25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 OCAK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Tarım sektörü özelleştirmeye tepkili •KUŞADASI-(Cunihuriyet) Başbakan Tansu Çıller'in tarım satış kooperatiflerıne bağlı işletmeleri özelleştırme gırişımleri tarım sektörunde tepkilere neden oldu. Türkıye Ziraat Odalan Bırlıklen Başkanı Erol Baraz. işletmelerin üreticilere aif olduğunu belirtirken Türkiye Ziraatçüer Derneği Genel Başkanı İbrahirh Yetkın, Çıller'in olayı çarpıttığını savundu. Yetkin, hükümetin getirdigi yeni uygulamaya göre, bırliklere bağiı sanayı tesislerinın satılacağını vurguladı ve "Bu, devletın tanmdan desteğını.çekme operasyonudur. Tanmda sömürü dönemınin karan alınıyor" dedi. Emlak vergisi zammından vazgeçildi •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Bütçe Yasası"nda 880 tnlyon liralık vergi gelin öngören hükümet. hedefine ulaşabılmek için yeni vergı düzenlemeleri hazırlarken, olası bir seçım zorunluluğunu da dikkate alarak. emlak vergısı oranlannı yükseltmekten vazgeçti. Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığı bildırilen yenı \ergi düzenlemelerinı içeren kararnamede; gelir ve kurumlar vergısınden alınan fon oranının yuzde 7'den yüzde 10'a, işyen kira stopajlannın yüzde 20'den yüzde 25"e, tütünden alınan ek katma değer \ergisi (KDV) oranının da yüzde 80'den yuzde 90"a yükseltilmesi öngörüldü Sanayinin devleri eğitim için el ele • ANKARA (ANKA) - Türk ekonomisinin önemli bir bölümünü kontrolünde bulunduran Koç. Sabancı, Eczacıbaşı. Tekfen. Borusan ve Çukurova Gruplan'nın sahiplerı. eskı DtE Başkanı Orhan Güvenen ve eski Merkez Bankası Başkanı Bülent Gültekin ile Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz eğitim için el ele verdi. 55 kişi tarafindan "Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı" adıyla bir vakıf kuruldu. Vakfın malvarlığı 5 milyar lıra nakıt olarak belirlendi. Yenî iş sahası yaratılamıyor • ANKARA (ANKA) - Reel ekonomideki yapısal sorunlar yenı iş sahalan yaratılmasını güçleştiriyor. Geçen yıl yaşanan ağır kriz nedeniyle bir kısım işyerleri işçi çıkanrken, yeni yatırım niyeti ve bu yolla yeni istihdam yaratma eğilıminde önemli gerileme gözlendi. 1993 yılında teşvik kapsamına alınan 229 trilyon liralık yatınm kapsamında yaklaşık 198 bin kişilik yeni istihdam yaratılması öngörülürken. 1994 "te teşvik belgesi alan yatınm tutan 209 trilvonda kaldı. ŞİRKETLERDEN • ELEKTRONİK CENTER hızmete girdi Açılışı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafindan yapılan eskı Site-Fransız İşhanfnda artık 118 dükkan faalıyet gösterecek. •LEBİBYALKIM YAYINLARI tüm kanunlan. tüzûklen. yönetmelıklen bir arada topladı •FkİNCİLER HOLDİNG yenı amblem ve logosunu Çırağan Otel'de düzenlediğı bir toplantı ile tanıtîı. Küreselleşmeyi simgeleyen mavı daire içinde yükselen yedi beyaz baymak. kalite, çağdaşlık, dürüstlü, yatınmcılık, ileri görûşlülük. atılımcılık ve değişime açıklığı simgeliyor. •IS.MAR Bahçeliev ler'de toplam 7 bın 500 metre karelik alan üzenne dev bir hipermarket açıyor 27 ocakta açıacak markette. 22 bın çe^t ürün bulunacak. •DEMİRBANK1994yılı ola|an genel kurul top'antısını, genel müdürlük birasında yaptı. •DEMİR SlGORTA tzmır Hi1 :onOteirnin278 mi>arlık kısmına yangın all nstteminatı verdi. Hüviyetımi ve rehberlık kartlanmı kaybettim. hükümsüzdür. SAZLIGL'RŞAN ITTBeta37OOBMFO3 370O marka yazar kasa ruhsatı kaybolmuştur. NAZL1SÖĞÜT İlk kez politik gündemle toplanan İSO'da, sanayiciler TÜSİAD'daki gibi hükümeti eleştirdiler İŞÇİNİN EVRENÎNDEN Sabır tükeniyor, ses yükseKyor•TÜSlAD'ın hükümetin ekonomik politikalarına karşı başlattığı •İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, enflasyonun halkı ezdiğinc eleştiri bombardımanını dün de sanayiciler İSO Meclisi'nde dikkat çekerken sanayiciler, Başbakan Tansu Çiller için, pembe sürdürdü. masallar anlatan'masalcı bacı'benzetmesi yaptılar. ŞUKRAN SONER Ekonomi Ser\isi - Işadamları ve sanayıcilerin hiikümete kary başlattıklan eleştiri bombardıma- nı sürüyor. Geçen hafta siva^ı is- tıkrarsızlıktan yakınan TÜSİ- AD'ı. dün de siyasi konjonktürü ilkdefaay lık meclis toplantılan- nın gündemine alan İstanbul Sa- nayi Odası(İSO) ızledı 1995 vı- lının ılk meclı> toplantiMnda sa- nayiciler. ıç ve dı* polıtıka ıle ekonomik sorunların gıderek ağırlaştıgına dikkat çekerek. çö- züm bulucu güçlü bir hükümet ıstediler. Sanayiciler. siyasilere çok sert eleştırılerde bulunarak özellıkle Başbakan Tansu Çiller'in her gün tele- vızyona çıkarak "masakı bacı" gibi pem- be tablo çizmemesinı ıstediler. Her zamankinden tarklı olarak bu se- fer sabalı saatlennde yapılan İSO meclis toplantısında gerek hükümet gerekse mu- halefetin bu siyasal yapılanma ıle sorun- ların altından kalkamayacağını bildıren sanayiciler. sol ve merkez sağ partilerin birleşmesinı vehem ülkeyı iyimserhava- Kavi: Ahlak tahrip oldu. Dinçkök: Bütçe hedefi hayal. Coşkun: Türkive gevezeleşti. v a sokacak konuşmalardan hem de darbe soylentilerınden vazgeçılmeM gerektığı- ni vurguladılar Sanayiciler. kurumların ve \apılan eleştınlerın artık ıktıdar tara- findan "kaale bile alınmadığından" \:ı kındılar Demokralık parlamenter çözüm dı^ın- da başka alternatıflere yer verilmemesını ısteyen İSO Başkanı Hüsamettin Kavi. yüksek enflasyonun çalışan. üreten tüm kesimlerı. halkı acımasızşekıldccezalan- dırdığı ve ahlak olçülennı tahnp ettıği ko- nusunda uyarıLırda bulunarak şunları söyledı: "I950 yılından bu vana ilk kez GSINIH'de v üzde 5 civannda bir düşüşiin yaşandığ] 1994 yılısonundaGSMH, dolar ba/ında v üzde 25 azalmış, çalışanların sa- tın alnıa gücü v üzde 35 civannda gerile- miştir. Yüzde 150'ye varan enflasyonun gelir dağılımını gkİerek daha fa/Ja boz- masına izin vermemelidir." Kavi, parlamentoda görüı >ulen anayasa değişiklıği öncnsınin umut veri- ci olduğunu, seçim sistemi ve ye- rel yönetimlerleilgiliyasalannda bir an önce çıkanlmasını istcdi. İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök de 1995 bütçe hedefle- rinin yasal zorunluluğu ycnnc ge- tirmekten ıbaret kaldığını veger- çekleri yansıtmadığını belirterek "Tıkanma var, ancak bu tıkanma- nın çözümü yine parlamentoda- dır. Kararsızlığın faturası gittikçe arüyor. Yüksek enflasyonun lop- lum ü/CTinde yaptığı tahribatın onarılma sürvsi, enflasyonu indir- me sû'resinin iki katıdır" şeklinde konuş- tu. "Türkive konuşan degiL, geveze bir Tür- kiye haline geJmiştir" dıyen eskı TOBB Başkanı Ali Coşkun ise sıvıl toplumun oluşmasında sanayicilerin öncülük yap- ma zamanının geldiğini vurguladı. Coş- kun, sözlerini siyasi yönetimin baston korkul uğu durumundan kendisıni kurtar- ması gerektiğini anlatarak sürdürdü. Türk-İş'te sözleşme trafiği başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş. bu > ıl 943 işyerinde çalışan 761 bın 543 işçının toplusözleşmesi için kollan sıvadı. Türk-lş Kamu Koordinasyon Kurulu. toplusözleşme taslaklannın oluşturulmasında strateji belirlemek üzere dün toplandı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral. "Rampa bir yola çıkıvoruz. Hükümet ne yaparsa vapsın, batık kredilerin uzerine girmeden. çok kazanandan çok vergi almadan. ekonomi düzlüğe çımaz'* dedi. 15 sendikadan oluşan kamu koordinasyon kurulu. sözleşmelerde "ücret ve işgücü^ne ilişkin maddelerini, onak olarak belırleme karan alırken sendikalann toplusözleşme taslaklannı hazırlayarak. Türk-İş'e -Momcı.^ üetmesıni ıstedı. Meral. toplantının açılışında yaptıgı konuşmada, "Kimsenin arflk, Türk-tş'ten fedakâıiık istemeye hakkı yokrur. \aptığımız fedakârlık. dolara endeksli faizlere, vurguna ve talana gitti. Artık. bizim vapacağımız tek fedakârlık yoktur'" dedi 1980'lerden sonra ışçilenn ekonomik kayıplannın gıderıldiğinı. ancak yasal bakımdan kayıplarının surdüğünü ıtade eden Mera "12 Eylül'degetirilen yasalann rümü revizyona sokulmalıdır" dedi. Meral, Harb-lş Sendikası'nın Türk-lş üyeliğinden ihracına ilişkin karann. Yargıtay tarafindan "haksız'" bulunmasına ilişkin bir soruya da "Yargıtay karanna saygı duvuyoruz" yanıtını \erdi. BAYDl R, 'ONCE VATAN' DİYEN İŞÇİ LİDERLERİNİ SEVİYOR 'Hükümetten kimseyi sevmiyorum' ANKARA (ANKA) - Türkiye Işveren Sendikaları Kont'edcra.syonu (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur, **Bugünkü hükümetten kimsevi scvnıcdiğini" söyledı Baydur. kendisınin vatana hızmet eden ınsanlan sevdığıni ıfade edcrek "Ben Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral'i, DİSK Genel Başkanı Rıd\an Budak'ı, Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik'i sevivorum. Çünkü onlar önce vatan diyebilivorlar" di\c konuştu Refik Baydur. "Halkın görüşlerini küçümseyen hükümet erbabının. kendi fasit dairesi içinde küçüidüğünü^belırtti. Bazı bakanlann işverenlere "Politikayı bizc bıraksınlar'* diye seslendiğini hatırlatan Baydur. "Onlann bu yaklaşımı beni güldürüyor. Daha dün polirikadan haberdar olmayan bir adam. bir koc'tan, bir Sabancı'dan. bir Bavdur'dan politikavı daha nıı iyi biiiyor" dedi. Refik Bavdur. "bugünkü hükümetten hiç kimsevi sevmediğini'* ıfade ederek gönlünü. vatana hizmet edenlere verdigini bildırdi. Baydur. "Benim karşımdadırlar ama ben bir Meral'i, bir Çelik'i. bir Budak'ı seviyorum. Çünkü onlar ellerinden gekJigince bu halk için bir şeyter yapıyorfar, önce vatan diyebiliyorîar" dedi. Baydur, bazı hükümet üyelerinın birbirlenyle tartışmalannı okudukça, "Ben bu memleketin çocuğu muyum" diye düşündüğünü ifade ederek, "Bu hükümet bir an önce gftmeli T> diye konuştu. Baydur, 1995 yılında mutlaka bir crken seçim yapılmasının gereğine işaret etti. Erken seçım yapılmaması halinde daha karamsar tablolann ortaya çıkacaSını belirten Baydur, 29 ocakta\apılacak SHP-CHP bütünleşme kurultayını da bu çerçevede değerlendırdi Bavdur. partılerarası rekabetın "endazesini" aştığına dikkat çekerek, "solda ve sağda güçlü parti" ıstedi Solda güçlü partı ıçın 28 Ocak kurultaymın bir fırsat olduğuna dikkat çeken Baydur. SHP lıden Murat Karayalçın'ın "solun lideri" olmasına sıcak bakmadığını ıma ettı. Baydur, bütünleşme kurultay ına "Koalisyon dağılır ya da dağdmaz" endışesının düşmesinın yanlışlığına işaret ederek. "Ne Soysal ne Baykai durup dururken hükümeti dağıtmaz. .Ama en azuıdan Savın Karavaiçın gibi körü körüne her se>e olur dememek gerekriği deortadadır" dedi. En anlamlı teşvik, dövizde istikrar Ekonomi Servisi - Devletten geçen yıl teşvik alacaklarını ala- mayan ihracatçılar. devletin ıhra- cata en büyük yardımının gerçek- çt bir kur polıtikası belirlemek oi- duğunu savundular. Türkiye ih- racatçılar Meclisi (TlM) Başkanı Okan Oğuz, gelişmiş ya da geliş- mekte olan bütün ülkelerin teş- vik. sübvansiyon y a da başka yol- larda ihracatı desteklediklerine dikkat çekerek. "Bizim için 95'te en büyük teşvik, gerçekçi kur po- litikalannın belirienmesidir" de- di. Türkiye Genç işadamları Der- neği (TÜG(AD) tarafindan dii- zenlenen "Ihracat Stratejileri ve Performansı'' konulu toplantıda konuşan Oğuz, ihracatın ancak dış borçlanma ve ödeme güçlüğü- ne paralel olarak istikrar tedbirle- rıne ihtnaç duyulduğu günlerde anımsandığına dikkat çekerek. dünya rekabetine uyum sağlaya- bılmek için par- tiler üstü. kalıcı birihracatpolıtı- kasına gerek du- yuldugunu kayderti. DışTicaret Müsteşarlığf nın müs- takıl bir yapıya kavuşmasını olumlu bir gelışme olarak nitele- yen Oğuz. yapının bir bakanhğa dönüştürülmesinin ıhracata çok daha yardımcı olacağını dile ge- tırdi. GATT ve Uruguay turu çerçe- vesınde tarifelenn kalkmasıyla tüm dünyada tarife dışı engellerin gündeme geldiğini vurgulayan Oğuz, tanfe dışı engellerle savaş- ta, yenı yatınmlarda çevre faktö- rünün mutlak göz önüne ahnma- M gerektiğini bıldirdı. Ram Dış Ticaret Genel Müdür Vluavını Dr. L'lvi Süvarioğlu da yaptıgı konuşmada, özel sektörün bugün için Ankara'dan, makro- ekonomik dengelerde bir istikrar beklediginı kaydederek. "Fiyat, kur ve faiz istikrar içinde seyret- sfn. yeter. En iyi teşvik. herkesin önünü görebilecegi bir ekonomik iklimdir. Bu sağlanırsa, ihracat kı- sa sürede 50 milyar dolar seviye- sineçıkar" dıve konuştu Dış Ticaret Müsteşarlığı ihra- cat Genel Müdür Muavini Suat Balaban ise nısanda doların tır- manmasıyla dolar bazında öde- melerin aksadığını kaydederek. yapılan stand-by anlaşmasıyla bütçe denetımınin IMF'nin elıne geçtiğine dikkat çekti Teşvik borçlannın kısa sürede ödenece- ğını belirten Balaban, 95 yılında gerçekçi kur politikaiarının de- vam edeceginı. ihracata finans- man desteğının sağlanacağını be- lırttı. Dış ticaret şirketi tartışması TlM Başkanı Okan Oğuz. 80 sonrasında ıhracata dayalı sanayileşme modeli çerçevesinde kuruian dış ticaret sermaye şirketlerinin. bugün için ariık etkınlıklerinı kaybettıklenne işaret etti. lhracatta uzmanlaşmış büyük sermaye şirketlerinin oluşturulmasını ve küçük ihracatçının karşılaştığı sıkıntılann bu şirketler aracılığiyla aşıimasını öngören modelın, beklentilen karşılayamadığına dikkat çeken Oğuz. "Dış ticaret sermaye şirketleri dış ticarette uzmanlaşmak yerine, belirlenen ihracat miktannı aşarak ek vergi iadesinden yararlanmak için fasulyeden buzdolabına kadar her türlü malı pazariama voluna gitmiş, zaman zaman dış pazarda öteki yerli fırmalaria rekabet için fîyat kırma voluna dahi başvurmuştur" şeklinde konuştu. Ram Dış Tıcaret Genel Müdür Muavini Ulvı Süvanoğlu ise dış ticaret sermaye şirketlerinin ihracat artışına büyük katkıda bulunduğunu ileri sürdü. Bu şirketlenn özellıkle nıtelıkli kadro yetıştırmeye hızmet ettığinı belirten Süvarioğlu. küçük ıhracatçılara Fınansman desteğınin de sağlandığını dile tjetırdi Taban Hazır, ya Tavan? Eskişehır Demokrasi Platformu, akşam saatlerinde düzen- lenmiş anma toplantısı olduğu için, Uğur Mumcu'nun öldü- ğü saatte örgut temsilcilerının Atatürk anıtına çelenk koyma eylemmı kımseye duyurmamışlar. "Sactece yöneticiler Uğur Mumcu anısına saygı duruşun- da bulunacak, çelenkkoyacaktık. Kımse çağnlı olmadığı hal- de, hiç beklemediğimizfrirkalabalıkla karşılaştık. Kendiliğin- den katılımla, çok görkemli bir anma toplantısı daha oldu" diye, onurla anlatıyorfar. Duyurulmayan törene katılım oyle olursa, duyurularak ya- pılanında salonun ayakta dinleyenlerle dolmuş olması sürp- riz değil. Arkadaşlar Türkiye'nın çok fazla il ve ilçe merkezle- rinde, bazılarında birden fazla olarak, aynı günde düzenlenen ve de haftaya yayılmış bütün anma toplantılarının, aynı ilgiyi, kalabalıkları topladığını anlatıyorlar. Yaşamın her alanındaki haksızlıklara karşı bir şeyler yapıl- ması gereğini içinde duyan insanlar, kendilerini Uğur Mum- cu ile özdeşleştirdiler. Uğur Mumcu olayını, toplurnsal arayı- şı, tabandaki bırikimı algılayamayan, sağlıklı değerlendire- meyen, solda siyaset yapmaya soyunmuşlara, lider geçınen sendıkacılara ne yazık.. Bugüne kadarki gelişmeleri ıle tabanın solda bırleşme bek- lentilerine ters düşen, solda sadece lıder değıl, partınin her kademesinde yer kapma kavgasına. horoz dövuşüne dönu- şen birleşme kurultayına bağlanan umutlar da suya duşmuş gibi gözüküyor. Anadolu'nun herhangi bir yerınde yapılan her toplantının ardından gelenek olan ve yöredekı aydınları bir araya getıren yemekte, bu kısır koltuk kavgası, sonu gelmeyen tartışmala- nn konusu. Demokratik örgütlenn yönetıcıleri, CHR SHR DSP kökenliler ve daha soldan ya da Turkıye'nin geleceğinden kaygı duyanlar, arayışlarına çözüm uretilmemesının öfkesini yansıtıyorlar.. Bunca yılın deneylı politikacılannın, nasıl olup da bu kadar koltuk hırsına kapılıp çözümsüzluk uretmeleri- ne şaşkınlıklannı, tepkilerini dile getiriyorlar. Insan haklarına yönelik bu kadar ağır saldın varken, şenat, Kürt sorunu teh- dıdi bu kadar büyümüşken, ekonomik kriz, kıtlelenn yoksul- laştınlması sürüp giderken, gelişmelen "aymazlık" olarak de- ğeriendinyorlar. Soldaki bütün liderler, etkili isımler. delegeler bu çaresiz öf- keden payını alıyor. Taban, sorunların, çıkmazlann bılıncin- de, başına geleni kader olarak kabullenmek istemeyişin öf- kesinde, kendine yol anyor. Bir çıkış yolu bulsa, aymazlıkta direnen, tabandan kopmuş tavandakileri doğduklarına piş- man edecek. Yaşamın her alanındaki, devleşen, çözümsüz sorunların katlanması ile toplumda yaşanan gerılim. sadece yol, çıkış arayan aydınlarda mı? Sıradan vatandaşın, çalışan ınsanın öf- kesinin çok daha kabarık olduğunu. patlamaya hazır bomba haline geldiğini, yaşanan her toplumsal olay bıraz daha ür- kütücü bir biçimde ortaya koyuyor. Geçen hafta, sermaye cephesınin arkasında olduğu ızle- nimini veren, sağda ittifakla oluşturulmak ıstenen, genış ta- banlı knz hükümeti için, toplumdakı genlim başlıca gerekçe olarak gösterildı. Türk-lş Başkanı Bayram Meral'ın, bütçe- dekı kısıtlamaya karşı Turk-lş'ın alelacele düzenledıği Anka- ra mıtıngınde en fazla 20-30 bin ışçi beklerken, deneyimine rağmen 100 bine varan ışçiyle karşı karşıya kaldığında nasıl şaşırdığı, kanıt olarak gösterıldi. Sermaye cephesınin yoksullaşmaktan bunalan halk yığın- larının, ça\ışan)ann gerılimıne, ofkesine karşı ürettığı çözüm, kitlelerı oyalayacak, ancak çıkarlarına hızmet etmeyı sürdü- recek bir hükümet değişiklıği olabılir elbette. Halk yığınlarının. çalışanların sorunlarını çozmeye, yoksul- laştırmayı hafifletmeye yönelik çözum önerılerının elbette sol- dan, soldaki partılerden, sendıkalardan, demokratik örgütler- den gelmesi gerek. Ne yazık kı o cephede, sol partilerdekı hal ve vazıyet, tavanın tabandan kopukluğu ortada. Solda sa- dece kişilerin kısır ıktidar kavgası değil, çok ciddLbir kimlik kaybı, ideolojik karmaşa da yaşanıyor. Sendıkalarda koltukları ellennde tutan çoğunluk ise. btra- kınız toplumsal, çalışanların yaşamlarınm her alanma ilişkin sorunlarını, örgütlerini ayakta tutma sorunlan ile bıle ilgılen- mez oldular. Bu işe bitti gözü ile bakıyor, ne kadar çok ikti- darda kalır ve ne kadar çok vurgun vururlarsa kârlı çıkacak- larını düşünüyorlar. Bu yıl, sendikalarda genel kurullar yılı. Sessizce, her tür üç- kâğıt açılarak, hazır sendikalarda ne olup bittıği umursanmaz- ken delege seçimleri kotanlıyor. İşçının büyük korkusu işten atılma silahı kullanılarak ve sendika içi demokrasıyı ışletme- yen yasal düzenden yararlanılarak. 'asker' delegelenn seçil- mesi sağlanıyor. Sonrası kolay. Her kırlenmenın içindekı sen- dıkacılar bir daha seçıleceklenne garanti gözü ile bakıyorlar. Tıpkı sıyasetçilerde olduğu gibi bakış açısı değışmiyor. As- lolan kışi koltuğunu korusun. Seçilen, toplumun güvenini yı- tirmiş. her kırlenmeye bulaşmış, kimlik erozyonuna uğramış, sosyal demokrasıyı, sendikal haklan savunmaktan uzaklaş- mış, partıyı, sendıkayı küçültecekmış. Kımin umurunda? Son aylann butun gelişmelen, olaylara gösterılen toplum- sal tepkı, duyarlılık, ofke, tabanda haksızlıkları 'kader' kabul- lenme sürecinın sona erdıği ve arayışlann başladığını göste- riyor. Gelin görün ki tavan, tabandan kopmuş. yozlaşmış, ta- banın kîmliğini, çıkarlarını korumaktan uzaklaşmış bir konum- da. Galiba tabandaki değişime, gelışıme hazır olmayan ta- vanı, önce temizlemekten işe başlamak gerekiyor. Tabanda artık bu gerçek de benimsenmiş, bu yolda hare- kete geçilmeye çalışılıyor. Ancak bunun nasıl olacağının yo- lu henüz bulunamamış, çıkış yolu arayışlannın öfkesi yaşanıyor. Emeklilerin maaş farkları şubat başında ödeniyor •Maliye Bakanı İsmet Attila, Emekli Sandığı'na bağlı emeklilere farklann, maaşlannı aldıklan Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla gelecek çarşambadan itibaren ödeneceğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Maliye Bakanı İsmet At- tila, Emekli Sandığfndan avlık alan emekli, dul ve vetımlere katsayı, ek gösterge ve tazmınat oranlan artışından doğan aylık farklannın l şubat çarşamba gü- nünden itibaren ödeneceğini bil- dırdi. Maliye Bakanı Attila. yaptıgı açıklamada: birinci. ikinci ve üçuncü gruba giren 951 bin 25 kışıye yapılacak toplam ödeme- nin l trilyon4l l mil\ar7 66mıl- yon 557 bın lırayı bulacağını söyledi. Attila. ödemelenn birincı gru- ba girenlere bir aylık, ıkınci gru- ba girenlere ıki aylık, üçüncü gruba girenlere üç aylıklanndan doğan fark üzerinden olmak üze- re emekli. dul ve yetımlenn ay- lık aldıklan Ziraat Bankası şube- lerınden yapılacağını kaydetti Toplam 2.5 mılyon emekli. malul, dul. yetım ve bunların ka- nunen bakmakla vükümlü oldu- Partiler, tüketiciyi koruma yasa tasarısını ciddiye almıyor Hükümetin garanti süresini tartışıyorlar •"Ekonomik demokratikleşme paketi"nin ikinci önemli bileşeni olan tüketiciyi koruma yasa tasansına Meclis'te kimse ilgi göstermiyor. Tasan maddeleri hakkında söz alan muhalefet partileri sözcüleri, iktidann "garanti süresi" içinde bozulduğunu, artık değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. ÖZGÜRULUSOY Yasa neyi iceriyor? Yasa tasansının kabul edilen ilk on yedi maddesi, taksitli sanşlar, kampanyah satışlar, kapıdan satışlar ve tüketici kredisi gibi önemJi sorunlan iceriyor. Kabul edilen bu maddeler, sözgelimi bankaJann, tûketîcijıin bilgisi dıştnda tüketici kredisi faîzjeriyle oynamasını engelliyor. Etiket, garanti belgesi, Tûrkçe tanıtma ve kullanım blavuzu zorunluluğu da önemli maddeler arasmda yer alıyor. Kabul edilen }5. nıadde çerçevesinde ithalatçı fîrmalar, servis hizmetlerini uygun bir şekilde yerine getirmeye zorunlu tutuluyor. Yâni bundan sonra bir ithalatçı Fırma, "Gidin malınjzı Filipinler'de değjştHİn* deme şanstnı yîtiriyor. Bundan sonra kabuî edilecek 18. madde, zararlı ve tehlikeli mal ve hizmetler, 22. madde hakem heyeti, 23 ve 26. maddeler arası da cezai hükümleri iceriyor. Maaşlan için kuvruk bekleven emeklilerin yüzü gülecek mi? ğu kim.selere Emekli Sandı- ğı'nca merkez ve sekiz bölge müdürlüğü aracılığı ıle sağlık yardımı yapıldığını bildiren At- tila. şunları dcdı: "Emekli Sandığı sağlık yardı- mı alan kişilere ait bilgileri bilgi- savara yüklcmeyc başlamış ve 1995 yılı başında bilgi girişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Bundan bövle, bu yardımı alan kişiler, maaş ve sağlık vardımı al- nıa kta oldukları bölgelere bağlı olmaksı/ın, sağlıkları için yaptık- ları harcamalan istedikleri veya kendilerine en yakın bölge nıii- dürlüğüne başvurarak alabile- ceklerdir.*" Gümrük birliğine gırmemiz için çıkması gereken "tüketkivi koruma yasası", Meclis'in çalışma sistemi yüzünden gecikiyor. Yasa maddeleriyle ilgili söz alan muhalefet partilerinin sözcülerinin, kürsüyü genellikle iktidan eleştirmek için kullandtklan dıkkati çekiyor. tktidar ortağı partilerden SHP'nin, bütün enerjisini kurultaya ayırdığı kaydedilirken DYP'nin de yasanın çıkması için özel bir çaba harcamadığı ileri sürülüyor. Meclis Genel Kurulu'na, rekabet yasasından önce gelen tüketiciyi koruma yasasının 13 maddesi, Meclis'in seri çalıştığı yılbaşı öncesinde kabul edılirken, şimdi sadece bir madde için saatler yetmiyor. Marmara Üniversitesi tktisat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hurşit Güneş, tüketiciyn koruma yasasının radikal olmaktan çok. bir çerçeve niteliği taşıdığına dikkat çekerek bugüne kadar önemli sayılabilecek maddelerin kabul edildiğini söylüyor. Yasa bir an önce çıkmalı Geriye birkaç tane daha önemli maddenin kaldığını belirten Güneş. "Hükümet, ilk Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde insan haklan konusunda önemli bir gelişme kaydedemey ince apar topar rekabet yasasını çıkardı. 'Ekonomik Demokratikleşme Paketi' için tüketiciyi koruma yasasının da bir an önce çıkması gerekir" diyor. Meclis'te maddeler hakkında söz alan mılletvekillen ise kürsüyü iktidar taşlamak için lcullanmayı tercih ediyor. Etiket maddesi için söz alan bir milletvekili, orman köylülerinin sorunlanndan söz ederken, garanti maddesi hakkında söz alan bir başka milletvekili, iktidann "garanti süresi" içinde sık sık anzalandığını, bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Ersin de tüketiciyi koruma yasası konusunda herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığmı behnerek, "Bu biraz Medis'in çalışma biçiminden kaynaklanıyor" diyor. Öte yandan ANAP Izmir Milletvekili ve AT üyesi Cengiz Bulut, "Yas^a muhalefet etmiyoruz, ama hiç olmazsa beş dakikaiık söz hakkı süremizde Türkiye'de işçinin, memurun sorunlarını anlatahm, bu da çok görülmesin" diye konuşuyor. Tüketici yasasını desteklediklerini belirten Bulut, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Iktidar lokum gibi bir muhalefet bulmuş. Aley hte rey kullanmıyoruz. tktidar, kendi beceriksizliğini bize yüklüyor. Y'asanuı çıkmaması için hiçbir engel yok, Bu iş için 114 millervekiline bik gerek yok. Gerektiğinde 20-30 millervekiliy le yasa cıkanlıyor. Muhalefet etmiyoruz, ama hiç ohnazsa beş dakika konuşalım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear