23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyazsahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordınalöru: Hikmel Çetinkaya • Genel Yavın Danışmam. Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürlen: İbrahim \ ıldız (Sorumlu), Dinçlayanc • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Dış Habcrlcr Ergun Balcı • Ekonomr Biilent Kı/anlık • İsiıhbaraı. Yalçın Çakır • Yurı Habcrlcrı: Mehmet Saraç • Makalclcr: Sami karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman # Dü/eltme: Abdullah V azıcı Ankara TcmsılctM Mustafa Balbav • Haber Muduru Doğan Akın AtatürkBul- \anNo.l25. Kar 4, Bakanlıklar-Ankarj Td 4195020(7 Hat). Telex 42344. Fax (4)4195027 •İzmır TcmsılciM Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352 S 2 3 Tel.4411220 Tclc\. 52359. Fa\ 4419117 »Adana Tcmsılcısı Çetin Viğenoğtu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: I. Tcl: 3522550-3522601-3522492. Telcx. 62)55, Fa.x. 3522570 Müessese Mudüru- Erol Erfcırt •Koordına- lor Ahmer Korutsan •Muhdsebe Büleırt V>- ner •Idare Hüseyin Gûrer •Işletme önder Çelik • Bılgı-İşlem Nail lıtal •BılgısavarSıs- lem: Mûnhet Çiler • Reklam Reha Işıtman , c Yenı Gün Haber Ajdnsı. BjsımeYauncılık A Ş TürkocagıCid 39 41 Çjgaloglu 343341si PK :46İs<dnbıilTcl (0 ;i:)?i:0M)5ı:»hat>TcL-x :::4 23TEMMUZ1994 Imsak:3.54 Güneş: 5.44 Öğle: 13.15 İkindı: 17.12 Akşam: 20.37 Yatsı: 22.18 Hasatyok hasar çok •MANİLA (Reırter) - Filipinler'i istilaedençekırgeler, 1 rnilyon 800 bin peso (22 milyar lira) değerindeki pirinci, henüz hasat yapılmasına fırsat vermeden mahvetti. Bir sopaya bağladığı balık ağıyla tarlasına giren çekirgeleri yakalamaya çalışan bu çiftçi, akla "iğneyle kuyu kazmak' deyimini getirmiyor mu?(Fotoğraf:ROMEO RAMACO) Hayvanhastanesi yararınakonser • İstanbul Haber Servisi - Hayvan Dostlan DerneğTnce yapımı planlanan 'hayvan hastanesi'ne gelir sağlamak amacıyla 2 ağustos sah akşamı Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser düzenlenecek. Aylin Livaneli'nin üstlendijği konsere, Zülfü Livaneli, Eda Ozülkü ile Gökhan Kırdar ücretsiz katılacak. Fatih Mühürdar'ın sunacağı konser gecesinin biletleri ise Vakkorama ile Gusto mağazası yanında kurulan standda, Yıldız Parkı girişindeki Hayvan Dostlan Derneği'nin otobüsünde ve Açıkhava Tiyatrosu'nun gişesinde satıiacak. Egitim konferansı sona erdi • İSTANBUL (AA)-Milli Egitim Bakanhğı, YÖK. Ehşişleri Bakanlığı Türk Kalkınma ve İşbirbği Ajansı ile Marmara Üniversitesi'nin evsahipbği yaptığı "41. Dünya Öğretmenleri Egitim Konferansf' dün sona erdi. Svvissotel'deki kongre kapsarrunda yapılan seçimlerde, Uluslararası Öğretmen Egitim Konseyi (ICET) başkanlığına Brezdlyalı üye Nelly Aleotti Maia seçildi. Amaspa'da orman yangını • ZONGULDAK (AA) - Bartın'ın Amasra ilçesinde 25 hektar ormanhk alan yandı. Zonguldak Orman Bölge Müdür Yardımcısı Neşet Şişik yapüğı açıklamada, Amasra ilçesinin Tarla Altı mevkiinde meydana gelen yangında 25 hektarlık çam ormanının yanarak kül olduğunu, yaklaşık 2 milyar liralık zarar meydana geldiğini söyledi. Yangmın bir fındık bahçesinde yakılan ateşin sıçramasıyla meydana geldiğinin anlaşıldığmj kaydeden Şişik, " 1981 yılında buraya çam dikmeye başlamıştık. Bütün emeklerimiz kendini bilmez kişiler yüzûnden boşagitti"dedi. Çıplakpolise zopunluatama • NE W YORK (AA) - Playboy dergisine çıplak poz verdiği için hakkında soruşturma açılan New Yorklu kadın polis Carol Shaya'nın görev yeri değiştirildi. New York Polis Müdürlüğü, diğer kacün polislerden gelen şikayetleri dikkate alarak devriye görevini yüriiten Shaya'nın masabaşı görevine geü'rildigini bildirdi. Çıplak poz veren polisle birlikte görev yapan diğer kadın polisler. Shaya'nın fotoğraflan yüzûnden sokakta "cinsel tacize" manız kaldıklannı öne sûrmüşlerdi. Walesa'nın ziyaretiyle ilgi odağı haline gelen belde, tabiat parkı karanna karşın yağma tehdidi altında Polonezköy'de'kaygdıbayram'OKTAY EKİNCİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı Nurettin Sözen, bu dün- ya kentinin ayru anda bir "boşgörü ve dostluk merkezi" olduğunu vur- gularken, konuşmalannda hep Po- looezköy'ü örnek olarak gösterirdi. Gerçekten Polonezköy, sadece or- manJan, yeşili, binbir çeşit çiçekJerle bezeli bahçeleri ve Polonya kökenli sakinlerinin özenle koruduklan ah- şap kır evleriyle değil, böylesi bir or- tamda süregelen sıcak ve güleryüzlü "yaşama kültürüyle" de Istanbul'un uygar kenti kimliğine eşsiz katkılar- da bulunurdu. Polonya Cumhurbaşkanı Lech VValesa'run ziyaretiyle yeniden anı- msanan bu dostluk İcültürü, ne yazık ki Polonezköy'de artık eskisi gjbi "et- kili" değil. Daha doğrusu, Beykoz'- un bu şirin ve "Avrupai" kır köyün- de, yıllardır titizlikle korunan doğa- ya saygılı yaşam anlayışı, yerini hızla "yağma kûltûrûne" bırakıyor. Nite- kim daha şimdiden köyün gelenek- sel mimarisini "betonlaştırmaya" başlayan sözde "Pokmezköy tutkun- larmın" yeni \illa inşaatlan, müte- vazı Polonez evlerini azmlıkta bırakıp her boş bulduklan alana "lüks yaşam sitelerini" yaymaya başladılar bile. Aralannda ünlü şarkıcılanmızın. işadamlanmızın ve politikacı- lanmızın da bulunduğu bu "doğa dostu" insanlanmız, belediyenin ya- sadışı "imar hoşgörüsünden" sonuna dek yararlandıktan sonra, Polonez- köy'ü korumak için "çevredliğe" de başladılar. Elbette hiç değilse kendi yaptıklannm "son" olması, başka- lannın ise artık bu doğa ve dostluk cennetine "etmemesi" için... Walesa'nın. ziyaretiyle Polonez- köy'ün "tabiat parkı" ilan edilmesi- nin hemen aynı günlere rastlamış ol- ması, kuşkusuz oldukça anlamlı ve hatta umut verici. Karar talanı önleyebilir mi? Bakanlar Kurulu nun 8 Temmuz 1994 günlü Resmi Gazete'de yayı- mlanan karanyla Polonezköy artık "orman rejimi" kapsamında bulu- nuyor. Bu karann eki olarak Orman Bakanlığı Milli Parklar Dairesi'nce düzenlenenharitaya göre, Polonez yerleşmesiyle birlikte çevresindeki geniş bir ormanhk alan da aynı statü içinde bir tür "koruma altına" alını- yor. Ne var ki acaba bu karan, Polo- nezköy'ü "yağmaya açan" imar dü- zeni iptai edilmeden ya da örneğin Beykoz'daki Saip Molla orman- lannı betonlaştıran "orman yasası" değiştiritmeden, gerçekten doğayı ve "dostluk kültürünü" yaşatabilir mi? Bu sorunun yanıtı, her iki imar uygulaması da yürürlükte kaldığı sürece, ne yaak ki "hayır" olacaktır. Beykoz Belediyesi, kaçak yapılaş- ma ve arazi yağması konusunda Jstanbul'da en çok "nam salan" be- lediyelerden birisi oldu. Yine aynı belediye. Polonezköy gibi "mücavir alanlannda" da 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'na göre "hemiz tarla vasfında oian" araalcre yıllardır "imar parseli" uygulaması yaptı. Yani. planlama ilkelerine ve imar yasasına aykın "ruhsatlarla" Polonezköy'ü "löks villa siteleri yağ- macılığına" açtı. Halen. bu vağmaya "yasal kılıP hazırla>an 1 25 binlik planın "özel plan notlan" yürürlükte bulunuyor. Doğal olarak "tabiat parkı" gerçeğiyle de bu plan notlan taban tabana çelişiyor. 'Yüzde altı imar hakkı' Benzer şekilde, bu kez "ormanlan yapılaşmaya açan" Orman Yasası- ndaki "j-ûzde 6 imar hakkı" da onca itiraza ve "Saip Mollâ örneğine" rağ- men hala yasadan çıkanlmadı. Üs- telik bu yüzde 6 inşaat izni. "bröt or- manJık alan" üzerinden veriliyor \e yapılann da sadece "oturma alan- lan" için >orumlanıyor. Böylece ta- sarlanan vılla sitelerinin ise yollan. meydanlan, sosyal tesisleri, havuz- lan, otoparklan vb. gibi yan tesisle- ri, inşaat sırasındaki katliamla da birlikte ortada ne orman bırakıyor ne de doğal bir topoğrafya... Polonezköy'ün sevimli muhtan Frederik Novvicki, hiç kuşkusuz bu sıkıntılannı VValesa'ya belli etme- miştir. Güleç yüzü ve hoş sohbetiyle ne denli "uygarca" yaşadıklannı an- latıp onu mutlu duygular içinde yol- cu etmiştir. Ama biz, bu gerçeği muhtann adı- na "bizimkilere" bir kez daha anı- msatmak istiyoruz. Eğer, örneğin bir beş yıl sonra, Walesa ya da bir başka Polonya liderine Polonez- köy'ü göstermek istiyorsanız tabiat parkı karannı sakın "tabii akışma" bırakmayın. Çünkü o akış, sadece ve sadece yağmaya doğru sürüyor... A vşaBelectiyesi'ndençağdaşhkderd• DYP'li Belediye Başkanı CevdetÇağlar, RP'lilerin müstehcen olduklan gerekçesiyle kaldırdıklan bütün heykellere talip olduklannı açıkladı. GÜNDÜZ tMŞtR Avşa'nın DYP'li Belediye Başka- nı Cevdet Çağlar. RP'lilerin Türkiye genelinde inüstehcen' olduklan ge- rekçesiyle kaldırdıklan bütün hey- kellere talip olduklannı söyledi. Son secimkrde yüzde 68'lik oy oranıyla 2. dönem yeniden belediye başkanh- ğına seçilen Cevdet Çağlar, eser sa- hiplerinin onayı halinde heykelleri koyacağj park ve meydanlan hazır- ladıgıru belirterek "Çıplaklık, Türk sanatçtsııun çağdaş biçim özgûrlüğû- ne açılımmı simgeİiyor. !9İ0'lu yü- lardan bu yana büyiik gelişme göste- ren heykel sanatına. estetikten yok- sun 3-5 kişi sekte vuramaz" dedi. Ortadiregin tatil beldesi Avşa, son yıllar içinde kültürel alanda yaptığı ataklarla da yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmeye başladı. Güney sahillerinde *in cin top oy- narken' kışın 3-4 bin olan nüfusunu yaz ayında 70-80 bine çıkarmayı ba- şaran turistik adada, son iki yıl için- de kültürel alanda bir dizi etkinlik gerçekleştiriliyor. Bunun son öme- ğini de adanın dört bir janına yerleş- tirilen özgün heykeller oluşturuyor. Adanın başanh belediye başkanı Cevdet Çağlar, geçen yıl Mimar Si- Adalılann 'sanat aşığı' olarak niteledikleri ve yüzde 68lik oy oranıyla başkanlığa yeniden seçilen Çağlar, Av- şa'nın su ve kanalizasyon sonınunu çözümledi, 5000 fîdanlık hatıra ormanı. 7500 kitaplık kütüphane kurdu. nan Üniversitesi ile ortaklaşa 1. Hadi Bara Taş Heykel Sempoz- yumu'nu gerçekleştirdikten sonra, bu yıl içinde de RP'lilerin sanata karşı takındığı düşmanca tavra karşı mücadele karan aldı. Adahlann bir 'sanat aşığı' olarak niteledikleri Cevdet Çağlar. RP'lile- rin kaldırdığı heykellere talip çıkar- ken yerlerini de hazırladı. Eser sahiplerinin izin vermesi ha- hnde, bu yıl ağustos ayında gerçek- leştirilecek 2. Avşa Şenlikleri'nde heykelleri düzenleyeceği görkemli açıhş törenleriyle sanatseverlerin hizmetine sokacağını belirten Cev- det Çağlar, şöyle konuşuyor: "RP'li belediyelerin sanata karşı takındıkla- n hiçbir mantığa sığmaz anlayışı kı- nadığımı belirtmek isterim, Yapdan açıklama ve uygulamalar, anrik Yu- nan'dan beri süregelen anlayışuı in- karı anlamını taşımaktadu'. Hadı Bara. Zühtü Müridoğlu gibi dünyaca tanınmış heykel sanatçı- larını yetiştiren ülketnizde erotik yıi- celişe kLSir döngü içinde y asaklar uy- gulanıak. kimseye bir şey kazandi- rma> acaktır. Avşa Belediyesi olarak yapılan bütün yanltş uygulamaların takipçisi olacağız. Tek arzumuz, hey- kel sanatçılarımı/ın adamıza bu hey- kellerin yerleştirUmesi için izin ver- meleridir." Çevreci özelliği de var Sanata olan düşkünlüğünün yanı sıra çevreci özelliğiyle de sevilen Av- şa Belediye Başkanı Cevdet Çağlar, 1992 yılında belediye olan adada gerçekleştirdiklenni ise şöyîe özetli- yor: "İlk olarak adamızın içme suyu sonınunu tam anlamıvla hallertik. Şu anda Avşa'nın denizi Nlarmara'nın en temiz denizi olarak ifade ediliyor. ÇaİLşmalarınıız arasında, 6 bin metre kanalizasyon ve 1 km'lik deniz altı deşarjı mevcut. Açtığımız kampan- yalar sonucu. ücretsiz temin ettiğjmiz 5 bin çam fidanından oluşan bir hatıra ormanı oluşturduk. Ayrica düzenledi-. ğimiz bir başka kampanya ile 7.500 kitaptan oluşan bir kürüphahe ger- çekleştirdik. Devletten ada halkı ola- rak tek beklentimiz. modern bir liman ve iskele yapımını gerçekleşrirmesi- dir." Büyükşehir belediyesinin'yaptığı isim değişikliği tepkilere neden oldu VelidedeoğluBulvan'nınadı değiştirildi • İstanbul Haber Servisi - Kadıköy'- deki 'Ord. Prof. Dr. Hrfzı Veldet Veli- dedeoğlu Bulvan'nın adı, RP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce değiştirildi. Bulvara, daha önce taşıdıgı "Tütûncû Mehmet Efendi Caddesi" adı verildi. Birkaç gün önce gerçekleştirilen deği- şiklik gazetemizi arayan çok sayıda ki- şinin tepkisine neden oldu. Bilindiği gibi Velidedeoğlu'nun adı. uzun yıllar oturduğu bulvara Nurettin Sözen dö- neminde, Kadıköy Belediye Başkanı Dr. Cengiz Özyalçın tarafından veril- mişti. Söz konusu değişikliğin, Kadı- köy Belediyesi'nce değil; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanhğı'nca yapıldığı öğrenildi. 27 Mart seçimleri sonucunda göreve geldikten sonra, bir önceki dönemde, özellıkle "demokrasi şehitleri" olan Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Muammer Aksoy'un admı taşıyan cadde, sokak ve parklarda yaptığı ad değişikliği uygula- masını hızlandırarak sürdüren RP'li belediyelerin tutumuna. kamuoyunda duyulan tepki ise giderek büyüyor. Bazı yerlerde RP'li belediyelere. MHP'lı belediyelerin de katıldığı dik- kat cekiyor. Bu arada, Erenköy'de otu- ran bir avukat okuyucumuz. Ord. Prof. Dr. Hıfa Veldet Velidedeoğlu Bulvan'nda yapılan ad değişikliğini. "saygısızlık ve demokrasi düşmanlığı" olarak nitelendirdi ve şunlan söyledi: "Aslında cadde ve sokakiann adlannı değiştirrae yetkisi, 1927'de çıkanlan 1003 sayılı vasa ile ilçe belediyelerine ait. Ancak, 1984'te çıkanlan 3030 sayılı yeni belediye yasaslnda ise aym yetki bu kez büyükşehir belediye başkanlıklanna da verildi. Bu arada eski yasa yürürlükte bırakıldı. Bu nedenle ortav a çıkan yetki karmaşası uygulamanın engellenmcsini imkansız kdıyor." RPTi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'mn yaptığı değişiklikle bulvann adı 'Tütüncü Mehmet Efendi Caddesi 1 oldu. (Fotoğraf "KAAN SAĞANAK) Taksim'e cami onaylandı İstanbul Haber Servisi- İstanbul Büyükşehir Belediye Medisi'nde dün yapılan oylamada Taksim'e cami yapılmasına ilişkin tekhf RP, ANAP ve DYP'ülerin oylanyla kabul edildı. Danıştay 6. Dairesi'nin SİT alanı olduğu gerekçesiyle "Bu aianda cami ve çarşı yapıîamaz" şeklındekı kesinleşmiş karanna rağmen olağanüstü toplantıyla meclisten geçirilen cami yaptm karan tepki topladı. Meclisin olağanüstü toplanü gündemine ANAP Grup Başkanı Tahsin Salihoğlu tarafından sunulan Taksim'e cami yapılmasına ilişkin teklif, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görüşnıeyeaçıldı. Erdoğan'ın başkanhk ettiği toplantıda konuşan Sahhoğlu, Taksim'e İslamiyete yakışır şekilde ve uluslararası birproje yanşması düzenleyerek cami yapılmasını istediklerini belirtti. Salihoğlu'nun ardından söz alan SHP Grup Başkanı Ayfer Atay. Anıtlar Yüksek Kunılu'nun cami yapılması düşünülen bölgeyi SİT alanı olarak ilan etu'ğıni anımsatarak. "Bu kararlan bozma yetkimiz yok. Yasal prosedüre ve imar mevzuatma uyuhnası lazım" dedi. DSP Grup Sözcüsü Nurettin Sen de siyasi amaçlarla cami yapımına karşı olduklannı söyledi. Erdoğan ise "Yıllardır süregelen bu meselev e, herkes imzasını koysun" şekhnde konuşarak meclıs üyelerini etkilemeyeçahştı. Erdoğan'ın konuşmasından sonra. SHP'li bazı' üyeler konuya ilişkin teklifin oylanmasmdan önce İmar Komisyonu'na götünilmesini ve komisyonda yapılacak çahşmanın ardından tekrar meclise getirilmesi konusunda sözlü önerge verdiler. Başka,n Erdoğan'ın oya sunduğu önerge. "oy çokhığtıyla" reddedildi. Daha sonra geçilen oylamada RP. ANAP ve DYP'li meclis üyeleri, Taksim'e çamı yapılması konusundaki teküfe kabul oyu verirken SHP ve DSP'h üyeler ret oyu kullandılar. MimarlarOdası İstanbul Şubesi Başkanı Oktay Ekinci, "oy çokluğuyla" aünan karann ardından yaptığı açıklamada Danıştay 6. Dairesi'nin kesinleşmiş karannı anımsatarak. "Yüksek yarguun bu karan hâlâ yüriirKiktedir. Aynca Anıtlar Yüksek Kurulu, 1993 yılında, cami yapdması düşünülen yerin bitişiğindeki tarihsel su yapılamun yeraltındaki kanallan gün tşığına çıkartümadan cami y apılamav acağı yönünde karar alarak buramn SıT alanı oMuğuna karar verdi. Bu nedenle Belediye Meclisi'nin aldığı karar yasal bir dayanak taşımıyor" şekhnde konuştu. MESELA DEDIK... lkenin gündeminde bu haftanın anahtar sözcüğü de 'malvarlığı' oldu. Seçkmler kulübü üyeliğinden ülkenin başbakanhğma transfer olan Tansu Hanım'm servetini arttı- rmadaki başanh yaünmalığı göz kamaşünrken malvarhğının ballı bölümünü Amerika'ya aktarması da mal mülk üzerinde epeyce mu- habbete yol açtı. Biz de bu haftanın anahtar sözcüğünde biraz gezinelim diye 'mesela dedik'. Malbulmuş mağribi... Âlayatında hep mala mülke has- ret kalmış kişilerin mal bulduğu za- man açgözlülükle saldırmasını anla- tan bir deyimdir. Bu kişiler mal bu- lamadığı zaman, hiç de önem ver- mezmiş gibi dururlar; ama onlan bir de mal mülk edinme gücüne eriştik- lerinde görmelisiniz. Yıllann birik- tirdiği hırsla öyle bir saldınrlar ki şa- şar kahrsınız. İnsanoğlunun doy- MalınGözü mazlığı bir kez daha kendini göste- rir. Kıyılardan tepelere, dağlardan ovalara koşar dururlar. Sahip ol- duklan her şey, içlerinde bir türlü bulamadıklan açlığı doyuracak lok- malar gibidir. Fakat gariptir ki ye- dikçe doyacak yerde daha beter aa- kan bir hasta gibi mal edindikçe hırslan artar. Hayatta bulamadı- klan değerleri toprak edinmekte, çi- mento ve demir yığınlannda ararlar Sonunda da kendilerinden geriye kalan, yapışüklan yerlerde bıraktı- klan parmak izleri olur. Malın gözü... İVL alın gözü' diye işini bilmekte pek becerikli, havaya bakar gibi yapıp saman altından su yüriiten, karda yürüyüp iz bırakmayan, her koşulda kendi dümenine bakan kişi- lere denir. Bir de kendini mal olarak pazara sürmüş hatun kişilerin pek ayan beyan olanlan için kullanılır. 'Açıkgözlerin en açıkgözü', 'pişkin- lerin en pişkini", 'fırsatçılann en fırsatçısı' gibi bir üstün derece yerine de kullanıhr. 'Mahn gözü' bayağı açık bir gözdür ki iş çıkacak kişiyi, gözden kaçmış arsayı, kimse çakma- dan ele geçirilecek bir işi şöyle gözü- nün ucuyla çakozlayıp kafasını ko- panverir. 'Mahn gözü'nde bir de tartma ustalığı vardır ki o kadar olur. İşi, dişi, kişiyi şöyle bir tartıve- rir ki işe yarayışlı mıdır, dişe doku- nuşlu mudur anlar. 'Malın gözü' bir hesap makinesi gibi dolan markı anında sayar, kışinin ya da mahn efektif değerini tıkır tıkır buluverir. Son zamanlannda 'malın gözü'ne lens de takıldığı. böylece ne renk ol- duğunun pek anlaşılmadıği da dedi- kodular arasındadır. 1VJ. ala", bir sıvacı aleti olup taş üstüne taş konarak yapılmış duvar- lann birgüzel sıvanıpdümdüz, bem- beyaz görünmesini sağlar. Göze çır- kin gelecek şeylerin üstünü kapatıp hoş görünmesini sağlama işine de 'malalamak' denir ki maşalla+ı bunu basanyla yapan pek çok meslek er- babı vardır. Bunlara da 'malacı' de- nir ki, işleri güçleri bozuk duvarlan. yıpranmış yerleri sıvayıp görenlere 'Yok yahu, burada hiç de öyle bo- zuk bir şey görülmüyor' dedırtmek- tir. Bizim memlekette pek çok işin ustası pek bulunmazken bu "malacr esnafı pek gelişmiştir. Usta bir 'ma- lacı'nın kazana da çok yüksek oldu- ğundan heveslisi de çoktur. Kimi 'malacı'lar da bu işi para için değil de duvar aşkına yapar ya da öyle gö- rünürler. Bu işin kimi ustal'an da kendini işlerine öyle kaptınrlar ki mala yerine pala sallarlar. Yani de- memiz o ki 'malacılık' öyle sanıldıâ kadar kolay bir iş değildir. İnsanda genis bir mıde. gamsız bir yürek, oy- nak bir bilek ister. Mali hülya... Ç.evresine bakıp bakıp 'Ah benim de katım yatım olacak mı acaba?' diye mal hülyasına dalanlara denir. 'Şöyle iki anahtanm olsa da biriyle katımın kapısını, öbürüyle ara- bamın kontağını açıversem diyenle- rin kendini "mali hülya'ya kaptırdı- klan, uzun uzun ufuklara bakıp dur- duklan görülmüştür. Son yıllarda sayilannın arttığı saptanan bu 'iki anahtar kompleksi'ne kapılan va- tandaşlara yeni bir terapi yöntemi üzerinde durulmaktadır. Bu yön- temde. terapinin yapıldıâ yere bir daire kapısıyla bir otomobil kontağı konulmaktâ. kompleksi olan kişiye iki anahtar verilerek bu kilitleri aç- ması söylenmektedir. Bir yandan sı- rayla bu kilitleri açan. öbür yandan 'benim evirn'. 'benim otomobilim" sözlerini sürekli söyleyen kişi bir süre sonra kendini bir daireyle bir arabanın sahibi sanmakta, böylece de kompleksinden kurtulmuş sayı- lmaktaaır. Bu terapiyi görenlerin bir bölümü 'Benim adım Macit' diyerek başka bir saplantıva düşme eğjhmi göstermişse de ek bir terapiyle bun- dan da kurtanlmıştır. Kimi ruh sağlığı uzmanlan ise konunun abartıldığını, bövle 'iki anahtar kompleksi'ne yakalanan kişilerle pek uğraşılmaması gerektiğini, in- sanlann 'mah hülya'yla birhkte ya- şamaya haklan olduğunu söyle- mektedirler. Ne diyehm, baskasınm malında |özü olanın gözü çıkmasın, o da gözünü açsm da malın gözü ol- sun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear