14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet ftmtiyau saiubi: Berin Nadi Genel Yayın > onetmenı ÖzgenAcar • Genel Yavın Koordinatöru: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Daruşmanı. Orhan Erinç • Yazıışlen Müdurlerr Ibrataim Yüdız, Dinç Tavanç (Sorumlu),* Haber Merkezi Müdürû: Hakan Kara • Gorsel Yonetmen: Ali Acar # D ı ş Haberler. Er- Ankara Temsılcısr Mustafa Balbav • Haber Mudürü. Doğan Akın AtatürkBul- gun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yıldınm • van No-125,Kat: 4. Bal.anliklar-Anl.jra Td 4195020(7 Hat). Telex:42344. Fa\ Istıhbarat Yalçın Çakır • Yurt Haberlen: Mehmet 4195027 •İzmir Temsılcısi. Serdar Kızık, H.Zıva Blv 1352 S.2 3 Tel:4411220 Saraç • Makaleler Sami Karaören • Spor Abdül- Telex. 52359, Fax:4419117 •AdanaTemsılası:Çetin YiğenoğJu İnönüCd. II9S kadir \ ücelman • Duzeltme. Abdullah Yazıcı No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex- 62155. Fax. 3522570 Muessese Muduru Erol Erkut • Koordmator: Ahmet Komisan • Muhaset* Büietıt Vener • tdare: Hüseyin Gürer • tşletme önder Çeiik • Bilgı-lşlenr !Naü lnaJ •Bılgısayar Sıstem: Mürtvet Çiler • Reklaın. Reha Işrtman u ı ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş. ürkocağı Cad }<• 41 Cagaloglu 343341si PK.246İstanbuiTel (0 212)512O5O5(2Ohal)Telex 22246. Fa< (0:i:>5LW?95 30MART1994 Imsak:5.17 Güneş: 6.44 Öğ)e:!3.16 İkındı: 16.46 Akşam: 19.33 Yatsı: 20.54 Adım adımdevalüasyon-10- 25 ocak salı günü. akşamüzeri, Ha- zine'de Teknik Ekonomik Kurul top- landı. Piyasalardaki durum konuşul- du. E>ev]et Bakanı Ali Şevki Erek, Başbaikan'ın "geç"kauldığı bu top- lantmın açılışında Bülent Gültekin'e şunu söyledı: "Bülent Bey, Sayın Başbakan yüzde 5 oranında bir devalûasyonu gerekli görüyar." "YıLzde 5'lik bir devalüasyon bu- günkü durumda anlamlı olmaz Sayın Bakan. Eğer bir devalüasyon yapıla- caksa bunun bir istikrar paketi ile bir- likte açıklanması ve daha yüksek oranlı olması gerekir." "Hırnmm... Ben bunu Başbakana ileteyim. Tekrar görüşelim." Bu toplantıda "her kafadan sesier" çıkmış. devalüasyon konusu tartışıl- mış. ama oran ve tarih kesin bir kara- ra bağlanamamışu. 26 c>cak çarşamba günü Merkez Bankası kurlan ile serbest piyasa kur- lan arasındaki marj. yüzde 18'e çıkü. Merkez Bankası dövize müdahale et- me\e başladı. Öğleden sonra 14.00'te Gültekin Başbakanlık Konutu'na çağnldı. Teknik Ekonomik Kurul toplantısı yapılıyordu. Saatler 19. 00u buldu." "Merkez Bankası, 10 yıl- dan beri ilk kez henüz ertesi güıikü kunı ilan edememişti." Piyasalar bü- yük bir tedırgıniik içindeydi. Merkez Bankası'na telefonlar yağıyordu. Toplantı salonuna saat 18.00'de Baş- bakan geldi. Devalüasyon gecesi Toplantı salonu biryanda "tavuklu sandviçlerin "servis edildiği açık büfe, bir yanda ise herhangi bir resmi sıfaü olmavan Özer Çiller ile Başbakanlık Basın Danışmanı Mehmet Bican'm sohbet ettiği. bir yandan da bürokrat- lann ikili üçlü gruplar halinde tartış- malar yaptıklan kuçük bir kokteyl partıye dönmüştü. Çoğunluğu "özel bankalar"dan ol- mak üzere salona sık sık telefonlar bağlanıyordu. Başbakan Çiller, Ak- bank murahhas azası Erol Sabancı ile bir telefon konuşması yaptı. bir ara da Finansbank'ın sahibı Hüsnü Öz- yeğin'le göriiştü. Devalüasyon gecesi Başbakanlık Konutu'nda adeta bir panayır havası yaşanıyordu, işin cid- diyeti hiç anlaşılamamıştı. Devalüas- yon karan işte bu panayır ortamında belirlendi. Hesap makinesi getirin Başbakan, bir ara "kimde hesap makinesi var" diye sordu, genç bürok- ratlardan bin makinesini Başbakan'a uzattı... Çiller. genç adamı yanındaki koltuğa oturttu: "Hesapla bakayım... 17.200 olsa yüzde kaç oluyor? Yok yok 17.500 ol- sun... Hesapla bakayım?" Genç bürokrat hizla çalışarak. he- saplan Başbakan'ın önüne koyuyor- du... Çiller bir kez de "17 bin 250" üzerinden hesap yaptırdı... Merkez Bankası Başkanı Bülent Gültekin bu manzarayı hüzünle izle- di... "Bu ne ciddiyetsizlikti, böyle önemli bir karar nasıi olur da bu kadar ciddiyetsiz biçimde alınırdı? Karar me- kanizması çökmüştü". Gültekin. daha sonra o gece için, "ömrüm boyunca bir daha yaşamak istemem" dedi. Çılîer'in özel banka yöneticileri ile an arda yaptığı görüşmeler de bitti, devalüasvon karan alındı: "Yüzde 13.59 olsun... Yani dolar 17 bin250TLolacak..." 17 bin 250 TL'ye hangi gerekçelerle ulaşıldığını kımse anlayamadı. DPT^Müsteşar Veki'li Necati Özfı- rat. daha sonra, "Deneme yanılmayla bu orana ulaştık" diyecekti. Karpuzlar patladı Desalüasyon sonrası en ilginç yo- rum. ekonominin koordinasyonun- dan sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek'ten geldi: "Bunlar kendi halinde birer Amasy a elmasıyken ymarlana yuvarlana biiyfi- yüp, Diyarbakır karpuzu oldular... Sonra da patladılar..." Başbakan Çiller. o gecenin sonuna doğru bürokratlanndan şunu da iste- di: "Şimdi bakın, devalüasyon tek başı- na olmaz. Bunu kamuoyuna bir paket görüntüsü altında vermeliyiz. Kimin elinde ne varsa döksün... Kadir Bey, sizde ne var?" "Efendim biz 6.7 aydır disponibili- te \ e munzam karşılıklar üzerinde ça- hşıyoruz." "İşte onu da açıklayın. Bülent Bey yann bir basın toplantısı yapar, bunlan anlatır..." Malive Bakanlığı Müsteşan Kemal Kabataş da söze girdi: "Sayın Başbakanım, bizim elimizde de Hazine bonolanndan yapılacak tev- kifatrn düşürülmesi konusu var." "Hah. siz de onu açıklarsınız..." Toplantıyı salonun arkalanndan izleyen Özer Uçuran Çiller de nihayet karara vanlması üzerine mutlu ol- muştu... Gültekin ve ekıbi, "toplantının cid- diyetsizliğinin yarartığı dehşet icinde" konuttan 23.20'de aynldılar. Başbakanın Basın Danışmanı Mehmet Bican eline tutuşturulan metni. 23.30'da konutun önüne çıka- rak. gazetecilere hatalar yaparak okudu: "Sayın Başbakanımızın talimatı üe Jansu Çıller'in SivasetJîomany Nursun Erel Ali Bilse ülent Gültekin 29 Ocak'ta Ankara'ya dönmüş ve istifaya karar vermişti. Devletin karar mekanizmasının çöktüğünü düşünüyordu. Ertesi gün kendisini telefonla arayan Başbakan bankalara satılan 250 dolann listesini isteyince, Gültekin dayanamadı ve "Başbakanım istifa ediyorum" dedi. Merkez Bankası karariannı açıklaya- caktır. (devalüasyon yapılmıştır)... Yüzde 13.59 oranı gecerli obnoştur." Başbakan Çiller'in kendisine "en yakın" hissettiği gazeteci Güneri Cı- vaoğlu ise, ertesi günkü Sabah gazete- sindeki sütununda şöyle yazıyordu: "Haber Ankaradan 22.00'de geldi, \üzde 13.59 oranında devalüasyon yapılıyor... Bir saat sonra açıklama yapılacak mesajını aldık." Gültekintöhmetaltında Ertesi günkü gazetelerde dev alüas- yon "sünmanşetlerdeydi". Türkiye 10 yıl aradan sonra \eniden devalüasyo- na "merhaba" diyordu. Borsa bir anda inişe geçti, bu düşüşü durdur- mak bahanesiyle KOİ devre\e girdi. devalüasyonun ardından 2 gün bo- yunca Borsa'dan yüksek fıyattan alı- mlar >aptı... Çiller, piyasalann devalüasyonla allak bullak olmasının sorumluluğu- nu üzerine almak istemıyor, şöyle di- yordu: "Biz Merkez Bankası'nın işine ka- nşmayız, orası özerk bir kuruluştur. Bu ayarlamayı onlar yaptı." Merkez Bankası'nın devalüasyon öncesinde bankalara sattığı döviz tu- tan ise bir sonraki gün gazete manşet- lerinde yer aldı: "Bu 250 milyon dolarla Merkez Bankası kimleri zengin etti? Bankala- nn isünleri açıklansuı?" Başbakan Çiller. Merkez Bankasf- nı töhmet altına iten bu gizemli tar- tışmadan memnundu. o da körükle- di: "Evet böyle bir durum olmuş. Mesut Y'dmaz'ın kardeşine haber uçuruunuş ve Tekstilbank da büyük bir alım yap- mış." Devalüasyona rağmen piyasalar tedirgindi. Piyasalarda hükümete yö- nelik büyük bır güven bunalımı doğ- du. 29 ocak cumartesi günü Başba- kan ÇiIJer Yeniköy'deki yalısına bü- rokratlan çağırdı, Bülent Gültekin de çağnalmışü. Gültekin yalıya gittiğinde bir sürp- A rtık devalüasyon kaçınılmazolmuştu. ZM Ancak Başbakan'ın kafasındaki oranla Merkez ^ -»- Bankası Başkanı'nın öngördüğü oran birbirinden çok farklıydı. 25 ocak salı günü, Hazine'de Teknik Ekonomik Kurul toplandı. evlet Bakanı Ali Şevki Erek, 'Saym Başbakan yüzde 5 oranında bir devalûasyonu gerekli görüyor' dedi. Gültekin buna karşı çıktı: 'Yüzde 5'lik bir devalüasyon bugün için anlamlı olmaz.' J~\ aşbakan Çiller 29 r£ ocakta Gültekin'i U tekrar yalısına çağırdı. Genç bir bürokrata, hesap makinesi ile devalüasyon oranını hesaplattıran Başbakan, 'Yavrum, bir de 17 bin 250 üzerinden yap bakalım. yüzde kaç olacak?'diyordu. ülent Gültekin bu ciddiyetsizliğe j dayanamadı. Özer Çiller ve özel bankalann yöneticilerinin de hazır bulunduğu bu ortamda, önemli kararlan dikte ettirmek isteyen Tansu Çiller'e şöyle dedi: 'Sayın Başbakan, siz devletin itibannı zedeliyorsunuz.' kararlaştıralım." "Uygun zamanı ben tayın ederim Sayın Başbakan." Telefon kapandı. Çiller bu görüş- meyi vaptığı Yeniköy'deki yalısında. Sabah gazetesi yönetici ve yazarlannı "kahvaltıda" ağırlıyordu. düşünceli bir şekilde kahvaltı masasına döndü- ğünde tedirgın ve dalgındı. Günen Cıvaoğlu, ertesi gün, Sa- bah'taki sütununda bu anı şöyle an- lattı: "Boğaz'a bakan bir salonda. pazar sabahı. kahvaltıdayız. Tansu Çiller'e devalüasyon kararının alındığı gecenin sabahında 250 miJyon dolann hangi bankalara satıldığını sorduk. Bülent Gültekin'den öğrenebilirim belki dedi. Konferans tclefonuyla Merkez Banka- sı Başkanı Bülent Gültekin, bulundu- ğumuz evdeki Çiller'e bağlandı, konuş- ma hayli uzun sürdü.Çiller döndüğün- de hayii durgundu, 'konuşmamız uzun sürdü başka şeyler de konuştuk" diye bilgj verdi..." Pazartesi sabahı rizle karşılaştı: Başbakan. "özel ban- ka temsilcileri" ile toplantı halindey- di. alman ve alınacak kararlan on- laria 'istişare" ediyordu. Çiller. Ga- ranti Bankası Genel Müdürü Akın Öngör. Genel Müdür Yardımcısı Ajlan Acar ve Türkive Ekonomi Bankası Yönetim Kurulu Danı- şmanı Hasan Çolakoğlu'nun yanı- nda Bülent Gültekin'e "disponibilite ve munzam karşılık" konusunu açtı: "Arkadaşlarla görüşüyorduk... Bu oranJar yüksek diye bazı yakınmaları var... Sen ne dersin? Düzeltebilir mi- yiz?" Bülent Gültekin için bu tutum bardağı taşıran son damlaydı: "Say ın Başbakan sizinle özel olarak göriisebilir miviz?" Çiller, Gültekin'i yan odaya gö- türdü: "Evet ne *ar?" "Sayın Başbakan bu büyük bir alaturkalık... Bövle çalışılmaz. En çok danışman kullanan insanımdır, ama herkesin belli bir yeri olmalı... Devletin otoritesini sıfira ındiriyor- sunuz, siz devletin itibannı zedelı- yorsunuz." Çiller şaşkına dönmüş. ne hata yaptığını anlayamamıştı, Gültekin Başbakan'ın yanından aynldı, yalı- dan çıkmadan önce orada bulunan bürokratlan da azarladı, Ajlan Acar'a döndü: "Ajlan, sen eski bir Merkez Bankacısın... Bu işlerin nasıl yapılacağını çok iyi bilirsin. Niyc böy le bir laubaliliğe giriştin?" Gültekin'in istifası Gültekin 29 ocak akşamı Anka- ra "ya döndü... Karannı vermişti... Devletin karar mekanizmasının çöktüğünü düşünüyordu. ışi artık gö- türmesı mümkün değildi. Ertesi gün makamına geldi. istifa meınini hazı- rlamaya başladı. Pazar günü, Merkez Bankası'nın koridorlan "bomboştu", Gültekin'in telefonu çaldı: "İstanbuPdan arıyoruz, Merkez Bankası Başkanı ile Başbakan Tansu Çiller göriişecekler." "Buyrun?" "Bülent Bey, dün size sormayı unut- tum. devalüasyondan önce sizin 250 milyon dolar sattığınız bankalann lis- tesini istiyorum. Kamuoyuna açıkla- yacağım." "Sayın Başbakan bır kere bu 250 milyon dolar değil... Aynca bu liste gizlidir, vasal olarak size bile vere- mem." "Ne demek o? Ben başbakanım, o listeyi gönderin bana." •'Mümkün dejal Sayın Başbakan. bu Merkez Bankacılığında temel bir ilkedir. Aynca ben listeye baktım. hiçbir anormallik görmedim." "E, biz böyle nasıl çalışacağız? Siz talimatlarunı tutmuyorsunuz?" "Savın Başbakan. size zaten bildi- recektim. bu vesileyle açıklayayım, ben istifa ediyorum." Çiller bir süre sessiz kaldı. sonra: "Dur bakalım. öyle ani karar >erme, beraberce düşüneliin uygun bir zaman Pazartesi sabahı, gazetelerin ıstih- barat şeflerine Merkez Bankası Baş- kanı'nın öğleden sonra saat 15.00'te bır basın toplantısı düzenleyeceği bil- dirildi. Gazeteciler, bu basın toplantı- sına Merkez Bankası'nın \enı karar- lannın açıklanacağı beklentisiy le gıt- tiler. Ulus'taki binanın büyük konferans salonunda, Merkez Bankası yönetici- lerinin çok düşünceli biçimde Bülent Gültekin'i bekledikleri görülü>ordu. Gültekin geldi. kürsüye çıktı ve ko- nuşmasına başladı. devalüasvona ka- dar geçen sürevı anlatı\ordu. Baş- kan'ın konuşmasındaki "sert iislup" gazetecılerin dikkatini çekmiştı. bir- den Gültekin'in ağzından şu beklen- medik sözlerduvuldu: 'Flaş flaş flaş' "Bu durumda Sayın Başbakan ile ekonomik sorunlann çözülmesi için uyumla çalışabileceğime. ülkemc ve TC Merkez Bankası'na faydalı olabi- leceğime inancım kaybolmuştur... Be- nim bu şerefli görevden ayrılmam, ül- kemin ekonomik sorunlarına çözüm- lerin aciliyetini vurgulamak ve bütün siyasi kadrolan, I ürkiye'y i, maliyeti çok ağır olacak bir ekonomik krize girmeden tedbir almaya davet etmek- tir... " Ajans muhabirleri bu cümleyi du- yar duymaz yerlerinden fırlayıp. tele- fbnlara koştular. Bülent Gültekin'in Merkez Bankası Başkanlığı'ndan isti- fa ettiği haben. "flaş... flaş... flaş..." uyansıyla ajanslardan geçti... Gültekin, olaylan yakından izleyen iki gazeteciye, Öran Sitesi'ndekı e\in- de bavulunu toplarken. şunu söyledi: "Katiyen pişman değilim... Gerçek- leri anlatmak bana düştü... Krala elbi- sesi olmadığını bir ben söyleyebil- dim..." Yarın:Loiklikve Tansu çiller Duzeltme "Tansu Çiller'in Bilinmeyen Siya- set Romanı" başbğı ile bu sayfada yayımlanan dizinin dünkü bölü- münde, Başbakanlık Müsıeşan Dr. Yücel Edü ile DYP lı Mehmet Dül- ger arasında geçtiği belirtilen bır konuşmaya yer verilmişti. Mehmet Dülger, yazıda Edil'e atfedilen söz- lerin. kendisine üst düze\ bir bürok- rat tarafından iletildığini, ancak bu bürokratın Yücel Edil olmadığını bildirdi. Düzeltir, özürdileriz. Sonuçlar kaygılamlıniı Atatürkçükr, RP'nin kazanmasınaöfkeR • RP'nin İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklannı kazanması, Atatürkçüleri hareketegeçirdi. Birçok kurum \e kuruluşta "Atatürkçü Türk insanf imzasını taşıyan metinlerle fakszinciri oluşturuldu. Haber Merkezi- Refah Par- tisi'nin (RP) İstanbul ve Ankara belediye başkanlı- klannı kazanması ve beklene- nin üzerinde o> alması. ban- kacılan ve borsacılan harekete geçırdi. Bankalann alım satım işlemlenni yaptıklan Reuters ekranlan. bankacılann Çağ- daş Atatürk Türkivesı'ne sa- hip çıkan sloganlanyla doldu. Bazı sanayi kuruluşlannın ve büvük şirketlerin fakslanndan çıkan ve "Atatürkçü Türk in- sanı" imzasını taşıyan metin- lerle de faks zinciri oluşturul- du. İstanbul'dan sonra Ankara Belediye Başkanlığı'nın da Refah Partisi tarafından ka- zanıldığının dün saat 14.30 sı- ralannda belirgın hale gelme- sinden sonra. bankalann ve borsa aracı şirketlerinın tüm Türk Lirası ve döviz işlemleri ile alım satımlannı yaptıklan Reuters ekranlan. çağdaş Tür- kiye ve Atatürkçülük yanlısı sloganlarla dolmaya başladı. Bir benzen daha önce Hasan Mezarcı olayı sırasında yaşa- nan Reuters ekranlannda en çok. "Atam izindey iz". "İzinde- yiz", "Çağdaş Türkiye Cum- huriyeti". "L lu Önder". "Ata- türkçüyüz" sloganlan yer aldı. Topİumun duyarlı kesimle- ri, borsa ekranlanndaki slo- ganlarla hemen hemen aynı saatlerde faks zinciri oluştura- rak tepkilerini ortaya koydu- lar. Bazı büvük şirketlerin fakslanndan başlavan faks zincirinde vaklaşık ikı saatlik bir süre içerisinde "Çağdaş Türk insanına" dı\c başlavan ve "Atatürkçü Türk insanı" imzasını taşıyan faks metni en çok benimsenen metin oldu. Faks zincırinin rekor kıran metni şöyle: "Çağdaş Türk insanına. Yaşamın en acı gerçeğinin ölüm olduğunu kabullenip de... Hiç ölmey ecekmiş gibi y aşa- ma sarılma becerisini gösterse de insan... Bizler için ölümden daha acı verici olan Atatürk ilkelerinin yok edileceği düzene doğru sü- rükleniyor ohnamız gerçeğini reddediyonız. Çünkü bu gerçekle yaşan- maz. Halen Türkiye oy potansi- yelinin yüzde 80'den fazlasını öluşturan ANAP, D\ P. SHP, DSP, CHP gibi partilerimizin kişisel çıkar ka>galannı bir ta- rafa bırakıp bir araya gelerek bu gidişe dur demelerini Ata- türk Türkiyesi adına rica edi- yoruz." Faks zincirine eiren bir baş- ka metinde SHP. DSP ve CHP liderleri vatan hainı olarak ilan edilirken. imzaya açılan kısa bır metinde. "Biz, Atatürk cumhuriyetinin çocuklan. İstanbul'daki hileli seçim so- nuçlanna itiraz ediyoruz. Bu memleket bizimdir, sahip çıkalım" denildi. NazjmMüzesi'ne sanatçı desteği • fstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, aydınlan yeni yönetimin kültür ve sanat alanında \apabileceği uygulamalara karşı tepki göstermeyeçağınrdı. Kültür Servisi - Nazım Hik- met Kültür ve Sanat Vakff- nca, Nazım Hikmet Müzesi'- nin kuruluşuna katkı sağla- mak amacıyla düzenlenen karma sergi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda açıldı. 11 nisana dek sürecek serginin açılışına katılan İstanbul Bü- yükşehır Beledive Başkanı Prof. Nurettin Sözen, a\ dınlan \enı vönetimin kültür ve sanat alanında yapabıleceği uygula- malara karşı tepki göstermeye çağınrken. sanatçılar da kül- tür ve sanat varlıklanna sahıp çıkmak gerektığıni dile getırdi- ler, İstanbul'un yeni belediye başkanı RP'li Tayyip Erdo- ğan'ın Cemal Reşit Rey için "Orayı mescit yapacağım" şeklindeki sözlerinin hatırla- tılması üzerine Sözen. "Filiz Ali'nin verimsizliğini görüp Aydın Gün'ü iş başuia getirdi- ğimizde aydınlar, sanatçılar imza kampanyası açtılar. İn- şallah bundan sonra da mevcut yönetimin bu alandaki icraat- İarı karşısında da aynı duy arlı- lığı gösterirler" dedi. Aralannda Aii Özgentürk, Tank Akan, Esin Afşar, Raik Alnıaçık. Alpay Kabacalı, Ay- dın Ilgaz, Orhan Taylan, Atilla Birkiye gibi isımlenn de bu- lunduğu davetlilerin kaüldığı sergide konuşan Nazım Hik- met Vakfı Genel Müdür Vekı- li Prof. Aydın Aybay, yüzden fazla sanatçının katıldığı ser- ginin amacının müze için amacına uygun bir bina alabil- mek olduğunu belirterek şun- lan söyledi: "Daha önce diizenlediğimiz birinci serginin amacı vakfın anaparasını sağlamaktı. N'akıf böyle kuruldu. Şimdi \akfa ait bir müze kurmak istiyoruz. Çünkü insanlar bize Nazım'la ilgili resim. mektup gibi malze- meleri, sabit ve korunaklı bir yerimiz olmadığı için vemtek istemiyorlar. Serginin geliriyle anıaca uy- gun güzel bir binaya sahip ol- mak ve Nazım Hikmet"in adına şanına yaraşır bir müze oluştur- mak istiyoruz". Nazım Hikmet Müzesi'ne katkıda bulunmak üzere vak- fa tablolannı veren sanatçılar arasında Hasan Pekmezd, İr- fan Okan, Sera Lzel. Cihat Aral. Habip Aydoğdu, Filiz Başaran, Ramiz Aydın, Ergin İnan, Abidin Dino, Devabil Kara. Mengü Ertel, Hayriye Koç. Orhan Taylan, Bedri Baykam, Avni Arbaş, Rasin, Alev Ermiş Mavitan, Naile Akıncı, Füreya Koral, Eren Eyüboğju, Mevlut Akyıldız, Kemal İskender, Özer Kabaş, Komet, Yusuf Taktak ve Ay şe Yaltınm bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear