Catalog

8MAYIS1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Tel: (212) 512 05 05 Faks: (212) 513 90 98 HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ l Devlete saldır sonra devlete sarıl B ir yandan devleti kü- çültmek iddiasıyla kamu işletmelerjni satmak için yetki yasası çıkart, öte yandan özel ban- kalardaki mevduata devlet güvencesi ver... Bu ne biçim ekonomi, na- sıl bir siyaset? Serbest piya- sa ekonomisi dedikleri bu mu? Boşuna liboşizm deme- mişler... Dünyada örneği ol- mayan, bize özgü bir uy- gulama... Satmaya kalkıştıkları yatı- rımlar milletin malı. Millet- ten izin aldılar mı? Hayır. Evet, yasayı milletin vekil- leri kabul etti ama milletin Meclis'e gönderdiği vekille- rinin kaçta kaçı "evet" dedi? Üçte biri! Üçte ikisi nerede? Ortada yok! Yasa ne diyor? Belli değil. KAVGA Zirvede kavga varmış... Vurvurinlesin, TUrkiye dinlesin! Hükümete yetki verilmiş, ak- lına estiği gibi satıp sava- cak... Hükümetin amacını Mümtaz Soysal yazdı.. "Biz, Türkiye'nin varını yoğunu satmaya hazırız, ayakta kalmamız gerekir." Millet yerde sürünüyor, hükümet ayakta kalma sev- dasında... Olmaz böyle rezalet! Ya özel bankalardaki mevduata devlet güvencesi- ne ne demeli... Bankalarda 660 trilyon Iira mevduat varmış. 660 trilyon lir aya hükü- met neyin karşılığında gü- vence veriyor, hiç düşündü- nüz mü? Tansu Çiller yalısı- nı mı teminat gösterecek? Yetmezse Murat Karayal- çın koltuğunu mu ipotek edecek? Hükümet, bankada parası olan olmayan 60 milyonun cebine elini atıyor. Kundaklı bebeden, bastonlu dedeye dek herkesin, 60 milyon kişiden herbirinin 11 milyon lirasına göz dikiyor. Sizin belki bankada tek kuruş mevduatınız yok. Siz, ay sonunu ancak getirebili- yorsunuz. Ama siz, üç kuruş daha fazla faiz peşinde ko- şan rantiyelerin parasına kefil durumdasınız. Yarın bir başka banka batarsa, batık paraları vergi olarak öde- meye hazır olun! Türkiye'nin sorunu eko- nomik değil... Çünkü ekono mideki sorunlar bizatihi ekonomik nedenlerden kay- naklanmıyor. Ne oldu da, dolar bir gün- de 40 bin liraya fırladı! Sorun, ekonomiyi altüst eden politikalarda, Türkiye, Kalabalık Temel, birgrup arkadaşıyla gittiği deplasman maçmdan sonra otobüsü kaçırmıştı. Otogardaki yazıhanelerden birine girdi: -Biz otobüsi kaçirduk, memleçetedönmekiçun paşka otobüs bulur misunuz? -Kaç kişisiniz? -Yediyuz. Yazıhanedeki görevli, bir saatsonra otobüslerin hazır olacağını söyledi... Temel, söylenen saatte geldiğinde 10 otobüs yazıhanenin önüne dizilmişti. Temel ve arkadaşları otobüslerden birine geçip oturdular. Az sonra yazıhane göreviisi ğeldi: > « ^ -Ötekiarkadaşlarnerede? -Hepimuz buradayuz. -Hani yediyüz kişiydiniz? -Tamamişte. Pir, içi, üç, dört, peş, altı, yedu. Toplam yediyuz da... KAMİL MASARACI Kji/VaLMÜ \ \ ı\Vv * yruyN •• • Dinç Bilgin üzerine alındığına göre. M edyaPlaza'nın sahibi Dinç Bilgin, "Ağabey olabilmek" başlıklı yazıda, kendisinin "gazetecilik teamül veahlak kurallanna aykırı davranan, şahsi çıkarı için halktan gerçekleri gizleyen, güvenilmez bir kişi olarak tanıtıldığı"nı iddiaederek bendenizi Basın Konseyi'ne şikayet etmiş. Basın Konseyi konusu açılmışken, yinelemekte yarar var. Bendeniz, Bilgin'in bildiğini sandığı gibi Basın Konseyi'nin ilkelerine uymayı taahhüt etmiş bir gazeteci değilim. Çünkü benim için Basın Konseyi yasadışı herhangi bir örgüttenfarksızdır. Kendi tanımlarıylahükmi şahsiyetsizdirler ATÜ V£ TfMİZ Bir hukuk devletinde, yasaları eleştirebilir, değiştirilmesini isteyebilirsiniz. Ancak, yasa tammazlığı bir meziyet olarak kabul edemezsiniz. Kendinizi yasaların üzerinde göremezsiniz. Gelelim asıl konuya... Söz konusu yazı, Hıncal Uluç'un bir yazısına cevaben yazılmıştır. Bilgin'in, kişi ya da kurum adı verilmeden yapılan "Bir gazetenin ilan alması da kredi alması da ayıp değildir. Ayıp olan, alınan reklam ya da kredi karşılıgında bazı gerçekleri saklamaktır" şeklindeki genel eleştiriyi üstlenmesi kendisi için büyük bir talihsizliktir. SinopValisi tanımıyor! S inop'ta Vilayet'in 100 metre kadar ötesinde Eğitim ve Bilim Emek- çileri Sendikası Eğit-Sen'in şube binası var. Geçenlerde kongresini yapan Eğit-Sen, Sinop Valiliği'ne bir dilekçe vererek yeni seçilen yöne- tim kurulu üyelerini bildirdi. Daha sonra Vilayet'ten Ge- nel Merkez yöneticilerine bir yazı geldi: "Ekli dilekçe- nizin muhteviyatı incelen- miş olup, böyle bir kuruluş kaydına rastlanılmadığı- ndan, dilekçeniz iade edil- miştir. Bundan böyfe resmi mercileri lüzumsuz yere meşgul ederek yazışmalar yapılmamasını rica ede- rim." Türkiye'de Eğit-Sen'i tanı- madığını söyleyen tek Vali Irfan Kurucu ne yazık ki doğru söylemiyordu! Çünkü Eğit-Sen'in yöneticilerini ve üyelerini Sinop'tan sürmek için elinden geleni ardına koymuyordu. Vali Kurucu'nun unuttuğu bir nokta var, kendisi görev süresi sonunda Sinop'tan ayrılacak ama, Eğit-Sen ye- rinde kalacak! • Pamukkale'de çay servîsi S epici Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Sepici, iş ge- zisi sırasında bir geceliğine konakladığı Pamukkale'- deki "Motel Koru"dan, Türk turizmi adına hayal kırıklığı içindeayrılmış. Açık ve kapalı havuzun, duş ve tuvaletlerin pisliğinden, yıkanmaktan simsiyah ol- muş tabaklardan, sigara yanıklarıyla dolu örtülerden yakınan Sepici, kahvaltı ser- visi sırasında başından ge- çen olayı şöyle anlatıyor: "Çay istiyorsunuz, garson geliyor. Fincanınızı dolduru- yor, sonra burnunu fincanın içine değin sokuyor, 'Aaa, kahveymiş' diyor. Şefi de bu durumda müşteri, aile yanı demeyip küfürü basıyor. Olacak iş değil." Sepici, şikayetlerini Motel Koru'nun Genel Müdürü Cahit BenlkJayı ya yazılı olarak bildirmiş. Durumu Vaziyet'e de ak- tarmasının nedenini iseyak- laşan turizm sezonu nede- niyle gerek turizme hizmet veren kuruluşların, gerekse bunları denetleyecek ku- rumların daha dikkatli ve özenli olmaları...B YOLKESENIRMAK HıfzıV.VeUdedeoğlu 4. bası 50.000 (KDVİçmde) Çağdoş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez AYNADA(ANILAR-2) MücapOfluoğlu 50.000 (KDViçınde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad.39-41 Cağaloğlu-htanbıd NADIR NADFYIUGURLARKEN Derleme 50.000 (KDViçinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad.39-41 Cağaloğlu-İsıanbul Ödemeli göuderilmez ekonomik değil siyasi bir bunalım yaşıyor. Çünkü si- yasi iktidar, ne yaptığını ve ne yapacağını bilmiyor. Bir yandan devlete saldı- rıyor, milletin varını yoğunu satıyor... Diğer yandan devlete sarılıyor, milletin varını yo- ğunu ortaya koyuyor... Olan devlete oluyor, mil- lete oluyor. Millet, siyasi rejime olan güvenini yitiriyor. Mustafa Kemal Atatürk ün bize bı- raktığı Türkiye bu değil! O'- nun önerdiği Türkiye hiç de- ğil! Nasıl ki, sarhoş entellerle zampara beyler yüzünden laiklik meyhane ve kerhane özgürlüğü olarak anılır oldu, acemi siyasiler yüzünden de demokratik düzen yara alıyorlB Gökçek'in minibüsleri B aşkent'in 20 kilomet- re dışındaki Koru Si- tesi'nin özel servisle- rini, kendisine oy vermedi- ği için kaldıran Ankara'nın Refahlı belediye başkanı Melih Gökçek'e aynı böl- gedeki Konutkent ve Çınar Sitesi'nden de yakınma geldi. Gazeteci Baki özilhan çevre sakinlerinin duru- munu şöyle anlattı: "RP'nin Sincan'da seçim kazanmasına omuz veren minibüsçüler, özel servis- lerden boşalan hatlara gir- diler. Yenimahalle Beledi- ye Başkanı Abdurrahman OğuKürk'ün bölgemizin prestij semtlerinden biri' dediği Konutkent'te mini- büs mezarlığı ortaya çı- kmaya başladı. Bu arada özel servis şoförlerinden biri minibüsçüler tarafı- ndan dövüldü. Gece 24. OO'e kadar tek yolcu olsa bile servis saatlerine mut- iaka uyan Konutservisin, Koruservis'in Sincanlı mi- nibüsçülere yer açmak ve oy vermeyenden intikam almak amacıyla kaldırı- Iması günlük yaşamı olum- suz etkiledi." Refah'ın "adil düzen"- inden başka ne beklenirdi zaten! • Atatürk rozeti Carşı pazarda 'Ya- kalara Atatûrk' diye s rozet satışından söz ederken Türkiye'nin "Ya- kalara Atatürk'ten çok, "Kafalara Atatürk"e ge- reksinimi olduğunu belirt- miştim. Iki okurdan mesaj geldi... Hülya Gültekin şöyle di- yor: "Görüşlerinize ka- tılmıyorum. Kafasında ve fikirlerinde Atatörkçülüğü yaşamayan ya da yaşat- maya çalışmayan hiç kim- senin o rozeti takacağına inanmıyorum. Benim de güzel bir rozetim var ve hergün hangi kıyafeti gi- yersem mutiaka takıyo- rum." Ersel Mustafa San'nin mesajı ise şöyle: "Rozet yazısını okuyun- ca bende bir çağrışım yaptı ve hemen kağıda kaleme sarıldım. Murat Kara- yalçın ve SHP'li yetkililer Taksim meydanında halka ücretsiz Atatürk'ün Nutuk'- unu dağıtsınlar ki, yakalar- daki Atatürk kafalara yer- leşebilsin. Bunun en çok da onların görevi olduğuna inanıyorum. Biz de bir da- haki beş yılda Istanbul'a su için yağmur dualarına çıkmayız." Ben görüşümü yenile- yerek yineliyorum: Tür- kiye'nin yakalara Atatürk'- ten çok kafalara Atatürk'e gereksinimi var... Ve fakat Murat Karayalçın'a muh- taçolmadanîB Önem C uma sabahı TRT-1'- de Can Okanar, tra- fik kazalarına ilişkin bir konuyu işlerken şöyle dedi: "Insanlar trafik ka- zalarında ölüyor, daha da önemlisi yaralı sayısı artı- yor..." llginç bir yaklaşım... ölen ölür, kalan sağlar bi- zimdirlB Gim- J V/U'lı I.' ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK Jûre/k/i vsiyeler j HARBİ SEM/HPOROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8Mayıs YUZEN TRENL 1377'D£ BUGÜN, JAfON MÛHEfJC>İ£L£liİNİN Ğ /LG/U H*S££ SArr SASI- YGS ALMIŞrf. HAVAYf ZSO K/LOME7BE -SAAT özet 8/iz SAY ûz£e.i TB£U, HtZLAHtNCA, MAGAJETİK GÜCÜ SA- yesiMOE io Mtu'MeneE ISAOAR HAI/ALA - N/YOG. VE YÜZ£X. gİBİ İLe&ÜYO&PU- CA *HSSr % DeNEM TTZeU t'ÇiM GE&EKLİ &OO MiLYOM POLA/Z TEMİU ePİL/A£E OLA/eAK 7O/CYO 'OAK/ H/U/AALANIMA f NECEK HA7TA ICULLANtHAASt PLANLAAlAAAfC- TAYO/.. A/of: /VSST: High SpeedSurf Sevgili babamız S.İBRAHİMAÇIKTAN yokluğunun 7. yılında özlemimizdün gibi. AÇKTANTar "CENNET GÖKOVA.- YEŞİÜYIJE MAVJSİYLE EŞStZ BİR DOĞA KATLEDİLMEK JSTENrYOR" Kemerköy Termık Santraiı'nın cennet Gokova'yı pts su atklanyla, zehirli gazlanyla, radyasyonlu külleriyle öldürmemesiiçin"ölmeyeyalan"SaynurGELENDOSTve arkadaşlannın onurlu mücadelesi sonucunda santralın çalışörılmayacağına söz veren Çevre Bakanı Rıza AKÇALI ve diğer yetkilileri. sözlerindedurmayaçağırır, Gökova'nın takipçisi olacağımızı bildiririz. Saynur'larölmesin! Gokova'lar ölmesin! ANTALYAU DOĞASEVERLER İnsan ağabeyim NECDET KARAOĞLAN'ı kaybetmedim. Bilge, ilerici, alabildiğine hür ruhunla herkese yetiştin. Büyük işadamlığı ile ilericiliğini tutarlı ve inatçı ruhunda banndırabildin. Olacak ile öleceğe dahi kafa tutmaya başlamıştın ki evrensel ruh seni çekip yanına aldı. İsyan etmiyorum, gene sen kazandın. Şimdi toprak, su, ağaç, bulut. kuş olarak her yerdesin ve herkese aynı anda yetişebiliyorsun. Yakışıklı oğullann, güzel kıan, büyük aşkın Gonca ve seni gönülden seven bizler için sen asla gitmedin. Kardeşin, Dostun HALUKARGUN GÜN 25 SAAT FilizTosyalı'nın öyküleri SATILIKDAİRE Acıbadem'desahibindensatılık, 70 m 2 . Kaloriferli Tel: 359 69 85 URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:1993 787 KararNo: 1994/48 Davaci Bûlent Dağlı tarafından davaiı nüfus idaresini temsilen Urla Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan nüfusta isım tashihi davası sonucunda; Mahkememızin yukandaki sırasında kayıtlı ve 23.1994 tarihli ka- ran ile İzmır ilı Urla ilçesi Sıra mahallesi ciltOO5ı4. sayfa 1. no: 21 l'de nüfusa kayıtlı Fitnat ve Osman'dan olma, 11.01.1961 doğumlu Bilent Dağlı'nın Bilent yaalı isminin "Bülent" olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İlanolunur. Basın: 26211 KIRKİT TURİZM TORKİYEDE tlJC ve TEK OTEL HİSARÖKÜ * * * DOĞA, SPOR ve TATİL Yüzme havuzlu, denize sıfır, Marmaris'e 20km. Fransız Spor Hocaları eşliğinde surf, deniz kanosu, kataraman Kaya tırmanışı, dağ bisikleti yapma olanağı TATİLİNİZİ SPORTİFLEŞTİRİN 1 kiçl Tam pansiyon S gece 6 gün 3.400.000 (sporsuz) 1 klşl Tam pansiyon 5 gece 6 gOn 4.9OO.OOO (Spor aktiviteli) RONESANS mGILTERESİ'NDE TÜRKLER NazanAksoy 30.000 (KDViçınde) Çağdaf Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İsıanbul ödemeli gönderibnez