıteıun inşaatı 70 milyara mal oldıı. Fen\ e Kaıvkohı bölümünde. 160 kişılik sımültane çeıiri olanağı bulunan bir konfenms salonu. 50 kişilik toplantı bulunuyor. A Blok'ta. 305 kişıhk unema. tnutro ve konser sohmtmın yanıtıra, 1000 metrekaıvlik çok amaçh bir salon var. B Blok'ia ise. plastık saııatlar\emüzık eğıtımlenıun venleceğı 250 kişıhk bir salon ve uluslaramsı diceyde bir kfnüpliane ver alıyor de çok anlamh olduğuna işaret ederek. Türkiye'nin ülke içindeki ve dışındaki kültür varlıklanna daha çok sahip çtkma- \a mecbur olduğunu vurguladı. Cum- hurbaşkanı Demirel, şovk konuştu^Bi- zim bu topraklardadevletolduğumuzge- çen bin sene zarfında, bu topraklarda mevcut uygaruklara çok şev Uave ettigi- miz gerçektir. tizüntü ile söylevelim ki bunların bir kısmını yıkılmaya bırakmı- şızdır ve bunların bir kısmı da yıkılmış- tır. Şimdi bu vıkılanlan yapmaya, bunla- n avağa kaldırmava işte bunlar bizim uygarliğımızın şahitleridir" demeye mec- buruz. Devletimizin ve halkımızın önü- müzdeki vıllar zarfında tarihi ve kültür eserlerini ihya ve muhafaza etmek için daha çok kaynak aytrması gerekir. Bu kampanyavı da sürdürüvorum. Balkan- lar'ın, Orta Asya'nın çeşitli köş^lerinde bizim uygarlığınu/ın temelleri olan vebi- zim ecdadımızın vapıp bıraktığı eserleri eanlandırmakvemuhafazaetmekpes,in- deviz. DahaikigünevvelEdirne'deIstan- bul"u fethetmeden önce100seneOsman- lı'nın merkezi olan Edirne'de Osmanh Sarav ı*m aradık. tki duvar kalmıştır. Ya- ni çocuklanmıza ne diyeceğiz. 'Buralar nedir?" dive sorduklan zaman ne diye- ce0z. 'Bir şanlı imparatorluga viiz sene payitaht olmus. bir devletin idare merke- ndir. sarayıdır" dediginiz zaman, çoeuk- lanmız 'Bunlarneden yıkılmıstır? neden müsaade edilmiştir' diye bize soracak- lardın" L ygarüğımıan pek çok güzel yâruan vardır "Şuna inanıyorum ki btnm uygarliğı- mızınpekçokgüzeltaraflan vardır. Bun- lann pek çok kısmı vaştyor. \ok edilme- sinin imkânıyokturr diyen Demirel. yok edılmekte olan şeyleri var yapmanın sa- dece geçmi^in degil gekceğin de borcu olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı De- mirel, bilim adamlanna da seslenerek. Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki uygar- lıkların ortaya çıkanlmasına yardımcı otmalannı istedı ve bunlann onanlması ıçın kaynak bulunacağım ifade etti. Sa- dece Roma ve Bızans dönemi eserlen- nin değil. bunlann üzerine konan Türk eserlerinın de ortaya çıkanlacağını ıfa- de ederek, "Bızden önceki uygarlıklann bekçisiyiz. Onlanda muhafaza edeeegiz. Kendi uygarlıklanmızı herkese göstere- ceğiz. Böylece tstanbul cazibe merkezi olacak" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel. hızmete açılan kültür merkezinin eski haline benzer yüzlerce yıkılmış bina bu- lunduğunu ve bunlann hepsinin tespit edıldiğtnı belırterek, varlıklı işadamlan- na bunlann ınşası için. hayata kavuştu- rulması için ızin verecekkrini söyledi. k İnsana ve kültüre yatınm yapmak laam" Milli Eğitim Bakanı TurhanTayan da konuşmasında nüfusun yoğun olduğu yerlerde. eğitime olan talebin süreklt art- tığını. bu nedenk dev letin bütçeden eği- time büyük paylar ayırdığını kaydetti. Kültür Bakanı FikriSağlar da. geçmişiy- le banşık olan toplumlann gekcegınin de aydınltk olacağını vurgulayarak. kül- türel gelısmenin ekonomik kalkınmayı ve demokratıkleşmeyi sağlayacağını kaydetti. Sağlar, "ınsanlarayatınmyap- mayan toplumlann gelecekteri aydınlık olmuyor. Insana ve kültüre yatınm yap- mak lazım" dedı. Hacı Ömer Sabancı Vakfı (VAKSAt Başkanı HacıÖmerSa- banct, 21 yıllık süre içinde Vaksa'nın sa- dece kendi kaynaklannı kullanarak ve Sabancı Topluluğu'nun bağışlanndan yararlanarak. 47 yerkşım merkezinde % kalıcı eseri halkın ve gençliğin yaranna sunduğunu söyledi. YAH ODASI SELİM tLERİ Küçük Oda Hiçbir zaman büyük evlerde yaşamadım. Hiçbir zaman büyük bir evim olsun istemedim. Deniz gör- meyen evlere, lüks olmayan apartman daırelerine burun kıvıran tanışlarım oldu; bu konular konuşulur- ken ne diyeceğimt şaşırdım, galiba hep yüzüm kızar- dı. Bunun bir yaradılış sorunu olduğunu uzun zaman anlayamadım. Uzun zaman dünya görüşünün kül- türle edinılebileceğini sandım. Bir gün "ısraf ekono- misi"nin bütün nımetlerinden, o korkunç tırnak için- deki nimetlerinden yararianabilmek için birbiriyle ya- nşan sayısız insanın ortasında kaldığımı nihayet ayırt edebildim. Çoğu kültüriü kişilerdi, sözümona aynı dünya görüşünü paylaşıyorduk. Artık paylaşmıyoruz. Kendisi için kazanmahırsının böylesine alıp yürüdüğü bir ortamda çok az kişiyle bir şeylerin paylaşıbileceğini düşünüyorum şimdi. Üstetik yoğun paylaşmalar da değıl. Behçet Neca- tigil'in unutulmaz şiirindeki kadar ancak: "Aldanarak, unutmuş I Senîn yolun ayn, benimki ayn I Az sonra ikımiz de yalnız. I Kısa bir zaman ıç'tn, saat beş sulan I lyidir beraber olmamız." Ezbere bilmeme karşın yazıya yanlış geçiririm kay- gısıyla, Eski Toprak'ın sayfalannı yineçeviriyorum. Ki- tabın koyu kavuniçi kapağı sanki biraz solmuş. Say- falarda kurşunkalem çizgiler. Saat sahiden beş su- lan. Erken kış akşamı bastınyor. Evin en küçük oda- sında her şeyden uzak kendi kendimeyim. Eski Toprak'ın ilk sayfasında Behçet Necatigil'in el- yazısr. "Selim lleri'ye I Eski Toprak'a ettıklerım I ya- digâr olsun. l B. Necatigil I 17.1.1970." Mürekkep daha da solmuş. Evin en küçük odasında Necatigil'i ve her şeyt düşünmek iyi geliyor. biraz iyı gelıyor. Meselâ geçen yıllan düşünüyorum. Yazar olmak, olabilmek için çırpındığım günlerde, ınsanlara söy- leyebileceğim sözlerin de olacağına ınanıyordum. Ülkülerım vardı. Şimdi düşünüyorum da söyleyebıleceğim her söz, kendisine ulaşabildığım okurlarca zaten bılınen söz- ler olmayacak mıydı? Öyle olmadı mı? Asıl hayat bu sözlerin dışında, bu sözlere karşıt yolda gelişmedi mi? Küçük odanın penceresinden gördüğüm arka bahçelerde kar usul usul birikıyor. Gün iyiden iyiye inceldi. Kar daha beyaz akşam alacasında. Eski Toprak şaıri Beşıktaş'ta alçakgönüllü bir apartman daıresinde yaşadı. Bir şiinnde "Gel'tp gi- denimız olurdu ya I Gûlüşmeler bizden değildi"d\- yor. Bize bızı anlatıyor. Benim de yaşadığım evler böyleydi. Annemin babamın hayatı böyleydı. Bu küçük odada televizyon yok. Bu yüzden ekran- daki o müthiş kusmuk küçük odaya stzamıyor. Eski evlerimizı, annemli babamh evlerimızi çağnştıran bir masumiyet var bu küçük odada. Burada bazı akşamüzerleri sevgılı Armağan il- kin'ı de hatırlıyorum. Daha onun için yazmadım. He- nüz yazamıyorum. Kitaplığımın bırçok rafında Arma- ğan'ın özenli çevinlen duruyor. Armağan'ı veemeği- ni daha konuşamıyorum. Ama sevgili dostumu çok özlüyorum. Onu her hatırlayışımda burnumun dıre- ği sızlıyor. Kedileriyle birlikte yaşadı. Varlıklı bir insandı, ama bahçelı evıni hep eski eşyalarla hatırlıyorum. Elbise- lerini de. hep eski elbiseler. Çabuk çabuk geçıyorum bu anıları. Değişen dün- yamızda yazdığım her şey gibi Armağan'ın yazısının da "ılgınç, çarpıcı, ratingli" olamayacağını bilmek - çok şükür- huzur veriyor bana. Kedileriyle, sevgili Altan'la, Etiler'de bir evde yaşadı.. diyorum kendi kendime. Gözteiim tekrar yaşarıyor. Onu hiç süslü göımedim, mücevheri hiç yoktu -en pahalısını ala- bilecek kudretteydi. Karşı evlerin bakımsız bahçelere bakan pencere- leri ışıklı artık. Küçük odayı ısıtan elektrikli radyatö- rü söndürdüm. Sigara içiyorum. Dar hayatlar, dar akıllar. dar duyarlıklar büyük odalarda yaşayadur- sun; küçük oda, şimdiye kadar çözemedığım gizler söyiüyor. Burada iyı kı ağır bir zıft kokusu var. Odam şehrin hava kırlilığı en yoğun yerıyle özdeşlik kurduk- ça sıkıntım azalıyor. Bu küçük odada Sart Faik'in en çok, son hikâye- lerinı sevdığimı duyumsuyorum. Onlardakı bulanık- lık sanatın en erişilmez noktası gibi geliyor bana. •'Bilinmedi, ne çare, sizdendik, l Yalnız biraz da- ha iyi yaşamaya öziemli. I Şimdi aynı uzakhk, aynı utanç, t Düşündükçe o sokağı, o evleri." Ah hocam, bu şiiri niçin yazdınız?! Bu şiiri kime yazdınız?'. Meydanlarda niçin asıl sizin şiırleriniz okunmadı?! Bay Smema'nm 101 GeceMasaBarı SLNGU ÇAPAN Nosferatu, Danton'un Ölümü. Touc- hor Evil. King Kong-ve Fay Wray. Am- pul gibi yanan ünlü Lumiere kardeşkr. Latih sevgili Marcello Mastroianni, Fel- lûıi ve Seîdz Buçuk Les Enfants du Pa- radis. Endülüs Köpeği - Altın Çağ ve anarşistBunueLay bulutlaragirerken bir ustura bir kızın gözünü kesmekte ve gö- zün akı akmaktadır. Piccoli. Andre Fer- re BüyükTıkınma.Louise Brooks.Yurt- taş Kane ve anahtar sözcük: Rosebud. (VN'elles ne demek istedi acaba Rose- bud'la?) Maurice Pialat. Jacques Demy, Claude Berrl Anouk Aimee. My Own Privateldaho veuyu^turucukurbanı Ri- ver Phoenix.Lang"m Metropolis'i. Ev- sizbarksız Sandrine BonnaireJan Dark. Gloria Swanson. Paris-Texas, Martin Guerre'ın dönüşüve evıne dönmek üze- re vollara düşmüş yalnız kahraman te- ması. VVernerHerzog. Lumiere klasıkk- rinden Trenın GaraGırişi. MelBrooksve Prodüktörkr'i. 1940'lann kusaklannı derinden etki- lemiş Gaıp Ufuklar ve Shangri-La. Jean Renoir, Nehır. Alain Delon. Karaktens- tik konuşması v e sesiv le Jean - Luc Go- dard. Teşnfatçı ve tunst rehberi Jean - Claude Brialy. Kara Film. Bir kez daha BunueL Gina LoUobrigida. Jean Paul Belmondo.Kayık sefasındakı Catherine Deneuve'la Robert De Niro.'General* başyapttından bazı sahnekrle Buster Ke- aton. Pickpocket - Yankesici ve Robert Bresson. Cannes'daki Clint, Hollywo- od'dakı Harrison Ford vb. Bunlar, 2-3 yü kadarönceyitirdıği kocası yönetmen Jacques Demy'nin ardından üretmeyi kesmeyen. bir zamanlar ne kadar da çok sevdiğimiz, 'YeniDalgacı'lann ablası, 67 yas.ındaki Agnes Varda'nın, sinemanm 100. yılkutlamalannakatıldığıvebulOO yıla adadığı son filmi "101 Gece"den not edebıldiğimız, sinema tarihine geçmiş bazı ünlü fılmler. yönetmenkr. oyuncu- lar ve bu filmkrden unutulmaz sahneler. Nicedir belkk ve anımsamak üstüne bir komedi çekmek isteyen ve sinemanın 100. yılını fırsat bikn Varda, belgeselle kurmacayı v e fanteziyi harmanlayan bir yaklaşımla, sürekli geçmişıni anımsa- yan. sinemayla özdeşleşmiş, daha doğ- rusu yedinci sanatın 100 yılını temsil eden, yatalak. megaloman, yönetmen, oyuncu, yapımcı bir ihtiyann, Bay Si- mon Cinema'nın (unutulmaz Michel Piccoli) 101 Gece Masah'nı anlatıyor. Pans cıvanndakı pembe malikânesın- de uşağıyla, sürekli sinema soluk alıp vererek yaşayan bu bay Sinema. belkği- ni tazekyecek (hatta aerobik bile yaptı- racak) güzel, sanşın. sinema tutkunu bir genç kızı. 101 geceliğine. yüklü bir üc- retle ışe alıyor. Bu boyalı sanşın genç kız. Modern Zamanlann Şehrazat'ı, Camılle'dır (Ju- tie Gayet) ve fılm çekmek isteyen genç bir yönetmenin (Varda - Demş çiftinin oğlu Matthieu Demy) de sevgihsidir. Bay Sinema'nın ziyaretine gelen. ünlü meslektaş - arkadaşlannı ağırlayan. La- tin Lover Marcello Mastroianni. Dan- ton'un çekımindc kellesinı azdaha givo- tıne kaptıracağını anlatan Gerard Depar- dieu. Jeanne Moreau, Hanna Schygulla. Fannv Ardant, Alain Delon. Jean - Paul 101 Gece (LesCentet UneNum) Yönetmen: Agnes Varda/Senarvo. \ alentine Sentier Devos, A. Varda / Kamera Eric Gautier/Müzık: Derleme / Oynncular. Michel Ptecoli, Marcello Mastroianni. Julie Gavet. Henri Garcîn, Matthieu Demv. Romane Bohringer, Gerard Depardieu. Jeanne Moreau, Hanna Schvgulla. \lain Delon. Jean Paul Belmondo. \nouk Aimee, Fanny Ardant, Catherine Deneu*e.Gina LoUobrigida. Sabine \zema. Robert De Niro. Assumpta Serna. Clint Eastvvood. Harrison FonLvb. 19Q5Fransa Fılma>Beyoslu \lkazar Sinemasrnda. Belmondo. vb. gibi ünlületie karşılaşan fettan Camille, sevgilisinin çekeceği fil- me nıactdi katkıdabulunmakiçin bay Si- nema'nın mirasına göz dikiyor ve sahte bir varisbuluvor. Vs. vs. Yenivetmelik yıllanmızda "La Pointe Courte", "5*ten 7*ye Cleo" gibi fılmle- nne gönül verdiğimız, bir zamanlar ka- meranın arkasındaki bıricikkadın yönet- men olan. "Mutluluk'"un yaratıcısı Ag- nes \'arda. oldukça özgün sayılabikcek "101 Gece^de. yedinci sanatın geçmışi- ne. gekceğine. mıtoslarına, anılanna, nostal|ik ve çağda^ olabilen ilginç bir tarzda yaklaşıyor. Geçmişı, beyaz perdeden gelıp geçen- leri. eskîleri anarakbazı unutulmaz fılm- leri. oyunculan. yönetmenkri, efsane- leşmış rolkrle bazı hâla aşılmamış yo- rumlan. anekdotlan hatırlatmaya giriş- miş Varda'nın kimı hos. buluşlan (öme- ğin ampulkrk aydınlatılmış sinemanın öncüsü Lumiere Kardeşknn ışıl ışıl boy göstermeleri. helikopterk bay Sine- ma'nın pembe malikanesine konan De- lon'un Viscontı fotoğraflannabakması. BunuelyadaGodardalıntılan.\b.)"l01i Gece"yi sev imli bir fanteziye dönüştürü- yorsa da. sonuçta sinemanm 100 yılına ithaf edılmiş. şinn ve farklı bir fılmden öteye pek bir önemi olduğu kolay kolay ikri sürükmez bu fantezinin. Ancak meraklısının keşfedip avlaya- cağı cınsten göndermelere. aynntılara. çağnşımlara ve esprikre dayanan "101 Gece"de. Antonioni - Monica Mtti, Go- dard - Anna Karina. Fassbinder - Han- nv1 Schygullabenzen. sinemanın ünlüya- ratıcı çıftknnden. Catherine Deneuve - FrançoiseDorleac,MariKnMonroe -Je- an Russeli vb. gibi tanınmış müzıkal iki- lilenne.Godard'ıntTavellmglerine.kara film türüne, $air Prevert'ın ustalıklı di- yaloglanna kadar. kımler ve neler anıl- mıyor ki? Sıkı sınemaseverlerin buruk bir nostaljiyk zevkıni çıkaracağı. baştan sona ünlü oyuncuların resmı geçıt yap- tığı, Nino Rota'dan. Maurice Jarre ve Henri Mancini'ye dek usta bestecılerin tanınmış film müzıkknndenparçalareş- liğinde, sinema tarihtnde hoş bir geziye davetiye çıkaran. 4 bölümde kurulmuş bu sev imli fantezi. sonundabir Hollyvvo- od yolculuğu da yapan. MGM'nin asla- nını değıi de genelde Columbialı güzel bayanı tercih eden "bav Sinema - Piceo- li sayesinde sinema belleğimizi tazeleyip hallaç gibiattırdığımız,baştansonasine- ma sevgisiyle kotarümış. biraznaifkaçan, neşeli. esprili bir deneme. Sinemayla biraz yakından ilgiknen- kre hararetle salık verilir. Sanatçı Abdullah Yüce öWü İST,\ÎSBl!L (AA) - Turk müzığının unutulmaz sesi Abdullah Yüce. geçirdiği kalp krizi sorıucu dün vefat etti. Film-San VaktVndan yapılan açıklamada, vakıf . yönetim kurulu başkam olan Yüce'nin sesi ve yorumu ile sempati kazandığı. eserkriyle de büyük ün yaptığı vurgulandı. "Bu ne sevgı ah. bu ne ısdırap" şarkısıyla ün yapan Yüce'nin. "Olürsem kabrime gelme ıstemem". "Hiç mı gülmeyecek benım de yüzüm" gibi şarkılan da yıllarca dillerden düşmemışti. "Kara sevda" filmiyk de beğenı kazanan Yüce. uzun yıtlar Beyoğlu Bekdiyesi meclis üyeliği de yapmıştı. 75 yaştnda ölen ıkı çocuk babası Yüce"nın cenazesi bugün Yeniköy Bağlar Mevkıi Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra,.Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa \erikcek. Fiütve gitar resîtalî Kültür Servisi - Çagdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kadıköy Subesi tarafından düzeneknen Gençlik konserien dizisinin ıkıncısı bugün saat 19.00'da, Kadıköy Bekdiyesi Caddebostan Kültür ve Sanat Merkezf nde gerçekleştirıkcek. Resıtalde. Metin Yavuz (flüt) ve Özgür Anca (gitar). Carullı. İbert. Debussy, Machado. Teleman gibi bestecikrin yapıtlannı seskndırikcek. Kaset hediyeli çocuk oyunu Kültür Servisi - Tiy atro Mıe çağımızın en büyük sorunu olan şiddeti eleştıren. dostluk. banş. sevgi ve hayvan sevgisini işleyen bir oyun olan "La Fontaine Kahkaha Ormanı"nı sahneliyor. Salim Dörtcan'm yaztp yönettiği müzikknni Cem Küçümen'in yaptıi oyunu izkyen herkese Tıyatro Mie. oyunun özgün şarkılanndan oluşan bir kaset hediye edıyor. Oyun Beşıktaş Kültür Merkezi'nde cumartesi günleri saat 13.00'te ve pazar günkn saat 11.00'de saVınekniyoı Nurnbergkısafilmyarışması NLRNBERG (UBA) - Türkiye Sinema Günleri kapsamında duzenknen "Nurnberg 4. Kısa Film Yarışması"nda derece alan eserkr belli oldu. Seçiı kurul, kurmacalı film dalında Ayhan Salar'ın yönı ""Ölü Rüya". canlandırma film dalında Bahadır Tosun'un yönettiği "Hedef" ve belgesel film dalı ise özendırme ödülu olarak Karaman Yavuz'un yönettiği "Diyarbakır - Hukukçuluğumdan Ltanıyorum" adlı eserleri ödülc layık buldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear