25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS1994 CUMA 12 KULTUR Çalıkuşu bu akşam başlıyor • Kiiltür Servisi - İstanbul Beledıyesi ŞehirTiyatrolan'nın yaz oyunu "'Çalıkuşu" bu akşam saat 21 .OO'de ilk kez seyirci karşısına çıkıyor. Reşat Nuri Güntekin'in romanından Necati Cumah'nın oyunlaştırdığı Çalıkuşu'nu Hakan AJtıner yönetti. IOO'eyakınsanatçının görev aldığı oyun, 31 ağustos tarihine kadar pazar dışmda her gün sergilenecek. Minna Rozen Sepetçiler Kasrı'nda • Kiiltür Servisi - tstanbul'da Yahudi mezarhklan ve mezar taşlan üzerinde araştınnalar yapan Dr. Minna Rozen, yann saat 15.00'teSepetçilerKasn'nda bir konferans verecek. Yaptığı araştırmalardan ilginç sonuçîara yaran Rozen, Musevi sanatı üe Islam veOsmanh sanatı arasındaki etkileşimden söz ederken özellikle Hasköy'de eserleri görülen ustalann Osmanlı üslup ve motiflerini Musevi sanatına adapte ettiklerini anlatıyor. Bir Musevi mezarhğındaki 'mihrap' ve "hilye'leri, selvi, lale ve nilüfer motifierini, Osmanlı barok ve rokokosunun mezariıktaki etkilerini örneklerlegösteriyor. Rozen. yannki konferansında bu konuyu dıalar yardımıyla açıklayacak. Halk Eğitim Seminerleri • Kiiltür Servisi - Çağdaş İstanbul Platformu'nun Beşiktaş Belediyesi ile bırlikte düzenlediği "Halk Eğitim Seminerleri"nde bugünsaat 18.00'deAyten Şanşölen'in "Türkiye'de Kütüphaneler" konulu semineri yer alıyor. Yann saat 15.00'te "Resim" konulu serniner, saat 16.30'da ise Zeynep İnankur'un "Sanat Tarihi" konulu semineri izlenebilir. Etkinlikler Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde gerçekleştiriliyor. Duygu Asena ve kitabı Çarşı Magazaları'nda Kiiltür Servisi -Çarşı Mağazalan gazeteci-yazar Duygu Asena'yı ilk haftada 70 bin satarakrekor kınpikinci baskısı yapılan "Değişen Birşey Yok" isimli kitabının imza gününde kitapseverlerlebuluşturuyor. İmza günleri 23 ağustos salı Çarşı Capitol, 24 ağustos çarşamba Çarşı Bakırköy ye 31 ağusos çarşamba günü ise, Çarşı Maslak mağazalannda saat 12-14 arasında düzenlenecek. İsrailli filozof Liebovvîtz öldü KL'DÜS (AA) - İsrail'in en ünlü filozofu Yeshayaou Liebovvitz öldü. İsrail radyosundan yayımlanan haberde, ünlü filozofun öldüğü bildirildi, ancak ölüm nedeni konusunda bilgi verilmedi. 91 yaşında ölen Lıebovvitz, özellikle Baü Şeria ve Gazze'nin işgal edilmesine karşı çıkmasıyla tanınıyordu. İsrailli aydınlann oluşturduğu bir komisyon, 1933 yılında Liebowitz"e ülkenin sanat, bilim ve edebiyat alarundaki en büyük ödülü olan "İsrail Ödülü"nü vermişti. İsrail Başbakanı Izak Rabin, ödül törenine katılmamıştı. Liebowitz, ötmeden birkaç hafta önce Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, Arap ülkeleri ile banşı sağlaması halinde, İzak Rabin'in "büyük bir insan" olacağını söylemiş, "İsrail'in diğer halklara egemen olmaya son vermesi gerektiğini anlaması için 26 yıi gerekti. Ancak bunu şimdi anlamaya başladı" ifadesini kullanmıştı. Letonya'nın başkenti Riga'da doğan Liebowitz, 1935 yılında İsrail'e gelmişti. Kape Sanat Galerisi 4. İstanbul Sanat Fuarı'nda Kültür Servisi - Kare Sanat Galerisi, her yıl olduğu gibi bu.yıl da 4. İstanbul Sanat Fuan'nda sanatseverlerle birlikteolacak. 13-18 eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar kapsamında Gökhan Anlağan'ın şon resimJeri sergilenecek. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Adnan Çokerile başlayan akademik eğitimine Nurullah Berk ve Özdemir Altan'la devam eden Gökhan Anlağan. son iki kişisel sergisini Kare Sanat Galerisi'nde gerçekleştirmijiti. Sanatçı halen Mimar Sinan Oniversitesi resim bölümünde doçent olarak çalışmalannı sürdürmektedir. Western fılmlerindeki klişeleri konu alan 'Maverick' bugün gösterimde Züppe bir kumarbaz, seksi bir kacbıı Kültür Servisi - Önceleri bir televiz- yon dizisi olan ve geçtiğimiz aylarda si- nemaya uyarlanan "Maveriek" adlı komedi- western, sinemalanmızda bu- gün gösterime giriyor. Richard Don- ner'in yönettiği fılmde; Jodie Foster ve Mel Gibson başrolleri paylaşıyor. Bu- güne dek izlediğimiz vvesternler ve bu fılmlerde kullanılan klişelerle dalga ge- çen fılmin çekimleri sırasında sette Fred Schnıers'in Premiere dergısinde; Richard Donner, Jodie Foster ve Mel Gibson'la yapüğı röportajı ve setteki izlenimlerini sunuyoruz: Sete girdiğinizde ilk olarak Don- ner'in bir şeyler mınldandığıru farke- diyorsunuz. Bunun, onun sözlüğünde "günaydın" demek olduğu ise daha sonra anlaşıbyor. Ardından ekibinin beklediğı kamyona doğru gidiyor ve "Haydi bakalım! Hala hazır olmayan var mı aramzda" diye soruyor. Sette sık sık duyulan 10 şey Çekimler başladıktan birkaç gün sonra tüm ekip, üzerinde "Sette sık sık duyulan 10 şey"in bir liste halinde yazıldığı penyeler giymeye başlamış. Bu liste şöyie: 10 Bu ekip benim şimdı- ye kadar çakştığım ekiplerin en yavaşı 9/Bana hayatını anlatma. 8 Neden sa- atine bakıyorsun? Sen yapımcı mısınJ 7/Hadi Jimmy acele et! Neden cekmi- yorsun? 6/Kameranın önündeki de kim? 5, Daha canlı! Daha canlı! Ha>- di! Haydi! 4' Kimi bekliyoruz, çabuk söyleyin! 3' Haydi kıçınızı kaldınn! 2, Hop, hop, hop, hop! 1/ Eee, ee, ee, ee, ee Yapımcı ve birinci asistan olan Jim Van Wyck, Richard Donner'in sağ kolu. 4. sorunun yanıtını veren de o. Bu sorunun yanıtını kapsayan tüm konuşmalara da yönetmen 9.ya da 2. maddeyle karşılık veriyor. "Eee" serisi ise 7. ve 4. sorulardan sonra hızla geü- yor. Objektifi ayarlarken de "Ooooo- oPdiye bir inleme sesi duyuluyor. "Ça- buk olun serserikr! Yoksa fazla mesai mi yapmak istiyorsunuz, hadi çabuk!" Ârdarda rol aldığı "Mad Max" fıbnlerinden sonra Mel Gibson artık iyiden ıyiye bu diziye abşmışü. Asbnda bu projenin ekseninde yer alan kişi Gibson'du ve yönetmeni de o harekete geçinnişti. Ancak yönetmenin hışmına uğramamasının tek nedeni işi- ni çok iyi yapması. Gibson, sete zama- nında gelmeyi ve işini mükemmel yap- mayı kendine ilke edinmiş bir oyuncu. Gibson'un çekimler sırasında kirb olması gerekiyor. Bu yüzden sürekli olarak makyözle birükte oluyor ve onun kendisıni yeteri kadar kirli bir adama dönüştürmesini bekliyor sabı- rla. "Sineraanın büyfisü de buradan mı geb'yor? Yoksa sinemanın sahteliği bu- rada mı başlıyor?" diye düşünmekten de kendini alamıyor. Sonunda bunun çok da fazla önemi obnadığına inanı- yor. Sonunda dönüp makyöze "Yeteri kadar kirli oldum muT" diye soruyor. Ancak soruyu çok erken sorduğundan "Yeteri kadar değfl" yarntını abyor. Tabii bu manüklı. Gibson, mak- yajının bitmesini beklerken yeni bir fıkra anlaünaya başbyor. Bütçesi 90 milyon doiar Mel Gibson'un son birkaç füminde dublöriüğünü yapan Mic Rodgers, onun yanına gidip, baa önemli öğütler veriyor. Mel de tam su"ada çekilecek planlar için son haarlıklannı yapıyor: "Herkes hazır mı" diye soruyor Donner yumuşak bir tonda. Ardından kamyon-kameranın üzerine çıkıyor. Bu kamyon-kamera fılmin bütçesinin önemli bir bölümünü kapsıyor ancak 300 metrelik sarsıntılı yolculuk boyun- ca oldukça işe yanyor. Ama bir daki- ka, bir şeyler oluyor. Film hilelerini ar- tık çok iyi tanıyan Gibson bir hata gö- rüyor ve "Ama benim arabacuım vücu- dunu aramam için aşağı inmem gereki- Garner, .Foster ve Mel Gibson'ın başlıca rolleri paylaştıklan 'Maverick' fitminin seti am anlamıyla bir züppe olan Maverick, kavga etmekten ve pokerde kaybetmektense sürekli kaçmayı yeğliyor. Yönetmen Richard Donner, Jodie Foster'ı olağanüstü olarak nitelendirerek, 'gerçekten çok seksi, komik ve soylu bir kadın' diyor. 'oldukça eğlenceli geçmiş. elevizyon dizisi olarak yayımlandığında Maverick'i James Garner canlandınyordu. Bu kez Mel Gibson'ın üstlendiği rol, o zamanlar Paul Nevvman için yazılmıştı. Meg Ryan için düşünülen Annabelle Bransford rolünde ise Jodie Foster oynuyor. 90 milyon dolara mal olan fllmin müziğini country yıldızlan seslendirdi. yor" diyor. Donner, ona tehdit edici bir bakışla bakıyor ve "Bu titizliğini özel yaşamma saklasan çok sevimrim" diye Gibson'u sert bir tonda azariıyor. Tabii bu filmde Mel Gibson'un oy- nuyor olması fılmin başanya ulaş- masının garantisi sayılıyor. Ama fil- min 90 milyon dolara mal olması da zaten başanh olmaktan başka şansı ol- madığını kanıthyor. Gibson. seyirciyi etkilemeyi çok kolaybkla başarabilen bir oyuncu. Ondaki bu çekim gücü oy- nadığı tüm filmleri olumlu yönde etki- lemeyi başanyor. Tabii bu fılmde Jo- die Foster'le birbkte olması filmin şansını artıran bir diğer etken. Fibnde ayrıca James Garner da rol abyor. Garner, "Maverick" televızyon dizisi olarak yayımlandığı sıralarda Maverick'i canlandınyordu. Asbnda o yıllarda Maverick rolü Paul New- man için yazılmıştı. Aynca Jodie Fos- ter'in canlandırdığı Annabelle Brans- ford rolü ise Meg Ryan için yazılmıştı. Tabii bu arada country yıldızlannın da fıbnin müziğini yaptıklannı söyler- sek seyircilerin "tamam yeter artık bu filmin başanlı olacağı kesin" diyeceği kaçınılmaz. Mel Gibson'un. filmin yapımcıhğıru üstlenen Icon şirketinin ortaklanndan olduğunu söylersek, onun bu filmle servetine servet kata- cağı da kesinleşir. "Maverick" 1957 yılında Warner tarafından televizyon dizisi olarak ger- çekleştirilmiş. O yıllarda Mel Gibson tam I yaşındaydı. Ve yine o yıllarda James Garner haftada yalnızca beşyüz dolar kazanan sıradan bir o>ııncuydu. Garner, sempatik Bret Maverick ka- rakterini canlandırdıktan sonra, bir yıldız olmuştu. Mel Gibson'un eski muhasebecisi ve şimdi ortağı olan Bru- ce Davey şunlan anlaüyor: "Mel, bir western yapmak istiyordu. 'Renegades' adlı, sonuçlanmayan bir proje üzerinde çalışıyorduk. Bir gün aklıma çok par- lak bir fikir geldi ve Mel'e Haürlıyor musun, küçükken Maverick diye bir dizi vardı televizyonda. Oçok mükem- mel bir tipti, bıraz da sana benziyor- du'dedim. O da bunun çok iyi bir fikir olduğunu söyledi. Ben de VVarııer'den Terr> Semel ile konuşmaya gittim ve ona fıkrimi açıkladım. O da bu fikrimi tuttu ve senarist Bill Goldman'a girtik." Maverick'in eğlenceli ve gülmekten kınp geçiren bir film olmasının en önemli nedenlerinden biri Maverick'in farkb kişiliği kuşkusuz. Tam anlamıy- la bir züppe olan Maverick, kavga et- mekten ve pokerde kaybetmektense sürekli kaçmayı tercih ediyor. "Ori£- nal dizinin büyüsü westernlerdeki klişe- lere dikkat çekmesinden ileri gelijor" dıyor Mel Gibson "Maverick" için. Kocası ve çocuklanyla birlikte ol- mavı "Maverick"te oynamayı tercih eden Meg Ryan yerine filmde oyna- mayı kabul eden Jodie Foster, çekim- !er başladıktan 10 gün sonra gelmiş sete. İlk izlenimlerini şu sözlerle anlaü- yor Foster: "Sete ilk geMiğim günü hatırlıyorunı. Herkes oldukça mutiu görünüyordu. Bu bana çok ilginç geli- yordu ve inanmakta güçlük çeki\or- dum. Bu komedi filmlerim'n setinde rastlanması mümkun olan bir göriinfüy- dü o>sa. Çünkü insanlar başlangıçta işe eğlenmek için gelirler. Bu benim alışık olmadığun bir şeydir. Ben uzun za- mandır bu işi yapıyorum. Ve en büyük özeUiğim de işimi çok fazla ciddive al- mam. Bu fılmde gerçekten kendi ka- rakterimi de ortaya koyarak çok rahat bir çalışma içine girdim. Bufibndeger- çekten büyülü bir şeyler var. Ve ben her film seti için böyle şeyler söyleyemem." Çok seksi, komik ve soylu! Önceleri Donner'in Jodie Foster'un ı seksiliği konusunda şüpheleri varmış ancak baa "sıcak" sahnelerin deneme çekimlerinden sonra bu şüphelerinden sıynlmayı başarmış. "Olağanüstü bir oyuncu! O gerçekten çok seksi, minyon, komik ve çok soyhı bir kadın!" diyor Donner coşkuyla. Donner'in sette en çok yaptığı şey- lerden biri de kamera ekibini yöneten Vflmos Zsigmond'a takılmak. Durup durup "Haydi, hazır mısınız? Bak za- mamnda hazır obnazsan seni göçmen biirosuna şikavet ederim" diye tehdit etmek. Vilmos ise Donner'in bu teh- ditlerine şu sözlerle karşılık veriyor "Ben göçmen bürosu kurulmadan çok önceleri geldûn Amerika'ya" İlk yönetmenlikten sonra... Foster çekimlerden söz ederken ilk iki haftanın Donner için çok zor oldu- ğuna değiniyor ve bunun nedenlerini şöyle anlatıyor: "Donner, Mel'in omı daha önce tanıdığı gibi olmasını istiyor- du. Ancak Mel, oldukça ciddi tavı- rlanyla Donneri çileden çıkanyordu." Jodie, Mel'in içınde bulunduğu du- rumun zorluğunu çok ivn anladığını id- dia ediyor ve bunu şu sözlerle acıkh- yor: "Yözü Ounayan Adam'la yönet- roen olarak ilk filmini gerçekleştirdik- ten sonra böyle bir projeje girmesi tabü ki beraberinde kimi zorluklar getirhor. Ben de ilk >önetmenlik deneyimimden sonra buna benzer bir durumla karşı karşıva kalmıştım. Kendi fıbninizi bin- lerce kez gördükten ve hatalannızm farkına vardıktan sonra bir filmi objek- tif olarak değerlendirebilmeniz çok zor oluyor." Kültür • Sanat PERASINEMASI (251 32 40) (Beyoğlu Smeması Yanı) "1980'de2DaldiiOscarAdayı" MANHAnANYön: WOODYALLEN Oy: - WOODY ALLEN •DIANE KEATON 12 00 14 15 16 30 18 45 21 00 BULUNMAZ TIYATRO 31 Ağustostan başlayarak MUAMMER KARACA TiYATROSU NDA I N E K SESSİZLIGIN RENKLERİYazan: Nazım Hıkmet Yon H. Hümi Buhınmaı Cars.15.00-C.tesi 21.00 Palyaço-Mım Aslan Tımur Salı 15.00 Istiklal Cad. No: 186'2 Beyoğlu Tel: 513 74 31 • 522 65 85 - 2"1 60 90 - 638 14 84 CARLOS SAURA'nın son filmi FRANCESCA NERI & ANTONIO BANDERAS BEYOGLU SME1US (O 251 ü « | INTIKAM ATEŞIJ^r^^r- \LKAL\R \\WP\ SİMMALARI *BARTON FINK 1991 Cannes- En İyi Film, Yönetmen, Erkek Oyuncu Ödüllü Avrupa: 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00 *MÜTHİŞ YEMEK "8 Kanada Oscan" Alkazar: 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 YARI1S *KANIT VÜCUTLAR *JESUIT JOE MAVERİCK Vahşı Batı da hayatta kalabılmek ıçın en azından bir tane özel yeteneğınız olması gerekır Cesarel kurnazlık, kaba kuvvet ya da başınız derde gırdığınde ortadar kaybolmanızı sağlayacak uzun ve guçlû bacaklar Çok çekıcı ve esprılı bırı olan Bret Maverick ise kumarda rakıp tanımamaktadır Batı nın en renklı sımalarından bırı olan Maverick, 500 bın dolarlık poker ödülünü kazanmak uzere maceralı bir yolculuğa çıkar Maceralarının en güzel bolumü de hıç kuşkusuz guzel ve zekı bir kadın olan Annabelle Bransford'un kalbını kazanması olur Yönetmenlığını Richard Donner ın yaptığı fılmde başrolleri ıkı ünkj ovuncu Mel Gıbson ve Jodie Foster paylaşıyorlar 19 ^ Agustos tan itibaren T sınemalarda 293 89 78 ( 3 hat) İSTANBUL BELEDİYESİ AJŞEHİR TİYATROLARI YAZ OYUNU 19 Ağustos'dan itibaren AÇIKHAVA TİYATROSU'nda Reşat Nuri GÜNTEKİN filminin senaristi Brach, yeni birfilm üzerinde çalışıyor Estetiğe tııtkııylabağh ÇALIKUŞU Oyunlaştıran: Necati CUMALI Özgün Miizik: Esin ENGİN Yöneten: Hakan ALTINER Dekor: Atıl YALKUT Kostiim: Sevim ÇAVDAR Koreografi: Semiramis UYAR Şarkı Sözleri: Gülsün SİREN Orkestra Şefi: Önder BALİ Oyun Günleri: 19 Ağustos'tan İtibaren 31 Ağustos'a Kadar Pazar Hariç Her Akşam Saat 21 .OO'de. Telefonla Rezervasyon için: 2<ÎO 77 20 Biletier Tiyatro grşelerının yanısıra Vakkorama Taksım Bosîancı Galena Strada Mağazası, Denız Otobuslen Gışesı Bostancı ve Kadıkoy H Taner (merkez/ gışetennde de sat-'rraktadır Kültür Servisi - "Bir hayvan görmek sizi eğ- iendiriyor mu" diye soruyor kapıyı açarken Ge- rard Brach. Ve belki biraz vahşice, ama >r \ımu- şak bir tonda "Ben bir ayı değilirn. Ben olsam ol- sam ayı yavrusu olurum" diyor. Evet bu ayı soh- beti de nereden geliyor diyebilirsiniz doğal ola- rak. Ashnda Gerard Brach'ın ayılan çok iyi tanıdığını tüm sinemaseverler bilir. Çünkü o Je- an-Jacques Annaud'nun çektiği unutulmaz "Ayı" filminin senaristi. "Gülûn Adı"nın ardı- ndan çektiği bufilmlede, Jean-Jacques Annaud uzun süre başansını sürdürmüştü. Annaud, bugünlerde Gerard Brach'la yeni bir proje üzerinde daha çalışıyor. Bu fılmin. Kuzey Kutbu'nda geçen bir macera filmi olması düşünülüyor. Annaud, Ro- man Polanski ("Acı Ay"ın senaryo- su da ona aitti). Konchalovsky gibi dünya çapında yönetmenlere senar- yo yazan Brach, Fransız sine- masının en çok gizlenen kişilerin- den. Brach, açık havadan pek hoş- lanmadığından olsa gerek, yülardır dairesine kapanmış. dünyadan elini Brach-Yalnız yaşıyor etegini çekmiş; yalnız bir hayat sürüyor. Yaptığı işlerden söz etmeyi pek sevmiyor. Ama, sizi kendi hayal dünyasında bir yolculuğa çıkarmaktan asla çekinmiyor: "Ben, görüntükri içine çeken bir güce sahibim. Konuşmalanmda bile göriintfilerin etkisinde kalı\onım sürekli. Kendimi olayları normaJ hali\le algılavan ve ob- jeleri ilginç durumlarıvla değerlendiren ikiye bö- lünmüş biri olarak göriiyorum. Benim için ger- çek, hem çok gerçek bem de aynı zamanda ger- çekdtşı." Gerard Brach yalnız yaşamayı seviyor, ancak dünyayla olan tüm ilişkilerini kesrniş değil. Dünya: gazeteler, televizyon ve ziyaretçileri aracılığıyla ayağına kadar geliyor zaten. Ola>- lar, yüzler. tanımadığı insanlann kaderleri, her şey onda şaştanLk yaraoyor ve başını döndürü- yor. Hiçbir zaman hayallerinden vazgeçmiyor Brach. Ve gerçek dünyada olan bitenlerin yansımalannın hep onun dünyasma çarptığı- ndan söz ediyor. Altmcı kattaki sakin dairesin- de asünda dünyanın en güçlü fırtınalan esiyor. O; sıkıntı ve sevinci o kadar yoğun yaşıyor ki kendini evine hapsetmiş olması, yeteneklerinin anırlannı belirlemeye yetmiyor. "Hastahk büyük bir şansör" di- yor ve ekliyor "Fiziksel acı, sizi de- ğiştirir. Ben çevreme yaşama se>inci aşjlayan, yaralı, acıvı tadan mutiu bir insanım. Bu benim için estetik ku- ral. GüzeUik saçıyor. Cüzelliğe karşı öyle güçlü bir rutkuyla bağhyım ki..." Onunla yalnızca sinema üzerinde konuşmak oldukça zor. "Benün için sinema birinci dere- cede önemli değil. Sinemayla ilgile- niyorum. çünkü yapacak daha iyi bir iştan yok. Polanski bana bu mesJeği öğrettiktetı sonra başka iş yapamaz oldum. Ö gerçekten olağanüstü bir yönetmen, teknik konularda tam bir usta. Benim için tam bir okul oWu onunla çalışmak. Ondan çok şey öğrendûn. Ancak onu tanıdığımda çok farldı "bir dünyam vardı." "...Andre Breton'a rastiamtştun. Ona MaMo- ror'un Şarkdan için yaptiğım bazı iUüstrasyon- ları gösterdim. Bu kitap, gerçektüsrücülük akımı içinde de önemli bir yere sahip. Ben Breton'un tam bir hayranıymı ve khaplaruu defalarca okumuşrum. Ben her zaman edebiyat ve resmi, sinemadan daha üstün bir yere koyuyorum. Ama ben senaryo yazanndan beklenen kesinlik ve aJ- çakgönüUüJüğü seviyorum."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear