23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10OCAK1995SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOJVfl Şekenbank'tan turizm şirketj • ANKARA (ANKA)- Şekerbank, Pankobirlık ve tanm alanında çalışan iki şirketle birlikte turizm alanına girdi. Şekerbank. Pankobirlik Yardımlaşma Vakfı, Hedef Tanm Sanayi ve Ticaret AŞ, Beta Ziraat ve Ticaret AŞ ve Z. Nilgün lncili ile birlikte bu amaçla şirket kurdu. "Panko Turizm ve Seyahat AŞ" adı verilen şirketin sermayesi 500 milyon lira olarak belirlendi. Tekstilcilerden araştirma vakfı • ANKARA (ANKA) - Egeli tekstilciler ile Dokuz Eylül ve Ege üniversiteleri, teksil konusunda araştırmalar yapmak amacıyla bir araya geldi. lkı üniversitenin yanı sıra Jzmir'dekı tekstille ilgili meslek odalan ve şirketler tarafından bu amaçla bir vakıf kuruldu. "Tekstil, Hazır Giyim, Deri Sanayi Teknoloji ve Tasanm Araştirma Geliştirme Vakfı" adı verilen vakfın malvarlığı bir milyar 500 milyon lira nakit olarak belirlendi. Vakfın; tekstil, hazır giyim, deri, halı, aksesuvar, takı ve mücevher gibi büyük ıhracat olanağı bulunan sektörler için tasanm, teknoloji, eğitim ve tanıtım alanlannda araştirma ve geliştirme merkezleri kuracagını bildirdı. Muhasebeciter esnafı uyardı • İZMİR(AA)-Izmir Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Nurettin Akbaş, Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren kambiyo senetleri defteri tutma zorunluluğu ile ticaretin daha rahat kontrol altına alınabileceğini söyledi. Akbaş, Türk tıcan hayatında yabancı bir sistem olan kambiyo senetlen defterinin faturalı ahş-veriş yapan tüccarlar ıçin sorun olmayacağını ifade etti. Uygulamanın faydalı olacağı görüşünü sav unan Akbaş, tüccarlann dışmda kambiyo senetleri ka\ramına giren çek ya da senet kulianan esnafın da bu deften tutması gerektiğini kaydetti. Akbaş, bu durumda defterin yılbaşı ıtibanyla onaylatilması gerektiğini bildirdı irak'a bozuk mal satmaym' • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Ticaret Borsası (GTB)Genel Sekreteri Mehmet Basut. irak'a bozuk ve çürük mal satmamalan için ihracatçılan uyardı. Basut, BM Yaptınmlar Komitesi'nin iznı ile İrak'a insani yardım kapsamında ihraç edilen ürünlerin bazılannın bozuk ve çürük çıktığını ıfade ederek "Şimdi biranlamda mecburiyetten dolayı gönderilen ürünleri kabul eden Irak. ambargonun kaldınlması sonrasında tavir değiştirir ve Türkiye'den bir gram dahı mal almaz" dedi. ÇAYKUR'da1995 IRİZE(AA)-Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR). 1995 ürünü yaş çay alım kampanyası hazırlıklannabaşladı. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde havalann elverişli geçmesi halinde nisan ayı sonlanna dogru açılması beklenen 1995 ürünü kampanya öncesinde . ÇAYKUR, 45 fabrikada bakım ve onanm çalışmalannı sürdürüyor. Fabrikalarda üretimde kalitenin yükseltilebilmesi için de iyileştirmeler yapılıyor. ÇAYKUR, 1995 yılına toplam 109 bin ton kuruçay stoku ile girdi. Önceki yıllara göre biraz daha fazla olan kuru çay stokunu azaltabilmek amacıyla ÇAYKUR, ihracat bağlantılan yapmaya çalışıyor. Bu amaçla. irak'a yapılması düşünülen 15 bin tonluk ihracat ile ilgili görüşmeler de sürdürülüyor. Tekel'in pazarlaması özel sektöre • BATMAN(AA)- Batman'da da Tekel ürünlerinin pazarlanması ve dağıtım işleri özel sektör tarafından yapjlacak. Alınan bilgiye göre Tekel Batman Pazarlama ve Dağıtım Baş Müdürlüğü; Beşiri, Gercüş, Kozluk ve Sason ilçeleri ile Bekirhan Bucağı'nın Tekel ürünlerinin dağıtım ve satışı işini ihaleye çıkardı. 8 şubatta yapılacak ihaleden sonra Tekel ürünlerinin dağıtımı özel şahıslarca yapılacak. Denge Vergisi sanıldığı gibi bu yıldan itibaren ödenecek vergilerden mahsup edilemeyecek Hükümet 20 trilyonu iç etti AHMETÇELİK Geçen yıl ödenen ek vergiler, sanıldığı gibi bu yıldan itibaren ödenecek vergi- lerden düşülemeyecek. Ekonomik Denge Vergisi'nde mahsup sistemini yasaya koymayan hükümet. buyolla iki yıldage- ri ödeme sözü verdiği 20 trilyonu iç etmiş oldu. Hükümet 1994 yılında yaşanan kriz ile birlikte oluşturulan istikrartedbirleri çer- çevesinde bir kereye mahsus olmak üze- re Ekonomik Denge Vergisi, Neî Aktif Vergisi, Emlak Vergisi ve Ek Taşıt Vergi- si adı altında ek vergiler getirme karan al- dı. Yasa tasansı aşamasında Malıye Ba- kanı İsmet Attila tarafından yapılan açık- lamalarda "Ekonomik Denge Vergisi''nin sonraki iki yılda mahsup edilmek üzere toplandığı ifade edildi. Ancak tasan yasallaşırken Prof. Dr. Os- man AJtuğ'un deyişıyle **su koyveren" hükümet. mahsup sistemini son anda ya- saya koymaktan vazgeçti. 4 Mayıs 1994'te Resmi Gazete'de yayımlanan 3986 sayılı Vergi Yasası'nm 'Ortak Hü- kümler' başlıklı 10. maddesinde, *Öde- Altuğ: Kayıt dışı ek vergi ile kontrol edilemez nen ek vergilerin gider kabul edilemeye- ceği ve söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden mahsup edilerek mükeUefe iade edilemeyecegi"belırtildı. Oysa Maliye Bakanı İsmet Attila tara- fından ek vereiler konusunda 10 Nisan • 1994 yılında uygulamaya konulan ek vergilerden Ekonomik Denge Vergi si'nin 1995 yılından itibaren iki yılda ödenecek gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmesi öngörülüyordu. Ancak tasanda yer alan bu hüküm, yasa metninde sessizce değiştirilerek bilakis "ödenen ek vergiler gider kabul edilemez, hiçbir vergiden mahsup edilemez ve mükellefe iade edilemez" ibaresi konuldu. Böylelikle hükümet 20 trilyonluk vergiyi geri ödemekten kurtuldu 1994 tarihinde yapılan yazılı açıklamada, -Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri- nin 1994 yılında beyan tttiği nıatrahlar üzerinden yüzde 10 oranında alınacak Ekonomik Denge Yergisi 'Daha soraki iki yılda eşit taksitletie ödenecek gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilecek" denilmişti. Attila aynı tarihli açıklamasında Eko- nomik Denge Vergisi'nden devletin elde edeceği ek vergi gelirini 24 trilyon lira olarak açıklarken rakamlar henüz kesın- leşmese de söz konusu hedef 20 trilyon li- ra olarak gerçekleşti. Böylece kamuoyun- dan gelen tepkilerkarşısında mahsup sis- temini ortaya attığı belirtilen hükümet, yasa metninde yaptığı değişiklikle topla- diğı 20 trilyonu geri ödemekten vazgeç- ti. Mahsup sistemi yasada yok Konuyla ilgili olarak bir açıklama ya- pan Prof. Dr. Osman Altuğ, "Ek vergiler konusunda 'şimdi verin sonraki yıllarda mahsup ederiz" demişlerdi. Ancak tasan yasalaşırken su koyvererek mahsup siste- mini yasadan çıkardüar" dıye konuştu. Böyle kısa vadelı geçici tedbirlerle eko- nominin bir_yere varamayacagını belir- ten Altuğ, "Onemliolan kavıtdışıekono- minin kayıt altına alınmasıdır. Bu da ek vergileıie degil, ancak mükellefi mükellef ile kontrol ederseniz olur" dedı. Hükümet bütçeden ilk kez SSK'ye 20 trilyon, Bağ-Kur'a ise 6 trilyon lira pay ayırdı Devlet şimdi de verir gibi yapıyor •Bugüne kadar bütçesinden sosyal güvenlik kurumlanna pay ayırmayan devlet, aksine kurum bünyesinde toplanan fonlan KİT açıklannı kapatmakta kaynak olarak kullanıyor. Sonra ise "böyle olmuyor, özelleştirelim mi tek çatı aitında mı toplayalım" sorulan gündeme getiriliyor. ÖZLEM YÜZAK Türkiye'de Sosyal Güvenlik siste- mi 21. yüzyıl gerçeklerinden çok uzakta. Sosyal güvenlik kurumlannın yasalannda açıkça belirtilmesine kar- şın bugüne kadar ulusal bütçeden sos- yal sıgortaya hiçbir yardım yapılma- dı. Aksine düşük faizle devlet tahvili ve Hazine bonosu almak suretiyle ku- rumlar devlete yardım yapmak zorun- da bırakıldılar. Sonuç ise tam bir ka- os oldu. Devlet, toplanan fonlan istediği gi- bi kullanarak KİTaçıklannı kapatmak için kullanırken ortaya çıkan zaran ku- rum karşılamak zorunda kaldı. 1995 yılı bütçesinden "ilkdefa" Bağkur için 6 trilyon, SSK içinse 20 trilyon pay aynldı. Ancak kurumlann görüşlerini aldığımız genel müdürleri, gerek fon yönetiminde pasifize edilmiş olmala- n, gerekse yasal düzenlemeler soou- cu sosyal sigorta primlerinın işveren- lerce zamanında ödenmesinde yeterli denetimin sağlanamamasının kurum- lan başka kaynak arayışlanna yönelt- tiğini belirttiler. Bağkur'un borcu 4,5 trilyon Örneğin, Bağkur'un geçen dönem bankalardan aldığı krediden dolayı bekleyen borcu 4.5 trilyon lira. Bu ko- nuda Sosyal Sigortalar Kurumu biraz daha şanslı. Zira devlet, KtT borçlan- na mahsuben Hazine'den kaynak ak- tarabilmiş. Sosyal Sigorta fonlannın yatmm alanlan 4792 sayılı yasanın 20. mad- desi ile belirlenmiş durumda. Madde- nin son biçimine göre SSK, her sigor- ta kolu için ayıracağı yedek akçeleri milli bankalara, devletin çıkardığı tah- viller ile Toplu Konut ve eski adıyla Kamu Ortaklığı Idaresi'nce çıkanlan gelir ortaklığı ve hisse senetlerine ya- tırmak zorunda. Özellikle direkt baş- bakanhğa bağlı toplu konut fonlannın Sosyal güvenlik kvrvlvşlorıno devlef» Bekiko ~ : kotfa ftByi r.Almonytl ispanya TÜRKİYE'DE SİGORTALI OLMAK YETERLİ Mİ? Diğer ülkelerdesig- orta hizmetlerinden yararlanabilmek için sigortalı olduktan sonra asgari 3-4 aylık bir bekleme süresi gerekjyor. Turkiye'tie ise sigortalı olduktan I gün sonra by-pass amelivatı olunabilivor. Tabii tiim bunlar enıekli maaşı alabilmek için kuynıkta bekJeme ve hastane kapılannda sürünme gcrçeğini ortadan kaldırmıyor. akıbeti ayn tartışma konusu olurken görüşlerini aldığımız uzmanlar sosyal güvenlik amacıyla gerek işçiden ge- rekse işverenden toplanan bütün fon- lann amaç dışı kullanıldığını vurgulu- yorlar. Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi- ne işveren yüzde 58.21, çalışanlar ise yüzde 41.79 katkıda bulunurken buna karşılık devletin hiçbir katkısı bulun- muyor. Batılı ülkelerdeki uygulamalar ise çok daha farklı. Danimarka'da devlet sosyal güvenlik sistemine yüzde 78, Almanya'da yüzde 25, Ingiltere'de yüzde 43 ve Irlandada da yüzde 63.9 gibi oranlarla katılıyor. Cumhuriyet'e açıklama yapan SSK ve Bağkur genel müdürleri, kurumla- nn sorunlannı aynntılı bir şekılde ra- por haline getirip. çözüm yollan öner- diklerini belirttiler. Aynca Bağkur'un kuruma devlet katkısıda dahil çeşitlı düzenlemeleri öngören, hatta içinde sosyal güvenlik kurumlannın tek çatı halinde topla- manın da yer aldığı bir yasa tasansı TBMM'debekliyor. Bir uzman•• •• •• goruşu Sosyal güvenlik kurumlan elde ettikleri gelir kaynaklanndan oluşan fonlardan. sosyal bir riskle (hastalık. iş kazası, analık, yaşlılık vb) karşılaşan sigortalılara, ayni ve parasal nitelıkli sigorta yardımlan yapıyor. Söz konusu fonlann kullanımında ise birbinnden kesin çizgilerleaynlan iki tekniğe başv uruluyor. Marmara Üniversitesi Çalışma ve İş Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Güzel, fon biriktirme ve dağıtım diye tanımlanan 2 finansman tekniğinı değerlendirdi. Belirli bir sigorta döneminın gelirleri ile aynı dönemin ya da bır sonraki devrenın giderlerini karşılanması anlamına gelen 'dağıtım' yönteminin bugün pek çok ülkenin tercih ettiğı finansman sistemi oldugunu belırten Güzel, şunlan söyledi: "Kapitalizasyon diye de tanımlanan fon biriktirme tekniği ise sosval risklerin ileride doğuracağı giderleri karşılayabilmek için bir fon oluşturulması esasına davanır. Ancak bu vöntem, karmasık operasyonlar ve fonlann verûnli bir şekilde işletilmesi gibi giiç sorunlan beraberinde getirmektedir. Öte yandan, yardımlardan yararlanma açısından ıızun bir süre prim ödemiş olmayı da zorunlu kılar. Ülkemizde her iki yöntem de uygulanmakta ancak vasaJ düzenlemeier özerk bir yapıyı ve verimli bir işletmeciliği engellediği için her iki teknikte de başarısız kalınmaktadır." EBK'nin sabşı yüksek kunıldaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Ihalesi tamamlanan Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) satış karan Özelleştirme Yüksek Ku- rulu'nun (ÖYK) ilk toplantısın- da verilecek. Özelleştirme ldare- si Başkanhğı (ÖlB) yetkilileri, EBK çalışanlan adına Özgıda- Iş, Erdem Ortaklar Grubu adına Mehmet Beğendik. Eteks AŞ ve Kombir Grubu'nun tekliflerinin düzenlendiğini, ÖYK'nin ilk toplantısında kararın verileceği- ni bildirdiler. Özelleştirme Idaresi Başkanhğı. HA- VAŞ Havaalanlan Yer ^ - Hizmetleri AŞ'nin ken- disine ait yüzde 51 ve Türk Hava Yollan'na ait yüzde 49 hissesiyle, Sü- merbank AŞ'nin yüzde 100 hissesıni satışa çıkardı. EBK'nin geçen hafta yapılan ihalesınde, firmalarla düzenle- nen toplantılarda sonra 4 firma- nın teklifinin ÖYK'ye görütüle- ceğı bildirildi. Yetkililer, firma- larla yapılan görüşmelerde. ku- rumda çalışanlann birikmış ala- caklannın ve işten çıkartılacak- lann tazminatlannın kimin tara- fında karşılanacağı konusunda pazarlık yapılarak teklıflerin ye- niden düzenlendiğini, görüşme- ler sonucunda Dardanel AŞ ile Amasya PancarÜreticileri Dere- ği'nin ihaleden çekildiğini bil- dirdiler. ÖlB, dün gazetelere verdiği ilanlarla HAVAŞ Havaalanları Yer Hizmetleri AŞ ile Sümer- bank AŞ'yi satışa çıkarttığını açıkladı. Ilana göre; HAVAŞ Yer Hizmetleri AŞ'nin yüzde 60 his- sesi blok. yüzde 40 hissesi de halka arzyoluyla satılacak. Blok satışın, teklıf, görüşme ve pazar- lık yöntemleriyle gerçekleştiri- leceği belirtilen ilanda. ilgililerin 5 milyar teminatı yatırarak tek- lıflerini en geç 23 ocak pazarte- si gününe kadar ÖlB'ye ile- _ tilmeleri istendi.ÖIB'nin 'jfm Sümerbank AŞ'nin yüz- de 100 hissesınin satışa çıkanldığını açıkladığı ilanda da kurumun his- selerinin yüzde 60'ının blok. yüzde 40'nın da halka az yoluyla satışa çıkartıldığı bildi- rildi. Teklif verecek kuruluşlann, bankacılık faaliyetlerini gerçek- leştirmek ıçin gereken koşullara uygun olduklannı belgelemele- ri gerektiği belirtilen ilanda. tek- liflerin en geç 30 ocak pazartesi gününe kadar ÖlB'ye verilmesi islendi. Sümerbank AŞ'nin 850 milyar liralık ödenmış sermaye- sinın, 1 trilyon 600 milyar liraya çıkanlması içm gerekli yasal dü- zenlemelerın tamamlanacağı belirtilen ilanda. tekliflerin ser- maye arttınmı dıkkate alınarak hazırlanması istendi. Doğu Anadolu'nun geçim kaynağı yok olmak üzere Hayvancılık karın doyurmuyor KENAN BİLİZ ERZURUM - Doğu Anadolu'da halkın geçim kaynaklannın başında gelen hayvancılık yok olma aşamasına geldi. Bölgede bulunan 37 kombinadan sadece 17'si çalışır durumda. llgililer, besicilerin iş bıraktığını. hayvancılıkla uğraşan insanlann Batı'yagittiklerini belirtiyorlar. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılan araştırmalara göre, son 10 yılda Doğu Anadolu Bölgesi'nde besicilik yapan her 100 kişıden 69'u artık besicilik yapmıyor. Üniversite kaynaklanna göre besicilikle uğraşan aileler ya başka bir iş kolunu seçiyor veya Batı illerine göç ediyorlar. Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Ayhan Aksoy, hayvancılığın gelir kaynağı olmaktan çıkmasında en önemlı nedenlerin başında pazann olmamasını gösterdi. Yine mera kıtlığı ve yem azlığı da hayvancılığı etkileyen koşullar arasında bulunuyor. Ziraat Odası Başkanı Hulusi Aksu, "Ha> vancılığa en büyük darbeyi et ithalab vurmuştur. Et ithal ettiğimiz ülkckrden birçoğu bizim pazanmızdurumundaydı. Devletin yanlış politikalan sonucu bölgede hayvancılık iflas etti. Eğer Doğu hav'vancıuğı iflas ederse Türkiye'nin de et kaynaklan tükenir. Bu son derece yanlış. Hayvancüığa de\ letin sübvansiyonu sürmeli ve hayvancılık yeniden canlandınİmalıdır" dedi. Hayvancılığın cazıbesinı yıtirdığı bölgede 37 et kombinası kapandı. Hayvancılığın gelişmesine paralel olarak sayılan artan et kombinalan. yine hayvancılığın gerilemesine paralel olarak kapanmış. Erzurum, Kars. Ağrı, Ardahan ve Iğdır'da sayılan 37'ye yükselen kombinalann bir bir kapanmasının üzücü oldugunu belirten et kombinası sahibi Gıyasettin YiikseL, "Kombinalar hayvanların ve havvancılıgın dunımuna göre çalışır. Sektör i\i durumdavken insanlar bu sahaya yatınm yapmışlar. Ama birkaç yıl sonra yükselme çöküşe döndü" dedı. İŞÇÎNÎN EVRENÎNDEN ŞÜKRAN SONER Başıbozuk... Karabük'te ne olup bittiğini anladınız mı? Yeni yıla girerken, Karabük'ün kapatılmayacağı, çalı- şanlar ve halka devredileceğı bombası patlatıldı. O hava ite Karabük'eayak basamayacak Başbakan Çiller, yanın- da yardımcısı Karayalçın olduğu halde, Karabük'te kitle- lerin karşısına çıkıp, bir de bol alkış aldı. Toplumsal tepki karşısında, yıl sonuna kadar Karabük'ü kapatma kararını veremeyen Hükümet, Karabük'ün yöre halkına ve çalışanlara devri karan ile IMF, Dünya Bankası benzeri kuruluşlann özelleştirme reçetelerine de uygun birdavranışçerçevesi içinde kalmışoluyor. Birtaşlaiki kuş vuruluyor. Hem Dünya Bankası ve IMF'in, hem de yöre hal- kının istemlerine uygun birdavranış görüntüsü yaratılıyor. Oysa olup biteni biraz deştiğinizde, Karabük'te henüz kotarılmış bir karar olmadığını görüyorsunuz. Karabük'ün özelleştirme kapsam ve programına alınarak devrine iliş- kin Yüksek Kurul karan, soyut, kâğıt üstünde kalabılecek nitelikte. Ne işçiler adına sendikanın ortaklığı gündemde, ne de işçinın ortak olabilmesi için devletin ödeyeceği taz- minatlann parası ortada. Yöre halkının, esnafın ortaklığına ilişkin de ortada ne kay- nak, ne de koşullar görünüyor. Belki de en önemlisi, devletin Karabük'te, taahhütlerini yerine getireceğine ilişkin somut hiçbir adım yok. Aslını ararsanız, niyet de gözükmüyor. Galiba Karabük'ün ne olacağı, çalışanlara devri, kurta- nlması.. hükümetin, Çiller'in pek umurunda değil. Günün sıkışıklığının aşılması, zaman kazanılması öncelik taşıyor. Sendika cephesi de bir başka güncel kaygı, ocakların bir daha işletilemeyecek biçimde kapatılmasının önlenmesi önceliği ile hareket edince, ortaya bugünkü geleceği be- lirsiz, başıbozuk tablo çıkıyor. • • • Başıbozuk tablo sadece Karabük'e iiişkin mi? Keşke öy- le olsa? Güncel, yaşamsal her alanda birbirini aratmayan, beter tablolar ortaya çıkıyor. Örneğin SSK emekhlik yaşı, SSK'nın ödeme güçlüğünden kurtanlması adına, yine IMF - Dünya Bankası dayatması olarak da yükseltilmek iste- niyor. Hazır ve her an yürürlüğe sokulabilecek yasa tasa- rılanndan söz ediliyor. Bir yandan da uygulamada tam tersi yapılıyor. KfT'ler- de kitlesel zorunlu emeklilik uygulaması gerçekleştiriliyor. Bugünkü yasaya göre emeklilik hakkı doğmuş, a'ncak ça- lışmak isteyenler zorunlu erken emekli ediliyor. SSK'nin yü- kü, erken emekli olmak istemeyenler zorla emekli edile- rek yapay bır şekilde katlanıyor. Hükümet ne yapmak is- tiyor? • • • ' Yeni yıla girerken, kış ortasında zorunlu emekli edilen, sokağa atılan Tekel işçilerinin öyküsünü bu köşeden, 29 aralık tarihli yazıda okumuş olabılirsiniz. Tek Gıda-lş Sen- dikası Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç'tan konuya iliş- kin bir açıklama geldi. Sendikanın, uzun uğraşılar sonun- da kapatılan Cibali Fabrikası'ndan, Tekel'in kapatılacak di- ğer işyerlerinden de emeklilıği dolmamış ışçılerin atılma- ması, başka işyerlerine nakli çabası içinde olduklannı vur- guluyor. Zorunlu emekli edilenlere, toplusözleşmenın farklı biryo- rumu ile 7 aylık tazminatlannın ödenmedığinı, onlar için da- va yolu ile hak arayacaklarını söylüyor. Sendika olarak susmadıklannı, gerek özelleştirme, tü- tün sektörüne ilişkin olumsuz sonuçları, gerekse zorunlu emeklilik konusunda, basına bildiri hazıriayarak Meclis'i ve ilgilileri uyardıklarını, her tür toplantıda endişelerini di- le getirdiklerini, ancak medyanın bu konularda duyarsız kaldığını anlatıyor. Gerek görsel, gerekse yazılı basının özelleştirrneye "mucizevi formül" bazında yaklaşmalan- nın seslerini boğduğunu öne sürüyor. Tek başına Cumhu- riyet'in yayınlarının 60 milyona seslerini duyurmada yeter- siz kaldığını savunuyor. Kamuoyuna yansısa da yansıma- sa da mücadeleye devam edeceklerini bildirıyor. • • • Hükümet, bir yandan da başta ANAR muhalefet parti- leri, bu yıl yapılacak genel kurullarda, yasa değışıkliği çık- mazsa seçilemeyecek sendikacılar için yasa çıkması se- ferberliğinde. Araya özelleştirmede ortak olmayı sağla- mak üzere, sendikalara malvarfığının yüzde 40'ına kadar ortaklık, ticaret yapma hakkı da sokuşturuluyör. "Çalışma Bakanlığı'nda nerede ise yıllardır bekleyen, Sendikalar Yasası 'ridakı demokratikleşmeye ilişkin hazır- lık ne oldu" diye soru yönelttiğimizde, işçi-işveren sendi- ka konfederasyonlannın tarafları alelacele bir araya geti- riliyor. Demokratikleşme metninde bazı alıntılarla ayıp ka- patılmaya çalışılıyor. Ortaya ecüş-bücüş bir metin çıkıyor. Tam bu metin hazırlanıp Bakanlar Kurulu'na teslim edil- mişken, gündeme aylar yıllartartışılıp bir yana atılmış ana- yasa değışıkliği geliyor. Bir yanda da sözde kesin uzlaşma sağlanmış, Bakan- lar Kurulu'ndan geçmiş memurun sendika hakkı yasa tas- lağı varMemurun 20 aralık direnişi üzerine başta Başba- kan Çiller, çark edilmiş, yeniden sendikal haklann, bu kez de hemen çıkanlması sözü verilmişti. Şimdilerde ne olu- yor dersiniz? Ortalıkta yasal haklann hemen çıkanlması- na ilişkin hazırlık görülmediği gibi, tam başıbozuk, keyfi, memur cezalandırma gırişimleri yaşanıyor. Başıbozuk gidişe ilişkin, sadece çalışma yaşamı alanı ile sınırlı birkaç örnekte durum bu kadar vahim olursa, yaşamın her alanında neler olup bittiğini vann siz düşünün. Sabancı da yatınma hazırlanıyor Holdınglerin sözü Güneydoğu'da NİZAMETTİN KAPLAN DtYARBAKIR- Harran Ova- sı'na su verılmebinden sonra bü- yük holdingler gözünü GAP'a dikti. Sabancı Holding. Şanlıur- fa'da bölge temsilciliği açmak için ön bilgi edinmek üzere yan kuruluş olan SAPEKSA'nın ge- nel müdürü Necati Çelik'i bu ile gönderdi. Ön araştırma yapan Çelik, olumlu izlenimlerle dönerken Sabancı Holding'in şubat ayı içerısinde bölge temsilciliğini açacağını söyledi. Şanlıurfa tüneflerinden 9 Ka- sım 1994 tarihinde düzenlenen törenle Harran Ovası'na su bıra- kılmasından sonra GAP. büyük holdingler ve sermayenin mar- kajına girdi. Toprak Holding'in bir süre önce Şanlıurfa'da bir tekstil fabrikası kurmak ve Di- yarbakır'da da Toprakbank'm şu- besini açmak için arazi satın al- masından sonra. şimdi de Saban- cı Holding, GAP için harekete geçti. Ön araştirma yapmak üze- re Şanlıurfa'ya gelen Sabancı Holding'in tarım ürünleri ve to- humculuk dalında faaliyetgöste- ren yan kuruluşu SAPEKSA'nın genel müdürü Necati Çelik, şu- bat ayı içerisinde bölge temsüci- liklerıni Şanlıurfa'da açacaklan- nı kaydetti. Sabancı Holding'in şuana ka- dar bölgede arazi satın almadığı- ; nı söyleyen Çelik, "Yöredeikin- ( ci ve üçüncü ürün ekimi için mı- ; sır ve sovaya yönelmek gerekir. . Bilinçli bir ekinı sonucu umulan- ', dan daha fazla ürün alınabilir. , Ancak, altyapı vetersiz. Ürünleri depolayacak, kurutacak. muha- ' faza edecek, işlevecek tesislerin j bir an ev>el kurulması gerekir. ; Ulaşunsonınuçözülmeli,çif)çiler j eğirilip bilinçlendirilmeli ve teş- j vik edilnıelidirler. Taban fiyatın- \ da avn uvgulama yapılmalıdır. Bu konuda devlete, özel sektöre : ve çiftçiye büvük görevler düf- j mektedir"diye konuştu. ,| Öte yandan Cumhurbaşkanı-1 Sûleyman DemireCin kardeşi ' Şevket Demirel'in GAP bölge- sinde arazi satın aldığı savlan doğrulanmadı. Ancak, Demi- | rel'in buyörede920dönümara- j zi satın aldığı ve Şanlıurfalı bir'» kerestecinin eşinin adına tapula- j dığı ileri sürüldü. Diyarbakırlı işadamı Haiis ı Toprak'ın sahibi olduğu Toprak- { bank'ın Diyarbakır'da şube aç- mak için Dörtyolmevkiınde 120 ı milyar liraya arazi satın alması, ı başta Ticaret ve Sanayi Odası ol- İ mak üzere birçok kesimden tep- ' ki gördü. '.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear