25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20CAK1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 Uyuşturucuya karşıgöstermeiik savaş• Baştarafi 1. Sayfada cunun yüksek fıyatla satılması maliyetlere bağlı değü. Satış fi- yatının yaklaşık yüzde 10'u uyuşturucunun kacakçılara ma- liyetini oluştururken, kâr oranı yüzde 9O'ı buluyor. Üretim yapılmayan birçok ül- kede uyuşturucunun çok ucuza şaülması bunun bir göstergesi. Örneğin Paris'te kesilmiş eroi- nin gramı 600-700 franktan (yaklaşık 1.5-1.75 milyon lira) alıcı buluyor. Amsterdam'da fi- yat 200-250 franka (500-600 bin lira) ınıyor. Afnka'da, 150 OLAYLABPf ARDINDAKI GERÇEK U Baştarafi 1. Sayfada tehlikeli ve sakıncalı değiidir. Diyarbakır'a gitmekle ce- sareti' ve 'kahramanlığı' belli olan Başbakan, şehit düşen güvenlik görevlileri için An- kara'da Kocatepe Camisi- nde mevlit okuttu. Laik cum- huriyetin Diyanet Işleri Baş- kanhğı'nca belirlenen mevlit- hanlann okuduğu mevlidi, çok sayıda yurttaş dinledi. Ancak Sayın Başbakan'ın ge- rek Diyarbakır gezisine ge- rek mevlit okutmasına halkla ilişkiler ya da reklam kokusu sindiğinden eleştirile bakış- lardan kurtulamadı. Sayın Mesut Yılmaz, "Diyarbakır bizim vatanımızdır. Sadece yılbaşında gidilecek bir yer değiidir. Yılbaşında gidilecek bir yer imajı yaratılmasından endişem var" dedi. Anamuhalefet liderine gö- re "Bugun önümüzdeki tablo maalesef kendimizi günlük görüntülerle avutmamıza izin vermeyecek kadar va- himdir." Eğer Diyarbakır'a gitmek Türkiye Cumhuriyeti Başba- kanı için rizikolu bir ış nitelığı- ni kazanmışsa ve cesaret isti- yorsa, Sayın Mesut Yılmaz'ın sözlerine katılmayacak tek kişi bile bulmak zor olacaktır. * • ¥ • • ¥ • Laiklik • Baştarafi 2. Sayfada öğrenıbr. Mutluluk gıbi bir şey- dir laiklik. Mutluluk nasıl yasa- lara sığmazsa, laiklik de sığmaz onun gıbi. "Mutluluğun ressa- mı" diye adlandınlan Abıdın Dino bile, bir söyleşisinde ^mutluluğun resmini yapamadı- ğını" belırtmıştır. O halde laıklı- ği tanımlamak ve onu yasalara geçirmeye çalışmaktansa, uy- gulama alanına getirmek için çaba harcamak daha olumlu bir davranıştır. Laiklik, bılin- meyen bir şey değiidir. Cumhu- nyetle bırlikte Türk toplumuna mal olan ve cumhunyetın temel taşı sayılan bir ilkeyi yasalarla tanımlamaya kalkışmanın bir anlamı da yoktur üstclik. Laiklik, ulusal egemenhk ve demokrasi düşüncesiyle bırlikte oluşmuş ve gelişmıştir. Özgür- lük ve ulusal egemenlik, laıkb- ğm bir ürünüdür. Ve demokra- sinin ilkeleri, laikliğin ılkeleri- dir. Sıyasal iktidar, laik düşün- ce sonucunda gökten vere inmiş ve insanoğlunun ayağı toprağa basmışür. Laiklik = Çağdaş uygariık Bıhndiği gibi 1924 Anaya- sası'nda laik sözcüğü yoktur. Ama devlet, tüm gücüyle laikli- ğe doğru yönelmiştir. 1937 yı- hnda girmiştir anayasaya laik- lik. Tanımı da yapılmamıştır. 1961 ve 1982 anayasalan ile de herhangi bir tanım getirilme- miştir. Her ikısınde de "Tûrkiye cumhuriyeti... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" tümcesı vardır. Cumhuriyeti ve "hukuk devletinı tanımldmak düşünülmediği gibi, laiklığı ta- «mlamak da düşünülmemiştir. Çünkü çağdaş uygarhğın be- nimsenmesi, laikliğin de benim- senmesi demektir. Çağdaş ve uygar olmayanlar ve olmak ıstemeyenler. laikliğin de ne olduğunu anlamak ve bil- mek istemeyenlerdir. Bu kışiler, Birinci Büyük Millet Mechsi"- nde bir hoca efendinin "Son günlerde bir laiklik sözüdür du- yuluyor, ben bu kelimenin mana- sını bir türlü anlamıyorum" dive söze başlayınca. Mustafa Ke- mal'ın "Adam olmak demektir hocam, adam olmak" dedığını de bılmeyenlerdir. Özgürlük nasıl insan gibi ya- şamaksa. laiklik de onun gıbi- dir. jnsan gibi ve insana yaraşır biçımde yaşamaktır. VİDEp-TV TAMİRCİSİ ARANIYOR Anadolu Yakası'nda oturan tercih edilir. Tel: 0216 35410 59 franka (375 bin lira) satış yapılı- yor. Elbette burada da kâr edı- vorlar. Ben, Afnka'da zaranna saüş yapddığını sanmıyorum. Bir diğer unsur üretim fazlası olduğu zaman fiyatın düşmeme- si. Kaçakçılar risk alarak fazla uyuşturucuy saklıyorlar. Onlar için 1 ton eroinin ya da 10 ton kokainin polis tarafindan ele ge- çirilmesi önemli değil. Önemli olan uyuşturucuyu kaça sattık- lan. Olabildığınce uzun süre fı- yaü yüksek tutmaya çaba göste- riyorlar. Paris ile Âmsterdam arasında çok büyük fıyat farkj olmasının nedeni de bu. - Gelişmiş ülkelerin uyuşturucu kacakçüığına karşı yürüttükleri savaşı nasıl değerkndiriyorsu- nuz? Ömeğin Afganistan'da mü- cahitlerin Sovyet ordusuna karşı >ürüttükleri sa\ aşı finanse etmek için \ a da Nikaragua'da sağcı yö- netinün Sandinistalara karşı \ü- rüttüğü savaşı desteklemek amacıyla ABD uvuşturucu üreü- mine göz yumdu. Bugün aynı ko- şullar olsa ABD aynı politikayı mıizler? A. Labrousse: Son olarak Ha- ıti'de, CIA. sürgündeki cumhur- başkanı Jean-Bertrand Aris- tide'ın geri dönüşünü engelle- mek ısteven uyuşturucu kaçak- çılanyla ışbirliği yaptı. Benzer İcoşullar ortaya çıktığı zaman, ABD ve CIA aynı politikalan yürütecekür. Avrupa'nın da uluslararası savaşlarda rolü ol- saydı aynı şeyi yapacağını düşü- nüyorum. Ömeğin Fransa, Pa- kistan'a silah satıyor. Bu silah- lann parasırun uyuşturucudan gelen parayla ödendiğine dair cıddı kuşkular var. Avrupa, ABD'nin benzen politikalar iz- lemediyse bunun nedeni eline fırsat geçmemış olmasıdır. Büyük ülkelerin stratejilennin uyuşturucu kaçakçıhğıyla mü- cadele etmek için değişmediğini düşünüyorum. Asken ve eko- nomik çıkarlar söz konusu ol- duğu zaman uyuşturucunun hiçbir önemi yok. - Dünya Bankası'nm ve 1MF- in uyıtştunıcu parasının aklan- masını cesaretkndirdiğini savu- nuyorsunuz. A. Labrousse: Dolayb olarak cesaretlendıriyor. Dünya Ban- kası'nın ve IMF'ın poütikalan, Üçüncü Dünya ülkelerinin ser- ma>e birikimi sağlayabilmeleri. döviz rezervleriru genişletmeleri, borçlannı ödeyebılmeleri ve kal- kınmaya yönelik yaünm yapa- bilmelen için sermayenin serbest dolaşımını öngörüyor. Paranın nereden geldiği çok fazla incele- nirse yatınmalar rahatstz ola- caktır. IMF, paranın nereden geldiğinin sorgulanmasına ke- sinlikle karşı çıkıyor ve kara pa- ranın aklanmasını cesaretlendi- riyor. Doğu Avnıpa'da yapılan özelleşürmelerde, kötü durum- daki şirketleri satın alanlara pa- ranın nereden geldiği sorulmu- yor. İtalyan mafyası Rusya'da, Doğu Almanya'da kötü durum- daki şirketleri satm alabiliyor. Maryanın buradakı değerlen- dirmesinde para aklama ön planda yeralıyor. Mafya, birya- tınmanın ödeyeceğınden çok daha fazla ödemeye hazır. - Bu koşuüar aİtmda, u\uştu- rucuva karşı yüriitülen savaş ba- şanya ulaşabilir mi? A. Labrousse: Bu politikalar uygulandıkça bir sonuç alınma- sı olanaksız. Uyiişturucu üreti- mi her yıl artıyor. Yeni ülkeler üreü'm yapanlar arasına kaüb- yor. Eski Sovyetler Birliği cum- huriyetlerinin hemen hepsi uyuşturucu üretimi ya da kacak- çılığının sahasına dönüştü. Afri- ka patlamak üzere. Bölgesel çatışmalar, uyuşturucu parasına gereksınimi arttınyor Bu tablo, herhangi bir çözümden uzak olunduğunu açık bir biçımde or- taya koyuyor. İzlenen bu strate- jiyle u>xışturucu savaşında galip gelınemeyeceğı gözüküyor. - Avrupa'da uyuşturucunun va- sallaştınlması tartışılıvor? Bunun nasıl bir sonucu olur? A. Labrousse: Gün geçtikçe durum kötüleşi) or, sonunda tek çözüm olarak yasallaşma kala- cak gibi aözüküşor. Aksi halde, bütün gelişmiş ülkelerde mafya- run varlığı kabul edılecek. yoz- laşma artacak, parlamentolarda uyuşturucu parasıyla giren mıl- letvekilleri, gruplar yer alacak- tır. J.F. Kennedy, bilindiği gibi mafyanın >ardımıyla ABD Baş- kanı secilmişü. Babası mafyayla anlaşma yapmışü. Mafya, Ken- nedy için tamamen sefeber oldu ve Kennedy, Nixon"a karşı >al- nızca 100 bin oy fazlasıyla seçil- di. Ancak daha sonra mafyanın politikasını izlemeyince öldürül- dü. Suç örgütlerinin büyük ülke- lerde etkili olması ve politikacı- lan etkisi alüna alması bir ütop- ya değıl. Suç örgütlerinin etkisi, uyuşturucunun sağbğa yaptığı zarardan daha önemb. Mafya, sağlığı tehdit ettiğinden daha çok demokrasiyi tehdit ediyor. C1MHURIYETTEN OKURLARA OZGEN ACAR (Baştarafi 3. Sayfada) Gazetenın malı yapısi 4-5 ayda toparlanınca 'yaşatma dan ıkın- cı aşama olan 'yenıden yapılanma'ya geçıldı. Kadrolar takvıye edıldı Okura daha lyı bir gazete verılmeye başlandı Her gün yayımla- nan 'Cumhurıyet 2' ayda 700-800 milyon lıralık ek harcamaya yol açtı. Ayrıca, Natıonal Geographıc, Nevv York Tımes, Le Monde, Pravda, Elıte ve Medıcal Tribune gıbi yayınlarla yapılan anlaşma- lar okura kuremızde onemlı pencereler açb. Bu arada personelımıze de öngorulen aylıkların dışında 2 ıkra- mıyedağıtıldı Şu anda yılsonu malı bılançomuz olumlu kapandı. Iflas masa- sından devır alınan bir gazete bir yıl gıbi bir süre içinde-bu noktaya geldı Dunya basın tarıhınde herhalde benzen olmayan bir olayı bırlikte yaşadık Şımdı 1994yılııçınbazıhedeflersaptadık "Yenidenyapılanma- dan Kurumsallaşmaya, buyümeye' yonelen bir yolda yıne bırlikte yuruyeceğız Bunun ıçın uç alanda çalışma yapacağız. Bırıncısı çağdaş teknolojıyı ongoren yatırımlar. Ikıncısı sadık okurumuza daha kalıtelı, daha dolgun bir gazeteyı amaçlayan ye- nı atılımlar... Yakında ılgınç duyurularla okurumuzun karşısına çıkacağız Uçuncüsu özverılı Cumhurıyet çalışanına ınsanca ya- şarrıı ıçın gelırler sağlanacak Bugune kadar onurlu vedurust gazetecılıkçızgısınısurdurmek- ten odun vermeyen Cumhurıyet 70 yıllık geçmışını, 1994'te de azımle surdurecek. Yenı yılınızı kutlar, sağlıklı, mutlu ve başarılı gunlerdılerız. Modern 'de değışımın gucu CUMHURIYET HALK PARTISI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear