Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 1995 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Yeni sezon yarın
Mahler 'in 8.
senfonisiyle açılacak
Kültür Servisi- 35.yılını kutlayan Istanbul
Devlet Opera ve Balesi. 1995-96
sezonunu yann akşam ülkemizde ilk kez
seslendirilecek olan Gustav Mahler'in
"8. senfonı'sı ile açıyor. Her yaştan ve her
kesimden seyircinin ilgisıni çekmek için
geniş biryelpazede düzenlenen ÎDOB'un
repertuvan. bu yıl yogunlukla ilk
seslendinlen ve ilk sahnelenen yapıtlan
içeriyor.
Istanbul De\let Opera ve Balesi (tDOB)
Müdür \e Genel Sanat Yönetmeni Yekta
Kara. önümüzdekı sezonun repertuvannı
bir basın toplantısıyla tanıttı Istanbul
De\let Opera ve Balesi Genel Müzık
Yönetmeni Michel Sasson ve istanbul
Devlet Opera ve Balesi Başkoreografı
Özkan Arslanın da katıldıgi toplantıda
açıklanan programa göre İDOB, 1995-96
sezonunu 5 ekim perşembe akşamı,
Gustav Mahler'in başyapıtı "8. Senfoni"
ile açacak. 8 solist. 2 koro. orkestra ve
çocuk korosu gıbı çok geniş bir sanatçı
kadrosunca sahnelenecek olan yapıt
Türkiye'de ilk kez seslendirıliyor.
Orkestranın müzık dırektörlüğünü Michel
Sasson. koro şeflıgını ıse Gökçen Koray
üstleniyor. İDOB'un. kuruluşunun 35.
yılı nedeniyle ayrı bir önem taşıvan bu
sezonun yeni prodüksıvonlan
belirlenirken. repertuvara alınan
yapıtlann Türkıye'de ya da tstanbul'da ilk
kez sahnelenecek yapıtlar olmasına özen
göstenlmış Ekım başından ocak sonuna
kadar4 aylık süreyı kapsavan 1. turda. eş
zamanlı olarak 21 farklı yapıt ve 101
gösteri belırlenmiş.
Unlü Alman besteci. Richard Strauss'un
"Salome"sı. I8Kasım 1995 tarihınde.
tstanbullu sanatseverlenn beğenısıne
sunulacak.
Dünyaca ünlü rejisör Gian-Carlo del
Monaco'nun sahneye koyacağı ve Bonn
Operası başdekoratörü MichaelScott'un
dekor. kostümlerini gerçekleştırdigi
"Salome"v ı Michel Sasson yönetıyor.
"•Sak»me'*aynı zamanda. İDOB'un ıcra
edeceğı ilk Strauss operası ve Türkiye'de
Almanca oynanacak ilk opera olma
özelliğini de taşıyor. İDOB'un "ilkler
dizisi"ne katacağı bir başka yapıt ıse.
Rodgers- Hammerstein"ın "KralveBen"
müzikali. Yapıtı konuk yönetmen Haldun
Dormen sahneye koyacak. Müzikal. 30
Aralık 1995"teperdelerini açacak.
İDOB'un dünya prömiyenni
gerçekleştirecegi "Leyla ile Mecnun"
balesi ise merakla beklenen bir başka
yapıt. Arif Meükov'un müzigi, Rav
Barra'nın koreografisi eşliginde
izleyeceğimiz yapıtın orkestra şefi. Elşad
Bagirov 7 aralık akşamı. Istanbul Devlet
w _
IDOB, 35.ydmı kııthıyor
İDOB Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Yekta Kara (ortada), başkoreografı Özkan Aslan (solda) ve Genel Müzik Yönetmeni
Michel Sasson. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
/
stanbul Devlet Opera ve
Balesi Müdürü ve Genel
Sanat Yönetmeni Yekta
Kara. kuruluşunun 35. yılı
nedeniyle ayrı bir önem taşıyan
bu sezonda repertuvara alınan
yapıtların Türkiye'de ya da
Istanbul'da ilk kez sahnelenecek
yapıtlar olmasına özen
gösterildiğini belirtiyor.
G
ustav Mahler'in başyapıtı
'8. Senfoni' ile açılacak
sezonda ilkler arasında
Richard Strauss'un "Salome'si.
Rodgers-Hammerstein'ın 'Kral
ve Ben' müzikali Arif
Melikov'un 'Leyla ile Mecnun'
balesi, Bizet'nin "Carmen'i,
Rossini'nin "Italya'da Bir Türk'ü
ve Cilea'nın "Adriana
Lecauvreur' adlı yapıtlan yer
alıyor.
bulabıldikleri her sahnede gösterilerini
gerçekleştirdiklerinı belirten Kara,
ÂKM'nin yıllar boyu tek seçenek olarak
varlığını sürdürmesinin üzücü olduğunu
söylüyor Bu üzüntüsünü, "AKM'yi pek
çok kardeş sanat kurumuyla paylaşıyoruz.
Her birimiz kendinedüşen öz\eriyi
gerçekleştiriyor; ancak biz, Dev let Opera
ve Balesi olarak mekânında faaliyetlerini
sürdürmeven. dünvada belki de tek
Opera ve Balesi. EfesPUsen'in
katkılanyla 35. kutlama gecesi
düzenleyecek. 2. turda prömiyeri
yapılacak yapıtlar. Bizet'nin "Carmen'"i.
Rossinı'nı'n "Italya'da Bir Türk" ü ve
Cilea'nın "Adriana Lecauvreur" adlı
yapıtı. Geçen sezonlarda oynamış ve
seyircinin yoğun ılgisıyle karşılaşmış
yapıtlardan Aida, Spartaküs, Turandot,
Don Kişot. Nabucco, Şen Dul, Hayal
Yolcuları. Sihirli Fliit, Bir Tenor Aranıyor.
Balede Yeni Renkler. Coppelia ve Üç Türk
Balesi yeni sezonda sanatseverlerle
yeniden buluşacak. Yekta Kara. yeni
sezondan umutlu olduğunu ve Istanbullu
izleyicinın sıcaklığı. ilgisini hoşnutlukla
karşıladığını belirtiyor. Ancak sorunlarda
yok değil. Bunlann başında da
mekânsızlık geliyor. Geçen yıl,
AKM'deki bakım nedeniyle
kurumuz" diye açıklayan Kara'ya göre
bir sezonda bu kadar çok yapıt sunmak
teknik olarak çok zorlayıcı. "İDOB'da
seyirci haftanın her günü farklı bir yapıt
izleyebilir.
Zaten, 12 milyonluk bir kentte
sanatsevertere hizmet götürürken, onlara
kendini tekrar eden bir repertuvar
sunamazsınız. İDOB de bu sorumluluğun
bilinciyle çalışıyor."
Parasal zorluklan çeşitli sponsorlarla
anlaşarak gidermeyeçalışan tDOB
Vlüdürü, dünyanın hıçbiryerinde opera-
bale kurumlarının sadece devlet
desteğiyle var olmadığına dikkat çekiyor.
"De\ let, yerel yönetim ve özel sektör
dayanışması ile sanata destek verilmeli.
Sanat kurumları devlet desteği olmadan
yaşayamaz, ancak bu yardun özel
sektörün de\ reye gidermesiyle de
giiçlendirilmelidir" diyen Kara, bu
sezonun programında yer alan bütün
etkınlikler için sponsor bulunduğunu
belirtiyor.
Gelecek olan yabancı sanatçılann
ücretlerının mutlaka bir sponsor
tarafından karşılanması gerektigine
dikkat çeken Kara. "Bu geleneği İDOB
olarak 'Uçan Hollandalı' ile başlattik ve
devamının da gelmesini umuyoruz.
Çünkii dünyanın hemen her ülkesinde bu
böyle"diyor.
"Her yaştan, her kesimden seyirciye
hizmet sunabilmek" ılkesiyle içerik
olarak renklı bir program sunacak İDOB,
1996 Ekimı'nde Danımarka'da
"Salome"yı sahnelemek üzere bir da\et
aldı. "Dünyayaaçıldığımzzamanonlann
kurallarıyla oynamak zorundasınız.
Büyük operalann çahşma ilkelerini
benimsemek ve o düzeyi yakalamak
zorundasınız" diyen Kara. yurtdışına
açılmanın sanatsal gelişim açısından çok
önemli olduğuna değiniyor.
"Yabancı konuk sanatçılann buraya
gelmesideaynıoranda önemli. Özellikle
varatıcı kadronun buradaki sanatçılaıia
çalışması, iki yönlü bir sanatsal akşverişi
doğuruyor. Zâten kültür ve sanat bir
ülkenin yurtdışında tanınması için en
zarif propaganda volu değil mi?"
İDOB'nin kadro sıkıntılanna ilişkin, "5
Nisan Karaıian'ndan sonra yeni
kadrolara gereksininimiz var. Gençlere
yer bulmamız lazım. Bu gençler sahne
deneyiminden yoksun kalarak könMmeye
başlıyorlar" diyen Kara. kadrosuzlugun
özellikle sanat alanında olumsuz sonuçlar
doğurdugunu ve yeteneklerini gösterecek
alan bulmak isteyen nice başarılı genç
için bir an önce yer açılması gerektiğini
söylüyor.
Balanescu Quartet Matthe» Shipp & VVilliam Parker.
Akbank Caz Festivali
yann başlıyor
KühürServisi- Akbank 5. Uluslararası Caz
Festivali yann Sabancı Center'da başlıyor.
Festival 4-14 ekım tarihleri arasında Saban-
cı Center. MSÜ Resim ve Heykel Müzesi.
Aksanat ve Cemal Reşıt Rey konser Salo-
nu'nda gerçekleştırilecek 20 konser ve bır-
çok caz etkınhgıni kapsıyor.
Festıvalinaçılışışarkısöylemeye 1940'lar-
da başlayan usta bir sanatçı olan Sheila Jor-
dan'la gerçekleştirılecek. Üstün doğaçlama
yeteneğı ile tanınan şarkıcı. Charlie Par-
ker'ın etkısıyle başlayan müzik hayatında.
Sheila Jordan Quartet( Sabancı Center Hacı Ömer
Salonu)
4 Ekim Çarşamba Saat 20.45
5 Ekim Perşembe Saat 20.00
Matthev* Shipp & VTılliam Parker(M.S.Ü Resim ve
Heykel Müzesî)
6 Ekim Cuma Saat 21.00
7 Ekim Cumartesi Saat 18.30
Alex Von Schlippenbach(M.S.C Resim ve Heykel
Müzesi)
6 Ekim" Cuma Saat 18.30
8 Ekim Pazar Saat 21.30
Fred Hopkins & Diedre Murray(M.S.Ü Resim ve
Heykel Müzesi)
7 Ekim Cumanesi Saat 21.00
8 Ekım Pazar Saat 18.30
Asia Minor (Aksanat)
9 Ekim Pazartesi Saat 21.00
10 Ekım Sah Saat 18.30
Hasan Cihat Örter (Aksanat)
9 Ekim Pazanesi Saat 18.30
10 Ekım Sah Saat 21.00
John Abercrombie Organ Trio (Cemal Reşit Rey
Salonu)
11 Ekım Çarşamba Saat 21.30
John Zorn "Masada" (Cemal Reşit Rey Konser Salonu)
11 Ekim Çarşamba Saat 18.30
12 Ekım Perşembe Saat 21.30
Balanescu Ojuartet (Cemal Reşit Rey Konser Salonu)
12 Ekim Perşembe Saat 18.30
Henry Threadgill u
Very Very Circus Plus" (Cemal Reşit
Rey Konser Salonu)
13 Ekim Cuma Saat 21.30
Eddk Palmieri Septet (Cemal Reşit Rey Konser Salonu)
13 Ekım Cuma Saat 18.30
14 Ekim Cumartesi Saat 21.30
Anthony Braxton Sextet(CemaI Reşit Rey Konser
Salonu)
14 Ekim Cumartesi Saat 18.30
aralarında Charles Mingus ve Herbie Nic-
hols'ın da bulunduğu caz de\lerıyle çalıştı
Sheila Jordan. günümüzde çalışmalannı.
19^0'li y ıllarda Steve KuhnQuartet'te tanış-
tığı basçı HarvieSwartz. piyanist MarkSos-
kin ve dav ulcu Clarenee Penn'le sürdürüyor
Aynı zamanda Ne\\ York Cıty College. Vlas-
sachusets Ünıv ersıtesi ve Stanford Üni\ ersı-
tesi öğretım görevlisi de olan Jordan. 1980
yıhndan bu vana her yıl. Do\\nbeat dergısı-
nın • Kendini Kamtlamış Vctenek" dal ında dü-
zenlediği listede ilk 5 ısım arasında yer alı-
yor. Festivale bu yıl ayrıca
Alex Von Schlippenbach.
Matthew Shipp & \V illiam
Parker, Fred Hopkins & Died-
re Murray, Asia Minor, Hasan
Cihat Örter, John Zorn ~Ma-
sada", John Abercrombie Or-
gan Trio. Balanescu Çuartet,
Eddie Palmieri Septet, Henrv
Threadgill \ e Antony Braxton
Sextet katılacaklar.
Bu yıl düzenlenen ve sanat-
çılann. tecrübelerinı genç mü-
zisyenlere aktarması amacıy-
la düzenlenen semınerlerde
ise Sheila Jordan, dav ulcu
Can Kozlu, piyanist Matthew
Shipp. saksofoncu İlhan Er-
şahin ve nefesli çalgılar usta-
sı Antony Braxton yer alıyor.
Katılımın ücretsız oldugu se-
mınerlerde sanatçılar uzman-
lık alanlannda. uygulamalı
dersler verecek ve genç mü-
zisyenlerın sorularım yanıtla-
yacaklar.
Festival boyunca Aksa-
nat'ta. Louis Armstrong,
Charles Mingus, John Coltra-
ne, Thelonious Monk, Miles
Davis, Ornetta Coleman.Cecil
Taylor gibı efsane caz vıldız-
larının konser ve söyleşilerı
vıdeodan gösteri lecek ve Cem
Akkan'ın 1978'dengünümüze
dek çektıgi caz fotoğraflann-
dan oluşan sergısi de y ine Ak-
sanat Sergı Salonu'nda görü-
lebilecek.
Imgeler denizindeki narsis
NECMİ SÖNMEZ
Gerçekleştirdıâi
birbirinden farklı
enstalasvonlarında ınsan
psikolojisinin karanlıkta
kalmış olan köşelerini
gündeme getiren
Barbara Bloom, son
v ıllarda Av rupa'da
önemli müzelerde arkası
arkasına açtığı kışısel
sergilerının yanı sira.
Shellv Hirsh. Pina Bausch
gibi sanatçılar için
gerçekleştirdiğı sahne
düzenlemeleri.
dekorlarıyla da tanınıyor.
Bloom. büyük boyutlu
çalışmalarında
ızleyicilere günlük
yaşamda da karşılaşılan
bırtakım nesneleri
değişik düzenlemeler ve
'farklı* hıkâyeleri ortaya
çıkaran görüntülerle
bırlıkte sunuyor. Bu
hıkâyelenn bilinen
anlamda bir şeyleri
anlatan öykülerle ortak
bırözelliğı yok. Ama
Bloom
enstalasvonlarında
esrarengız bir atmosfer
oluşturmavı başanyor.
Nesneler bize tanıdık
gelmesine rağmen. yan
vana getirilmelerindeki
amacı hemen
kavrayamıyoruz. Bildik
bir dünyanın içinde
olmamıza karşın
sanatçının çalışmalarını
bir çırpıda
okuyamıyoruz. Durum
böyle olunca "Nevar
burada, ne oluyor" diye
sorular sormaya
başlıyoruz kendimize. Işte bu noktada
Bloom. izleyıcilerini birdedektif rolüne
sokarak çalışmalannın nedeninı. nasılını
son detaya kadar takip edebilecekleri bir
labirentı sanatı olarak ileri sürüyor.
1989da 'TheReignofNarcissism, A
Forest of Signs'/Narsisizmın
Saltanatı Bir îmge Ormanı isimli Los
Angeles'taki MOCA'da açılan kişisel
sergısıyle ısmıni duyuran Bloom.
çalışmalannda genellikle cam. porselen,
ayna gibi ktnlgan maddelen
kullanmaktadır. MOCA'dakı bu
sergısinde sanatçı özel bir
koleksıyonerin dünyasını yansıtan 19.
yüzyıla ait koltuklan, masalan.
vitrinleri, alçı duvar rölyeflerini ve kendi
portresini taşıyan büstleri sergileyerek
fantastık bir dünyanın kapısını
aralıyordu izleyiciye. Serginin her
köşesinde nesnelerın üzerınde sanatçının
imzası. resim ve Hegel,Gombrich,
Bruce Charnin gibı düşünürlerden
alınmış birer satırlık alıntılar yer
alıyordu. Bu sergıde kendısıne ait bırçok
mezartaşı modelini de sergileyen
Bloom, narsisizmın yücelttiğı 20. yüzyıl
ULISUMHftSI
İSTANIUI
IİENAIİ
tüketım toplumunun desteklediğı 'Ben'
olgusunu büyüteç altına alıvordu
böylece. Her yerde. her nesnede. her
köşede *Ben' olgusunun ön plana çıktıgı
bu pervers sergi. sanatçının nesnelerle
bireyler arasında kurdugu fetişist ilginin
farklı boyutlarını ortaya çıkarıyordu.
Kendısıv le yapılan bir söyleşide.
zamanla değişen. yok olan küçük
nesnelere. görünmeyen, ama
algılanabılen farklılıklara karşı büyük
bir ılgı duyduğunu söyleyen sanatçı. en
sevdiği yazarın Nabakov olduğunu da
belırtmişti
1991 "de Köln'deki Galerie Isabella
Kacprzak'ta 'The Tip of the
Iceberg'/Aysberg'in En Uç Noktası
isimli enstalasyonunu sergileyen sanatçı.
burada. koyu mavı-yeşıl boyalı bir
mekânın içinde duran yuvarlak bir cam
masa üzerinde üst üste duran porselen
tabaklar. fincanlar. demlikler sergiledi.
Porselenlerin üzerinde 'RMSTitanic'
markası görülüyordu. Cam masanın
altındakı yuvarlak aynaya eğilıp
bakıldığında ise bu kap kacağı denizin
altında. yani gerçek Titanic'in içinde.
Barbara
Bloom
"Aysbergin
tepesi"
1991
enstalasyon
göriinrüsü,
kanşık
malzeme.
gösteren bir sualtı fotografı görülüyordu.
Enstalasyonu aydınlatan lambalann
bulunduğu tavanda ise eldiven. fotoğraf
makınesi. tornavida gibi nesneler. bir
rölyef olarak yapıştınlmış halde
duruyorlardı. L'zay boşluğunda
astronotlann unuttuğu ya da ellerinden
kaçırdığı nesnelere göndenne yapan bu
aletler Bloom'ın etkıleyıci çalışmasında
bir tür "hatıriatıcı" rol oynuyor ve
kimsenin üzerinde durmadıgı. ama 21.
yüzyılın en önemli sorunlanndan biri
olmaya aday olan 'uzay çöplüğü'nü
gündeme getiriyordu. Uzayda yapılan
araştırmalar, arkalannda dünyadaki çöp
daglanna benzeyen artıklar bırakıyorlar
ve her vıl uzay boşluğundaki gereksiz
nesneler çöplügü büyüyor. Sanatçı. bu
enstalasyonunda da kimi nesneleri ve
bunlann ait oldugu farklı ortamlan
izleyicinın düş gücüne güvenerek
kavramsal olarak birleştirmeyi
başarıyordu. Denizaltıyla uzay
boşluğunu bırleştı'rmeye çalışmasında da
ortaya çıktığı gibi Bloom. kurgusal
gerçekliği büyüteç altına alan önemli bir
sanatçı potansiyeline sahiptir.
Nobel Edebiyat Ödiilü
yarın açıklanıyor
STOCKHOLM(RELTER)-1995
yılı Nobel Edebiyat Ödülü. bugün
sahibini buluyor. Dünyanın en önemli
yazın ödülü olan Nobel'in bu yılki
adayları arasında ilk sırayı Hint asıllı
Ingiliz yazar Salman Rüşdi alıyor.
Isveç Akademisi tarafından büyük bir
gizlilik içerisinde yapılan seçim
sırasında, Nobel kazanan yazann
kimliginin saklı tutulmasına büyük
önem verildi. 1995 Nobel'i için,
bugüne dek yaşanan örnegin aksine
hiçbir aday üzerinde medyaya açık bir
tartışma gerçekleşmedi. Hatta. geçen
yıllarda konu üzerine büyük bahislere
oynayan tsveç basını ve televızyonu
bu yıl sessiz kalmayı yegledi. Sadece
gazetelerde. bu yılın ödüle hak
kazanan yazar adaylan arasında, şu
ana dek en çok Salman Rüşdi üzennde
duruldu.
Bilgisayarlar
edebiyatın
hizmetinde
Kültür Servisi - Tanınmış Amerikalı
Türkolog Prof. WalterG. Andrews.
perşembe gunü saat 15.30'da Koç
Üniversitesi'nde "Latifi
Tezkiresi'nden Derida'nın Glas'ına
Bilgısayardan Metınler Üzerine Post-
Modern Teoriler" başlıklı bir
konferans verecek. Andrevvs.
"İngılizcede Osmanlı Edebıyatına
Giriş ve Şiirın Sesı ve Toplumun
Şarkısı: Osmanlı Edebiyatında Gazel"
adlı iki kıtabıyla tanınıyor.
Üniversitenın tstınye'dekı kampusunda
gerçekleşecek konferansa Ohio Devlet
Universitesf nden Prof. V'ictoria
Holbrook. yorumcu olarak katılacak.
Koç ve Mimar Sinan ünıversıtelerinin
işbırligi ile gerçekleştirilen konferansa
lstanbul'dakı çeşıtlı üniversitelerden
konuklardinleyicı olarak katılacak.
Zonguldak Fotoğraf
Grubu 5 yaşmda
Kültür Servisi -1989 yılında Mustafa
Şengezer, İsmaıl Ofluoglu. Ersin
Güngör. Birol Üzmez, Mustafa
Egriboyun ve Talay Toksöz tarafından
kurulan Zonguldak Fotoğraf Grubu
(ZFG), 1990'dan bu yana dört kez
fotoğraf günleri düzenledi. Grubun
arşivinde bulunan "'Madenci ve
Zonguldak Grevi"' başlıklı dia
gösterisi, 34 ayn mekânda
yinelenirken gösterınin sergisi ise
Zonguldak, Adana. Istanbul. Bursa ve
Söke'de açıldı. Bir yıldır Belgesel
Bülten'ı yayımlayan ZGF'nin
arşivinde bulunan dialar. sergiler ve
video filmlerdemokratik sivil toplum
örgütlerinin kullanımına açık
tutuluyor.
Pazartesi'nde Dünya
Kadın Konferansı
Kültür Servisi- "Kadınlara mahsus
gazete" Pazartesi'nin 7. sayısında.
Pekin'dekı Dünya Kadın Konferansı'na
ilişkin yazılar yer alıyor.
Feminıstlenn kaleminden Pekin
Konferansı"nın yanı sıra. Kumkapı
cınayetiyle ilgili son gelişmeler ve
"Kadınlann yeni efendisi çocuklar
mı" tartışması Pazartesi'nin sayfalan
arasında. Güncel pohtika. kadın
cinselliğıne ilişkin konulann yanı sıra.
Ramize Erer. Feyhan Güver. Semra
Can ve Ayşen Baloğlu da çizgileriyle
Pazartesi'nin ekim sayısında.
Alman Lisesi 1995/96
sanat etkinlikleri
Kültür Servisi - tstanbul Özel Alman
Lisesi. 1995 '96 dönemi sanat
etkinlıklerine 28 eylül perşembe günü
Alman Kültür Merkezı sahnesinde
başladı. Gösterınin ilk bölümünde.
okulun müzık kurslarına katılan
öğrenciler ve aralannda Gülden
Turalı'nın da bulunduğu öğretmenler,
Babtist Loeillet. Bach. Brahms.
Mendelsson-Bartholdy, Marais ve
Cemal Erkin'in eserlerinden örnekler
seslendirdıler. tkinci bölümde okulun
müzikal tiyatro grubunun. geçen yıl
sonunda sergılediği oyundan
bölümlere yer verildi. 2. Dünya Savaşı
öncesi. müzık ve dansın geçirdiği
evreleri bir mızansen içinde tanıtan
oyun. öğretmenler tarafından yazılıp
müzikal tiyatro. dans ve enstrüman
gruplannca da sergılenmiş. Geçen
yıllarda Batı Yakasının Hikâyesi.
Porgy ve Bess. Üç Kuruşluk Opera
gibi müzikallen sahnelemiş olan
Alman Lisesi. bu yıl Carl Orff 'un ünlü
eseri Carmina Burana'yı dans
tiyatrosu olarak sahneleyecek.
Aşkıner, ameliyat olmak
için tablolarım satıyon
Kültür Servisi-Tiyatro sanatçısı Tolga
Aşkıner, kanser ameliyatı için gerekli
parayı bulamadıgından dolayı. evinde
bulunan çagdaş Türk ressamlanna ait
tablolan satışa çıkanyor. Gırtlak
kanseri nedeniyle Londra'da iki
ameliyat geçıren sanatçının. en geç 17
ekime kadar üçüncü ameliyatını
olması gerekıyor. Ancak ameliyat ve
yol masraflan için gerekli parayı bu
dönemde bulamayan sanatçının. sağlık
durumunun kötüleştıgi ve kanserin
ilerleyerek akcigenne sıçradığı
bildirildi. Sanatçının yakınlan bir
müzayede düzenleyerek Tolga Aşkıner
ve eşi INisa Serezli'nın birlıkte aldıklan
çağdaş Türk ressamlanna ait tabloları
burada satışa sunacak. Tablolar. 16-20
ekım tarihleri arasında Beyoglu Casa
Pera Galerisı'nde sergilenecek ve 21
ekim cumartesi 17.00-21.00 saatleri
arasında Rıchmond Oteh'nde
düzenlenecek müzayede de satışa
sunulacak.