Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10OCAK1995SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
Hükümet-üniversite ilişkileriBugün ünıversıtelenmızın bır kısmında günlük ışlen
yürütecek araç ve gereçlenn çalışamaz halde bulunduğu ve
örneğın tıp fakültelenmız hastanelennın bır kısmında hasta
bakımının zor durumlarda olduğunu bılıyoruz.
Prof.Dr. OSMAN BARLAS
se profesorlerden oluşan fakulte kurul-
ian tarafından seçılmeye başlanmıştır
Oğretım uyelennın ozluk hakları ko-
runmuş, umversıte ve fakultelenn ıs-
teklerı, hukumetlerce, süreklı olarak
vaktınde sağlanmıştır A>rıca, rektor-
lukten ayn olarak, dekanlann fakulte-
lenn gereksınımlennın karşılanma ıs-
teklen bakanlıklarca olumlu gorülerek.
gereklı odenekler hemen venlmıştır
Yanı ünıversıte. hukumetlerce daıma
ustun tutulmuş, maddı ve manevı yon-
lerden desteklenmıştır
O zaman Sağlık Şûrasi uyelennın bü-
yuk çoğunluğunu tıp fakultesı anabılım
dalları başkanları oluştururdu Bu
amaçla toplu halde Ankara'ya gıden
hocalarımız devlet başkanı. hukumet
başkanı ve bakanlarla unıversıte ve ul-
kemızın sorunlannı konuşurlar, unıver-
sıte gereksınımlerını dıle getınrlerdı
Aynı konu obur fakulteler ıçın de soz
konusu ıdı Hukuk, ıktısat ve obur fa-
kultelenn dekan ve öf retım uyelen her
fırsarta kendılıklennden ya da hukume-
B
atı'da buyûk ünıversıte-
ler, araştırmalanyla bu-
lunduklan şehırlerı kal-
kındıran ve onurlandı-
ran kuruluşlardır Hatta
bazı tanınmış şehırler
ûnıversıtelen ıle anılırlar Öğretım uye-
lennın araştırmaları. ulkenın sosyal,
külturel, ekonomık, sağlık gıbı konu-
lannda etkılı. uyancı ve ışık tutucudur
Bu sonuçlara ulaşabılmek kuşkusuz hu-
kumetın, çok kez de ûnıversıtelen des-
tekleyen ozel kuruluşlann maddı yar-
dımlanvla elde edılebılmektedır
Atafürk'un 1933'te gerçekleştırdığı
reform ıle Darulfiınun, 'Unh*r5he'>e
çevnlmış ve bunu ızlevenyıllardakı ya-
salarla ozerklık gelıştınlmıştır Bu ko-
nuda ılk adım 1946'da, 4936 sayılı ya-
sa ıle atılmıştır O zaman oğretım uye-
len zaten sayıca az ve çoğunlukla ta-
nınmtş vetkiİi kı'mseter'den oluşan unı-
versıtede rektor seçımlennın oğretım
uyelen profesorler tarafından yapılma-
sı ongorulmuştur Dekanlann seçımıy-
tın ısteğıyle Ankara'ya gıder, gereklı
konularda goruşlennı belırtırlerdi Bu
sozlenmle geçmışe bır donuş,u, geçmı-
şe bır ozlemı dıle getırmek ıstemıyo-
rum O donem yasalannın da, noksan-
lan. yanlışlıklan, bazı konularda gunu-
muze uymayan yönlerı olduğu bılını-
>ordu Yalnız öğretım uyelennın hemen
doçentlıkten başlayan saygınlıklan var-
dı ve ozluk haklan daıma yeterlı ve yuk-
sek duzeyde ıdı Doçent olmak, profe-
sorlük sanını alabılmek, zor olduğu ol-
çude çok saygın payelerdı
Şımdıyse yukanda kısaca değındı-
ğım konular uzennden yıllar geçmış-
ken oğretım uyelennın sozlennın, rıca-
lannın geçerlı olamaması ozluk hakla-
nnın, oğretım ve araştırma gereksınım-
lennı hûkumete yazı ıle duyurmalannın
venmlı olamaması nedenlenyle açık-
ha\a toplantılan ve genış çapta yuru-
yuşleryaptıklangorulmuştür Oğretım
uyelennın ozluk gereksınımlerını açık-
ça belırten bu davranışlan ıle haklan-
nın venleceğı, hukumetçe açıklanmış-
tir Aynca oğretım uyelennın sorunla-
rından bırı de ozluk haklan dışında,
araştırmalannı rahatça yapamaz du-
rumda olmalandır Kendı ozel gayret-
len ıle yaptıklan çalışmalannı dış kong-
relere sunmak ıçın yolluk ve konakla-
ma odeneklerını bulamamaktadırlar
Bılımsel yonden kalkınma olmadan
yalnız ekonomık kalkmmanın yeterlı
otup olmayacaği düşunülmesı gereken
bır konudur Bılımsel yonden sesımızı
çok daha genış ölçude duyurabılmek
kuşkusuz her yonden venmlılık sağla-
yacaktır
Bugun unıversıtelenmızın bır kıs-
mında gunluk ışlen yurutecek araç ve
gereçlenn çalışamaz halde bulunduğu
veornegın tıp fakültelenmız hastanele-
nnın bır kısmında hasta bakımının zor
durumlarda olduğunu bılıyoruz
Gunlük oğretım dışında unıversıtele-
nn obur ana gorev ı, Batı standartlann-
da araştırmalannın yurutulmesı ve ge-
lıştınlmesıdır Yazık kı unıversıtelen-
mızın bırçoğunda ödenek ve kadro ye-
tersızlığınden araştırmalann yapılamaz
durumda olduğunu belırtmekte > ararlar
var Kışısel gayretlerle yapılan araştır-
malann bır kısmı da odeneksızlıkler-
den dış ülke kongrelenne sunulama-
maktadır Bunedenlerlegençlenmızde
araştırma hevesı, sonmektedır
Ekonomık kalkmmanın temelınde
bılımsel gelışmenın yattığını ve çağdaş-
laşma yonunden gereklı olduğunu tek-
rarlamak ıstenz
Halen memleketımızde çok sayıda
ycnı unıversıte kurulmuştur Hazırlıkla-
n, altyapısı olmadan kurulmuş ve ku-
rulacak unıversıtelerın venmlı olabıle-
ceklennı kabullenmek ıçın çok hoşgo-
rulu olmak bıle yetmez
Yalnız hem meslek sahıplen yetıştır-
mek hem de araştırmalara yönelık unı-
versıteler kurmak ıstenıyorsa, öğretıme
başlamadan belırlı bır sure önce dene-
yımlı rektörûnun. deneyımlı dekanlan-
nın ve öburyardımcılann belırlenmesı.
varsa bınasının duzenlenmesı, yoksa
yapımına hemen başlanması, aynca ku-
rulacak unıversıtede fen fakültelen de
ıstenıyorsa, araç ve gereçlennın ode-
neklennın deneyımlı öğretım üyelen-
nın, araştırma görevhlennın, personel
kadrolannın odeneklennın kesın olarak
belırienmesı gerekmektedır Bır unıver-
sıte yeterlı zaman ıçensınde bu hazır-
lıklar yapılmadan öğretıme rahatlıkla
başlayamaz Güçlu ozel ünıversıtelenn
kurulmalan da yararlı olacaktır elbet
Bu unıversıteler meslek sahıbı yetıştır-
mekle kalmamah Batı standartlarına
uygun araştınnalan da yürütmelıdırler
Bu suretle çoğunluğu devletın olan
ve maddı desteklerle gelıştınlmtş bulu-
nan unıversıtelenmızın bır kısmı yuk-
sek meslek sahıbı açığımızı kapatacak
bıçımde çalışacak, bır kısmı da. aynı
görevı yapmakla beraber araştırmalara
yonelık unıversıteler olacaktır Bu son
tıp unıversıteler gelıştınlmedıkçe, sos-
yal, ekonomık, kulrürel, toplumsal kal-
kınmamızın, çağdaşlaşmamızın uzun
zaman alacağı kanısındavız
ARADABIR
MUVAFFAK OSMAN ENGUR
tÜ Orman Fakultesı Öğretım Gorevlısı
GeHbolu'da Ağaçlambpma
Asya ve Avrupa'yı bırbınnden aytran onemlı su yolla-
rından bırını oluşturan Çanakkale Boğazı'nın Avrupa kı-
yısı boyuna uzanan Gelıbolu Yarımadası, jeopolıtık one-
mı nedenıyle yuzyıllardan ben dunyanın sayılı noktala-
rından bınsı olmuştur Emperyalıst polıtıkalara en lyı ya-
nrtın venldığı, Avrupa somurgecılığıne karşı guçlu bırdı-
renışın gerçekleştırıldığı Itılaf Devletlen'nm, donanma-
larına aşırı guvenı ve Turk'un vatan koruma azmını yad-
sımalarıyla buyuk bozguna uğradığı, Mehmetçığın des-
tanlar yazdığı Çanakkale Savaşlan ışte bu strate)ik bol-
gede olmuştur Dolayısıyla gunumuzde Gelıbolu Yanma-
dası, tarıhı, arkeolojısı ve doğası ıle onemlı potansıyel-
lere sahıptır
1994 Temmuzu'nda kuçuk bır çocuğun neden oldu-
ğu orman yangını ıle mıllı park kımlığındekı yarımadanın
doğası onemlı bır kayba uğrayarak 4500 hektartık yeşıl
alan kul olmuştur Turkıye'nın Marmans ve Dursun-
bey'den sonra gorduğu uçuncu buyuk orman yangını
yarımadanın ekolojık dengesını onemlı olçude etkıle-
mıştır Genç ve gelecek kuşaklara banşın değennı, sa-
vaşın vahşetını gosteren, dunya savaş tarıhınde dar bır
alanda beş yuz bın askerın hayatını kaybettığı bu tarıh-
sel mekânda çıkan yangın, dunya ve ulkemız ınsanlan-
nın dıkkatını çekmtştır Bu kapsamda yangın bolgesının
hızla ağaçlandırılması ve eskı yeşıl ortusune kavuşturul-
ması ıçın çeşıtfı kışı ve kuaıluşlarca yardım kampanya-
lan duzenlenmış, tartışmalar, paneller yapılmış, medya,
olayın boyutlarını tum yonlerıyle gozler onune sermış,
halkımızı bılınçlendırmıştır Dıyebılırız kı ormanlarına sa-
hıp çıkması ıçın gosterdığı toplumsal sorumluluk duy-
gusu, gelışmış ulke toplumlannın duzeyıne ulaşmıştır
Gelıbolu Yarımadası'nın ağaçlandırılması çerçevesın-
de istanbul Teknık Unıversıtesı ve Istanbul Unıversıtesı
ışbırlığı ıle on beş gun surelı buyuk bır gençlık organı-
zasyonu (Turkıye'de ılk kez) duzenlenmıştır Proje yonet-
menı Ismail Duman ve ormancılıkla ılgılı konularda da-
nışman Doğan Kantarcı başta olmak uzere bazı oğre-
tım uyelen, bırçok sponsor kuruluşlar, Turk Sılahlı Kuv-
vetlerı'nın 2 Kolordusu, Orman Bakanlığı kuruluşJan ıle
gerçekleştırılen organızasyon oldukça başarılı geçmış-
tır.
On beş gun sureyle 200 hektar alanı ağaçlandıran
gençlık ordusu (1500 oğrencı), yangınla bozulan alanla-
nn yeşıllendınlmesı ıçın gonul bırlığı etmıştır Farklı nos-
yonlara sahıp gençlenn sadece bugune değıl, gelece-
ğe aıt bır sorumluluğa ortak olarak tarıhı, külturel, eko-
lojık boyutları olan bır ağaçlandırma yapması, ormancı-
lığın kapsamını bıraz olsun tanıması, ağaçlandırmanın
guçluğunu yaşaması bu "genç ağaçlandırmanın" en
guzel yanlarını oluşturmuştur Aralık ayı olmasına karşın,
ağaçlandırmanın uygun ıklım koşullarında surmesını
Prof Dr Doğan Kantarcı'nın "Şehıtler kanatlannı uze-
nmıze gerdı" yorumlaması da genç ağaçlandırmanın
anıları arasında yennı almıştır
Değışık goruş, fraksıyon meslekten kışılerın ortak bır
paydada bır araya gelmesı, ulkenın geleceğıne sahıp
çıkması genç olmaya ve genç tanıma yakışarak hareket
etmesı organızasyonun felsefesını yansıtmaktadır Na-
dir Nadi'nın "Genç olmak demek yanna ozlem duy-
mak, daha tyı, daha guzel bır yanna ınanç duymak, bu-
nun ıçın çaba harcamaktır" şeklındekı genç tanımlama-
sının, gerçekleştırılen bu genç ağaçlandırma ıle ne ka-
dar sağlıklı bır saptama olduğu bır kez daha gorulmuş-
tur Genç ağaçlandırma etkınlığınde canlı, trtız ve ıstek-
le çalışan gençlerı gorunce, gençlıkten gelen heyecana
ınanan ve guvenen Mustafa Kemal'ın, devletı gençlığe
emanet etmesındekı neden daha lyı anlaşılmaktadır
GENEL KURULA
ÇAĞRI
TMMOB Peyzaj Mımarları Odası l Olağan Genel Ku-
rulu,çoğunluklu 21 -22Ocak 1995 tanhlenndeTMMOB
Konur Sok No 4 Kızılay / Ankara adresınde, çoğunluk-
suz olarak ıse 28 - 29 Ocak 1995 tanhlennde DSt Konfe-
rans Salonu Yucetepe / Ankara adresınde aşağıdakı gun-
demle ve saat 10 00'da toplanacaktır
GÜNDEM:
1. Açılış ve saygı duruşu,
2 Dıvan seçımı,
3 Yonetim Kurulu çalışma raporunun okunması,
4 TMMOB Peyzaj Mımarlan Odası T-ûzuğu'nün
goruşulerek onanması,
5. Dılek ve önenler,
6 Seçımler,
7 Kapanış
TMMOB
PEYZAJ MİMARLARI ODASI
KURUCLJ YÖNETİM KÜRULU
TARTIŞMA
Öğretmenlerin can güvenliği
T
uncelı-Darkent'te
6, Erzurum'un
Tekman ılçesınde 4
oğretmenın
terönstler
tarafından vahşıce
oldürulmelenyle, Doğu ve
Guneydogu Anadolu
bolgelennde gorev yapan
öğretmenlenn can
guvenlıklennın etkın şekılde
saglanması konusu yenıden
gundeme gelmıştır Her uzücu
olayın arkasından sorumlulann,
oğretmenlenn korunması ıçın
etkın önlemler alınacağı, buyuk
operasyonlara başlandıgı,
suçlulann yakalanacağı
yolundakı açıklamalan,
ınandıncı olmaktan uzaktır Bu
yorelerde gorev yapmakta olan
oğretmenlenn aılelen buyuk
huzursuzluk ıçmdedır Şımdıye
dek buyuk yokluklara katlanarak
Doğu ınsanının eğıtım-
oğretımıne ozven ıle katkıda
bulunmaktan başka hıçbır
gunahı olmayan ıkı yuzden fazla
öğretmen, gorevlen başında
vahşıce şehıt edılmıştır Her
uzucü olaydan bır sure sonra
benzer olayın meydana gelmesı,
kırsal kesımde gorev yapmakta
olan oğretmenlenn can
guvenlıklennın saglanması
konusunda etkın onlemlenn
alınmadığını, yetkılılenn
sozlennın kamuoyunun tepkısını
yatıştırmaya yönelık olduğunu
gostermektedır
PKK ıle uğraş ıçın tnlyonlann
harcandığı butçede malıyetı ne
olursa olsun, öncelık ve
ıvedılıkle savunmasız
oğretmenlenn can
guvenlıklennın etkın bıçımde
saglanması kaçınılmaz bır
zorunluluktur, devletın namus
borcudur Çoğu voksul
aılelerden gelen, bu yorelerde
gorev yapmanın tehlıkesını
bılmelenne karşın çalışmak
zorunda olan genç
oğretmenlenn duyduklan korku
ve endışeyı, her üzucu olaydan
sonra guvenlı ortam ıçınde
Ankara'da basına demeç veren
kışının anlaması beklenemez
Bu genç oğretmenlenn her gece
boyunca vureklennde
duyduklan korku ve kuşku yok
edılmedıkçe ne eğıtımden ne de
oğretımden soz edılebılır
Bu nedenlerle, bolgenın coğrafi
yapiAi, çok dağınık küçuk
yerleşme unıtelen dıkkate
alınarak bu bınmlerdekı okullar
ıvedılıkle Temel Eğıtım Yatılı
Bolge okullan bünyesınde
bırleştınlıp toplanmalıdır
Boylece herturlu guvenlık
onlemı almaya uygun ortam
yaratılmalıdır Bu uygulama ıle
eğıtım-oğretımın venmlılık ve
kalıtesı de yükseltılebılır Ancak
bu bolgelerde daha once açılmış
bulunan Temel Eğıtım Yatılı
Bolge okullannın, yonetım ve
eğıtım kadrosu yonunden
kuruluş amaçlan doğrultusunda
ışlev yaptığını ılen sürmek boş
bır havaldır Bu okullardaki
yonetım, eğıtım-oğretım ve
dığer personel tumüyle
değıştınlmelı, yenı kadrolar
buyuk ozenle seçılıp bellı
knterler goz önünde
bulundurularak oluşturulmalıdır
Bu kurumlarda gorev vapma.
fazla maaş, yoksunluk zammı.
buyuk kentlerde uygun
taksıtlerle Emlak Bankası'ndan
konut sahıbı olma öncelığı,
yurtdışı eğıtım gorevlenne
seçılmede tercıh nedenı olma
gıbı koşullarla alabıldığıne
ozendmlmelıdır
Aksı halde, bu konularla ılgılı
rapor hazırlayıp basına yansıtan
Dıvarbakır Valı Yardtmcısrnın
çarpıcı açıklamasında
vurguladığı gıbı, dağ
başlanndakı gözden ve >akın
denetımden uzak bu kurumlann,
yetkılının raporundakı deyışıyle
-PKK've mangabaşı yetiştirir
duruma gelmesine"
şaşmamahdır Ulkemızın yuksek
çıkarlan açısından, koşullannın
düzeltılmesı ıçın hıçbır butçe
kısıntısı gerekçe
gostenlmemelıdır
Yann çok geç olabılır Sözu
edılen yonetım ve eğıtım ortamı
sağlandıktan sonra, bu
kurumlarla guvenlık guçlen
arasında çağdaş ıletışım
kurulmalı, gerektığınde
guvenlık guçlennın ıvedı olarak
olay yenne ulaşabılme koşulu
hazırlanmalıdır
Ulkemızın ıçınde bulunduğu çok
kntık donemde, Doğu ve
Guneydogu'dakı kırsal yorelerde
bulunan eğıtım kurumlannın
ıvedılıkle toplanmasından başka
güvenlı bır çozum yolu joktur
Şu anda bu bolgede 4000'den
fazla eğıtım kurumunun
kapalı olması, Batman ılınde
kırsal kesımdekı oğretmenlenn
ıl merkezıne toplanması
gınşımı, yukanda belırrhğımız
uygulamanın zorunluluğunu
ortaya koymaktadır
Yoksa oğretmene sılah vennek,
olurken bınnı de oldurmek gıbı
sıyasetçı onenlen, devlet
cıddıyetı ıle bağdaşmayacak
açıklamalardır
KemalOnur
Mılli Eğıtım Bakanlığı
Emeklı Muşavır Mufettışı
Tütün ve yakılan trilyonlar• • retıcı olarak 600
W ~Y~ bın aılenın
• I geçımını sağlayan,
I I ulke ekonomısınde
I I yadsınamaz bır
^ ^ ^ ^ yen olan 'tutün'de
çalan 'alarm çanlan' konuya
eğılınmesıne yeterlı olmadı
198O'lı yıllardan sonra tütün
konusu' ıyıce batağa saplandı
Gerek sıyası otonte, gerekse
'büyükJeritniz daha i>i bilir'
anlayışındakı yonetıcılenn
goreve getınlmesı ıle tütün'
konusu, sadece 'oy' ıle
özdeşleştınldı Uretıcıler
'avlanacak kaz' durumuna
getınldı Ekıcılenn ağızlanna
bır parmak 'baJ' çalınarak.'koşe
dönmeci'ler tarafından
uyutuldu, koyunlaştınldı,
oyalandı, bugünlere gelındı
Tutunun değen belırlenırken
poker oyunculanna ozenıldı.'beş
pot daha' soylencesı gıbı
'tkridann vereceğinin beş bin
daha fazlası benden' denılerek
yûksek ekonomı planı
uygulandı Boylece 'devlet'
zarara uğratıldı, mıllet
yanlışlann altına ıtıldı
Nıtekım 1988'de 219 063 ton
olan ûretımı 1992'de 334 321
tona çıktı Uretım artışı en fazla
Doğu'da (1988"de 5 311 tondan
1992'de 14 302 tona).
Guneydogu'da, (I988'de 36 534
tondan 1992'de 94 413 tona)
oldu Ege'de(1988'del39 835
tondan 1992'de 186 063 tona),
Karadenız'de (1988'de 30 179
tondan 1992'de 33 007 tona)
kısmı bır artış gerçekleştı lç
tüketım gereksınmesı 100 bın
GALEKI • ATÖLYE
tonlarda olduğu dıkkate
alınınca sadece 1992 > 111
ûrunundekı fazlalık 234 321 ton
gıbı onemlı bır rakama ulaştı
Bu fazlalıgın (soslu sıgara
üretımmın tuketıcıler tarafından
tercıh edılmesı, sıgaranın
zararlan nedenı ıle toplumun
daha az sıgara ıçmesı gıbı
nedenlen de goz onune
alındığında) tamamının
'ihracat'olanağından soz etmek
olası değıl O halde her şeyden
once tutun üretımmın
planlanması gerekır Amenka
Bırleşık Devletlen'nde vıllardan
ben uygulanagelen 'kota'
sıstemı ıle bunu sağlamak
olasıdır Nıtekım, ulkemızde
'kota'nın uygulanacağı volunda
kâğıt üzennde kalan kararlar
alınmış ıse de henuz hayata
geçınlmedı Kaldı kı
u> gulanacak kotalann
belırlenmesmde (yurtıçı
gereksınımı+ıhracat
olanağı-ı-hata payı olarak yuzde
5 ılave gıbı) gerçekçı bıçımde
behrlenmesı gerekır 'Kota'nın
ıktıdar partısıne venlmış oylara
gore behrlenmesı durumunda
başan şansı olmayacaktır
Bugune kadar gereksınım
fazlası tutunler bellı bır sure
depolarda bekletıldıkten sonra
yakılmaktadır J994yılında
basında yer alan haberlere gore
yakılacak tutunlenn değen 35
tnlyon gıbı onemlı bır rakama
ulaşmıştır Dev letın zar-zor
toplayabıldığı vergılenn, alınan
tutunlerle 'dumana'
dönuşturulmesının kabul
edılebılır bır vanı >oktur
Yakılacak tutün üretımı
nedenıyle, ulkeve daha yararlı
(şekerpancan, tahıl. baklıyat
vb) urunlerın genlemesme
neden olunmaktadır Ote yandan
tutun uretıcısının bıryıllık
emeğı de boşa gıtmektedır
Daha sonra yakılacak olan
tutunlenn depolanması,
korunması bakımı ıçın
harcamalar da vapıimaktadır
Butun bunlar goz onunde
tutularak 'ürun planlaması'
zorunludur Bunun önlenmesı,
ekıcının ve dığer çalışanlann
emeklerının daha yararlı
olanlara kavdınlması, tutun
yenne daha fazla yararlı olan
urun yetıştınlmesı ıçın 'ne
yapılmaİHJır' sorusuna yanıt
aranmalıdır 1986"da bır gece
yansı TBMM'de yapılan bır
değışıklıkle tütfin'de devlet
tekelı kaldınlmış, 1177 sayılı
yasanın pek çok hukmu
tartışmalı hale gelmıştır Ne var
kı aradan 8 yıl geçmesıne
rağmen, bu yasanın yenı duruma
uyarlanması ıçın çaba
gostermek kımsenın aklına
gelmemıştır gelmışse bıle 'bana
ne, kim uğraşacak' anlayışı ıle
uzerınde durulmamıştır Ortaya
çıkan yenı duruma gore 1177
sayılı yasanın ele alınması ve
düzenlenmesı zorunludur
Alımlara bolgelenn
ıklımının en uygun
olduğu zamanda başlanmalı ve
en çok ıkı ay ıçınde
sonuçlandınlmalıdır Alımda
gorevlendınlen teknık elemanlar
(eksperler) onemlı bır neden
olmadıkça değıştınlmemelıdır
Tekel'ın devlet adına alımda
bulunması onlenmelıdır
Devletın malı kaynaklannın
heba edılmemesı, dığer urunler
aleyhıne ıhtıyaçtan fazla tutun
uretımıne manı olunması, bu
konudakı sorunlann
buyumemesı ıçın A.Einstein'ın
da dedığı gıbı "Elden geleni
yapmak, erdemli olan herkcsin
bov nunun borcudur."
RuhiTek/Malı Müşavır
PENCERE
VEFAT
Baromuzun 5425 sıcıl sayısında kayıtlı
Av ukat
ŞEVKET YALOVALI
vefat etmıştır
Azız meslekdaşımızın cenazesı 10 I 1995 gunu
(bugun) Şışlı Camıı'nde kılınacak oğle namazını
muteakıp ebedı ıstırahatgâhına defnedılecektır
Merhuma Tann'dan rahmet, kederh aılesı ve
meslekdaşlanmıza başsağlığı dılenz
İST4>BLL B4ROS11
BAŞIL^LIĞI
293 89 78 (3HAT)
HJMACKA SANAT GALERİSf
ALİYE
BERGER
"Gravürler"
10-28 Ocak 1995
Eytam Cad No 31 A Maçka İST
Tel 0-212)240 80 23
DESTEK RE4SURANS S4NAT GALERISI
MÜRECCEL
KÜÇÜKAKSOY
Resım Sergısı
10 Ocak - 10 Şubat 1995
A<,ılij lOOttık Suc/ı 17 if) 19 ?«
bdı i p e k ç ı C d d ~"î M a ç k j T e l 0 2 1 2 2 ^ 1 2X ^ 2 1 6
AARALResim Sergisi
3 Ocak 26 Ocak 95
Türkiye İ? Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi
Beyoğlu-lst. Tel: 244 20 21
k A It U \
SERGİ
IGaleri Lebriz
tvtjr Cad ApkHıva Apl No 16/2
Njamas
T
^ (0-212) 240 22 B2
ADNAN COKERMinimaller ve Varyasyonlar
Serg 21 OCAK 1995 tarıhıne kadar uzatılmıştır
GALERİB
Hij<;revGe'e*
1
Cad FırmSok No 2 1Teşv*ıye Islanbu Tel 01212)22703eyptar-fszmsrlonçhırgutıioO-iSMınaıc*tr
Galeri
Atölye
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
lOJTÜPkiye'deSolun
Kadpolapı?..
Enflasyona halk bır ad taktı
"Enflasyon canavarı1
'
Ne var kı bu yaratığın nasıl bır canavar olduğuna ılış-
kın bılıncımız yeterınce aydınlık değıldır Nıçın zengın
ülkelerde enflasyon oranı duşuk de gelışmemışlerde
yuksek' Kureselleşme surecınde bu canavar, kımlerı
yıyıp yutarak beslenıyor? Enflasyon ulke ıçınde yoksul-
ları, ama globalleşmede mazlum halkların kanını ıçerek
yasayan bır vampır değıl mı9
1978 de demokratık sol, Ecevtt hukumetını kurmuştu,
pıyasada yokluklarla bırlıkte enflasyon patladı, 22 aylık
deneyım çokuşle noktalandı
Neden1
?
Turkıye'de sol, bu 'neden've 'nıçın'lere açık seçık ya-
nıtJarını vermelıdır
Bugun sosyal demokratlar hûkumete ortaktır, ama,
enflasyon oranı yuzde 150
Nıçın'
•
Arkadaşımız Ergin Yıldızoğlu nun ekonomı sayfasın-
da yayımlanan haftalık yazısını dun okurken, altını çızdı-
ğım kımı satırları aktarıyorum
' Ulkeyı globalleşmış malı sermayenın etkısıne açma-
nın polıtık sonuçları da var Demokrasının gıderek zayıf-
laması' Global malı sermayenın hareketmı merkez
ülkelerde uslenmış, az sayıda, super hareketlı, super
buyuk yatırım fonları ve bankalar belırlıyor Bu tonlar
ıse, ne kadar kaygan ve belırsız bır alanda hareket edıl-
dığının bılıncı ıle vur-kac, kes-at taktıklerıyle yonetılı-
yor Sadece hukumetlerden gelen değıl, ratıng şırketie-
rınden ve IMF'den garantı almadan bır ulkeye gırmıyor-
lar En ufak kuşkuda da hızla, buyuk ekonomık, polıtık
karışıklıklar yaratarak çıkıyorlar '
"Globalleşmış fınans kapıtal" ya da "kureselleşmış
malısermaye' dıyebıleceğımızguç herkesın anlayaca-
ğı dılle "parasal kudret' tır Hanı şu unlu Lord Curzon;
Lozan'da konuyu 'muzaffer komutan Ismet Paşa"nın
anlayacağı dıle çevırmıştı
- Para bır bende var, demıştı, bır de Amenka da1
Do-
nup dolaşıp yıne bana geleceksın, o zaman bunları sana
odeteceğım
Aradan geçen zamanda yeryuzunde ıletışım devrımı
gerçekleştı, Londra, New York, Tokyo ve yalnız 'G-7' de-
ğıl, butün dunyanın borsaları ekranda bırbırıne bağlan-
dı Kureselleşmış malı sermaye dunyayı avucunun ıçı-
ne aldı Doğu Bloku yıkıldıktan sonra Moskova da bu
avucun ıçıne gırdı Eğer bır ulkede sol, devletın basına
geçıp halkı yonetmek ıstıyorsa, hangı denızde kulaç ata-
cağını bılmelı, kadrolarını da ona gore kurmalıdır
Yalnız halkın desteğıyle başarıya ulaşmanın guçluğu,
yaşanan deneyımlerle yeterınce anlaşılmadı mı? Hal-
ka layık bır partı ve kadro gereklı
•
Bugun Turkıye de solun halk tabanı hazır, en kotu ko-
şullarda yaklaşık yuzde 30
Ya sol kadrolar'
Lıderler onderler onculer uzmanlar, danışmanlar,
yerel lıderler yerel onculer yerel uzmanlar' Bunların
tumu bır araya gelse, cağımızın karmaşık yapısında 60
mılyonluk Turkıye ye ancak egemen olabılecek, dış dun-
ya ıle ulke arasındakı mekanızmaları halk yararına ışle-
tebılecek globalleşen malı sermayenın yeryuzundekı
egemenlığını de hesaba katarak ekonomıy* duze çtkara-
bılecek bır guç oluşur mu' , u,< >
Soru ve sorun burada
1
Turkıye nın sağı benlığını dışarıya teslım etmış, gozu
kapalı bır kor gıdışın ıçınde bocalayıpduruyor Ulke, par-
çalanmanın ve karanlığın eşığıne sağın kor gıdışınde
gelmıştır
Solun gucu bu gıdışı durdurabılecek mı?
Parçalanmanın, bolunmuşluğun, kışısel dıdışmenın,
hızıpleşmenın olduğu yerde guç yoktur
•
Oysa Turkıye de solun tarıhsel ışlevı ıcın eşrefzama-
nı gelıyor
Eşref zamanı, 'taymıng ınTurkçede zamanlama soz-
cuğunden daha fıyakalı karşılığıdır
Sol, eşref zamanını yakalayabılecek mı'
CELAL
ERTEM
Fotoğraf Sanatçısı
Sevgılı yığıt Celâlımız,
însan sevgısıyle dolu güzel yüreğin
ıçımızde bınlerce yurek olarak atmağa
devam edıyor.
Yüreklenmızın her atışında sevgın
daha da çoğalıyor.
Bu sevgı denızınde rahat uyu Celâlımız.
AİLEN
ANMA
Sevgili
OSMAN NART'ı
aramızdan aynlışmın 1. yılında sevgi,
saygı ve özlemle anıyoyruz.
Galip Inanç, \aşar \ra\k. Erdal Belenlli, Mustafa
Baytan. Sait Küçükbakkal. Mehnıet Arslan
Sevgılı
MER4LYILMAZ
oğretmenımız,
Sızı hıç ummadığımız bır anda yıtırdık Acımız
bu>uk Bızlere oğrettığınız değerlerle, unutulma-
yarak her zaman kalbımızde yaşayacaksınız
Oğrenciniz olma mutluluğtuna erişnıiş
1991-1992 mezunlan...