22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21HAZİRAN1994SAU 14 KULTUR AyrüıkçanlannıngölgesindeYeni albüm The Division Bell'in turnesi sürerken Pink Floyd yine en büyük olduğunu kanıtlıyor... KiBtür Servisi - Pink Floyd'un bugünkü vokalist ve gitaristi David GilmouT. Sex Pistols topluluğunun 1970'li yıllarda yaptırdığı "I Hate Pink Floyd" tişörtlerinden yaptırmak istiyor. Gilmour'unki de Sex Pistols'ınkinden çok farklı olmayacak: "Dark Side of The Moon" turnesi için tasarlanmış Pink Floyd tişörtlerin üst bölûmünde "I Hate" yaayor.. ama Gilmour, şöyle bir ekleme yapmak istiyor: "En azından, ço- ğundan nefret ediyonm"... Rock dünyasının hiç eskimeyen topluluğu Pink Floyd'un yeni albümü "The Division BeU"in turnesi sırasmda Rolling Stones dergisiyle bir söyleşi yapan David Gilmour'un grupla ilgili sıkıntılan konusunda söyleyip söyleyeceği aşağı yukan bu kadar. Gilmour, grupta bugün yer alan arkadaşlan Rick Wright, Nick Mason ya da 1985 yıhnda aynlan Roger Waters'la ilgili pek bir şey söylemek istemiyor. Gilmour'un bu tavnnı anlamak gûç değil. Sonuçta, yeni albüm "The Division BdTin ana teması da Uetişimsizlik, Pink Floyd'un asla vazgeçemediği bir tema... Bugün hala 'yasamını sürdüren' topluluklar arasında, üyelerini hala yeterince tanımadığımız, tanımlaya- madığımız tek topluluk, Pink Floyd herhalde. Bunun nedeni, genelde basınla konuşmayı sevmemeleri. Dave sessiz bir tip. Nick sessiz bir tip. Rick? Rick de sessiz bir tip. Aynı iletişimsizlik, topluluk üyeleri arasında da yaşanıyor. VVatersve'TheVValT Topluluğun geçmişine baktığımızda, aynı 'ketunuuğu' görüyoruz: Pink Floyd'un ilk vokalist ve şarkı yazan, topluluktan 1968 yılında aynlan "ef sane" Syd Barrett, bu İce dönükhiğü' öyle bir noktaya vardırdı ki, söylentiye göre o tarihten bu yana kendinden baş- kasıyla iletişim kurmadı. Barrett'ın aynlışından sonra onun rolüne soyunan Roger Waters ise, hemen "The WalTu yapü: Yine iletişimsizliği ve yabancı- laşmaya konu alan bir Pink Floyd albümü. Aynbğından bir yıl kadar sonra da Roger Waters öıeki topluluk üyelerini 'Pink Floyd' ismini kullandık- Roger VVaters'la (sağda) birlikte Pink Floyd... lan için dava etti. Gilmour, Mason ve Wrighf da o tarihten bu yana Roger VVaters ile görüşmüyor. "Roger'ın sesini solnğunu duymadım çok uzun süredir" diyor Gilmour. "Geçen turneye çıkışunızda, epeyce olay yaratmıştı ama herhalde artık auştı." Pink Floyd'un "The Division BelT turnesinden bir önceki. 1987 tarihli "Momentary Lapse of Reason" turnesi sırasmda Roger Waters epeyce olay yaratmış. aynı tarihlerde kendisi de turneye çıkarak kimin hangi şarkılan söyleyip söyleyemeyeceği - ya da "kimin daha pembe" olduğu - konusunda tartışma yaratmıştı. Sekiz yıl kadar önce Pink Floyd'dan atılan VVright, o turnede yeniden Pink Floyd'da yer almıştı, ama yalnızca "maaşlı bir eleman" olaralç "The Division Bell" turnesinde ise VVright yine üçlüden bıri olarak karşımıza çıktı, an- cak bu ke? Roger Watcrs hiç se* çıkarmadı. Rick Wright, olanlan kısaca şöyle anlatıyor: "Momentary Lapse of Reason turnesi sırasmda Roger ile çok büyük bukuki kavgalar yapılıyordu. Açıkçası o dönemde topluluğa yeniden kahlmay ı hiç istememiştim, çünkü herşey çok karışıktı. Ashnda yasal anlamda hala topluluğun bir üyesi sayılmıyorum, yani Pink Floyd, bugün David ve Nick'ten olu- R ogerWaters 'The Division Bell' turnesi sırasmda sesini çıkannadı ama, Gilmour ile arasmdaki soğukluk sürüyor Sorun, kimin daha 'pembe' olduğu!.. şuyor. Ama ben kendimi bir üye olarak görüyonım. Gerisi de zaman içinde çözülecek." Türkiye'de de piyasaya çıkan "The Division' Ben" albümünde. David Gilmour Roger VVaters'ın "TheWalTda irdeleği temalan yeni baştan ele alıyor David Gilmour bir bakıma. Albüme ismini veren 'çan', İngiliz Avam Kamarası'nda üyelerini parlamento tartışmalanna çağıran çandan alıyor. Aynca Gilmour'un ya- şamındaki pek çok 'aynlık çanı'nı da simgeliyor belki: Eski kansı Ginger ve VVaters ile olan aynlıklan... Albümdeki -VVhat Do You Want From Me" (Benden Ne İstıyorsun) şarkısında. sankı VVaters'a sesleniyor Gilmour. Ancak Gil- mour. şarkılannın VVaters'a yönelik olduğunu reddediyor: "Albümdeki hiçbir şarkı ona gönderme yapmak için yazdmadı." Roger NVaters'ın yokluğuna karşın Pink Floyd'un hala bir numara olmasının, konserlennde sıadyumlann taşmasının başlıca nedenj. topluluğun tek ba§lanna o 'esrariı varoluşlannı' sürdürebilmeleri. Pink Floyd üyeleri. 'izleyicilerine tek tek bireyler olarak değil. senfonik bir rock topluluğu olarak sesleniyorlar. Bir araştırmaya göre. Pink Floyd bu üç buçuk aylık turnede, günde yanm milyon dolar harcıyorlar. 200 kişi- lik bir kadroyla dolaşan Pink Floyd, üç ayn sahneyle turneye çıkıyor. Yaklaşık 700 ton ağırlığındaki bu sahnelerden ikisi, topluluk bir kentte konser ve- rirken, sonraki iki> kentte kuruluyor, çünkü bu işlem tam dört gün sürüyor. Yağmura yenilen konser Ancak Rice Stadyumu'ndaki konserlerinde, bu dört günlük çalışma doğal koşullara yenildi: Konserin ikinci yansmın ortasında. "Another Brick in the Wall" sırasmda yağmur başladı. Öylesine yoğun yağıyordu ki Gilmour'un gitan bir süre sonra çalışmamaya başladı. Konserden sonra, Mason şöyle bir yorum yapıyor: "Keşke ölseydîm. Oleceksem, öyle ölmeliyim. Bir şimşek çakması sırasında..." Mason'ın bu açıklaması. ashnda Pink Floyd'la asla bağdaşmıyor. Pink Floyd'un hiçbir üyesi, hiçbir zaman 'yıMız' olmadı. Pink Floyd, hep şarkıla- nyla varoldu. Üstehk en ünlü şarkılan da hep topluluğun kendisiyle ilgili, genelde de aynlan topluluk üyelerineydı... Örneğin Syd Barrett için yapılan "Wish You VVere Here" ve "Dark Side of the Moon" Syd Barret'ı hala arıyorum... Gilmour, Syd Barret'ı hala aradığını sö\lü\or: "Yıllardır arıyorum ama hiç konuşamadım. Geçen yıl annesi öldü, ga- liba annesinin Cambridge'deki evinde otunıyor." David Gilmour bugün bir rock dinozoruysa, bunu büyük ölçüde yıllardır Pink Floyd'a yöneltilen eleştirilere artık aldırmayışı, 'kabuk bağlamtş' olmasına borçlu: "tnsanlar yeterince hızlı parça olmadığını, rock ağırlıklı, kozmik olmadığuu falan söyleyipduruyoriar. Kimin umrunda? Ben dinkmekten hoslandığım türde müzik yapıyorum, insanlar da ister gelir ister gelmez. Bu işi o kadar uzun süredir yapıyorum ki kimin De düşundüğüyle ilgilenmiyorum arnk." 'KüçükBuda' KeanuSTOCKHOLM (Cumhuriyet) - İtalyan yönetmen Bernardo Bertolueci'run "Kücük Buda" fılmiyle bir kez daha dikkatlen üze- rine çeken Hollwood'un genç yıldızı Keanu Reeves, kendi köşesin- de yaşamayı yeğleyen biri. Söyleşilere güçlükle 'evet' diyor, özel yaşamına ilişkin sorulara yanıt vermekten özellikle kaçınıyor. lsveçli gazeteci Magnus Sundholm. bir süre önce bu sıkılgan yıldızla görüşme olanağı buldu. Reeves, söyleşiyi, son fılmi "Küçük Buda" ağırUkh olması koşuluyla kabul etmiş. Ancak söy- leşi yine dönüp dolaşıp, Reeves'in özel yaşamına uzanmış... River'ı unutamıyor Bir süre önce yaşamını yiüren genç oyuncu River Phoenix'in ölümünden çok etkilendiğini söyleyen Keanu Reeves. "Küçük Buda" fılmi sayesinde Phoenix'in yokluğuna alışmanın daha ko- lay olduğunu belirtiyor: "Bertolucci'nin 'Küçük Buda'sı beni çok etkiledi. Katmandu'da birçok keşişle taıuştun. Onlar banaBudizmi öğrettiler. Daha önceden da ölümden sonra yaşam olduğuna inanıyordum, ama budizmi tanıdıktan sonra bu inancım güçlendi. Riverın bir yerde yaşadığuu biliyonım artık. Bu da beni rahatlatıyor. Ama yine yokluğunu hissediyo- rum, burada benimle olmasını tercih ederdim." İlk meditasyon yapüğında adeta şpk geçiren genç oyuncu, "Daha önce beni etkikmiş olan duyguların tümüoün üzerinde bir duyguydu. Müzikten, aclı- ktan ve hatta seksten de daha etkileyidydi" diyor. Reeves'in Budizmden sonra degişmeyen iek tutkusu, mo- tosiklet... (jöbeğinden yukan bir kanş uzunluktak yara izini gösterirken neredeyse gururlu. Sabahlan birayla kahvaltı etti- ği, deli gibi motorsklet sürdüğü söylenülerini gülerek karşılıyor: "Artık büyüdüm. Yakmda 30'- uma basıyonım. Deneyimlerim beni değiştirdi..." Bertolucci'nin "Kücük Bu- da" filmi için kendisini tercih et- mesine şaşırmış Reeves: "Ben gerçekte dörtte bir Çinliyün. Babam Çinü bir Hawaiiliydi, an- nem İngiliz. Yine de Bertohıcci'ye bula bula neden beni bulduğunu sor- dum. Karşılığında sıkı bir kahka- ha attı. Kısaca yanıt verdi: Ben- deki masum hava hoşuna gitmiş- ti! Ben Buda'yı hep 115 kiloluk şişko bir adam olarak gözümün önüne getimüştim. Oysa bu rol için benim bile 15 kilo vermem gerekti." Keanu Reeves'in ilk fılmi, 1986 yapımı "Flying-Uçarca- sma"ydı. Bu gençÜk filmini 14 füm izledi. Bunlann arasında en çok dikkat çeken fılmkri, "Ri- ver's Edge", "Point Break", "Dangerous Liaisons", "Bram Sto- ker's Dracula" ve "Speed" ... Kendisini bir "süper yıldız" olarak görmüy or genç sanatçı: "Şansnn hep yolunda gitti ama hala öğre- necek çok şeyim var. Ben ne bir Robert De Niro'yum, ne de Al Paci- no..." En çok korktuğu, "yaşantısının su gibi akıp gitmesi"... "Yanlı- şlarmıdan ders alarak ifcriemek istiyorum" diyor. "Şu ana dek ba- şardm samyorum. Yaşam bir yolculuk ve benim uğrayacağım daha çok yer var. Bugüne dek çok az yerde konakladım." Keanu Reeves Hollyvvood'ungenç yıldızlanndan Keanu Reeves, Bemardo Bertolucci'nin 'KüçükBuda' fılminde başanlı bir kompozisyon çizdi. 22. ULUSLARARASIİSTANBUL MÜZÎK FESTİVALI Yg^es'inbüyülüştan CRR'de Ünlü gitarist Narciso Yepes, bu akşam saat 19.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Alfonso'dan Scarlatti'ye, Rodrigo'dan Albeniz'e uzanan zengin bir programsunacak. Külhır Servisi - Klasik gitar yorumcu- lannın arasında çok önemli bir yere sahip İspanyol sanatçı Narciso Yepes'in Ulus- lararası İstanbul Müzik Festivali çerçe- vesınde vereceği resital. bugün saat 19. 00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'- nda izlenebilecek. Gecen yıl gerçekleşti- rilmesi planlanan ancak son anda sa- natçının festivale katılamaması üzerine iptal edilen Yepes resitali, bu yıl Osmanlı Bankası'nın katkılanyla düzenleniyor. İspanyol sanatçı, bu akşamki konse- rinde müzikseverlere çok zengin bir prog- ram sunacak: X. Alfonso, Domenico Scarlatti, Johan Sebastian Bach, Gaspar Sanz, Heitor \illa-Lobos, Leo Brouwer, Miguel Angel Chenıbito, Joaquin Rodri- go, Manuel De Falla ve Isaac Albeniz, sanatçının programında yer alan besteci- ler. 1927 yıhnda İspanya'nın Murcia böl- gesindeki Lorca kenünde doğan Narciso Yepes, müziğe dört yaşındayken, ba- basının bir panayırdan aldığı gitarla baş- lamış. 1933'te sahip olduğu 'gerçek' gi- tanyla ilk müzik derslerini alan sanatçı, 194Ö"da Valencia Konservatuan'na gir- miş. bundan üç yıl sonra da piyanist Vi- cente Asencio ile çahşmaya başlamış. Yepes'in ilk konseri, 1947 yılına rasth- yor. Asencio ile çahşırken orkestra şefı Heykellere talap tspanya Altuı Madalyası sahib i Yepes bugüne dek 40'ın üzerinde plak doldurdu. Ataulfo'nun dikkatini çeken ve bu sa- natçının daveti ile 1946 yılında Madrid'e giden Yepes, ilk konserini bundan bir yıl sonra vermiş. 1950 yılında da Paris'e gi- den sanatçı. burada Georges Enesco ve NValter Gieseking ile çahşmaya başlamış. Yepes'in müzik kariyerinde, film müzi- ği de var: Sanatçı, 1952 yılında ünlü Fransız yönetmen Rene Cleinenfın "Ya- sak Oyunlar" filminin müziğini hazı- rlamıştı. 1955 yılında Rodrigo'nun "Concierto de Aranjuez" adlı gitar konçertosunun ilk plak kaydmı gerçekleştiren Narciso Yepes, 1964 yılından itibaren kendi ta- sanmı olan ve bir daha hiç elinden bırak- mayacağı on telli gitannı kullanmaya başladı. 1973'te iki ayn çalgıyla -lavta ve gitar- Bach'ın tüm lavta bestelerinin ilk plak kaydını >apan Yepes. Deulsche Grammophon'un isteği üzerine kırkın üzerinde plak doldurdu. Sanatçının en son doldurduğu plaklann arasında, Joa- quin Rodrigo'nun şimdiye dek hiç kay- dedilmemiş solo gitar besteleri yer alıyor. İspanya Altın Madalyası sahibi Ye- pes'in sayısız ödülü bulunuyor. Unutul- muş birçok besteyi gümşığına çıkar- masının yanı sıra kendi besteleri de bu- lunan Yepes'in en büyük ödülü belki de, sayısız bestecinin kendisi için yazdığı konçertolar... Konservatuvardankaçanpiyanist Kültür Servisi - Geride sekiz yıllık bir uluslararası kariyer ve dört adet solo kayıt bırakan 24 yaşındaki Fransız piyanist Helene Grimaud, sonunda ilk konçerto diskini piyasaya çı- kardı. Uluslararası müzik piyasasının genç yıldızlan- ndan biri olan Grimaud'nun Rahmaninof ve Ravelin birer konçertosunu seslendirdiği diskin, piyasadaki diğer versi- yonlanyla boy ölçüşecek dü- zeyde olduğu söyleniyor. Gençliğinde dansla spor arasında karar veremezken piyanoyla tanışan ve geç sayı- labılecek bir yaşta, 9'unda özel derslere başlayan, bundan üç yıl sonra da konserv;:tuvara kabul edilen Helene Grimaud, ilk kaydını 15 yaşında yapmış. Aynı yıl Çaykovski Piyano Yanşması'na katılan ve fınale kalan Grimaud, bundan sonra hiçbir yanşmaya kaülmamış. Bir yıl sonra da konservatu- van terk etmiş. Öğretmenlerden kurtuhnuş ama, bu dönemde ona yol gös- termek isteyen ünlü müzisyen- ler Daniel Barenbpim, Martha Argerich ve Gidon Kremerin desteğine de sırt çevirmemiş. Grimaud. kendine yavaş ya- vaş zengin bir repertuvar oluş- turma yolunda. Yılda 50 ka- dar konser veriyor: "Gerek duymadığundan fazlasını çal- mak zorunda hissetmedim hiç kendimi. Konser verdiğim za- man crrafımda zeki insanlar ol- sun istiyorum." Özelİıkle konçertolan yeğleyen Grimaud, "Orkest- rayla çahnak çok önemli bir deneyim" diyor. "Konser son- rası ve provalarda müzLsyenler- le konuşuyoru/, tartışıyoruz. Anlaşamadığın bir orkestra şefi bile yararlı oluyor bence. Çün- kü kendini savunma fırsatı elde ediyorsun." Kendi kuşağının diğer piya- nistleri gibi Helene Grimaud'- nun idolü de Glenn Gould... Bu arada Brahms ın Opus 118"- tnde Gould'un da değiştirdiği o "yanlış nota"yı kendisi de bu aynntıyı hiç bilmeden önce de- ğiştirmiş olması. onu çok heyecanlandınyor. Grimaud, kariyerinin başından beri Fransız sistemine ve Fransız repertuvanna karşı olmakla kalmadı, bir kadın piyanistin repertuvanna genelde ters dü- şenparçalan da seçtihep: "Kon- senatuvarda herkes bana Cho- pin çabnamı söylerdi. Belki de Brahms çalmak için yeterli gör- müyorlardı beni. Ama doğrusu- nu isterseniz o günden beri ben pek değişmedim..." "Şimdi de bana bir erkek gibi çaldığımı söylüyorlar" diyor, "Ben hiçbir zaman kadınsı ounadnn ki za- ten Eşcinsel değilim, ama her zaman erkek olmam gerektiği- ni düşünmüşümdür.v> • MUĞLA (AA) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in müstehcen bularak kaldırttığı heykellere, îzmir'in Aliağa, Aydın'ın Yenihisar (Didim) ilçe belediyelerinden sonra, Mugla Belediye Başkanı da talipoldu. Sanatta müstehcenük arayanlan "çağdışı" olarak nitelediren Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır, "Demokrasi limanı ve kültür kenti Vİuğla, sadece Ankara'da değil, ülkemizin neresinde istenmeyen ve Refah Partililerce aforoz edilnüş sanat eseri varsa, mekan ölnunaya hazır" dedi. Çakır, heykellerin asıl sahipleri olan Heykelüraş Azade Köker ve Mehmet Aksoy'a da çağnda bulunarak, Muğla halkı ve yerel yönetimin sanata ve sanatçıya saygıh olduğunu, iki heykele sahip olmanın kendileri için onur ve gurur kaynağı sayılacağını söyledi. Mimar Sinan'ın tek bir yapıtının bulunmadığı Muğla'nın, Mimar Sinan heykeline sahip tek Anadolu kenti olduğunu beürten Çakır, şunlan söyledi: "Ankara Belediye Başkanı, müstehcen bulduğu sanat . eserieri için 'Kim istiyorsa, onun istediği yere dikmeye hazınm' diyor. Kendisinin böyle bir hakkı bulunmadığını samyorum. Eğer, asıl sahipleri uygun buluriarsa, yapıtlaruu Muğla'da İnsan Haklan Parkı ile Uğur Mumcu Bulvan'nda sergilemeye hazınz. Ayrıca, başta Sıv as'ta aforoz edilen Pir Sultan Abdal Heykeü obnak üzere, ülkemizde aforoz edilnüş tüm sanat eserlerini Muğla'nın kültür, sanat ve özgürlük ortamında, kendimirin daha estetik hale gelmesi için sergjleyebUiriz." : Bilkent'te yaz konserleri • ANKARA (AA)- Bilkent Üniversitesı Mürik ve Sahne Sanatlan Fakültesi'nin düzenlediği yaz etkiniikleri 1 çerçevesinde, bugün Bilkent Senfoni Orkestrası bir konser verecek. Şef Yalçın Adıgüzelov yöneümindeki orkestra, Liszt'in "Totentanz", Çaykovski'nin "Romeo ve Juliet Uvertürü" ve Brahms'ın "Do Minör Senfoni 1 No'luOpus 68" eserlerini seslendirecek. Konsere, piyanoda Aydın Karlıbel solist olarak katılacak. Konser Bilkent Spor Salonu'nda saat 19.00'da başlayacak. İzmip Festivali'nde 'Mefisto' •İZMİR (AA) - İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Izmir Fesitvali bu akşam sahnelenecek olan "Mefisto"' oyunu ile sürüyor. İzmir DevletTiyatrosu tarafın.dan sahnelenecek olan Klaus Mann'ın ünlü eseri "Mefisto", Ariane Mnouchkine tarafından oyunlaşünldı. Avustralyalı yönetmen Malcolm Keilh Kay tarafından düzenlenen 8. Uluslararası İzmir Festivali bu tarafından ilk kez görülüyor. Hale Kuntay tarafından dilimize çevrilen oyununmüziklerini, Peter Kennard yaptı. Oyunun şahne tasanmı Talay Toktamış'a. gıysi tasanmı Yıldız İpekoğlu, ışık tasanmı ise Kemal Gürgün'e ait. Dramaturji çalışmalan Ayşe Gülcen tarafından yapılan oyunda, İDT oyunculan Ali Ul\ i Hünkar. Gürol Tonbul. Yıldız Kültür, Levent Ulukut, Zeliha Güney, Ekrem Kocaçal. İbrahim Raci Öksüz, Selmin Yağsız, Ebru Onurtan, Alev Kerimoğlu. Ozan Akhan, Funda İlhan ile Yasemin-Cmit Bakış rol alıyor. Festivalin tek tivatro etkınliği olan "Mefisto" bu akşam saat 21,30'da İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde sahnelenecek. Vagondan sanat galerileri • SAMSUN (AA) - Samsun'da tren vagonlan yeniden düzenlenerek yapılacak sanat galerileri, kentin çeşitli kesimlerine yerleşürilecek. Samsun İl Kültür Müdürü Orhan Keskinsoy, İcentteki sanat galerilerinin yeterli olmadığını belirterek Ankara'da uygulandığı gibi tren vagonlanndan yararlanacaklannı bildirdi:"Samsun'da sanatçılann çeşitli alanlardakı etkinliklerini sergileyebilecekleri galeri sayısı yetersiz. Kültür Sarayı tamamlanıncaya kadar bueksiklik >>>: devam edecek. Bu yüzden. Kükür Bakanhğı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanacak protokol sonucu iki yolcu vagonunu sanat galensine dönüştüreceğiz". Sheraton'da sinemalı gûnler • ANKARA (L'BA) - Ankara Sheraton Oteli'nde ay sonuna dek her gece bir film gösterilecek. Sheraton Açıkhava Sineması'nda bu gece "Robin Hood'un Çılgın Dünyası" adh film yer alıyor. Gösterimler. yann "Kusucsuz Dünya". perşembe ve 25 haziranda "Sonun Başlangıcı", cuma ve 26 haziranda "Kocalar ve Kanlar" adb fılmlerle devam edecek. 27 ve 29 haziranda "Bir Günlük Cumhurbaşkanı" adlı fılmin görülebileceği sinema günleri, 28 ve 30 haziranda gösterilecek "Pelikan Dosyası" ile sonaerecek. 2. Antalya Karikatür Şenliği • Kültür Servisi - Geçen yıl ilki düzenlenen Antalya Karikatür Şenliği'nin ikincisi başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nın katkılanyla düzenlenen şenlik. 3Öeylüle kadar sürecek. Şenliğin ilk sergisi olan "Karikatür 93", Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kültür Evi'nde ay sonuna kadar izlenebilecek. Bunu yerli-yabancı, karma-kişisel karikatür sergileri izleyecek. Şenlikte aynca laser computer'la değişik karikatür baskı denemleri de izlenime sunulacak. İmza ve söyleşi günleri, dia gösterileri ile devam edecek şenlik, tarihi Roma hendeğindeki Sanat Yolu'nda gerçekleştirilecek. Türk balesi Brooklyn Köprüsü'nde • NEW YORK (AA) - Türk koreograf Aydın Teker'in New York'un Brooklyn Köprüsü'nü mekan olarak kullandığj modern bale gösterisi büyük ilgi topladı. Balenin ilk bölümü, köprü yakınındaki birçocuk bahçesinde geçerken ikinci bölüm ise köprünün ayaklan altında oynanıyor. Açık mekanlan sevdiğini, Türkiye'de Topkapı müzesi yakınındaki mezarlık ve Yerebatan Sarayı'nda, Belçika'da da Anvers'teki açık alanlarda benzer gösteriler sunduğunu kaydeden Teker. Brooklyn Köprüsü'nü "Nevv York'u en iyi anlatan mekanlardan biri' olarak tanımlıyor. Sanatçı, köprü üzerinden akan yoğun trafiğin gürltüsünü de balesinin bir bolümü için 'doğal müzik' olarak kullanmış. Fulbright bursuyla gittiği Amerika'da dokuzuncu ayım tamamlayan ve yakında Türkiye'ye dönecek olan sanatçının gösterileri Amerikah eleştirmenler tarafından "beklenmedik boyutlar taşıyan parlak bir oyun", 'vahşi ve harika" diye nitelendi. Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvan öğreüm üyesi olan Teker'in daha önce koreografısini hazırladığı yapıtlar ABD'de, Polonya ve İskoçya'da sergilenmişti. Kiraz depgisinin 5. sayısı çıktı • Kültür Servisi - Tekirdağ'da yayınlanmakta olan iki aylık kültür sanat dergisi Kiraz'ın son sayısı şiir ağırlıklı. Dergjde şiirlerini bulabileceğiniz şairlerden bırkaçı Oksel Demir. Necdet Tezcan. Hasan tahsin Yılmaz, Necdet Yılmaz ve Efe Güzelgöz. Cengiz Gündoğdu' Uzak yolcudan mektuplar', Muhsin Şener' Margarita Duras ve eleştirmenler'. Osman Çoban 'Laik değilim', Devrim Kocabaş "Lanetli bir topluluk' ise son sayıda yaalannı bulabileceğmız yazarlardan sadece birkaçı. Yeşil Ankara için konser • ANKARA (AA) - Ankara'nın Sincan ilçesindeki Yunus Emre Göleti'ni içine alan kampusta, bir ağaçlandırma seferberliği başlatan B Club, projelerine gelir sağlamak amacıyla bu kez de Türk pop müziğinin ünlü isimleri Deniz ve Çelik'in katılacağı bir konser düzenledi. Konser geliriyle iki bin hektarlık alana yaklaşık yüz bin mavi çam fıdanı dikilmesi amaçlaruyor. Kampusta kurulacak ormana birer çam fidesi diken herkes, aidat veya yıllık ücret ödemeksizin kulübün üyeleri arasma katılabiliyor. B Club tarafından düzenlenen konser, 24 haziranda Atatürk spor salonunda gerçekleştirilecek. İki yüz bin lira olan biletler, klüp üyelerine yüzde yinni beş indirimü satılacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear