22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 1994 PAZARTESİ HABERLER Ctecekondu afftna önlem arayışı • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Bağımsız Ankara Mıllcnckili TınazTitız. "gjcekondu affı" olarak adlandınlan ımarafîına ili^kın >asa çıkarılmasını onlemek anıacıv la anayasa değışıkliği önensi hazı.iadı Değışıklik önensinin şu ana kadar 60 millctvekilince imzalandığı belirtıldı. Tınaz Tıtiz, gecekondu affıyla anayasanin mülkıvet hakkını düzenleyen 35. maddesinin çığnendiğini v urgulayarak. anayasada dcğışiklik öngören biryasa önerisi hazırladıklannı kaydeni Saylan'm Adana konferansı • ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan. Türkiye'nin 70 yıl önce seçtiğı uygar düzeni yolundan saptırmamayı ve iyıye götürmeyı sağlamanın. ülke ınsanının en doğal yuntaşlık görevi olduğunu söyledı. Konferans vermek üzere Adana'ya gelen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkam ve Istanbul Üniversttesı Kadın Soruıılan Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Türkân Saylan, ülkenin bir hukuk de\ leti olduğunu belirterek şunlan söyledi: "70 yıl önce seçtiğimiz bu uygar düzeni. yolundan saptırmamak. yasalann ve anavasanın uygulanmasını, bunlardan çağdaşlıklannı yitirmiş olanların daha yeni ve iyılenyle değiştirilmesini sağlamak. bizim en doğal vurttaşlık görevimizdir. Binmizın ugradığı haksızlığı, hepımız kendimize yapılmış sayıp tepkı gösterebilirsek pek çok veni haksızlığın olusıımunu önleyebiliriz." Cindopuk Azepbaycan'da • \\k ARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Başkanı Hüsamettın Cındoruk. bugün A/erbavcan'ın başkenti Bakü"yegıdıyor. Azerbaycan Mıllı Meclıs Başkanı Resul Gulıvev "in daveîı üzenne Baku've gıden Cindoruk'un. nııllot\ckıllen \e gazetetıierden oluşan heyetle bugün başlayacak olan resmi gozisi üç gün sürecek. Millı Meclıs Ûaşkanı Resııl Guiıvev "le bıraraya gelecek olan Cındoruk, Azerbaycan Curnluırbaşkanı Haydar Alıu". ve Dışişleri Bakanı Hasan Hasanov "la da gönı^ecek Azerbaycan'da Şehıtler Hıyabanı'nı ziyaret edeeek olan Cındoruk. çeşıtli tonaslarda bulunacağı sıczısinın son günü. Azerbaycan Mıllı Meclısı Genel Kurul'na hitaben bir konu.şma yapacak. GelH 1 uzmanlığı • ANKARA (UBA) - Maliyc Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Devlet Gelir Uzmanlığı Görev, Çalışma ve Atama Yönetmeliğı Resmi Gazete'de yayımlanarak yûrürlüğc girdi. Yönetmclik, Gelırler Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatı, dev let gelir uzmanlanmn göre%, sorumluluk. çalışma ve atanmalanna ilişkın usul ve esaslan düzenliyor Çüler'e 'Marcos' benzetmesi • İSTVNBI L (UBA)-ANAP Trabzon Mılletvckilı Fahrettın Kurt. ûlkenin son derece kötü vönctilmesinden Başbakan Çiller'i sorumlu tuttu Kurt, "Çiller bir nevi Fmelda Marcos gibi, ülkeyi diktatörlüğe götürüyor" dedi. Kurt, bu durnmun kcndisıni '"çok sıktığını" ifade etti. Ana\atan Partisi (ANAP) Trabzon Mılletvckili Fahrettin Kurt. Türkiye'nin gıdişatından mcnınun olmadCını belirttı. Nesep tartışması büyüyop • ANKARA (ANKA) - ANAP lıderı Mesut Yılmaz'ın. bütçe konuşması sırasında Başbakan Tansıı Çıl'er'ın Fransız Observaîeur dergısıne verdiği demecındc yer alan "Atalarımızı bilmeyız" sözienni anımsatması ıle başiayan nesep r.ırtışması bü\üvor DYP Ankara Millervekıh Irfan Koksalan. C ıllcr'ı eleştirdı ve hükumctı "ö/ürlüler vöneiımı' olarak nılclcndırdı Irfan Koksalan. her f'rsatta millıyetçi olduğunu söyleven bir kişmin böyle bir d'jmet; veımesinm yanlış nlJuğunu belirterek. "'Bu çırkıiı bir beyana' "Dıl «üıımcsı olmııştur" gıbi »ö/lcîic ycçıştınlıvor. Konu bu kadar haf'ıt'e alınmamalı" dedi. Sıvas davasında karar günü Mahkeme, Aziz Nesin ve Pir Sultan Abdal Demeği yöneticileri hakkmda soruşturma açılıp açılmayacağmı da karara bağlayacak ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesı (DGM), Sıvas'ta 37 kişının yakılarak öldürüldüğü katliamla ılgılı olarak 33'ü tutuk- lu 124 sanığın yargılandığı ve müdahıl avukatlann protesto et- tıği davada bugün karar verecek. Mahkeme. DGM Başsavcıs Nusret Demiral tarafından "ola- yı tahrikle" suçlanan ve hakla- nnda suç duyurusunda bulunul- ması ıstenen yazar Aziz Nesin, Pır Sultan Abdal Külriir Derneği Ge- nel Başkanı Murtaza Demir ve bazı dernek yönetıcileriyle ilgılı olarak da soruşturma açılıp açıl- mayacağını karara bağlayacak. 2 Temmuz 1993 günü 37 kişi- nın Madımak Otelı'nde yakıla- rak öldürüldüğü katlıam sonun- da. 33'ütutuklu 124 sanığın yar- gılandığı davada, biri fırari top- lam 31 sanık için Türk Ceza Ya- sası'nın 146/1. maddesı uyann- ca idam cezası istenıyor. Davanın basına ve kamuoyuna kapatılma- sının ardından duruşmalan pro- testo eden müdahıl avukatlann. bugün de salona girmemeleri bekleniyor. Karar duruşması, Ceza Muhakemelen Usu- lü Kanunu (CMUK) uyannca basına açık yapılacak. Madımak Oteh'ndc ölen kışıle- nn aılelen ıle Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği yetkılılennın DGM'ye geleceklen. an- cak karan salonun dışında kaiarak öğrene- cekleri belirtıldı. Bazı kaynaklar, mahkemenın kararda *ey- kmin niteligj"ne ilişkın farklı bir hukuksal yorum getırebıleceğini ve sanıklann hareketının "devle- tin laik düzenini yıkmaya yöne- lik" olarak görülebıleceğini be- lirftiler. Bu durumda sanıklann bir bölümü, Türk Ceza Yasa- sı'nın 146/1. maddesı uyannca idam cezasına çarptınlacak. DGM Başsavcısı Demıral, esas hakkındakı görüşünde, eylemi bu çerçevede değerlendirerek olayda "asli fail" durumundakı, bıri firan, 31 sanık için 146. maddenin uy- gulanmasını ıstcmişti. DGM heyeti, Demiral'ın "tahrik" suçla- masıyla haklannda suç duyurusunda bulu- nulmasını istedıği yazar Aziz Nesin. Murta- za Demır ve bazı dernek yöneticileri için so- ruşturma açılıp açılmayacağmı da karara bağlayacak Murtaza Demir. DGM Başsavcısfnın "tahrik" suçlamasını eleştinrken. "Bir kat- iiamdan tesadüfen kurtulduk. Devletin izin verdiğû valiliğin açtığı şenlikte tahrikçi olma iddiasnla suçlanıvoruz. Bu.dünvanın hiçbir yerinde görülemez" dedi Derneğin bombalanmasının Sıvas davası karanna denk düşen bir tarihe rasttaması dikkat çekti. Demir, olayın gelişimiyle ılgilı görüşleri- ni şöyleanlattı: "İ'ç sokak ötede olan irfaive gelmedi, gön- derilmedi. 'Gazanız mübarek olsun" dediği herkesin duydugu Moltaoğiu denilen bir be- lediye başkanı \ardı başlannda. Katliamdan sonra *Benim odullendınlmem gerekir1 di- vordu. Ödüllendirildi de. Görevine iade edil- di ve yeniden başkan seçildi. Bir de meşhur iJıvas'ta 37 aydının yakılarak katledildiği olayın bir numaralı sanığı ve eski belediye meclisi üyesi Cafer Erçakmak halen firarda. 124 sanıktan 33'ütutuklukaldı. fîgüranlararasında 'Dev letı bulamadım" di- yen vali vardı, Nerede bu zavallı? Neden ko- nuşmuvor? Devleti kim tıkadı? Susarak kim- ler korunuyor? Bu şahıs bulunmalı ve ko- nuşturulmalıdır. Mahkemede sanıklar," Uız orada yoktuk. ama bugün olsa yakanz bun- lann hepsını' diyorlar. Hem toplu insan \a- kıp çe\ resindedans edecek denli özgürlükle- ri var. hem de mazlum rolü ile sesieri herkev ten daha gür çıkıyorf Sıvas olaylannın ardından, Sıvas Agır ve Asliye Ceza Mahkemesı ile Ankara DGM'nin karşılıklı görev sızlık kararlannm ardından. Yargıtay 10. Ceza Dairesı, davaya bakmakla görevlı mahkemenın DGM oldu- ğuna karar vermıştı Davada dınlenen kamu tanıklanndan bü- yük bölümü. olaylara kanşan ve otelin ya- kılması sırasında orada bulunduklannı bc- Iırttikleri sanıklan mahkemede teşhisetmiş- lerdi. Dinlenen kamu tanıkları. özellikle sa- nıklardan Halil İbrahim Düzbi- çcr. Turan Kaya, Ali Kurt, Cafer Ta>yar Soykök. Muhsin Erbaş, Mevlüt Atalav, Faruk Beikavli, Latif Karaca ve Hayrettin Gül'ün de aralarındaolduğu bır- çok sanığı, olayların her aşama- sında gördüklerini belirtmışler- dı. Devlet Güvenlik Mahkemesı. dava başlamadan öne dosya üze- rinde yaptığı inclemede tutuklu 124 sanıktan45'inı tahliye etmis ve 21 Ekim 1993 tanhinde görülmeye baş- lanan davanın ılk duruşmasında 79'u tutuk- lu 124 sanık yargılanmaya başlanmıstı. tlerleyen duruşmalarda 46 sanığın daha tahliye edilmcsi ile tutuklu sanık sa> ısı 33 'e düştü. Davanın 2 numaralı sanığı YunusKarataş, bir süre önce Sıvas Cumhurivet Başsavcılı- ğı 'na teslım olmuş ve toplu davada yargılan- masına başlanmıstı. Duruşmanın 1 numaralı sanığı ve olayın tahnkçısi olduğu ileristirölen cskı Sıvas Be- lediye Melısı üyesi Cafer Erçakmak ise ha- len firarda bulunuyor. Maddi zarar var Sıvas Dayanışma Derneği 'ne bomba İstanbul Haber Servisi - Sivas Dayanışma Demeği'nin (SfDAD) Bakırköy'dekı genel merkez bürosunun camına yerleştınlen bomba polısler tarafından kontrollü patlatma yapılarak ımha edildi. Ölen ya da yaralanan kımsenin olmadığı patlamada dernek bınası zarar gördü. Demek üyelen olayın Ankara"da sürmekte olan Sıvas davasının bugün yapılacak karar durus.ması öncesine rastlamasının dikkat çekicı olduğunu belirttiler. Bombanın gazetemız yazan Prof Toktamış Ateş'e suıkast amacı>la hazırlanan ve "boru tipi" olarak tanımlanan bömbayla aynı tip olduğu belirlendi. SlDAD'ın Bakırköy Incırli Caddesi Çetiner Sokak Onur Apartmanı No: 3 Daıre:2 adresinde bulunan genel merkezinin camına poşet ıçerismde persembe günü yerleştırildıği belirtilen bomba bına sakınlerinin polısc haber vermesiyle ortaya çıktı 155 Polis Imdat'a yapılan ıhbar uzerıne dün sabah 11.00 sıralannda olay yenne gelen bomba ımha ekiplen yaptıklan ıncelemedc poşetın ıçinde patlayıcı olduğunu saptadılar Fün>eyle kontrollü olarak patlatılan bomba. binada hasara yol açtı. Görgü tanıkları poşetin perşcmbc gunü bırakıldığım, ancak o günden düne kadar derneğe kımsenin gelmemesı üzerine süphelenerek poşete baktıklannda ıçinde kırmızı bir ış<k gördüklerini sövlcdıler Zaman avarlı olduğu sanılan, ancak hanüz balistık ıncelemesı tamamlannıavan bombanın ılk belirlemelere göre "boru tipi"olduğu belırtildi. BİZBÎZE 1978 yılııun Aralık ayında gerçekleştirilen Kahramanmaraş katliamında 102 kişi öldürülmüştu Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Sadık Boral 16 yıl sonra suçluyor: 'Sorumlu MHP ve Ülkü Ocaklan' ADANA (Cumhuriyet Giiney İlleri Bürosu) - Pır Sultan Abdal Derneği Başkanı Sadık Boral, cumhuriyet tanhının en büvük katlıamlanndan binsı olan Kahramanmaraş olaylannın asıl faillerinın yakalanamadığını. katliamın esas sorumlusunun da Ülkü Ocaklan ıle MHP teşkilatı olduğunu söyledı. Pır Sultan Abdal Derneği'nde düzenlenen toplantıda konuşan Sadık Boral, 1978 vılı aralık ayında gerçekleşen katliamda. kadın, çocuk, genç ıhtıyarolmak üzere 102 yurttaşın öldürüldüğünü anımsatarak şun[an söyledi: "Katliamın esas sorumlusu Ülkü Ocaklan Derneği ve MHP teşkilatı idi. O kadar insan bürün insanlığın »n/leri önünde güpegündüz katledilmiştir. Srvil faşist güçlerce Kahranıanmaraş'ın giriş çıkışı rutulmuştu. Saldınya uğrayacak evler, önceden işaretlenmiştL Iktidarda Büient Rcevit'in başbakanlığında bir sosyal demokrat iktidar vardı." Üç yıl süren yargılamalar sonunda katliamı gerçekleştiren örgütün ortaya çıkarılmadığını savlayan Bir Sultan Abdal Demegi Başkanı Boral şöyle dedi "Birkaç zavallıva üç-beş yıllık cezalar verilerek davalar bitiriidi. Esas suçlularcezalandınlmadı. Hatta katliamın clcbasılanndan birisi Ökkeş Kenger ı SendilJer) şu anda millefvekiJi bile olmuştur. Kahramanmaraş katliamı srvil ve silahsız, suçsu/ insanlara vapılan ilk katliam da değil son katiiam da değildir. Nihavct Sıvas katliamı da bunun bir devamıdır." Kahramanmaraş katüamının 16. yıldönümu dolayısıyla Işçi Partisi Adana İl Örgatü'nde de bir toplantı düzenlendı 1978 y ılında Kahramanmaraş"ta DSTde görev yapan Fevzi Onaç, başından geçenleri anlatırken avukat Banş Yiğit, davanın hukuki yanlanndan söz etti. Kahramanmaraş katliamının tanığı polis anlatıyor 'Polisler kendi canını koruyabiliyordu' UFL'KTEKİN ADA.NA - Mcslek yaşamının henüz 5 yılındavdı Acemı sayılırdı. Yıllar sonra başkomıser rutbesıvle emeklı olduğunda bıle 'çokhatalaryapıldıönı'-söyluyor. 16 v ıl önceki göruntülen anlatırken sözcuk- lerın boğarında düğümlenmesinc enge! olamıyordu Saldırganlann. kadın. çocuk. hatta be- bek biledcmedcn vurupöldürdüğünûan- latı\ordu Öldürulenlerarasındaak sakal- lı dcdelcr ve yaşlı kadınlarda vardı. "Öl- düren, insanlıktan çıkmış oimahydı, {jözü dönnıüş olmalıydı"* diyor ve ekliyordu: " Polisleıi de insan gibi görmek gerek. Hatııiıvorum; olaylan hastırmak için ca- nını siporcdcnk-r bile \ ardı aramı/da. Çe- \ik ku\-vet, >eni kurulmustu ve pınl pınl çocuklar vardı. \ncak sivasi subedtıı çok baskıj>cliv()rdu.PolivikikesinH'a>nlınış- tı. Ben Pol-Der'e v akındım, ama ön plan- da değildim. Pol-Biriiler ise kilit yeıierde görevlivdiler. Örneğin sivasi şube. Top- lunısal olavların ön bilgisini almak engel- lemek, bastırmak va da basrırtmak onla- rın işivdL ama Pol-Biıii olup da ülkücü, .MHP'li olmayan yoktu ncrvdcvse." Adını. 'basına belasarmamakiçin' •• er- nıek istemeven emeklı polis memurunn göre: polis. istedığı halde istedıği gıbi gö- rev yapamamış ve pas>ıf kalmıştı. Olayla- rın başiadıgı sırada K.Maraş Emniyet Vluıluru Kamuran Korkmaz ızındc. yc- rine Cafer Demirtaş adındaki bir emniyet amiri vckâlet ediyordu. Polis memuru, ta- rafsız bir kişi olarak hatırladığı emniyet müdürvekıli Demirtaş'ın verdıği birem- ri hatırlı>ordu' •'Adını şu an hatırlavamadıgım bir MHP milletvt-kili jjelnıiş, bir sinemada ko- nusuvordu. Olav lardan birkaç hafta önce- siydi. Tah rik edkri bir konuşmav dı. Emni- yet amiri 'dağıtın' dedi. Zorlanarak da ol- sa dağıttık ve 5-10 kişivi gö/altına aldık. MHP toplantısında görevli polislerin ço- ğunun isiıııleri alınmış. Kısa sütv sonra görev verleri değiştirildi." Polis memuru da tanıktı Mşaretlievler'. Kendısınden çok sıyası poiısın bılmesı gcrektığını sö>lü>ordu "Pbl-Birlidostla- nmız görmezlikten geldiler. Evi işaretle- nenlerin çoğu bugün vaşamıvor. Polis is- tese>diibuin<.anlarıtahliveedehilirdi.>a- pdamadr ıi:yor. Olaylar başlamadan kısa süre önce K.Maraş ve çevresınde müthış bir sılah- lanma başladığını da anınısıyor emeklı polis. Emnıvete gelen bir emır u/erinc Afşin ılçesıne arama yapmaya gıttıklen- ni belirterel. şunlan söylüyor "İlçeve gittik. Beledive hoparlöründen anons yapılıvurdu. "Mara^'tan polısler geldi, silah araması yapacak, lütfen say- gılı olun" denıyordu. Önceden haber ve- riliyordu anlavacağını/. Kim ilctti. ne- dcn bu kadar açık anons edilebildi an- lavamadık. Ancak bu uvarıva rağmen 17 silah bulmuştuk. Hemcn hepsi ülkü- cü görüştendi." Emeklı polıse gore. ola> lar. eğer asker müdahale etmeseydi bınlerce ınsanın ölü- müylesonuçlanabılecekbırkıyımadönü- scbılırdı Polis de yer ver müdahale cdı- \ordu. ama nedense pasıf kalıyordu "İktidarda Ecevit vardu ama demek ki polis-feşkilatı harekete pek geçirilemivor- du. İş o kadar çığnndan çıkmıştı ki, her- kes canını kurtarmav a çatışıv ordu. Ben de Alevilerin oturduğu ^'örükselim'de otu- mvordum. Diğer birçok polis gibi kendi canımıkorumavaçalıştım. Katliamdıgcr- çektende. Eğer asker olnıasavdı.İKİki bu- gün ben de ülma/dım." ERDAL ATABEK Şiddet Dönemi Bitecek mi? Tıme dergısınin 'Global 100' başlığı altında topladığı '3. Binyılgençlerı 'nın özellıklerıne bakıldığı zaman, dünya öl- çeğindeki yenı temalar da ortaya çıkıyor. Türkıye kamu- oyunun sadece "Cem Boyner de bu listedeymiş" diye duyduğu gerısıyle ılgılenmedıği bu konu, aslında dünya- nın hangi konularla uğraştığını anlamanm da biryolu. Bos- nalı Radyo Zid yayıncısı Vlado Azenovic (31) ile başlayan listede, Fransa'dan Harlem Desir (35) sivil haklar aktivis- ti ve politikacı; Almanya'dan Christian Gatz (36) molekü- ler bitki genetıkçisı olarak yer alıyor. Hollanda'dan Paul Gil- ding (35) çevre aktivistı olarak listeye gıriyor. Cem Boy- ner de (39) Avrupa bölümünde Türkiye'den 'zengin ve ba- şanlı tekstılci olarak polıtikaya atılışıyla' dikkate deger bu- lunuyor. Kuzey Amerika'dan Marc Andeersen (23) önem- li bir bilgisayar programıyla, Bill Gates (39) Micrasoff'un kuruculuğuyla; John F. Kennedy Jr (34) sağlık hizmeti gi- rişimciliğiyle listede yer alıyor. Latin Amerika'dan Lourdes F. Nano (35) Peru'da muhalefettekı politikacı avukat; Ju- an Navarro (33) Panama'dan çevreci; Guatemala'dan Ronalth Ochaeta (30) insan haklan savunucusu olarak lis- tede. Cezayir'den Islamı hareket yandaşı fundamentalist (köktendinci) Ali Belhacı da (37) listede yer alıyor. 12 yılı- nı hapısregeçiren Ali amacını, "Kuran 'la bağdaşmayan ha- yatı ve kurumları değıştirmek" olarak açıklıyor. Mısır'dan Mona Zürfikâr (45) avukat, femınıst ve insan haklan sa- vunucusu olarak listeye giriyor. Böyle bir listenın nasıl hazıriandığını, hangi ölçütlerle ha- reket edıldiğini bılmiyoruz. Ama bu listeye gırenlerfe ilgili kısa açıklamalardan -bir ölçüde de olsa- dünya gündemi- ni anlama olasılığı var. Bu gündemde 'genç girişimciler', 'insan hakları savunuculan', 'bıyoteknoloji uzmanlan, te- lekomünikasyon öncüleri', 'muzısyen, yazar, yontucu' gi- bi sanatçılar, 'genç polıtıkacılar' gibi geniş bir perspektif görülüyor. Bu perspektifte 'dünyanın genç hızlandıncıla- n' gibi bir ızlenim alınıyor. Listedeki seçımler, elbette der- ginin öznel seçimıdir ve tartışılabılır. Ancak bu bakış açısı- nı anlamakta özellikle Türkiye'nin geleceğı için büyük bir önem vardır. Bu listede yer alan 100 genç insanın özellik- lerı dikkate alınırsa; 1) Yenı teknolojılerin biyoloji alanın- da.iletışim alanında, bılim alanında, egitım alanında taşı- dığı önem, 2) insan haklan, ırk aynmcılığı ve cinsıyet ay- rımcılığına karşı çıkışlar, azınlık hakları savunuculuğunun yükselen önemi, 3) Toplumların kaderini değiştirecek po- litikaların kazandığı önem. Bu alanlarda gelecek binyılda kendilerinden söz ettıreceği umulan kişilerın böyle bir lis- tede toplanması. Türkıye ıçın de önemli sayılmalıdır. Ne- denlerınegelince... • • • Bu nedenlerin başında 'gençlehne önem vermek' gel- mektedır. Gençlerıne önem vermeyen toplumlar gelecek- lerine önem vermıyor demektır. Bizim toplumumuz bu yan- lıştan kurtulamamaktadır. Bu durumu sadece 12 Eylül'ün etkisine bağlamak, yeterli bir açıklama değildir. Bir hafta içınde 1995 yılına gırıyoruz, beş yıl sonra da hem yüzyıl de- ğişiyor hem de yenı binyıl başlıyor. Gençlerın bilgi bırikimi- ni, bilgı hızını, zıhınsel enenısinı toplumunun üretimıne ve yönetımıne katmayan toplumlar, sadece zaman kaybet- mekle kalmazlar, nıtelık sıçramasını da yapamazlar. Bu bir. 'Geleceğıne önem vermek', bu nedenlerin çok önemli bir başkasını oluşturmaktadır. Türkıye ise geçmişiyle he- saplaşmasını yapamamış, kendi tarihınden gelen birikim- leri dengeye oturtamamış durumdadır. Bu yüzden de geç- mışıyle çok uğraşmakta, en çok da yaşadığı günlerin so- runlarından dışarıya çıkamamaktadır. Bu sorunları da açık yüreklilikle tartışamadığı için geleceğe dönük bir projeksi- yon yapamamaktadır. Oysa artık gelecek de güncel bir önemle ele alınmalıdır. Üstelık bu güncellik, dunyadaki bü- tün değışimın ıçinde ele alınması gereken bir yakın gele- cektir. Dünyanın değişen yeni kavramları da çok dikkat'e ince- lenmehdir. Buyenı kavramlar, 'çevre'gıbi, 'banş gibi', 'in- san haklan' gibı, 'ayrımcılıklara karşı çıkmak' gibi insanlı- ğın ortak değerleridır. Artık uluslararası planda saygınlık ka- zanmak bu kavramlara sahıp çıkmakla olabılecektır. Hemen görüleceğı gibi bütün bu gelışmelerın 'şiddet uygulamalan 'yla gerçekleşecek hıçbır yanı yoktur. Genç- lerin toplumsal dinamığe katılması da, geleceğe önem ve- rılmesı de, yeni evrensel kavramlar da hep 'bırbırini anla- ma ', 'karşılıklı hakları tanıma', 'ortak toplumsal sorumlu- luğu paylaşma' yollarıyla olabilecektir. 1995 yılının yeni bir yıl olması da, 1994'ten daha kötü bir yıl olması da hepimızın seçimine bağlı olacaktır. Yeni bir yıl dilemekten daha önemlısi de 'akılcı, banşçı, üretıcı, yaratıcı bir toplum olmayı' dılemektir. İlk bombayı Şendiller patlattı Irkçı şovenizmin ve utancın tarihiADANA (Cumhumet Günev İlleri Bürosu) - Resmi venlere göre en az 102 kişinın ölümüyle sonuçlanan "kanlı Kahramanmaraş olavlan", 1978 yılının Aralık ayında patlak verdı Milliyetçi-mukaddesatçı dı>e tanımlanabilecek gerici çevrelerın tahrıkıyle gerçekleştirilen ve en fazla can kıyımınm olduğu ülkemizin en büyük mezhep çatışmasının meydana geldıği olaylar. Çiçek Sineması"nda Sovyet aleyhtarı "Güneş Ne Zaman Doğacak" isımli bir filmin gösterılmesiyle patlak verdi. Film gösterildjği sırada ülkücü sanık Ökkeş Keıtger (RP-MCP-1DP ittifakıyla I99l'de milletvekilı seçıldı. soyadını Şendiller diye değiştırdi) tarafından bir bomba patlatılınca. sınemada bulunan ülkücü Mustafa Özdemir v e Türkoğlu"ndan gelen bir grup. "Müslüman Türkive" ve "Kanımızaksa da zafer İslamın" diye slogan atmaya basladılar. Katliamın başlangıcı Gerılımın artması ve doğan provokas>on ortamının ardından sinemadan çıkan 300 kışılık grup, CHP ve PTT binalarını taşa tutmaya basladılar. Kente bir anda yükselen gerilimin üç gün sonrasında 22 Aralık 1978 günü Fndüstri Meslek Lısesı'nın sol gorüşlü öğretmenlerinden Hacı Çolak ıle Mustafa Yüzbaşıoğlu, kımlığı belirsız kışıler tarafından öldürüldüler. Solcular da misilleme olarak sağcı mılitan Mehmet Güngör Gencav'ın evine dinamit attılar. Bu gelışme üzerine sag kesım de Alevilerle komünistlerin cenaze namazının kılınamayacağı gerekçesiyle ikı öğretmenın cenazesine katılan Alevıler ve CHP'lilerden oluşan topluluğa saldırdılar. Bir anda çığnndan çıkan olaylar. kısa sürede mezhep çatışmasına dönüştü. İdamhklar affedildi Kaysen ve Gazıantep"ten takviye getirilen güvenlik güçlerinın müdahalesı ile güçlükle denetim altına alınabilen olaylarda. resmi açıklamaya göre, 105 yurttaşımız öldü. 176 kişı yaralandı. 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkıldı. Olayların sorumlusu olarak bının üzennde kişi yakalandı Yapılan sorgu ve yargılama sonucu 22 kışı idam cezasına çarptınldı. 9 ceza temyizde bozuldu. 13 kişinin onaylanan idam cezası ise 1991 yılında çıkanlan Terörle Mücadele Yasası uyannca kaldınlarak 13 idam mahkumu salıverildi. Olayların bir numaralı sanığı olarak yargılanan Ökkeş Kenger (Şendiller) ise Adana"da kurulan asken mahkemede beraat etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear