Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1995 CUMA
HABERLER
CHP'li Hun DYP'li üyelerin hazırladığı mal varlığı raporunu değerlendirdi:
'YolsuzhıkLar arası denge rapora• Servet komisyonunun CHP'li
üyelerinden Kars Milletyekili Atilla
Hun, raporda, Çiller ve Özal aileleri ve
RP ile ilgili sorunların. geçiştirilmeye
çalışıldığını söyleyerek, "Böylece
yolsuzluklar arası denge arayışına
girilmiş" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Lider!er\e Yakınlannın Mal Varlıklannı
Araştırma Komisyonunun CHP'li üyelerinden
Kars MilletvekiliAtUla Hun. DYP'li üyelenn alel
acele hazırladığı raporu "yolsuzluklar arası denge
raporu" olarak değerlendirdi. Hun, "Çiller ve
Özal aileleri ile ilgiîi hiçbir önemli değinme
yapılmamış, RP ile ilgili sorunlar geçiştirilmeye
çalışılmıştır. Böyiece yolsuzluklar arası bir denge
arayışına girilmiş, dolaylı yoldan, gelin bu sorunu
kapayalım, çağrısı yapılmıştır" dedi.
Hun. DYP'li üyelerin hazırladığı raporla ilgili
olarak yazılı bir değerlendirme yaptı. Hun.
"Böylc bir yaklaşım parlamentonun denetim
görevini engelleyici. parlamentonun saygınlıgına
gölge düşürücü bir da\ ranıştır. Rapor eksik
bilgilerle, aceleye getirilmiş, kimi yazıların üst üste
yığıldığı bir gelen evrak dosyası ozelliği
taşımaktadır" dedi. Hun, lıderlenn mal
\arlıklannın kaynaklan konusunda hiçbir
araştırma yapılmadığını vurgulayarak
açıklamalannı şöyle sürdürdü:
"Liderlere yazılan yazıya Tansu Çiller'in cevap
vermesi anlamlı bir biçimde dile getirilmiş, imalı
olarak Çiller aklanmava. diğer liderler
suçlanmaya çalışılmıştır. Çiller ailesinin mal
varlığı ile ilgili ciddi iddia \e bulgular söz
konusudur. Turgut Özal'ın çocuklan Ahmet Özal,
Efe Özal ile Necmettin Erbakan'ın kardeşleri
Selahattın Erbakan. Kemalettin Erbakan,
Nizamettin Erbakan paıiamento>u, yasalan hiçe
sayarak mal beyanında bulunmamışlar, RP
komisyonun inceleme yapmasına izin vermemiş.
Süleyman Mercümek olayının çözülmesine
yardımcı olmamıştır. Çiller \e Ozal aileleri ile ilgili
önemli hiçbir değinme yapılmazken RP ile ilgili
sorunlar da geçiştirilmeye çalışılmış. Böylece
yolsuzluklar arası denge arayışına girümiştir."
Hun, RP'nin mal varlığı konusunda sağlıklı
hiçbir bilgiye sahip bulunulmadığına dıkkat
çekerek "Bazı liderier İç Tüzügün "devlet sırlan
ile ticari sırlann araştırma komisyonu kapsamı
dışında'tutulacağı hükmünün. RP de söz konusu
inceiemenin Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinde
olduğu gerekçesinin arkasına sığınmışiar, kamu
vicdanını rahatlatacak bir tutum ortaya
koymamışlardır" dedi Hun. raporun tüm
üyelerin bilgısi \e katılımı ile sonuçlandınlması
gerektiğini. tersi tutum ve zorlamalann
demokrastye zarar vereceğini söyledi.
Demirel- İliescu zirvesi
Balkanlar'da
ışbırlığı
çağnsıİstanbul Haber Servisi - Romanya
Cumhurbaşkanı İon İliescu. dün, bir
günlük çalışma ziyareti kapsamında
lstanbul'a geldi.
Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel
tarafından karşılanan Romanya heyetı.
Çırağan Sarayı'nda Türk heyetıyle. iki
ülke arasındaki ekonomik ve ticari
meseleler konusunda görüşme yaptı.
İliescu ve Demirel daha sonra Çırağan
Sarayı'nda ortak bir basın toplantısı
yaptılar. Toplantı>a Dışişleri Bakanı
DenizBaykaL Bayındırlık ve tskân
Bakanı Adnan Keskin. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Fuat Çay. Romanya
Dışişleri Bakanı Teodor Meleican
katıldı. Toplantı sonrasında bir
konuşma yapan Süleyman Demirel.
Türkiye ile Romanya arasında
karşıiıklı ziyaretler ile ikilı ılişkilerin
gözden geçirildığini. darboğazlann
aşıldığını söyledi. Ülke ve dünya
sorunîanyla ilgili göniş alışverişinde
bulunduklarını kaydeden Demirel.
bugünkü ziyaretin önemli bir zamana
denk geldiğine dıkkat çekti.
Demirel. Türkiye ve Romanya'nın
Balkanlar'da kapsamlı bir işbırliği
istediğinı, ancak bu işbirliğinin
Yugoslavya'nın dağılması ve
Bosna-Hersek'teki savaş
nedeniyle gerçekleşemediğini
kaydetti.
Serbest ticaret anlaşması
İki gün önce Bosna-Hersek'te barış
antlaşmasının parafe edildigıni anımsatan
Demirel. "Bu antlaşma. Balkan
ülkelerinin hepsi ile Türkiye \e Romanya
için yeni ufuklar açmıştır" dedi.
Demirel, konuk Çumhurbaşkanı ile
kendisinin bu barış antlaşmasından sonra
Balkanlar'da kapsamlı bir isbirliği
istediğini söyledi.
Konuşmasında Karadeniz Ekonomik
İsbirliği Teşkılatf nın önemine de
değinen Demirel. Yugoslavya'nın
dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni
ülkenin Karadeniz Ekonomik İsbirliği
Teşkilatı'na dahıl olmasını ıstediklerini
söyledi. Romanya ile daha kapsamlı
ilişkiler hedeflediklerini belirten
Demirel. "Türkiye, gümrük biriiğine
girer girnıez Türkiye ile Romanya
arasında Serbest Tİcaret Anlaşması
imzalanacaktır" dedi. Dışişleri Bakanı
Deniz Baykal. Çumhurbaşkanı'nın
konuşmasının ardından toplantıdan
aynlarak Ankara'ya döndü. Türkiye-
Romanya delegasyonu ise öğleden sonra
ortak bir basın bildirisi yayımladılar.
Ortak basın bildirisinde Romen
işadamlannın. Türkiye-Romanya tş
Konseyi çerçevesınde Türk ışadamlanyla
görüşmelerde bulunduğu ve ortak gırişim
olanaklarının bölgenin altyapısına
yapacağı katkılan tartıştığı belirtildi.
!
Boyner, genel seçimler için ittifak pazarlığına oturduğu ANAP'tan 20 milletvekili istedi. (Fotoğraf: AA)
ANAP-YDH ittifakı zorda
• ANAP lideri
Yılmaz,
karşıiıklı
olarak
olanaklannı
gözden
geçireceklerini belirtirken,
Boyner, ANAP liderini
kastederek. "Sayın Başkan
biraz zorlanacak dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ye-
ni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel
Başkanı Cem Boyner. genel seçimlerde
ittifak için pazarlığa oturduğu ANAP'tan
20 milletvekili istedi. TBMM'de ancak
grup kuracak bir sayıya ulaşmalan du-
rumunda vararlı olabileceklerini belirten
Boyner, ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ı kastederek. "Sayın Başkan bi-
raz zorlanacak" dedi. Yılmaz. karşıiıklı
olarak olanaklannı gözden geçirecekle-
rini ve Boyner'le yeniden görüşecekle-
rini söyledi.
Farklı eğilimleri birleştirip "şemsiye
parti" olarak seçime gitmek isteyen Me-
sut Yılmaz, YDH Genel Başkanı Cem
Boyner ile dün bir araya geldi. Mesut
Yılmazla seçim öncesi ilk defa bir ara-
ya geldigini anımsatan Boyner. "Seçim-
de Türkiye'nin kaderini bir arada nasıl
değiştirebiliriz konusunu tartışmak üze-
re Yılmaz'ın davcti üzerine geldik" dedi.
Boyner. görüşmenın ardından yaptığı
açıklamada. YDH'nin ancak TBMM'de
grup oluşturması durumunda vararlı ola-
bileceğini kaydederek. "A.NAP.çokgeniş-
çe bir gnıbu seçimeve iktidara taşıma ko-
nusunda kararlı görünüyor. Bu şartlann
içindeN DH'ninortayakoyduğuhedefve
istek tartışılacak anladığım kadarıyla.
Sayın Başkan zorlanacak gibi görünü-
yor" değerlendırmesini yaptı.
ANAP lideri Yılmaz ise erken seçime
YDH'nin hazırlıksızyakalandığını.pra-
tik bazı güçlükleri bulunduğunu vurgu-
layarak. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye"nin önündeki riskler konu-
sunda mutabıkız. MUletimizin de beklen-
tisi olan işbirliğini gerçekleştirebilmek
için önümüzdeki kısa süreyi en iyi şekil-
de değerlendirip. en olumlu sonucu almak
için karşıiıklı olarak imkânlanzorlamak-
ta mutabık kaldık."
Yılmaz. DYP'den ihraçedilen Hüsa-
mettin Cindoruk'un seçimler için
ANAP'la isbirliği yapacağını, ancak mil-
letvekili adayı olmayacağını bildirdi.
Secim Yasası
Yüzde
10'luyasa
Meclis'ten
geçti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi'nin, anayasanın "tem-
siJdeadalet" ilkesiyle bağdaş-
mayacağı gerekçesiyle
"d'Hondt sisteminde ayrıca
baraj uyguianamayacağr yö-
nünde karar almasına karşın.
erken seçimde çifte baraj kon-
masına ilişkin yasa önerisi
TBMM'den geçirildi. TBMM
Genel Kurulu'nda Türkiye
genelinde olduğu gibi, seçim
cevrelerinde de yüzde 10 böl-
ge barajı uygulanmasım ön-
gören yasa önerisi, DYP, CHP
ve bazı ANAP milletvekille-
rinin oylanyla kabul edildi.
Başbakan Tansu Çiller göriiş-
meler öncesinde grubunu ola-
ğanüstü toplayarak milletve-
killerini "Önerge istemiyo-
rum. öneri aynen geçsin. fer-
cihle ilgili önerge verilirse, se-
çim 24 aralıkta yapdamaz"
sözleriyle uyardı. DSP Genel
Başkanı Büİent Ecevit, yasa-
nın anayasaya aykın olduğu-
nu. ancak iptal davası açmak
için uğraşmak istemediğini
açıkladı.
Oylamada, DYP. CHP ve
bazı ANAP milletvekilleri-
nin oylanyla yüzde 10 bölge
barajı öngören yasa önerisi
kabul edildi. Seçime kaülan
siyasi partilerin ve bağımsız
adaylann adlannın alt alta ve
aldıklan geçerli oylann da hi-
zalanna yazılması hükmü de
kabul edildi.
Seçim Yasasf ndaki bazı
düzenlemeleri iptal eden Ana-
yasa Mahkemesi. Resmi Ga-
zete'de yayımlanan gerekçe-
li karannda, "d'Hondt siste-
minde aynca baraj uygulan-
masının" anayasaya aykın ol-
dugunu bıldirmişti.
DBH adayı yazar Lütfi Kaleli, Alevi partisi kurmanın akıldışı olduğunu söyledi
DemokratikBarışHareketi, kimükartyor
BLLENTSARIOGHJ
ANKAR\-Çok sayıda Alevi örgü-
tünün tabanına dayanan Demokratik
Banş Hareketi (DBH). partileşme sü-
recinde kimliğini sadece mezhepsel
yaklaşıma oturtmamak için çalışıyor.
DBH'nin Istanbul 1. Bölge adayı ya-
zar Lütfi Kaleli. Ale\ i partisi kurma-
nın akıldışı olduğunu belirterek "Bu-
nu yaparsak RP'ye söyleyecek sözü-
müz kalmaz" dedi. DSP Ankara Mil-
letvekili MümtazSoysal. hiçbir parti-
nin sorunlara çözüm getiremediği ge-
rekçesiyle bağımsız aday çıkanlması-
nın yanlış olduğunu, ancak bunu ön-
lemek için sol partilerin. bu kesimle-
re güven verici ve kucaklayıcı bir yak-
laşım serailemesi aerektiğini vurgula-
dı.
DSP Ankara Milletvekili Mümtaz
Soysal, Cumhuriyet'e yaptığı değer-
lendirmede. kendilerini azınlıkta his-
seden Kürt\e Alevi kesimlerinin şim-
diye kadar genelde sola oy verdıkleri-
ni anımsatarak "Eğer insanlar kendi-
lerini dışlanmış hissediyoriarsa. haksız-
lık edilnıiş kişiler olarak görüyorlarsa
solda çare arayacaklardır" dedi. Bu
kesimlerin bağımsız aday çıkarması-
nın solu zayıflatmaya yönelik bir "tak-
tik" olduğunu kaydeden Soysal, şun-
lan söyledi:
"Türkiye'nin toplum olarak geliş-
nıesi. bölgesel ay nlıklann giderilmesu
eğitim düzey i, özgüriük anlayışının ge-
liştirilmesi gibi sorunlan vardır. Bun-
lara sol çözümler getirilmesi gerekir
ve bu insanlann da sola oy vermesi do-
ğaldır. Eğer, sola Alevi kesimlerden oy-
lar gelmişsevebuoyiar sayesinde Mec-
Bs"e Ale\ i kökenli milletveİdUeri girmiş-
se, bu utanılacak. sakınılacak bir du-
runı değildir. Doğaldır. 'Partilerin hep-
si birden kötüdür. kimse çözüm getir-
miyor. onun için bağımsız adaylar yo-
luyla Meclis'e girelim' gibi bir hava
yaratılmak isteniyor. Bu yanlış. Sol be-
ceriksizdi. şimdiy e kadar etkisiz kaldı.
yeteri kadar güçlü değildi denebilir,
ama en azından pn>gramlan bakımın-
dan farklı mezheplerdeki >eya farklı
kökten gelen insanlar konusundaki tu-
tumlan belli olan, eşitlik isteyen. insan
haklarını savunan. özgüriük isteyen
anlayış solda. Bağımsız aday girişimi-
nin önlenmesi gerekir. Soldaki partiler.
bu yığınlara çok güven verici, onlan da-
ha çok kucaklaMCi bir tutum sergile-
melL"
BIRBAKIMA
SERVER TANÎLLt
Demir Ozlü'nün
Mektubundan...
Demir Özlü'ye. yurda her gidiş dönüşünde ten-
bihlerim: "Gözlemleriniyaz bana!" O da sağ olsun ya-
zar. Romancılığının yanı sıra bir düşünür yanı da var-
dır ya, gözlemlerinden önemli saptamalara gider.
Stockholm'den yazdığı, -bu yılki- 20 ağustos günlü
mektubu da pek düşündürücüydü; ancak alabildi-
ğine karamsar bir tabloydu çizdiği. O yüzden hemen
yayımlamadım, beklettim. Garip duygu! Sanki, bu-
günden yarına köklü bir değişiklik olabilirmiş gibi! Ge-
çenlerde yeniden okuduğumda baktım, Türkiye'de-
ki çirkinliklere koyduğu tanılar ciddiliklerini sürdürü-
yor.
Işte Demir Ozlü'nün mektubundan kimi parçalar:
"Bu istanbul'daki şehiheşme falan değil. Çernobil
felaketi sanki Ukrayna 'da değil, burada olmuş. Ve bu
gidişin dönüşü de yok. Sadece felaket büyüyor. Bi-
raz düzeltilen, bir şeye benzetilmeye çalışılan kenar
mahalleler, yeni yerleşim yerfehnde, 'insan için' hiç-
bir şey yok.
Bu kent azmanında, zenginler, Boğaz'da kimiağaç-
lı ve daha ıssızyeriere çekilrnışler. Köşklerinin çevre-
sini yüksek duvariarla çevirmişler. Gidecekleri yerle-
re -birkaç arabayia- eskortlu ve korumalı gidip geli-
yoriar. Bazen de helikopterte. LatinAmerika'nın en maf-
yalaşmış bölgeleri gibi.
Şimdi bu sonsuz yığışmaya ve sınıf farklannın art-
masına, kentlerde insani yaşama alanlan kalmama-
sına, Kürdistan 'dan sürülen milyonlarca Kürt de ka-\
tılıyor. Bu 12-18 milyonu bulan Istanbul bölgesi, An-
kara ve izmir, Ege ve Akdeniz kıyılanna vuruyor. El-
bette çok geniş olan bu kıyı şehtlehnde -bugün- do-
kunulmamış ve betonlaşmamış yerier varama, on yıl
sonra hiçbir sey kalmayacağını kolayca düşünebili-
riz.
Erozyon ve ormanlann kesilmesi, yakılması da sırf
buyerleşme, betonlaşma için. Turizmyoluylagelırsağ-
lamak kolay biryol. Buna üçüncü sınıf sanayileşme-
yi de eklersek, Türkiye kalkınırken doğayı felakete
uğratıyor.
Beni en çok etkıleyen bu oldu."
Çarpık bilinç ya da "düşünme tarzı"nüan ilginç ör-
nekler veriyor ve politikaya getiriyor sözü.
İşte o konuda yer yer söyledikleri:
"Partilerin çürüklüğünü, mafya örgütlerine benzer-
liğıni anlatmaya gerek yok. En büyük muhalefet par-
tisiyle, iktidann büyük kanadı gericilik, anlayışsızlıkve
kitle istismannda birbiheriyle yanşıyohar. Herikisinin
de MHP'ye yüzleri dönük. 'Devlet' diye yücelttikleri
şey (neyse bu?) çok sıkışık duruma düşerse iktidan
MHP'ye devretmek için herçeşityardımı, kolaylığı gös-
teriyor. Ama onca yardıma -ve zoriamaya- karşın
MHP'nin de RP'nin de gelişme hızları, beklenenden
zayıf. CHP'nin hükümette neye yaradığı, hangi işle-
vi gördüğü belli değil.
Hakiki sol çok zayıf. Eskiden ders almamış. Kafa-
ca gelişmemiş. Senin eski bir kitabında kullandığın
deyimle gene 'meleklerin cinsiyeti'n/ tartışıyor. Do-
laylı olarak bilgi aldım. M JVIi Aybar'/n cenaze töre-
ninde de bulundum. Aynı ilkel, sekter, birbirini suç-
layan kafalar. Gecekondu mahallelerinde aşın sola ka-
yan gençlerin bir bölümünden arsa spekülasyonu
mafyalan istifade ediyor. Tabii arada samimi genç
çocuklar da -her vesileyle- kurban ediliyor. Polisler
onlan istediklerizaman vuruyortar. Onlarda gıdip her-
hangi bir polisi öldürüyoriar. Aralannda tam bir kan
davası var.
Kapitalistlerin genç bir bölümü ile kimi taşra işa-
damlan -ilk defa- uyanmış gibiler. Düzgün işleyen bir
burjuva rejimi ile insanileştirme isteyen sesler duyu-
luyor. Ne kadar etkili olurtar, nereye kadar gidebilir-
ler? Tahmin edebilmek zor.
Tam bir kaos ve anarşiyaşanıyor Türkiye'de. Ama
bilinç yok. Ya da çok az. Dürüst insanlar köşelere sı-
ğınmış durumda."
işte Demir Ozlü'nün mektubunda kimi söyledikle-
ri!
Tam bir çözülme. yıkılış ve çöküş ortamı...
Türkiye, çağdaş tarihinde, hiçbir zaman böylesi
bir durumda olmamıştı; daha da acı olan, umut kar
pıları, hiçbir zaman bu türlü kapanmış değildi.
Ve ülke bu koşullarda bir seçime hazırlanıyor. :
Bu yer yer koyu gölgelerin gelip oturduğu tablo-
dan yararlanacak olanlar, karanlıkçı düşünceler ve güç-
lerdir. Onlann cirit attığı bir ülkede, her zaman oldu-
ğu gibi, aydınlıktan, daha sağlıklı, daha insanca bir
toplumdan yana olan güçlere büyük görevler düşü-
yor.
Bu karanlık, bir yazgı değildir, bilelim!
Şair, "ufuklann ebedi iştiyakı var nura" diyordu. O
ufuklara ışığı götürecek olanlar, en başta da "sol" güç-
ler, birleşip yekpareleşmezlerse büyük vebal altına
girerler...
Kuruluşundan bu yana koalisyon, tam 25 kez sallandı, 1 kez bozuldu
DYP-CHP ortakfağuıuı kriz tablosu
MHP'de baraj kaygısı
MİYASEİLKNLR
1991 Genel Seçimlerinden çıkan si-
yasi tablonun kurulmasını zorunlu kıldı-
ğı DYP-SHP koalisyonu, tanhe "krizler
hükümetr olarak geçecek. Kuruluşun-
dan bu yana iki başbakan. dört başbakan
yardımcısı ve yüzü aşkın bakanın gelip
geçtiği koalisyon hükümeti tam 25 kez
sallandı. Demirel-İnönü. Çiller-lnönü.
Çiller-Karayalçın, Çiller-Çetin, Çiller-
Baykaldönemlerinde sık sık yıkılma teh-
likesi geçiren koalisyon. Baykal'ın dar-
besiyleyıkılmasına karşın yeniden kurul-
du. Ancak gelenek bozulmadı ve DYP.
TBMM'de "Milliyetçi Cephe"yi oluştu-
ran diğer sağ partilerle yeni bir seçim ka-
nunu için görüşmeye başlayınca. hükü-
met yeni bir krizın eşiğıne geldi
'DYFden SHP'ye gol
Koalisyonun dört yıllık ömrü süresin-
ce, değişmeyen tek şey: büyük ortak
DYP'nin küçük ortağa verdiği sözleri ve
koalisyon protokolunu hiçe sayarak Mec-
lis'teki diğer sağ partilerle ortak hareket
etmesiydi. Bu süre içinde "DYP'den
SHP'ye yeni bir gol" haberi. artık vaka-
yiadiyedensayıldı. DYPtarafından SHP
veCHPkalesineatılangollere, ortaklar-
la birlikte kamuoyu da alışmıştı. "N'asıl-
sa hükümetten ayrılmayı göze alamaz-
lar" dıye düşünen DYP, küçük ortağın
"Hükümeti bozanz" restıni görerek "Boz
da görelim; biz de ANAYOL formülünü
uygularız" diyerek her seferınde krizı
• Her seferinde, "Bu kez tamam" denilmesine karşın yine de koalisyonun sürdürülmesi için bir
formül bulundu. En çok Çiller-Karayalçın döneminde kriz yaşandı. En büyük kriz, Baykal'ın CHP
Genel Başkanı seçilmesinden sonra yaşandı ve 51. hükümet. bu krizle noktalandı. Ancak bir aylık
boşluktan sonra CHP-DYP ortaklığı yeniden kuruldu.
dondururdu. Küçük ortak SHP ya da son-
raki adıyla CHP'nin en büyük zaafı. ge-
nel başkanlannın halim selim ve iyi ni-
yetin de ötesinde uyumlu olmalanydı.
Bugüne değın ortakJar arasında en çok
kriz Çiller-Karayalçın hükümeti döne-
minde yaşandı. Karayalçın'ın Çillerle
uyumlu beraberliği kendisine partisinde
genel başkanlık koltuğunu kaybettirdi.
"Kurultaya kadar Hikmet Abi" for-
mülünün uy gulamaya konmasından son-
ra da durum değişmedi. Genel başkanlı-
ğa getirilen Hikmet Çetin'in "Artık her
şey farklı olacak; partimiz bu hükümete
mahkûmdeğjl"şeklindeki sözlerinincid-
diyetinideneme-yanılmayöntemiyleöl-
çen Tansu Çiller. durumun değişmediği-
ni görünce tek başına iktidardaymış gi-
bi hareket etmeye başladı. Çiller'le faz-
la uyumlu çalışması Çetin'e de genel
başkanlık koltuğunu kaybettirdi. CHP'li
bakanlann ve parti yöneticilerinin yıldı-
zı Çiller'le bir türlü banşmamasına kar-
şın bu partinın sık sık değişen genel baş-
kanlan ile Çiller herkesi kıskandıracak öl-
çüde barışık oldular. CHP'li eski çalış-
ma bakanlarından Aydın Güven Gür-
kan'ın dediği gibi CHP genel başkanla-
n Çiller'in manyetik çekim alanlanna
girdiğindennıibu kadar uysaldılarbılin-
miyor, ama bu durum Deniz Baykal'ın
ÇHP Genel Başkanlığı'na seçilmesin-
den sonra biraz değişti gibi. Deniz Bay-
kal'ın Menzir krizi yüzünden koalisyo-
nu bozmasından sonra Çiller'in gerekli
dersi aldığı sanılıyordu. Ancak "Huylu
huyımdan v azgeçmez" sözü adeta Tansu
Çiller için söylenmiş gibi. Çiller, bir kez
dahaÇHP'yi atlatarak Meclis'teki "mü-
Byetçi" ortaklanyla yeni bir seçim yasa-
sı hazırlanması için hazırlıklara başladı.
Hükümet, şimdi de bu krizle sallanıyor.
Koalisyon hükümeti tarihinde en az
sarsıntı Demirel-İnönü döneminde ya-
şandı. Bu dönemde Olağanüsrü Hal ve Çe-
kiç Güç'ün sürelerinin uzatılması.
CMUK'un DYP'liler tarafından budan-
ması, Meclis'te kontrgerilla konusunda
araştırma yapılmasının DYP'liler tara-
fından engellenmesi gibi konularda or-
taklar arasında kriz yaşandıysa da iki ge-
nel başkanın araya girmesiyle taraflar
yumuşadı.
Çiller-lnönü hükümetinin kuruluşu Sı-
\askatliamıylaaynı tarihedenkdüştü. Bu
dönemde SHP'lilerin lçişleri Bakanı Meh-
met Gazjoğlu'nun istifasını istemesiyle
ortakların arası yeniden açıldı. Ancak
SHP yöneticilerinin istifa istemine Ge-
nel Başkan Inönü ve Bakanlar Kurulu
katılmayınca sorun, DYP lehine çözül-
dü.
Çiller'in en uzun süre çalıştığı Kara-
yalçın dönemi. DYP'nin ortağı SHP'ye
ençok "gol" attığı dönemoldu. Onu Hik-
met Çetin'in dönemi ızledi. Karayalçın
döneminde hükümet en büyük sarsıntı-
yı Çiller'in malvarlığının soruşturulma-
sı için verilen önergenin TBMM'de gö-
rüşülmesi sırasında geçirdi. SHP'li par-
lamenterler bu konuda verilen önergeyi
destekleyeceklerini söylerken Genel Baş-
kan Karayalçın, bir yanda Çiller öteyan-
da da partisi arasında bir tercihe zorlan-
dı. Sonunda Çiller'i kurtarmanın yolu
bulundu. Karayalçın. soruşturmanıntüm
genel başkanlan kapsayacak şekilde ge-
nişletilmesıni önererek önergeyi bir an-
lamda sulandırdı.
Minikriz
Bu dönemde 5 Nisan Kararlannın içe-
riği da mini bir krize yol açtı. Karayal-
çın. bu krizi de Çiller'in hatın için gö-
ğüsledi. Ardından SHP Ankara Milletve-
kili Salman Kaya'nın 1 Mayıs lşçi Bay-
ramı sıra>mda dövülmesi sonrasında An-
kara Emniyet Müdürü OrhanTaşanlar'ın
DYP'liler tarafindan korunması. hüküme-
ti yeni birbirkrizineşiğinegetirdi. SHP.
her zaman olduğu gibi ortağının bu has-
mane tutumunu da sineye çektı. Terörle
Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin de-
ğiştırilmesinin DYP tarafından engellen-
mesi. memura grevli ve toplusözleşme-
li sendika kurma hakkının önlenmesi.
hükümet protokolündeki anlaşmaya gö-
re SHP'ye bırakılması gereken TBMM'de-
ki komisyon başkanlıklannın sağ parti-
ler arasında paylaşılması. Dışişleri'nde-
ki atamalann Çiller tarafından engellen-
mesi de bu dönemin önemli krizleri ola-
rak belleklerde yer etti. Lice'nin devle-
tin güvenlik güçleri tarafından yerle bir
edilmesi, Tunceli'de köylerin yakılması,
Olağanüstü Hal uygulaması ve Çekiç
Güç'ün sürelerinin her uzatılmasında mi-
ni krizler yaşandı. Ancak bunlarda SHP
tarafından hükümeti bırakacak kadar
önemli gerekçeler sayılmadı.
Bu dönemde iki bakan görevinden is-
tifa ederek SHP'nin DYP'ye karşı olan
tavizkâr tutumunu protesto etti. Önce in-
san haklanndan sorumlu Devlet Bakanı
MehmetKahraman.bakanlığıyla ilgili ya-
sanın çıkanlmamasını gerekçe göstere-
rek istifa etti. tkınci olarak da Dışişleri
Bakanı Mümtaz SosyaLbakanlıktaki ata-
malarla ilgili hazırladığı kararnamelerin
Başbakan Çiller tarafından imzalanma-
ması nedeniyle istifa etti. Bakanlann is-
tifası SHP'li diğer bakanları ve genel
başkanı pek rahatsız etmedi. Onlar hü-
kümette kalmaya devam ettiler.
SÜRECEK
At-kurt ittifakında
Coşkun Kırca aracı
ERGUN AKSOY
ANKAR\ - DYP. ittifak
görüşmelenne nokta koyan
MHP'nin. 27 Mart seçim-
lerinin sonuçlanna göre 45
bölgede yüzde 10'luk çe\ -
re barajını aşamayacağını
hesapladı. DYP'liîerle res-
mi olmayan düzeyde görüş-
meleri sürdüren bazı MHP
milletvekillerinin. Anaya-
sa Mahkemesi karannın ar-
dından getirilen baraj ne-
deniyle kaygılannı yöneti-
me ilettikleri öğrenildi.
MHP Genel Sekreteri Yaşar
Erbaz. ittifaka dönük ça-
balann alt düzeyde sürdü-
ğünü doğrularken "Bunun
birmanasıyok"dedi. Dev-
let Bakanı Coşkun Kır-
ca'nın ittifak için arabulu-
culuğa soyunduğu kulisler-
de dile aetirildi.
DYP'liler, "1994 yerel se-
çim lerindeki oylarıdikkate
alarak yaptığımız bir araş-
tırmada. MHP'nin 45 se-
çim bölgesinde çevre bara-
jını aşamayacağını sapta-
dık. Tek başlanna girmele-
rizor"dediler. MHP'li ba-
zı milletvekillerinin de
DYP'liîerle gayri resmi gö-
rüşmeler yaptıklan savla-
nırken MHP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Müftüoğ-
lu. DYP ile yeni bir ittifak
aörüşmesinin olmadığını
açıkladı. MHP Genel Sek-
reteri Yaşar Erbaz ise "Gay-
ri resmi görüşmeler olabV
lir, ancak bunun bir mana-
sı yok" diye konuştu.
MHP G'enel Başkanı Al-
parslan Türkeş'in. Seçim
Yasası'na ilişkin Anayasa
Mahkemesi'nin gerekçeli
karannın açıklanmasından
y aklaşık iki saat önce DYP
ile sürdürülen ittifak görüş-
melerine nokta koyup tek
başlanna seçime girecek-
lerini açıklamasına karşın,
iki parti milletvekilleri ara-
sında "ga>ri resmi" bazı
görüşmeler yapıldığı bıldi-
rildi. İttifak görüşmelerinin
tekrarbaşlatılması için ara-
buluculuğa soyunduğu kay-
dedilen Devlet Bakanı Kır-
ca'nın. Türkeş'le görüşm,e
isteğinin gen çevrildiği id-
dia edildi.
DYP'liler. "Köprüleri
atan MHP oldu. Anayasa
Mahkemesi'nin gerekçeli
karannın içeriği yay ımlan-
madan önce bizde ögrendik.
Türkeş de bunu öğrendi ve
ittifakı bozdu" dediler.