22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19AĞUST0S1994 CUMA HABERLER Kaplan'dan suç duyurusu • İstanbul Haber Servisi - Yargılanmakta olan eski DEP milletvekillerinin avukatlığmı yapan ve önceki gün Demirköy'de, yakınlanyla birliktegözetim altına ahnan Hasip Kaplan, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yirmi saat tutulduktan sonra salıverilen ve olay sırasında sağ elinin işaret parmağı kamp kapısına sıkışarak tırnak kökünden kopan Kaplan, eski DEP milletvekillerinin avukatı oiması nedeniyle böyle bir uygulamayla karşılaşüğını belırtti. HADEP'ten tepki •ANKARA (ANKA)- Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) PM üyesi Melik Aygül, Güneydoğu'da devletin yeni hedefınin "yurtsever avukatlar" olduğunu belirterek, salı günü gözaltına ahnan Erzurum Barosu avukatlan M. Tuncer Caferoğlu ile Necati Güven'in derhal serbest bırakılmalannı istedi. BAV'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda çağn cihazıyla kopya çektiği belirlenen Attila Tuncel, Mustafa İpek, Murat Şahıner ve Mehmet Soltay'ın tutuklanmasından sonra Ankara'da da inceleme başlatıldı. Adnan Hoca'nın müridi oiduğu savlanan Mehmet Soltay'ın bir süre üye$i oiduğu Bilim Araştırma Vakfı, garip bir açıklama yaptı. Açıklamada, kopya çekmeyi kafasına koyan üyelerinin, çağn cihaa gibi 'ilkel' bir araç yerine ileri teknoloji sistemlerini kullanacağı ifadeedildi. Nöbetçi eczacı öldürüldü • İstanbul Haber Servisi - Kadıköy'de bir nöbetçi eczanede önceki gece görev yapan bayaneczaa boğazı kesilerek öldürüldü. Bahariye Caddesi Nail Bey Sokak'ta bulunan "Limon Eczanesi"nin sahibi ve mesul müdürü eczaa P. HilaJ Sayınbaş (31) adlı kadın önceki gün, gece nöbeti sırasında kimliği belirsiz kişi veya kişilerin saldınsı sonucu bpğazı kesilerek öldürüldü. Öte yandan yazılı bir açıklama yapan İstanbul Eczaa Odası, eczaalann bugünsaat 10.30'da Sayınbaş'ın eczanesinin önürtde toplanarak olayı kınayacaklarını bildirdi. Mercömek skandab • BONN (Cumhuriyet) - Bosna Hersek için Refah Partisi çevrelerince Türkiye ve Almanya'da toplanan yardımlann Almanya üzerinden aklarularak RP'nin seçim kampanyasının fınanse edılmesi skandalı. Alman resmi televizyon kanalı tarafından belgesel film haline getirildi. Refah Partisi mutemeti Süleyman Mercümek tarafından Almanya'da aklanılan ve Yapı Kredi Bankası üzerinden Türkiye'ye aktanlan Bosna yardımlan üzerine oynanılan kirli oyunlar detaylı bir biçimde Alman televizyonu ARD, WDR taranndan belgelendınldı. Crıph'an ytmtkli \ r§ firkethr* [ ftmtksiı, yanm veyt ttd gin ttrltr, Jhify jfzllfft. Genel Başkan Yardımcılığı'na 5 eski yöneticinin yanı sıra İrfan Gürpınar da seçildi CHP'deBaykalgüventazeledi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHFde, soîda bütünleşme zemini konu- sunda ortaya çıkan buna- Um, Genel Sekreter Ertuğ- rul Günay'ın istifasının yanı sıra Genel Başkan Deniz Baykal'ın "güven tazele- mesiyle" sonuçlandı. CHP lideri Bay- kal, Günay'ı, genel sekreterlik koltu- ğunda otururken genel başkanlığa talip olmakla suçlayarak "Sayın eski genel sekreterin istifa karan aİması oldukça gecikti" dedi. Genel sekreterlik maka- mırun, "genel başkaniıfctan şikayet yeri" olmadığını kaydeden Baykal, genel sek- reter değişiminın "bütünleşme, birleşroe koausundaki bakış açtsı farklılığından kaynaklanmadığını" ileri sürdü. CHP'nin dün toplanan Merkez Yü- rütme Kurulu'nda (MYK) genel baş- kan yardımcılıklan için yeni görev dagı- lımı yapıldı. MYK'de Adnan KeskiıTm genel sekreter olmasıyla boşalan genel başkan yardımahğına Genel Sekreter Yardımcısı Jrfan Gürpınar getirilirken Ismail Cem, İstemihan Talay, Ali Topuz, Erol Çevikçe ve Hasan Fehrni Güneş ye- niden genel başkan yardımcılıklanna seçildiler. Genel Sekreter Keskin, bu- gün de genel sekreter yardımcılannı be- lirleveceğini ifade etti. Bu çerçevede trfan Gürpınar'dan boşalan genel sekre- ter yardımcılığına yeni bir isim getiril- mesi dışında önemli bir değişiklik olma- ması bekleniyor. Partideki yeni yöneticileri belirlemek amacıyla toplanan MYK'nin basına açık bölümünde konuşan Baykal, genel sekreter değişiminin gerekçelerini anlat- tı. Baykal, parti üst yönetimindeki deği- şiklikten sonra, önümüzdeki günlerde solda bütünleşme adına "olumlu, sevin- dirici" gelişmeler olacağı mesajını verdi. Sözlerine, "Bu değişim, genel sekreter- likle ilgili bir görev anlav ışı farklılığı ola- rak ortava çıktı" diyen Baykal, bunu ise "doğal bulmadığını" ifade etti. Baykal sözlerini şö>le sürdürdü: "Genel sekreter partinin güclenmesini sağlamakla yükümJüdür. Genel sekreter- lik makamı, genel başkanla ilgili bir şika- yet makamı değildir. Şikavetlerin orta- dan kaldınlması için çalışması gerekir. Hiçbir partide, genel sekreterlik, genel başkanla tartışma makamı olarak kulla- nümamıştır. Her partilinin, bu arada, gö- rev yapan bir genel sekreterin parti yö- netimine dönük bir iddiasının ortaya çık- ması çok doğaldır. Ama bunu gerçekleş- tireceği yerler vardu-. Genel sekreterliğin buna dönük olarak kullanılması. parti yönetinüne büyük bir zafıyet getirir. PM de bu amaçla siyasi tartışma tespitini yaptıktan sonra, PM üyesi arkadaşları- mız, olağanüstü toplantı talep etmişler- dir." Günay'ın, kendisinden habersiz MYK toplantısı yapıldığı yönündeki açıklamalannm doğru olmadığını vur- gulayan Baykal. "Genel sekretere çağrı yapıldığı halde MYK toplanttsına katıl- madığınT'söyledi. Partideki görev değişiminin. solda bütünleşme çabalannı engellemeyeceği- ni kaydeden Baykal, kurumsal bütün- leşmenin adresini, CHP olarak gösterdi. "Görev değişikliğinin, birleşme bütünleş- me konusundaki bakış açısıyla herhangi bir ilgisi yoktur" görüşünü dile getiren Baykal, "l'mut ediyorum ki önümüzdeki günlerde, kamuoyumuzu, sosval demok- rasinin güçlenmesini isteven herkesi se- vindirecek olumlu gelişmeleri ortaya ko- yabileceğiz" dedı. CHP Genel Sekreterliği'nden istifa eden Günay ise parti içinde mücadelesı- nı sürdüreceğini açıkladı. Cumhuriyet'- in sorulannı yanıtlayan Günay. parti- nin yeni bir atılıma ihtiyacı olduğunu belirterek PM üyeliğini devam ettirece- ğini de ifade etti. Günay, "Her istifa bir başlangıctır, benün için de yeni bir baş- langıç söz konusu" diye konuştu. Gü- nay. önceki gün yapılan PM toplantı- sında da Baykal'a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Günay'ın, toplantıda, "Bu parti yeni baştan kurulmak zorundadır. CHP'nin ilk kurulduğu 9 Evlül'deki gibi bina \eniden yapılmalıdır. Eğer bu bina- nın temeline kan akıtmak gerekiyorsa, Ertuğnıl Günay'ın kanı feda olsun" dedi- ği oğrenildi. Öte yandan. CHP'de, "bütünleşme zemini" arayışlan, Günay'ın hareketiyle netleşti. Günay'la birlikte, DSP liden Bülent Ecevit'in liderliğinde CHP oluşu- mundan yana tavır koyan bir grup parti yöncticisi şimdilik sessiz kalmayı yeğli- yorlar. Ancak partide, Adnan Keskin'- in genel sekreterliğe getirilmesi. "SHP'li muhaliflerle yeni oluşum arayışını hızlan- dıracağı" şeklinde değerlendıriliyor. "Ecevit lideriiğinde C H P ' oluşumunu savunan parti >öneticilen ise Günay'ı "haklı" bulmakla birlikte, erken çıkış yaptığı görüşünü dile getiriyorlar. Milletvekilleri genel başkanlannı parti içi sorunlara karşı duyarsız kalmakla suçluyor: Kan kaybınınnedeniYılmaz YASEMİN KOYUTÜRK Cadı kazanı ANAP için için kaynamaya baş- ladı. Parti içi mu- halefetle sarsılan ANAP, son bir buçuk ay içinde istifa eden 5 milletvekiliyle kan kaybetme sürecine gjrdi. Genel Başkan Mesut Yıhnaz ve parti üst yönetimine eleştiriler sürer- ken önümüzdeki günlerde par- tiden istifalann artarak sürmesi bekleniyor. Partiden istifalan "Devletin de içinde bulunduğu bir kompio" olarak niteleyen Mesut Yıl- maz'a en büyük tepki ANAP milletvekillerinden geldi. İstifa- lann en büyük nedenınin Me- sut Yılmaz olduğunu savunan bazı milletvekilleri, liderlerini parti içi sorunlara duyarsız kal- mak ve gerektiği gibi muhalefet yapamamakla suçladı. Mesut Yılmaz'ın 'başına buyruk' dav - ranarak 'ANAP'ı erime süreci- ne soktuğunu' öne süren muha- lifler, partinin göz göre göre tü- ketilmesine izin vermeyecek- lerini vurguladılar. Partideki gelişmelerden hu- zursuzluk duyduğu bilinen ANAP İstanbul Milletvekili İmren Aykut. uzun süren sus- kunluğunu bozarak sorulan- mızı yanıtladı. İmren Aykut, partinin son durumundan bü- yük üzüntü duyduğunu söyle- di. Ancak yaşanan istifalarda Mesut Yılmaz'ın olumsuz ta- vırlannın büyük etkisi olduğu- nu belirten Aykut, ANAP lide- rini sorunlara duyarsız kalmak- la suçladı. Yılmaz'ın, parti so- runlannın çözümü için birkaç kişi dışında milletvekilleriyle di- yaloğa gjrmedigini ve başına buyruk davrandığını behrten Aykut, siyasetin tek başına yapılamayacağını vurguladı. Yılmaz'ın, sergılediğı olumsuz tavırlarla ANAP'ı erime süreci- ne soktuğunu ileri süren Aykut, "Siyaset, milktvekillerini itip kaçırarak yapdmaz. Aksine, adam kazanarak yapüır. Son durum, ANAP'ı hızlı bir erime sürecine soktu. Partinin gözü- müzün önünde eritilmesine izin ANAP Genel Baskanı Mesut Yılmaz: 1995 seçimyılıolacak • ANAP lideri Mesut Yılmaz, koalisyon hükümetinin ömrünün beş ay bile sürüp sürmeyeceğinin belli olmadığını ileri sürerek, "En geç 1995 yılında seçim var" dedi. Yılmaz - Halk her yerde hükümeti bana şikayet ediyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. hükümetin daha fazla dayanamayacağını savunarak, 1995 yıhnın seçim yılı olduğunu söyledi. "Menîleket kötü idare ediliyor Hcrkese ış' dediler, işiolanı işinden ettiler, "M utfakta yangın var" dediler, evi yaktılar" div e konuşan Yılmaz. hükümetin seçim havasına girdiğini söyledi. Yılmaz. hükümeıi kolera salgını konusunda duyarsız kalmakla suçladı. ANAP lideri Yılmaz dün. partisinin belediye başkanlığını kazandığı Ankara'nın ilçelenne destek gezisine çıktı. Ayaş, Oltan, Çağa. Güdül. Yeşilöz, Uruş. Beypazan ve Çayırhan ilçelerini ziyreteden Yılmaz, halka hitaben yaptığı konuşmalarda. hükümeti eleştirdi. Koalisyon hükümetinin, zamanında belediyelere destek sözü verdiğini, ancak sözünü tutmadığını belirten Yılmaz şö> le konuştu: "Hükümet şündi geneİge çıkartarak belediyelerin işlerini zorlaştırdı. Beledi>eler bir onarım yapmaya kalksa, hükümet izin vermiyor. Hükümetin ömrii fazla sürmeyecek. 5 ay bile kalıp kalmay acağı belli değil. En geç 1995 vüında seçim var." Yılmaz, koalisyon hükümetinin verdiği sözlerin hiçbirini tutmadığını savunarak. "Herkese iş dediler', işi olanı işinden ettiler, 'Mutfakta yangın var' dediler, evi yaktılar. Hükümet gidici ve yiyici. İSKI ve ILKSAN rezaletinin nesabını bile teremediler"eleştirisinde bulundu. Hükümetin kö> lüyü de düşünmediğini dile getiren Yılmaz. kendi iktidarlan zamanında 2 in lira olan mazotun litresinın 12 bın liraya yükseldiğini, bir kilobuğdav karşığı birkilogübrealan köylünün artık 3 bin liraya gübre alabildiğjn ve 3 kat yoksullaştığmı savundu. Yılmaz, yaptığı konuşmalara sırasında herkesin hükümetten şikayetçi olduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü "Gittiğim her yerde ben vatandaşlara hükümeti şikayet edeceğime, onlar bana hükümeti şikayet ediyorlar. Bazıları bana, Sorunlanmızı nıye anlatmıyorsun" diyor. Devletin radyo ve televizyonu, hükümetin borazanı olmuş. Sorunlan anlatmakla dertlerin çözülmesi mümkün değil." ANAP liden. partisıne mensup belediye başkanlanndan ay nm vapmadan halka hizmet etmelerini istedi. vermeyeceğiz'' dedi. ANAP yönetiminin, millet- vekillerinin yaptığı eleştirilere de tahammül edemediğini dile getiren Aykut. "Partinin içinde bulunduğu durumdan kurtulma- sı için eleştiri getiren arkadaşla- runız disiplin kuruluna veriliyor. Milletvekillerinin, parti içinde demokratik olarak eleştiri yap- ma hakkı dahi engellenmeye ça- lışılıyor. Bu durum, sıkıntılan daha da arttinyor. Genel başka- nımızın, millervekilleriyle iyi di- yalog kunnasmı istiyoruz" diye konuştu. Gerektiği gibi muhalefet ya- pılamamasının da ANAP'taki kan kaybını ruzlandırdığını dile getiren Aykut. vatandaşın sa- hipsiz kaldığını söyledi. ANAP'ın, ana muhalefet parti- si olarak halkın beklentilerine cevap veremediğini belirten Aykut, partinin bir an önce to- parlanmasının şart olduğunu vurguladı. Aykut, ANAP'ı eski durumuna getirmek için sonu- na kadar mücadele edeceklerini de sözlerine ekledi. Kısa bir süre önce ANAP'- tan istifa eden İstanbul Millet- vekili Bahattin Yücel de Mesut Yılmaz'dan, parti içi sorunlan iyi analiz etmesini istedi. ANAP liderinin. partide yaşa- nan sorunlann nedenini dışan- da aradığını belirten Yücel. "ANAP vönetimi, sorunun çö- zümünü analiz edecek yerde, sü- rekli komplo saplantısıyla dtşa- rıdan gelen tehlikelerden söz edi- yor. ANAP'ı yıpratmak ya da zayıflatmak için dışandan bir komploya gerek yok. Çünkü ANAP, şu andaki virriniyle bu fonksiyonu yerine getiriyor" di- ye konuştu. Yücel. ANAP'ın temel çizgisinden uzaklaşarak ana muhalefet partisinin gös- temıesi gereken etkinliği ger- çekleştiremediğıni de söyledi. Parti yönetimine ilişkin eleş- ürileri nedeniyle ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilen ve kısa bir süre önce parti genel baş- kanlığına ada\ olduğunu açık- layan" ANAP' İstanbul Millet- vekili Naci Ekşi ise Yılmaz'ın partiyi Özal felsefesinden uzak- laştırdığmı savundu. ANAP'ta yaşanan sorunlann en büyük nedeni olarak söz konusu uzak- laşmayı gösteren Ekşi. partinin ortaya koyduğu programı ger- çekleştırmesini istedi. Mesut Yılmaz'ın bu konuya ilgi gös- termemesi nedeniyle. genel baş- kanlığa aday olduğunu belirten Ekşi, istifa eden parti milletve- killerinin DYP'yle ilişkisi oldu- ğuna inanmadığını \urguladi. Refah Partisi'nde Güneydoğu tedirginliği ERGÜNAKSOY HAREM teknemizle Poyrazkoy'e denu luru Her cumartesi ve pozar gruplora Rumfli Hison'ndon kolkış: saat:10 - dbnin: 18.00 Rezeı/osyon ve bılgi icin: 0 (212) 251 88 97 ANKARA - Eski Bayındırlık ve İskan Bakaru Şerafettüı Elçi'nin kurmayı tasarladığı yeni siyasi partiye, RP'nin Doğu ve Güneydo- ğu'daki il ve ilçe örgütlerinden azmsanmayacak ölçüde bir kaülım olacağı bildirildi. "İsJarocüara yakın, DEP'ten farklı" bir parti sloganıyla yola çıkan Elçi'yle, bölgede RP'ye yakın aşiret liderleri ve din adamlannın dirsek taması halinde olduklan kaydedildi. Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Şerafettin Elçi'nin kurmayı tasarladığı partiye özellikle Doğu ve Güneydo- ğu'da RP il ve ilçe örgütlerinin "sıcak" baküklan bildirildi. RP'nin "Kürt poUtikasmı" net bulmayan birçok RP'linin, partinin kurulmasıyla birlikte RP'den aynlacaklan kayde- dildi. RP'li aşiret reisleri ve din adamlannın, bölgede ol- dukça sevilen Elçi'ye destek sözü verdikleri bildirildi. "İslamcdara yakın DEP'ten farklı" bir parti sloganıyla yola çıkan Şerafetün Elçi'den rahatsızlık duyan RP Genel Merkezi, bölgede olası kop- malan engelleyebilmek için çalışmalannj yoğunlaşürdı. RP Genel Başkanı Yardımcısı Ahmet Tekdal başta olmak üzere, RP milletvekilleri ve üst düzey yöneticileri, Doğu ve Güneydoğu'da bölge top- lanulan düzenlemeye başladı- lar. Kürt sorununun ancak, "adil çözüm"le sorun olmak- tan çıkacağıru savunan RP'- liler. ilk genel seçimde iktidara gelmeleri halinde Olağanüstü Hal Bölge Valiüği başta ol- mak üzere, koruculuk sistemi- ni kaldıracaklannı ve bölgeye "refah" getirecekleri sözünü veriyorlar. Sadece RP değil mevcut bü- tün partilere yöneleceklerini ve kitle partisi olacaklannı be- lirten Şerafettin Elçi, " R P da- hil bütün partilerin tabanmdan kitleleri kazanmaya çaüşa- cağız"dedi. Bügüne kadar Kürt siyasi hareketlerinin an- ti-dinci bir politika izledikleri- ni kaydeden Elçi, şunlan söy- ledi: "Bizim yaklaşımımız böyle değil. Vatandaşlann dini inançlanna saygılı bir politika izleyeceğiz. Din üzerindeki baskılann kaldırılmasını savu- nuyoruz. RP bölge sorununa ummetçilik anlayışıyla yaklaş- sa bile yine memnun olunız." T r a v e s t i l e r ' ö z e l yaşamiarma yönelik p b a s k l l a n n sörm^ halinde, insan hakla- rının ihlal edilmediği bir ülkev e iltica edeceklerini açıkladıiar. Bir grup travesti, dün İnsan Hakla- n Demeği (İHD) istanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek, polis ve bazı basın organla- rınca insanca yaşama haklaruun sık sık gaspedilmesini protesto ettiler. Arkadaşları adına ortak bir açıklama yapan Ceyda Kılıç, özel yaşamiarma yönelik baskılann son örneğinin 8 ağustos pa- zartesi gecesi Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nce dü/enlcnen operasyonda >aşandığını beiirtti. Operasyon gecesi, zorla kapdannın kırıldığını \e silahlarla baskın yapıldığını ileri süren Kılıç, polisin tavnnı ve olayı yanlı bir biçimde yansıtan arv'yi protesto ettiklerini beiirtti. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bataklığı Kurutmak... Almanya'daki olayı duymuş olmalısınız! Yine de hatırlataytm: Mannheim Eyalet Mahkemesi, Hröer Almanyası'nda Yahudi kıyımı diye bir şey olmadı diyen neonazi bir lideri, Milliyetçi Alman Partisi Başkanı Guerrter Deckert'i, geçen haziran sonlarında, bir yıl hapse ve bir miktar para cezasına mahkûm etmişti. Dec- kert, ırkçı kine kışkırtmada bulunmuştu ve federal ka- nunlara göre suçtu bu. Ne var ki, bütün bir Alman toplumunu sendeleten bir gelişme oldu sonra. Hapis cezasının ertelenmiş oiması bir yana, geçen hafta açıklanan mahkeme kararının ge- rekçesinde, suçlanan; "büyük kıyım hakkındaki Yahudi iddialanna karşı Alman halkmın direnişini güçlendirme yolunda, sorumluluğunun bilincinde bir insan", bir "ka- rakter insanı" diye övülüyordu. Büyük tepkilere yol açtı bu davranış. Demokratik bir ülkenin mahkemelerinde, bu kafada yargıçların bulunması, bir utançtı o ülke için; kaldı ki, bu- günkü Alman rejimi, ikinci Dünya Savaşı'ndaki korkunç olaylarda sorumluluğunu da kabul etmişti. Gazeteler, söz konusu karar gerekçesini bir "adli skandal" olarak karşılarken; birsözcü, Başbakan Kohl adına, "yadsıma- cılar"\n suç ortağı olarak gördüğü yargıçları, tavırların- dan dolayı kınadı. Arkası da geldi bu tepkilerin. Öğrendiğimiz kadarıyla, birkaç gün önce, bu yargıç- lar, "sağhknedenlerinden dolayı", görevlerinden uzak- laştırılmış durumdalar. O sağhk nedenlerinin ayrıntıları- na girilmiyor; herhalde, "manyak"lıkları göz önünde tu- tulmuş olsa gerek... Böyledir bu! "Varg/'ydı, "adalet"\i toz kaldırmaz. Çünkü, o noktadan başlayacak bir çözülüş, bir kanse- re dönüşür çok geçmeden, çürür ve batar toplum. Sıvas Kıyımı davasında, Aziz Nesin'le, Pir Sultan Ab- dal Derneği yöneticilerini, kıyımın "tahrikçisi" olarak görüp -idam istemiyle- yetkili makamlara suç duyuru- sunda bulunan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Nusret Demiral'ın tavnnı, nasıl olur da bir başka "adli skandal" olarak karşılamayız? Söz konusu kıyımın yargılamasının bir yılı aşkın bir süredir sergilediği soytarılık yetmezmiş gibi, sen kalk, şeriatçı,okkanınaltınagitmesindiye,karihandan"farın>r- çi" icat edip, davayı ucuza kapatmanın kumpasını kur; ve bu arada, elalemi enayi yerine koy! öyle mi? Hayır efendim, Sıvas kıyımının hesabı verilecek! Sorun, Aziz Nesin de değildir sadece; sorun, Aydın- lanma hareketimizin, bir bolümü zaten işgal edilmiş, bir bölümü işgal edilmeyi bekleyen mevzilerine karşı -hı- şımla- yürüyen şeriat canavarını, hiç olmazsa tökezledi- ği bir noktada durdurma sorunudur. Kafa karıştırıp hedef şaşırtmayın! DGM Başsavcısı'na, son günlerde, demokrat kamuo- yundan gösterilen tepkileri, dikkatle izliyorum; aydınla- rımızın duyarlığına diyecek yoktur. Ancak, bir noktada da dikkatleri çekmek isterim. "Böyle adalet olmaz" deniyor. Demiral'ın isteminin, "düşünce açıklamaya yoneltilmiş büyük bir darbe" oi- duğu söyleniyor; dahası, "Aziz Nesin e yönelttiği akılal- maz suçlama dolayısıyla bağımsız yargının yıpratıl- masına olanak verilmemeli ve bu, Demiral'ın kişiliğin- den kaynaklanan bir olgu olarak görülmelidir" diyenler var Güzel de, yeni mi anladık böyle adalet olmayacağını? DGM'lerin, düşüncelerinden dolayı içeri tıktığı yığınla aydın çile çekerken, yalnız bu mu oldu büyük darbe dü- şünce açıklamaya? Sonra, DGM'lerin yargısı mı bağım- sız yargı da, yıpratılmasına olanak vermememiz isteni- yor? Hayır, ağaçlara bakıp ormanı gözden kaçırmayalım! Kurumları görmezlikten gelip kişileri soyutlamayalım! Başta DGM'lerdir bağımsız yargının önüne dikilen; yoksa, şu ya da bu savcı, şu ya da bu yargıç değil önce. DGM'ler, bir bataklıktır; Nusret Demiral, acı acı sokan tehlikeli bir sinek olsa olsa... Bataklığı kurutmaya bakınız lürfen.'.. Partiler uzlaştı Özelleştirme içîn yeni tasarı hazırlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Hükümetin. özelîeştirme konusunda TBMM'de grubu bulunan siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanması için baş- lattığı çahşmalarda ikinci ve önemh adım dün atıfdı. ANAP ve RP'nin önerilerini alan hü- kümet temsilcileri. önerilerdoğ- rultusunda >eni biryasa tasansı haarlanacağını ve Bakanlar Kurulu'ndan geçtikten sonra partilere sunacaklanru açı- kladıiar. DYP-SHP hükümeti ile ANAP arasında önemli öl- çüde yakınlaşma sağlanırken. RP'liler. kesin kararlannı ta- sannın alacağı biçimı gördük- ten sonra verme eğilimine girdi- ler. Ana>asa Mahkemesi'nin. son olarak PTT'nin Tsinin satışına ilişkin yasa için yürür- lüğün durdurulması karannı vermesinin ardından yoğun- laşan uzlaşma girişimleri çer- çevesinde, DYP adına Devlet Bakanı Aykon Doğan. SHP adı- na Sana\i \e Tıcaret Bakanı Mehmet Dönen, ANAP adına Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Keçeciler, Grup Başkanve- kili Oltan Sungurlu ve İzmir Milletvekili Işuı Çelebi. RP adı- na da Grup Başkanvekili Ab- düllatif Şener ile eski bakanlar- dan Fehim Adak dün parlamen- toda bir araya geldiler. Top- lantıya, kuruluşunu düzenleyen KHK'nin iptal edildiği. Özelleş- tirme İdaresi Başkanı Tezcan Yaramancı ile başkanlık yetkili- leri de katıldı. Devlet Bakanı Doğan, dört saati aşan görüş- melerden sonra, "Anlaşdan ko- nular ekseriyette" dedi ve TBMM gündeminde bekleyen yasa teklifinin yerine öneriler doğrultusunda yeni bir yasa tasansı hazırlayacaklannı, Ba- kanlar Kurulu'nda görüştük- ten sonra yeni tasanyı muhale- fet partilenyle yeniden görüşe- ceklerini bildirdi. Ancak top- lantıda PTT'nin Tsinin satışı konusunda görüş birliğı sağla- namadığı, muhalefet temsilcile- rirun bu amaçla özel bir yasa çı- kanlması gerektiğini \oırguladı- klan bildirildi. Aynca, üzerinde görüş birliği sağlanan konu- lann "uzlaşılan konular" biçi- minde açıklanması önerisi ise benimsenmedi. Edinilen bilgiye göre. Devlet Bakanı Doğan iİe Sanayi ve Ti- caret Bakanı Dönen, top- lantının başında. ikı muhalefet partisıne, hanrlayacaklan yeni metin hakkında bilgj verdiler ve muhalefetin istediği ve 12 ana başlıkta özetlenen önerilerin yeni tasanda yer alacağını be- lirttiler. Hükümet üyeleri, diğer ilke- leri de şöyle sıraladılar "Anayasa Mahkemesi'nin ip- tal karariannın gerekçeleri dik- kate alınacak, özeüeştirme ilke- leri Türkiye'nin sos\ al >e ekono- mik üitiyaçlan doğrultusunda yeniden belirlenecek; Fransa, Almanya, tngiltere gibi özeOeş- tirmede başarı sağlamış ülkeie- rin deneyimi dikkate alınacak, özelleştirme yapılırken sosyal şemsiye anlayışı unutulmaya- cak. özeUeştirme ile tekel varatı- Imayacak. stratejiK konularda altın hisşe oluştunılacak, Özel- leştirme İdaresi Sayıştay deneti- mine tabi tutulacak, özelleştir- meden sağlanacak kaynaklar gelir kaynağı olarak kullanı- Imayacak, yerel yönetimler özel- leştirmeye özendirilecek." Sanayi ve Ticaret Bakanı Dönen, toplantıdan sonra, "Partilerin görfişlerini aldık, Ba- kanlar Kurulu'nda konuyu de- ğerlendireceğiz, uzlaşma sağia- nacağına inanıyoruz" derken, Devlet Bakanı Doğan, özelleş- tiraıenin önem ve ivedıliğıne dikkat çekti. Doğan, "önerifcri alt alta yazdık. Birleşilen konu- lar ekseriyette, bundan memnun olduk" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear