25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC7 0 . Y İ S A Y I 2 4 9 2 4 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 20CAK1994PAZAR Tüm canlılar için büyük önem taşıyan sulak alanlann bilinçsizce kurutulduğu belirtildi Kuşlar sağhklıyaşasınki, insanlarmutluolsun GÜLÇÎN ÎLCf BURDUR - "Yü 1968 ya da 69. Kuş Ceımeti'nde bir gnıp İngiliz kuş- bilirnci ile birlikteyiz. Bir ara batı uf- kunda bir kuş sürüsü belirdi. Hepsi dürbü'nlerini kaJdırıp sürüye baktılar ve sevinçle, "Leylekler gelıvor' dedi- ler. Benim boynumda da dürbün vardı ama, elimi sürmeden, gelenlerin ak peiikaniar olduğunu söyiedim. Bunun üzerine herkes yeniden dürbünlerine sanldı. Yeniden baktılar, tartıştılar ve gelenlerin leylek olduğu konusun- da birleştiler. Ben yine gayet sakin gelenlerin ak pelikanlar olduğunu yi- neledim. Allahtan üstümüze doğnı geüyorlardı ve birkaç dakika sonra üzerimizden muhteşem bir ak pelikan sürüsü geçti." Yukandaki sözler, Türkiye'nin en eski kuş gözlemcisi Tansu Gürpı- nar'a ait. Çevre Bakanlığı Çevre Ko- ruma Genel Müdür Yardımcısı. 24 yü öncesine ilişkin anısını şu sözlerle noktahyor: "ingiliz kuşbüimcileri o gün bana, 'Siz Hıristiyan dünyası dı- şında gördüğümüz ilk kuş gözlemci- sisiniz" dediler." Özellikle su kuşlan için yaşama ortamı olan ve tüm canlılar için yaşamsal önem taşıyan sulak alanlann bilinçsizce kurutul- duğunu belirten Tansu Gürpmar ile söyleştik. Kendini bildi bileli doğayla iç içe olduğunu söyleyen Gürpınar. "Küçüklüğüm hep Karadeniz'de geç- ti. Van'da doğdum ama... tlk gözlem- lerim fakülrej ıllarında. Kuş cenncti- ni 1956dagördüm. Haladailgimge- neldir, fakat kuşlar üzerinde tızman- laştım" dedi. Gözlenmeleri kolay Kuşlarla ilgilenmenin birtakım kolaylık ve avantajlan olduğunu kaydeden Gürpınar, "Kuşlar gündüz hareket halinde olan canldardır. Do- laytsıyla gözlemek kolaydır. İkincisi uçtukları için kolayca dikkat çeker- ler. Üçüncüsü, belki bepimizin içinde olan bir özlem, her insamn kuş gibi özgür olma özlemi vardır. Kuş gözle- minin en önemli avantajı da çok sü- çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdür Yardımcısı Tansu Gürpınar, bugün Türkiye'de 1 milyon hektar sulak alan kaldığını hatırlatarak devletin buralara hem ekolojik hem de ekonomik açıdan bakması gerektiğini söyledi. ratle tanı yapmayı gerektirir. Bu avantaj bence. Çünkü miithiş dikkat terbiyesidir kuş gözlemciliği. Ayrıca daima doğada, açık havada olmavı gerektiren bir uğraş olması da bir avantaj" dıye konuştu. Kuşlann ve yaşadıklan ortam- lann korunmasına bütün meslek ya- şamı boyunca gerçekten inandığını vurgulayan Tansu Gürpınar, bir yerde kuşlar sağlıkh ve mutlu yaşı- yorlarsa. orada insanın da mutlu ol- duğunu söyledi. Gürpınar, "Kuş- lann iyiliği ile insanın ve başka canlı- ların iyiliği özdeştir. Kuşlarla özellik- le insanların yaşadıklan yerler aynı olmadığı için, fark edilmeden kolayca elden çıkabiliyor. Buna sulak alanlar örneğini vereeeğim" dedı. Türkiye'nin. sulak alanlannın pek çoğunu kuruttuğunu bildiren Gürpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sulak alanların kururulmasına olanak tanıyan yasalarımız var. En başta DSİ'nin kuruluş kanunu. Sonra Sıtma Mücadele Kanunu... Bataklı- klann kunıtulması konusunda ka- nun. Şunu vurgulamak istiyonım. Bir bataklık, dilimizde de hala yok edil- mesi gereken bir ortam. "Batağa düş- meyelim'. "bataktan çıkmak' gibi. Bir kere ber sulak alan bataklık de- ğil. Tüm dünya bundan 30-40 yıl önce sulak alanlarını kunıtma yoluna git- miş. Neden sonra bu alanlann çok zengin ekolojik sistemler olduğunu anlamışlar ve kunıtmaktan vazgeç- mişler." Türkiye'nin eski dünya kıtalan adı verilen Asya, Avrupa ve Afrika kıtalan arasında en büyük kuş göçü hareketlerinin yöneldiği yer olduğu- nu belirten Tansu Gürpınar. "Daha doğrusu kıtalar arası yolu oluşturu- yor. Türkiye hertıangi bir iilke değil. 1971'de İran'ın Ramsar kentinde uluslararası bir anlaşma imzalandı. Türkiye de oradaydı. Parafe etti, ama bugüne kadar Ramsar Sö'zleş- mesi'ne taraf olmadı. İm/alamadı. Ovsa Türkive'nin taraf olması, öteki ülkelerin taraf olmasmdan çok daha önemliydi" diye konuştu. Cumhuriyet'in başlannda ül- kemizde yaklaşık 2 milyon hektar sulak alan bulunduğunu. bugün ka- lanın ise 1 milyon hektar cıvannda olduğunu kaydeden Çevre Ba- kanlığı Çevre Koruma Genel Mü- dür Yardımcısı Gürpınar. "Antakya Bölgesi kurutuldu. Amik Gölü, Bü- yük Rif vadisinin Türkiye'ye girdiği yer. Kızıldeniz bu \adi üzerinde. Bu vadi, kıta oluşumunun başlangıcı ola- rak kabul edilen vadi. Oluşum ta- mamlanmamış. Bu vadi içinde üç göl vardı; Amik, Emen, Gavur gölleri. Üçü de kurutuldu. Konya'da Suğla Gölü, Çukurova'da Avnaz Sazlığı, Yeşilırmak Deltası'ndaki sulak alan- lar... Bunlar çok temel olanlar" dedi. Sulak alanlann önemi Türkivede temelde daha çevrecı görüşlerin yavaş yavaş belirdiğini, ama yine de başîatılan \e devam eden projeler olduğunu belirten Gürpınar. sulak alanlann önemini "Sulak alanlar çok prodiktif alanlar. Fotosentezin, dolaytsıyla organik madde üretiminin en vüksek olduğu yerler tropik ormanlar. Sulak alan- İardaki organik madde üretimi de tropikal ormanlara eş. Bütün canlı- ların > aşaması için gerekli olan orga- nik maddeler oralarda üretiliyor. Ayrıca. ha\a temizleniyor. Üçüncü- sü. temiz hava kaynağımız artıyor" dıyerek özetledikten sonra. sulak alanlann korunması için neler yapı- labileceei konusunda da şunlan söy- ledi: "Belki birkaç uvgulamavla. kuru- tulmadan ekonomive kazandınlması örneklendirilebilir. Birkaç devlet ku- nıluşunun işbirliği ile sulak alanın de- ğerini ortaya konması sağlanabilir. O zaman vatandaş. kurutulmasını iste- mez. Devletin sulak alanlara hem ekolo- jik, hem de ekonomik açıdan bakması lazım. Gerçekçi olmalıyız. Bu kadar hızla artan nüfusun birtakım istekleri var. Bütün mesele, kaynakların akıicı kullanılmasında " Japonya'nın en güneyindeki ada olan Küşü'de hızlı bir gelişim yaşanıyor. Eski durgunluğunu üzerinden atmayı başaran ada, ülke ekonomisinde daha büyük bir paya sahip ol- mak için aeele ediyor. Bir yeipaze biçiminde açılan çatısıyla yeni Fukuoka Stadyumu geleceği kucaklamaya hazır gözüküyor. (Fotoğraflar: MICHAEL S.YAMASHITA) Adada bilgisayarlar, arabalar, hafıza çipleri üreten çok sayıda fabrika faaliyet gösteriyor Küşü, Tokyo'yuyakalamaya kararlı NATIONAL GEOGRAPHIC TRACY DAHLBY Japonya'nın dört ana adası- ndan biri olan en güneydeki Kü- şü'yü ilk defa 1974 yılında. Ja- ponya'yı ve Tokyo'da yaşamı in- celemek için geldiğim zaman gör- müştüm. Hala faaliyette olan ve volkanlan, uzun sahilleri ve son derece sevimli ve misafirperver halkıyla Küşü'nün kalbimde önemli bir yeri \ardı. Yıllarca önce yaptığım bu ilk gezi sırası- nda bana rehberlik eden Japon arkadaşım Tomosuke, bugün de benimle birlikte. Küşü'nün mer- kezindeki dağlan aşan otoyol üzerinde otostop yapmaya çalişı- yoruz. 20 yıl öncesini düşünerek beslediğim ümitler boşa çıkıyor ve bizi kimse almıyor. Bana saat- ler gibi gelen dakikalardan sonra, önümüzde küçük bir araba duru- yor ve sürücüsü 'Notte Kudasai' (Haydi atlayın!) diye bağınyor. Yolda adının Gunji Oshikavva ol- duğunu ve elektronik teknisyenli- ği yaptığım öğreniyoruz. Otostop maceramızı duyunca. özür diler gibi "Bugünlerde herkesin acelesi var" diyor. Yolumuza devam ederken. bir zamanlar Japonya'mn en fakir bölgesi olduğu için Nippon no Chibetto (Japonya'mn Tibeti) olarak adlandınlan bölgenin çeh- resinin. uçsuz bucaksız otoyollar, sonsuza kadar uzanıyora benze- yen fiber optik kablolarla alabil- diğine değişmjş olduğunu görü- yorum. Bu elektronik ağ. sadece Kitakyushu'daki Uzay Dönyası'nda fotoğraf için poz veren baba ve çocuklannın y üzlerinde a\ a başarılı bir iniş yapmış olmanın verdiği memnuniyet okunuyor. Japonya'daki uzay sevdasının bir göstergesi olan park, her yaş- tan Japon'un büyük Ugisini çekiyor. bölgeye karmaşık bankacılık hiz- metlerini getirmekle kalmıyor. aynı zamanda çiftçi ailelerini elektronik alışverişin \c 500'den fazla kablolu TV' yayınının nimetlerinden fayda- landırmayı da amaçlıyor. Küşü, yıllar boyunca Japonya'mn geri kalanı tarafından, kendi halinde ve hatta isyankar bir halkın yaşadığı volkanlarla dolu bambaşka bir yer olarak görülmüştü. Bu ımaj, önce- likle 1877'de Küşü'nün en büyük kahramanı olan samurai devlet adamı Sago Takamori'nın 10 yıl önce kumlmasına yardım etliği ulu- sal hükümete karşı kanlı bir isyan hareketine girişmesi ile pekişmişti. Takamori'nin amacı, ülkenin gücü- nün ve zenginhğinin çok fazlasının yeni başkent Tokyo'da binkmesini önlemekti. Bugün artık ada halkı, yıllarca sü- ren "ikinci sınıf vatandaş" imajını sil- mek için kollan sı\amış durumda. Küşü'de şimdiden geleceğe dönük araştırma laborutavarları. robot or- dulannın yüksek teknoloji ürünü bilgisayarlar. arabalar. hafıza çipleri ve hastalıklarla savaşan monoklo- nal antikorlar ürettiği çok sayıda fabrika faaliyet gösteriyor. Küşü bugün Japonya'mn en- tegre devre üretiminin % 40'ını karşılıyor. Bu rakam aynı zaman- da toplam dünya üretiminin % 10'u anlamma da geliyor. Küşü'nün en yaşlı nüfusunun bulunduğu şehir Kumamoto. Kumamoto'lular. kadınlannın 82. erkeklerinin 76 yaşına kadar yaşaması ile gurur duyuyorlar. Yerli halk. bu durumu. çok çalı- şmaya. çok sebze tüketimine da- >alı sağlıklı beslenmeye ve 'mok- kosu ya, yerel dijalekte inatçılık ve huysuzluk arası bir anlamı olan karakter yapılanna bağlı- yorlar. Mokkosu geleneğjne bağlı 67 yaşındaki Yoshihiro Noda, ada- daki gelişmeleri beğenme>enler- den biri. Noda. beyaz saçlarla kaplı başını sallayarak "Benim büy üdüğüm zaman hayat çok daha kolaydı. Bugün şehrünizde 1200 kişiye iş imkanı sağlav an bir elekt- ronik fabrikası var. Fakat daha önerrüi bir şeyler eksildi. Etrafta boş bakışlarla dolaşan bir sürii genç adam var ve insanlar gittikçe daha sıkıcı oluyorlar. Benim gençliğimde televizyon yoktu, ama ateş etrafında orurarak, büyükleri- mizden djnlediğüniz savaşçı öykü- leri, ruhumuzu hcrhalde tüm bu elektronik oyuncaklardan çok daha fazla beslerdi" diyor. Teknolojik devrimin en büyük hastalıklanndan biri olan "ya- bancılaşmanın" daha iyi bir tanımını duydunuz mu? Tokyo'- yu yakalama karanndaki Küşü'- nün elbet bunun karşılığında ötle- necek bir bedeli olmalı. Guns'n Roses'ın gitaristine göre Michael suçsuz . STOCKHOLM (Cumhuriyet) - İsveç'te yayımlanan akşam gazetesı Expressen'e özcl bir açıklama \ apan Guns'n Roses'ın gitaristi Slash, bir süredır arkadaşlığı ilerlettıği yıldız Michael Jackson'ın. yaşı küçük bir çocukla cinsel ilişkıde bulunduğu söylentisinin asılsız olduğunu ileri sürdü. 22 aralıkta. parasını kendi ödeyerek ABD'de bir TV kanalına çıkan ve kendini savunan Jackson hakkında Slash şu açıklamayı vaptı: "Michael'ın suçsuz olduğuna ina- nıyonım. Kendisini epeydir tanıyo- rum. Çok iyi bir kişi. Onun bu riir bir şey yapabilecek olması, benim için asla aklunuı vatmayacağı bir suçlama." Jackson'ın Dangerous adh albü- mündekı Black and Uhite'ın girişi- ni yapan Slash. Jackson'la birlikte bir video çekiminde de yer almış. ünlü şarkıcının çeşitli konserlerine de katılmıştı. Slash. Jackson'un TV'de kendini savunmasını doğru bulduğunu belirterek şöyle konuş- tu: "Halk. onu daha yargılamadan ce- /alandirmışa benziyor. Ortaya gide- rek daha akıldışı bir durum çıkıyor. Hiçbir tarafın söylemediği hiçbir şe>. bana artık gerçek gibi gözükmüvor. Benim divebileceğim, Michael'ın ga- yet iyi bir insan olduğudur." Slash. kendi grubunun yenı albü- mü The Spaghetti Incident'ta yer alan Charles Manson'a ait olan 'Lo- ok At Your Game, Girl' adh parça- dan ötürü kendilerinin de medyanın saldınsına uğradığını anımsatıyor: "İşin geçmişini bilmeden medya bi- ze saldırdı. A\l'ın kardeşi Sruart, Manson'ın bir plağını stüdyoya getir- di. Amacı, bizim çok sık oynadığımız ve bir parçanın kime ait olduğunu tahmin etme ovununa katkıda bulun- maktı. A\l parçayı, kendisinin sevgi- lLsiyle yaşadığı bir olayı anımsattığı için sevdi. Parçayı kaydetmek 5 sani- ye sürdü. Ben gitar bile çalmadun ve parçada adım da yok. Manson'a bir kuruş ödeme yapma da söz konusu değil. Oysa kopartılan fırtınaya ba- kın! Daha önce Lemmonheads'in de bir Manson parçası yaptığım bi- len yok. Bilseler de umuriarında de- ğil. Bir şeye ne zaman biz el atsak, o zaman patırtı çıkıyor." Slash. grup olarak kışkırtıcı tavır- larda bulunmaktan çekinmedikleri için. bu gelişmede suçlan olup olma- dığı sorusuna ıse şu yanıtı veriyor: Guns'n Roses'ın gitaristi Slash Michael Jackson "Bilmivonım. Ben, dikkat çekme- ye çalışan bir domuz değilim. Ne za- man özel bir parti versek. hemen basın başımızı üşüşüyor ve 'skandal- lardan' söz ediyor. Bizim peşimizde koşmak bir gelenek halini aldı." Slash. önümüzdeki vaz başı piya- saja çıkaracaklan yeni albümün bütün parçalannın bestesinin ta- mam olduğunu. banda almak için şubatta stüdyoya kapanacaklannı söyleverek şu açıklamayı yapıyor: "Guns'n Roses'ın daha önce kim- senin duymadığı yanlarını araştırıyo- ruz. Grubun 6 üyesi de aynı ölçüde katkıda bulundu. Bugüne dek elûniz- den geidiğini bilmediğimiz şeyler yaptık. Ama kimse kaygılanmasın, parçalarm yine de Guns'n Roses'a ait olduğunu anlamak güç olmaya- cak." Gençleritopluma kazandıracak spor: Dağcılık GURHAN UÇKAN STOCKHOLM - Küçük yaşta yoldan çıkarak toplum içinde "Be- terler" adına layık görülen gençlen topluma kazandırmak için yeni ve ahşılmışın dışında bir yöntem dene- niyor. Gençler; dağcıfık. planörcü- lük gibi serüven yönü yüksek spor- larla eğitilecekler. İsveç'te bir süre önce. çoğunluğu göçmen kökenli ve 15-16 yaşlannda bir grup gencin. yelkenli gemiyle do- laştınlarak topluma kazandınlması denenmişti. Daha başlatılmadan önce epey eleştirilen proje ba- şansızlıkla sonuçlanmıştı. Öte yandan. defalarca suç işledik- ten sonra bakımevlerine kapatılan gençlerin, buralardan daha da bi- lenmjş olarak çıktıklan da bir ger- çek. Önümüzdeki yıl İsveç'te bu tür gençlerin şorumluluğunu. Devlet Kurumlar İdaresi adh kurulus üstle- nccek. Bu kuruluşun Genel Müdü- ru Sture Korpi, "Beterler"ın alışıla- gelmiş yöntemlerle topluma ka- zandınlama\acağına inanıvor ve yapılması gerekenleri şu sözlerle açıklıyor: "Fransa'da gençlere dağcılık öğrerilmesi yöntemi denendi. Biz de neden pianörcülüğü deneme- yelim? Önemli olan gençlere, karar verme dunımunda kalmalarını sağla- yacak anlar yaşarmaktır." Yenı > ılla birlikte Devlet Kurum- lar İdaresi, genç sabıkalılara ve uyuşturucu kullananlara bakan 2.000 küçüklü büyüklü evin yöneti- mini. belediyelerden devralacak. Böylelikle 3 bın kişinin şefi durumu- na gececek olan Korpi. ceza ile bakımın bırbırini tamamlaması ge- rektiği görüşünde. 15-17 yaşlannda- kı gençlerin zorla bakım altına alı- nmasına karşı değil ama. eğer uygu- lanan yöntemler ışe yaramazsa, her türlü farklı vöntcmlerdenenmesinin de gerekli olduğuna ınanıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear