23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL1994 CUMARTESt 8 DIŞ HABERLER GtfHktfstan'da •YENİDELHİ(AA)- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, iki günlükresmibir ziyaret için Hindistan'a geldi. Pakistan ziyaretinin ardından Yeni Delhi'ye gelen Gali, burada yaptığı açıklamada, "Bu ziyaretin amacı, Hindistan ile BM arasındaki ilişkileri geliştirmektir" dedi. Gali, Hindistan'a, BM banş gücüne katkılanndan dolayı teşekkür edeceğini belirtti. ABD, BM'ye borç ödöyop •NEWYORK(AA)- ABD'nin BM'ye, örgütün gerçekleştirdiği banş gûcü operasyonlanna katkı payı olarak, 335 milyon dolar ödediği bildirildi. BM sözcüsü Joe Sills, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin parayı BM'ye 1 eylülde teslim ettiğini söyledi. Sözcü açıklamasında, üye ülkelerin BM'ye toplam 3 milyar dolara yakın borçlan olduklannı da kaydetti. Ekeus:İlerHeme • PARİS(AA)-BM'nin Irak'ın silahsızlandınlmasından sonımlu komisyonunun Başkanı Rolf Ekeus, Irak'ın silahlanma programlannın gözlenmesi mekanizması konusunda "büyük ilerleme" sağlandığını söyledi. Şuriye'den İsrail'eret • KUDÜS(AA)- Suriye'nin, İsrail'in, Golan Tepeleri'nden üç yıl içinde sırurlı geri çekilme planını reddettiği bildirildi. Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El-Şara, bugün televizyondan yaptığı açıklamada, Golan Tepeleri'nin küçüklüğünü göz önünde bulundurarak gerçekçi ve lojistik açıdan geri çekılmenın tamamlanması için bu kadar uzun bir süreye gerek olmadığını söyledi. Christopher Şanfa gidiyor • KUDÜS(AA)-ABD Dışişlen Bakanı Warren Christopher'ın. İsrail-Suriye banş görüşmelennde arabuluculuk çabalannı sürdürmek üzere gelecek hafta yeniden bölgeye gideceği bildirildi. tsrail televizyonunun haberinde, Christopher'ın gezisi hakkında kesin tarih verilmedi Mitterrand'ın sağHğkötû • STRASBOURG (AA) - Prostat kanseri olan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın sağlık durumunun kötüye gittiği ileri sürûlüyor. Liberation gazetesinde yayımlanan habere göre, baa Fransız ürologlar, "Cumhurbaşkanı'nın, söylenenden daha uzun süredir prostat kanseri olabileceğiniveson gelişmelerin, hormon tedavisinin başanlı olmadığını gösterdiğini" ifade edivorlar. Oore-ABD •BERLtN(AA)-Kuzey Kore heyetinin, bu hafta sonu ABD'li yetkililerle, Pyongyang'ın tarüşmah nükleer güç programmı görüşmek üzere önceki gün Berlin'e geldıği bildirildi. Heyet Başkanı Kim Jong, havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, uzman seviyesindekı görüşmelerin bugün başlamasınm beklendiğini söyledi. llıiMİnmn nonanıa öUûrûyor mu? • AMSTERDAM(AA)- Hollandalı bilim adamlannın, horlayanlar arasında rastlanan, gece ani ölümlere ilişkin araştırma başlatacaklan bildirildi. De Telegraf gazetesinde bugün yer alan habere göre bazı ağır horlayan kişiler, uykulan sırasında defalarca nefes almıyorlar ve hatta bu nefes almama süresi iki dakika sürüyor. ABD'nin Pittsburgh kentinde Boeing 737 tipi bir yolcuuçağı yereçakıldı; kurtulan yok Uçakfaciası: 131 ölü• Dün sabaha karşı 2.19 sıralannda meydana gelen olayda, • Uçağm düştüğü bölgenin 400 metre uzağında büyük bir inişe geçen Boeing 737 tipi uçağın motorlan birden sustu ve dev alışveriş merkezi bulunduğunu belirten uzmanlar, uçağın açık çelik gövde büyük bir hızla burun üstü yere çakıldı. araziye düşmesiyle facianın ucuz atiatıldığını belirtiyorlar. WASHINGTON (Cumhuri- yet) - ABD'nin Pennsylvania eyaletine bağlı Pittsburgh kenti yakmlannda dün bir yolcu uça- ğının düşmesi sonucu 131 kışi öldü. Kaza, ABD'de son 7 yıl içinde meydana gelen en büyük uçak kazası olarak nitelendirili- yor. Türkiye saatiyle dün sabaha karşı 2.19 sıralannda meydana gelen olayda, inişe geçen Boe- ing 737 tipi uçağın motorlan birden sustu ve dev çelik gövde büyük bir hızla yere çakıldı. In- burgh kenti uluslararası havaa- filak eden uçaktaki yolculann lanına 11 kilometre kala, radar birçoğununcesediağaçlaraasılı iletişimi kesildi. Federal Ha- vacılık Dairesi ile Usair şirketi yetkililerinin verdiği bilgiye göre, havaalanı kontrol kule- siyle uçak pilotlan arasında, bir anza meydana geldiğine dair herhangi bir konuşma geçmedi. Görgü tanıklan, bir alışveriş merkezinin yaklaşık 400 metre uzağında düşen yolcu uçağının burun üstü çakıldığmı ve kor- kunç bir patlama meydana gel- kaldı. Kurtarma ekipleri, ceset- lerin paramparça olduğunu bil- dirdi. Chicago'daki O'Hare Ulus- lararası Havaalanı'ndan Flo- rida'nın West Palm Beach böl- gesine gitmek üzere kalkan OJSAir' adlı şirkete ait 427 sefer sayılı Boeing 737 tipi yolcu uça- ğıyla bağlantı istasyonu olan Pennsylvania eyaletinin Pitts- dığiru bildirdi. Uçağın alışveriş merkezinin üzerinedüşmesi du- rumunda binlerce insanın öle- bileceğiru anımsatan uzmanlar, herşeye karşın çok büyük bir facianın kıl payı atiatıldığını be- lirtiyorlar. Kazayı gören. Iioda Jones adlı bir kadın, evinin önünde otururken uçağın alçaldığını ve sağa doğru döndüğünü gördü- ğünü söyledi. Jones, "Sanırmı bir ya da iki defa döndü. Ardm- dan ağaçlarm arkasma doğru bumunun üstüne dûştü" dedi. Amerikan televizyonlan, iılusal trajedf diye tanımladık- lan kazadan sonra gökyüzü- nün simsiyah bir duman bulu- tuyla kaplandığını, olay bölge- sinde çok sayıda kredi kartı ve Incil bulunduğunu bildirdi. Bir görgü tanığı da kazadan hemen sonra bölgedeki çalışmalara yardım ettiğini, bu sırada 3-4 yaşlannda olduğunu sandığı bir bebek cesediyle karşılaştığı- nı söyledi. ABD Savunma Bakanı askeri müdahale için 7 kargo gemisine hazırlanma emri verdi HaitiişgaliiçingerisayımbaşladıDç Haberier Servisi - ABD Savunma Bakanı, Haiti'ye askeri müdahale için 7 büyük kargo gemisine hazır olmalan emrini verdi. Pentagon Sözcüsü Doug Kennett, hazırlanma emri verilen gemilerle ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bunlar Haiti'de gercekleştirilmesi olası operasyonlar için yapılan hazırlığın bir parcastdır" dedi. Sözcünün konuyla il- gili aynnülı bilgi vermekten kaçınması- na karşın gemilerin asker, ağır silahiar ve diğer askeri teçhizatlan taşımakia kullanılan ve hareket emri verildikten dört gün sonra yola çıkması gereken ge- miler olduklan bildiriliyor. Beyaz Saray'ın sabn tfikeniyor Bu arada, Haiti konusunda 'sabnnın tükenmek üzere' olduğunu bildiren Be- yaz Saray, askeri cuntanm çekilmemesı halinde işgal planlanndan vazgecmeye- ceğini açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Dee Dee Myers yaptığı açıklamada. 'Sabnmız tükeniyor. Cuntanın gûnleri sayılı, şu veya bu şekilde yönetimden ce- kikcekler. Nasıl olacağı kendilerine kal- nuş. Oyunun sonuna yaklaşıyoruz" dedi. ABD'nin Haiti özel temsilcisi WüTi- am Grey ve Genelkurmay Başkanı John Shalikashvüi'nin sürgündeki Haiti Devlet Başkanı Jean Bertrand Aristide ile görüştükleri de Myers tarafından Haitfliler, başkent Port-au-Prince'deki ABD eiçiliğinin önünde işgal karşıtı protesto gösterisi düzenlediler. doğrulandı. Aristide'e yakın bir kay- nağın bildirdiğine göre, geçen çarşamba günü yapılan toplanünın ardından Hai- ti'nin sürgündeki kabinesi bir işgalin or- taya çıkarabileceği teknik sorunlan gö- rüşmek üzere ABD'li generallerle bir araya gelmişler. Le Monde gazetesine bır demeç veren Aristide, ülkesine gen döndükten sonra Intikam' peşinde koşmayacağını ifade etti. Askeri yönetimin, kendisı yeniden başa geçtikten sonra ılan edeceği 'siyasi af tan yararlanacağını belirten Aristide, darbeyı 'siyasi bir suç' saydığını kaydet- ti. Aristide, aynca Haiti'de cunta tarafı- ndan işlenmiş suçlara kanşmamış ordu mensuplanyla da hükümette işbirliği yapmaya hazır olduğunu bildirdi. RUS, AZERi VE ERMENIUDERLER KATILACAK DağbkKarabağ için MoskovaMaüçlü zirve Saçlarda yeni yıl esintisi SL hazuianan kücûk çocuk, iki lülesini bigudiye samuş, kıvnlmalannı bekliyor. Dtş Haberier Servisi - Azerbaycan ile Ermenistan, aralanndaki savaşı sona er- dirmek amaayla Dağhk Karabağ soru- nuna çözüm ararken Rusya Dışişleri Bakanı Andrey Kozirev. Moskova'da bir üçlü zirve gerçekleştirileceğini açıkladı. Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev ve Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan, Dağhk Karabağ sorununa çözüm bulmak amaayla önce- ki gün ve dün Moskova'da iki ayn gö- rüşme yaptılar. Aliyev ve Petrosyan'm basına kapalı olarak yapılan ikili göriiş- meleri, Rusya'nın arabuluculuğu ile ger- çekleşti. Rusya Dışişleri Bakanı Kozirev gö- rüşmeler sonrasında basına yaptığı açık- lamada Azerbaycan ve Ermenistan dev- let başkanlannın yaptıklan görüşmeleri 'önemli bir aşama' olarak nitelendirdi. Görüşmelerde iki taraf arasında karşı- hklı anlayış sağlanması için bir formül bulunduğunu belirten Kozirev, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan devlet baş- kanlannın kaülımıyla bir üçlü zirve ger- çekkştirmeyi planladıklannı açıkladı. Soysal Bakû'ye gidiyor Cumhuriyet Ankara bürosunun bil- dirdiğine göre Dışişleri Bakanı Mûmtaz Soysal. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Hasan Hasanov'un davetlisi olarak iki günlük zi>aret için bu ülkeye gidecek. Edinılen bilgiye göre, Soysal, bugün gideceği Azerbaycan'da, Cumhurbaşka- nı Haydar Aliyev. Meclis Başkanı Resul Gufiyev ve Dışişleri Bakanı Hasanov ile görüşmeler yapacak. Görüşmelerde, çe- şitli uluslararası konular ile ikili ilişkile- rin yanı sıra, Dağhk Karabağ sorunu- nun ağırhklı bir yer tutacağı belirtildi. Soysal'ın, ekim ayında Türkiye'de yapı- lacak Türk Zirvesf konusunda da görüş ahş verişinde bulunacağı ve önceki gün başlayan görüşmelerle ilgili olarak bilgi vereceği öğrenildi. KONUKYAZAR / Prof. Dr. EROL MANİSALI Gümrükbiıliğincle vanlaıınokta Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi konusu, olayı bilen-bil- meyen herkes tarafından, konunun özüne inilmeden, yü- zeysel olarak tartışılmaktadır. Türkiye'nin, uzun dönemde, ulusal çıkarlannı büyük ölçüde etkileyen bu konunun esası şu- dur 1- Türkiye 1963'te imzaladığı Ankara Antlaşması ile siyasi, ekonomik bir tercih yapmış ve AT (Avrupa Birliğj) ile ortak üye oknuştur. Nihai amaç, tam üye ohnaktı. Hazırhk dönemi, geçiş dönemi ve sonunda nihai dönem ile Türkiye Avrupa Bir- liği'nin (o zamanki AET) tam üyesi olacakü. llk iki dönem, karşıbklı ödünlerle tamamlandı ve son safhaya gelindi. Bu safhada Avrupa Birliği, Türkiye'ye tam üyehk yerine, ortak üyeliğin de- vamını uygun gördü ve tam üye yapamayacağını ortaya koydu. Türkiye'nin kültürel kimliği (Müslüman oluşu) ve büyük nüfus potansiyeh', AB'nin ka- rannı etkileyen en önemli ne- denlerdir. 2- Türkiye'de bazı âyasiler (hükümetler) 1986'dan itiba- ren, Türkiye'nin gümrük birli- ğine gireceğini ortaya koydu- lar. Bu konuda, 1987'den itiba- ren değişik düzeylerde sürdürü- len görüşmeler, son 3 yılda daha aynnülı görüşmetere indi- rildi. 3- Türkiye'nin AB'ye tam üye olmadan gümrük birliğine girmesi şu sakıncalan doğur- makladır: a) Gümrük birliği demek, üye ülkelerin, kendi alanlannda gümrük birliğini sağlaması ve tek pazar oluşturarak ekono- mik entegrasyona gitmesi ve b) gümrük birliği dışındaki ülkelere karşı (ABD, Japonya, bütün diğer ülkeler) tek ve or- tak ticaret tarifesi, ticaret politi- kası, ekonomik ve mali politi- kalar uygulaması demektir. AB örneğinde bu ortak politikalar, yalnızca ekonomik ve ticari alanlarla sınırh kalmamakta, uzun vadede tek bir devlet gibi bütün dış ilişkilerin ortaklaşa ve tek bir politika olarak yürü- tülmesini öngörmekte ve gerek- tirmektedir. Büyük sakıncalar Birinci noktada, Türkiye ba- kımından bir sakınca yoktur. Ancak ikinci noktada çok bü- yük sakıncalar vardır. Çünkü Türkiye, tam üye olmadığj (ola- madığı, yapıhnadığı) için tam üyelerin belirlediği bütün dış politikalara uymak zorunda- dır. Türkiye, kendisi dışında tam üyelerin oluşturduğu dış ilişkiler (ekonomik. poliük, as- keri, kültürel) paktına uyma ta- ahhüdündedir. Bunun dışına çıkamaz, gümrük birliği ve AB'nin Maastricht sonrası ge- lişmeleri bunu zorunlu kıhnak- tadır. Sorunun püf noktası bu- radadır. Türkiye, nasıl olur da kendisinin dışında (kendisinın katılmadığı) dış politika sepetı içine oturtulabilir? 4- Türkiye ile AB arasında oluşturulacak ortaklık komite- sine (veya danışma komitesi), Türkiye'yi ilgilendiren dış ilişki- lerin getirileceği ve görüş alına- cağı üade ediĞıektedir. Ancak bu organın nihai karar yetkisi yoktur. Nihai karar, tam üyele- rin oluşturduğu AB Komis- yonu'nda alınır. Türkiye, tam üye olmadığı için bu karar or- ganında yer almayacaktır. 1992 ve 1993'te yapılan güm- ıu BAYİLERDE ABONE OLUN, KAZANIN, SONRA ODEYIN. İBRAHİM ŞİMŞEKDERGISI Ö S S - Ö Y S ' y e h a z ı r l o n ı r k e n e n b ü y ü k d e s t e ğ ı n i z 1 • sayı cıktı, tükenmeden cslınız. uı rük birliği görüşmelerinde (An- kara ile Brüksel arasında) za- bıtlar incelendiğinde, Brüksel'- deki Türk delegasyonunun, 'Türkiye'nin, AB'nin dış ticaret ve dış ilişkiler politikasma uya- cağı taahhût edilmektedir" dedi- ği görülmektedif. 5- Türkiye ile AB'nin ekono- mik yakınlaşması ve entegras- yonunda, Türkiye'nin ekono- mik çıkarlan vardır ve bu çıkar- lar büyüktür. Ancak Türkiye, tam üye olmadığı sürece, AB'- nin dış ilişkiler politikasma uyma taahhüdü, Türkiye'nin ulusal çıkarlan ile taban tabana zıtür. Bu bakımdan, karşüıklı güm- rükler indirilmeli, ancak Türki- ye, kendisinin tam üye olmadığı siyasi otorilenin (AB Komisyo- nu) belirlediği dış ilişkiler pohti- kasına uymak zorunda bırakıl- mamalıdır. Böyle bir yapılan- ma, hem Türkiye ile AB arasın- daki ekonomik yakınlaşma ve entegrasyonun devamına ola- nak sağlar hem de Türkiye'nin dış ilişkılerinde AB ipoteği alü- na sokulmasını önler. Uzun va- dede, Avrupa Birliği, bugünkü tutumunu değıştırip Türkiye'yi tam üyeliğe kabul ederse o za- man AB'nin dış ilişkiler sepeti- ne, Türkiye de doğal olarak kaülmış olur. AVRUPA'DAN EDİP EMİL ÖYMEN İıHanda Affedecek mi? irlanda, Ingiltere'yi affedemiyor. Çok zor. Irlanda'nın kaderi, döneminin en fenni imparatorluğunun en yakı- nında bulunmasıydı. Zar zor bağımsızlığını kazandıktan sonra irlanda'yı ingiltere, bugün bile halayabancı ve ay- rı bir ülke "saymaz". Tıpkı, büyüyüp evlenen, çoluk ço- cuğa karışıp kendisi de yaşlanan çocuğuna, hastalık de* recesinde karışan, yaşamı zehir eden bir anne gibi İngil- tere. Irlanda'nın Ingiltere'yi affedememesi için hangi bir nedeni saymalı? İrlanda, hiçbir zaman ingiliz yönetimi- ne boyun eğememiş. Çünkü irlanda Katolik, İngiltere Protestan. İngiltere buna çareyi bulmuş: irlanda'da Ka- tolik nüfusu seyreltmek için sistemli olarak göçmen gön- dermek. Katolikleri de Avrupa'ya göçe mecbur etmek. 164O-17fJ0 yılları arasında Katoliklerin elindeki toprak miktarı yüzde 60'tan azala azala neredeyse yüzde 15'e gerilemis. Kuzey İrlanda'da bugünkü Protestan nüfus, aslında bu sistemli göç siyasetinin sonucu. İrlanda'da Katolik nüfu- su dışlamak, Protestan nüfusu çoğaltmak, böylece İrlan- da adasını da İngiltere adasının bir uzantısı yapmakt amaç... Nitekim 1801'de iki ülke tek bir ülke sayıldı. İrlan- da, imparatorluğun bir eyaletı olarak İngiliz parlamento- suna milletvekilleri göndermeye başladı. Ama Katolik- ler ikinci sınıftı. Toprak alıp satamaz, silah taşıyamaz, ki- lise yapamaz, kiliselerinde dualarını Latince söyleye- mezlerdi. İrlanda halkı hep itildi kakıldı. Kendi toprağın- da kiracı oldu. Uzun ve karmaşık bir tarihi burada bir cümlede özetlemek gerekirse, 1700'lerde Protestanlar, nüfusun sadece yüzde 10'uydu; ama ellerindeki toprak miktarı, yüzde85e ulaşmıştı. Bugün adına açıkça etnik temizlik denilen türden bir facia da yaşandı 19. yüzyılın ortasında. 1845-51 de Irlan- da'nın başlıca gıda kaynağı olan patatese dadanan bir zararlı, muazzam bir kıtlığa neden oldu. ölü sayısı mil- yona vurdu. Kayıtlart bile tutulamaz hale geldi. Dünyayı fetihle meşgul olan ingiltere hükümetinin, burnunun di- bindeki bu facia ile fazla ilgilendiği söylenemez. Patates zararlısının Amerika'dan gelen ve mücadele yöntemi bilinmeyen bir mantar olduğu, bunun Avrupa'da da daha düşük düzeyde kıtlığa yol açtığı biliniyor. İngiltere hükümetinin önlem almaya çalıştığı, bir ölçüde caba gösterdiği de biliniyor. Ama bu faciayı, Irlandalıyı kırmak ve göçe zorlamak için bir fırsat olarak görüp son derece duyarsız davrandığı da... Sanayi devriminden payını alamayan İrlanda, bir de kıtlık yüzünden çalışma yaşındaki nüifusunu kaybetti. Ir- landa'dan Amerika'ya 2 milyonu bulan muazzam göç dalgası o dönemin ürünüdür. Bugün Amerika'da Baş- kan Clinton'ın göz kırptığı 50 milyon kadar İrlanda asıllı seçmen varsa, bunların kökü, o büyük göçe dayanır. Göçe kalkışanların pek çoğu Amerika'ya ölü vardılar. Toplu mezarlara gömüldüler. Bu göçün İrlanda nüfusu- na olumsuz etkisi 1960lara kadar giderilemedi! İngiliz tarihi. İrlanda köylüsünün kıtlık yüzünden ölü- münü görmezlikten gelir. İrlanda ise, etnik temizliği andıran bu facianın acısını ancak yeni yeni atıyor üzerin- den. Roscommon ilinde Strokestovvn'da ilk Kıtlık Müzesi bu yıl açıldı... Kanada'nın doğusunda St. Lavvrence Kör- fezi'nde Magdalen Takımadalan'ndan Grosse lle'e ölü varan 5.294 göçmen için toplu mezara nihayet anıt dikil- di. irlanda Cumhurbaşkanı Mary Robinson, anıtı geçen ay ziyaretedebildi. İrlanda'yı yabancı ulkesaymayan In- giltere'de basında bu konuda tek haber bile çıkmadı. 1937de kabul edilen İrlanda Anayasası, Ingilizlerin elinden zorla çekilip koparılmıştır. Şöyle der: "İrlanda bir bütündür; ama, kuzeydeki 6 il, şimdilik bu bütünün dışındadır; orası da bir gün dahil olacaktır..." İrlanda, kuzeyi ile birlikte o kadar bir bütündür ki İrlanda Katolik- lerinin ruhani lideri, güneyde İrlanda Cumhuriyeti'nde değil, Kuzey İrlanda'da Armagh kentinde oturur. KAHÜtE Nüfiıskonfcr(uısuıda Cüûoşmüudâuzjnk Dtş Haberier Servisi - Mısır'ın başkenti Kahire'de beş gündür devam eden ve dindarlarla liberallerin 'kürtaj' konusunda sert tartışmalanna sahne olan Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı'nda hala uzlaşmaya vanlamadı. Nüfus konusundaki global sorunlara çözüm getirmek amaayla toplanan, ancak İran gibi din temeline dayanan devletler ve Vatikan'ın engel- lemesi nedenıyle 'kürtaj' ko- nusuna saplanıp kalan konfe- ransta çalışma gruplan iğneyle kuyu kazarak ilerleme sağla- maya çalışıyorlar. Konfe- ransın nihai taslağı üzerinde çalışan bir grup, kürtajı tanı- mlayıcı yeni bir paragrafı tas- lağa ekledi. Taslağa dipnot olarak ekle- nen söz konusu paragrafta gü- vensiz kürtaj, 'gerekli beceri- leri olmayan kişilerce ya da as- gari tıbbi standartlann olmadı- ğı çevrelerde istenmeyen ge- beliğe son verme işlemi' olarak tanımlandı. Taslak metinde aynca 'kür- tajın yasal olduğu koşuDarda' ibaresi, kürtajın kabul edilebi- lir bir işlem olduğu etkisini ya- ratmamak için 'kürtajm yasa- lara aykm olmadığı koşuDar- da' şeklinde değiştirildi. Konferansa katılan ülkeler arasındaki keskin aynlıklan aşma yolunda küçük adımlar atılmasına karşın bazı anlaş- mazlıklar sürüyor. Norveç Başbakanı Gro Harlem Brunddand'ın konferans sıra- sında din konusunda söyledigi sözlere büyük tepki gösteren İran. Brundtland'ın sözlerini geri almasını istedi. İran heyeti başkanı Muhanuned AU Task- hiri, konferans toplantısında yaptığı açıklamada, Norveç Başbakanı'ndan 'dinin bazı za- manlar etküi nüfus ayasetine büyük bir engel teşkil ettiği' şeklindeki sözlerini geri al- masını talepetti. VEFAT Merhum İsmail Çetinerler ve merhume Nebiye Çetinerler'in oğullan, Burak-Tina Barmanbek, Pınar Sağlav, Mehmet Can - Yamaç Alican kık'ın sevgili dedeleri; İmre-Mehmet Barmanbek, ırem Çetinerler, Tülay Çetinerler, Nihal-Nejat Işık'ın sevgili babalan; Nurdan Çetinerler'in 53 yılhk çok sevdiği hayat arkadaşı A. SEYFETTÎN ÇETİNERLER vefat etmiştir. Cenazesi, 10 Eylül Cumartesi gûnü (bugün) Kızıltoprak Zühtüpaşa Camii'nde kıhnacak ikinci namazını müteakip Nakkaştepe Mezarhğı'nda ebedi istirahatgahına tevdi edilecektir. Allah rahmet eylesin. AtLESt NOT: Çiçek gönderilmemesı, aızu edenlerin Türk Eğtâm Vakfı'na bağışta bulunmalan nca olunur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear