25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 1995 PAZARTESİ HABERLER Doç. Dr. Füsun Akarsu, en iyi öğretmenlerin öğretmen okullanyla Köy Enstitüleri'nde yetiştiğini söyledi Oğretmenlik mesieğmde kabte arayışı FtGEN ATALAY Oğretmenlik mesleğinin kalitesi nasıl yükseltilecek?. Bürokratik gereklilik olarak görülen "pedagojik formasyon kurslan" ile öğretmen olunabilir mi? Hevessiz. belki yeteneksiz, zoraki öğ- retmen olmuş kişilerle mesleğin kalite- si nasıl yükseltilebılir? Öğreneivi dö- ven, derste dinı ya da politik propagan- da yapan öğretmenlerin hiçbir biçimde cezalandınlmadıgı sistem de&iştirilebı- lir mi?. Bu sonılan uzatmak mümkün. Çün- kü, oğretmenlik mesleğı gıderek yıpra- nıyor. öğretmenlerden yakınmalargide- rek artıyor. Mesleğın belli bir düzeye yükseltılmesi için uzmanlar çeşitlı öne- rilerde bulunuyor. Boğaziçi Üniversıtesi'ndeki öğretim üyeliğinden sonra lnanç Vakfı ve ENKA ilkokullannda. özellikle eğitim prog- ramlannın oluşturulması ve öğretmen seçimi üzenne yıllardırçalışan Doç. Dr. Füsun Akarsu. öğrermenliğin bellı stan- dartlannın olması ve bunlann korunma- sı gerektığini vurguluyor. Doç. Dr. Akar- su, devletin tek işveren olmaktan çıka- • Doç. Dr. Akarsu, günümüzde yetişen öğretmenlerin, göreve başlamadan önce sınavdan geçirilmelerini, sınavdan sonra da denetimin sürdürülmesini öneriyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal ise Milli Eğitim BakanlığTmn yıllanmış plansızlığı nedeniyle biriken öğretmen yetiştirme ve eğitimin programlanması sorununun, kısa vadeli önermelerle çözülecek gibi olmadığını söylüyor. nlmasını. öğretmenlerin göreve başla- madan önce sınavdan geçinlmelenni. sı- navdan sonra da denetimin sürdürülme- sini öneriyor. Doç. Dr. Füsun Akarsu, Cumhuri- yet'in ilk kurulduğu yıllarda Köy Ensti- tüleri ve öğretmen okullanndan yetişen öğretmenlerin "en iyi öğretmenİer" ol- duğunu vurguluyor ve devam ediyor: "Bu okullara hem yetenekljL hem he- vesli öğreneiler geliyordu. Öğretmen okullan mezunlan, hem iyi yetişiyorlar hem de mesleklerini severek yapryorlar- dı. Bu öğretmenlerin düzevine ulaşıla- madı. Öğretmen okullanyla Köv Ensti- tüleri'nin ortadan kalkmasıyla oğret- menlik. yükseköğretim bünvesine veril- dL Özellikle 1980'den sonra iki ayn mo- del ortaya çıktı. Biri üniversitelerin için- de fen ve edebivat bölümleri. Bunlar ser- tifıka alarak öğretmen otabiliyoriar. İkin- cisi de eğitim fakülteleri. Bu ikilem Tür- kiye'de hâlâ geçerli." Bu okullara üniversite giriş sınavını kazanarak girildiği için mesleğe zeki \e hevesi olan adaylan almanın mümkün olmadığını belirten Doç. Dr. Akarsu, öğ- retmen adaylan olarak "başka bir yeri kazanamamış, isteksiz, hevessiz, nispe- ten yeteneksiz bir gnıbun" ortaya çıktı- ğını söylüyor. Füsun Akarsu'ya göre, bu okullardaki eğitim, ezberci. dısıplıne. otoriteye dayalı. Pedagojik formasyon kursu sertifikası ise bürokratik gerekli- lik olarak görülüyor. Akarsu, "Herkes oğretmenlik yapabilir" diyor. Yani, bu sertifıkayı almamış. oğretmenlik eğıti- mi görmemiş bin, birçok başka yetene- ğı nedeniyle çok daha başanlı bir öğret- men olabilir. Öğretmenlerin mesleki örgütlenmesi- nin bulunmadığını. mesleki standartlar olmadığını kaydeden Akarsu, "Hiç kinv se mesleki standart aramıvor. Oğretme- nin kendisi aramıyor, veli aramıyor. Stan- dartsız bir meslek. Çocukları dövüyor- lar. hiçbir şev olmuvor. Meslekteahlakve hukuk güvencesi >ok. Bu sorun nereden kaynaklanıyor? De\ letin tek işveren ol- masından" dıyor. De\ let. öğretmenleri de diğer memurlan gibı görüyor. Kılık kıyafetvbyönetmeliklereuvgunmudı- ye bakıyor. Bunun dışında bir standart aramıyor. Eğıtım-Sen Genel Başkanı Kemal Bal, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllan- mış plansızlığı nedeniyle biriken öğret- men vetiştirme ve eğitimin programlan- ması sorunu kısa vadeli önermelerle çö- zülecek gibi değildir. Sendikamız eğiti- min planlanmasından uvgulanmasına kadar her alanda katılım talep ermekte- dir" diye konuşuvor. Bal, bazı sorunla- nn çözümü için şu önenlerde bulunuyor - Değjşik ûniversitelerin çeşitli bölüm- lerini bitirenler (örneğin iktisat fakülte- si, DTCF'nin çeşitli bölümleri, psikoloji, felsefe vb) kimi üniversitelerden kısa sü- reli pedagojik formasyon alarak oğret- menlik için başvuru yapmakta ve bu ki- şiler çoğiınlukla sınıf öğretmeni olarak atanmaktadır. Bu kişilerin aldıklan for- masyon, hem eksik olmakta hem de staj dönemi geçirmediklerinden uvum sağla- makta güçlük çekmektedirler. Av nca bu kişiler değişik branşlarda eğitim almala- n nedenivle sınıf öğretmenliğini benim- sememektedirler. Sendikamız sınıf öğ- retmenliği konusunda son dereceduyar- h \e kıskançtır. Sınıf öğretmeni olarak atanacak kişiler mutlaka sınıf öğretme- ni yetiştiren kurumlardan seçilmeli ayn- ca kaldınlmış olan sınıf öğretmenliği staj dönemi yeniden konulmabdır. - Eğitim fakültelerini bıtiren kişilerin aldıklan formasyon, kredı olarak yeter- lı olmakla birlikte uygulama eksikliği nedeniyle sorunlar >aşanmaktadır. - Kimi branşlardaki yığılmayı önle- mek ve gereksinim duy ulan alanlara ak- tarmak gibi bir proje, ancak bu branş- larla ilgili makul süreli bir ek eğitim so- nucu olabilir. -Eğitim sorunlan bir bütün olarak ele alınmadığı sürece pedagojik formasyon yeterli olsa bile eğitimin kalitesi düşecektir. 32 bin öğrenci üniversiteli oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM). özel yetenek sı- navı ile ek yerleştirme kon- tenjanı sonuçlannı açıkla- dı. Özel yetenek sınavı so- nucunda yaklaşık 4 bin öğ- renciden 2 bin 87'si ûniver- sitelerin beden eğitimi. müzik ve resim bölümlen- ne, üniversite sınavını ka- zanamayıp ek yerleştirme kontenjanına başvuran 76 bin öğrenciden 30 bin 634'ü yükseköğretim programlarına yerleştınldı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Atilla Özmen, Cumhu- riyet e yaptığı açıklamada. özel yetenek sınav ı sonuç- larının merkeze asıldığını ve ilgılı ünıversitelere bıl- dirildiğıni, ek yerleştirme kontenjanı sonuçlannın da bugün Gazetecıler Cemi- yetı"nce çıkanlacak "Smav Sonuç Gazetesi'*nde duyu- rulacağını söyledi. Özmen, özel yetenek sınav ına baş- vuran 4 bin öğrenciden 2 bin 87'sinin tercih ettikleri bölümlere yerleştinldikle- rini kaydederek şöyle de- di: "Özel yetenek sınavına giren öğrencilerin en adil yolla değeıiendirilmesi için bütün aynntılara kadar gi- rildi. Beden eğitimi. resim ve müzik alanındaki jürile- rin öğrencilere verdiği not- lar tek tek ele alındı ve yer- leştirilmeler buna göre ya- pıldı. Bu sınavı n değeıien- dirilmesi, ÖSS ve OYS'ye •çöre 30 kat yük getirdiği için daha uzun bir sürede yagtldı." Özmen. üniversite sı- navlannda puanlan yüksek olmasına karşın herhangi bir yükseköğretim progra- mına yerleştirilemeyen öğ- renciler için açılan ek yer- leştirme kontenjanıyla da. 30 bin 634 öğrencinin üni- versiteyi kazandığını söy- ledi. Özmen, bu öğrenci- lerden 6 bin 800'ünün Açı- köğretım Fakültesı prog- ramlanna. 8 bininın ûni- versitelerin 4 yıllık lisans programlanna. 14 binınin de 2 yıllık önlisans bölüm- lerine yerleştirildiğini bıl- dırdı. Işdünyası geniş tabanh koalisyon istiyor Haber Merkezi - Iş dün- yası. hükümetin güvenoyu alamamasıyla ilgili olarak Türkıye'yi "seçime götü- rürken secinı ekonomisi uv - gulamavacak geniş tabanlı bir koalisvon hükünıeri" is- tedikleri mesajını verdi. tstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Atalay Şahi- noğlu. Eskişehır Milletve- kıli Hüsamettin Cindoruk başkanlığında kurulacak geniş tabanlı hükümete sı- cak baktıklannı açıkladı. TOBB Başkanı Yahm Erez güvenoyu alınamamasın- dan Türkiye'nın zararlı. Tansu Çıller'in kârlı çıktığı- nı söyledi. Şahınoğlu. "Yeni oluştu- rulacak bir hükümet, savı- sal olmasa da TBMM'de y- er alan kısmen D\'P ve diğer partileri kapsavacak geniş tabanlı bir hükümet olabilir. En olumlusu. bu olur" dedı. Şahinoğlu. şunları söyle- di: "Böyle bir hükümet mo- deünin. Türkiye'yi seçime götürecek şekilde biçimlen- mesi. bunu hedef alması ge- rekir. Türkive've güçlü bir hükümet kazanacak bir se- çim > asasını hazırlaması ge- rekir. Geniş tabanlı bir hü- kümet secinı ekonomisi uy- gulayamaz." Türkive Ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz da şöy le konuş- tu: "Meclis, herhalde, geniş tabanlı bir hükümeti çıka- racak güçtedir. Çok erken tabii. mutlaka geniş tabanlı bir hükümet ya da erken se- çinı hükümeti.11 Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliği (TOBB) Baş- kanı Yalım Erezde güveno- yu sonucunu değerlendirir- ken "Bu işten Türkiye za- rariı, Tansu ÇiUer ve D\T kârlı çıktı" dedı. Erez. yap- tığı açıklamada, ülkenin bir hükümet bunalımına maruz kalmasmın, içınde bulunu- lan dönemde Türkiye için iyi olmadığını bildirdi. Bundan sonra artık Tür- kiye'nin seçime gideceğini savunan Erez, şunlan söy- ledi: u Artık Türkiye seçime ğâer. Arahk avını geçmey«n "fıir seçimdir Türkiye'nin önünde gözüken" Erez. Meclis'ten DYP'siz bir hükümetin çıkmasının mümkün olmadığı görüşü- nü savundu. Erez. grev ler konusunda- kı soruyu da "Sayın Tansu Çiller kazandu dedim. Niye kazandı? Para ile hükümet olmamakla kazandı. İş âle- mi olarak ben kendisini kut- luyorum** şeklinde yanıtla- Milli Eğitim Vakfıyararına müzayede Kültür Servisi - Antik AŞ Müzayede Organizasyonu tarafından düzenlenen müzayedede. işadamı Zühtü Şenyuva'nın 20 yılı aşkın sürede oluşturduğu koleksiyonu, yanm kalan okutlann tamamlanması amacıyla. satışa sunuldu. Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirılen müzayedede. aralannda Neşet Günal. Neşe Erdok. Hüseyin Bilişik. Ferruh Başağagibi ressamlann eserlennin de bulunduğu 150 tablo satışa sunuldu. Neşet Günal'ın "Sorun-Sorum'* başlıklı üç yapıtının 900. 750 ve 600 tnilyon liraya en yüksek fiyatlara satıldığı müzayedede. toplam 13 milyarlık satış gerçekleşti. Koleksiyonun tamamını Milli Eğitim Bakanlığı Vakff na, yanm kalrruş okullann tamamlanması için bağışlayan işadamı Zühtü Şenyuva. şirketinin, satıştan elde edikcek gelin 30 milyar liraya tamamlamaya karar verdiğini söyleyerek, "Bu koleksivonun. binlerce yavrumuza okul açılmasına yardım ermesi beni mutlu ediyor" dedi. Istanbul Valısı Hayri Kozakçıoğlu da yıllık 5.5 trilyonu bulan eğitim masraflannın iyiliksever ınsanlann yardımlanyla karşılanabileceğini belirterek. Şenyuva gibi yardımsever insanlann artmasını diledı. (Fotoğraflar: DEVRİM BAR.AN) Muhalefet koalisyon istedi Yılmaz: Geniş kapsamlı olsun ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz. yeni kurulacak hükümetin. mümkünse bütün partileri kapsamasını arzu ettiklerini söyledi. Yılmaz, hükümeti kurma görevinin kendisine venlmesi durumunda. konuyaı yetkili kunıllarda görüştükten sonra, kendisinin başkanlığında bir geniş tabanlı hükümet kurulması olasılığı görülürse. bunu değerlendireceklerini bildirdi. CHP lideri Deniz Bavkal da "Türkiye, koalisyona mecburdur" dedi. Mesut Yılmaz, güvenoylamasmdan sonra yaptığı açıklamada. bekledıkleri sonucu aldıklarını, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerın yeni hükümeti kurmakla görevlendıreceğı kişıyle iyi niyetli ve yapıcı ışbirliğine gireceklerini söyledi. Tüfkıye'nin ülkeyi seçime götürecek bir hükümete ihtiyacı olduğunu belırterek. "Biz, baştan beri, bu hükümetin bir geçiş hükümeti olacağınu geniş tabanlı bir hükümet olması gerektığini savunuyonız. 23 günlük bir gecikmeyie şimdi bi/im dediğimiz noktaya gelinmiştir. Kurulacak hükümet, gerekli yasal düzenlemeleri yaptıktan sonra, en kısa sürede seçime gjtmelidir" dedı. Yılmaz. ANAP ustünde yapılan bütün spekülasyonlann boşa çıktığını. "AJSAP'ın bölüneceğini hesap ederek hükümet kurmava kalkanlann yaya kaldığım" sovledı. ANAP'lı Timur Demir'ın kabul oyu vermesinin beklenen bir gelişme olduğunu belirten Yılmaz. "Timur Demir arkadaşımız müteaddit defalar, bu tavnnı ortaya kovmuştu. Biz de kendisine gerekli uyanlarda bulunduk. Bu arkadaşımız bundan önce de partimiz açısından önem taşıyan müteaddit ovlamalarda aynı şekilde dav ranmayı ihtiyat haline getirmiştir. Bu konuvu yetkili kurullarda değerlendireceğiz. Gerekirse, arkadaşımız] disiplin kuruluna sevk edeceğiz" dedi. CHP grubu da güven oylamasından hemen sonra toplandı. CHP Genel Başkanı Denız Bavkal. "TBMM'nin oldu bittiyi reddertiğini, hukukuna sahip çıktığını" belirtirken "20 eylükte ne söylüyorsak şimdi de av nı şey i söylüyoruz. Kimseyi arkadan çekip de ortada bırakmadık" sözleriyle DSP lideri Büient Ecevife yüklendi. Bavkal. CHP'nin 60 mılletvekili ile bu sınavdan "taşgibi'" çıktığını vurguladı. Baykal. "Türkive'nin bugünkü sorunu hükümettir. Hükümeti bırakıp seçime bakalım yaklaşımı demogojiktir. Türkiye'yi gerçek bir hükümetle seçime götüreceğiz. Türkiye, koaösyona mecburdur. Azınlık hükümerinin başansızlığından çıkan en önemli sonuç budur. Türkiye, gerçek koalisyonu deneme fırsatını elde etmiştir. l manm yaşanan olaylardan gereken dersi almıştır. Biz, sorumlu bir davranışla Türkive'nin bunalıma sürüklenmemesL hükümet sorununun doğru bir şekilde çözümlenmesi için her türlü katkıva hazınz" dedi. RP lideri Necmettin Erbakan. zulüm döneminin bittığini belirterek. "Hazin bir sondur. Perişan ve üzülecek bir sondur. Çiller Hanım, kafasını parlamentonun duvanna çarpmıştır" dedi. Cumhurbaşkanı'nın yeniden Çiller'e hükümet kurma görev ı vermemesi gerektiğini savunan Erbakan. "237 muhalif yeni hükümetin güvenoy udur" dedi. MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş de oylamadan sonra, geniş tabanlı hükümetle ilgılı bir soru üzenne yorum yapmayacağını bildirdi. BBP Genel Başkanı Muhsin YazKioğlu, parlamento dışı hiçbir özlemin söz konusu olmayacağını, parlamenter rejime yönelik atılacak bir adımın millet ıradesıne çarpacağını söyledi. Baykal: Türkiye koalisyona mecbur DYP'li Karademir'den DYP'li retçi Amasyah'ya dayak IŞIK KANSU ANKARA - Güvenoylaması- na yaklaşık yanm saat kaldı. DYP"lilerin yüzü asık. Sonucu bılıyorlar gibı. DYP Bolu Mıl- letvekili Necmi Hoşver. çevre- sindekilerle bağıra bağıra konu- şuvor: "Bu ülkede. iktidardan kaçan üç kişi vardın Hüsamettin Cin- doruk. Mesut Yılmaz ve Denız Baykal. Bu üçü de sorumluluk üstlenmezler." Hoşver. Çiller'in bu üç kişi ta- rafından kuşatıldiğını söylerken DYP"lıler bir dördüncü ismi de suçluyorlardı Süleyman Demi- rel. Onlara göre, bu duruma düş- melerinin en önemli etkenlerin- den biri Demirel'dı. Hatta. "De- mirel'e de Özal gibi dav-ranmab- yız. Yani, tanımamalıyız." Bu hararetli tartışmalar sürer- ken DYP Kocaeli Milletvekili ts- mail Amasyau, kulıse inen mer- divenlerin başında göründü. O sırada, Ulaştırma Bakanı Ali Şevki Erek ve bir grup arkada- şıyla kenarda oturan DYP K.ah- ramanmaraş Mılletvekili Sela- hattin Karademir, Amasyalı'ya doğru koştu. Kendisini rutmak bile mümkün olmadı. Yumruğu, Amasyalı'nın tam kulak tozun- da patladı. Amasyalı, yerde. Ar- kadaşlan, Karademir"i tuvalete doğru sürüklüyorlar. O, canhı- raş: ''Buraya giremezsin sen.. Tüm DYP'lilerböyle mi? De- ğil. Kafasında binbir tilki dola- şan, kerhen "evet** oyu kullana- cak olanlar açıkça gözleniyor. Eskiden bakanlık da yapmış bir DYP'li, CHP'lılerle söyleşirken "Parti çatladtğı kadar çatladı" diyerek son gelişmelerden duy- duğu kaygıyı dile getiriyordu. Güvenoyu alınamazsa 80 DYP'linin Çiller'le birlikte ola- cağı. 80"nin ise HüsamettinCin- doruk'un y anında yer alıp bir se- çım hükümetıne destek verece- ğine ilişkin senaryolan dınleyip "Ona vanz. Keşke" yorumunu yapan DYP'li. "Ama, şimdi gü- venovunda 'evet' oyu kullanmak zorundayım" demek istediğıni i- ma ediyordu. DSP"lıler. gü\enoylaması ön- cesi Meclis'e -rahatlamtş" geli- yorlardı. Geçmış günlere oranla gergin de&ildıler DSP Ğazıantep Milletvekili Mustafa V ılmaza. "Neyapacak- smız" diye sorulduğunda, elini havava kaldınp kendinden emin. "Tabii ki 'hayır oyu" vereceğJz*' karşılıöını venvordu. Kulislerde. DSP PM'nin. Çil- ler azınlık hükümetıne "kabul o>u" venlmesı karannı alması halınde. 4 DSPIı milletvekilınin tersini yapacaklan da konuşulu- yordu. CHP'liler. rahattı. DSP"- nin "ret" oyu vereceğini de öğ- renınce. yeni hükümet senaryo- lan üzennde görüş bildırmeye başlamışlardı: "CHP olarak. bir geniş taban- lı hükümet formülüne izin ver- memeliyiz. Böv le bir yapılanma, ANAYÖL'a y»İ açar ki bu, bizim işimize hiç yaramaz. Bütünleş- miş bir sağ, solun ikridar yolunu kapatır. Onümüzde iki seçenek var: Birincisi D^P ile yeniden bir ortakuk kurmak - kl artık peri- şan olmuş bir Çiller'e istediğimi- zi yaptırabiliriz- ve bir program- la en erken nisan ayında seçime gitmek. Çiller'in yanındaki kimi kurmay lar, bu konuda bizimle te- maslannı hiç kesmediler. Diğer seçenek de Çillersiz bir seçim hü- kümeti kurulması. Bu noktada Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirePin takınacağı tutum çok önemli." Zil çalıyor. Başbakan Tansu Çiller, kalabahk bir grup DYP'li ile Genel Kurul'a giriyor. Heye- can dorukta. Güvenoylaması başladı. DYP'hler sınırli. "Ret" oyu ve- ren DYP'lılere veeski DYP'lile- re "Saülmış" diye bağınyorlar. Ret cephesinden Bedrettin Da- lan'a, "S_tirgitNeotunıyx)rsun aramızda" diyenler bile var. CHP'den ıstıfa eden Hatay Mıl- letvekili Mehmet Dönen, kabul oyu verirken neredeyse sıranın altına giriyor. Ama, DYP'lilerin sırtını sıvazlayıp kendisini kutla- malan. Dönen'e moral kazandı- nyor. Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın "ret" oyu kullanarak DSP'nin Çıller'e tam kadrö olumsuz oy vereceğinin ilk ışa- retini vermesı üzenne, Genel Kurul'dan çok derinden "Hımmra" sesleri yükseliyor. Sonuç açıklanıyor. 39 oy fark- la. Çiller güvenoyu alamıyor. Kürsüye çikıyor. Sesi titriyor: "Çok erken bir seçime gitmek demokrasinin gereği olmuştur." Meclis'ten ayrıldığımızda "Şimdi ne olacak" sorusu kafa- mızı kurcalarken güvenoylama- sına geçılmeden beş dakika ön- ce CHP Ankara Milletvekili MümtazSoysal'ın söylediği söz- leri anımsıyoruz: "Önce, bu parlamentodan Özal düşüncesi silinmeii. Gerisi gelir." Pilav gününde buluştular İstanbul Haber Servisi - Eski öğrencilenn bir araya geldiği ve anılannı tazelediği, Pertevnıyal Lisesi mezunlannın "geleneksel pilav aşure günü", dün Aksaray'dakı okul binasında yapıldı. Okul Müdürü Seyhan Cengiz. okulun yetıştırdiği öğrencileri kastederek. "Biz, ülkemizde karanlıklar varsa aydınlatacağız. Yetimler varsa doyuracağız" dedi. Lisenin 1938-39 mezunlanndan olan Aydın Boysan da Pertevniyalli olmanın ayncalığından bahsettı. Ahmet Çetinsaya ise sanatçı Metin Akpınar'ın güne gelmemesini eleştırerek "Ceza olarak o reklamdan aldığı parayla seneve, bu pilav ın masrafını o karşılasın" dedı. Pilav gününde düzenlenen törenle okuldan mezun oluşlannın 50. yılını tamamlayanlara anı belgesi verildi. Cumhuriyet'in tahmini tuttu İstanbul Haber Servisi - Azınlık hükümeti için dün yapılan güvenoylamasının sonucuna ilişkin en yakın tahmini Cumhuriyet gazetesı yaptı. Tansu Çüler'i başından beri destekleyen Sabah gaze- tesi ile MHP'ye yakınlığıyla bilinen Ortadoğu gazetesi. Çiller'in güvenoyu alacağını savunmuştu. Sabah Grubu ta- rafından yayımlanan Yeni Yüzyıl gazetesinin ise tahmi- nini. "iyimser" ve "kötüm- ser" olarak nitelendirdiği dik- kat çekti. Gazetelerin dûnkü baskılannda yer alan. güve- noylamasının sonuçlarına ilişkin tahmınler şöyleydi: CUMHLRİYET: Kabul: 191. Ret: 226. SABAH: Kabul: Yüzde 51, Ret: Yüzde 49. HÜRRİYET: Kabul: 198. Ret: 208. MEYDAN: Kabul: 203. Ret: 215. YENİYLZYIL:(lyimser tahmin) Kabul: 212. Ret: 201; (Kötümser tahmin) Ka- bul: 184 Ret: 211. GLOBAL: Kabul: 198. Ret: 229. ORTADOĞL: Kabul 226. Ret: 189. Kâğıthane'de cirit karşılaşması tstanbul Haber Servisi - Kâğıthane Belediyesi dün Hasbahçe'de cirit karşılaşması düzenledi. Kâğıthanelilerin yoğun ilgi gösterdiği oyunda Malatya ve Erzurum ekipleri yanştı. Malatyalı ve Erzurumlu yurttaşlann tezahüratlarla desteklediği takımlar 25"erpuanla berabere kaldılar. Istanbul'da yapılan ilk cirit karşılaşmasında hızını alamayan ciritçilenn saha dışına çıkışlan. devre arasında ata bınebilmek için ciritçilerin peşinde koşanlar, at sırtında haberini okuyan TV muhabirleri, sahada at üzerinde gezinti yapan ünlü müzisyen llhan Şeşen ilginç görüntüler oluşturdu. RP'lilerin gövde gösterisine dönüştürmek istediği karşılaşma boyunca ızleyiciler, siyasilerden çok cirit oyunculan ve atlarla ılgilendiler. RP'li Kâğıthane Belediye Başkanı Arif Calban'ın o>nn sahasında konuşmasının ardından RP İstanbul tl Başkanı Mehmet .41i Şahin de at sırtında bir konuşma yaptı. Ancak at meraklıları konuşmalan dinlemek .erine cintçilere nca ederek ata hınme telaşı içindeydiler. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear