Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4TEMMUZ PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Ataköy'e yeni
açık aıtbrma
• ANKARA (AA) - Toplu
Konut İdaresi (TOKİ),
Ataköy'de 145 konut. 5 vüla
ve 30 işyerini daha açık
arttınna ile satışa çıkardı.
TOKİ'den verilen bilgiye
göre 15 temmuz cuma günü
yapılacak konutlann açık
arttırmasına katılabilmek
için 13 temmuza kadar 250
milyon lirahk teminaü,
Vakıfbank'ın Ataköy'deki
Toplu Konut Şubesijne
yatırmak gerekiyor. İşyerleri
içir» 16 temmuz cumartesi
günü İTÜ Maden Fakültesi
Maçka Salonu'nda
yapılacak açık arttırmaya
katılabilmek için ise aynı
şubeye yaünlması gereken
teminat tutan 200milyon lira
olarakbelirlendi.
Emlakbank'tan
uzatmayok
• ANKARA (AA) - Emlak
Bankası yetkilileri. yuva
kredilerindepeşin
ödemelerde yapılacak
indirim için 20 temmuz
tarihine kadar verilen
sürenin uzatılması
konusunda şu an için bir
çalışma olmadığını
kaydettiler. Banka yetkilileri,
yuva kredisi alanlann yüzde
4.8-5.5 arasında faizle kredi
kullananlan için yüzde 15,
daha düşük faizlerle kredi
kullananlan için ise yüzde 40
indirim olduğunu, yüzde
5.5'ten daha yüksek faizle
kredi kullananlar için ise
indirimin söz konusu
olmadığını hatırlattılar.
EMD'nin
apklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Ekonomi
Muhabirleri Derneği
(EMD), yaşanan ekonomik
krizin aşılabilmesi için en çok
fedakarlık göstermesi
gereken kesimin "rant ve
sermaye geliri" ede edenler
olduğunu bildirdi. EMD'nin
geçen hafta yapılan 4'üncü
Olağan Genel Kurulu'nda
seçilen yeni yönetim kurulu
tarafindan kamuoyuna
yapılan duyuruda,
Türkiye'nin ağır bir
ekonomik kriz yaşadığı ve bu
krizin "kısa sürede aşılacak,
etkileri kısa sürede ortadan
kalkacak" bir krizplmadıgı
kaydedildi. EMD İstanbuî
Şubesi'nindün yapılan genel
kurulunda da yönetim ve
denetim kurulu üyeleri
belirlendi.
Fındık politîkası
•TRABZON (AA)- Fındık
Satış Kooperatifleri Birliği
(Fiskobirlik) Genel Müdür
Vekili Zeki Akdağ, fındığın
destekleme alımlan
kapsamından çıkanlmasmın
yanlış olduğunu söyledi.
Akdağ, Trabzon Gazeteciler
Cemiyeti'nde 1994ürünü
fındıkla ilgili düzenlediği
basın toplantısında,
Türkiye'nin, başanlı
politikalarla findıktan büyük
kazanç sağlayabileceğini
bildirdi.
Özel sektör için 4 kez delinen 5 nisan paketinde maaşlann akıbeti bu hafta belli olacak
Hükümetinkararhbğıçabşana mı?ANKARA (CiMnhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet temsücılenyle
bürokratlar memur maaşlannda
artış yapıhp yapılamayacağuu
belirlemek üzere bugün biraraya
gelecekler. Çalışmalar sonucun-
da, özel sektör için dört kez deli-
nen istikrar paketinde, memur ve
işçiler için de taviz verilip verilme-
yecegi beili olacak. Maliye bü-
rokratlan istikrar paketinin ba-
şanya ulaşması için hiç taviz ve-
rilmemesi gerektiğini vurgular-
ken, maaş zamlanna sonuçta si-
yasi otorite olan hükümetin ka-
rar vereceğini belirttiler.
Tasamıf tedbirleri
Hükümet, 5 nisanda açıkladıği
istikrar paketiyle, kamu harca-
malannın kıalması ve kamu ge-
lirlerinin artınlması yoluyla büt-
çe açığının kapatılmasını hedefle-
mişti. Pakette, KİT ürünlerine
yapılan zamlar, ek vergiler, baa
ürünlerden ahnan fonlann
artınlması ve kamu lojman-
lannın satılması yoluyla ek gelir
sağlanması hedeflenirken, kamu
harcamalannı kısmak için ışçi ve
memura ücret arüşı verilmemesi
•öngörûlmüştû.
• Memur maaşlannda artış olup olmayacağının bu hafîa
netleşmesi bekleniyor.Hükümet temsilcileriyle bürokratlar bugün
biraraya geliyor. Çalışmalar sonucunda, daha önce özel petrol
şirketleri, otomotivciler, müteahhitler ve turizmciler için delinen 5
Nisan Kararlan'ndan, memurlar için geri adım atılıp atılmayacağı
belli olacak.
Hükümet yetkilileri, 1994 başı-
nda memur maaşlannın yüzde 54
oranında arünlmasının öngörül-
düğünü, yıl sonuna kadar bu
artışın yapılacağını açıkladılar.
Ancak, bütçe harcamalannda
personel için aynlan ödenekler
nisan ayında yapılan yüzde 12
oranındaki zamla birlikte tüken-
di.
Ekonominin koordinasyonun-
dan sonımlu Devlet Bakanı Ay-
kon Doğan, temmuz ayında me-
mura ancak yüzde 6 oranında bir
zam verileceğini açıklarken, bu
zammın bile enflasyonu artıraca-
ğını savundu.
Maliye bürokratlan ise, me-
mura verilecek en küçük zammın
bile istikrar paketinde büyük de-
lik açacağını belirtirken, sanayi
sektörü için ahnan kararlarda
yapılan değişikliği "siyasi terdh"
olarak değerlendirdiler.
Memur maaşlanna, yılın ilk
altı ayında yüzde 27 oranında
zam yapıhrken, beş aylık enflas-
yon yüzde 82 olarak gerçekJeşti.
Böylece, memur maaşlan reel
olarak azaldı. İkinci altı ay için
yapılacak yüzde 27 oranındaki
zam bile reel gerilemeyi karşıla-
yamayacak.
Memur maaşlannda yüzde 54
oranında artış olması öngörülür-
ken, DPT, enflasyon hedefini
yûzde 110 olarak açıkladı.
Ekonomik pakete kimleriçin, hangi delikler açıldı?.
•Paketin uygulanmaya başlamasının ardından mayıs ayj sonun-
da ilk çıkışı akaryakıt üreticileri yaptı. Kar oranlannın düştüğü iddi-
asıyla akaryakıt ürünlerine zam yapan üreticiler, petrol ürünlerinin
gelirinden kesilen akaryakıt istikrar fonunun kaldınlmasını istedi-
ler. Hükümet, haziran ayı başında çıkartüğı bir kararname ile
"Akaryakıt istikrar fonu"nun oranınını sıfırladı. Hazine, akaryakıt
istikrar fonunudan 4.5 trilyon lira gelir hedeflemişti.
• Pakeüe birlikte durgunluk yoğunlaşırken, otomotiv sektörü,
hükümeti hızla artan stoklanna çözüm bulması için paketten geri
adım atmaya zorladı. Baskılar karşısında hükümet, haziran ayı so-
nunda çıkardıği ikinci bir kararname ile 3 ay süreyle "Ek taşıt alım
nps" oranını yüzde 12'den yüzde 6'ya düşürdü. Hazine, bu uygu-
lama ile 3 trilyon lirahk kayıba uğradı.
•Girdi fîyatlannın artması nedeniylehükümete başvuran mütea-
hittler için de "fiyat farkı" karamamesi haarlandı. Devlet Bakanı
Mehmet Ali Ydmaz geçen hafta yaptığı açıklamada, girdi fîyat-
lannın çok arttığmı, devleün müteahhitlere verdiği fıyatlann yüksel-
tilmesi için 1 temmuzdan itibaren yürürlüğe girecek karamamenin
hazırlandığm bidir di. Kararname 4 trilyon lirahk ek yük getiriyor.
• Paket, turizm sektörü için delinereİc, şu kararlar alındı:
-Golf tesisleri, yat, kotra ve otomobil kiralama hizmetlerinde uy-
gulanmakta olan yüzde 23'lük KDV oranı yüzde 15'e indirilecek.
-Turizm sektörünün kredi borçlan ertelenecek.
-Seyahat acentelerine gecikmiş prim ve kredi ler ödenecek.
-Havaalanlan ve limanlarda konaklama ve giriş-çıkış ücretleri
yüzde 70 oranında indirilecek.
OtomobildestoklartükenmeküzereBURSA (AA) - Otomotiv sektöründeki
krizin aşılması ve satışlann arttınlması
amacıyla açılan kampanyalaretkisini
gösterdi. Bursa'daki Tofaş ile Oyak
Renault fabrikalanndaki stoklann büyük
bölümü eridi.
Tofaş otomobil fabrikası yetkilileri, 4
temmuza kadar geçerli olan 'Ek Taşıt Alrnı
V'ergisi ve Taşıt Alım Yergisi'ni biz
ödeyelim' kampanyasının, satışlarda
anormal artışlar sağladığını kaydettiler.
Kampanya sona ermeden stoklann erimek
üzere olduğunu, Doğan
SLX,KartalSLXve
Şahin serisinin bittiğini
behrten yetkililer. "Bu
kadar aşın talep olacağını
zannetmivorduk. Stoklar
çok lusa sürede eridi.
Hatta bazı modellerde talebi
karşılayamıvoruz" dediler.
Oyak Renault fabnkası yetkilileri de
"tasamıf Renault". "fırsat Renault", "Bu
yü benzin bedava" kampan\ alarından
sonra başlatılan "Bu yaz Renault
keyfi bedava" kampanyasının
olumlu etkilerini görduklerini
söylediler.
Aşın talep karşısında siparişlere
yeüşemediklerine de işaret eden
yetkililer, stoklardaki Renault 9
Broadway, Renault Rainbow ve Renault
Spring'in bitmesi nedeniyle. ısteklere
olumsuz yanıt vermek zorunda
kaldıklannı, diğer serilere de ilginin çok
yüksek olduğunu vurguladılar.
Maliyede ayakuydurdu
ANKARA (AA)- Maiiye Bakanı tamet Attila, otomotiv
firmalannın düzenlediği kampanya nedeniyle otomobil
sauşiannın artması üzerine. vatandaşa kolayhk sağlamak
amaayla, taşıt vergüeriyle ilgiii vergi dairelerinin, pazartesi
ve salı günü saat 21.00'e kadar çalışacağını söyledi.
BakanAttiia,KDVveektaşıtalım vergjsi oranlannın
İBdiribnesmin ardından, otomotiv sektöründe süreli satış
kampanyalan düzenlendiğini haorîattı. A]ım-satım
istemlerinin artması nedeniyle, vergi dairelerine başvurunun
da çoğaldığmadikkatçeken Attöa, 9 üde vergi tahakkuk ve
tühsâatı için fazJa calışıJacağıııı söytedi.
Opel işçileri yurtdışında
fZ.VIlR(AA) - Ekonomık kriz, otomotiv sektörünü işçi
çıkannayaiterken, Torbalı'daki tesislerinde Opel marka
otomobil üreten General Motors, 20 çalışanım
Endonezya ve Mısır'a gönderdi.
Opel'in 20 kişiljk personelinin. Endonezya ve Mıstr'daki
Opelfabrikalannda teknik danışman veeğitmen oiarak
görev yapacaklan bildirildi. Çalışanlannı havaalarundan
uğuriayan Generai Motors Türkiye Genel Müdürü Kevm
Jacksoa,dünyada 50 yerde üreülen opel otolann en
kaKteİismin, Torbah'dançıküğını beürtti.
Öte yandan, Türk Metal Sendikası Bursa
Şube Başkam Necati Erol, düzenlenen
kampanyalarla satışlann beklenenin çok
iyi gitmesi nedeniyle, Tofaş fabrikasında
bu ay içinde yeniden üretime
başlanabileceğini müjdeledi.
Fabrikada 27haziranda "zonjnluizne"çı-
kmadan önce 14 bini aşkın stok aracın bu-
lunduğunu hatırlatan Erol, şöyle dedi:
tşbaşıgündemde
"Kampanyalar sayesinde otomobik yoğun
bir talepoldu. Stoklann önetnli bir bölümü
erinKve başla> ınca Tofaş işvereni pazartesi
görüşelım çağnsında' bulundu. tşverenle
durum değerlendirmesi yaptıktan sonra
yeniden işe başlayabiliriz."
Türk Metal Sendikası 1 No.lu Şube Baş-
kanı Mecit Hazır ise 28 hazdranda, işçiler
izneçıkanlmadan önce. fabrikada 8 binin
üzerindeki stoğun 3 haftada eriyeceği ve 18
temmuzda işbaşı yapılmasının hesap-
landığını belirterek kampanyalann satış-
lan hızlandırması nedeniyle, bu süreden
önce 'yeniden işbaşı
1
teklifi gelebileceğini
sözlerineekledı.
Brezüya'ya para
birimi dayanmıyor
Ekonomi Servisi- Brealya bir gecede para bırimini Cru-
zeiro Real'dan Real'e değiştirdi. Dünya tarihinin en
büyük para değiştirme operasyonu olarak tanımlanan
uygulama ile, Brezilya hukümeü ayhk yüzde 50'lere varan
enflasyonun önünü kesmeyi planlıyor. Bir hafta önceden
ordu birb'kleri tarafından eşlik edilen arabalarla
bankalara yeni para'birimlen taşınmaya başladı ve
yetkililereski cruzeirolann yakılma işleminin ay lar süre-
ceğini beürtiyorlar.
1986'dan beri dört kere ad değiştirme, sıfır atma şekhnde
para operasyonlanna başvuran Brezilya'nın yeni para
birimi Real dolara eşiüenmiş durumda. Şubat ayında,
yeni para birimine gecişi sağlamak için piyasaya sürülen
Unidade Real de ValoıfUrv) de yine dolara eşitlenmişti.
Televizyon programian ve kuruİan özel telefon hattıyla
bilgilendirilen Brezilya'lılar iki hafta daha eski para
birimlerini kullanabilecekler. Bu süre içinde piyasada
dolaşan 3 milyardolar değerinde ki Cruzeiro,
RS1 = Cr$2750 kurundan ,yeni para birimi Real'a
dönûştûrülecek. 7 yüda 4 kez operasyona uğrayan Brezilya parası bit pazarında
Venezuela'da
devletleştirme
Ekonomi Servisi- Venezuela'da geçen Ocak
ayında, ülkenin ikinci büyük bankası Banco
Latino'nun iflası ile başlayan fınansal
piyasalardaki kriz, Başkan Rafae) Caldera'nın
devletin bankalar üzerindeki kontrolünü arttı-
ran,"devletleştirme" olarak yorumlanan
kararname ile yeni bir safhaya girdi. Haziran
ayının başlangıanda sekiz tane fınans
kurumunu kapatan hükümet, bu kararname ile
finans kesimi üzerinde geniş yetkiler kuşanıyor.
Kararname ile kurulacak Kriz Finans Masası,
banka vefinanskurumlannı "gereldi gördüğü"
kararlan ahnaya zorlayabilecek, yönetim ku-
rullannı değiştirebilecek ve hükümet adına
şirket hisselerineel koyabilecek. Masanın
yetkileri arasında, sağlam bankalara, tehlikede
olan bankalara mevduat aktarma emri verme
yetkisi de var. Finans Bakanı Sosa'nın "Vene
zuela bankalannın devletieştirilmesi olanak dışı
değil" şekhndekı sözleri büyük kaygı yaraüyor.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
"DolarkrizT'ııiııdüşündürdükleri
ediler grubu ülkeleri liderleri, bu haf-
ta yapacaklan toplantılarında ekonomik dur-
gunluktan çıkmayı başardıkları için birbir-
lerini kutlamaya hazırlanıyorlar. Ancak, an-
laşılan, giderek sermaye piyasaları krizini
ve ekonomik toparlanmanın yarıda kesilme-
si tehlikesini gündeme getiren bir dolar krizi-
ni nasıl durduracaklarmı tartışmak gibi tatsız
bir sürprizle karşı karşıya kalacaklar.
Bir dolar krizine doğru
ABD'de ekonomik toparlanmanın hızlan-
masına paralel olarak ithalat ve dolayısıyla
dtş ticaret açığı artarken, ABD'ye ve dolar ta-
banlı aktiflere yönelik yatırımlar gerilemeye
başlamıştı. ABD'li yatırımcılarm dış yatırı-
mları ise artıyordu. Bu etkenlerin birleşmesi
ile uluslararası piyasalarda bir, dolar fazlası
oluştu. Bu durum global meta piyasalannda
fiyatların artmaya ve ABD'de kapasite faz-
lasının sınırlarına ulaşılmaya başlaması ile
birlikte bir enflasyon beklentisi doğurdu. Fe-
deral Reserve bu beklentiye paralel olarak
faizleri arttırınca, dolar, sağlamlaşacağına
düşmeye başladı. Tam bu sıralarda ABD-
Japonya ticaret görüşmeleri çıkmaza gir-
mişti. Clinton yönetiminin yen'i yükselmeye
zorlayarak Japonya üzerinde baskı yapa-
cağı beklentisi ile doların düşmesi hızlandı.
Heç edilmiş global fonlar 1992-1993'te do-
ların yükseleceği varsayımı ile yaptıkları
spekülatif pozisyonları terk ederek dolar ta-
banlı aktifleri boşaltmaya başlayınca global
tahvil piyasaları da bir gerileme sürecine
girdi. Yatırımcılar Almanya'da ekonomik to-
parlanmanın başlaması ile artık faizlerin
yükselmeye başlayacağı beklentisine girin-
ce tahvil ve bono piyasalarını etkileyen geri-
leme, genelleşerek hisse senedi piya-
salarını da sarsmaya başladı.
Evvelki hafta dolar, psikolojik olarak
önemli olan 100 yen sımrını deldi. O hafta,
cuma günü 17 ülke bu düşüşü durdurmak
için 3 milyar dolar satın aldı. Müdahale bir
işe yaramadı. Yatırımcılar doların daha da
düşeceğine inanıyorlardı. Dolar geçen hafta
düşmeye devam ederek 98 yen civarına ka-
dar geriledi. Doların düşüşünü durdurmak
için bir ortak müdahale daha olabileceğine
inanan pek yok.
ûzellikle Almanya,
dolar almak, DM
arzını arttırarak
para arzı hedeflerini
çarpıttığı için bir mü-
dahaleden yana de-
ğil. Dolayısıyla top
Federal Fteserv'in
sahasında. Genel
kanı, bir dolar krizi-
nin engellenmesi
için ABD'de faizle-
rin artmak zorunda olduğu doğrultusunda.
Ancak faizlerdeki artış oranı yeterli bulun-
mazsa faiz artışı beklentisi sona ermez. Tah-
vil, bono ve hisse senedi piyasalarındaki ge-
rileme devam eder.
Sermaye kıtlığı sorunu
Diğer taraftan, tahvil ve bono piyasala-
rındaki gerilemenin devam edeceği yolun-
daki beklentileri güçlendiren çok önemli bir
etken daha var. Bu da global olarak yaşan-
makta olan yatırım fonları kıtlığı sıkıntısı. Bir
diğer adı ile sermaye kıtlığı. Bu koşullarda
fonları kendilerine çekebilmek için yatırım
araçlarının getirilerinin artması gerekiyor.
Yeni tahvillerin faizleri yükselirken var olan
tahvil ve hisse senetlerinin fiyatları düşüyor
(getiri=faiz/fiyat).
Sermaye kıtlığına yol açan etkenlere ba-
kınca 1979 1993 arasında OECD ülkelerinde
tasarrufların GSMH'ye oranının yüzde 23.6'-
dan yüzde 19.4'e düşmüş olması ve bu düşü-
şün de yüzde 21 'den yüzde 14.5 gerileme ile
en fazla ABD'de yaşanmış olması dikkati çe-
kiyor. Bu dönem boyunca bütçe açıklarının
GSMH'ye oranı artmaya devam etti. Bu
oran, 1993te ABD'de yüzde 3.8, Almanya'da
yüzde 4.1, Fransa'da yüzde 5.7, ingiltere'de
yüzde 8.3 ve İtalya'da yüzde9.5'e ulaştı. Üs-
telik, OECD Economic Öutlook'a göre bu açı-
kların yaklaşık
yüzde 30'u yapı-
saldı, yani eko-
nomik toparlan-
ma ile gelirler
artınca azalma-
yacaktı. Işte dü-
şük tasarruflar
ve bütçe açıkları
hükümetlerin,
borçlanma ge-
reksinimlerine,
dolayısıyla glo-
bal olarak dolaşmak olan sermaye stokuna
(aslında buna birikmiş artı değer stoku de-
mek daha anlamlı olacaktır) talebi artıyordu.
Bu sermaye stokuna yönelik bir diğer talep
de gelişmekte olan ülkelerden geliyordu.
Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye
ihracı 1986-90 arasında, yılda ortalama 37
milyar dolardan 1993'te 160 milyar dolara
çıkmıştı.Bir tahmine göre eski Doğu Bloku
ile gelişmekte olan ülkelerin, gelecek on
yılda, her yıl ortalama 300 milyar dolara ge-
reksinimleri olacaktı. * Bu gelişmelere
karşılık, petrol üreticisi ülkelerin gelir kay-
nakları azalmış, bu, onları da net sermaye it-
hal etmek zorunda olan ülkeler arasında
sokmuştu. Almanya'nın sermaye ihraana
kaynak oluşturacak dış ticaret fazlası, birleş-
meden sonra hızla eriyerek bir açığa dönü-
şürken, Almanya da birleşmeyi finanse et-
mek için bu uluslararası sermaye stoklanna
yönelmişti. Dünyada başlıca sermaye ihraç
kaynağı olarak sadece Japonya kalmıştı.
Halbuki ABD, Japonya'ya baskı yaparak onu
dış ticaret açığını azaltmaya, dolayısıyla ser-
maye ihraç kaynağını daraltmaya zorluyor-
du. Bir OECD tahminine göre 1993-1995
arasındaJaponya'nın dış ticaret dengesi 131
milyar dolardan 120 milyar dolara düşerken,
ABD'nin açığı ise 109 milyar dolardan 153
milyar dolara çıkacaktı. özetle, tasarruflar
daha hızla azaldığı, dış ticaret daha hızlı
arttığı, bütçe açığı yüksek olduğu için, ABD'-
de dolar hızla aşınıyor. Faizlerin üzerindeki
basınç da ABD'de, göreli olarak daha fazla.
Böylece genelde faizlerin artmasına yönelik
beklentilerin, buna bağlı olarak tahvil ve his-
se senedi piyasalarındaki istikrarsızlığın de-
vam etmesinin de arkasında yatanları gö-
rebiliyoruz.
Aslında sermaye birikimi krizi...
Düşük tasarruflar ve "sermaye kıtlığı"n\n,
hep unutulmak istenen, bir başka anlamı
daha var. Tasarrufların, düşük ve dolaşmak-
ta olan sermayenin, genel genişleme gerek-
sinimlerine yetmeyecek kadar daralmış ol-
ması, sermaye birikim hızının eğilimsel ola-
rak gerilemekte olduğunu gösteriyor. Diğer
bir deyişle ekonomik durgunluk ve toparlan-
malar birbirini izlerken alttan alta bir serma-
ye birikim krizi işlemeye devam ediyor ve
dövizler, faizler, getiriler gibi, piyasadaki,
yani suyun yüzündeki değişkenlerin uzun ve
orta vadeli hareketlerini belirlemeye devam
ediyor. Bir ekonomik toparlanma dönemin-
de ise ekonominin büyüme hızı, kısa zaman-
da sermaye birikim hızının koyduğu sınıra
çarparak fiyatlar ve gelirler düzeyinde şid-
detli istikrarsızlık yaratıyor. işte bu yüzden
doların düşüşü önlenemediği ve sermaye
piyasaları geçici de olsa bir istikrara kavuş-
turulmadığı takdirde, (faizlerin hızla yük-
selmesi, tasarrufların, dolayısıyla harcama
kapasitelerinin sınırına ulaşılması sonucu
tüketimin duraklaması ile) ABD'de ve Av-
rupa'da ekonomik toparlanmanın boğularak
bir stagflasyona dönüşmesi hiç de imkansız
bir senaryo değil. Yediler grubunda buna
çare bulunabilir mi? Pek zannetmiyorum.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
BföpmekBaştemaktip
Bugünler, üniversiteleri bitirenlerin günleridir. On bin-
lerce genç bir büyük niteliksel değişim geçirerek, eko-
nomik vetoplumsal yaşama katılmaya hazırlanıyor. Bir
ilişkiler demetinden kopuyor, yepyeni bir ağın içine dü-
şüyor. Peki, üniversiteyi bitiren on binleri nasıl birortam
bekliyor? Iş ve aş pazanna çıkan on binlere, yetişkinler
ne sunuyor?
Ya da öğrenimlerini tamamlayanlar edindikleri bece-
rileri nasıl değerlendireceklerdir?
• • •
Kimi örnekler bu sorulara yanıt veriyor.
Üniversite bitirme törenlerinin yapıldığı günlerde, ya-
zar ve düşünürler ve bu arada öğretim üyeleri, "yalnız-
ca düşüncelerini açıkladıklan" için, hapsedilmektedir.
Bu ilkel toplumsal ayıbın üniversite kavramıyla, hak ve
hukuk anlayışıyla bağdaştınlması olanaklı değildir. Bir-
çok olumsuzluğun, giderek yıkımın anası gerçekte bu
noktadır.
Hukuk fakültelerini bitirenler, kamu bankalarını, kamu
mal ve mülkünü talan eden, siyasal gücünü kişisel çıkan
için kullanan hırsızların "egemen" olduğu birortamda
"hak ve hukuk" dağıtmaya hazır olmalıdırtar.
Mühendisler, en kolay mühendislik işlerinin bile bü-
yük paralarla yabancılara verildiği, yerli beyinlerin aşa-
ğılandığı, ezildiği ve küçültüldüğü bir sürece girecekler-
dir. Kaldı ki, çalışabilecekleri kamu üretim ve hizmet bi-
rimlerinin, PETKlM'den PTT'ye, TEK'ten Demir-Çelik'e
dek, çoğu kez sudan ucuza, yabancılara satılmakta ol-
duğuna tanık olacaklardır.
Ekonomi ile uğraşanlar, paranın "ticaret"; kamu mali-
yesinin "yağma"; yatırımında taşınır-taşınmaz alım sa-
tımı anlamına geldiğini; üretimin küçümsendiğini, yala-
nın dolanın, çokyüzlülüğün egemen olduğunu kolayca
görecekler; vergi kaçırmayanın "akılsız"; çaldıklarını
yurtdışına, özellikle ABD'ye aktararak "vatan aramaya-
nın" "geri kalmış" sayıldığına tanık olacaklardır. Ulusla-
rarası tekellerin çıkarına hizmet için IMF, Dünya Banka-
sı kapılarında iş dilenmeyenlerin, "ilkel ve çağdışı"
kaldığı fısıldanacaktır kulaklarına.
Doktorlar, yeterli yardımcı personelin, araç ve gerecin
bulunmadığı çalışma koşullarında acıma ile sevginin
kesiştiği bir cendereye gireceklerdir.
Burada sayılmayan meslekler için de benzer olgular
geçerlidir. Ve bu ortamda, doğruluğun, dürüstlüğün ve
erdemin "ad/"yoktur.
Ve tüm bunların ötesinde çok acı bir gerçek daha var.
Üniversite bitiren gençlerin çok büyük bir bölümü, bu
koşullarda bile, çalışma olanağı bulamayacak, işsiz ka-
lacaktır.
Ekonomi, olağan dönemlerde bile, gençleri işsiz bıra-
kan bir özellik taşıyordu, "iş isteyen" gençlerin ortala-
ma yüzde 35-40 gibi bir bölümü işsizdi. Yaşanan ekono-
mik bunalımın en belirli özelliklerinden biri işten çıkar-
malardır. Türkiye imalat sanayiinde yaklaşık iki milyon
ücretli çalışıyordu; bunların 500 bini, yani her dört çalı-
şandan biri kapının önüne bırakılmış bulunuyor. Bu or-
tamda üniversiteyi bitirenlerin iş bulma olanağı çok
daha sınırlı kalacaktır.
• • •
Bu koşullarda, yetişkinler adına gençlerden özür dile-
mek mi gerekiyor? Tersine, üniversite bitiren gençlere
çok büyük görevler düşüyor: Bu görev sorunlara önyar-
gısız bir yaklaşımla çözüm bulmaya çalışma görevidir;
toplumsal sorumluluğa sahip çıkma ile bireysef mutlu-
lukları arasındaki duyarlı dengeyi kurabilmedir.
Çoğu ülkede, siyaseti ve kamu yönetimini "temiz el-
ler" girişimiyle düzeltmeye savcılar öncülük etti. Bizde-
ki kir yıllardır çok kalınlaştığından daha büyük bir katılım
ve çaba gerekiyor.
Bu bataklık kurutulmadıkça toplumsal sıtma bitmez.
Türkiye halkı, iki yüz yıla yakın bir süredir, tüm insanlı-
ğın eşitlik ve özgürlük gibi evrensel değerlerine sahip
çıkmaya uğraşıyor. Insanın yaratıcılığını arttırması
savaşımı veriyor. Ulusal bağımsızlıkla birlikte kazandığı
"kulluktan yurttaşlığa geçiş"\ daha çok ve nitelikli üretim
iletamamlamak istiyor... Ancak bu karanlıktan kurtulma
savaşımının kazanıldığı söylenemez. Gerçekte, bu sa-
vaşım kazanılabilseydi, yukarıdaki ortam değil, aydınlık,
üretken ve özgür bir toplumsal yapı olacaktı.
Üniversiteyi bitirenlerin, tümümüz gibi, çok açık iki se-
çeneği vardır. Ya doğruluğun, dürüstlüğün, özgür ve
onurlu olmanın yollarını açacaklar, bu toplumsal sorum-
luluğu ve özveriyi üstlenecekler ya da her tarafı sarmış
bulunan hırsızlık, ikiyüzlülük ve yağma karanlığının bir
parçası olacaklardır.
PANELE ÇAĞRI
'İstanbul Şehir Tiyatrolan - Yerel Yönetim İlişkisi ve
Sanat Özgürlüğû "
Katılanlar (Soyadı sırasına göre):
Füsun Akatü
Doç. Dr. M. Semih Gemalmaz
Beral Madra
Burçin Oraloğlu
Nedim Saban
Başar Sabuncu
Seçkin Selvi
CüneytTürel
Tarih: 4 Temmuz 1994
Yen Pera Palas Otel, Kubbeli Salon
Saat: 18.00-20.00
Açıklama: İkram bedeli 100.000 TL girişte ödenir.
Düzenleyen: İSTANBUL PLATFORMU
AKADEMİK
YAPI AŞ.
Bilgisayar destekli çizim ve animasyon konularında
uzmantaşmış bir ortamda çalışmak üzere
AUTOCAD 12 ve 3D STUDIO
yazılımlarını ileri düzeyde kullanabilen
MİMARLAR
Bilgisayar destekli çalışan
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ
arıyoruz.
ilgilenenlerin 2 2 T e m m u z 1 9 9 4 tarihine kadar
fotoğraflı özgeçmişlerini bize iletmeleri rica olunur.
FECRİ EBCIOĞLU SOK. KONAK PALAS APT.
N0 17/1 80620 LEVENT / İSTANBUL