22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavffl Yonetmenı Orhan Erinc • Dı» Hab«rler Ergun Balcı • Untıbarar Yalçın \a>ınK.unılu tlhanSelîiık(Ba,kanı. \nkara Termr.cıu Mustafa Balba> • Haber Müduru Mue»eseMüdurvı ErolErkut»K.^ Genel Y a " n Koordınatöru Hikmet Çak.r • Ekonom, Bfilent Kuculık • Kühür Orhan ErinÇ. Oktav KurtbSU. Doğan Alan Malurk Bulvan \a IÎ5 Kat4.Bakanl.klar- ordınatOT AtaMt Konıtaın • Çetinka\'a • Yazııslen Muüurlen HandanŞenköken »Spor Abdülkadir \ ücclman Hikraet Çetinka\a. Şükran Soner. \nkâraTel 4195020Chat). Faks 4W5Or •izmırTeır- Muhasebe Bulent ^ener m lcare İbrahim Vlldız (Sorumlul.DinçTavant; • Makaleler SamiKaraören •ÇeMn S«>fet1iıı Ergun Balcı. DinçTa?aı»f, İbrahim MICM StrdarKi£ik.H Zı\aBW İÎ52S 2 3Jd 4411220. Huse>in Gurer • lşleıme Onder • Haber Merkezi Müduru Hakan Kara Turhan • Duzelıme. AbduUah\azıcı*Bılgı-Be[- \ıld«.OrhanBursah.MustafaBal- Fak.v 441VM ı#AdanaTemsilcıw.Çe«n\ıgeııoŞu,lnonu VeüK^öUgı-ı^m > • Görsel Yonetmen Fikret Eser s^ Edibe Buğra • Fotoûraf Erdoğan Köseoğlu ba>. Hakan Kara. Cd ll'JS No 1 Kat l.Tel 3S2255Ü. Fqk> .'5:2?~0 gı>j; ar bi'-teı MED\ A C: • Yöneıım MEDY\ G: • Kurulu Başkanı-Oenel \oneîım Kunılu Mudur Giilbin Erduran Başkanı - Cıenel 9 Koorclınator Rcha \tujur tsıün \k- # Oencl Mısdur men 9 Murahhas ısı M'ıne \kdağ u\e Bora Gönenç V.a*ımla>an %e Ba^an: Yer.ı Oun Haber \tanM. Ba^ın \c \ a>ıncılı* TV^cadı O d 30 4) Cacalofilu 345*4 K' PK 14* Kıanhul f el fOl î 05 05 (2lıhatl Fak» .0 212ı 51 • 4EKİM 1995 îmsak:4.32 Güneş: 5 56 Öğle: 12.00 İkindı. P.50 Aksam 19.27 Yatsr.19.09 MEDYACTel 5140" 53 - 513 95 80 - 515 İU 60-61. FaU 511X466 Wıta' müzikali • Haber Merkezi - Unlü şarkıcı Madonna "Evıta" fılminde E\a Peron'u canlandmyor. Müzik kayıtlannın yapıldığı binnci günde fotoğrafçılara poz \eren Madonna'nm yanında Antonio Banderas ve Jonathan Prycede filmde rol alıyorlar. Andrevv Lloyd \e Tim Rice'ın müzikalinden uyarlanan filmin yönetmeni ise Alan Parker. Kaüıköy'e kardeş ilçe • Istanbul Haber Servisi- Kadıköy ile Berlin' ın Türkknn voğun olarak yaşadığı en büyük ılçesı Kreuzberg. 6 ekımde Kadıköy Beledıye Meclisi Salonu'nda imzalanacak protokolle "'kardeş şehır" olacak Singapup'da model yarışması • Haber Merkezi- Türkıye'nın ılkkez katıld'ığı lW5Queetıof Clubs Yarışması"na Dame Ajans adına katılan Bahar Denk. yann yarışmanın düzenleneceğı Sıngapur"a hareket ediyor. 17 ekımde yapılacak yanşmada, birincıye. lObın dolan nakit olmak üzere 35 btn dolar para ödülü verilecek Kazanan yanşmacı ayrıca uluslararası bır ajans zınciri olan Queens of Clubsla kontrat imzalavacak. • İstanbul Haber Servisi - îstanbul Ünnersıtesi ıle Almanşa'nm Bochum Ruhr Üni\ersıtesi ara>)nda bihmsel ışbırhğını öngören protokol. dün İO'de düzenlenen bir törenle imzalandı. Törende konuşan Bochum Ruhr Üniversıtesi Rektöriı Prof Dr. Manfred Bormann. 30 yıllık genç bır ünıversıte olmalanna rağmen. bünyelerinde 38 bin öğTencı. 500 profesör. 3 bin de bilim adamı oldugunu söykdi Protokol. heriki üniversitenin fen ve mühendishk bölümleri arasında teknık ve bilımsel işbirhğını öngörüyor. Basın ahlakı • İstanbul Haber Servisi- İstanbul Lrıiversitesı'nın yeni öğretim yılı etkinlıkleri çerçe\esınde. 1Ü İletı^ım Fakültesi'nde "Basın Ahlakı ve Günumüzdeki Durum" konulu bır konferans \eren. Türkıye Gazetecıler Cemıyetı (TGC) Başkanı Nail Gureli. Türkıye'de basın ahlak kuTallannın son 10-15 >ılda büvük ölçüde zedelendiğını söyledı Türkive"de son yıllarda. basına dı>andan büvük sermave girdiğını ve büyük bir medv anın oiuştuğunu anlatan Gürelı. "Gazete sahibi, gazete yaymlan üzerinde egemen olmamah" dedı. Açıklama Patates tarlasma yapılan Toyota fabrikasmm ardmdan Hyundai fabrikasmm da mısır tarlasına kumlması, tepkilere neden oldu , 6 Tanm alanlarıyokoluyor'VIİSUF ÖZKAN ANKARA - Adapazan'nda patates tarlalanna Tovota otomobil fabnkası kurulmasmm ardmdan. Cumhurbaş- kant Sükyman Demirel tarafmdan Iz- mit'tekı mısır tarlalanna Hv undaı fab- rikasının temelinın atılması, ziraatçı- ların tepkısıne neden oldu. Türkıye Zıraatçılar Derneği (TZD> Başkanı İbrahim Yetkin. \ erimli ta- nm alanlanna fabrika yapılmasını. "Türkiye'nin intihan'" olarak değer- lendırd'i TürkıveZıraatOdalan Bırlı- gı (TZOB) Başkanı Erol Baraz, ve- nmli tanm alanlannın yok edılmesı- nın. Türkı\e"nin en büyük sorunu ol- duğunu belirterek ~Tanm alanlannın hepsini vereeeğiz, ondan sonra Hyun- dai fabrikası karın dovursun** dedı Zıraat Mühendisleri Odası Başkanı GürolErgin de u\ gulama konusunda. •\asadışı \e yanhş'yorumunu \ aptı. Adapazarı" nda patatestarlaları üze- rine Toyota firmasının otomobil fab- rikası kurması ûzerine v apım çalışma- lannın durdurulması istemiyle Danış- tay'a da\a açan tanm kesimı. bu kez de lzmifin Ali Kâhya bolgesınde mı- sır tarlalanna Hyundaı"nin fabnka kurma gtrişimmı elestirdı. TZD Başkanı İbrahim Yetkin. Cum- hurivet'e vaptığı açıklamada. uygula- ma\ı "*büyük>anhşlık"' olarak değer- lendırerek "Kendiiç tüketiminiancak karşılavabilen, ithalat noktasına gelen Tüıiüye'nin, sınırtı olan tanm alanla- nnın yok edilmesine karşıyız'" dedı. Sanayıleşmeye karşı olmadıklannı. ancak bunun doğru bıçimde yapılma- •Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Erol Baraz. verimli tanm alanlannın yok edilmesinin. Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu belirterek "Tanm alanlannın hepsini vereceğiz, ondan sonra Hyundai fabrikası kann doyursun" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gürol Ergin de uygulama konusunda. 'yasadışı ve yanhş' yorumunu yaptı. sı gerektiğini vurgulayan Yetkin. "Ve- rimli tanm alanları yerine daha kıra»; atanlarda fabrika kurulabilir. Türki- ye'de toprak sınırlı. ülkenin, üretimini arttırmaya şiddetle gereksinimi \ar. Tanm alanlanyerine fabrika için baş^ ka se^enekler de bulunabilir. \erimsiz topraklar üzerine kurulabilir** diye konuştu. L'ygulamayı. "Türkiye'nin intiha- n" olarak değerlendıren Yetkin. "'Ben son derece karamsanm. Toyota, mah- keme kararianna karşın yapıldı. Bu >anlış uygulamalara >oğun tepki gös- terilmesi gerekir. Son derece tehlikeli bir yaklaşım. Geleeek kuşaklara kötü bir miras bırakiNoruz^dedı. TZOB Başkanı Erol Baraz da uv gu- lamaya sert tepkı gösterdı. "Tanm alanlannın hepsini \erecegiz. Ondan sonra Hyundai fabrikası karınlan do- yursun" diyen Baraz. tanm alanlannın hoyratça tüketılmesı sonucu Türkı- ye'nin gıdamaddesı dısalımı yapacak duruma geleceğını kaydetti. Baraz. şöyle konuştu: "Sanayileşmeye karşı değiliz. Daha çok fabrika şapılsın, ama Türkiye'nin 60 mihonu beslemek zorunda olduğu unutulmasın. Tanm alanlannı bovle >ok edersenizçiftçi de İstanbul'agidip kentleşmesorunuyaratır. Daha büyür sorunûr. Tanm kesimi, 19»)"den bu yana u%- gulanan politikalar sonucu ivice dar- boğaza itildi. Buna verimlitarım alan- lannınyok edilmesînide eklersek Tür- kiye, çök değiL 2 yü sonra tanm ürü- nü ithalatına başlar." Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gürol Ergin, tanm alanlannın kesin- lıkle korunması gerektiğint vxırguladı Tarım Bakanhğı'nın. tanm alanlan konusunda belirlı yönetmeliklen bu- lunduğunu ve K.öy Hızmetleri Genel Müdürlüğü'nün. nerelerin tanm dış\ amaçla kullanılacağını belirleme yet- kisi bulunduğunu belirten Ergin. "Köy Hizmetîeri'nin tarım alanına fabrika yapımınaizinvermemesigere- kir. Karan bilmiyorum. ama şu anda gördüğüm durum, yasadışı >e yanlış- tır** dedi. Ergtn. ılgılı yönetmeltkte. salt butür kuruîu^lara rahatlık sağlamak için de- ğışiklıkler yapıldığmı savunarak bu nedenle Toyota'nın Adapazan'ndaki fabrikasıyla ilgili olarak Danıştay'a baş\ urduklannı ve davay ı kazandıkla- nnı anımsattı • • Universite kıskaç altoıda• Ancak üniversitelerin açıldığı gün yurtlara yerleşip yerleşmeyeceklerini öğrenebilen taşrah gençler, "açıkta kalacağım endişesi" ile İslami çevrelerin parlak vaatlerine kapıhyor. ÖZLEMYÛZAK İJnı\ersıteye atılan ılk adımla. özellikle küçük kentlerden, kırsal kesımden gelen genclenn yaşamların- da yepveni bir e\ re açılıyor. Yalnız bır \ aşama atMmanın heyecanı. büyük kentmoür- kütücü çekıciliğını de bera- bennde getınvor. Ünıversı- te kazanmanın o ilk şaşkın- hgı atıhr atılmaz ıse "Peki, ama ben nasıl ya^ayacağım orada" sorusu geliverıyor akla. Kalacak \er sorunlan ve kendilerine sahıp çıkacak bir yakmlannın ya da bir ku- rumun olmaması. bu genç- len bü\ükkentlermtehlike- lenyle baş başa bırakıyor. Devletm boşluk bıraktığı alanlara el atan bazı çikar çevrelen ıse hemen btr ta- kım olanaklan önlenne su- narak bu gençlen sahıplenı- yorlar. Özellikle de İslami çevreler. Kredı ve Yurtlar Kurumu ancak ünı\ ersitele- nn öğretıme başlaşacağı gün yurtlarda kalmava hak kazanmışöğrencüenn liste- sinı ilan ederken. bu çevre- lerce daha üniversitelerın kayıt tanhlennden itıbaren kampuslara, ünıversıte ka- pılanna pankartlar asılıyor. masalar kuruluyor. Başka kentlerden. kırsal kesımden eelen orta ve dar gelirli ai- Telerın çocuklanna. payla- şabileceklen ev ler. konforlu yunlar. çeşit çeşit olanaklar sunuluyor. cep harçlığt ver- meye kadar çeşıtli tekhfler yapıhyor. \'urtlar ve yükseköğre- nım kurumlan arasındaki ıletişımsızhk vebuboşluğu baz\ kesimlerin kendi çıkar- ları\eıdeolojılendoğrultu- sunda doldurmaya çalışma- lan, bazı duyarlı ögrettm üyelerinm dikkatıni çekti. Genclenn yaşamlarının be- Urlenmesınde etkın bır rol oynayan bu boşluğu onlar da yenı bır örgütlenme ile kapatmayabaşladılar. tstan- bul Üniversıtesi öğretim üyelerinden aynı zamanda Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan önderhğınde bir grup öğretim üyesı. rek- törün ve dekanın onayı üe gönüllü öğretim üyelerin- den oluşan bır ekip kurdu- lar. Öğrencileri sahıplenme- ye ve öğretim dışındakı so- runlannda onlara yardımcı olmaya başladılar. Saylan "Geçen sene bunu el yorda- mı ileyaptık" dıyor ve. ÇY- DD ve universite görevlile- ri olarak bır araya geldikle- rinı. kapıda çocuklara hoş- geldın deyıp velilerle ko- nuştuklannı. nasıl yardım- da bulunabileceklerınt aras.- tırdıklarını anlatıyor. Öğrencılere veriten burs mıktan ayda 1 mılyon lira. Bu sene ıse bm öğrenciye ulaşılması ve aylık burs miktannın 1.5 mılyon liraya çıkarılması hedefleniyor. ÇYDD ise egıtim ve öğren- cı sorunlanna son derece duyarlı ve başanlı çalışma- lar yapan bir kurulus.. "Ay- dınûk bir ülkede yaşamak istiyorsanız bir ısıkta siz ya- kın" kampanyası ile duyar- lı msanlan ısterlerse başka- lanyla birleşerek dilerlerse bireysel olarak, ünıversıte ögrencılerıne ayda 1.5 mil- yon lira burs vermeye çağınyor. Tlgilenenlere deme&in telefonu: (0-212) 273 ^ Sulak alanlarkorumnah' • Haber Merkezi -Milli Eğuim Bakanhğı. gazetemizde 2^9.1995"te yayımlanan 'Laıkük karşıtı ö|retmene ödül' başhklı haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle: "Haberde bir süre önce Anay asa Mahkemesi Başkanı Sayvn Yekta GüngÖr Özden'e hakaretten yargtlanıp hapıs ve para cezasına çarptınlan Ahmet Kararmaz adlı ilkokul öğretmemnin Ardahan"ın Göle ılçesındekı Çayırbaşı İlköğretim Okulu'na müdür olarak atandığı ileri sürülmektedir. Böyle bir atama kesınlikle söz konusu değıldır. Çay ırbaşı İlköğretim Okulu'nun müdürlüğünü 28.12.1994'tenbuyana Yaşar Yılmaz yurütmektedır." • Çevre Bakanhğrnın düzenlediğı •'Uluslararası Sulak Alanların Korunması Toplantısı"nın sonuç bildirgesinde "ulusal entegre sulak alan politikasfmn ve "ulusal sulak alan komitesi"nm oluşturulması önerildi. İBRAHİM GÜNEL Asya. Avrupave Afrika kıtalannın buluş- ma noktasındakı Türkıye. sahip olduğu zen- gin yaşam alanı, bıtkı ve hav van çeşitlilığiy- le sulak alanlan acısından oldukça zengin bır ülke. Kuşlar açısmdan dünya üzerinde- kı ıki önemli göç yolunun ülkemızde olma- sı, sulak alanların önemini gündeme getıri- yor. Bu alanlar aynı zamanda, birçok bitkı ve canlı açısmdan *gen rezenleri** konu- munda Bir başka açıdan bakıldıgmda. 21. yüzyılda suyun önemı birçok ülkenin gün- demıni oluştururken "sulakalanlann ne ka- dar büyük besin kaynağı olduğu %e konın- masıgerektiğj'*düşüncesi gündeme gelıyor Bilımsel verılere ve RAMSAR bürosu- nun raporlanna göre. bugün Türkıye'de uluslararası önemde 64 adet sulak alan bu- lunuyor. Bu alanlardan beş adetı. uluslara- rası U A sının" diplomaya sahıp ve koruma altmda. Bunlar; Sultan Sazlığı. Burdur Gö- lü, Manyas Kuş Gölü. Sevfe Gölü. Göksu Deltası. 27 eylül -1 ekim tarihleri arasında Kapa- dokya'da Çevre Bakanhğı" mn düzenlediğı "Uluslararası Sulak Alanlann Korunması ToplantBi"nda, bu alanlann Önemı. koruma yöntemlen ve akılcı kullanımı yerh-yaban- cı bılim adamlan ile gönüllü kuruluşlar ta- rafındantartışıldı.Toplantınınsonuç bildir- gesinde. Sulak Alanların Korunması Söz- leşmesi'ne (RAMSAR) taraf olan Türki- ye'nın. bölgede öncü rol üstlenmesı ısten- dı."LTusalentegresulakalanpoliükası1 *nın ve "ulusal sulak alan kom'rtesi*"nın oluştu- rulmasmm Türkıye'ye önenldığı bildırge- de. sulak alanların ekolojik karakterlerinm korunması içm sınırlann gözden geçırilme- sı, kırlıhğın azaltılması, entegre yönetım planı oluşturulması ve veni alanlann belir- lenmesi de tavsıye edildı. Başta Burdur Gölü. Manyas Kuş Gölü ve Sultan Sazlığı'nın sorunlan. koruma ön- lemlen tartışıldı. LzmanlarTürkiye'nin al- dığı önlem v e yasalann yeterli olduğu go- rüşunde birleşırlerken uygulamada bazı ak- saklıklar olduğu konusu, sık sık gündeme geldı. Türkıye'dekı sulak alan koruma ça- lışmalan 196O'lı yıllarda başlamasına kar- şm. tüm dünyada olduğu gıbı ülkemizde de özellikle "sıtma'* hastalığmı önleme ve ta- nm arazısı kazanma amacıyla yürütülen po- lıtıkalar nedenlyle önemli oranda sulak alan kaybı olduğu bılıniyor. Tüm gelişmış ve ge- hşmekte olan ülkelerde olduğu gıbi, DSl'nın kurutma çalışmalan dışında, Tür- kıye' nin de son bırkaç on yıldakı sulak alan tahribi "furyası > *ndan payına düşenı aldığı da ortada. Ancak. bugüne kadar Türkıye'de ne kadar sulak alanın yok edtldiğı veya su- lama amacıyla bozulduğu bilinmıyor. DSİ'nm 1950'h yıllardan bu yana 105'bin hektarlık alam kuruttuğu ve 205 bin hekta- ra yakın alanda taşkın kontrolü çahşmaları yaptığı tahmın edıliyor. Tümüyle vok edi- len sulak alanların arasında bır zamanlar Ortadoğu'nun belki de en önemli dört su- lak alanı olan Amik, Gâvur, Emen gölleri ve Aynaz Batakhğı bulunuyor. Ancak Türkıye, "gelişmekte olan ülke" niteliğı ve yıllık nüfus artışı yüzde 2.1 gıbı oldukça yüksek oranla suya. toprağa ve enerjıye olan gereksinimi ıle sulak alanla- nn kullanımı açısmdan sorunlar yaşıyor. Dövizhıkadar giyin • Avrupa Gümrük Birliği'ne girmeye hazırlanan Türkiye içın dövizle satış yapan mağaza sayısınm bir elin parmaklarmı geçmeyecek kadar az olması büyük bir ayıptı. Çok şükür Ermenildo Zegna. Gazellinı ve EdvvardYtan sonra Kenzo da Türkiye'de mağaza açtı da bu ayıptan bir ölçüde kurtulduk. ama. onlarda da \vrupa'dakı kadar çeşit yok ki.. Türkıye'yı ilk keşfeden Benetton. Lacoste. Stafanel ve Sısley gibi mar- kalar artık "out**. Daha çok spor gı- MİYASEİLKNtR Atalarımız insanlann ıtibar gör- melennde giyım kuşamın önemini vurgulamak için "yekürkümye** de- mışler. Bu atasözü o dönem için ge- çerli olabilır. ama günümuz değerle- yımi tercih edenlere vönelık ürünle- riv le tanınan bu markalar orta taba- rine göre bir hükmü kalmadı. Zira kadan çoluk çocuğun bile üzerinde. artık ıtibar konusu olan ne giyıldiği Üstelik fiyatları pek bı düşük ve de değıl.hangımarkanınkaçdolaröde- TUyle satış yapıyorlar. Fıyatlar dö- nerek giyıldiğidir. Avrupa Btrliği'ne viz üzennden ve yüksek olmalı kı. girmeye hazırlanan halkımız. Türki- zevkle satın aldığınız ürünüherkesin ye'nın itıbannı yükseltme uğrunadö- üstünde görüp de hevesıniz kaçma- v izle giyinmeye çabuk entegre oldu. sın. Fıyatlann dö\ izle olmasının bu Fıyatı 500 dolardan başlayan ünlü mağazalar içın pratik yaran var. Ürünler dışarı- dan ithal edildi- ği için fiyatlar dövizle olunca ikıde bir etiket- lerı değiştırmek gerekmıyor. Her ne kadar v ıtrine etiket kov masalar da gıv sılenn üzen- ne koyduklan için etiketlen değiştirmek so- run oluyordu. Gerçekten Tür- kıye son 10 vıl- da çağ atladı. Eskiden \akko ve Beymen dı- şında marka ta- nımavan Türk halkı. çok şükür son 10 yılda dün> anın moda merkezlennde ne varsa şimdı çarşıya çıktı- ğmda bulabili- yor. Dünyanm tanıdığı bu mar- kalar. mağaza açmak için daha çok Istanbul'da Akmerkez. Capıtol. Gallena gibi merkezler ıle Rumeli ve Bağdat caddelennı tercih ederken. Ankara'da Tunalı Hilmı Caddesi ıle Atatürk Caddesi'm tercih ediyorlar. Türk halkı markalara olan düşkün- lüğünü Mark and Spencer mağazası- nın açılışındada gösterdı. Mağazamn bir aylık stokunu dört günde tükete- rek mallan kapıştılar. Uçakla mal sevkıyatı vapılarak olası bir sıkıntı- nın önüne geçıldiğının duwrulması da halktakı panıği önleyemedi. "A- man bize kalmadı" div e korkuya ka- pılan halkımız. Mark and Spencer'ın Nışamaşı'ndaki mağazasına hücum etti Mağaza ginştndeki güvenhkgö- revlilennın neredeyse ıç çamaşırlan- na kadar insanları arayarak tedirgin etrnesı de bu hücumu durduramadı. Ünlü markaların Türkiye'de ma- ğaza açmalan her sezon başında gardrobunu düzmek için yurtdışına Türkhalkı,çokşükürson 10vıldadünyanm modamer- kezlennde nevarsa sjmdiçarşıyaçıktığındabulabiliyor. (Fotoğraflar. HATİCETUNCER) markalann satıldığı mağazalar, Mah- mutpaşa kadar kalabahk. Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan Türki- ye için dövizle satış vapan mağaza sayısının az olması büyük bir ayıptı. Çok şükür unlu markalar birbın ar- dınca geldi de bu ayıptan biraz olsun kurtulduk. Türkıve'de kışi başma düşen milli üelıre bakarak burun kıvıran ve ma- ğaza açmaya yanaşmayan kefereler. yanıldıklarını geç de olsa anladılar. Şımdi koşa koşa geliyorlar Ermenil- do Zegna. Polo Ralphe Laurent, Ga- zellini ve EdvvardVımız vardı. şim- di Kenzo'muz da oldu. Yaşasın ya- kında Burberry's de geliyormuş. İn- şallah kış bastırmadan gelır de yağ- murluk. pardösü, şapka ve kaşkol gi- bi ürünleriyle meşhur Burberry's'ten alışverış \apmak için ta Londra'va kadar gıtmesek Gerçı bu markayı Türkıye'de satan birkaç mağaza var gitmek zorunda kalan işadamlanmı- zı da büyük bir dertten kurtardı. En buyük sorunu zaman olan ışadamla- nmız bu sayede zamandan tasarruf etmışolacaklar. RahmiKoç gibi akıi- lı işadamlan gıyındıkleri markalann Türkıye mümesılhğını alıp hem ken- dılen gıv inip hem de başkalannı giy - dırerek para da kazanabilihyor. Rah- mı Koç. vazgeçmediği İngıliz stilini Türkıye'ye getirdi. Emirgan'da ünlü ingilız markası Edward"s'ın ürünle- nnı satanbır mağaza açtı Tabii fiyat- lar sterlin üzennden Prens Chartes ıle av nı marka gı\ inmek ıstıyorsamz EdvvardVa mutîaka uğramahstnız. Son olarak Türkıye'de mağaza açan- lar kervanına dünyanın ünlü marka- sı Kenzo dakatıldı. Adını Başbakan TansuÇiUer'ı de gıydiren Japon mo- dacı KenzoTakada'dan alan mağaza- da fiyatlar. Fransız Frangi olarak be- lirlenmiş. Açıhşı medyada ve kamu- oyunda büyük bır se\ ınçle karşıla- nan Kenzo mağazasında tışört fiv at- ları 2 mılyondan başlayıp 10 milyo- na kadar gıdıyor. Bir ceketin fiyatt 1 mılyon ıle 50 mılyonTL arasında de- ğışıyor. Akmerkez'de Polo Ralp*h La- urent mağazasında bir yün kazak 1046 Fransız Frangı. yanı Türk para- sıyla 10milyon350binTL. Poloar- malı bır golf şapkasının fıyatı ıse bu mağazada sadece 466 Fransız Fran- gı. Bu şapkayı almayı kafanıza koy- du>sanız Türk parasıyla 4 mılyon 650 bin TL ödeyeceksınız. Dövizle satış yapan dünyaca ünlü bu markalann satıldığı mağazaları dolaşınea hiç de müşteri sıkıntısı çek- medikleri göze çarpıvor. Içen giren bır müşteri tepeden tirnağa giy inme- den çıkmtyor. Tek bır ürün almaya gelen de hemenhemen her renginden bırer tane olmak üzere neredeyse ay- nı malı düzineyle alıp çıkıyor. Nişan- taşı'nda tabelası bıle göze çarpma- y an bodrum katında bır mağazadan bir yağmurluk fıyatı sorduk - Şu lacivert yağmuriuk kaç lira? -530 dolar -Pardon? - Efendim dolaria satıyoruz, 530 dolar. Üstelikindirimdeyiz. kaçırma- yın derim. Mağazada TL ıle satılan mallar da var. Bağdat Caddesi'ndekı genclenn bir-ıkı tane edinmeden arkadaş grup- lanna dahil olamadığı Armanı ve VersaceblucinlerTL ile satılıyor. Fı- yatlan 4.5.5 mılyon liradan başlıyor. Önlann da mdirimli fıyatıymış. Alış- veriş yapan genclenn büyük bir kıs- mı öğrenci. Hepsi de aileden harçlık alıyor. Buna rağmen dövizle satış yapan bu mağazadan nasıl alışv eriş yaptık- lannm yamtını veren tezgâhtar. "Biz marka satıyoruz. Eğerbu ınarkalan satmazsakbu kadarinsangelmez. Biz de birişikteki mağazalargibisinek av- larız" di\or. Mağaza çıkışında tabe- layızordaolsabulduk LeGarage'ye girmışiz. Gerçekten de dov izle satış y apan v e unlü markalan satan mağa- zalann müşten bulamamak gibi bir sorunlan yok. Ustelik bu mağazala- nn kapıdan fiyat sorup dönen insan- larla uğraşmak zorunda kalmıyorlar. lioşgoru istisna oldu' • "Dünyadan Esen Hoşgörü Rüzgârlan" konulu sempozyuma katılan Dışişleri Bakam Erdal lnönü, hos,görünün yaygınlaştınlmasında medyaya büyük ış düştüğünü belirtti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Vakıfbank tarafın- dan düzenlenen "Dünyadan Esen Hoşgörü Rüzgârian** konutu sempozyumda konu- şan Dışişleri Bakanı Erdal lnönü, başka toplumları. fı- kırlerı. kultürleri tanımakla sağlanacak hoşgörünün yay- gınlaştınlmasında medyaya büyük tş düştüğünü söyledı. On ülkenin buyükelçı ve büvükelçı müsteşarlannın ka- tıldığı sempozyumun açılı- şında konuşan Dışışlerı Ba- kanı inönü. UNESCO'nun kuruluşunun 50. yıldönümü- nün kutlandığı 1995 yılının "Hoşgörü Yılı" ılan edildıği- nı ve bu çerçevede konuyla ılgtlı çeşıth toplantılar düzen- lendığmi anımsatarak "İz- mir'de yapılantoplanhmn adı çok güzel seçilmiş. Hoşgörü ruzgârtanher taraftan herta- rafa esmeli. bir yerde durma- malı. Bu rüzgâriar dünyanm en çok ihtiyacı olan rüzgâr- lar*'dedı. Daha sonra söz alan Fran- sa Büyükelçısı François Dopffer, "hoşgörüsüzlüğün" doğal. hoşgörünün ıse "istis- na" 1 olduğunu belirterek " Hoşgörü. bellibir çaba ister. Hoşgörünün kurumsallaştı- nlması görevi poütikacılara. diplomatlara düşmektedir. Buda bizim meslegınüzinsoy- lu yanıdır' > *dıye Amenkan Büyükelçılık Müsteşarı FrancisRkciardo- ne, toplantıda okunan konuş- masında ABD'nin Türkı- ye'ye karşı politikasma yön veren üç kuralı, "ABD,Türk demokrasisini ve toprak bü- tünlüğünüdesteklemektedir; Türkiye ik paylaşılan çıkar- lara dayalıbir güvenlikortak- hğını destekliyoruz ve Türki- ye'ninekonomikrefahını des- "tekliyoruz"' şeklınde sıraladı. Bugün 4 Hayvanları Koruma Günü' İstanbulHaberServisi-1 n- gıltere'de 1931 yıhnınsoğuk bir Ekım günü parlamento toplantısına katılmak üzere yola çıkan bır partamenter. açhktan kemikleri çıkmış, tn tır titreyen bir kedı yav rusı. görür. Bu görüntüve dayana maz ve kediyi yanma alaral parlamentoya götürür. Sö isteyip "Beyler, şu gördüâi nüz zavalknın perişanhalini sorumlusu biziz. ona sahi çıkmak bir insanhk göre> dir" dıy e konuşur. Parîame tere verilen ılk tepki. kahk halar olur. Ancak bir sı sonra ona hak verenlenn ( yısı artar ve 4 Ekım, Dür Hayvanları Koruma Gi olarak kabul edılır. Çok sayıda sokak hay nını besleyen İstanbul l versitesı Hukuk Fakültesı retım üyesı Prof. Dr. İs Sungurbey, hayvan sev nin. uygarhğtn gösterge: duğunubelırtıyor. Hayvi n korumanın. insanhğu henk taşı olduğunu bel Ismet Sungurbey, tüm vanlannbırçocuk gibi ı nülerek korunması ge ğini söylüyor. Hayvanîan Koruma nedeniyle busün A kez'de 15.00-16.00 s arasında bir söyleşi dü nivor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear