14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26TEMMUZ1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Servetaraştırma komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Siyasi partiler ve liderlerinin mal varhğı ile ilgili araştırma yapacak olan TBMM komisyonu bugün oluşturuluyor. TBMM Genel Kurulu bugün yeterli çoğunluğu bulup toplanabilirse, partilerin komisyona bildırdiği adaylar onaylanacak. Böyle bir araştırmaya karşı çıkan RP'nin katılmadığı araştırma komisyonuna ANAP'ın vereceği 3 üye de dün belirlendi. Araştırma komisyonunda ANAP'tan Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu, İstanbul milletvekilleri Selçuk Maruflu ve Yusuf Namoğlu görevyapacaklar. Güvenoylaması istemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP Grup Başkenvekili Şevket Kazan, "Geniş çaph bir bakan değişikliği anayasanın 111. maddesi çerçevesi içinde, Başbakan tarafından bir güven istemini gerekli kılar" dedi. Kazan. parlamentoda düzenlediği basın toplantısında. revizyon çerçevesinde Bakaniar Kurulu'nun üçte birinin yenilenmiş olacağını söyledi. Kazan, bu yenilemenin beraberinde yeni bir programı getirdiğini söyledi. TDK'denH yabancısözcüğe Türkçe karşılık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Dil Kurumu (TDK), dilin yozlaşmasına karşı başlatılan kampanya kapsamında, 14yabancı kökenli kelimeye daha Türkçe karşılık önerdi. TDK'nin, Ingilizce ve Fransızca kaynaklı olan kelimelere önerdiği karşılıklar şöyle: Konsept- Kavram. Krupiye- Oyun görevlisi, oyun ebesi. Logo- Ayırmaç. Marj- Pay. Marjinal- Uç, uçta, sıra dışı. Misyon- Görev, amaç. Platform- Alan. By-pass (tıp için) damar aktarma, (siyaset için) devre dışı bırakma. Metro- Yeraltı treni. Partner- Eş, ortak, arkadaş. Likit- Sıvı, (ekonomi terimi olarak) nakıt, akışkan. Likidite- Akışkanlık. Rating- Değerlendirme. Asambl- Topluluk. AF öpgötünden suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Merkezi Londra'daki Uluslararası Af Örgütü. Güneydoğu Anadolu'da isimlerini açıkladığı Kürtlere güvenlik güçlerince işkence yapıldığı, kadınlara cinsel tacizde bulunulduğu ve bölgedeki halkın zorla göç ettirildiğj savlannı öne sürdü. Örgüt, üyelerine, Kürt köylerinin zorkullarularak boşalülmasının engellenmesi, geniş çaph ve keyfı tutuklamalann sona erdirilmesi için Türk Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı'na başvurmalanru tavsiye etti. Sağlarkrtap hesabıverdi •ANKARA (ANKA)- SHP Genel Sekreteri ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar, bakanlığı sırasında kütüphaneler için alınan kitaplann hesabını verirken, "Kültür Bakanlığı etkinliklerinde sağcı-Marksist ya da solcu gjbi değerlendirmeleri ölçût almadık/'dedi. Sağlar, geçen yıl toplam 352 bin 288 kitap satın alındığını ve 11 milyar 488 milyon 854 bin lira ödendiğini bildirdi. Cudioperasyonu sûrüyop •YurtHaberteriSenisi- Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre Şımak'ın Cudi DağVnda 20 temmuzda başlatılan ve halen süren planlı operasyonda 10 terörist daha öldürüldü. Operasyonda şimdiye kadar öldürülenlerin sayısı 35'e çıktı. Açıklamada aynca Diyarbakır'ın Kocaköy üçesi Şaİdat ve Kulp ilçesi Hamzalı köyü kırsalında 3, Tunceli'nin Nazimiye köyü Kılköy yakınlannda da 2 teröristin öldürüldüğü bildirildi. Öte yandan Van'ın Çatak ilçesi yakınlanndakı Kato Dağı Belmuka Tepe mevkiinde operasyona giden askeri araç teröristlerin yola döşediği mayına çarpu. Patlama sonucu Müslüm Selçuk adh korucu şehit olurken 9 er de yaralandı. Kavgalı İstanbul II Kurultayı'nda yönetim eleştirildi. Milletvekili Gürsoy'dan ağır suçlama: SHP hırsızlardanteıııizleıısiııİstanbul Haber Servisi- SHP İstanbul İl Danışma Kurultayı'nda muhalefe- tin "hükümetten çekilerek olağanüstü kurultaya git- mek" istemi reddedildi. Ancak hükü- met protokolünün işleyişinin takvime bağlanması istendi. Partinin adının SDP (Sosyal Demokrat Parti) olarak değiştirilmesinin de küçük kurultaya sunulması benimsendi. Kurultayda ga- zete muhabirlerinin tartaklanması tep- kiyle karşılandı. önceki gün yapılan tarüşmalara ve yumruklaşmalara sahne olan, kül ta- bakJan ve sandalyelerin havada uçuştu- ğu il danışma kurultayı yaklaşık 12 saatte tamamlanabildi. Sık sık kanşan salonda konuşmacılar ve delegeler hem birbirlerini hem de genel merkezi ağır bir dille eleştirdiler. 'Sola yapılan en büyük ihanet' SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çuı'a eleştiri yöneltenlerin arasında ku- rultayda kendisini destekleyenlerin bulunması da dıkkat çekti. Eski Kağıthane İlçe Başkanı Zeynel öztûrk, sık sık müdahalelerle kesilen konuşmasında. bu hükümette kalmayı savunmanın ülkeye ve sola yapılmış_en büyük ihanet olduğunu söyledi. İSİm değişikliği SHP İstanbul İl Danışma Kurultayf nda muhalefetin hükümetten çekilme isteği reddedildi. Kurultay hükümetin işleyişinin takvime bağlanmasını isterken, parti isminin SDP olarak değiştirilmesini Küçük Kurultay'a sunma karan aldı. türk, "Bu hükümette kalmayı savunmak ülkeye ve sola yapılmış en büyük ihanet- tir" dedi. Kurultay delegesi Nahit Töre de partinin her şeyiyle yeniden yapılan- ması gerektiğini vurguladı. İstanbul Milletvekili tbrahim Gürsoy. ASKİ ve İSKİ konusunu açarken parti- nin "hırsızlar ve yolsuzluklardan temiz- lenmedikçe doğnı yola giremeyeceğini" söyledi. Gürsoy, "Sosyal hırsızlar partisi denilmesüie yol açan, bu izi yaratan sah- tekarlar bu çatı altında barmdırılmamalı. ISKİ'ye bulaşanlar sorgulanmah. BLz bunlan söylüyoruz, ama bazıları hala ba- kanlık koltuğuna oturtuluyor" dıye ko- nuştu. Kendisini "5 Nisan Kararları'na Imza atan SHP'li olarak görmek isteme- diğini" belirten özkal Yici de "Partimi arıyorum. güçlü bir SHP istiyorum, par- tinin kurulduğu günlerdeki coşkuyu arı- yorum. 1 Mayıs'ta alanlara inmeye kor- kan parti, benim partim olamaz. Bu hükümette kalmanın partiye ne yaran var, hala anlayabilmiş degilim. Hükü- metten derhal kurtulunması gerektiğine inanryorum" sözleriyle isteklerinı dıle getirdi. MDK üyesi Güven Aydoğmuş, muha- lefetin divana sunduğu "hükümetten acilen çekilme ve seçimli olağanüstü ku- rultaya gidilmesini" içeren karar taslağı- nı "yoldan gelip geçerken birileri tarafın- dan verilmiş taslak" olarak niteledi ve tüzüğe göre gündeme alınamayacağını söyledi. Bunun üzerine il yönetim kuru- lu üyeleri Yusuf Gürlevik ve Hatem Akbıilut ayağa kalkarak, "Biz, yoldan gelip geçen biri değil, İstanbul il yönetim kurulu üyeleriyiz. Doğru konuş" diye iti- raz ettifer. Eskı Kartal İlçe Başkanı Nurettin Sarıbal. konuşmasında isim vermeden Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ı suçlayarak. "Başka bakan arkadaşuıın koltuğuna oturmasını yadırgıyonım" dedi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Mus- tafa Timisi konuşmasında parti içi mu- halefeti eleştirerek olağanüstü kurultay çağnsına gerek olmadığını, bunun par- tiyi yaralayacağını belirtti. Timisi'nin, Sıvas olayının sürekli politik malzeme olarak kullanıldığını bu nedenle bu ola- yın artık kapatılması gerektiğini söyle- mesi tepkiyle karşılandı. 5 ilçe başkanı ve 3 il yöneticisinin ih- raç istemine yol açan La Bella toplantı- şına katılan ve metni yazan Üsküdar İlçe Başkanı Muammer Demirtaş'ın ku- rultayda ise olağanüstü seçimli kurultay istemlerini eleştirmesi ve "Bir Mehdi mi bekh'yorsunuz? Mehdi gefaneyecek. Ku- rultayda Karayalçm gidip başkası gelin- ce sorun çözülecek mi?" demesı şaşkınlık yarattı. Gece 22.00'de yapılan oylamada mu- halefetin verdiği karar taslağı reddedi- lirken il yönetiminin sunduğu karar tasansı kabul edildi. Küçük kurultaya sunulacak karar tasansında şu görüşle- re yer verildi: "Sosyal demokrat ideolojinin savunu- labilmesi için sosyal demokrat bilinç öne çıkardmalıdır. E>e>letçilik. millivetçilik, halkçılık adı altındaki tarihi dayanakla- nmız tekrar gözden geçirilip bu tarihi dayanaklann misyonlarını tamamladığı kararını alıp buna uygun olarak partinin adını SDP (Sosyal Demokrat Parti) ola- rak değiştirip amblemimizi de bu yönde dizayn etmenüz gerekmektedir. Sosyal demokrat parti olarak, hedef kitlelerimiz netleşmelidir." Gazetemiz muhabirlerinden Kaan Sağanak bu kareieri çektikten sonra, defnokratikieşme konusunda iddialı SHP 1 nin yumruk • laşan delegeleri tarafından saldırıya uğradı, tartaklandı ve makinasmdaki filmler zorla alınmak istendi. Gazetedleresaldınkmandı Sansürün kaldırılışmuı 86. yüdönümünde SHP İstanbul İl Kurultayı 'nda göreviniyapmaya çalısangazetecilerin engellenmesi tephilereyolaçtı İstanbul Haber Servisi - SHP'nin İl Da- nışma Kurultayı'nda gazetecilerin dövül- mesi tepkiyle karşüandı. Çeşitli kişi ve ku- rumlar, olayı kmayan açıklamalar yap- tılar. Önceki gün SHP İl Danışma Kurul- tayı'nda delegelerin karşıhklı kavgalannı görüntülemek isteyen basın mensuplan, partililerin saldınsına uğradı. Gazetemiz muhabirlerinden Miyase Dknur, Ayşe Yıl- dmm ve Kaan Sağanak ile Anadolu Ajansı'ndan Esra Kurt, Sabah gazetesin- den Salim Yavaşoğulları tartaklanarak fılmleri alınmak istendi. Türkiye Gazete- ciler Sendikası Başkanı Orhan Erinç yap- tığj açıklamada. "Gazetecilere saldıruun, demokratikleşme konusunda iddialı bir partinin üye ve yönericüeri tarafından ya- pılması üzücü ve düşündürücü. Saldınnın, 24 Temmuz gibi mesleğimizin özel bir günü- ne rastlamış ounası, uzüntümüzü daha da arttırmaktadır" dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafın- dan yapılan yazılı açıklamada da olaydan duyulan üzüntü dile getirilerek, "Halkın gerçekleri görüp öfrenme hakkına saldın niteliğindeki bu da\ranışın. sansürün kaldı- nlışının 86. yüdönümünde ounası ayn bir talihsizlikrir. Bu saldın, sansürün kaba kuvvetle uygulanmak istenmesinin bir örne- ğidir" denildi. Bu arada Cumhuriyet gazetesi çalışan- lan, SHP Genel Merkezi ve İstanbul İl BaşkanlığYna çektikleri imzalı bir metinle olayı kınadı. Metinde şu görüşlere yer ve- rildi: "Demokratikleşme paketinin neden Meclis'te beklediğini, işcilerin-memurlaruı neden sokaklarda dövüldüğünü; arkadaşla- rınuz Ayşe Yıldınm, Miyase DJuıur ile Kaan Sağanak'ın 24 Temmuz 1994 Pazar günü İstanbuTda gerçekleşririlen SHP İl Danışma Kurultayı'nda görevlerini yapma- ya çaltşırken tartaklanmasıyla daha iyi an- lamış bulunuyoruz. MilletvekiUerinin so- kakta tartaklanmasına bile ses çıkarmayan SHP'nin ve yandaşlarının basına hoşgörülü davranmasını zaten bekkmiyoruz. Bu tutu- munuzu protesto ediyor, bu çirkinliğin yo- rumumı ise kamuoyuna bırakıyoruz." Adalet Bakanı Seyfı Oktay, Gazeteciler Sendikası Başkanı ve Cumhuriyet Gazete- si Genel Yayın Danışmanı Orhan Erinç'i arayarak üzüntülerini belirtti ve olayı kı- nadı. Eski SHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Çemal Canpolat ve SHP İl Başkanı Ali Özcan ise gazetemize gönderdikleri mesaj- larda olaydan duyduklan üzüntüyü dile getirdiler. SHP'Lİ KERİMOĞLU 'Soysal birikimini çocukça teslimetti' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP'de, kabine değişikliğindekî tutumu dolayısıyla Genel Başkan ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm ile Dişışlen Bakanlığı görevini kabul eden Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal a yönelik tepkiler sürüyor. Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu, Soysal'ın birikimlerini 'çocukça gerekçelerle' hükümete teslim ettiğini savunurken Tunceli Milletvekili ve TBMM Başkanvekıli Kamer Genç, "Bakan değişikliğindeki ölçütle- ri ve tercihleri anlaj abilmek için Sayın Genel Başkan'ın kafası- nm içinden geçenieri gösterecek bir alete ihtiyaç var" dedi. Soysal'ın, parti içi muhalefetin temsilcisi olarak kabineye alındığj değerlendirmelerine tepki gösteren Mehmet Kerimoğlu da "Sayın KarayalçuTın, parti içinde ilkeli muhaiefet yapanlarla bir diyaloğu yoktur, böyle bir ihti- yacı da duymamaktadır. Sayın Soysal, çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdır, ama bizimle ilgisi yoktur" dedi. Kerimoğlu, Karayalçm ve Soysal'a şu eleştirileri yöneltti: "Sayın Karayalçm, kendi hi- zibinde yorulanlan aldı, yerine yenilerini koydu, kendi hîzibini genişletti. Sayın Soysal ise biri- kimlerini çocukça gerekçelerle hükümete teslim etti. İse başlar- ken "vuruşarak aynlmak' gibi garip bir anlayışla ortaya çıktı. Bir insan "Boşanacağım'diye evlenmez. Bir hükümete katıl- maya 'Evet' diyorsanız, böylesi garip gerekçeler öne süremezsi- niz. Bunun si\ asal tutarlüıkla ilgisi \okrur. Bu mantıkla hare- ket edenler bizden destek göre- mezler, bizim adınuza hareket edemezler." DYP'li muhalifler 'Çiller ve Karayalçın'ı iç hesaplaşmayı önlemek için koltuk dağıtmakla suçladı 6 Soysal'ınkabulü,DYFnin tavizîdir9 ŞEBNEMGÜNGOR ANKARA - Hükümetin SHP kanadında 10 ay ge- cikmeyle gerçekleştirilen değişiklik kapsamında, özelleştirmeden dış politi- kaya kadar hemen her konuda hükü- meti eleştiren Mümtaz Soysal'ın Dışişle- ri Bakanlığı'na getirilmesinin DYP için- de yaratuğı rahatsızlık sürüyor. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yddmm Aktuna, 'zeki ve akhselim sahi- bi' olarak nitelendirdiği Soysal'ın, mu- halif milletvekili kimliğini bakan olduk- tan sonra sürdürümeyeceğini söyledi. "Biz Çetin'den memnunduk" dıyen DYP Grup Başkanvekıli thsan Saraç- lar, Dışişleri Bakanhğı'ndaki yönetim değişikliğini onaylamadığını ifade etti. DYP'li Çiller karşıtlanndan Sinop Mil- letvekili Yaşar Topçu, kabine değişikli- ğini izlenen yöntem açısından 'siyasi ayıp' olarak değerlendirirken Çiller ve Karayalçın'ı. 'bakaniık koltuklanm, parti içi hesaplaşmalan önlemek için dağıtmakla' suçladı. Topçu, "DYP, işle- vini tamamlamış bir koalisyonun sürmesi için taviz verdi. Oysa Soysalia bu işin yürümeyeceği baştan beüi" diye konuş- tu. Hükümet Sözcüsü Aktuna, Cumhuri- yet'e yaptığı değerlendirmede, Soysal'ın bakanlığına önyargılı yaklaşıldığı görü- şünü savundu. "Herkes, Sayın Soysal'ı muhalif milletvekih' kişiliğiyîe değerlen- diriyor" diyen Aktuna, "Oysa iktidar, • Hükümet Sözcüsü Aktuna, Soysal'ın, muhalif milletvekili kimliğini kabinede sürdüremeyeceğini söyledi. DYP'li muhaliflerden Topçu'ya göre kabine değişikliği, yöntem açısından siyasi bir ayıp. Demirel onaylamamab. sorumluluk ister. Kabine üyeleri, hükü- metin politikaları ve programuıa uymak durumundadır. Sayın Soysal da muhalif kimliğini kabinede sürdürmeyecektir. Kendisi, bu olgunluğa ve akİLselime sa- hiptir" dedi. Soysal'ın, iızlaşmacı' bir tavır içinde olacağına inandığını kayde- den Aktuna, bu nedenle kabinede uyumsuzluk sorununun yaşanmaya- cağını savundu. 'Çetin'den memnunduk' DYP Grup Başkanvekili İhsan Sa- raçlar, "Biz Çetin'den memnunduk" di- yerek, Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan değişikliği onaylamadığını ifade etti. Çetin'i çok sevdiğini ve beğendiğini be- lirten Saraçlar, "Bu nedenle konuya bi- raz duygusal yaklaşıyorum" dedi. Kabi- ne üyelerinin, hükümet programı ve po- litikalanna uyma yükümlülüğü bulun- duğunu vurgulayan Saraçlar, "Hiç kim- se bunlara aykırı tavır içinde olamaz" diye konuştu. DYP içinde Çiller karşıtı grup içinde yer alan Sinop Milletvekili Yaşar Top- çu, kabinenin SHP kanadında yapılan değişikliği. izlenen yöntem açısından "si- yasi ayıp" olarak nitelendirdı. Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirme- de, Çiller ve Karayalçın'ın, bakaniık makamlannı, partilerindeki iç hesaplaş- malan önlemek amacıyla dağıtüklan görüşünü savunan Topçu, şunlan söy- ledi: "Millete ait makamlan, parti dengele- rini gözeterek, kendi iç hesaplaşmalarını dikkate alarak kullanmaya kalkıyorlar. Hiçbir gerekçe gösterUmeden, ehliyet ve liyakat ölçüsüne dayanılmadan koltuklar el değişüriyor. Başarüı, başından bu yana hükümetie uyum içinde çalışmış bir bakan mantıklı bir gerekçe gösterilmek- sizin görevden alınıyor. Bunun karşılı- ğında, sırf parti içi muhalefetten olduğu için bir hocaya yalvar yakar bakaniık ve- riliyor. Bu siyasi bir ayıptır." Karayalçın'ın, kabine değişikliği için, SHP'li bakanlardan genel başkanüğa seçildiği gün aldığı tarihsiz istifalan kul- landığını öne süren Topçu, "Tüm bu ge- lişmeleri dikkate alarak, Saym Cumhur- başkanı'nın atamaları onaylamaması ge- rekli • Atamalan kabul etmemesi ülke yaranna olur " diye konuştu. Topçu, Soysal'ın Karayalçın'a ilettiği koşuÛann koalisyondan çekilme şantajı gündeme getirilerek Başbakan'a sunul- masının da "şık" olmadığını söyledi. Topçu, "Sırf Soysal bakan olacak diye bu şartlann kabul edilmesi, DYP açısı- ndan bir tavizdir. Üstelik DYP bu taviz- leri verirken, ülke yararını da gözetnü- yor. Sadece aman bu koalisyon bozul- masın diye tavizler veriyor. Oysa kamuo- yunun beklentisi yeni bir hükümet oluştu- nılması yönündedir. DYP'nin de bu fırsatı sağlama yükümlülûgü vardır. Bu koalisyon işlevini tamamlamıştır. Zoraki yönetilmeye çalışüıyor" dedi. 'Uyumsuzluk yaratır' Topçu, Soysal'ın dış politikada sa- vunduğu görüşlerin, bugüne kadar Tür- kiye'nin izlediği milli politikadan farklı olmasının da, hükümette uyumsuzluk yaratacağmı savundu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Halit Dağlı ise İzmir'de düzenlediği basın top- lantısında. "Hikmet gider, Mümtaz ge- lir, ama politika aynıdır. Ters düşen olur- sa o görevde kalamaz" diye konuştu. SHP'nin bakanlannı değiştirmesinin kendi iç sorunu olduğunu belirten Dağlı, "Ama bakacağız tabii... Bizimle uyum sağlayamazsa, o zaman çaresini düşünüruz" dedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İnönü'yü Arıyor musunıız? SHP eski Genel Başkanı Erdal inönü partisinin bugün- kü durumu için ne diyor? Aynen şöyie: "Yorum yapmam. Demokrasilerde siyasi partiler iti- bar da kazanırlar, itibar da kaybederler. SHP her zaman halkın umududur. Bir parti kazanır da kaybeder de..." Erdal inönü konuşmak istemiyor SHP içinde olup bi- tenlerle ilgili olarak. Diyoruz ki: "SHP Izmir Milletvekili Erdal İnönü olarak bugün par- tinizi nasıl görüyorsunuz?" İnönü susuyor. Sorumuza yanıt vermek istemiyor... Diyor ki: "Ben bu konuda konuşmaktan yana değilim..." Biraz diretiyoruz... Erdal İnönü her zaman olduğu gibi yine öz yanıt veri- yor: "Yorum yapmak istemiyorum. Izmir milletvekili ola- rak partime sadık bir kişiyim, genel başkanıma bağlı- yım..." Soruyoruz: "SHP bugün kan kaybediyor, siz ne diyorsunuz?" Yanıt yine kısa oluyor: "Bir parti niye kaybediyor diye düşünülür, çare ara- nır..." Son günlerde kafama takılan bir soru var, o da şu: "Acaba SHP'nin Genel Başkanı Erdal İnönü olsaydı, parti bugünkü durumda mı olurdu?" Bu soruya yanıt vermek oldukça güç. Ama 1988'li yıl- lara dönüp baktığımızda, ortada bir gerçeğin olduğu da apaçık. O yıllar Erdal İnönü SHP Genel Başkanı. SHP kendi iç dinamizmini yitirmemiş, kimlik arayışında değil. Parti içinde iki başlılık olsa bile örgüt dokusu henüz bo- zulmamış. örgüt tabanı Erdal inönü'nün kusuru oldu- ğundan yakınıyor sadece: "İyi hatip değil. Lider dediğin gümbür gümbür konuş* malı..." Eleştiriler Erdal Bey'in kulağına geliyor. Her zaman olduğu gibi espri yapmaktan geri kalmıyor: "Ben de bir gün gümbür gümbür konuşacağım..." Bir yıl sonra yerel seçimler yapılıyor ve SHP İstanbul, Ankara, Izmir, Adana gibi büyük kentler başta olmak üzere yerel yönetimleri kazanıyor. 1989 yılı sonları SHP'nin inişe gectiği dönemdir... SHP içindeki hizip, Ikinci Cumhuriyetçilerle, Osmanlı sosyalistleriyle kol koladır. Her şey bitmiş, altı ok tartış- maya açılmıştır. Sanayici ve işadamları, parti içi hizbi, basının "köşebaşlanm" tutmuş kimi dönek sosyalistler ve avantacılarla birlikte pompalamaya başlamıştır. 1990 yılında yapılan SHP il ve ilçe kongrelerini anım- sayanlar var mı? Erdal inönü'yü genel başkanlıktan indirmek isteyen grubun Kürt kökenli sözcüleri "Sew"i savunuyorlar, SHP'nin CHP geleneğinden gelen "resmi ideolojiyi" özümseyen bir parti olduğunu söylüyorlardı. Alkış kıya- met koparken parti bir bölünmeye doğru gidiyordu. Ama kimse bunun farkında değildi. inönü, bu gerçeği görü- yor, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlerde sandıktan çıkacak sonucu biliyordu. 1989 yılında yerel seçimlerde esenrüzgar bir yıl sonra durmuştu. SHP içindeki ideolojik farklılıklar partiyi çağın gerisine itmişti. Lumpenler SHP'yi kendi çıkariarı için kuşatmış, belediye meclisleri aynı etiketi taşıyanların "çıkar tezgahına" dönüşmüştü. Şimdilerde ise durum çok değişiktir. SHP'nin bugünkü durumu ne 1991 seçimlerindeki HEP olayıdır ne de 1989 yılındaki iç çatışmadır. SHP bugün kendi dokusunu, sol kimliğini yitirmiştir. Ancak örgütleri hala dinamiktir. özellikle Ege ve Akdeniz yöresindeki örgüt dokusu ve dinamizmi yine vardır. Bir siyasal partinin ayakta kalması, kendi kimliğine kavuşması için yükselen değerlerle değil, eskiden oldu- ğu gibi kendi öz değerlerini savunmasıyla gerçekleşir. Emekçi yığınları çevresine toplayıp toplumun istemleri- ni görmesiyle sağlıklı bir yapıya kavuşur. SHP bir tabela partisi değildir. Halkçı Parti, SOOEP ve SHP, siyasal yaşamımızda 11 yıldır önemli işlevler üst- lenmiştir. O nedenle SHP'nin, 2.5 yıldır DYP ile iktidar ol- duğu halde bir varlık gösterememesi toplumun tepki- sine neden olmaktadır. SHP eski Genel Başkanı Erdal İnönü'yü (sizler ister sevin, ister sevmeyin) ben arıyorum. Türk toplumuna ve özellikle sosyal demokratlara ters gelen, bağırıp çağır- mayan, gürleyip esmeyen Erdal inönü, çağdaş demok- ratik yapısıyla ayakta tutmuştu SHP'yi. Eğer örgütler ve özellikle belediye başkanları "parti içinde parti" t\a.vas\- na girmeseler, SHP'yi lumpen kadrolardan arındırsalar- dı durum daha farklı olurdu bugün... Ne diyor inönü: "Demokrasilerde partiler itibar kazanırlar da kaybe- derler de." Neden kazanırlar, neden kaybederler? Sanırız İnönü'nün bu sözlerini en iyi değerlendirecek kişi Murat Karayalçın'dır... Topuz,hükümeteen çok ikioy ömürbiçti İstanbul Haber Servisi- CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz, Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm tarafından 'hükümeti kurtarma' adına yapılan kabine değişikliğinin, sonun başlangıcı olduğunu öne sürdü. Murat Karayalçın'ın hem "Bakaniar başarılıydı" deyip hem de kabine değişikliğine gitmesini, topluma karşı yapılmış büyük bir gaf ve suç olarak niteleyen Topuz. "Kabine değişikliğinin temelinde, koltuklarda birkaç ay daha fazla oturma sevdası yatmaktadır. Değişiklik, hükümeti bir-iki ay daha ayakta tutabilir, ki buna bile ihtimal vermiyonım" dedi. Topuz, Dışişleri Bakanlığı'na getirilen Mümtaz Soysal'ı ise SHP'nin gelecekteki potansiyel lideri olarak tanımladı. Solda bütünlük konusuna da değinen Ali Topuz, DSP ile CHP çatısı altında birleşmeye her zaman için haarolduklannı söyledi. CHP Genel Başkan Yardıması Ali Topuz, dün partisinin İstanbul il örgütünde bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye'de yaşanan son siyasal geüşmeleri değerlendirdi. Topuz, basın acıklamasında, Türkiye'de yaşanan ekonomik ve siyasal sorunlann, ülke yönetiminin başındaki 'yeterli ohnayan yetküilerden' kaynaklandığını ileri sürdü. Bu tür kişilerin siyaset kurumunu kirleterek toplumun siyasetçilere duyduğu güveni sarsüğını dile getiren Topuz, bu durum nedeniyle merkez sağ ve merkez soldaki siyasal yapılanmalann büyük bir darbe yediğini vurguladı. Topuz, Türkiye'nin söz konusu durumdan kurtulmasını; siyaset! çıkmaza sokan, kirleten ve gözden . düşüren, ekonomıyi altüst ederek ahlaki çöküntüye neden olan yöneticilerden kurtulmasma bağladı. Basın toplantısından sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Ali Topuz, bir soru üzerine, hükümette yapılan kabine değişikliğini sonun başlangıcı olarak nitelendirdi. Topuz, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın kaldıramayacağı kadar büyük sorumluluklann altına girdiği için ezildiğıni ve bu nedenle de 'kendisini kurtarmak' adına yapmaması gereken şeyleri yaptığını öne sürdü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear