Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10OCAK1995SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOJVfl
Şekenbank'tan
turizm şirketj
• ANKARA (ANKA)-
Şekerbank, Pankobirlık ve
tanm alanında çalışan iki
şirketle birlikte turizm alanına
girdi. Şekerbank. Pankobirlik
Yardımlaşma Vakfı, Hedef
Tanm Sanayi ve Ticaret AŞ,
Beta Ziraat ve Ticaret AŞ ve
Z. Nilgün lncili ile birlikte bu
amaçla şirket kurdu. "Panko
Turizm ve Seyahat AŞ" adı
verilen şirketin sermayesi 500
milyon lira olarak belirlendi.
Tekstilcilerden
araştirma vakfı
• ANKARA (ANKA) - Egeli
tekstilciler ile Dokuz Eylül ve
Ege üniversiteleri, teksil
konusunda araştırmalar
yapmak amacıyla bir araya
geldi. lkı üniversitenin yanı
sıra Jzmir'dekı tekstille ilgili
meslek odalan ve şirketler
tarafından bu amaçla bir vakıf
kuruldu. "Tekstil, Hazır
Giyim, Deri Sanayi Teknoloji
ve Tasanm Araştirma
Geliştirme Vakfı" adı verilen
vakfın malvarlığı bir milyar
500 milyon lira nakit olarak
belirlendi. Vakfın; tekstil,
hazır giyim, deri, halı,
aksesuvar, takı ve mücevher
gibi büyük ıhracat olanağı
bulunan sektörler için
tasanm, teknoloji, eğitim ve
tanıtım alanlannda araştirma
ve geliştirme merkezleri
kuracagını bildirdı.
Muhasebeciter
esnafı uyardı
• İZMİR(AA)-Izmir
Serbest Muhasebeciler ve
Mali Müşavirler Odası
Başkanı Nurettin Akbaş,
Ocak 1995 tarihinde
yürürlüğe giren kambiyo
senetleri defteri tutma
zorunluluğu ile ticaretin daha
rahat kontrol altına
alınabileceğini söyledi.
Akbaş, Türk tıcan hayatında
yabancı bir sistem olan
kambiyo senetlen defterinin
faturalı ahş-veriş yapan
tüccarlar ıçin sorun
olmayacağını ifade etti.
Uygulamanın faydalı olacağı
görüşünü sav unan Akbaş,
tüccarlann dışmda kambiyo
senetleri ka\ramına giren çek
ya da senet kulianan esnafın
da bu deften tutması
gerektiğini kaydetti. Akbaş,
bu durumda defterin yılbaşı
ıtibanyla onaylatilması
gerektiğini bildirdı
irak'a bozuk mal
satmaym'
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Ticaret Borsası
(GTB)Genel Sekreteri
Mehmet Basut. irak'a bozuk
ve çürük mal satmamalan için
ihracatçılan uyardı. Basut,
BM Yaptınmlar Komitesi'nin
iznı ile İrak'a insani yardım
kapsamında ihraç edilen
ürünlerin bazılannın bozuk ve
çürük çıktığını ıfade ederek
"Şimdi biranlamda
mecburiyetten dolayı
gönderilen ürünleri kabul
eden Irak. ambargonun
kaldınlması sonrasında tavir
değiştirir ve Türkiye'den bir
gram dahı mal almaz" dedi.
ÇAYKUR'da1995
IRİZE(AA)-Çay
Işletmeleri Genel Müdürlüğü
(ÇAYKUR). 1995 ürünü yaş
çay alım kampanyası
hazırlıklannabaşladı. Doğu
Karadeniz Bölgesi'nde
havalann elverişli geçmesi
halinde nisan ayı sonlanna
dogru açılması beklenen 1995
ürünü kampanya öncesinde
. ÇAYKUR, 45 fabrikada
bakım ve onanm
çalışmalannı sürdürüyor.
Fabrikalarda üretimde
kalitenin yükseltilebilmesi
için de iyileştirmeler
yapılıyor. ÇAYKUR, 1995
yılına toplam 109 bin ton
kuruçay stoku ile girdi.
Önceki yıllara göre biraz daha
fazla olan kuru çay stokunu
azaltabilmek amacıyla
ÇAYKUR, ihracat
bağlantılan yapmaya
çalışıyor. Bu amaçla. irak'a
yapılması düşünülen 15 bin
tonluk ihracat ile ilgili
görüşmeler de sürdürülüyor.
Tekel'in
pazarlaması özel
sektöre
• BATMAN(AA)-
Batman'da da Tekel
ürünlerinin pazarlanması ve
dağıtım işleri özel sektör
tarafından yapjlacak. Alınan
bilgiye göre Tekel Batman
Pazarlama ve Dağıtım Baş
Müdürlüğü; Beşiri, Gercüş,
Kozluk ve Sason ilçeleri ile
Bekirhan Bucağı'nın
Tekel ürünlerinin dağıtım ve
satışı işini ihaleye çıkardı. 8
şubatta yapılacak ihaleden
sonra Tekel ürünlerinin
dağıtımı özel şahıslarca
yapılacak.
Denge Vergisi sanıldığı gibi bu yıldan itibaren ödenecek vergilerden mahsup edilemeyecek
Hükümet 20 trilyonu iç etti
AHMETÇELİK
Geçen yıl ödenen ek vergiler, sanıldığı
gibi bu yıldan itibaren ödenecek vergi-
lerden düşülemeyecek. Ekonomik Denge
Vergisi'nde mahsup sistemini yasaya
koymayan hükümet. buyolla iki yıldage-
ri ödeme sözü verdiği 20 trilyonu iç etmiş
oldu.
Hükümet 1994 yılında yaşanan kriz ile
birlikte oluşturulan istikrartedbirleri çer-
çevesinde bir kereye mahsus olmak üze-
re Ekonomik Denge Vergisi, Neî Aktif
Vergisi, Emlak Vergisi ve Ek Taşıt Vergi-
si adı altında ek vergiler getirme karan al-
dı. Yasa tasansı aşamasında Malıye Ba-
kanı İsmet Attila tarafından yapılan açık-
lamalarda "Ekonomik Denge Vergisi''nin
sonraki iki yılda mahsup edilmek üzere
toplandığı ifade edildi.
Ancak tasan yasallaşırken Prof. Dr. Os-
man AJtuğ'un deyişıyle **su koyveren"
hükümet. mahsup sistemini son anda ya-
saya koymaktan vazgeçti. 4 Mayıs
1994'te Resmi Gazete'de yayımlanan
3986 sayılı Vergi Yasası'nm 'Ortak Hü-
kümler' başlıklı 10. maddesinde, *Öde-
Altuğ: Kayıt dışı ek vergi ile kontrol edilemez
nen ek vergilerin gider kabul edilemeye-
ceği ve söz konusu vergilerin herhangi bir
vergiden mahsup edilerek mükeUefe iade
edilemeyecegi"belırtildı.
Oysa Maliye Bakanı İsmet Attila tara-
fından ek vereiler konusunda 10 Nisan
• 1994 yılında uygulamaya
konulan ek vergilerden
Ekonomik Denge Vergi si'nin
1995 yılından itibaren iki yılda
ödenecek gelir ve kurumlar
vergisinden mahsup edilmesi
öngörülüyordu. Ancak tasanda
yer alan bu hüküm, yasa
metninde sessizce değiştirilerek
bilakis "ödenen ek vergiler
gider kabul edilemez, hiçbir
vergiden mahsup edilemez ve
mükellefe iade edilemez"
ibaresi konuldu. Böylelikle
hükümet 20 trilyonluk vergiyi
geri ödemekten kurtuldu
1994 tarihinde yapılan yazılı açıklamada,
-Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri-
nin 1994 yılında beyan tttiği nıatrahlar
üzerinden yüzde 10 oranında alınacak
Ekonomik Denge Yergisi 'Daha soraki iki
yılda eşit taksitletie ödenecek gelir veya
kurumlar vergisinden mahsup edilecek"
denilmişti.
Attila aynı tarihli açıklamasında Eko-
nomik Denge Vergisi'nden devletin elde
edeceği ek vergi gelirini 24 trilyon lira
olarak açıklarken rakamlar henüz kesın-
leşmese de söz konusu hedef 20 trilyon li-
ra olarak gerçekleşti. Böylece kamuoyun-
dan gelen tepkilerkarşısında mahsup sis-
temini ortaya attığı belirtilen hükümet,
yasa metninde yaptığı değişiklikle topla-
diğı 20 trilyonu geri ödemekten vazgeç-
ti.
Mahsup sistemi yasada yok
Konuyla ilgili olarak bir açıklama ya-
pan Prof. Dr. Osman Altuğ, "Ek vergiler
konusunda 'şimdi verin sonraki yıllarda
mahsup ederiz" demişlerdi. Ancak tasan
yasalaşırken su koyvererek mahsup siste-
mini yasadan çıkardüar" dıye konuştu.
Böyle kısa vadelı geçici tedbirlerle eko-
nominin bir_yere varamayacagını belir-
ten Altuğ, "Onemliolan kavıtdışıekono-
minin kayıt altına alınmasıdır. Bu da ek
vergileıie degil, ancak mükellefi mükellef
ile kontrol ederseniz olur" dedı.
Hükümet bütçeden ilk kez SSK'ye 20 trilyon, Bağ-Kur'a ise 6 trilyon lira pay ayırdı
Devlet şimdi de verir gibi yapıyor
•Bugüne kadar bütçesinden
sosyal güvenlik kurumlanna
pay ayırmayan devlet, aksine
kurum bünyesinde toplanan
fonlan KİT açıklannı
kapatmakta kaynak olarak
kullanıyor. Sonra ise "böyle
olmuyor, özelleştirelim mi
tek çatı aitında mı
toplayalım" sorulan
gündeme getiriliyor.
ÖZLEM YÜZAK
Türkiye'de Sosyal Güvenlik siste-
mi 21. yüzyıl gerçeklerinden çok
uzakta. Sosyal güvenlik kurumlannın
yasalannda açıkça belirtilmesine kar-
şın bugüne kadar ulusal bütçeden sos-
yal sıgortaya hiçbir yardım yapılma-
dı. Aksine düşük faizle devlet tahvili
ve Hazine bonosu almak suretiyle ku-
rumlar devlete yardım yapmak zorun-
da bırakıldılar. Sonuç ise tam bir ka-
os oldu.
Devlet, toplanan fonlan istediği gi-
bi kullanarak KİTaçıklannı kapatmak
için kullanırken ortaya çıkan zaran ku-
rum karşılamak zorunda kaldı. 1995
yılı bütçesinden "ilkdefa" Bağkur için
6 trilyon, SSK içinse 20 trilyon pay
aynldı. Ancak kurumlann görüşlerini
aldığımız genel müdürleri, gerek fon
yönetiminde pasifize edilmiş olmala-
n, gerekse yasal düzenlemeler soou-
cu sosyal sigorta primlerinın işveren-
lerce zamanında ödenmesinde yeterli
denetimin sağlanamamasının kurum-
lan başka kaynak arayışlanna yönelt-
tiğini belirttiler.
Bağkur'un borcu 4,5 trilyon
Örneğin, Bağkur'un geçen dönem
bankalardan aldığı krediden dolayı
bekleyen borcu 4.5 trilyon lira. Bu ko-
nuda Sosyal Sigortalar Kurumu biraz
daha şanslı. Zira devlet, KtT borçlan-
na mahsuben Hazine'den kaynak ak-
tarabilmiş.
Sosyal Sigorta fonlannın yatmm
alanlan 4792 sayılı yasanın 20. mad-
desi ile belirlenmiş durumda. Madde-
nin son biçimine göre SSK, her sigor-
ta kolu için ayıracağı yedek akçeleri
milli bankalara, devletin çıkardığı tah-
viller ile Toplu Konut ve eski adıyla
Kamu Ortaklığı Idaresi'nce çıkanlan
gelir ortaklığı ve hisse senetlerine ya-
tırmak zorunda. Özellikle direkt baş-
bakanhğa bağlı toplu konut fonlannın
Sosyal güvenlik kvrvlvşlorıno devlef»
Bekiko ~ : kotfa ftByi
r.Almonytl
ispanya
TÜRKİYE'DE SİGORTALI OLMAK YETERLİ Mİ? Diğer ülkelerdesig-
orta hizmetlerinden yararlanabilmek için sigortalı olduktan sonra asgari
3-4 aylık bir bekleme süresi gerekjyor. Turkiye'tie ise sigortalı olduktan I
gün sonra by-pass amelivatı olunabilivor. Tabii tiim bunlar enıekli maaşı
alabilmek için kuynıkta bekJeme ve hastane kapılannda sürünme gcrçeğini
ortadan kaldırmıyor.
akıbeti ayn tartışma konusu olurken
görüşlerini aldığımız uzmanlar sosyal
güvenlik amacıyla gerek işçiden ge-
rekse işverenden toplanan bütün fon-
lann amaç dışı kullanıldığını vurgulu-
yorlar.
Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi-
ne işveren yüzde 58.21, çalışanlar ise
yüzde 41.79 katkıda bulunurken buna
karşılık devletin hiçbir katkısı bulun-
muyor.
Batılı ülkelerdeki uygulamalar ise
çok daha farklı. Danimarka'da devlet
sosyal güvenlik sistemine yüzde 78,
Almanya'da yüzde 25, Ingiltere'de
yüzde 43 ve Irlandada da yüzde 63.9
gibi oranlarla katılıyor.
Cumhuriyet'e açıklama yapan SSK
ve Bağkur genel müdürleri, kurumla-
nn sorunlannı aynntılı bir şekılde ra-
por haline getirip. çözüm yollan öner-
diklerini belirttiler.
Aynca Bağkur'un kuruma devlet
katkısıda dahil çeşitlı düzenlemeleri
öngören, hatta içinde sosyal güvenlik
kurumlannın tek çatı halinde topla-
manın da yer aldığı bir yasa tasansı
TBMM'debekliyor.
Bir uzman•• •• ••
goruşu
Sosyal güvenlik
kurumlan elde
ettikleri gelir
kaynaklanndan
oluşan fonlardan.
sosyal bir riskle
(hastalık. iş kazası,
analık, yaşlılık vb)
karşılaşan
sigortalılara, ayni ve
parasal nitelıkli
sigorta yardımlan
yapıyor. Söz konusu
fonlann kullanımında
ise birbinnden kesin
çizgilerleaynlan iki
tekniğe başv uruluyor.
Marmara Üniversitesi
Çalışma ve İş
Hukuku Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ali
Güzel, fon biriktirme
ve dağıtım diye
tanımlanan 2
finansman tekniğinı
değerlendirdi. Belirli
bir sigorta döneminın
gelirleri ile aynı
dönemin ya da bır
sonraki devrenın
giderlerini
karşılanması
anlamına gelen
'dağıtım' yönteminin
bugün pek çok
ülkenin tercih ettiğı
finansman sistemi
oldugunu belırten
Güzel, şunlan
söyledi:
"Kapitalizasyon diye
de tanımlanan fon
biriktirme tekniği ise
sosval risklerin ileride
doğuracağı giderleri
karşılayabilmek için
bir fon oluşturulması
esasına davanır.
Ancak bu vöntem,
karmasık
operasyonlar ve
fonlann verûnli bir
şekilde işletilmesi gibi
giiç sorunlan
beraberinde
getirmektedir. Öte
yandan,
yardımlardan
yararlanma açısından
ıızun bir süre prim
ödemiş olmayı da
zorunlu kılar.
Ülkemizde her iki
yöntem de
uygulanmakta ancak
vasaJ düzenlemeier
özerk bir yapıyı ve
verimli bir
işletmeciliği
engellediği için her iki
teknikte de başarısız
kalınmaktadır."
EBK'nin sabşı
yüksek kunıldaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Ihalesi tamamlanan Et ve
Balık Kurumu'nun (EBK) satış
karan Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu'nun (ÖYK) ilk toplantısın-
da verilecek. Özelleştirme ldare-
si Başkanhğı (ÖlB) yetkilileri,
EBK çalışanlan adına Özgıda-
Iş, Erdem Ortaklar Grubu adına
Mehmet Beğendik. Eteks AŞ ve
Kombir Grubu'nun tekliflerinin
düzenlendiğini, ÖYK'nin ilk
toplantısında kararın verileceği-
ni bildirdiler. Özelleştirme
Idaresi Başkanhğı. HA-
VAŞ Havaalanlan Yer ^ -
Hizmetleri AŞ'nin ken-
disine ait yüzde 51 ve
Türk Hava Yollan'na ait
yüzde 49 hissesiyle, Sü-
merbank AŞ'nin yüzde 100
hissesıni satışa çıkardı.
EBK'nin geçen hafta yapılan
ihalesınde, firmalarla düzenle-
nen toplantılarda sonra 4 firma-
nın teklifinin ÖYK'ye görütüle-
ceğı bildirildi. Yetkililer, firma-
larla yapılan görüşmelerde. ku-
rumda çalışanlann birikmış ala-
caklannın ve işten çıkartılacak-
lann tazminatlannın kimin tara-
fında karşılanacağı konusunda
pazarlık yapılarak teklıflerin ye-
niden düzenlendiğini, görüşme-
ler sonucunda Dardanel AŞ ile
Amasya PancarÜreticileri Dere-
ği'nin ihaleden çekildiğini bil-
dirdiler.
ÖlB, dün gazetelere verdiği
ilanlarla HAVAŞ Havaalanları
Yer Hizmetleri AŞ ile Sümer-
bank AŞ'yi satışa çıkarttığını
açıkladı. Ilana göre; HAVAŞ Yer
Hizmetleri AŞ'nin yüzde 60 his-
sesi blok. yüzde 40 hissesi de
halka arzyoluyla satılacak. Blok
satışın, teklıf, görüşme ve pazar-
lık yöntemleriyle gerçekleştiri-
leceği belirtilen ilanda. ilgililerin
5 milyar teminatı yatırarak tek-
lıflerini en geç 23 ocak pazarte-
si gününe kadar ÖlB'ye ile-
_ tilmeleri istendi.ÖIB'nin
'jfm Sümerbank AŞ'nin yüz-
de 100 hissesınin satışa
çıkanldığını açıkladığı
ilanda da kurumun his-
selerinin yüzde 60'ının
blok. yüzde 40'nın da halka az
yoluyla satışa çıkartıldığı bildi-
rildi.
Teklif verecek kuruluşlann,
bankacılık faaliyetlerini gerçek-
leştirmek ıçin gereken koşullara
uygun olduklannı belgelemele-
ri gerektiği belirtilen ilanda. tek-
liflerin en geç 30 ocak pazartesi
gününe kadar ÖlB'ye verilmesi
islendi. Sümerbank AŞ'nin 850
milyar liralık ödenmış sermaye-
sinın, 1 trilyon 600 milyar liraya
çıkanlması içm gerekli yasal dü-
zenlemelerın tamamlanacağı
belirtilen ilanda. tekliflerin ser-
maye arttınmı dıkkate alınarak
hazırlanması istendi.
Doğu Anadolu'nun geçim kaynağı yok olmak üzere
Hayvancılık karın doyurmuyor
KENAN BİLİZ
ERZURUM - Doğu Anadolu'da halkın geçim
kaynaklannın başında gelen hayvancılık yok
olma aşamasına geldi. Bölgede bulunan 37
kombinadan sadece 17'si çalışır durumda.
llgililer, besicilerin iş bıraktığını. hayvancılıkla
uğraşan insanlann Batı'yagittiklerini
belirtiyorlar. Atatürk Üniversitesi Ziraat
Fakültesi tarafından yapılan araştırmalara göre,
son 10 yılda Doğu Anadolu Bölgesi'nde
besicilik yapan her 100 kişıden 69'u artık
besicilik yapmıyor. Üniversite kaynaklanna
göre besicilikle uğraşan aileler ya başka bir iş
kolunu seçiyor veya Batı illerine göç ediyorlar.
Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.
Ayhan Aksoy, hayvancılığın gelir kaynağı
olmaktan çıkmasında en önemlı nedenlerin
başında pazann olmamasını gösterdi. Yine
mera kıtlığı ve yem azlığı da hayvancılığı
etkileyen koşullar arasında bulunuyor.
Ziraat Odası Başkanı Hulusi Aksu,
"Ha> vancılığa en büyük darbeyi et ithalab
vurmuştur. Et ithal ettiğimiz ülkckrden birçoğu
bizim pazanmızdurumundaydı. Devletin yanlış
politikalan sonucu bölgede hayvancılık iflas etti.
Eğer Doğu hav'vancıuğı iflas ederse Türkiye'nin
de et kaynaklan tükenir. Bu son derece yanlış.
Hayvancüığa de\ letin sübvansiyonu sürmeli ve
hayvancılık yeniden canlandınİmalıdır" dedi.
Hayvancılığın cazıbesinı yıtirdığı bölgede 37 et
kombinası kapandı. Hayvancılığın gelişmesine
paralel olarak sayılan artan et kombinalan. yine
hayvancılığın gerilemesine paralel olarak
kapanmış. Erzurum, Kars. Ağrı, Ardahan ve
Iğdır'da sayılan 37'ye yükselen kombinalann
bir bir kapanmasının üzücü oldugunu belirten
et kombinası sahibi Gıyasettin YiikseL,
"Kombinalar hayvanların ve havvancılıgın
dunımuna göre çalışır. Sektör i\i durumdavken
insanlar bu sahaya yatınm yapmışlar. Ama
birkaç yıl sonra yükselme çöküşe döndü" dedı.
İŞÇÎNÎN EVRENÎNDEN
ŞÜKRAN SONER
Başıbozuk...
Karabük'te ne olup bittiğini anladınız mı?
Yeni yıla girerken, Karabük'ün kapatılmayacağı, çalı-
şanlar ve halka devredileceğı bombası patlatıldı. O hava
ite Karabük'eayak basamayacak Başbakan Çiller, yanın-
da yardımcısı Karayalçın olduğu halde, Karabük'te kitle-
lerin karşısına çıkıp, bir de bol alkış aldı.
Toplumsal tepki karşısında, yıl sonuna kadar Karabük'ü
kapatma kararını veremeyen Hükümet, Karabük'ün yöre
halkına ve çalışanlara devri karan ile IMF, Dünya Bankası
benzeri kuruluşlann özelleştirme reçetelerine de uygun
birdavranışçerçevesi içinde kalmışoluyor. Birtaşlaiki kuş
vuruluyor. Hem Dünya Bankası ve IMF'in, hem de yöre hal-
kının istemlerine uygun birdavranış görüntüsü yaratılıyor.
Oysa olup biteni biraz deştiğinizde, Karabük'te henüz
kotarılmış bir karar olmadığını görüyorsunuz. Karabük'ün
özelleştirme kapsam ve programına alınarak devrine iliş-
kin Yüksek Kurul karan, soyut, kâğıt üstünde kalabılecek
nitelikte. Ne işçiler adına sendikanın ortaklığı gündemde,
ne de işçinın ortak olabilmesi için devletin ödeyeceği taz-
minatlann parası ortada.
Yöre halkının, esnafın ortaklığına ilişkin de ortada ne kay-
nak, ne de koşullar görünüyor.
Belki de en önemlisi, devletin Karabük'te, taahhütlerini
yerine getireceğine ilişkin somut hiçbir adım yok. Aslını
ararsanız, niyet de gözükmüyor.
Galiba Karabük'ün ne olacağı, çalışanlara devri, kurta-
nlması.. hükümetin, Çiller'in pek umurunda değil. Günün
sıkışıklığının aşılması, zaman kazanılması öncelik taşıyor.
Sendika cephesi de bir başka güncel kaygı, ocakların bir
daha işletilemeyecek biçimde kapatılmasının önlenmesi
önceliği ile hareket edince, ortaya bugünkü geleceği be-
lirsiz, başıbozuk tablo çıkıyor.
• • •
Başıbozuk tablo sadece Karabük'e iiişkin mi? Keşke öy-
le olsa? Güncel, yaşamsal her alanda birbirini aratmayan,
beter tablolar ortaya çıkıyor. Örneğin SSK emekhlik yaşı,
SSK'nın ödeme güçlüğünden kurtanlması adına, yine IMF
- Dünya Bankası dayatması olarak da yükseltilmek iste-
niyor. Hazır ve her an yürürlüğe sokulabilecek yasa tasa-
rılanndan söz ediliyor.
Bir yandan da uygulamada tam tersi yapılıyor. KfT'ler-
de kitlesel zorunlu emeklilik uygulaması gerçekleştiriliyor.
Bugünkü yasaya göre emeklilik hakkı doğmuş, a'ncak ça-
lışmak isteyenler zorunlu erken emekli ediliyor. SSK'nin yü-
kü, erken emekli olmak istemeyenler zorla emekli edile-
rek yapay bır şekilde katlanıyor. Hükümet ne yapmak is-
tiyor?
• • • '
Yeni yıla girerken, kış ortasında zorunlu emekli edilen,
sokağa atılan Tekel işçilerinin öyküsünü bu köşeden, 29
aralık tarihli yazıda okumuş olabılirsiniz. Tek Gıda-lş Sen-
dikası Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç'tan konuya iliş-
kin bir açıklama geldi. Sendikanın, uzun uğraşılar sonun-
da kapatılan Cibali Fabrikası'ndan, Tekel'in kapatılacak di-
ğer işyerlerinden de emeklilıği dolmamış ışçılerin atılma-
ması, başka işyerlerine nakli çabası içinde olduklannı vur-
guluyor.
Zorunlu emekli edilenlere, toplusözleşmenın farklı biryo-
rumu ile 7 aylık tazminatlannın ödenmedığinı, onlar için da-
va yolu ile hak arayacaklarını söylüyor.
Sendika olarak susmadıklannı, gerek özelleştirme, tü-
tün sektörüne ilişkin olumsuz sonuçları, gerekse zorunlu
emeklilik konusunda, basına bildiri hazıriayarak Meclis'i
ve ilgilileri uyardıklarını, her tür toplantıda endişelerini di-
le getirdiklerini, ancak medyanın bu konularda duyarsız
kaldığını anlatıyor. Gerek görsel, gerekse yazılı basının
özelleştirrneye "mucizevi formül" bazında yaklaşmalan-
nın seslerini boğduğunu öne sürüyor. Tek başına Cumhu-
riyet'in yayınlarının 60 milyona seslerini duyurmada yeter-
siz kaldığını savunuyor. Kamuoyuna yansısa da yansıma-
sa da mücadeleye devam edeceklerini bildirıyor.
• • •
Hükümet, bir yandan da başta ANAR muhalefet parti-
leri, bu yıl yapılacak genel kurullarda, yasa değışıkliği çık-
mazsa seçilemeyecek sendikacılar için yasa çıkması se-
ferberliğinde. Araya özelleştirmede ortak olmayı sağla-
mak üzere, sendikalara malvarfığının yüzde 40'ına kadar
ortaklık, ticaret yapma hakkı da sokuşturuluyör.
"Çalışma Bakanlığı'nda nerede ise yıllardır bekleyen,
Sendikalar Yasası 'ridakı demokratikleşmeye ilişkin hazır-
lık ne oldu" diye soru yönelttiğimizde, işçi-işveren sendi-
ka konfederasyonlannın tarafları alelacele bir araya geti-
riliyor. Demokratikleşme metninde bazı alıntılarla ayıp ka-
patılmaya çalışılıyor. Ortaya ecüş-bücüş bir metin çıkıyor.
Tam bu metin hazırlanıp Bakanlar Kurulu'na teslim edil-
mişken, gündeme aylar yıllartartışılıp bir yana atılmış ana-
yasa değışıkliği geliyor.
Bir yanda da sözde kesin uzlaşma sağlanmış, Bakan-
lar Kurulu'ndan geçmiş memurun sendika hakkı yasa tas-
lağı varMemurun 20 aralık direnişi üzerine başta Başba-
kan Çiller, çark edilmiş, yeniden sendikal haklann, bu kez
de hemen çıkanlması sözü verilmişti. Şimdilerde ne olu-
yor dersiniz? Ortalıkta yasal haklann hemen çıkanlması-
na ilişkin hazırlık görülmediği gibi, tam başıbozuk, keyfi,
memur cezalandırma gırişimleri yaşanıyor.
Başıbozuk gidişe ilişkin, sadece çalışma yaşamı alanı
ile sınırlı birkaç örnekte durum bu kadar vahim olursa,
yaşamın her alanında neler olup bittiğini vann siz düşünün.
Sabancı da yatınma hazırlanıyor
Holdınglerin sözü
Güneydoğu'da
NİZAMETTİN KAPLAN
DtYARBAKIR- Harran Ova-
sı'na su verılmebinden sonra bü-
yük holdingler gözünü GAP'a
dikti. Sabancı Holding. Şanlıur-
fa'da bölge temsilciliği açmak
için ön bilgi edinmek üzere yan
kuruluş olan SAPEKSA'nın ge-
nel müdürü Necati Çelik'i bu ile
gönderdi.
Ön araştırma yapan Çelik,
olumlu izlenimlerle dönerken
Sabancı Holding'in şubat ayı
içerısinde bölge temsilciliğini
açacağını söyledi.
Şanlıurfa tüneflerinden 9 Ka-
sım 1994 tarihinde düzenlenen
törenle Harran Ovası'na su bıra-
kılmasından sonra GAP. büyük
holdingler ve sermayenin mar-
kajına girdi. Toprak Holding'in
bir süre önce Şanlıurfa'da bir
tekstil fabrikası kurmak ve Di-
yarbakır'da da Toprakbank'm şu-
besini açmak için arazi satın al-
masından sonra. şimdi de Saban-
cı Holding, GAP için harekete
geçti. Ön araştirma yapmak üze-
re Şanlıurfa'ya gelen Sabancı
Holding'in tarım ürünleri ve to-
humculuk dalında faaliyetgöste-
ren yan kuruluşu SAPEKSA'nın
genel müdürü Necati Çelik, şu-
bat ayı içerisinde bölge temsüci-
liklerıni Şanlıurfa'da açacaklan-
nı kaydetti.
Sabancı Holding'in şuana ka-
dar bölgede arazi satın almadığı- ;
nı söyleyen Çelik, "Yöredeikin- (
ci ve üçüncü ürün ekimi için mı- ;
sır ve sovaya yönelmek gerekir. .
Bilinçli bir ekinı sonucu umulan- ',
dan daha fazla ürün alınabilir. ,
Ancak, altyapı vetersiz. Ürünleri
depolayacak, kurutacak. muha- '
faza edecek, işlevecek tesislerin j
bir an ev>el kurulması gerekir. ;
Ulaşunsonınuçözülmeli,çif)çiler j
eğirilip bilinçlendirilmeli ve teş- j
vik edilnıelidirler. Taban fiyatın- \
da avn uvgulama yapılmalıdır.
Bu konuda devlete, özel sektöre :
ve çiftçiye büvük görevler düf- j
mektedir"diye konuştu. ,|
Öte yandan Cumhurbaşkanı-1
Sûleyman DemireCin kardeşi '
Şevket Demirel'in GAP bölge-
sinde arazi satın aldığı savlan
doğrulanmadı. Ancak, Demi- |
rel'in buyörede920dönümara- j
zi satın aldığı ve Şanlıurfalı bir'»
kerestecinin eşinin adına tapula- j
dığı ileri sürüldü.
Diyarbakırlı işadamı Haiis ı
Toprak'ın sahibi olduğu Toprak- {
bank'ın Diyarbakır'da şube aç-
mak için Dörtyolmevkiınde 120 ı
milyar liraya arazi satın alması, ı
başta Ticaret ve Sanayi Odası ol- İ
mak üzere birçok kesimden tep- '
ki gördü. '.