14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 TEMMUZ1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Döşûnceye Ozgürtük Komftesf • tstanbul Haber Servisi - Demokrasınin olmazsa olmaz koşulu olan düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak amaayla tnsan Haklan Derneği (ÎHD) ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından oluşturulan "Düşünceye Özgürlük Komitesi" Ankara'dan sonra İstanbul'da da çahşmalanna başladı. Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği bir basın açıklamasıyla kampanyayı başjatan Düşünceye özgürlük Komitesi üyeleri, düşüncenin suç olmaktan çıkanlmasını istedi. (Fotoğraf: YASEMtN KOYUTÜRK) Memurun eylem takvimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gecikmeli ve semboük ücret zamrru memurlan harekete geçirdi. 26 memur sendikasından oluşan Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu (KÇSP), bu hafta sonundaki zirvesinde, yenı yasama dönemınin başlamasına paraiel olarak geliştirilecek eylem takvimini belirleyecek. Sembolık olarak belirlenen ve hükümette ımza krizi yaratan ücret arüş oranlarırun protestosu da memurlann gündeminde yer alacak. Trafik yine can aldı • İstanbul Haber Servisi - Kartal'da meydana gelen iki ayn trafik kazasında Zeki Sevinç adh bir kişi öldü. Çarpaa otonun sürücüsü Mustafa Yılmaz ise gözaltına alındı. Kartal Samandıra'daki kazada yaralanan Songül Ekinci, Mehmet Ali Ipek ve Göktürk Karaça. tedavi altına ahndılar Bağcılar'daki Bakırköy Caddesi'nde meydana gelen kazada, yaralanan polis memurlan Mehmet özdemir ileHayrettinKıkç, tedavi altına ahndılar. Örsan öymen anıldı • İstanbul Haber Servisi - Bodrum'da geçirdiği bir beyin kanaması sonucu, 1987 yılında, hastaneye götürülürken yolda hayatınj kaybeden, Milliyetgazetesi yazarlanndan Örsan öymen, ölümünün yedinci yılında, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı. Anma törenine örsan öymen'in ailesi, yakmlan ve meslektaşlan katıldı. THY ile otellep anlaştı I İstanbul Haber Servisi - TürkHavaYollan(THY), başta İstanbul olmak üzere Adana. Ankara. Antalya. ,Aydın, Bursa, Denizli, ^Çanakkale, İçel. İzmir, >Muğla ve Nevşehir'deki çok ;<sayıda otelin yanı sıra vTurban oteller zincirine bağlı •'otellerleişbirliğı anlaşması •!yaptı. Anlaşmaya göre, First ijClass, Business Class ve ^Ekonomi Class yolculanna, %bayram, yübaşı günleri Cdışında indirim uygulanacak. Sendikacılara baskı iddiası :*• tstanbul Haber Servisi - I;Tanm İşkolu Kamu SÇaüşanlan Sendikası, £(Tanm-Sen) Genel Sekreteri *. Mahinur Ziyan imzasıyla %dün yapılan açıklamada, î; sendika yöneticilerine Şyönelik saldınlann ^ yoğunlaştığına dikkat çekildi J ve bundan vazgeçilmesi •-istendi. rMilyanlık kaçak halı ^•tSTANBULÇAA)- ! Çemberlitaş'taki birturistik ! eşya mağazasına güvenlik ; güçlerince düzenlenen • baskında, Türkiye'ye ! faturasız ve gümrüksüz ; olarak getirildiği belirlenen 6 ; milyardeğerinde Kafkasya 1 yaptmı halı, kilim, sumak ve •"celegeçirildi. Barajlaraözelkoruma l ilsanbul Vaüsi K o i j l u . s » h.vz.tan kon,™,^ ö»l8 u.«nlik birimi kum,a çalışmalannı başlatırken Başkan Erdoğan, Demirel ve ÇiÜer'den yardım istedi tstanbul Haber Servisi - Istanbul'un su sorununa Sağbk Bakanlığı aracılığıyla Başbakan Tansu Çiller'in el koymasının ardından İstanbul Valiliği, su havzalan ile barajlarda "özel güvenlik örgütü" kur- mak için hareket geçti. Istanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan da CumhurbaşkanıSüleynıan Demirel ve Başbakan Çiller'e, "Su konusuna el ko- yun. tstanbıil'un geleceğini kurtarm. Size minnettar kalalım" çağnsı yaptı. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da Erdo- ğan'ın çağnsına kaularak "Ne olur hükü- met bu konuya el koysun. Yazık oluyor" dedi. Istanbul'un su sorununun çözümü için Cumhuriyet Gazetesi'nin çağnsı sonucu yapılan girişimler somut yatınmlara dö- nüşmeye başladı. Sağlık Bakanı Kâzım Dinç'in "Su sorununu çözmeye kararlı- yız" diyerek başlattığı çalışmalar sonu- cunda İconu Başbakan Tansu Çiller'e gı- derken İstanbul Valiliği ile yerel yönetim- ler de projeleri uygulamaya koymaya başladılar. Vali olaya elkoydu Istanbul'a büyük oranda su kazandıra- cak olan Istranca Dereleri 1. Kademe Projesi'ni yeniden hayata gecirerek tstan- bul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Tay>ip Er- doğan. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğ- lu bu konudaki ilk önemli adırru önceki gün attılar. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Nu- rettin Sözen döneminde temeli atılarak yapımma başlanan Kuzey Istranca Dere- leri Regülatörleri inşaaü, İSKİ olayından sonra müteahhite ödeme yapılmadığı için yükJenici firma STFA tarafından durdu- rulmuştu. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İs- tanbul'a sağlanan suyun yeterli olmadığı- nı, mahalli ve genel idareler olarak bu eksikliği gidermeye çalışacaklannı söyle- di. Yeterü suyu temin etmenin de yeterli olmadığını vurgulayan Kozakçıoğlu şöy- le konuştu: "Meydana gelen olayları ve çevreyi in- celediğünizde, bol miktarda suyu temin et- menin veterli olmadığı kanaatine varıvo- rum. Ornek olarak da Elmalı Barajı. Ba- rajda su var ama İstannullu'ya faydası 2000'li Yıllarda İstanbul'un Su Kaynakları «SKSK 250 000 000 m3) BüyCkmelen RegOotört (748.000 000 ırö) rjrazdere Barar (100.000 000 m3) y «*°V Kegöbtönj (145 000.000 m3) SazMere Barap (SO.000.000 m3) Kuzey Istronco Regûtotöden I. (80.000.000 m3) Kuzey Istonco Regüfetörieri II. (30.000.000 m3) ŞlHIeson Kuyuian (25.000.000 m3) YeşJvorİ Regûtete»e (10.000.000 m3) Dorit ve Büyükçekntece Borojkr (261.238 000 m3) Eimdb-redos-AfibeyfcSy ve Ömert Barajlan (474.496.000 m3) 1988 1989 1992 1993 1994 1996 1997 2000 2017 yok. Suyu iyi kulianım pren- siplerini mutlaka uygula- mamız lazım. Demek ki biz Elmalı Barajı'nda, suyun iyi kulianım kurallannı uygula- yamadık. O suyu tasarnıf edemedik, o suyu koruya- madık. Her şeyden önce su hav/alanmızın korunması gerekir. Bu sadece İSKİ'nin, belediyenin görevi değil. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin görevidir. Bu, top- lumsal bir sorundur. Toplum- sal sorunda herkesin üzerine düşen görev vardır. Bu görevi elbirliği ile yapmamız lazım." İSTANBUL'U BE.SLEJEN BARAJLARIN GUNLUK SU VERME KAPASİTELERİ^_____^ j. . ( 423.000 m3/gün / 50.000 ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ I k m3/oûn fT MrikctUtc» ^ H X312 \\250.000m3/aünJBg \\XH.43 -B/k Atttvkiv (ICoçnk yofto küotrfof) Iff7.000 ıriL^ovn %469 AV/V//VA Kozakçıoğlu, barajlann ve göletlerin ko- runmasında bugünkü sistem yeterli ol- madığına dikkat çekerek "Su havzalannı koruma güvenlik birimi" kurulması için çalı- şma başlattıklannı söyledi. Kozakçıoğlu, "Mutlaka bu su bavzaiannın korunması için özel bir güvenlik teşkilatına ihtiyaç vardır. Başka kuruluşlara verilecek ek göre>lerle su havzalarının konınacağına inanmıvorum" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ise yaptığı açıklamada, "İstanbuTdaki su sorununun bütün sonın- lann önüne gectiğini" söyledi. İstanbul'un su sorununun yalnızca İSKİ'nın sorunu ol- madığını belirtti. Erdoğan şunlan söyledi: "İstanbul'un su sorununu çözmek, merkezi yönetimimizin de görevleri arasındadır. Zira Yeşilçav, Sazlıdere ve bunun yanında dev bir proje olan Büvükmelen projesi doletimizin azmi-samivetine kalmış projeier arasındadır. tnşallah buna, gerek sayın Cumhurbaş- kanımız ve gerekse Başbakanımız ellerinden gelen gayreti göstersinler. Çünki kredileri alınmış, fakat ne \azik ki hantal bir >apı için- de vüriiyor, eğer bu konuda onların göstere- cekleri minnet, inanı\orum ki İstanbul'un ge- leceğini kurtarmada çok önemli bir adun ola- caktır." Istranca Dereleri Kıyıköy Bölgesi Acil İçmesuyu projesinin ilk etap olarak hizmete sokulduğunu belirten İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da birinci kademenin tamam- lanmasıyla yılda 30 milyon metreküp su sağlanacağını söyledi. Tkinci kademenin 80 milyon metreküp su sağlayacağını anlatan Eroğlu, "tstanbul 10 milyon nüfusuyla iki milvon metreküp su ta- lep ermektedir. Bugün bunun ancak > arısını verebiliyoruz" dedi. llgılılcre yalvanrcasına "yardmılarııuzı bekliyonım" şeklinde seslenen Veysel Eroğ- lu daha sonra şunlan dile getırdi: "İstanbul'un Rumeli >akasındaki su kay- naklarının acilen de\re>e sokulması gerek- mektedir. Bu bakımdan Istranca Dereleri bü- yük önem taşunaktadır. De\letin \apımını üstlendiği Sazlıdere Barajı, Yeşilçay gibi pro- jelerin 1997 yılından önce devreye sokulması, 2000 yılından önce Büyükmelen'den su geti- rilmesi mutlaka gerekmektedir. Bu konuya ne olur hükümet el koysun. Hükümetin, işin önemini kavrayarak çok geciken bu projeleri hayata geçirmesi elzemdir. Yoksa vazık olu- yor." 7 barajın 6'sının çevresi cöp toplama alanı Çöplükler içme suyunu kiıletiyor tstanbul Haber Servisi - lstan- bul'u besleyen 7 barajdan 6'sı çöp toplama alanlan tara- fından kirletiliyor. Çevrelerindeki kaçak yapı- laşma nedeniyle kanalizasyon ve her türlü atıkla yoğun kirlili- ğe uğrayan barajlanmız uzun mesafe koruma alanlanna veya yakınlanna kurulan çöp topla- ma alanlan tarafından da kirle- tilirken, yeraltı sulan ve baraj- lara ulaşan dereler de ciddı tehlike ile karşı karşıya bulunuyor. İstanbul'un içme sulannın kırliliğınin en büyük nedeni olan barajlann su toplama havzalannın kaçak yapılarla doldurul- ması yetmiyormuş gibi plansız uygula- malarla havzalann uzun mesafe alanlan- na yerleştirilen çöp toplama alanlan, özellikle yeraltı su- lannı öldürüyor. Halk sağlığını yakı- ndan ilgilendiren su ve çöp sorunu hakkı- nda çalışmalar yapan çevre mü- hendisi Feryal Sevünlitürk, çöp döküm alanJannın yeraltı su- lanna yakın yerlerde bulun- masmın insan sağlığını tehdit ettiğini belirtiyor. Sevimlitürk, "Yeraltı suları Bakırköy, İkitelli gibi yerlerde >ogun olarak bulu- nur. Bu alanlara j akın olan Hal- kalı gibi yerlerde, çöp sulan je- raltı sulanna büvük olasılıkla kanşnuştır. Bu sular yeraltına sızdığmda, kaya ve taşlan büe eritir" dedi. Feryal Sevimlitürk, düzenli çöp depolama sistemleriyle ilgi- ü şu önerilerde bulundu: "Çöp dökülecek alan üzerinde bem metan gazının çıkışını sağ- layacak hem de yeraltına sıza- cak çöp sulannın tutulmasuıı sağlayacak sistem kurulmalıdır. Aynca tstanbul'da çöp transfer istasyonlannm kurulması da ya- da şimdiye kadar geri kazanımı olan projelerin uygulan- madığını vurguladı. Sevimli- türk. "Geri kazanun konusu gecnüşten beri ihmal ediliyor. Cam. kağıt, teneke gibi üriinler geri kazanılabilir ürünlerdir. Be- lediye, Şişecam ya da Seka gibi kuruluşlarla anlaşarak bu ürün- leri geri kazanabilir" dedi. İstanbuPa su sağlanan baraj- lardan 6 tanesi de çöp alanlan- rarb olacakdr. Bunlar sayesin- de, maliyet düşerken az araçja çok çöp taşınma sağlanır." İstanbul'un çöp atıklannın semtlere göre değiştiğine de dikkat çeken Sevimlitürk, Kar- tal ve Eminönü'nde karton gibi katı atıkJar çoğunluktayken ge- cekondu bölgelerinde sulu or- ganik aüklann yoğunluk ka- zandığını belirtti. Sevimlitürk aynca İstanbul'- nın tehdıdiyle karşı karşıya bu- lunuyor. Zaten hiçbir İcurala uymadığ] için ciddi tehlike oluş- turan çöp alanlannın binlerce metreküpe ulaşan sıvı sızıntılan dereler. yeraltı sulan ve toprak araahğıyla doğrudan baraj göl- lerine ulaşıyor. İstanbul'da Ke- merburgaz çöplüğü Aiibeyköy Barajını, Halkalı Çöplüğü Küçükçekmece Gölü'nü, Tepe- cik Çöplüğü Büyükçekmece Barajı'nı, Arnavutköj; Çöplüğü Sazlıdere Barajı'nı. Cmraniye Çöplüğü de Elmalı Barajı'nı kirletiyor. Bilindiği gibi Ömerli Barajı ise Sultanbeyli ilçesinin hem çöp hem de kanalizasyon tehdıdiyle kirleniyor. Proje Erdoğan'ın onayıru bekliyor Bilimsel veriler. çöp alanlan- nın. "dünya standart- lannda çöp imha alan- lan" yapılarak baraj alanlanndan çıkartı- lması gerektiğini bir "zorunluluk" olarak göstetmesine karşın, yatınmlar trily onlarca lirayı bulduğu için hiç- bir yerel yönetim buna kalkışamıyor. Ya da yapılan pro- jeier hayata geçiri- lemeden raflarda kalı- yor. Bu konuda eski Bü- yükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö- zen döneminde "katı atık projesi" adıyla başlatılan proje. şımdı RPlı Tayyip Erdoğanın onayını bek- liyor. Bu projeier hayata geçirilirse kenteki çöp alanlan mevcut yerlerinden kaldınhp belli mer- kezlerde tamamen bilimsel yön- temlerle çalışan tesislerde topla- nacak. Böylece barajlan, yeraltı su- lannı ve havayı kirleten ortam da yok edilmiş olacak. Hizbullatı davası 8 'Itimci'ninidamı istendiptYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, Hızbullah örgütü hakkında ikınci dava açıldı. Hizbullah'ın "sa- vaş yanlısı" olarak bilinen "tümciler" kanadı hakkında açılan davada 8 sanık için idam, 5 sanık için de 15'er yıl hapis cezası isteniyor. tddıanamede. örgütün. militanlanna. "şeri- at düzeniyle yönetilmeyen Türkiye Cumhuri- yeti'nde, dar-fil-harp ilkelerini uvğulayarak d- had ilan edilmesi çağnsında bulunduğu" kay- dedılerek "Hicret olayı gerçekleşmiştir. Kad- rolaşma tamamlanmış, Medine dönemi baş- lamıştır. Tebliğ yapın; kabul etmeyen herkese cihad hükümlerini uyguiayuı. 'Baş gıdersc gövde de ölür' ilkesi gereğince hedeflerinizi be- lirleyin" emrini verdığ belırtildi. Türkiye'de Hizbullah'ın, Doğu ve Güney- dogu bölgelerinde PKK'ye alternatif olarak, PKK eylemlerine karşı radikal dinci kesimin kendi içjnde örgütlenmesıyle ortaya çıktığı, ulema önderliginde mescit kökenli radikal İslama bir grup ve köktendinci olduğu da ifa- de edilen DGM iddianamesinde, örgütün, Doğu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde tebüğ ve cihad yoluyla şeriat düzenini tesis ve Islarru hakim kılmak istediğî bildirildi. İddianamede. örgütün yapılanmasıyla ılgılı bölümde de şu görüşlere yer venlıyor: "Hizbullah örgütünün başında biri dini, di- ğeri siyasi olmak üzere iki lider bulunmak- tadır. LJderierin yanında, onlann da içinde yer aidıklan bir İslam şurası vardır. Şura 4 kişiden oiuşmaktadır. Bu 4 birim de siyasi kanat so- rumlusu (tebliğ gnıbu), askeri kanat sorumlusu (cihad gnıbu), lojistik sonımlusu ile basın- yayın ve halkla ilîşkiler sonımlusundan oiuş- maktadır. Şura, Hizbullah'ın yasama ve ferva organı durumundadır. Şuranuı hemen altında. bağlı olarak faaliyet gösteren askeri ve siyasi kanat gnıbu yer almaktadır. Bu kanatlar. Hiz- builah'ın yürütme ve infaz organlannı oluştur- maktadır. Her iki kanadın başında, kanat so- rumlulan, grup sorumlularının altında ise hüc- re sorumluları ve hücreler vcr almaktadır. Örgütün tebliğ çalışmaları ulema, molla ve okubnanlar aracılığı ile mescitlerde, camiler- de, öğrenci evlerinde, okullarda. işyerlerinde sürdürülüyor. Bu çalışmalar, (Seyda) adı veri- len bir cami sorumlusunun denetımi alunda yapıhyor." İddianamede, Hizbullah örgûtü içinde aynlan "İKnıcîJer"in İlırnKıtabevı, "IVIenziJci- ler"in de Menzil Kitabevı çevresinde top- landıklan için bu adlan aidıklan belirtildı. Şura'nm onayı ve eylem İddianamede, "Fetva" adı verilen eylem karannın. önce yazıh olarak militan tarafı- ndan askeri kanada, buradan da Şura'ya ve- rildiği, Şura'nın onaylamasından sonra eyle- min gerçekleştirildiğı belirtilerek şöyle denil- dr "Askeri kanat birim sorumlusunun görev- lendireceği bir hücre mensubu aracılığıvla ke- şif-tstihbarat çalışması yapdmaktadır. Eylem sonımlusu görevlendjnneyi yapar. Silahlan sağlar, gerekirse barınacak yer sağlar. Kesfî kendisi yapmış ise hedef gösterme eylemine de katılır. Bir eylemde 4 kişi görevlendirilir. Bun- lar hedef gösteren, çevre emniyet koruma nö- betçisi, yakın koruma ve tetikçîden oluşur. Ey- lemden sonra da eyleme katılan kişiler tara- fından bir değerkndirme yapılmaktadır. Ey- lemlerde kuilanılan silahlar bölge dışuıa çıkan- unakta, bölgeye yeni silahlar sokulmaktadır." Oktay'ın son icraatı Çiller'e Adalet Bakanlığı incelemesi • Adalet Bakanlığı'ndan alınan Seyfi Oktay, Başbakan'ın eşi hakkında zimmet, görevi suiistimal ve sahte evrak düzenlemek suçlamalanndan verilen takipsizlik karanyla ilgili dosyayı savcıhktan istetti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetın ŞHP kana- dında yapılan değişiklik çerce- vesinde kabine dışında kalan Adalet Bakanı Seyfi Oktay, ANAP'ın ihban üzenne, Baş- bakan'ın eşi özer U. ÇiDer hak- kında görevi suiistimal. sahte evrak düzenlemek ve zimmet suçlamalanndan verilen takip- sizlik karannı incelemeye aldır- dı. Oktay'ın emri üzerine hare- kete geçen Ceza tşleri Genel Müdürlüğü. Başbakan Tansu ÇOkr ile eşının dava edildiği kooperatif yolsuzluğu dosyası- nı Sanyer Cumhuriyet Başsav- alığı'ndan istedi. Adalet başmüfettişlerince in- celenecek olan dosyada, özer U. Çiller ıçın venlen takipsizlik karannın hukuksal yönden ye- rinde görülmemesi durumun- da, bakan, Başbakan'ın eşi hakkında dava açılması için emir verebilecek. Başbakan Çiller ve eşinin tril- yonluk servetini incelemeye alan ANAP'lılar. serveUn kay- naklanndan biri olduğu savla- nan Bizim Vadi Yapı Koopera- tifı ve İstanbul Bankası davala- nnı araştınyor. Çiller çiftinin sahibi bulun- duğu Marsan'ın (Marmara Holding) da adının kanştığ kooperatif yolsuzluğu davası ve ardmdan verilen beraat ve ta- kipsizlik kararlannı araştıran ANAP'hlar, dosyanm yeniden incelenmesi için Seyfi Oktay"a başvurdular. Sakarya Milletve- kıli Mustafa Kılıcarslan imza- sıyla Adalet Bakanlığı'na veri- len dilekçede, "kamuoyunda ÇiDer ailesiyle ilgili konulann şefTaflık yerine, bir sis perdesi ardına çeküdiği" görüşünün yerleştiği ifade edilerek, konu- nun Meclıs araştırmasıyla bir ilgısi bulunmadığı be'lirtildi. Başvuruda, "yargıyla ilgili te- reddötierin giderihnesi" istendi. Davayla ilgili 24 Temmuz 1990 tanhli biÜrkişi raporunda- kı görüşlere de yer verilen dilek- çede, kooperatif yöneüm kuru- lunun, devredilmesi mütnkün olmayan genel kurul yetkilerini kullandığı belinildi. ARAY1S TOKTAMIŞ ATEŞ Içi Parçalananlar... Yirmi gün kadar "gönül eğlendirdikten" ve kendilerin- ce "zaman kazandıktan" sonra; hükümetimizin 1994'ün ikinciyarısının ilk dönemi için belirlediği "ücret zammı" açıklandı. Memurlara yapılan bu müthiş zammı açıkla- makda, "demokrasikoalisyonunun"so\ kanadınm, "as- lan" başkanına düştü. Kolay değildir bu işler. Eğer "büyüklerinize" danış- mâdan, "1994'ün zam oranı yüzde 54 olacak" diye gün- lerce atıp tutarsantz, esip gürlerseniz; adama lafını böy- le "yalatırlar"... Sayın Karayalçın, memur maaşlarındaki erimeyi "1995'te telafi edeceklerini" söylemiş Bizim aslan sos- yal demokratlar; ya çok "saf" ve "hayalperest", ya da halkımızı biraz "avanak"sanıyorlar. 1995'te bu hükümet ayakta kalabilecek mi acaba? Dahası, SHP varlığını sür- dürebilecek mi? Sürdürebilirse, nasıl sürdürecek? Ama her ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin el- linci hükümeti "dimdik ayakta." Sayın Başbakanımızın eşi, "ABD'deki varlığımm virgülünü Türkiye'ye getir- mem"diye açık açık ilan ederken; Tansu Çiller hanıme- fendi, Avrupa'daki işçılerimizi yurtseverlığe davet edi- yor ve Almanya'daki malvarlıklarını Türkiye'ye gönder- melerini istiyor. Allahım aklımız sana emanet... Ama koalisyon sürüyor. Hükümetin SHP kanadınm en başarılı iki bakanı Seyfi Oktay ve Hikmet Çetin "topun ağzında. "Nedendirbilinmez... Karayalçın "prensipme- selesi" diyormuş. Ne mene bir prensip sahibi olmaktır bu? Başarılı insanların önüne engel çıkarma konusunda bir prensip mi var yoksa?.. Ama koaliyon sürüyor ya, siz ona bakın. Galiba kimile- ri için en önemli olan şey de bu. Memurlar ayaklanmış- lar, boşverin. Nasıl olsa sesleri çıkmaz. Kaldı ki araların- dan önemli bir bölümü "Özal'ın memuru." Onlar "işleri- ni bilirler." Devletin bir ayda verdiğini bir günde "çıka- rır" onlar. Koalisyonumuz sürüyor. Sayın Başbakanımız, "me- murlann durumunu düşündükçe içlm parçalanıyor" bu- yurmuşlar. Eminim parçalanıyordur. Zaten kendileri uzunca bir süre "memur çocuğu" hikayesiyle idare et- mişlerdi. "Dar gelirli olmanın" ne demek olduğunu bil- diklerinı ifade etmişlerdi. Ama galiba burada da kandı- rıldık. Sonradan ticarete atlayan rahmetli pederlerinin hiçde "dar gelirli" olmadığı anlaşılıyor. Geride bıraktığı "malvarlığına" bakılırsa, gelir durumu epey "geniş- miş"... Bu arada kamu kesiminde çalışan işçiler de sözleş- meden doğan haklarını alamamanın korkusu içindeler. Galiba boşuna korkuyorlar. Ne demiş atalarımız: "Kor- kunun ecele faydası yok". Eskiden buna "Allahın dediği o/ur"deyişinideeklerlerdi.Şimdibu birazdeğişti. "IMF'- nin dediği olur" anlayışı egemen. Onunrçinkamu kesi- mi işçileri hiç korkmasınlar. Zaten kaderleri belli... Aslında memurlara zam yerine "nasihat" verilmesi beni hiçşaşırtmadı. Ben asıl memurlara "ciddi" bir zam verilmesini bekleyenlere şaşırıyorum. "Enflasyon ora- nında olmasa bile..." diye konuşanların şaşkınlığına şaşırıyorum. 5Nisan Kararları açıklanırken "Hep birlikte kemerleri sıkacağız" diyenler boşuna mı konuşmuşlardı? Kimile- ri, kemerlerın gerçekten "hep birlikte" sıkılacağına inanmış. Ben buna şaşırıyorum. "Acı ilacı" kimin içece- ğini anlayamayanlara, "hep birlikte fukaralaşacağız" denirken, aslında kimin "fukaralaşacağını"sezemeyer\- lere şaşırıyorum... Kaç oldu "bu filmi" göreli. Hala mı anlayamadılar bu işin "sırn"nû Büyük şairimizin dediğine nazire olarak, "Sen verme- sen/ben vermesemi'nasıl çıkar hanedanlar ortaya?.." Elbette birıleri "feda/ra/-Wc"yapacakki, başka birileripa- lazlanabilsin, zenginleşebilsin. Zaten bunun aksini dü- şünmek, "servetdüşmanlığıdır..." Ama hızla genişlemenin kendine göre bir "raconu" vardır. Her şeyden önce yüksek sesle "ağlaşmak" gere- kir. "Içim parçalanıyor..."gibisinden edebiyat yapmak; "dikili ağacı yok...", ya da "cola alacak paramız yoktu" gibisinden duygu sömürüsüne sığınmak gerekir. Bunla- n yaptıktan sonra arkanızı dönerek "fr/s/r/s"gülsenizde olur gülmeseniz de. Zaten kimse anlamamaktadır. Kara mizah bir tarafa, dogrusu bu arada en çok "içi parçalananlar" benim gibi düşünen insanlar. Ama bi- zim içimiz "halimize"parçalanıyor. Kadere bakın ki, "hu- kuk devletini" ayakta tutabilmek için, 1982 Anayasası'na ve bu anayasanın mahkemesinin kararlarına muhtaç kaldık. Demokrasinin önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz 1982 Anayasası, demokrasinin yaralarını sarmak için oluşturulan kalisyon hükümetinin "antide- mokratik" yaklaşımlarını frenleme çabasında. Ve bizler de bunu destekliyoruz. Kader nelere muhtaç etti bizi, kimlere muhtaç ettı... Ve bu "düzen" tüm haksızlıklarıyla, egemenliğini sür- dürürken, insanlar adaleti ve insanca yaşamı, elbette farklı düzenlerde aramaya başlıyorlar. Ve inanılmaz bir aymazlık içinde bulunan "egemen güç", bir türlü bunun nedenini anlayamıyor... ır, Keıııal Türkleranıldı tstanbul Haber Servisi- DİSK'in ilk Genel Başkanı Kemal Türkler. öldürülüşü- nün 14. yılında Topkapfdaki mezan başında anıldı. Bir silahlı saldın sonucu öl- dürülen ve henüz katilleri bulunamayan Kemal Türkler, ölüm yıldönümünde anılırken törene eşi Sebahat Türkler, di- ğer aile üyeleri. DİSK ve bağlı sendikalann yöneticileri ile iş- çiler katıldı. Kemal Türkler'in kuruculuğunu ve genel baş- kanlığını yaptığı Maden-lş Sendikası'nın, bağımsız Oto- mobil-İş ile birleştirildikten sonra oluşan "Birleşik Metal İşçileri Sendikası"nın Genel Başkanı Alı Rıza İkısıvri. "La- net olsun teröre ve ona stğınan- lara. Kemal Türkler'i katleden- ler zavaludır, demokrasiyi ve insalığı bUmeyenlerdir" dedi. DtSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu ise anma sırasında bugün yaşamayan bütün mü- cadele arkadaşlanna mesaj gönderdi. Nebioğlu, "Emekçi- ler dün bütün Türkiye'de isi durdurdu. Ülkeye insanca bb* yasamın geunesi için ve 12 Ey- İül'ün sonuçlannın defolup git- mesi için hayatı durdurdu. Yü- riiyen her tşçinin iradesinde Ke- mal Türkler'in iradesi vardı" dedi. Nebioğlu, Kemal Türk- ler'e şöyle seslendi: "Aziz dos- tum işçiler ve emekçiler senin actığuı mücadele yolundan inancla yürüyeceklerdir. Arka- daşların da bu mucadelenin ge- reğini yerine getirecektir. Senin inançla açtığin yoldan vürümek bizim smtfsal görevimizdir. Ra- hat uyu arkadaşm."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear