23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9EKİM1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SoysaTabaşvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkıye İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu (TİB), Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarkğı'ndaki yetki belirsizliği nedeniyle zor durumda olduklannı belirterek özelleştirme yasa tasansını onaylaması için Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'a başvurdu. TİB'in, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği dılekçede, ihracatçıların başvurabilecekJeri bir kamu otoritesi bulunmadığı belirtilerek özelleştirme yasa tasansının bir an önce onaylanması istendi. İmpexbank mudilepinden Çiller'e çağn • tstanbul Haber Servisi - Geçen günlerde Merkez Bankası'nın iflasını istediği lmpexbank'm mudileri, Başbakan Tansu Çiller'den banka hakkında itlas karan verilmemesi yolunda bir şeyler yapmasını ıstediler. Mudiler, düzenledikleri basın toplantısında bankarun iflası halinde yatınmlannı yıllarca alamama tehlikesi ile karşı karşıya olacaklannı belirterek Çillerin 18 Haziran Î994 tarihinde kcndilerine 'bankarun iflasını istemeyeceği' sözünü verdiğini hatırlattılar. YP ara seçime kaölmıyor • ANKARA (AA) - Yeni Partı (YP) Kurucular Kurulu 'ara seçim yapmanın ülke yarannaolmadığı' görüşüyle, ara seçimlere katılmama karan aldı. Basın ve Propaganda'dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ülkü Söylemezoğlu, Kurucular Kurulu toplantısından sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, şunlan söyledi: "Yeni Parti kurucular kurulu, bugün yaptığı toplantıda, ara seçimlerde hür iradenin sandığa yansımayacağını, ara seçim yapmanın ülke yaranna olmadıgı görüşüyle, oy birliğiyle ara seçimlere katılmama karan vermiştir" Oğpctmenlcrin sorunları çözütecek • ANKARA (AA)-DYP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Küçükel, öğretmenlerin. canlan pahasına görev yaptığını belirterek öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi için ellerinden geleni yapacaklannı söyledi. DYP Genel Başkanı Küçükel, Demokrat Eğitimciler Sendikası yöneticileri ile üyelenni kabul ederek, parti genel merkezinde bir toplantı yaptı. Küçükel, buradaki konuşmasında özetle şunlan söyledi: "Sosyal devletin en büyük özelliği, hiç şüphesiz ki eğitimle başlayan, sağlıkla devam eden ve güvenliği sağlama ölçüsündedir. Devlet, devlet olma vasfını, ihale edemeyeceği bu üç görevi mükemmel olarak yapmasıyla sağlar. Eğitim bir hakkaniyet içerisinde ele alınmalıdır." Tansu Çiller şed kuşanacak • ANKARA (UBA)- Ankara Valiliği ile Esnaf Sanatkar Odalan Birliği'nce ortaklaşa düzenlenen Ahilik Kültür Haftası töreninde Başbakan Tansu Çiller şed kuşanacak. 10-16 ekim tarihleri arasında düzenlenen Ahilik Kültür Haftası, çeşitli kültür etkinliklerine sahne oiacak. 11 ekim günü Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak şed kuşatma töreninde Başbakan Tansu Çiller ahi oiacak. Ahilik Kültür Haftası dolayısıyla Esnaf Odalan Birliği'nce düzenlenen başkanlar kurulu toplantısında Ahilik haftası ile ilgili çahşmalar gözden geçirildi. 'Toplu konuttar Diyarbakır'a nimer • DtYARBAKIR (AA) - Devlet Bakanı Salih Sümer, Diyarbakır'ın Seyrantepe semtinde yaptınlan toplu konutlann, Diyarbakırlılar için bulunmaz bir nimet olduğunu söyledi. Sümer, dün uçakla geldiği Diyarbakır"da, Vali Doğan Hatipoğlu'nu makamında zıyaret ederek sorunlar hakkında bilgi aldı. I Murat Karayalçın, köylerin nasıl ve kimin tarafından yakıldığının araştınlacağını söyledi 4 Uzgünüz; sonınlan çözeceğiz' TUNCELİ (Cumhuriyet) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Tunceli'de PKK'ye karşı girişilen operasyonlardan yöre halkının da etkilenmesinden üzüntü duyduklannı belirterek bu konuda yapılabilecek her türlü hizmete hazır olduklannı bildirdi. Ovacık ilçesinde halka hitaben bir konuşma yapan Karayalçın, yanan köylere girmemesi nedeniyle yuhalandı. Karayalçın, köylerinden çıkanlarak merkez ilçede konaklatılan köylülerle de görüşmedi. Güvenlik güçlerinin PKK'ye karşı giriştiği operasyonlar sırasında bazı köylerin boşaltılması ve yakılması iddialan üzerine Tunceli'ye gelen Karayalçın ve beraberindeki heyet, valiliği ziyaret etti. Karayalçın'a gezi sırasında Devlet Bakanlan Esat Kırattaoğlu ve Azimet Köylüoğu , SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, SHP milletvekilleri Sinan Yerlikaya, Salman Kaya, Ali tbrahim Tutu ve bağımsız milletvekili Muzaffer Demir eşlik etti. Karayalçın, bölge yetkililerinin de katıldığı toplantı öncesinde yaptığı açıklamada. değışik kaynaklar kullanılarak kamuoyuna yansıyan haberleri yerinde incelemek üzere bu ile geldiklerini bildirdi. Karayalçın şöyle konuştu: "Kendi iradeieri dışında köylerinden, yaşadıklan yerlerden aynlmak durunıunda olan yurttaşlanmız var, bu operasyon, bu olaylar nedeniyle— Kendi tercihleriyle ya da istekleriy le yaşadıklan yeri bırakan yurttaşlanmız var. Bunlann sayılan, dağüıım, evierinin durumu, yaşadıklan yerlerin geleceğini tarfışmak için buradayız. Ama biz öncelikle hükümet olarak ister kendi iradesiyle, ister kendi iradesi dışında yaşadığı yeri bırakmış obun, köylerinden mezralanndan aynlan yurttaşlanmız için ne yapabileceğimizi, ihtiyaç duyduklan şeyleri nasıl karşılayacağınnzı yetkililerle tartışacağız." Daha sonra vatandaşlara hitap eden Karayalçın, köylerin nasıl ve kim tarafından yakıldığının araştınlacağını söyledi. Yanan köylere neden gitmediğini soran köylülere cevap vermeyen Karayalçın, yöre halkı tarafından yuhalandı. SHP lideri protestolar üzerine "Bu benim görevitn, kimileri yuhalasa da buraya geunek bovnumun borcu" dedi. Baü'ya DEP için açıklamaLALE SAR1İBRAHİMOĞLU ANKARA - Insan haklan konusunda Türkiye üzerinde dış baskılar giderek ar- tarken, Dışişleri Bakanlıği, Ankara'daki yabancı büyükelçiliklere DEP ve ara seçimlerle ilgili yazılı bilgi verdi. Üzer- ine "2 Ekim 1994'teyayımianabUir" kaydı konulan ve basın açıklaması olarak sunulan bir sayfahk Ingilizce metın. büyükelçiliklere fakslandı. Dışişleri 'HADEP'e saldırdar arüyor' •HADEP Genel Sekreteri Bahattin Yücel, saldınlann toplumdaki huzursuzluğu olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ara Seçim Yasası uyannca, seçime katılmasına olanak tanınan HADEP'e yönelik saldınlann arttığı belirtildi. HADEPGenel Sekreteri Bahattin Yücel, partılerine yönelik saldınlann son günlerde arttığını savunarak, "Partimizeyapılan bu saldınlann var olan toplumsal huzursuzluğu olumsuz yönde katkı koyacağının ilgililerce bilinmesini istiyoruz" dedi. Parti Meclisi Üyesi Melik Aygül ile lzmir Konak tlçe Yönetim Kurulu Üyesi Enver Emekçi'ni geçtiğimiz günlerde gözaltına alınmasının artan saldınlann bir göstergesi olduğunu savunan Günel, bu insanlara işkence yapılmasından endişe ettiğini bildirdi. HADEP Genel Başkan Yardımcısı Şehabettin Özarslaner de dün yaptığı açıklamada, cezaevlerinde yaşanan olumsuz koşullara dikkat çekti ve Diyarbakır Cezaevi'nde işkencenin arttığını ilen sürdü. •Türkiye'ye yönelik dış baskıların ilk muhatabı olan Dışişleri Bakanlığı. Ankara'daki büyükelçiliklere DEP ve seçim yasasında yapılan değişikliklerle ilgili bilgi verdi. Bakanlığı'nın, kapsamı bılinen konulan içeren yazılı bıraçıklamayı büyükelçilik- lere fakslaması. insan hakları konusunda artan dış baskılan hafıfletme amacına yönelik olarak değerlendınlıyor. Batılı diplomatlar, kendılerine fak- slanan bu açıklamanın, Türk basınına in- san haklan konusunda yapılan açıkla- malara kıyasla 'daha yumuşak bir ifade'taşımasının da dikkat çekıci olduğunu söylediler. Cumhuriyet'e bilgi veren bazı Batılı ÇİZMEDEN YUKARI/MUSA KART G*A/£.NUK K/UĞJNA IÇIŞLER1 BAKANI KIL1Ğ1 diplomatik kaynaklar, insan haklan konusundaki dış baskıların çok fazla arttınlmasının Türkiye üzerinde olumsuz etkiler yapabileceği görüşünü de dile ge- tiriyorlar. Bir Batılı diplomat. şu görüşleri dile getirdı: "Baskıyıarttınrsakbu uzun vad- ede Türkiye üzerinde karşı tepkiye neden olabilir. Ancak demokratikleşme pake- tinin uygulamaya konacağı umudunu taşıyoruz." 'Tutuklu eski millet\ekik'rinin Türkiye'de aralık ayında yapıla- cak ara seçimlere katılabilecek- leri' başlığıyla yapılan açıkla- mada, TBMM Anayasa Komisy- onu'nun, 29 eylülde seçim yasasında öngörülen değişiklik- leri kabul ettiği anımsatıldı. Bu değişikliklerin TBMM'nin onayına sunulacağı da vurgu- landı. Seçim yasasında yapılan bu değişikliklerin kapatılan DEP'in tutuklu 7 eski milletvekili ile şu anda yurtdışında bulunan diğer 6 milletvekilinin seçimlere girme- si yolunu açtığı vurgulanan açıklamada, seçılmeleri halinde 13 eski milletvekilinin otomatik olarak dokunulmazlıklannı kazanacaklan ve haklanndaki yasal işlemlerin dondurulacağı da anımsatıldı. Seçimlere kablmadı Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Ankara'dakigözlemcil- er HADEP ve eski milletveki- lerinin aralıkta yapılacak ara seçimlere katılıp katılmayacak- lannı merakla bekliyoriar. Ara seçimlere katıimalan halinde böylece ilk kez bağımsız siyasi grup olarak seçimlere girmiş, ola- caklar. DEP millefvekilleri ilk kez Sosyal Demokrat Halkçı Parti üyesi olarak 1991 seçimlerine katılarak parlamentoya gjrmişlerdi." Bakanlık açıklamasında Türkiye'de konuşma ve düşünce özgürlüğü önünde engel oluştu- ran yasalann değiştirilmesi başta olmak üzere, demokratikleşme alanında pek çok iyileştirme yapıldığı da kaydedildi. DEP davası: Sadak ve Yurtdaş hakkında hazırlanan ek iddianamade de idam cezası istendi 'SHP içindePKK'yedeçahşülar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- patılan Demokrasi Partisi'nin (DEP)2 es- ki milletvekili SeBm Sadak ve Sedat Yurt- daş hakkında idam istemiyle dava açılma- sını içeren iddianame tamamlanarak, An- kara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkeme- si'ne (DGM) gönderildi. Ankara DGM Başsavcısı NusretDemi- ral ile DGM savcılan Talat Şalk, Tevfık Hancılar, Kemal Ayhan, Nuh Mete Yfik- sel, Ali Rıza Konuralp ve Dilaver Kahve- ci tarafından hazırlanan iddianame 6 bö- lümden oluşuyor. Iddianamede, sanıkla- nn eylemlerinin ne şekilde tespit edilirse edilsin, Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne yönelik eylemler olarak gö- rüldüğü belirtilerek, bunun Türk Ceza Ya- sası'nın 125. maddesi içerisinde tarifini bulan suçun oluşması için yeterli olduğu savunuldu. "Bölücü terör örgütü PKK, örgütün silahh kanadınu samklar da siya- si kanadını oluşrurmuşlardır \e yasalan delerek, bir parti kis\esi içinde TBMM'ye gjrmişlerdir" görüşünün dile getirildiği iddianamede. şöyle dendi: "Sanıklar, açıkca Türkiye Cumhuriye- ti Devleti'nin topraklannı bölüp parçala- mak gayesi ile hareketlerini sergilemekte ve bu kasıt alrında da, dağdaki PKK terör örgütü mensuplanna. Kürt devleti kurul- ması için çaba harcadıklan mesajını ver- mektedirler. PKK terör örgütü, siyasi ka- nadın yasal biçimde örgütlenehilmesi için çok temkinli bir şekilde harekerler sergi- lemekle birlikte, Türkiye'de bir Kürt so- runu varmışcasına terörün meşruluğunu kabul için siyasi propaganlarını yapmak- tan kaçınmamaktadır. PKK terör örgütü- nün yurtiçindeki yasal kuruluşu önce HEP.sonra ÖZDEP, daha sonra da DEP olduğu açık ve seçiktir." tdıanamede, sanık Selim Sadak'ın 1 Mayıs 1992 tarihinde Leyla Zana, Zübe- yir Aydar ve beraberindeki 14 kişilik bir grupla Mardin'in Derik ılçesi Bozbayır köyünde Metınan Aşiretı lıden Mehmet ŞerifTemli'yi ziyaret ederek, PKK'ye ka- tıimalan için iknaetmeye çalıştıklan kay- dedildi. Bu görüşme sırasında Selim Sa- dak °ın. "Ben bir zamanlar çeteydim. Ha- indim, bu işi nasJ yapmıştım. Nasıl gerici olmuştum" dıye konuştuğu ifade edildi. İddianamede. Sadak'ın, 7 Haziran 1992 tarihinde. tsviçre'nin Neuchatel kentinde PKKnin "Türk ve Kürt halkı özgür ve kardeşce bir yaşam için el eleT 'adıyla düzenledıği geceye katıldığı, Sadak'ın burada yaptığı konuşma- da.-SHP'den eli kanlı hiikümete ortak ol- ması nedeniyle, Kürt halkına bağırnsızlık yolunda SHP çatisı altında olamayacağı- nı anladığı için ayrıldığını. PKK'nin Kür- distan'ın ve Kürt halkının bagunsızlığı için mücadele eden bir gerilla ordusu olduğu- nu, PKK'den bu kanlı savaşı durdurmak içüıT.C ilegörüşmeleryapmasını istedik- lerini" söyledığı öne sürülüyor. Yurtdaş hakkında iddialar Sedat Yurtdaş'ın, SımSakık la beraber 1993 yılı kasım ayında Paris'e gittiği ve Insan Haklan Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Robert VV'erdierile yaptığı görüşmede, "DEP'in PKK ile or- ganik bir bağı yoktur. 1984 yılında kuru- lan bu örgütün \ariık nedeni Türkiye'nin 70 yıldır sürdürdüğü Kürt halkının say- gınbğa kavuşnıa öziemlerini bastırma po- litikasıdır. Eğer uluslararası kamuoyu öz- gürce kabul edilen ve görüşmeler yoluyla ulaşılacak bir çözüm için Ankara yöneti- mini zorlamazsa, Kürtler şiddet ve umut- suzluk tehlikesi içindedir" şeklinde ko- nuştuğu kaydedildi. ÂskerHk hflmecesi sürüncemede Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan: 16 kasıma kadar önlemimizi alacağız EVREN DEĞER ANTALYA - Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, asker- lik süresiyle ilgili olarak yürütü- len çalışmanın Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin yürürlüğe gire- ceği 16 kasımdan önce sonuçla- nacağını açıkladı. Gölhan, Milli Savunma Bakanlığı ve Genel- kurmay Başkanlığı uzmanlannın yaptığı çalışmanın kendisini ve Genelkurmay'ı tatmin etmediği- ni kaydetti. 5. Antalya konferanslan için Kemer'in Simena Tatil Kö- yü'nde bulunan Milli Savunma Bakanı Gölhan, askerlik süresi konusunda. "Deniz Hukuku Söz- leşmesi, 16kasımda yürüriüğe gi- riyor. Şûndi 12 mile çıkanrlar mı, çıkarmazlar mı bilmiyoruz. Res- mi ağızlardan bir açıklama olma- dL Ama biz mutlaka, bir tedbir aunak zorundayiz. O nedenle ni- ye 16 kasıma kadar beldeyelim? •Gölhan, askerlik süresiyle ilgili çalışmanın Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin vürürlüğe gireceği 16 kasımdan önce sonuçlanacağını belirterek, "Bu tarihe kadar mutlaka bir tedbir almak zorundayız. Yanm oa olsa, tam olmasa da bir tedbir ajacağız" dedi. Yanm da olsa, tam olmasa da bir tedbir alacağK"dedı Gölhan ile basın mensuplan arasında geçen konuşma şöyle: Sonı - Askerlik süresiyle ilgili çahşmalar sonuçlandı mı? Gölhan - Yapılan değerlendir- meler bana ulaştı. Fakat ben de beğenmedim, başkalan da be- ğenmedi. Biraz daha incelene- cek. Bıraz dahaalternatifler üze- rine durmak gerekıyor. - Ne tür alternatifler? Gölhan - Süre bakımından. elastikiyet sağlama bakımından. Veya belirli süreçler içinde ihti- yaç oldukça biraz uzatmak. ol- madığı zaman bırakmak gibı. "Bana alternatifler nedir" dıye soruluyor. Birincisi 3-4 ay uzat- mak. fkincısi 15 aya indirmek. Üçüncüsü 18 aya çıkarmak ya da 20-24 aya çıkarmak. Bunlar al- ternatiftir. Hepsi olabilir. Bunlar- dan bir tanesine henüz karar ve- rilmiş değildir. - Yapılan çahşmada beğenme- diğiniz nedir? Gölhan - Çeşitli şeyler düşü- nülmemiş. O bölgedeki durum, etrafımızdaki durum. Kriz anın- da kritik zamanda uzatılabilir, ondan sonra bırakılabilirgibi bir elastiki formül hazır. Ama daha olmamış. Onu inceliyoruz. - Askerlik süresi yeniden 18 ay mı oiacak? Gölhan - Bilemiyorum. Benim de temayülüm son noktada ora- ya gelebilır. Ama şu an eksikler var. Bana Bakanlar Kurulu'nda sorulacak. Bu sorulara yanıt ver- mek için önce benim tatmin ol- mam lazım. - Ara seçimler nedeniyle askı- ya alındığı yolunda değeriendir- meler var. Buna katüır mısuuz? Gölhan - Bakın biz bu işi ele aldığımızda ne seçim, ne de ge- çim vardı. Beni seçim ilgilendir- mez. Beni oradaki bölge valim ve oradaki komutanlann fıkirle- n ilgilendirir. Onlar arasında da çeşitli görüş aynlıklan var. Bir kısmı uzatalım diyor, bir kısmı ise hayır yılbaşını bir görelim di- yor. O yüzden karar verilmiş de- gil- - 1973/2 ve 1973/3 celpkrie B- gili sorunu nasıl halledeceksiniz? Gölhan - Onun da ortalaması- nı buluruz. Biraz onlan erken, biraz öbürlerini geç bırakınz olur biter. Şimdi başka sorunlar da var. Yunanistan diyemiyorum, çünkü böyle desem hemen onlar alınıyor. Onun için de bazı tedbirler al- mak zorundayız ve alıyoruz da. 16 kasımda Deniz Hukuku Söz- leşmesi yürürlüğe giriyor. Niye 16 kasıma kadar bekleyeyim? 16 kasıma kadar mutlaka bir tedbir almak zorundayız. 16 kasıma yö- nelik başka hazırlıklar da var. O (Yunanistan), 12 mile çıkarsın. ondan sonra harekete geçilmez ki. -1973/2 tertiplericûı 1 ay erken teskere söz konusu olabilir mi? Gölhan - Bir formül bulacağız dedik. Sayın Cumhurbaşkanımı- zın bir lafi vardır: "Siyasette bir hafta çok uzun sürer" der. Dün- yada da o kadar çok siyasi geliş- me var ki, bugün söylüyorsun, bir haflaya kadar şartlar değişi- yor. O zaman biz de fıkrimizi de- ğiştinnek zorunda kalıyoruz. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Çorum'daSalgın:17ölü... Gebze'nin Dilovası beldesinde 'kolera salgını'nı ilk kez Cumhuriyet duyurmuştu kamuoyuna. O zaman ki- mi dönek sosyalistler 'Çağatlayan Türkiye masalı'n\ ye- niden gündeme getirip 'yükselen değerier'in şemsiye- si altında yine atıp tutmuşlardı: "Kemalist solcular 30 yıldır heryaz geldiğinde 'ko- lera salgını'n/ gündeme getirirler..." 'Takkeli' ve 'takkesiz liboşlar' hep birlikte bağırıp ça- ğırmaya başlamışlardı: "Yaz ishalini çarpıtıyorlar..." Gebze'nin Diiovası beldesinde insanlarölüyor, kireç- lenipgömülüyordu... Sağlık Bakanlığı yetkilileri 'kolera salgını'na karşı de- meçler veriyordu: "Bağırsak enfeksiyonu..." Dilovası'nın Refah Partili Belediye Başkanı açıklama yapıyordu: "Olay büyütülüyor, bizi çekemeyenlerin oyunu bu..." Cumhuriyet muhabirleri inatla olayın üstüne gidiyor- du. Bize göre 'kolera' onlara göre 'ishal' salgını Erzu- rum, Diyarbakır ve Gaziantep'te de görülüyordu. Aklı bir kanş havada olanlar diretiyordu: "Kemalist solcular turizmi baltalıyor, PKK'nin yapa- madığını yapıyorlar..." Karmakanşık bir Türkiye fotoğrafı çıkıyordu ortaya. Kurulu düzenin savunuculan 'adil düzen' düzmecesi- nin yanında yer almaktan çekinmiyorlardı. Eylül ayının sonunda, Çorum'da yayımlanan 'Çorum Haber Gazetesi' tüyler ürpertici haberi manşetten ver- di. Çorum'da insanlar ölüyor, kireçlenip gömülüyordu. Bu bir ishal miydi, yoksa kolera mı? Gazeteler suskundu. Televizyonlar Çorum'daki sal- gını görmüyorlardı. Çorum'da dört günde bir su veriliyordu. Refah Par- tili Belediye Başkanı Arif Ersoy, Avusturya'ya gitmişti birdizi konferans vermek için. 'MilliGörüş Teşkilatı'run konuğu olan Ersoy, seçildiği günden beri zaten Ço- rum'da pek fazla kalmamış, Almanya, Belçika gibi yurt- dışı gezilerde 'adil düzen' aramıştı. Çorum'da 17 kişi ölmüştu bugüne dek. Ölenler, yu- karıda da yazdığımız gibi kireçlenip gömülmüşlerdi... İnsanlar suskundu, Çorum kendi kaderine bırakıl- mıştı... ••• Çorum Valisi Mustafa Yıldırım, salgın nedeniyle Devlet ve SSK hastanelerinde 400 kişinin tedavi altın- da olduğunu açıklayıp şöyle diyordu: "Ihmali görülen belediye hakkında soruşturma aça- cağım..." içme suyunda tahlil yapılmış ve acı bir gerçek orta- ya çıkmıştı: "Kente içme suyu sağlayan gölette klor oranı sıfır..." 6 Ekim 1994 tarihli 5210/1-931 sayılı, 'Sular' konulu bir belge acı gerçeği gözler önüne seriyordu. Çorum Sağlık Müdürlüğü'nün Çorum Haber Gazetesi Genel Müdürü Mehmet Yolyapar'a gönderdiği bir belgeydi bu. Altında da Vali Yardımcısı fsmail Kaya'nın imzası bulunuyordu. 19 eylülden 28 eylüle dek Çorum şehir şebeke suyunda 'serbest bakiye klora' rastlanmadığı belirtiliyordu. Bu, bir vahşetti... 17 kişi bile bile ölüme gönderilmişti... Olayı derinliğine araştırdık. Refah Partililer 'el altın- dan'şöyle diyorlardı: "Klorlu su aptes bozar..." Gebze'nin Dilovası beldesinde de aynı olay yaşan- mamış mıydı? Refahlı Belediye Başkanı klorun aptes bozduğunu söylememiş miydi? Çorum'daki salgın 'Ulucamişadın/anı'ndan içilen su- dan kaynaklanmıştı. Salgın daha sonra Refah Partili seçmenlerin yoğunlaştığı Ulukavak, Kunduzlar, Çepni, Çöplü mahallelerinde görülmüştü... İnsanlar suskundu, Çorum kendi kaderine bırakıl- mıştı... • • • Çorum Valisi ne diyordu? Şöyle: "Sağlık müdûriüğünün belediyeyi önceden yazıyla uyardığını tespit ettik. Ancak ölçümlerde, şebekede klorun izine dahi rastlanmadı..." Çorum ll Sağlık Müdürlüğü, Refah Partili belediyeyi uyarmış, içme suyu şebekesinin klorlanmasını istemış- ti. Sağlık Müdürlüğü'nün uyarı yazıları ise belediyece önemsenmemişti. Acaba neden umursamıyordu belediye? Nedeni açık: Klor aptes bozar... Refahlı Belediye Başkanı ve üstelik 'bilim adamı' olan Arif Ersoy, Avusturya'dan dönüp bir basın toplantısı yaptı, kendisini Musa Peygamber'e benzetti. Dedi ki: "Beni eleştırenler müsidir (kötülükte bulunan). Tıpkı Musa Peygamber biryere gittiğinde çıkan kötülükler, ben Avusturya'ya gittiğimde çîkmıştır..." Aynı gün Refahlı Belediye Başkanvekili Mustafa Ası- lan'ın babası Galip Asılan hastaneye kaldırıldı... Sizlere bir Türkiye fotoğrafı daha sunduk. Çqrum'da 17 kişi salgından öldü. Olüler kireçlenip toprağa veril- di. Belediye Başkanı Arif Ersoy görevinin başında. Içiş- leri Bakanı Nahit Menteşe olaydan haberdar. Bakalım ne yapacak? Kıratlıoğlu'ndan muhaliflere gözdağı: DYP parçalanırsa artık toparlanmaz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- DYP içindeki muhalefet, Başbakan Tansu Çiller ve ko- alisyona karşı deklarasyona ha- zırianırken. Devlet Bakanı Esat Kıratboğlu. "D\P parçalanırsa bir daha toparlanamaz" dedi Muhaliflere, "AP'yi yıkan 4rter M benzetmesini yapan Kı- ratlıoğlu, lidere karşı tavır ile "iktidar nimetierinin kay bedil- mesinin''partiyı zaafa uğrataca- ğını söyledi. Kıratlıoğlu, DYPGenel Mer- kezi'nde düzenlenen parti se- minerinde. "Demokrasinin Darboğazlan"başlığıyla yaptı- ğı konuşmada, eski Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin par- çalanmasının ardından darbele- nn olduğunu anımsattı. Kırat- lıoğlu. şunları söyledi: "30-40 miUetvekili bir araya geliyor, kendi hükümerini yıkmaya çalı- şıyor deniyor. DYP'nin geriye kalan 140-150 milletvekili neden yokfarzediüyor. Bugün DYP'de bir araya gelen bazı arkadaşla- nn, AP'yi yıkan 41'ler hareke- tini unutmamalan gerekir. AP, 264 millervekili ile iktidara gel- di, parçaladılar. O günden bugü- ne kadar AP ve onun devamı olan DVP bir daha 200 milletve- kilinin üstüne çıkamadı. Herke- sin dikkatli olması lazım." AP'nin de 264 milletvekili ile tek başına iktidarolmasına kar- şın, 41'lerhareketinin ardından parçalanarak, 12 Eylül'e kadar toparlanamadığını vurgulayan Kıratlıoğlu, "41'ler olayından sonra, bütün gücümle DemirePi destekledim. Bugün de Çiller'i bütün gücümle desteküyorum" dedi. Kıratlıoğlu, tek başına ik- tidar için DYP'nin bölünmeme- sini istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear