23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4OCAK1994SAU CUMHURİYET SAYFA GENÇLİK - EĞİTİM Indirimyoksa sinemadayok!• ••ITU Mimarhk Fakülîesi öğrencileri, artan biletflyatlannı protesto amaayla sinemayagitmeme kararı aldı Geçmişıeyüzde 50 olan indirim oranının bugün yüzde 20 lere kadar inmesi, öğrencilerin tepkisineyol açtı AZMİ KARAVELİ Her şey, bir grup İTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencisinin. son bıryıl içinde yüzde yüz oranında artan sinema fıyatlanna tepki göstermesiyle başladı. İlk olarak bir bildiri hazırlayan öğrenciler. sinema girişlerinde bu metni izleyicilere dağıtmaya başladılar. "...Biz sinemada fılm izleme ücretlerinin öğrenciler için 20 bin. tam bilet için 35 bin TL'ye düşürülmesini istiyoruz. Bu gerçekleşene kadar sinemaları boykot ederek film izleme) eceğimizi duyuruyoruz." Bu bildiri, üniversiıe öğrencilerinın çıkardığı "Fakülte" dergisı üyelerinin dikkatinı çekti. Aynı görüşü paylaşan dergi üyelerinin, bildin>i kasım sayısında yayımlamalanyla tepkı yeni bir anlam kazandı. Bin adet basılan Fakülte dergisinin bu çağnsı, geniş öğrenci kitlelerini hareketegeçirmeyeyetmedi. Ancak son bir yıl içinde sinemalarda yüzde yüz oranında artan indirimli öğrenci fıyatlan, tüm gençliği yakından ilgilendiriyor. Fida Film'in I992yılındayaptığı araştırmaya göre öğrenciler. toplam sinema izleyicilerinin yüzde 49'unu oluştururken. buoran I993yıhnda yüzde 46'ya inmiş durumda. Bu yiızde 3'lük azalmaya karşın öğrenci kesimi. sinemalann en sadık müşterileri olma özelliğini koruyorlar. Son biryıllık fıyat artışlanna baktığımızda, son derece ilginç bir gelişme karşımıza p kıyor. Normal bilet artışı 1993 yılında yüzde 66 iken, indirimli fiyatlarda bu oranın yüzde yüz olduğu gözleniyor. Asıl dikkat çekici nokta, eskiden yüzde 50 olan indirim oranının bugün yüzde 20lere kadar ınmiş olması. İki fıyat arasında- ki farkın yalnızca 10 bin lira olmasını. Dünya Sıneması İşletme MüdürüTamer Balaban şöyle açıklıyor: "Türkiy e şartlarında bilet fi v atlarının çok makul olduğunu düşünüyorur.,. öğrenciler bilet fiy atlarını düşürmeye çalışacaklarına, devletten aldıkları kredi miktannı arttırmay a çalışsınlar. Öğrencilerin yaptığı bu boykot bi/leri şu ana kadar etkilemedi, yararlı olacağına da inanmıyorum. Önümüzdekı günlerde hertiangi bir fiyat ayarlaması y apcnayı düşünmüyoruz." Bugün tüm sinemalarda serbest tarife uygulanıyor. Diğer bir dey ışle sinema işletmecilerinin ıstediklen fıyatı belirlemek konusunda belli bir merciye danışmalan gerekmı>or. Yalnızca yeni fıyat ayarlamaianndan 20 gün önce bağlı bulunduklan belediyelere haber \ ermeleri yeterli. Belediyelerıse yalnızca sinemacılar tarafından belirlenen ücreti onaylamakla yetiniyorlar. Yabancı fılm biletlerinden kesilen yüzde 25 eğlence v ergisinin. bugün için belediyelerin vazgeçilemez gelir kaynağı olması da. belediyelerilesinemacılararasındagizlibirortaklık kurulmasına >ol açıyor. Ekim ayında tüm sinemalarda yapılanzamlardan sonra İTÜ'lü öğrenciler; Beyoğlu Beledıyesi'ni zıyaret edcrck fıyatlann yeniden gözden geçırilmesini talep cttiler. Bunun üzerine belediyede. sinemacılarla yapılan toplantıdan sonra yalnı? Beyoğlu Emek Sineması. öğrenci fiyatlannı 40 bin liradan 30 bin Iıraya ındirmekaran aldı. Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Ekber Gün bu konuda şunlan söylüyor. "Ekonomi, rekabete dayalı. Buyüzden serbest fiyat uygulanıyor. Fakat bir grup İTÜ'lü öğrencinin 'fiyatları indırın" talebini dikkate alarak, sinema yöneticilerini toplantıya çağırdık. Bazılan çok olumlu karsıladı, biri fiy atını indirdi. bieşi de ay arlama yapacağına söz »erdi." Öğrencilerin tüm muhalefetine rağmen sinema işletmecilen bilet fıyatlannın çok daha pahalı olması gerektiğini savunuyorlar. Aynı çevrelerson yıllarda UIP. NVarner Bros gibi uluslarası şırkeılenn Türkiye pazanna girmesiyle işletme maliyetlerininarttığınıiddiaediyor. Bir sinema yöneticisi, uiuslararası şirketlerin belli bir rakamı garanti etmeden Türkiye'ye fılm getirmek istemediklerini söylü>or. Özen Film yöneticisi Süzet Atiyas Av rupa ülkeleri arasında en ucuz bilet fiy atmın Türkiye'de olduğunu iddia cdiyor: "Sinema, çağdaş teknolojinin en son gelişmesine ayak uydurabilmek.günümüzün \BO\e \\rupasf ndaki rahat. hu/urlu. modern, dekoratif ortamı sağlamak, üst se\iy ede bir hi/met anlay tşı içinde, modern tu> aletlerinden büfesine \e sürekli temizliğiyle çok pahalı bir hizmet \ermek durumunda olan bir sektördür. Belediye rüsumu (yüzde 25 eğlence »ergisi) \e fılmci hissesi çıktıktan sonra bugünkü fı> atlar ortalama 1 doların altında kalmaktadır. Biiet fiyatları bazı kesimlere yüksek geliyorsa bunun nedeni beiedivenin aldığı rüsumdur. Şayet riisum kaldırılırsa bilet fiy atları da düşecektir. Sinema riski vüksek olan bir ricaret olarak izley ici garantisi olmadan daha büvük bir fedakarlıkta bulunması olanaksızdır. A\ rupa ülkeleriy le karşılaştırıldığında en ueuz ülke Türkiye'dir." Maliaçıdan belli birgaraniı bckle>en fılmciler fiyatlarda ıstediklen ayarlamalan yapabilıyorlar. Bunun en son örneği 1993 Cannes en iyı fılm ödülünü kazanan "Piyano" fılmindeyaşandı. Film malıyetinin yüksek olması nedeniyle Harbiye As sineması bu fılm için bilet fiyatlannı 50-75 bin lira olarak belirledi. Sinema yetkilileri bu fiyatlann normal olduğunu, önümüzdeki günlerde tüm sinemalann aynı fiyatlarla seyircinin karşısınaçıkacağını söylüyorlar. Bir yanda >enı yılda ındınm olacağını söyleyen Beyoğlu Beledıyesı Başkan yardımcısı.öte yanda 50-75 bin Iirayaçıkan fiy atlar. Son sözü Fakülte dergısınden CemÖzatalay'a bırakıyoruz: "Öğrencilerin arasında muhalif. sorgulay an insanlar olduğu varsay ımından y ola çıkarak, Fakülte Dergisi'ni çıkarma va başladık. Söz konusu bildirinin içeriği, bi/im y ola çıkış amacımızla örtüsen bir metindi. Boy kota biz de katılıyoruz ve tüm duy arlı öğrenci gencliğini bu boykotakatıunayaçağırıyonız." • 'Ahp başınıkaçmak'isteyenlere. BEHZATŞAHÎN "Alıp başunı kaçıcam buralardan." Gençler arasında oldukça yaygınlaşan pop-kartlardaki veciz sözlerin çoğu. hisle- rimize tercüman oluyor. Zaman zaman hangımız bunu düşünmüyoruz ki. Alıp başımızı buralardan kaçmak. Trafıkten kaçmak, kirli havadan kaçmak, kalabalı- ktan kaçmak... Arkamızdaki panoda bu- lunan "Bırakın da kafamızı dirdevelim" sözlerine aldıran kim... O zaman. önce kafa dinleyecek bir yer bulmak gerek. Kaçmak için de bir araç... Şöyle birkaç günlüğüne. Sırt çantası. uyku tulumu. çadır. kap- kacak. birkaç günlük yıyecek ve bisiklet... Haydi artık. yola çıkaîım. lk T efısbiryol. / \l Motorlu araç ^ ^ M trafıği yok. Hafıf inişler, çıkışlar. İşte uygun bir kamp yeri. Dalton"un (8 aylık bir Alman kurdu) aşı kağıdını almış olsaydık, Çınarcık'a kalkan ilk vapura binebilecektik. Vapurla seyahat edecek evcil hayvanlarda aşı kağıdı arandığını öğrenmek, bıze ilk \apuru kaçı- rmaya mal oldu. Bu da. birkaç saat daha İstanbul'da kalmak demek. Çınarcık"a ulaşüğımızda akşam olmak üzereydi. Alış- verişi yapüktan sonra hemen yola koyul- duk. Bir an önce "medeniyetten" uzaklaş- mak gerek. Bugün Çal Deresi'ne ulaşmak olanaksız artık. Çınarcık-Armutlu arası- ndaki yolun iki yanında elma bahçeleri. Burada kamp yapılır... Nefis bir yoî. Motorlu araç trafiği yok denecek kadar az. Hafıf inişler, çıkışlar. Keyifli bir bisiklet yolculuğu. Çal Deresi girişinde bisikletleri bıraktıktan sonra uzunca bir yürüyüş. Uygun bir kamp yeri bulana kadar bir saati aşkın yürümek ge- rekti. Ağaçlar. dere yatağına güneş ışığıru düşürmeyecek kadar sık. îşte, uygun bir kamp yeri. İki yanda yükselen dağ geçit vermiyor. İnsan izı neredeyse yok gibı. Su sesi. kuş sesi. bir de rüzgarda sallanan ağaçlann çıkardığı hışırtı. İstanbul'u unut- tuk bile. Çadın kurduktan sonra ilk iş bir kamp ateşi yakıp sıcak bir çay içmek. Gece fırtına hiç dinmedi. Rüzgar çadın neredeyse havalandıracak. Rüzgann güç- lü sesi geceye egemen. Şikayetçi değiliz. Sabah masmavi bir güne uyandık. Ha\a sıcak bile denebılir. Sıkı bir kahvaltının ardından sırt çantasıyla kumanyalan yük- lenip yola koyuluyoruz. Çal Deresi'nin kaynağına doğru. belki buluruz. Dcre ya- tağı kimi yerde geçit vermiyor. Dalton şi- kayetçi değil, yol bulamayınca suya dalıve- riyor. Su. bizim için fazla soğuk. Kaynağa ulaşamadık. Dert değil. Yeşil- den sanya güzelim renklenn hcpsini banndıran dere yatağındaki bu yürüyüşün tadı hala damağımızda. Gecenin soğuğuna kamp ateşiyle karşı koyuyoruz. Kuru ağaç dah bol. Haarlıklıyız ama, yine de yağmur yağma- sa iyi olur. Akşam yemeğinden sonra an arda içilen çayiar. kahveler... Su sorunu yok. Yanıbaşımızda akan derenin berrak ve temiz suyunu kana kana içiyoruz. Suyu içilen kaç dere kaldı günümüzde. Gecenin soğuğu bile güzel geliyor artık. Sabahlan tembellik yapma hakkımız saklı. Canımız isterse işi ağırdan alıp öğle üzeri kalkıyoruz. Küçük yürüyüşler. İyi ki Dalton da gelmiş. Sayesinde organik atık kalmıyor. Artan yiyecekleri hemen öğülü- veriyor. Sanki hep burada yaşıyorduk duygusu iyice egemen oldu. Günlük dertlerin çoğu unutuldu. Aman. elektrik faturasının son günü. Telefon faturasını yatırmak gerek. Bu ay kira da zamlandı. Akşam yemeğin- de ne yapalım?.. Bize ne... Her tatil gibi bu da çabuk bitti. Vapur- dan indiktcn sonra kendimizi yine İstan- bul cangılının içinde bulduk. Arük yineeg- soz solumaya başladık. Yine yaünlması gereken faturalannderdinedüştük. Birkaç günlük mutluluğun sonu. Sız de arada sırada alıp başınızı kaçacak bir yerler bulun kendinize. Biraz kafanızj dinleyin. Doğada var olan y alın mutluluğu tadın. Yaz-kış her zaman gidecek bir yerler var nasıl olsa... • T» ı « Gençlik-Eğitim Senisi -Türk Cumhuriyetleri'> nden geien öğrenciler, burs için kuy- I J l i r S K l i y r U g l l mkta. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türk Cumhuriyetleri'nden gelen 1.800 öğ- renciyc >erilen aylık bursların dağıtımı. dün Cağaloğlu Halk F.ğirim Merkc/i"ndc yapıldı. Burslarını alabilmek için dün sabah erken saatlerden itibaren Merkez önünde toplanmaya başlayan ünnersite öğrencileri, u/un süre kuyrukta beklediler.(Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Sekiz yıllık zorunlu eğitim 1.5 trilyon ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanlığı 15 trilyon liralık bir projeyı uygulamaya koyuyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nca 8 yıllık zorunlu eğitime geçilebilmesi için. gereklı olan fiziki kapasıtenın kurulabilmesı amaayla hazırlanan lemel eğitim projesi bir milyar dolara mal olacak. Mıllı Eğitim Bakanhğı'ndan edinılen bilgıyegöre. ilköğretim okullan- nda okullaşma oranının arttınlması amacıyla hazırlanan ve yaklaşık bir milyar dolara (15 tnlyon lira) mal olması planlanan temel eğitim projesi için. Dünya Bankası ile görüşmelenn sürdürüldüğü bildirildi. Proje için Dünya Bankası'ndan 500 mılyon dolar l"7 .? trilyon lıra) kredi sağlanması planlanıyor Milli Eğitim Bakanlığfnca uygulamaya konulacak \c bu yıl için yak- laşık 230 milyon dolar (3.5 trilyon lıral ruırcanmaM planlanan projcnin amacı. "ilk ve ortaöğretimde kaîitenin yükseltilmesi, 6«retmenlerin hizmet öncesi >e hizmet içi eğitime alınnıası. eğitim sisteminin çağdaş teknolojilerle donatılması ile merkez >e taşra te^kilatında yönetimin yeni teknolojilerle donatılması. bilgi ve becerilerinjn aıttırılması" olarak belirtiliyor. Proje kapvimında ilk olarak 100 kifihk sınıf|ann orıadan kaldınlmasi amacıyla nül'usu hı/la arlan. İstanbal. Ankara. İzmir. Burvı. Adana. Antalya. İçel. G;i7İantep. Şanlıurfa vc Kony a ıllerinde ycnı ilköğretim okulu bınylannın yapılması planlanıyor. • Kubilay'ı anma soruşturmaaçtırdı • Burhan Özfatura İlköğretim Okulu Müdürü, öğrencilerin Kubilay'ı anma törenlerine Menemen'e götürülmelerini soruşturma konusu yaptı. NECATt AYGIN İZMİR - Antilaık uygula- malann sık görüldüğü Bur- han Özfatura İlköğretim Okulu'nda Müdür Nadir Koç, öğrencilenn Menemen'- de Kubilay'ı anma törenine götürülmelerini soruşturma konusu yaptı. Koç, dün sa- bah velileri okula çağırarak Kaymakamlık ve Ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün iste- ği üzerine konunun soruştu- rulduğunu belirttı ve yazılı ifade vermelenni istedi. Velı- ler bu ısteği geri çevınrken Buca Kaymakamı Vluslu Kö- se ile İlçe Milli Eğitim Müdü- rü Erol öz, soruşturma açıl- ması için herhangi bir "tali- mat" vermediklerini söyledi- ler. Okulda antilaik uygula- malar yaptığı gerekçesiyle şi- kayet edilen Din \e Âlhak Bilgisi Öğretmenı Ahmet Zorba'nin istifasının ardın- dan Okul Müdürü Koç"un açtırdığj yeni bir soruşturma, veliler arasında "misilleme" olarak değerlendirildı. Mü- dür Koç. 24 Aralık günü Türkçe Öğretmeni Caner Canlı'nın 70 öğrencisini Me- nemen'deki, Kubilay'ı Anma Töreni'ne götürmesini soruş- turma konusu yaptı. Koç. dün sabah velileri gruplar ha- linde odasına alarak. çoçuk- lannın Menemen'e götürül- mesınden haberdar oiup ol- madıklannı sordu. Bizim de bulunduğumuz görüşmede. velilere. konunun Kayma- kamlık ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ısteği üzeri- ne soruşturulduğunu belirten Koçşunlan söyledi: "kaymakam ve ilçe müdü- rü, öğrencilerin Menemen'e gittiğini gazetelerden oku- muşlar. Bana haberimin olup olmadığını sordular. Habersiz oiduğumu söyledim. Bunun üzerine "Okulda y önetim boş- luğu mu var" dediler. Konu- nun araştırılır.asını >e soruştu- ruünasını istediler. Çoçukları- nızın Menemen'e götürülme- sinden haberiniz var mı? Dağı- tacağım kağıtlara dunımu yazın..." Bunun üzerine \eliler tepkı göstererek yazılı ifade verme- yeceklennı. çocuklannın Türkçe Öğretmeni Caner Canlı tarafından Menemen'e götürülmesınden haberdar olduklannı. öğreımcnın bu girişiminın ö\güye değer ol- duğunu belırttiler. Bu veliler- den Tuncer Yalçınkaya Mü- dür Koç'un odasında şunlan söyledı: "Siz, çocuklarımızı Ata- türkçü yetiştiren öğretmenler- le uğraşacağınıza, laikliğe aykırı uygulamalar yapan öğ- retmenlerle mücadele edin. Caner ögretmen, bürün öğren- cilerin ve velilerin çoğunun takdir ettiği bir eğitimcidir." Velilerden ReşatÖziş. Me- nemen'deki törene Valı Kut- lu Aktaş'ın da katıldığını be- lirterek. "Devlet temsilcileri- nin de katıldığı bir törenin ne- sini soruştunıyorsunuz? Ço- cuğumun Menemen'deki bu törene gitmesinden sevinç duydum. Tarihi bir olayı ye- riıide giderek öğrenmişler. Dağıttığınız bu kağıdı yazma- yacağun. Gerekirse çocuğum- İa konuştuktan sonra yaza- rrnı"dedi. Velilerden Alı Şen Özer de okulda Atatürk düş- manlığının yaratılmaya çalı- şıldığını belirterek şunlan söyleoi: "Okulunu/da. Şehit Kubi- lay'ı üç-beş sarhoşun öldürdü- ğiinü söy leyen öğretmenler ol- duğunu çocuklarımı/dan öğ- renivoruz. Böy le öğretmenler- den utanç duyuyoruz. Siz bun- lara neden engel olmuyor- sunuz? Bizi işimizden gücü- müzden ederek buralara çağı- rıyorsunuz.'" 'Şikayet gelmedi' Bunun üzenne Müdür Koç. okulda Atatürk düş- manlığı yapılmadığını, ken- disine bu yolda herhangi bir şikayet gelmedığını söyledi. Koç. Menemen'deki tören konusunda dağıttığı kağıtla- ra konuyu yazmalannı ısrar- la istemesi üzerine veliler odayı terk ettiler. Konuyla ilgili olarak gö- rüşlerini aldığımız Buca Kay- makamı Muslu Köse olay- dan haberdar olmadığını be- lirterek."Herhangi bir şikayet gelmedi. Bilgim yok. Soruş- turma açılmasj içta bjr tali- matımız olmadı. KpngVu siz- den öğreniyonım|.,.aj;as4ıra-. cağım. Zaten prosedür olarak soruşturma açılır. tamamlan- dıktan sonra dosya bize gelir" dıye konuştu. Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Öz de şunlan söyledi: "Olaydan haberim yok. Böyle bir soruşturmanm açıl- ması için şikayet gelmedi. Baş\uru da olmadı. Bizim de soruşturma açılmast için bir isleğimi/ olmadı. Ancak, ko- nuyu araştıracağız." • Sansür, okumanın en büyük engeli ANKARA (ANKA) - Ya- zarlara. kitaplara ve düşün- ceye yönclik baskılar yönün- den sıcili çok temız olmayan Türkiyc'de. okuma alışkanlı- ğını olumsuz etkileyen fak- lörler arasında sansünin önemlı ycr tuttuğu belirlendı. Düşünce ürünlerine yönelik baskı vc yasaklar ile kıtapla- nn suç olarak yargılanması- nın toplumsa'l korkunıın yaygınlaşmasına nedcn oldu- ğu ve okuma alışkanlığını cn- gellediği bildirildi. Kültür Bakanlığı Kütüp- hanelcr Gcnel Müdürlüğü'- nce yayımlanan "Kamu Alış- kanlığmda Halk Kütüphane- lerinin Rolü" adlı kılapta. okuma alışkanlığını olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında sansüre de yer \cril- di. Türkiye'de geçen yıllarda çok sayıda yazar. kitaplan yüzünden yargılandı ve ki- taplan toplatıldı. Devlet gü- venlik mahkemelerinın ku- rulduğu 1984 yılı ile 1988 yıllan arasında 61 toplatma karan ve açılan davalarda da bin yıla kadar hapis ıstemın- de bulunuldu. Aynca 1987 yılından itibaren yayın yaşa- mına başlayan 50 yayının 1992 yıhna kadar çıkan bin 158 sayısından 461'i toplatıl- dı ve bu yayınlann yöneticile- ri hakkında açılan davalarda ıse 440 yıla yakın hapis isten- dı. Türkiye'de sansür konu- sunda olumlu bir gelişme ol- madığına dikkat çekilen araştırmada. "Yakalanan y a- sadışı örgüt üyelerinin olduk- ça yüksek iletişim gücüne sa- hip televizyonda gösterilme- leri sırasında kitaplann suç araçlan arasmda yer alması. okuma alışkanlığtnın en bü- yük engellerinden birisidir \e sosyo-psikolojik bir gerçek olan toplumsal korkunun yay- gınlaşmasına büyük etkisi \ardır. Sonuç olarak Tür- kiye'de okuma alışkanlığı so- rununun baslıcj kaynaklann- dan birisi oiarak sansür gcriil- mektedir" denildı. Araştır- mada okuma alışkanlığını et- kileyen faktörler arasında. kültüre. ekonomik. eğitımsel etkcnler ve kütüphanelerden kaynaklanan etkenlere de yer verildi. • YAYINLARI Halit Çelenk UMUT HANGI DAGIN ARDINDA YENİÇIKTI 60.000 Lira (KDV içinde) ÖdemeligSnderilmez Çağdaş Yayınlan Tiirkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear