22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10OCAK1995SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Hükümet-üniversite ilişkileriBugün ünıversıtelenmızın bır kısmında günlük ışlen yürütecek araç ve gereçlenn çalışamaz halde bulunduğu ve örneğın tıp fakültelenmız hastanelennın bır kısmında hasta bakımının zor durumlarda olduğunu bılıyoruz. Prof.Dr. OSMAN BARLAS se profesorlerden oluşan fakulte kurul- ian tarafından seçılmeye başlanmıştır Oğretım uyelennın ozluk hakları ko- runmuş, umversıte ve fakultelenn ıs- teklerı, hukumetlerce, süreklı olarak vaktınde sağlanmıştır A>rıca, rektor- lukten ayn olarak, dekanlann fakulte- lenn gereksınımlennın karşılanma ıs- teklen bakanlıklarca olumlu gorülerek. gereklı odenekler hemen venlmıştır Yanı ünıversıte. hukumetlerce daıma ustun tutulmuş, maddı ve manevı yon- lerden desteklenmıştır O zaman Sağlık Şûrasi uyelennın bü- yuk çoğunluğunu tıp fakultesı anabılım dalları başkanları oluştururdu Bu amaçla toplu halde Ankara'ya gıden hocalarımız devlet başkanı. hukumet başkanı ve bakanlarla unıversıte ve ul- kemızın sorunlannı konuşurlar, unıver- sıte gereksınımlerını dıle getınrlerdı Aynı konu obur fakulteler ıçın de soz konusu ıdı Hukuk, ıktısat ve obur fa- kultelenn dekan ve öf retım uyelen her fırsarta kendılıklennden ya da hukume- B atı'da buyûk ünıversıte- ler, araştırmalanyla bu- lunduklan şehırlerı kal- kındıran ve onurlandı- ran kuruluşlardır Hatta bazı tanınmış şehırler ûnıversıtelen ıle anılırlar Öğretım uye- lennın araştırmaları. ulkenın sosyal, külturel, ekonomık, sağlık gıbı konu- lannda etkılı. uyancı ve ışık tutucudur Bu sonuçlara ulaşabılmek kuşkusuz hu- kumetın, çok kez de ûnıversıtelen des- tekleyen ozel kuruluşlann maddı yar- dımlanvla elde edılebılmektedır Atafürk'un 1933'te gerçekleştırdığı reform ıle Darulfiınun, 'Unh*r5he'>e çevnlmış ve bunu ızlevenyıllardakı ya- salarla ozerklık gelıştınlmıştır Bu ko- nuda ılk adım 1946'da, 4936 sayılı ya- sa ıle atılmıştır O zaman oğretım uye- len zaten sayıca az ve çoğunlukla ta- nınmtş vetkiİi kı'mseter'den oluşan unı- versıtede rektor seçımlennın oğretım uyelen profesorler tarafından yapılma- sı ongorulmuştur Dekanlann seçımıy- tın ısteğıyle Ankara'ya gıder, gereklı konularda goruşlennı belırtırlerdi Bu sozlenmle geçmışe bır donuş,u, geçmı- şe bır ozlemı dıle getırmek ıstemıyo- rum O donem yasalannın da, noksan- lan. yanlışlıklan, bazı konularda gunu- muze uymayan yönlerı olduğu bılını- >ordu Yalnız öğretım uyelennın hemen doçentlıkten başlayan saygınlıklan var- dı ve ozluk haklan daıma yeterlı ve yuk- sek duzeyde ıdı Doçent olmak, profe- sorlük sanını alabılmek, zor olduğu ol- çude çok saygın payelerdı Şımdıyse yukanda kısaca değındı- ğım konular uzennden yıllar geçmış- ken oğretım uyelennın sozlennın, rıca- lannın geçerlı olamaması ozluk hakla- nnın, oğretım ve araştırma gereksınım- lennı hûkumete yazı ıle duyurmalannın venmlı olamaması nedenlenyle açık- ha\a toplantılan ve genış çapta yuru- yuşleryaptıklangorulmuştür Oğretım uyelennın ozluk gereksınımlerını açık- ça belırten bu davranışlan ıle haklan- nın venleceğı, hukumetçe açıklanmış- tir Aynca oğretım uyelennın sorunla- rından bırı de ozluk haklan dışında, araştırmalannı rahatça yapamaz du- rumda olmalandır Kendı ozel gayret- len ıle yaptıklan çalışmalannı dış kong- relere sunmak ıçın yolluk ve konakla- ma odeneklerını bulamamaktadırlar Bılımsel yonden kalkınma olmadan yalnız ekonomık kalkmmanın yeterlı otup olmayacaği düşunülmesı gereken bır konudur Bılımsel yonden sesımızı çok daha genış ölçude duyurabılmek kuşkusuz her yonden venmlılık sağla- yacaktır Bugun unıversıtelenmızın bır kıs- mında gunluk ışlen yurutecek araç ve gereçlenn çalışamaz halde bulunduğu veornegın tıp fakültelenmız hastanele- nnın bır kısmında hasta bakımının zor durumlarda olduğunu bılıyoruz Gunlük oğretım dışında unıversıtele- nn obur ana gorev ı, Batı standartlann- da araştırmalannın yurutulmesı ve ge- lıştınlmesıdır Yazık kı unıversıtelen- mızın bırçoğunda ödenek ve kadro ye- tersızlığınden araştırmalann yapılamaz durumda olduğunu belırtmekte > ararlar var Kışısel gayretlerle yapılan araştır- malann bır kısmı da odeneksızlıkler- den dış ülke kongrelenne sunulama- maktadır Bunedenlerlegençlenmızde araştırma hevesı, sonmektedır Ekonomık kalkmmanın temelınde bılımsel gelışmenın yattığını ve çağdaş- laşma yonunden gereklı olduğunu tek- rarlamak ıstenz Halen memleketımızde çok sayıda ycnı unıversıte kurulmuştur Hazırlıkla- n, altyapısı olmadan kurulmuş ve ku- rulacak unıversıtelerın venmlı olabıle- ceklennı kabullenmek ıçın çok hoşgo- rulu olmak bıle yetmez Yalnız hem meslek sahıplen yetıştır- mek hem de araştırmalara yönelık unı- versıteler kurmak ıstenıyorsa, öğretıme başlamadan belırlı bır sure önce dene- yımlı rektörûnun. deneyımlı dekanlan- nın ve öburyardımcılann belırlenmesı. varsa bınasının duzenlenmesı, yoksa yapımına hemen başlanması, aynca ku- rulacak unıversıtede fen fakültelen de ıstenıyorsa, araç ve gereçlennın ode- neklennın deneyımlı öğretım üyelen- nın, araştırma görevhlennın, personel kadrolannın odeneklennın kesın olarak belırienmesı gerekmektedır Bır unıver- sıte yeterlı zaman ıçensınde bu hazır- lıklar yapılmadan öğretıme rahatlıkla başlayamaz Güçlu ozel ünıversıtelenn kurulmalan da yararlı olacaktır elbet Bu unıversıteler meslek sahıbı yetıştır- mekle kalmamah Batı standartlarına uygun araştınnalan da yürütmelıdırler Bu suretle çoğunluğu devletın olan ve maddı desteklerle gelıştınlmtş bulu- nan unıversıtelenmızın bır kısmı yuk- sek meslek sahıbı açığımızı kapatacak bıçımde çalışacak, bır kısmı da. aynı görevı yapmakla beraber araştırmalara yonelık unıversıteler olacaktır Bu son tıp unıversıteler gelıştınlmedıkçe, sos- yal, ekonomık, kulrürel, toplumsal kal- kınmamızın, çağdaşlaşmamızın uzun zaman alacağı kanısındavız ARADABIR MUVAFFAK OSMAN ENGUR tÜ Orman Fakultesı Öğretım Gorevlısı GeHbolu'da Ağaçlambpma Asya ve Avrupa'yı bırbınnden aytran onemlı su yolla- rından bırını oluşturan Çanakkale Boğazı'nın Avrupa kı- yısı boyuna uzanan Gelıbolu Yarımadası, jeopolıtık one- mı nedenıyle yuzyıllardan ben dunyanın sayılı noktala- rından bınsı olmuştur Emperyalıst polıtıkalara en lyı ya- nrtın venldığı, Avrupa somurgecılığıne karşı guçlu bırdı- renışın gerçekleştırıldığı Itılaf Devletlen'nm, donanma- larına aşırı guvenı ve Turk'un vatan koruma azmını yad- sımalarıyla buyuk bozguna uğradığı, Mehmetçığın des- tanlar yazdığı Çanakkale Savaşlan ışte bu strate)ik bol- gede olmuştur Dolayısıyla gunumuzde Gelıbolu Yanma- dası, tarıhı, arkeolojısı ve doğası ıle onemlı potansıyel- lere sahıptır 1994 Temmuzu'nda kuçuk bır çocuğun neden oldu- ğu orman yangını ıle mıllı park kımlığındekı yarımadanın doğası onemlı bır kayba uğrayarak 4500 hektartık yeşıl alan kul olmuştur Turkıye'nın Marmans ve Dursun- bey'den sonra gorduğu uçuncu buyuk orman yangını yarımadanın ekolojık dengesını onemlı olçude etkıle- mıştır Genç ve gelecek kuşaklara banşın değennı, sa- vaşın vahşetını gosteren, dunya savaş tarıhınde dar bır alanda beş yuz bın askerın hayatını kaybettığı bu tarıh- sel mekânda çıkan yangın, dunya ve ulkemız ınsanlan- nın dıkkatını çekmtştır Bu kapsamda yangın bolgesının hızla ağaçlandırılması ve eskı yeşıl ortusune kavuşturul- ması ıçın çeşıtfı kışı ve kuaıluşlarca yardım kampanya- lan duzenlenmış, tartışmalar, paneller yapılmış, medya, olayın boyutlarını tum yonlerıyle gozler onune sermış, halkımızı bılınçlendırmıştır Dıyebılırız kı ormanlarına sa- hıp çıkması ıçın gosterdığı toplumsal sorumluluk duy- gusu, gelışmış ulke toplumlannın duzeyıne ulaşmıştır Gelıbolu Yarımadası'nın ağaçlandırılması çerçevesın- de istanbul Teknık Unıversıtesı ve Istanbul Unıversıtesı ışbırlığı ıle on beş gun surelı buyuk bır gençlık organı- zasyonu (Turkıye'de ılk kez) duzenlenmıştır Proje yonet- menı Ismail Duman ve ormancılıkla ılgılı konularda da- nışman Doğan Kantarcı başta olmak uzere bazı oğre- tım uyelen, bırçok sponsor kuruluşlar, Turk Sılahlı Kuv- vetlerı'nın 2 Kolordusu, Orman Bakanlığı kuruluşJan ıle gerçekleştırılen organızasyon oldukça başarılı geçmış- tır. On beş gun sureyle 200 hektar alanı ağaçlandıran gençlık ordusu (1500 oğrencı), yangınla bozulan alanla- nn yeşıllendınlmesı ıçın gonul bırlığı etmıştır Farklı nos- yonlara sahıp gençlenn sadece bugune değıl, gelece- ğe aıt bır sorumluluğa ortak olarak tarıhı, külturel, eko- lojık boyutları olan bır ağaçlandırma yapması, ormancı- lığın kapsamını bıraz olsun tanıması, ağaçlandırmanın guçluğunu yaşaması bu "genç ağaçlandırmanın" en guzel yanlarını oluşturmuştur Aralık ayı olmasına karşın, ağaçlandırmanın uygun ıklım koşullarında surmesını Prof Dr Doğan Kantarcı'nın "Şehıtler kanatlannı uze- nmıze gerdı" yorumlaması da genç ağaçlandırmanın anıları arasında yennı almıştır Değışık goruş, fraksıyon meslekten kışılerın ortak bır paydada bır araya gelmesı, ulkenın geleceğıne sahıp çıkması genç olmaya ve genç tanıma yakışarak hareket etmesı organızasyonun felsefesını yansıtmaktadır Na- dir Nadi'nın "Genç olmak demek yanna ozlem duy- mak, daha tyı, daha guzel bır yanna ınanç duymak, bu- nun ıçın çaba harcamaktır" şeklındekı genç tanımlama- sının, gerçekleştırılen bu genç ağaçlandırma ıle ne ka- dar sağlıklı bır saptama olduğu bır kez daha gorulmuş- tur Genç ağaçlandırma etkınlığınde canlı, trtız ve ıstek- le çalışan gençlerı gorunce, gençlıkten gelen heyecana ınanan ve guvenen Mustafa Kemal'ın, devletı gençlığe emanet etmesındekı neden daha lyı anlaşılmaktadır GENEL KURULA ÇAĞRI TMMOB Peyzaj Mımarları Odası l Olağan Genel Ku- rulu,çoğunluklu 21 -22Ocak 1995 tanhlenndeTMMOB Konur Sok No 4 Kızılay / Ankara adresınde, çoğunluk- suz olarak ıse 28 - 29 Ocak 1995 tanhlennde DSt Konfe- rans Salonu Yucetepe / Ankara adresınde aşağıdakı gun- demle ve saat 10 00'da toplanacaktır GÜNDEM: 1. Açılış ve saygı duruşu, 2 Dıvan seçımı, 3 Yonetim Kurulu çalışma raporunun okunması, 4 TMMOB Peyzaj Mımarlan Odası T-ûzuğu'nün goruşulerek onanması, 5. Dılek ve önenler, 6 Seçımler, 7 Kapanış TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI KURUCLJ YÖNETİM KÜRULU TARTIŞMA Öğretmenlerin can güvenliği T uncelı-Darkent'te 6, Erzurum'un Tekman ılçesınde 4 oğretmenın terönstler tarafından vahşıce oldürulmelenyle, Doğu ve Guneydogu Anadolu bolgelennde gorev yapan öğretmenlenn can guvenlıklennın etkın şekılde saglanması konusu yenıden gundeme gelmıştır Her uzücu olayın arkasından sorumlulann, oğretmenlenn korunması ıçın etkın önlemler alınacağı, buyuk operasyonlara başlandıgı, suçlulann yakalanacağı yolundakı açıklamalan, ınandıncı olmaktan uzaktır Bu yorelerde gorev yapmakta olan oğretmenlenn aılelen buyuk huzursuzluk ıçmdedır Şımdıye dek buyuk yokluklara katlanarak Doğu ınsanının eğıtım- oğretımıne ozven ıle katkıda bulunmaktan başka hıçbır gunahı olmayan ıkı yuzden fazla öğretmen, gorevlen başında vahşıce şehıt edılmıştır Her uzucü olaydan bır sure sonra benzer olayın meydana gelmesı, kırsal kesımde gorev yapmakta olan oğretmenlenn can guvenlıklennın saglanması konusunda etkın onlemlenn alınmadığını, yetkılılenn sozlennın kamuoyunun tepkısını yatıştırmaya yönelık olduğunu gostermektedır PKK ıle uğraş ıçın tnlyonlann harcandığı butçede malıyetı ne olursa olsun, öncelık ve ıvedılıkle savunmasız oğretmenlenn can guvenlıklennın etkın bıçımde saglanması kaçınılmaz bır zorunluluktur, devletın namus borcudur Çoğu voksul aılelerden gelen, bu yorelerde gorev yapmanın tehlıkesını bılmelenne karşın çalışmak zorunda olan genç oğretmenlenn duyduklan korku ve endışeyı, her üzucu olaydan sonra guvenlı ortam ıçınde Ankara'da basına demeç veren kışının anlaması beklenemez Bu genç oğretmenlenn her gece boyunca vureklennde duyduklan korku ve kuşku yok edılmedıkçe ne eğıtımden ne de oğretımden soz edılebılır Bu nedenlerle, bolgenın coğrafi yapiAi, çok dağınık küçuk yerleşme unıtelen dıkkate alınarak bu bınmlerdekı okullar ıvedılıkle Temel Eğıtım Yatılı Bolge okullan bünyesınde bırleştınlıp toplanmalıdır Boylece herturlu guvenlık onlemı almaya uygun ortam yaratılmalıdır Bu uygulama ıle eğıtım-oğretımın venmlılık ve kalıtesı de yükseltılebılır Ancak bu bolgelerde daha once açılmış bulunan Temel Eğıtım Yatılı Bolge okullannın, yonetım ve eğıtım kadrosu yonunden kuruluş amaçlan doğrultusunda ışlev yaptığını ılen sürmek boş bır havaldır Bu okullardaki yonetım, eğıtım-oğretım ve dığer personel tumüyle değıştınlmelı, yenı kadrolar buyuk ozenle seçılıp bellı knterler goz önünde bulundurularak oluşturulmalıdır Bu kurumlarda gorev vapma. fazla maaş, yoksunluk zammı. buyuk kentlerde uygun taksıtlerle Emlak Bankası'ndan konut sahıbı olma öncelığı, yurtdışı eğıtım gorevlenne seçılmede tercıh nedenı olma gıbı koşullarla alabıldığıne ozendmlmelıdır Aksı halde, bu konularla ılgılı rapor hazırlayıp basına yansıtan Dıvarbakır Valı Yardtmcısrnın çarpıcı açıklamasında vurguladığı gıbı, dağ başlanndakı gözden ve >akın denetımden uzak bu kurumlann, yetkılının raporundakı deyışıyle -PKK've mangabaşı yetiştirir duruma gelmesine" şaşmamahdır Ulkemızın yuksek çıkarlan açısından, koşullannın düzeltılmesı ıçın hıçbır butçe kısıntısı gerekçe gostenlmemelıdır Yann çok geç olabılır Sözu edılen yonetım ve eğıtım ortamı sağlandıktan sonra, bu kurumlarla guvenlık guçlen arasında çağdaş ıletışım kurulmalı, gerektığınde guvenlık guçlennın ıvedı olarak olay yenne ulaşabılme koşulu hazırlanmalıdır Ulkemızın ıçınde bulunduğu çok kntık donemde, Doğu ve Guneydogu'dakı kırsal yorelerde bulunan eğıtım kurumlannın ıvedılıkle toplanmasından başka güvenlı bır çozum yolu joktur Şu anda bu bolgede 4000'den fazla eğıtım kurumunun kapalı olması, Batman ılınde kırsal kesımdekı oğretmenlenn ıl merkezıne toplanması gınşımı, yukanda belırrhğımız uygulamanın zorunluluğunu ortaya koymaktadır Yoksa oğretmene sılah vennek, olurken bınnı de oldurmek gıbı sıyasetçı onenlen, devlet cıddıyetı ıle bağdaşmayacak açıklamalardır KemalOnur Mılli Eğıtım Bakanlığı Emeklı Muşavır Mufettışı Tütün ve yakılan trilyonlar• • retıcı olarak 600 W ~Y~ bın aılenın • I geçımını sağlayan, I I ulke ekonomısınde I I yadsınamaz bır ^ ^ ^ ^ yen olan 'tutün'de çalan 'alarm çanlan' konuya eğılınmesıne yeterlı olmadı 198O'lı yıllardan sonra tütün konusu' ıyıce batağa saplandı Gerek sıyası otonte, gerekse 'büyükJeritniz daha i>i bilir' anlayışındakı yonetıcılenn goreve getınlmesı ıle tütün' konusu, sadece 'oy' ıle özdeşleştınldı Uretıcıler 'avlanacak kaz' durumuna getınldı Ekıcılenn ağızlanna bır parmak 'baJ' çalınarak.'koşe dönmeci'ler tarafından uyutuldu, koyunlaştınldı, oyalandı, bugünlere gelındı Tutunun değen belırlenırken poker oyunculanna ozenıldı.'beş pot daha' soylencesı gıbı 'tkridann vereceğinin beş bin daha fazlası benden' denılerek yûksek ekonomı planı uygulandı Boylece 'devlet' zarara uğratıldı, mıllet yanlışlann altına ıtıldı Nıtekım 1988'de 219 063 ton olan ûretımı 1992'de 334 321 tona çıktı Uretım artışı en fazla Doğu'da (1988"de 5 311 tondan 1992'de 14 302 tona). Guneydogu'da, (I988'de 36 534 tondan 1992'de 94 413 tona) oldu Ege'de(1988'del39 835 tondan 1992'de 186 063 tona), Karadenız'de (1988'de 30 179 tondan 1992'de 33 007 tona) kısmı bır artış gerçekleştı lç tüketım gereksınmesı 100 bın GALEKI • ATÖLYE tonlarda olduğu dıkkate alınınca sadece 1992 > 111 ûrunundekı fazlalık 234 321 ton gıbı onemlı bır rakama ulaştı Bu fazlalıgın (soslu sıgara üretımmın tuketıcıler tarafından tercıh edılmesı, sıgaranın zararlan nedenı ıle toplumun daha az sıgara ıçmesı gıbı nedenlen de goz onune alındığında) tamamının 'ihracat'olanağından soz etmek olası değıl O halde her şeyden once tutun üretımmın planlanması gerekır Amenka Bırleşık Devletlen'nde vıllardan ben uygulanagelen 'kota' sıstemı ıle bunu sağlamak olasıdır Nıtekım, ulkemızde 'kota'nın uygulanacağı volunda kâğıt üzennde kalan kararlar alınmış ıse de henuz hayata geçınlmedı Kaldı kı u> gulanacak kotalann belırlenmesmde (yurtıçı gereksınımı+ıhracat olanağı-ı-hata payı olarak yuzde 5 ılave gıbı) gerçekçı bıçımde behrlenmesı gerekır 'Kota'nın ıktıdar partısıne venlmış oylara gore behrlenmesı durumunda başan şansı olmayacaktır Bugune kadar gereksınım fazlası tutunler bellı bır sure depolarda bekletıldıkten sonra yakılmaktadır J994yılında basında yer alan haberlere gore yakılacak tutunlenn değen 35 tnlyon gıbı onemlı bır rakama ulaşmıştır Dev letın zar-zor toplayabıldığı vergılenn, alınan tutunlerle 'dumana' dönuşturulmesının kabul edılebılır bır vanı >oktur Yakılacak tutün üretımı nedenıyle, ulkeve daha yararlı (şekerpancan, tahıl. baklıyat vb) urunlerın genlemesme neden olunmaktadır Ote yandan tutun uretıcısının bıryıllık emeğı de boşa gıtmektedır Daha sonra yakılacak olan tutunlenn depolanması, korunması bakımı ıçın harcamalar da vapıimaktadır Butun bunlar goz onunde tutularak 'ürun planlaması' zorunludur Bunun önlenmesı, ekıcının ve dığer çalışanlann emeklerının daha yararlı olanlara kavdınlması, tutun yenne daha fazla yararlı olan urun yetıştınlmesı ıçın 'ne yapılmaİHJır' sorusuna yanıt aranmalıdır 1986"da bır gece yansı TBMM'de yapılan bır değışıklıkle tütfin'de devlet tekelı kaldınlmış, 1177 sayılı yasanın pek çok hukmu tartışmalı hale gelmıştır Ne var kı aradan 8 yıl geçmesıne rağmen, bu yasanın yenı duruma uyarlanması ıçın çaba gostermek kımsenın aklına gelmemıştır gelmışse bıle 'bana ne, kim uğraşacak' anlayışı ıle uzerınde durulmamıştır Ortaya çıkan yenı duruma gore 1177 sayılı yasanın ele alınması ve düzenlenmesı zorunludur Alımlara bolgelenn ıklımının en uygun olduğu zamanda başlanmalı ve en çok ıkı ay ıçınde sonuçlandınlmalıdır Alımda gorevlendınlen teknık elemanlar (eksperler) onemlı bır neden olmadıkça değıştınlmemelıdır Tekel'ın devlet adına alımda bulunması onlenmelıdır Devletın malı kaynaklannın heba edılmemesı, dığer urunler aleyhıne ıhtıyaçtan fazla tutun uretımıne manı olunması, bu konudakı sorunlann buyumemesı ıçın A.Einstein'ın da dedığı gıbı "Elden geleni yapmak, erdemli olan herkcsin bov nunun borcudur." RuhiTek/Malı Müşavır PENCERE VEFAT Baromuzun 5425 sıcıl sayısında kayıtlı Av ukat ŞEVKET YALOVALI vefat etmıştır Azız meslekdaşımızın cenazesı 10 I 1995 gunu (bugun) Şışlı Camıı'nde kılınacak oğle namazını muteakıp ebedı ıstırahatgâhına defnedılecektır Merhuma Tann'dan rahmet, kederh aılesı ve meslekdaşlanmıza başsağlığı dılenz İST4>BLL B4ROS11 BAŞIL^LIĞI 293 89 78 (3HAT) HJMACKA SANAT GALERİSf ALİYE BERGER "Gravürler" 10-28 Ocak 1995 Eytam Cad No 31 A Maçka İST Tel 0-212)240 80 23 DESTEK RE4SURANS S4NAT GALERISI MÜRECCEL KÜÇÜKAKSOY Resım Sergısı 10 Ocak - 10 Şubat 1995 A<,ılij lOOttık Suc/ı 17 if) 19 ?« bdı i p e k ç ı C d d ~"î M a ç k j T e l 0 2 1 2 2 ^ 1 2X ^ 2 1 6 AARALResim Sergisi 3 Ocak 26 Ocak 95 Türkiye İ? Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi Beyoğlu-lst. Tel: 244 20 21 k A It U \ SERGİ IGaleri Lebriz tvtjr Cad ApkHıva Apl No 16/2 Njamas T ^ (0-212) 240 22 B2 ADNAN COKERMinimaller ve Varyasyonlar Serg 21 OCAK 1995 tarıhıne kadar uzatılmıştır GALERİB Hij<;revGe'e* 1 Cad FırmSok No 2 1Teşv*ıye Islanbu Tel 01212)22703eyptar-fszmsrlonçhırgutıioO-iSMınaıc*tr Galeri Atölye ılanlarınız ıçın 293 89 78 (3 hat) lOJTÜPkiye'deSolun Kadpolapı?.. Enflasyona halk bır ad taktı "Enflasyon canavarı1 ' Ne var kı bu yaratığın nasıl bır canavar olduğuna ılış- kın bılıncımız yeterınce aydınlık değıldır Nıçın zengın ülkelerde enflasyon oranı duşuk de gelışmemışlerde yuksek' Kureselleşme surecınde bu canavar, kımlerı yıyıp yutarak beslenıyor? Enflasyon ulke ıçınde yoksul- ları, ama globalleşmede mazlum halkların kanını ıçerek yasayan bır vampır değıl mı9 1978 de demokratık sol, Ecevtt hukumetını kurmuştu, pıyasada yokluklarla bırlıkte enflasyon patladı, 22 aylık deneyım çokuşle noktalandı Neden1 ? Turkıye'de sol, bu 'neden've 'nıçın'lere açık seçık ya- nıtJarını vermelıdır Bugun sosyal demokratlar hûkumete ortaktır, ama, enflasyon oranı yuzde 150 Nıçın' • Arkadaşımız Ergin Yıldızoğlu nun ekonomı sayfasın- da yayımlanan haftalık yazısını dun okurken, altını çızdı- ğım kımı satırları aktarıyorum ' Ulkeyı globalleşmış malı sermayenın etkısıne açma- nın polıtık sonuçları da var Demokrasının gıderek zayıf- laması' Global malı sermayenın hareketmı merkez ülkelerde uslenmış, az sayıda, super hareketlı, super buyuk yatırım fonları ve bankalar belırlıyor Bu tonlar ıse, ne kadar kaygan ve belırsız bır alanda hareket edıl- dığının bılıncı ıle vur-kac, kes-at taktıklerıyle yonetılı- yor Sadece hukumetlerden gelen değıl, ratıng şırketie- rınden ve IMF'den garantı almadan bır ulkeye gırmıyor- lar En ufak kuşkuda da hızla, buyuk ekonomık, polıtık karışıklıklar yaratarak çıkıyorlar ' "Globalleşmış fınans kapıtal" ya da "kureselleşmış malısermaye' dıyebıleceğımızguç herkesın anlayaca- ğı dılle "parasal kudret' tır Hanı şu unlu Lord Curzon; Lozan'da konuyu 'muzaffer komutan Ismet Paşa"nın anlayacağı dıle çevırmıştı - Para bır bende var, demıştı, bır de Amenka da1 Do- nup dolaşıp yıne bana geleceksın, o zaman bunları sana odeteceğım Aradan geçen zamanda yeryuzunde ıletışım devrımı gerçekleştı, Londra, New York, Tokyo ve yalnız 'G-7' de- ğıl, butün dunyanın borsaları ekranda bırbırıne bağlan- dı Kureselleşmış malı sermaye dunyayı avucunun ıçı- ne aldı Doğu Bloku yıkıldıktan sonra Moskova da bu avucun ıçıne gırdı Eğer bır ulkede sol, devletın basına geçıp halkı yonetmek ıstıyorsa, hangı denızde kulaç ata- cağını bılmelı, kadrolarını da ona gore kurmalıdır Yalnız halkın desteğıyle başarıya ulaşmanın guçluğu, yaşanan deneyımlerle yeterınce anlaşılmadı mı? Hal- ka layık bır partı ve kadro gereklı • Bugun Turkıye de solun halk tabanı hazır, en kotu ko- şullarda yaklaşık yuzde 30 Ya sol kadrolar' Lıderler onderler onculer uzmanlar, danışmanlar, yerel lıderler yerel onculer yerel uzmanlar' Bunların tumu bır araya gelse, cağımızın karmaşık yapısında 60 mılyonluk Turkıye ye ancak egemen olabılecek, dış dun- ya ıle ulke arasındakı mekanızmaları halk yararına ışle- tebılecek globalleşen malı sermayenın yeryuzundekı egemenlığını de hesaba katarak ekonomıy* duze çtkara- bılecek bır guç oluşur mu' , u,< > Soru ve sorun burada 1 Turkıye nın sağı benlığını dışarıya teslım etmış, gozu kapalı bır kor gıdışın ıçınde bocalayıpduruyor Ulke, par- çalanmanın ve karanlığın eşığıne sağın kor gıdışınde gelmıştır Solun gucu bu gıdışı durdurabılecek mı? Parçalanmanın, bolunmuşluğun, kışısel dıdışmenın, hızıpleşmenın olduğu yerde guç yoktur • Oysa Turkıye de solun tarıhsel ışlevı ıcın eşrefzama- nı gelıyor Eşref zamanı, 'taymıng ınTurkçede zamanlama soz- cuğunden daha fıyakalı karşılığıdır Sol, eşref zamanını yakalayabılecek mı' CELAL ERTEM Fotoğraf Sanatçısı Sevgılı yığıt Celâlımız, însan sevgısıyle dolu güzel yüreğin ıçımızde bınlerce yurek olarak atmağa devam edıyor. Yüreklenmızın her atışında sevgın daha da çoğalıyor. Bu sevgı denızınde rahat uyu Celâlımız. AİLEN ANMA Sevgili OSMAN NART'ı aramızdan aynlışmın 1. yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoyruz. Galip Inanç, \aşar \ra\k. Erdal Belenlli, Mustafa Baytan. Sait Küçükbakkal. Mehnıet Arslan Sevgılı MER4LYILMAZ oğretmenımız, Sızı hıç ummadığımız bır anda yıtırdık Acımız bu>uk Bızlere oğrettığınız değerlerle, unutulma- yarak her zaman kalbımızde yaşayacaksınız Oğrenciniz olma mutluluğtuna erişnıiş 1991-1992 mezunlan...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear