Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 EYLÜL1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DIE rakamlanna
güvemlmez'
• İSTANBUL(AA)-
Anavatan Partisi Genel
Başkan Yardıması Cem
Kozlu, Devlet İstatistik
Enstitüsü (DİE) Başkanı
Orhan Güvenen'in,
Kahire'de uluslararası bir
toplantıda iken görevden
aünmasını eleştirerek,"Artık
DÎE rakamlanna
güvenemeyiz" dedi. Kozlu,
bugün yapüğı yazüı
açıklamada, DİE
rakamlanna uluslararası bir
güvenilirlik kazandıran
Güvenen'in, "Çiller
hükümetinin halkı
kandırmasına kurumu alet
etmediği için" görevden
ahndığını öne sürdü.
Gökçek'ten
hodri meydan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara Anakent
Belediye Başkanı Melih
Gökçek, SHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın'ı
Keçiören bölgesinden
milletvekili adayı olmaya
çağırdı. Gökçek, "Benim
mıİletvekilhğimdiiştü. Şimdi
sıra Karayalçın'da. Yüreği
yetiyorsa, benden boşalan
Keçiören bölgesinden aday
olsun" dedı. Gökçek,
Ankara Hurdacılar Sitesi'nin
asfaltlama çalışmalannın
tamamlanması nedeniyle
düzenlenen törene katıldı.
Matkap'ın destek
arayıştumı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çabşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Nihad
Matkap.dünTürk-İş,TÎSK
veHak-İş
konfederasyonlannı ziyaret
ederek yöneticileriyle
görüştü. Ziyaret etliği işçi ve
işveren örgütlerine, "Bu
hükümetin Türkiye'de daha
çok vereceği şeyler var"
mesajını vererek üstü kapalı
destek isteyen Matkap,
hükümete yapılan
eleştirilerin yapıa olması ve
katkmın sadece
parlamentodan
beklenmemesi gerektiğini
vurguladı.
Çillep
Universitesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Devlet Bakanı
Bekir Sami Dace, Başbakan
Çiller'in Amerika'daki
üniversitesine lisans ve
yükseklisans burs kontenjanı
aynlmadığını bildirdi. Daçe,
ANAP Afyon Milletvekili
İbrahim Özsoy'un, "200
lisans ve 800 yükseklisans
bursu için Başbakan Tansu
Çiller'in üniversitesine
kontenjan aynlıp
aynlmadığı"na ilişkin soru
önergesini yanıtladı. Daçe,
herhangi bir üniversiteye
kontenjan aynlmasının
sözkonusu olmadığını,
uygulamanın, üniversitelerde
öğretim elemanı
gereksinimini karşüamak
amaayla tasarruf genelgeleri
çerçevesinde
sürdürüldüğünü belirtti.
Seryetaraştrma
komisyonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM'de, 1983
sonrası kurulan ve Meclis'te
temsil edilen siyasi parti
liderleri ile eşleri, çocuklan,
kardeşlerinin servetini
incelemek üzere oluşturulan
araşürma komisyonu
çalışmalanna gelecek hafta
başlayacak. Komisyon
üyeleri önümüzdeki
çarşamba günü toplanarak
başkan seçimi yapacaklar.
LİDYA-CANAY-
ÖZLEM'LE ÇİGAN VE
TÜRKMÜZIĞÎ.
KALÎTE
GELENEĞÎMÎZDlR.
4 SHP'li daha DSP yolunda. İstifalarla hükümet salt çoğunluğu kaybedecek
AzuıhklıükümetikapıdaTÜREYKÖSE
ANKARA - SHP'den bu ay içinde
aynlabilecekleri bildirilen 4
milletvekilinin istifa etmesi durumunda,
hükümet siyaseten "azınlık hükümeti"
durumunadüşecek. Kulislerde, buay
içerisinde sosyal demokrat partiler
arasındaki transferler ve yeni ısıifalann
hükümeti sarsacağı dile getiriliyor. SHP
Hatay Milletvekili AB Uyar ve Istanbul
Milletvekili Nami Çağan'ın istifalanyla
SHP'nin milletvekili sayısı 53'e indi.
Uyar bir hülle partisi kurarak CHP'ye
geçmeye hazırlanırken, Çağan da bir
başka hülle partisi kurarak DSP'ye
geçmeye hazırlaruyor. Hülle partilerinin
kurulması için SHP'den yeni istifalar
• SHP Kırşehir Milletvekili Hilmi Yükselen, Uşak Milletvekili
Ender Karagül ve Çorum Milletvekili Cemal Şahin'in
partilerinden istifa ederek DSP'ye geçmeleri, Batman
Milletvekili Adnan Ekmen'in de istifa edip bağımsız kalması
bekleniyor. Bu milletvekillerinin istifası durumunda, hükümet
siyaseten 'azınlık hükümeti' durumuna düşecek.
bekleniyor. Kulislerde, SHP Kırşehir
Milletvekili Hilmi Yükselen, Uşak
Milletvekili Ender Karagül. Çorum
Milletvekili Cemal Şahin ile Batman
Milletvekili Adnan Ekmen'in de
önümüzdeki günlerde partilerinden
istifa edecekleri belirtiliyor. Yükselen.
Karagül ve Şahin'in DSP'ye geçmeleri
bekleniyor. 2 ekimde yapılacak DSP
Kurultayı öncesinde bu istifalann
gerçekleşeceği belirtiliyor. DSP
kulislerinde, SHP'den istifa edecek
milletvekili sayısının 8'e ulaşabileceği
belirtibyor.
Batman Milletvekili Adnan Ekmen'in
ise istifa ederek bağımsız kalabileceği
bildiriliyor. SHP-CHP bütünleşmesi
arayışlanndan sonuççıkmaması
durumunda. SHP'den başka istifalar da
olabileceği kulislerde konuşuluyor.
SHP'den dört istifa durumunda,
hükümet TBMM'de salt çoğunluk olan
226 sınınnın altına inerek 225
sandalyeye düşecek ve "çoğunluk
ikrJdan" yerine. siyaseten "azınlık
hükümeti" durumuna düşecek. Bu
durum. hükümetin devamını sayısal
olaraketkilemiyor.
Anayasa ve TBMM İçtüzüğü'ne göre,
hükümetin düşürülebilmesi için 226
güvensizlik oyu gerekiyor. Muhalefet
partilerinin toplam gücü ise 22 üyelik
boş olduğundan 226'ya ulaşamıyor.
Ancak siyaseten desteğini yitirmiş bir
hükümetin ömrünün uzun olmayacağı
belirtibyor.
Sabuncu'nun istifası için uzlaşmaya vanldı. Çiller, 'Seçim, ekim 1996'da yapılacak' dedi
DYP, seçimiengellemeyecek
• Başbakan Çillervekurmaylan, anayasada 'Genel
seçimler 4 yılda bir yapılır' şeklinde değişikliğe
gitmek ya da 1995 için erken seçim karan almak
gibi ara seçimden kaçış formülleri üzerinde
dururken, parti içi muhalefet, erken seçimin,
merkez sağda birliğin sağlanması için referanduma
dönüştürülmesini istiyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ara seçim kapısıru ara-
layarak erken seçim olasıbğını
gündeme getiren DYP Denızli
Milletvekili Nabi Sabuncu'nun
istifası, DYP'de. yönetim ile
parti içi muhalefet arasmda ilk
iSKlsuçlaması
ANAP'tan
Moğukay
içingensonı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP grup yönetimi,
"İSKİ olayına kanştığı" iddia-
sıyla Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay hakkında gensoru
açılmasını istemiyle TBMM
Başkanhğı'na önerge verdi.
ANAP Grup Başkanvekili
Eyüp Aşık ve 32 arkadaşı tara-
fından haarlanan önergenin
gerekçesinde. "TBMM'ce oluş-
tundan İSKİ İnceleme Komis-
yonu çalışmalan süresince sayuı
bakaıun ismi gecen çeşitli bağ-
lannlar ortaya çıkmaktadır" de-
nildi.
Türk hukuk sisteminin, her
bakanın ^öreve başlarken gü-
venoyu almasını ya da bakan
değişikbklerinde hükümetin ye-
niden güvenoyu istemesini
mümkün kıldığı öne sürülen
önergede, bu durumda
TBMM'nin güvene layık gör-
mediği bir bakan ataması ol-
ması habnde, tepkisini göster-
mesi, ancak gensoru mekaniz-
masının çalıştınlabildiğine dik-
katçekildi.
Adalet Bakanı Oktay hakkı-
nda İSKİ olayıyla ilgüi soruş-
turma açılması istemiyle doku-
nubnazlığının kaldınlması için
yapılan başvurunun reddedildi-
ği ânımsaüldı.
kez uzlaşma zemininin doğma-
sına yol açtı.
Başbakan Tansu Çîlkr ve
kurmaylannın Sabuncu'yu ik-
na cabalannın sonuç vermeme-
si üzerine, DYP yönetimi, parti
içi muhalefetle birbkte istifanın
kabulü yönünde oy kullanma
karan alırken DYP Genel Sek-
reteri Şinasi Altıner, "İstifaya
hayır demek, TBMM'yi ipotek
altına alır" dedi.
Alüner, dün düzenlediği ba-
sın toplantısında, DYP olarak
seçimden hiçbir zaman kork-
madıklannı, TBMM'de Sa-
buncu'nun istifasının kabulü
yönünde oy kullanarak göste-
receklerini söyledi. "Meclis
gündemine gelecek herhangi bir
istifaya 'hayır' demek,
TBMM'yi ipotek altına alır"
görüşünü dile getiren Altıner.
anayasal zorunluluk doğduğu
takdirde ara seçimin olacağını,
genel seçimlerin de 1996 Eki-
mi'nde yapılacağını söyledi.
1995 yılı için erken seçim karan
alarak ara seçimle genel seçim-
lerin birleştirilmesi yoluna da
gidilebileceğini kaydeden Altı-
ner, "DYP her an ve hangi ko-
şulda olursa olsun, seçime hazır-
dır. İster erken olsun, ister nor-
mal süresinde olsun, biz seçime
hazınz" diye konuştu. Çok sık
yinelenen seçimlerin, Türkiye
ekonomisinde ve siyasi partiler-
de yıpranmaya neden oldu-
ğunu vurgulayan Altıner, eko-
nomik sorunlar çözülmeden ve
ÇİZMEDEN YUKARI/MUSA KART
Mezarcı: Çiller'i şeriatçarpacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeriat
yanbsı İstanbul Milietvekilı Hasan
Mezarcı, kendi üslubu ile hedef gösterdiği
Başbakan Tansu Çiller'in çarpılacağından
sözetti.
Mezara. "Tansu Çiller'i şeriat ya
çarpacak, ya çarpacak" dedi. Mezarcı, dün
TBMM'de yaptığı açıklamada Alevileri
rejime karşı mücadeleyeçağırdı.
Alevilerin bir kısım haklannın
verihnemesinin sorumlusunun şeriat ve
Sünniler obnadığını iddia eden Mezara,
"Bunun sorumlusu Alevilerin payandası
oiduğu Kemalist, laik, ulusdevlettir"
görüşünüsavundu.
Türkıye'dekiAlevilerinbüyük
çoğunluğunun en az Sünniler kadar Allah,
peygamber ve kitaba inandıklannı anlatan
Mezarcı şunlan söyledi:
"Kocgiri Isyanı gerekçesiyle Alevikre
jenosit uygulayanlar da Sünniler ve
şeriatçılar değil. destekledikleri rejimin
sadık bekçileridir. Halk Fırkası
devrimlerine destek veren ve Aleviliği Halk
Fırkası ile özelleştiren bir k«sım Alevi
sözcüleri yalıuz Sünniliğe değil Aleviliğe de
Alevilere de en büyük kötülüğü
yapnuşlardır. Gerçekten Alevi olan samüni
vatandaşlanmızı öne çıkmaya ve
haklanmızı gasp eden rejimi birlikte
değiştirmeye davet ediyorum."
Mezarcı, Başbakan Çiller'i de "Daha önce
Demirel'in kullandığı şeriat düşmanı üslubu
kullanmakla" suçladı ve şeriat kavramının
millete kötü gösteribnek istenmesini
eleştirdi.
"Demirel gibi Çillerde batağa
saplanmıştır" dıyen Mezarcı. şu görüşü
savundu:
"İki de bir de milletin kutsaüarma saldıran
ve milleti aptal yerine koyarak, 'İslama
karşı değiliz. ama şenata karşıyız' diyenleri
millet siyaset sahnesinden silecektir.
Karayalçın'ı çarpan şeriat, Tansu Çiller'i de
ilk seçünde ya çarpacak, ya çarpacaktır.
Sağ ve sol partilerde bu bölücü ve dtşlayıcı
siyasi literatür devam ettiği sürece MHP ve
RP'nin çahşmasına bile gerek yoktur."
önem verdikleri yerel yönetim-
lere yetki devri ile özelleştirme
gerçekleştirilmeden seçime gi-
dilmesini doğru bulmadıklannı
da söyledi.
Altıner, bir soru üzerine,
DYP'nin yapılacak bir ara se-
çimde. boş 23 milletvekilliğin-
den en az 8'ini kazanacağını
savlarken de, "Biz iddialıyız.
DYP ara seçimden de birinci
parti olarak çıkacaktır. Güney-
doğu ve Doğu Anadolu'da 27
Mart seçimlerine oranla daha
güçlüyüz" diye konuştu.
'Centilmenlik anlaşması'
Altıner. ANAP'ın, Sabun-
cu'nun istifasının kabul edilme-
mesi durumunda Anayasa
Mahkemesi'ne başvurma ka-
ran aldığının anımsatılması
üzerine de, şunlan söyledi:
"Bir millervekilinin istifasuun
kabulünün evet ya da ret şekli, o
milletvekilinin hür iradesine
bağlıdır. Eğer Eyüp Aşık. Ana-
yasa Mahkemesi'ni özelleştir-
mede oiduğu gibi su yolu yaptıy-
sa bu onun bileceği iştir. 27 mart
seçimleri öncesinde, Işın Çelebi
İzmir Belediye Başkaıthğı için
istifa etti, seçimi kaybetti. Çe-
lebi'nin millervekiuiğinin düşü-
riibnemesi için ANAPlılar
DYP içinde, istifayı kabul etme-
yelim diye kulis yaptdar. Biz de
kabul etmedik. 'Bu arkadaşımız
bize lazım olur" dedik. Bu bir
centilmenlik anlaşmasıydı. O
zaman biz anayasaya aykırı bir
is mi yapmış olduk?"
DYP kurmaylan, Başbakan
Çiller'in özelleştırmeyi gerçek-
leştirip 1995 bütçesini kullana-
rak seçime gitme hesaplan çer-
çevesinde ara seçimden kaçış
formülleri üzerinde çabşırken,
parti içi muhalefet, erken seçi-
mi, merkez sağda birbk için 're-
ferandum' nitebğine dönüştür-
menin hesaplannı yapıyor. Çil-
ler karşıtlan. bir yandan grup
içinde muhalefetin dozunu
yükseltme karan alırken diğer
yandan da ANAP'la dirsek te-
masını sürdürüyorlar.
DYP içi muhalefetin önde
gelen isimlerinden, Sinop Mil-
letvekili Yaşar Topcu. "Artık
ufalanmış hale gelen mevcut si-
yasi yapıda, yapılacak hiçbir se-
çimin ülkeye hayrı ounaz" dedi.
Türkiye'de seçime, devletin ye-
niden yapılandınlması konu-
sunda net ve açık programlar
ortaya konulduktan sonra gi-
dilmesi gerektiği görüşünü sa-
vunan Topçu, "Devletin, kamu
düzeni ve kamu hizmeti olarak
adlandınlan en önemli iki fonk-
siyonu yeniden tartışmaya açü-
malı ve öneriler halka sunulmalı.
Türkiye'nin değişim ihriyacı, an-
cak devletin yeniden organize
edihnesiyle mümkün olabilir"
diye konuştu.
Türkiye'deki mevcut siyasi
tablonun artık 'parçalanmış'
değil, 'ufalanmış' olarak nitele-
nebileceğini kaydeden Topçu,
"Merkez sağ mutlak tek bir çatı
altında toplanmalı ve Türkiye,
toparlanmış bir siyasetle seçime
götüriilmeli." dedi.
2510000
PBX2515105
ANAP lideri Mesut Yılmaz, terörü önleme politikasının iflas ettiğini söyledi:
Hükümet, adam öldümıekle övünüyor
OSMANAYDOĞAN
İBRAHİM KÜÇÜK
ADIYAMAN -ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Ydmaz, hükümetin, terörle
mücadelenin ekonomik yönünü gö-
zardı ettiğini savunarak "Terörle müca-
dele, sadece askerle ounaz. Sadece adam
öldünnekle övünen bir hükümet, terörü
hiçbir zaman önleyemez" dedı. Yılmaz,
Türkiye'nin seçim havasına girdiğıni
bebrterek "Artık bu hükümet yanm hü-
kümettir" dedi.
Hükümeti erken seçime zorlamak
amaayla sürdürdüğü mitinglere Adıya-
man'da devam eden ANAP lideri
Ydmaz, bölgeye çok sayıda milletveki-
liyle birlikte gitti. ANAP'ın muhafaza-
•Koalisyonu erken seçime zorlamak için mitinglerini sürdüren
Yılmaz, hükümetin bir taraftan terörist öldürürken diğer
taraftan terörist yarattığını söyledi.Yılmaz, "Bu hükümet yanm
hükümettir" dedi.
karlanndan Cemil Çiçek ve Abdülkadir
Aksu gibi isimleri de yanına alan
Yıhnaz, hükümetin, terörle mücadelede
uyguladığı yöntemleri eleştirdi. Hükü-
metin, tütüne ilişkin yanbş pobtikalar
uyguladığını ve adeta tütün üreticilerini
PKK'nin kucağma ittiğini öne süren
Yılmaz. "10 yüdır PKK Adıyaman'a gi-
remedi. Hükümet, aptaica tütün politi-
kasıyla PKK'yi Adıyaman'a davet edi-
yor" dedi. Başbakan Tansu Çiller'in,
"Terörle mücadelede başanlıyız" sözle-
rini, "masal" olarak niteleyen Yıhnaz,
"Terörle mücadele sadece askerle ohnaz,
terörle mücadele ekonomiyle olur. Sa-
dece adam öldünnekle övünen hükümet,
terörü hiçbir zaman önleyemez. Boşaltı-
lan köyierden kentlere gelen insanlar, iş-
siz kalan insanlar ne yapacak? Bu hükü-
met bir taraftan terörist yaratıp öbür ta-
raftan terörist öldüren bir hükümettir. Bu
hükümet, bu kafayla terörü önleyemez"
diye konuştu. Yurttaşlara, "Bu hükü-
met gitsin mi? Erken seçime hazır
mısnuz? Erken seçünde bu yalancı hükü-
meti süpürecek misjniz" sorulannı yö-
nelten Yıbnaz, Türkiye'nin seçim ha-
vasına girdiğini ve hükümetin artık,
"yanm bir hükümet okhığumT söyledi.
Türkiye'nin, tarihindeki en ağır ekono-
mik krizi, en yüksek enflasyonu ve işsiz-
üği yaşadığını kaydeden Yılmaz, 80 tril-
yon lira olarak bıraküklan borçlann, 3
yılda 400 trilyon braya çıküğını, sadece
bu yıbn ilk 6 ayında ekonominin yüzde
5 küçültüldüğünü söyledi. Yıhnaz, ya-
şanan sorunlann suçlusu olarak ANAP
döneminin gösterildiğini bebrterek şun-
lan söyledi: "Gelin devletin televizyo-
nunda milletin önüne çıkalım. tartışalım.
Bu sıkuıtüar, ANAP'ın yüzünden mi
yoksa bu hükümetin yüzünden mi? Tele-
vizyona çıkıp milletin önünde bu besap-
laşmayı yapmaktan kaçınıyorlar."
ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gülelim mi, Ağlayalım mı?..
Anlatacağımız olay komik, komik oiduğu kadar acı;
Türkiye'nin genel fotoğrafını yansıttığı için de önemli.
Kültür Bakanı Timurçin Savaş'ın ûzel Kalem Müdürü
önceki gün saat 16.00'da gazetemizi arıyor. Yazarlar bö-
lümünün sekreteri Nermin Hanım'a şöyle diyor:
"Cumhuriyet gazetesinin ve Toktamış Ateş 'in adresi-
ni verir misiniz? Bakanımız bir telgrafçekmemizi istedi.
Galiba Toktamış Bey'in başından bir kaza geçmiş. Bir
de kazanın mahiyetini öğrenebilir miyiz?.."
Nermin Hanım gülsün mü, yoksa ağlasın mı?
Şu yanıtı veriyor:
"Siz televizyonlan iziemediniz mi, bugünkü gazetele-
ri okumadınız mı?"
Aynı saatlerde Emniyet Müdürlüğü yetkilileri bir açık-
lama yapıyor. Özeti şu:
"Bombanın tahrip gücü zayıftı. Eğer patlasaydı öldü-
rücü etkisi olmazdı..."
'Şeriatçı güçler' adım adım yol alırken Başbakan Tan-
su Çiller Izmir'de şöyle konuşuyor:
"Şeriata geçit vermeyeceğiz..."
Oysa bir DYP'li bakan aynı saatlerde bir tarikat şeyhi-
nin elini öpmeye gitmiştir. O tarikat şeyhinin 'devlet için-
de' nasıl örgütlendiğini 'sağır sultan' bile bilmektedir.
Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline dinamit koyan-
lar, bugün protokollerde yer alırken Istanbul'da Tokta-
mış Ateş'in imza gününde 'bombalı tuzak' kuranların
kim oldukları elbet sorulmaz.
Önemli olan nokta şudur
Toplumun tepkisizliği ve duyarsızlığı.
Ne diyor polıs yetkilileri:
"Bombanın etki gücü olmadığı anlaşıldı. Üstelik kita-
bevine üç-dörtgün öncekonulmuş..."
Şimdi de tıpkı Uğur Mumcu'nun alçakça öldürülme-
sinden sonra ortaya konulan senaryolar yineleniyor:
1- Kitabevi reklamını yapmak için boyle bir eylemi or-
taya attı.
2- Olayı Cumhuriyet gazetesi büyütüyor. Ortada bir
olay yok.
• • •
Bugün 'takkeli' ve 'takkesiz liboşlar' bir başka deyişle
'Allahları dolar, peygamberleri mark' olan köşe dönücü
'sahtekarlar çetesi' tüm bu olaylara kılıf ararlar.
Bu zibidilere göre özelleştirme demek demokrasi de-
mektir. Bu zibidilere göre Dışişleri Bakanı Prof. Dr.
Mümtaz Soysal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör özden özelleştirmeye karşı çıktıkları için de-
mokrat olmayıp, DGM Başkanı Nusret Demiral'la, Coş-
kun Kırca'yla 'aynı siyasalçizgide' bulunmaktadır.
Üstelik Yekta Güngör özden eskiden 'siyah-beyaz te-
levizyon' alışkanlığı olduğundan hâlâ 'Cumhuriyetgaze-
tesi'•' okumaktadır.
önceki gün bir özel televizyonda izledik. Haberi hazır-
layan kişiyi çok iyi tanırız. Uzun yıllar Cumhuriyet'te ça-
lıştı ve Amerika'da gazetecilik yaptı. Sevimli bir çocuk-
tur. Biliriz ki 'kimi ilişkileri'öe bir hayli karışıktır.
Şimdi bu 'aslanlar aslanı' kendini kanıtlamaya çalışı-
yor. Hiçbir zaman solcu olmadı, olamazdı. Ama yaptığı
bugünkü işi ciddidir. Televizyonculuk da 'zor zenaat'br.
ören plajlarında 'kadın giysisi' giyerek dolaşmaya, fo-
toğraf çektirmeye benzemez.
•••
Toktamış Ateş'in yaşadığı olaya kimileri 'bir provo-
kasyon' diyebilir; kimileri "Karanlık güçler bundan ya-
rarlanmak istiyor" görüşünü ortaya atabilir, bomba pat-
lamadığı için de 'öldürücü değildi' açıklaması yapılabi-
lir.
Çünkü, kimsenin burnu kanamadı, kimse ölmedi.
Ama Türkiye nereye götürülmek isteniyor söyleyebilir
misiniz?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat önder Sav'ın
1994-1995 yargı yılının açılış toplantısında yaptığı konuş-
maya lütfen kulak verin:
"Kimi TBMM üyeleri, açıkça şeriatövücülüğü yapmış,
cumhuriyet tarihinde ilk kez İstanbul'un göbeğinde, Tak-
sim 'de Atatürk Anıtı 'nın etrafında üzerinde Arap harfleri
yazılı yeşil bayraklar dalgalandınlmıştır. Sıvas 'ta 'Şeriat
isteriz, kahrolsun laik düzen' diyerek sokaklara dökü-
lenler, 35 insanı yakmışlardır.
Bütün bu yapılanlar, kimi çevrelerden destek görünce
sıra Iaikliğıkaldırmaya gelmiştir. Laikliğikaldırmak iste-
yenler, bindikleri dalı kesmeye çalışmaktadırlar. Laiklik,
kendisini kaldırmak isteyenleh parlamentoya getiren
demokrasinin dayanaklarının başında gelmektedir.
Cumhuriyetin değiştirilmesi teklif bile edilmeyecek te-
mel ilkesi ve özüdür.
Laikliği kaldırarak demokratik hukuk devleti yerine te-
okratik devleti getirmek, kendi çarpık hukuk düzenlerini
kurmak, yeni Sıvas olayı tezgahlamak isteyenlere Türk
ulusu 'olur' vermeyecektir. Atatürk un sözleriyle 'Gaflet
dalalet ve hatta hıyanet' içindekiler, şeriat ve kanlı ikti-
dar provaları ile Türk ulusunu yıldıramayacaklardır.
Ulusu ümmetyapmaya, 'ortaçağ karanlığı'na çekmeye,
demokratik, laik hukuk devletini, teokratik devlet yap-
maya güçleri ve nefesleri yetmeyecektir."
Yuhalanan Çiller, sert çıktı:
Sadece 600 bîn işçinin
hakkını koruyamayız
MERtHAK
İZMİR - 63. Uluslararası
İzmir Fuan'run açıbşı sırası-
nda işçi ve memurlar tarafı-
ndan "yuhalanan" Başbakan
Tansu Çiller işçilere "sert
çıktT. Çiller, üniversite mezu-
nu yüksek memura, askere,
polise ve öğretmene işçinin
dörtte biri düzeyinde ücret
verdiklerini savunarak "Sade-
ce 600 bin işçinin hakkını ko-
rayamayız" diye konuştu.
Başbakan Çiller'in önceki
günkü Izmir gezisi "hüzünlü"
bitti. 63. Uluslararası İzmir
Fuan'run açıbşında işçi ve me-
murlann hükümetin istifasını
istemesi, gün boyu "erken se-
çim yok" mesajını vermeye ça-
bşan Çiller'e zor anlar yaşattı.
Yuh sesleri ve ısbklar arasında
fuar açıhşındaki konuşmasını
kısa tutan Çiller, Romanya
pavyonunu açtı ve ardından
kendisini onuruna İzmir'deki
10 odanın ortaklaşa düzen-
lediği yemeğe katıldı.
Soğuk bir ortamda geçen
yemekte Çiller. 5 nisandan
önceki ekonomik yapıyı orta-
ya koydu ve hedefleri anlatü.
Çiller şöyle konuştu:
"özeUeştirmenin önünü tı-
kamak isteyenleri 'bu iktidar
başanlı ohnasın da ziyan yok
Türkiye batsın' anlayışım or-
taya koyanlan şiddetle kımyo-
rum...
Bugünkü gibi bazı sektör-
lerden özelleştirme engellen-
sin, biz bu işten karlı çıkalm,
60 milyon insan ne olursa ol-
sun, çiftçi ne olursa olsun, işçi
ne olursa olsun, işsiz insan ne
olursa olsun, emekli ne olursa
olsun. Ama 500-600 bin insan
hiç bir biçimde zarar görme-
sin.
Memurun 4 mislini 5 nüslini
alsın, sadece 4'te 1 ücretlerin-
den fedakarlık yapacak olsa-
lar, 4 mislini alıyorlar memur-
lann, bütçe açıİdannın kapa-
nacağı bir ortamda yine de gö-
rüyoruz ki, bazı çıkar gruplan
hiç bir şekilde bu tür fedakaru-
klara, dengelere eğüımli gö-
rünmeden ve hiç bir biçimde
adalet kavramı içersinde dü-
şünülmeyecek bir ortamda
hak savunuyoruz diye ortaya
çıkabüiyorlar."