22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyazsahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürleri: Ibrahim Yıtöc , Dinç Tayanç (Sorumlu) •Haber Merkea Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: FıkretEser Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri. Mefaınet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdüikadir Yücehnan • Düzeltme: Abduüab YazKi Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav •Haber Müdürü: Doğan Akm AtatürkBul- vanNo:125, Kat: 4. Bakanbklar-Ankara Tei: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax: (4)4195027 •İzmir Temsilcisi: Serdar Kınk, H.Zi>a Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğeooğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • K.oordina- tör: Ahmet Konisan •Muhasebe: Bülent Ye- ner •Idare: Hüsevin Gürer •Işletme önder Çettk •Bılgı-lşlem: Nail lnal • Bılgısayar Sıs- tem: Vlürüvet Çiler • Reklanv Reta Işıtman Yayaobyaa n Basac Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yavıncılık A Ş TurkocagıCad.39,41 Cajalogiu34334tst.PK 246tstanbulTel-(0 212)5120505(20hat)Telex:22246.Fav(0 212)5138595 14AĞUSTOS1994 İmsak:4.27 Güneş: 6.05 Öğle: 13.13 İkindi: 17.03 Akşam:20.12 Yatsı: 21.43 Sentoğlu, kayıp • BURSA(AA)- Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçısı ve gazeteci Metin Sertoğlu'nun oğlu Erdim Sertoğlu'ndan iki gündür haber alınamıyor. Metin Sertoğlu. oğlunun önceki gün saat 11.00'de Cunda Adası'ndaki yazhklanndanO6MUC49 plakah otomobibyle Ayvabk'a gitmek üzere yola çıktığını, yolda iki kişinin otostop yaparak, otomobile bindiğini öğrendiklerini belirterek. "Kaçınlmış olmasından şüphe ediyoruz" dedi. Ayvabk Emniyet Müdürlüğü Yetkilileri ise "Sertoğlu'nun otomobiline iki kişinin bindiği yolunda söylentiler var. Ancak, şimdilık 'kaçınldı' diye bir şey söylemek mümkün değil" dediler. Antatya ümanı'nda canHk •ANTALYA (AA)- Antalya-Venedik arasında sefer yapan "Samsun" feribotu. gurbetçi işçilerin yoğun ilgisi dolayısıyla seferlennı tamamen dolu gerçekleştiriyor. Denizyollan Antalya Acentesi yetkililerinden alınan bilgiye göre çalıştıklan Avrupa ülkelerinden otomobilleriyle yola çıkan ve Venedik'ten "Samsun" feribotuna binen gurbetçiler. Antalya Limanı'na geliyorlar. Daha sonra otomobilleri ileçeşitli şehirlere dağılan gurbetçiler, böylece limana ayn bircanlılık kazandınyorlar. Antalya'nın, turistık özelbğine bir de gurbetçiler için "hasret kapısı" olmavı eklemesi ile limandaki yolcu trafığinin canlandığını belirten yetkililer. "Samsun" feribotunun, seferlenne başladığı mayıs ayından bu yana. Antalya"dan Venedik'e bin 561 yolcu veotomobil, Venedik'ten Antalya'ya ise 3.279 yolcu ve 1.174 otomobil taşındığını söylediler. Antikkent Kymekazılan • ALİAĞA (AA) - İzmir'in Aliağa ilçesi sınırlan içerisindeki Kyme antik kentinde, 1994 sezonu kaa çalışmalanna başlandı. Kazı Heyeti Başkanı İtalyan Prof. Dr. Sebastiana Lagona, kan yaptıklan alanda, Efes antik İcenti kadargörkemli bir uygarhğı ortaya çıkarmaya çabştıklannı söyledi. Prof. Dr. Lagona, kazı çalışmalan hakkında şu bilgiİeri verdi: "20 kişilik ekiple. Kyme'yi günışığına çıkarmak için büyük çaba sarf ediyomz. Bugüne kadar antik kentten çıkardığımız pek çok eseri, Bergama ve İzmir arkeoloji müzelerine teslim ettik. Ancak Kyme uygarlığmı bir bütün içinde yansıtacak, Aliağa'da kurulu bir arkeoloji müzesinin kurulması gerektiğini düşünüyoruz." Göpûltûnün zarartan • KONYA(AA)-Aşınve yüksek sesli volkmen dinlemenin kalıcı sağırhğa yol açtığı bildirildi. SSK Konya BÖlge Hastanesi Başhekim Yardımcısı KBB Uzmanı Dr Fikret Büyükkökten, seslerin, kulağın yanı sıra organizmayı da etkılediğıni belırterek "Kulaklar sese karşı günün 24 saatinde duyarlı olduklanndan kesintisiz görev yapan organlann başında gehr. Yapılan araşürmalar, 95 desibelin üzerindeki seslerin ayru zamanda yüksek tansiyona da yol açtığmı ortaya koymuştur" dedi. Özellikle gençler arasında çok yayın olan ve bilinçsizce kullanılan volkmenlerin, kulaktaki rahatsızlıklan arttırdığmı vurgulayan Dr Büyükkökten, yüksek sesli ve sürekli volkmen dinlemenin, "Hiposkuzi" adı verilen kalıcı sağırlığa yol açtığmı kaydetti. Tıbbiatık yakma fırım •ANKARA (ANKA)- Ortadoğu'nun en yüksek kapasiteli tıbbi atık yakma fınnı 15ağustostahızmete açüacak. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi bünyesinde kurulan tıbbi aük yakma fınnı, Çevre Bakanlığı, çevre kirliliği önleme fonu kaynaklan ve Ankara Üniversitesi tarafından finanse edildi. Tıbbi atık yakma fınnı veteriner fakültelerinin yanı sıra üp fakülteleri ve hastanelerden kaynaklanan tıbbi aüklan da çevreye zarar vermeden yok edecek. Tıbbi auk yakma fınnı 15 ağustos pazartesi günü Çevre Bakanı Rıza Akçalı tarafından hizmete açılacak. Son yülarda Türkiye'den New York'a kaçınlan 3 tarihi eserden ikisi, yayınlanmızüzerine geri geliyor Çobanlannatasıyurdunadönüyor New York'ta şimdi kapanmış olan Atlantis adü antika galerisinde sergilenen Marsyas heykeli için danışman ortak Robert Hetch, 540 bin dolar değer biçmişti. Selim Dere ABD'ye yerleşen unlu kaçakçı Selim Dere, 1970'li yıllarda Antalya'nın Perge antik kentinde bulunan ve "Herkûl'ün 12 işTni anlatan ünlü mermer lahtin kaçınlması olayırun mimarlanndandır. Mardinli Süryani bir ailedendir. Yıllarca Kapabçarşı'da kuyumculuk yaprruş ve çeşitli kaçakçıbk olaylanna kanşmıştır. Daha sonra Amerika'ya göçetmiş ve New York'taki "Fortuna" adb galeriden başka New Jersey Eyaleti'nde bir kuyumcu-antikacı dükkanı da açmıştır. Türk ve Amerikan vatandaşıdır. Marsyas kimdir? Apollon'u yenençoban "Marsyas" özbeöz, kaval çalan tüm Anadolu çobanlannın atadedesidir. Adı Yunan gibi görünürse de Yunanlann koruyucu tannçası Athena'nın gadrine uğrayan bir Anadoluludur. Kavalın iki borulu olanını Marsyas'ın "insanlık ötesi" bir beceri ile çalmakta olduğu söylenir. Yunan tann Apollon'la yaptıklan müzik yanşmasmı Marsyas kazanmıştır. Ancak Yunan tann, Marsyas'ı bıleklerinden bir ağaca astınp üstelik derisini canlı canlı yüzdürmüştür. Heykel, Marsyas'ı buceza uygulamasında göstermektedir. Atadam ve Herkül Buyülukanın oyküsu Deianeira. antik Yunan'da bir krahn kızıdır. Gercekte babası tann Dionysos'tur. Gelmiş geçmiş en güçlü yaratık -yantann- Herkül'ün eşidir. Herkûl'ün sürgüne gidişinde eşi de yanındadır. Atadam, nehri sırtında geçirdiği güzel kadına sarkıntılık eder. Herkül, zehirli okla adamı öldürür. Nessos ölmeden önce yarasından akan kanın ileride kendisine yarayacak bir büyü olduğunu söyler. O ay kan zehirli oktan dolayı öldürücüdür. Çift gidecekleri yere ulaşır. Herkûl'ün gözü başka bir kadındadır. Eşi, büyülü kandan süriilü gömleği Herkül'e gönderir. Herkül, gömleği giydiğinde derisi kumaşa yapışır ve soyulur. Acılara dayanamayan Herkül kendisini ateşe atar ve eşi de intihar eder. Mozaikte öykünün 'atadam' bölümü işlenmekteydi. ÖZGEN ACAR Türkiye'den son yıllarda New York'a kaçınlan üç değer- li tarihsel eserden ikisi bugiin geri geliyor. Cumhuriyet'in ortaya çıkar- dığı, Manisa'nın Sangöl ilçesin- den kaçınlan "Marsyas" hey- keli ve Prof. R.R.R. Smith'in saptadığı Aydın'ın Afrodisyas antik kentinden götürülen "kı- vırcık saçlı erkek" kabartması bugiin Türkiye'ye dönen iki eseri oluşturuyor. Buna karşılık FBI'ın Nevv York'ta bulup Kültür Bakan- lığp'na bildirdiği, Gaziantep'in Nizipİlçesi'nden kaçınlan "Ata- dam ve Herkül" mozaiği ise Anıtlar ve Müzeler Genel Mü- dürlüğü'nün "beceriksizliği" nedeniyle gen abnamadı. Marsyas heykeli Cumhuriyet'te 19 Eylül 1990'da Manisa'nın Sangöl İl- çesi Bağlıca Köyü'ndeki pa- muk tarlasında Abdurrahman Çetin (35) adb bir köylünün, eşi ve baldızı le birbkte çift sürer- ken "Marsyas" heykelini bulu- şunu ve Nevv York'a kaçınbş öyküsünü kanıtlanyla acıkla- rruştık. Anımsanacağı üzere Çetin, heykeli evinde televizyonun ya- nına süs diye koymuş ve gelen çeşitb kaçakçılara bunu satma- mıştı. Ancak Çetin bir akşam meyhanede bir kaçakçı grubu ile içki içip sarhoş olunca, hey- keb 7 milyon braya (o zaman 1000 dolar) elden çıkarmıştı. Daha sonra yapılan bir ih- barda, gerek kendisi ve gerek Türkiye'nin bir numarab eski eser kaçakçısı "Kolasın Ailesi"- nden Ali Kolasın ve öteki suç ortaklan yakalanmışlardı. An- cak heykel yurtdışına kaçınf- mıştı. Bu arada kaçakçılardan bin- nin çektiği bir fotoğrafın foto- kopisini. konuyu yakından izle- yen Manisa Müzesi Müdürü Hasan Dedeoğlu Amerika'da aramam için bana vermişti. Bu heykeli şimdi kapanmış olan "Atiantis" adlı antika ga- lerisinde gördükten sonra. gizli- ce fotoğrafını sağlamış ve bazı Amerikalı tanıklann adını da saptadıktan sonra yayımlamış- tım. Kendileriyle konuştuğum galerinın sahibi Jonathan Rosen • Manisa'nın Sangöl ilçesinden kaçınlan 'Marsyas" heykeli ve Aydın'ın Afrodisyas antik kentinden götürülen "Kıvırcık Saçlı Erkek" kabartması bugün Türkiye'ye geliyor. Gaziantep'ten kaçınlan "Atadam ve Herkül" mozaiği ise Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün beceriksizliği nedeniyle geri alınamadı. A N T İ K A T A L A N I k n CWk>* Sangöl'debir meyhanede1.5 mflyonasa&kfa Marsyas heykelinin kaçırılış öyküsü Manisa'nın Sangöl ilçesi, Baglıca pamuk tarlasında bir köylü tarafından bulunan 'Hazrtti lsa kılıklı' Marsyas heykeli uzun süre evin sfls eşyası oldu. Antika kaçakçıları köyltlnün pe$ine düjtüler. KöylU bir gece içkiyi fazla kaçınnca Marsyu'ı 7.5 milyon liraya sattı. Heykel Kolasın ailesi tarafından yurtdışına çıkanldı. Ancak heykelin, köylünün evindeki fotoğrafı ona sahip olmak ^^ i«ewn hir hatka kaı-akrı larafınHan /•rVilmicti Marsyas he\kelinin kaçırılma ö>küsü 19 Eylül 1990 tarihli Cumhuriyet'te a>rıntüarı>la açıklanmtştı. ve danışman-ortağı Robert Hecfat, bu heykelin satış fıyatı- nın 540 bin dolar olduğunu bana açıklamıştı. Cumhuriyet'in yayını üzeri- ne, zamanın Küllür Bakanhğı. Türk hükümetinın Nevv York'- takı Amerikalı avukatlannı ha- rekete geçirmişti. Yapılan gö- rüşmelerde bir sonuç alına- mayınca avukatlar, Rosen aleyhine dava açmaya karar vermişlerdi. Ancak bu sırada daha önce Cumhuriyet'in bir başka yayını üzerine "Brooklyn Müzesi"- nden geri getırttiğı "Girlandlı Lahif'teki yöntemın bu olayda da devreye konulması kararlaş- tınldı. Buna göre Rosen. heykeli Amerika'daki bir Türk vakfına Modanm sağısohıbclHolmaz• Şeytantüylerininişeençokkanştığıyer,modadır. Birbakarsınız her şeyi özenli dört dörtlük bir model hiç tutulmaz. Bir bakarsınız en sıradan, en basit sandığınız bir model, zirveye ulaşır. NECLASEYHLN Givendıy'den üstü puanlı, transparan, eteği plise volanh bir model. Tadmdan yenmez!.. Paris'te modaa olmak gibi var mı?.. Yok, yok!.. Diledilediğini... İstediğin ebnin altında. Ketenlerin en hası, kadifelerin en tüylüsü, satenlerin en parlağı, yünlülerin en yumuşağı. dantellerin en örümcek ağı gibi olanlan... İnciğin, boncuğun, yalancı taşlann akJa hayale gelmeyen herçeşidi... Her rengi. her biçimi, her boyda olanı... Renk seçimi dedin mi?.. Olanağın sonu yok!.. Kjrmızı mı kullanılacak örneğin?.. Hepsi hazır... Kan kırmızıs]. nar çiçeği kırmızısı, şarap kırmızısı, bayrak kırmızısı, gelincik kırmızısı... Yok, kırmızı değil san... Güneş sansından altın sansına, mimozadan bala. ayvadan portakala tüm tonlan ile emre amade... Seçimmaviise... Gök mavisi, deniz mavisi, çivit mavisi, buz mavisi... Her rengin her tonu... Gerçekten yok yok!.. Bir modaa için bir düş... İstediği her şeyi bulabilmek... Ama... yetmiyorki!.. Obnadı mı olmaz. Tutmadı mı tutmaz moda!.. Ne kullanılan malzemenin. ne seçilen modeün güzelliği de yetmez, başanya ulaşmak için. Modanın ne sağı belli, ne de solu. iki kere iki dört gibi kesin kurallardan yoksun. Şeytan tüylerinin işe en çok kanştığı yer, modadır. Bir bakarsınız her şeyi özenli dört dörtlük bir model hiç tutulmaz. Bir bakarsınız en sıradan, en basit sandığıruz bir model, zirveye ulaşır. Şeytan tüyü gelmez mi akbnıza?.. Paco Rabanne'ın ipekler, kadifeler, tüller arasına giyimde metali denemesi, Rei Kawakubo'nun pılhm pırtım sefalet modası, Sonia Rykel'ın ters dikişli kıyafetleri, Lolita Lempicka'nın metalden köşebend garnitürlü tayyörleri, hep sivri fıkirlerin başansı. Modada her sivri fikir başanya ulaşır demek değil bu... Klasik çizgiler. klasik güzellikler de çıkar zirveye. Neyin ne zaman tutacağı hiç belli obnaz. Modada behrli bir yol. belirli kurallar yokki... Onun için de en güzel dantelleri. en güzel ipeklileri kullanmak, en güzel incik boncuklarla bezemek yeterli değil. Evet, un. yağ. şeker... Hepsi tamam!.. Ama moda dünyasında helva yapmak o kadar kolay mı?. bağışlayacak ve New York'taki değeri olarak saptanan 600 bin dolan (18 milyar lıra) da vergi- sinden dûşecekti. Rosen, 1984'te Türkiye'den kaçınlan Elmalı Definesi'nden. 225 bin dolara aldığı bir gümüş sikkeyi de 275 bin dolara (8.3 milyar liraya) satan Nevv York'un ünlü koleksiyoncu- tüccar-emlak komisyoncusuy- du. Bu sikke daha sonra 600 bin dolara (18 milyar lira) satılarak bir dünya rekoru kıracakü. Taraflar arasında vanlan an- laşma gereğince, Rosen'in "Amerikan Türk Vakfı"na ba- ğışladığj Marsyas heykeli, iki yıl süre ile Nevv Jersey eyaletin- deki Princeton Üniversitesi'nin müzesinde sergilendi. Amerikan vergi yasalan, mü- ze, sanat kuruluşu, üniversite ve sağlık kuruluşlanna yapılan bağışlann vergiden düşmesini öngörüyor. Girlandb Lahit'te olduğu gibi, yasadaki süre dol- duğu için Marsyas heykeli de bugün Türkiye'ye getiribyor. Arkeologlar. Marsyas hey- keli olarak tanımlanan eserin, gercekte döneminde bir zengine ati villada bir bahçe masasının mermer ayağı olduğunu söylü- yorlar. 'Kıvırcık saçlı erkek' Prof. R.R.R. Smith'in, New York'un ünlü Madison Ave- nu'sünde "Fortuna-Kader" adb antika galerisinin vitrininde gördüğü bir mermer kabart- manın. kazı başkanlığını yaptı- gı Afrodisyas'tan çabnmış ol- duğunu Türk hükümetine bil- dirdiğıni geçen yıl duyurmuş- tuk. " Prof. Smith. "1984'te bulu- nan bu parça 1989'dan beri ka- yıptı. Kıvırcık saçlı, genç bir er- kek başından oluşan Girlandlı bir maskın parçasıydı" demişti. Prof. Smith. konu ile ilgili ge- rekli kanıtlan Kültür Bakan- lığı'na ve Türk hükümetinin Nevv York'taki avukatlanna iletmiş ve durum derhal Ameri- kan FBI pobsinin "Sanat Hır- sızuğı" bölümüne bildirilmişti. Her iki eseri bugün Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Engin Özgen Türkiye'ye getiri- yor. Bu arada bir Amerikabnın bağışladığı bir başka mermer kiriş parçası da bu eserlerle bir- bkte Türkiye'ye gelmiş olacak. Bu olaylar, önemli bir başka gerçeği de ortaya çıkardı. Genel müdürlük, bazı gazetelere FBI ile işbirliği yapıldığıru duyurdu. Atadam ve Herkül Mozaiği Türk avukatlannın girişimi ile FBI Sanat Hırsızlığı Bö- lümü'nden dedektif Keith Paul, 3 Şubat 1993 günü, sahibi sabı- kalı eski eser kaçakçılanndan Selim Dere'nin "Fortuna" gale- risine gitti. Prof. Smith'in gös- terdiği eserle birlikte Türkiye'- den kaçınlmış bir mozaiğe de el koydu. 1993'te dedektif Keith Paul'un, Gaziantep'in Nizip il- çesinde de Roma Imparatorluk dönemine ait Zeugma antik kentindeki kaçak kazılardan kaçınlmış bu mozaiği fotoğraf- la da saptadığını bildirmiştik. Dedektif Keith'in müdahale- sınden yaklaşık 6 ay kadar ön- ce, 2 Temmuz 1992"de Gazian- tep Müze Müdürlüğü'ne bir ih- bar yapılmış ve Ayvaztepe'den bazı mozaiklerin kaçınldığı bil- dirilmişti. Müze müdürlüğü, yörede yaptığı kaada ihbann doğruluğunu da saptamıştı. Bu kaçak mozaik "Atadam Nessos ve Herkûl'ün eşi Dainei- ra"yı göstermekteydi. FBI. olayı Türk hükümetinin avu- katlannın dışında aynca Inter- pol araalığı ile Türk polisine de bildirdi. Ya benim tek başıma ortaya çıkardığım Karun Hazinesi, El- mab Defınesi, Girlandlı Lahit, Marsyas heykeb, Bursa'daki Osmanb tombaklan, Rodos'- taki Kuran-ı Kerimler gibi ya da Prof. Smith'in bildirdiği "İu- vırcık saçlı erkek" kabartması gibi eserler geri geürilebilmişti. Çünkü bu olaylar her türlü ka- nıt ve tanığa dayab olduğu için Genel Müdürlüğe yapacak baş- kaca bir iş kalmamıştı. Marsyas davası Hazır kanıt ve tanıklarla "ba- şan" sağlayan Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü'nün, kendi örgütü ile tek bir eserin Türkiye'den kaçınldığını dahi kanıtlayamaması ve bu mozai- ği kaptırması, arkeologlarca beceriksizlik olarak kabul edili- yor. Üstelik "Atadam ve Herkül" ile ilgili gerekli bilgiİeri FBI ve Gaziantep Müzesi sağladığı halde. kaçakçılık ile ilgili bağ- lantılan Genel Müdürlüğün kuramaması gerçeği, üzüntü kavnağı oldu. Manisa Müze Müdürlüğü, şimdiye kadar Türkiye'de ya- pılmayan bir yola başvurarak Abdurrahman Çetin ve öteki ka- çakçılar aleyhinde devleti zara- ra sokmaktan dolayı heykelin Nevv York'taki değeri üzerine- den tazminat davası açmıştı. Heykelin geri dönüşü ile bu davanın düşebileceğini söyle- yen sanık avukatlanna karşıbk. hazine avukatlan da "Türkiye'- nin bu heykelin geri getirilmesi için Amerika'da yaptığı tüm harcamaların karşüığı olan de- ğerin, davaya konu olarak suçlu- lardan isteneceğini" bildiriyor- lar. Çetin. "Heykelin geri gel- mesi >üreğimi - ferahlatıvor. Yaptığıma pismanım. Vicdan azabı çekiyonım " diyor. Scherrer'den bir gece modeli. Korsaj, altın lame. \3lR6UC VERMJSL NBPBN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear