25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28EYLÜL1993SALI 8 Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Washingîon'da cuma günü yapılacak Filistin'e Yardım toplantısınadavet edildi FilistiıdilerGfler'denkastaneistedi DIŞ HABERLER Clinton BM'de konuştu • BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - ABD Başkanı Bıll Clinton, ülkesinin dünya olaylannda oynadığı küresel rolü sürdüreceğinı bildirdi ve Washıngton"ın kıtle imha sılahlannın yayılmasını önlemek konusundaki yeni polıtikalannı açıkladı. Clinton, BirleşmışMilletler Genel Kunılu"nda yaptığı ilk konuşmada, nükleer bomba yapımında kullanılan plüton>Tim ve zengjnleşmış uranyum maddelerinın genış mıkıarda stoklanmasına yol açacak şekilde üretiminin yasaklanması için, uluslararası biranlaşma haarlanmasına öncülük edeceklerini söyledi. SriLanka'da Tamil operasyomı • COLOMBO (AA) - Sn Lanka'da hükümet kuvvetlerinin Tamil genllalanna karşı bir operasyon başlattıklan bildirildı. Savunma Bakanhğjndan yapılan açıklamada, ülkenın kuzeybatısındaki Tamil genlla üslerine hava kuvvetlen ve topçu birhkleriyle operasyon düzenlendiği belirüldi. "Hava kuv-vetlenne bağlı ııçaklarve topçu bırliklerinden kaçan terönsüer ağır kayıplar vermişlerdır" denılen açıklamada. operasyon sırasında 5 askerin de öldüğü bıldirildi. Tamiller, Sri Lanka'nın kuzey ve doğu kesımlennin bağımsızlığı için savaşıyorlar: İranlı komutan meydan okudu •TAHRAN (AA)-İran Devrim Muhafızlan Kara Kuvvetlen Komutanı General Muhammed Ali Caferi. "Hiçbırgücün İran'a saldırmaya cesaret edemeyeceğıni" söyledi. Kargar gazetesinin haberine göre general. "Kutsal Savunma Haftası" nedeniyle yaptığı konuşmada, Devrim Muhafızlan'nın İran halkının tam desteğine sahip olduğunubelirttı. General Caferi, şu anda Dev rim Muhafızlan'nın büyük bölümünün dini lider Ali Hamaney'in isteğiyle Kürdistan eyaletinde görev yaptığını ve bu ey alette güvenliğın yeniden sağlandığını ifade etti. Bıdgaristan ordusu laçka • SOFYA(AA)- Bulganstan ordusu tarıhinin en büyük krizini yaşıyor. Son bir yılda ordu mensuplannın cinayet, intihar, hırsızlık gibi olaylara kanşmasının ardından Savunma Bakanı Valentin Aleksandrov, Genelkurmay BaşkanlığVnı uyararak, ordunun artık tamamıyla denetımden çıküğım bildirdi. Aleksandrov, "Ordumuz tam anlamıy la laçka oldu. Emir komuta zincin işlemiyor. Askerlerarasmda uyuşturucu. alkol, fuhuş almış başını gidiyor. Komutanlann bu gidişe son vermesı lazım. Böyle başıbozukluk dünyanın hiçbir ordusunda yok"dedi. VValesa, Yeltsin'i önnek aldı • Dış Haberler Senisi - Polonya Devlet Başkanı Lech Walesa, ülkedeki ekonomik reformlann engellenmesi halinde Yeltsin'in uyguladığı metotlara başvurabileceğini açıkladı. Haftalık Wprost dergisine verdiği demeçte Walesa. iktıdara geleneski komünistleri imaederek, hiçbir hükümetin 4 yıldır süren ekonomıde liberalizasyon prograrrunı engellemesine müsaade etmeyeceğini söyledi. ÖZGENACAR BAKICI Üniversiteli genç kız, kendi evındeçocuk bakmak istiyor. Tel:3399I78 NEW YORK - Filistinli kadmlann, Baş- bakan Tansu Çiller'den dispanser niteliğinde "mütevazı" bir kadın hastanesi istedikleri bildiriliyor. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, ABD ve Rus hükûmetlerinin ortak çağnsı üzerine. New York'taki ikılı görüşmelerden bazılanru iptal ederek "Filistin'e Yardım" toplantısına katılmak amaayla cuma günü Washington'a gidecek. BM Genel Kurul toplantısı nedeniyle pa- zar akşamı Nevv York'a gelen Çetin'in sekiz günlük Nevv York programında, Genel Ku- rul'da bir konuşmanın yanı sıra 35 kadar iki- li görüşme ve uluslararası toplanülar bulu- nuyordu. ÂBD Başkanı Bill Clinton'm dün sabah yaptığı "ABD Başkaıu'nın gekneksel BM Genel Kurulu'nu açış konuşmasını" dinleyen Çetin Türkiye'nin dış polıukasını perşembe akşamı Kurulda anlalacak. Çetin'in, konuşmasında özellikle Kafkas- ya ve Balkanlar'dakı savaşlann sona erdiril- mesıne ilişkin görüşlere ağırlık vereceğj. Ortadoğu'da banş sürecınin başlamasmın bölgeye getireceği yeni açılımlar üzerinde duracağı bildiriliyor. Çetin, bu arada BM Genel Şekreteri, Yu- nan, İsrail, Irak ve AT Dışişleri Bakanlan ile görüşecek ve bazı uluslararası toplanülara da katılacak. Çetin dün aynca Mısır Dışişleri Bakanı Anir Musa, Hollanda Dışişleri Bakanı Pie- per Kodjmans, Bulgar Stanislav Daskalo, Arjantinli Juidodi Teila ve İran Dışışlen Ba- kanı Ali Ekber Velaveti ile de görüştü. Çetin BM Genel Şekreteri Butros Gali'nin devlet ve hükümet başkanlan ile heyet başkanlan onuruna verdiiğ öğle yemeğine de katıldı. Atina ve Tel A\iv ziyareti Bu sonbaharda Çetin"in Atina'ya yapaca- ğı resmi zıyaretin kesin tarihi. Yunanlı mes- lektaşı ile New York'taki görüşmede sapta- nacaktı. Ancak, Yunanistan'daki erken seçimler nedeniyle bu ziyaretın daha ılen bir tarihe erteleneceğj anlaşılıyor. İki kez ertelenen Çetin'in Tel Aviv ziyare- tinin kesin tarihi Türk-İsrail Dışişleri Ba- kanlan'nın BM koridorlannda yapacaklari görüşmede saptanacak. Irak Dışişteri Bakanı Tarık Aziz ile Çetin'- in yapacağı görüşmede iki ülke arasındaki ılişkilerin normalleştirilmesi. BM ambargo- su ve petrol boru hattının devreye sokulması gibi konulann yer alacağı bildırihyor. Çetin'in ABD ve Rus meslektaşlan ile cu- ma günü yapacağı ikili görüşmeler ise "Fîlis- tine Yardrnı Tahsisi" toplantısı nedeniyle iptal edildi Ancak programda yapılan ani bir değişiklikle Çetin ve Rus Dışişleri Bakanı Andrei Kozirev dün BM koridorlannda ya- nm saat süren bir görüşme yaptılar. Çetin'in Amerikalı meslektaşı VVarren Christopher ile özellikle "Başbakan Tansu Çiller'in 15 ekim- de VVashington'da Clinton'a yapacağı resmi ziyaretin içeriğini** gorüşmesı beklenıyordu. tsrail ve Filistin arasında imzalanan banş anlaşmasından sonra. Filistin'de yeni yapı- lanmayı ekonomik açıdan desteklemek amacıyla Amerika ile Rusya'nın öncülük et- tiği yardım toplanüsının 1 ekim cuma günü Washington*da ABD Dışişleri BakanlığT- nda yapılacağı açıklandı. Clinton ya da Yardımcısı Al Gore'un açış konuşması ile başlayacak olan "FiHstine Yannm" toplantısına AT ve İskandinavya ülkeleri, Körfez bölgesi adına Suudi Arabis- tan. Magrip'i temsilen Tunus, Ortadoğu'- dan Türkıye, Mısır ve İsrail, Uzakdoğu'dan ise Japonya dışişleri bakanlan katılacak. ABD-Rusya ortak girişimi Toplantıyı ABD ve Rusya ise ortak ola- rak düzenliyor. Dünya Bankası'nın da lop- lantıda önemli rol oynayacağı bildiriliyor. Katılımcı ülkelerden. Fibstin'in kuruluş ve yapılanma süreci içinde gereksinimi olan ek finans kaynaklannı harekete geçirmek için ayni ve nakdi bağış istenecek. Çetin'in top- lanüda Türkiye adına yapacağı bağış mikta- n ise henüz açıklanmadı. Bununla birlikte. Türk diplomatik çevre- leri "Türkiye'nin doğal afetter ve komşu ülke- lerden olan göcler nedeniyle süratli konut yapımında deneyimli olduğu için bu alanda ayni yardım yapabileeeğini" de söylüyorlar. Bu arada konuştuğum bir Filistin kaynağı ise şunlan söyledi: "Yapılacak nakdi yardımlan her yönetim gibi Filistin vönetimi de elbette tercih edecek- tir. Ancak, Filistinli kadınlann yıllardır duy- duklan en önemli eksiklik sağlık tesisJeridir. Türkiye'nin yapacağı, kadınlara özel bir dis- panser daha çok makbule gececektir. Nakdi yardımlar geçid, dispanser ise kah- cıdır. Türkiye'nin kadın başbakanı Tansu Çil- ler'in, Müslüman Filistinli kadmlann gereksi- nimi olan bir kadın dispanserinin yapım ve donanunıra üstlenmesi, Türkiye açısından Fi- tistin'de >ıllarca unutulmayacak çok önemli bir yardım ve yatmmı oluşturacaktır." Filistin Devlet Başkanı, Ankara'nın Ortadoğu banş sürecini takip etmesini istedi ArafatTürkiye'dendestekbeklîyor HALUK GERAY ANKARA - Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Türki- ye ziyareti, Filistinlilerin ılımlı kanadındaki bazı kuşkulan or- taya çıkardı. Arafat Türkiye'- den siyasi ve maddi destek ister- ken, kafasında İsrail'le yap- tıklan anlaşmanın yürütülme- sine ilişkin soru işaretleri oldu- ğunun da ipuçlannı veriyordu. Arafat. diplomatik destek olarak, İsrail'in verdiği sözleri tutması için Türkiye'nin devre- de olmasını istiyordu. İsrail'in, yaptığı anlaşmalara uymaması herhalde beklenemez. Ancak, banş süreci içerisinde, taraf- lann "zunnen" kabul ettikleri noktalar da var. Örneğin. bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve bu devletin baş- kentinin Kudüs olması gjbi bir koşul. anlaşmalann içinde yer almıyor. Sadece, üç yıllık geçiş dönemi içinde, "nihai çözünı" için görüşmelerin başlaması sözü var. Aktif diplomasi Arafat'ın Türkiye'den isteğı, hem bu tür uzlaşma nokta- lannın Türkiye tarafından ta- kip edilmesi. hem de anlaşmada yazılı sözlerin mümkün olan en kısa sûrede sonuçlandınlması olarak özetlenebilir. Zaten Ara- fat'ın önceki gün yaptığı basın toplantısında "silahlara hâlâ gerek duyduğu" ve bağımsız Fi- listin devletinin başkenünin Kudüs olacağı noktalannı vur- gulaması bu tür kaygılann yansıması olarak değerlendirili- yor. Türkiye'nin, hem Araplarla olan iyı ilişkisi hem de İsrail'le ilişkilerini geçmişte de sürdür- müş olmasından kaynaklanan güvenilirlıği, Arafat'ın doğru bir kanal seçtiği izlenimini veri- yor. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in kasım ayında Israil'e yapması beklenen gezi, Anka- ra'ya Arafat'ın istediği doğrul- tuda girişimler için bir fırsat su- ANKARA Filistin Devlet Başkanı Arafat ziy areti sırasında SHP Genel Başkanı ve Başbakan \ ardımıcısı Murat Karay alçın'la da görüştû. nacak. Türkiye, Ortadoğu banş sü- recinin çok taraflı görüşmeler boyutunda yer abyor. Ancak, şimdiye kadar ikili göriişmeler- de aktif bir rol almak ısteğinde olmadı. Türkiye'nin bu konu- daki tek koşulu, her iki tarafın da Türkiye'nin "arabuluculuk" rolünü istemesiydi. Arap-İsrail kutuplaşması ve Türkiye'nin ekonomik ilişkileri nedeniyle Araplarla İsraılliler arasındaki ilişkilerde bir denge kurması ge- reği. Ankara'nın arabuluculuk rolüne soyunmasmı "ağırdan afanasma" yol açu. Yeni kamplaşma Ortadoğu banş sürecinde bu- gün ulaşılan sonuç. Ankara'nın bu tür kaygılardan uzak karar vermesini kolaylaşünyor. Ayn- ca, su sonınu, Suriye-İsrail iliş- kilerinin normalleşmesi gibi olasılıklar, Türkiye'nin aktif ol- masını da gerektiriyor. Çünkü; Ürdün, Sunye başta olmak üzere, dığer Arap ülkeleriyle İsrail ilişkilerinin normalleşme- si, Ortadoğu'da yeni kamplaş- malara yol açabilir. Bu durum- da, su ihtıyacı içinde olan Arap ülkeleri ve İsrail'in hep birlikte Türkiye'ye baskı yapma olasılığı, senaryo düzeyinde bile olsa, ortaya çıkıyor. Türkiye'nin. Filistin'e yapa- cağı maddi ve teknik yardım yanında, altyapı ışlerinı de üst- lenmesi, aslında Arafat'ın eline bir koz daha veriyor. Çünkü, gelişmelerin hızlanmasında Türkiye'nin de çıkan olacak. Cumhurbaşkaru Süleyman De- mirel ve Arafat'ın başkanlık et- tiği Türkiye-Filistin heyetler arası görüşmelerinde su konu- sunda Türkiye'nin teknik yardımının gündeme gelmesi de. Ortadoğu'da diplomasi denkleminde suyun önemli bır yer tuttuğunu gösteriyor. Filıs- tinlılere özerklik verilecek böl- geler. İsrail'in yeraltı su kay- naklannın bol olduğu bölgeler. Türkiye, teknik yardım yapa- rak. suyun bollaşmasını ve ve- rimli kullanılmasını sağlayabi- lirse, Türkiye'ye karşı kurulabi- lecek bir iuifakta ılk çatlak ya- ratılmış olabilir. Arabuluculuk fırsatı İsrail-FKÖ gizlı görüşmeleri- ni gerçekleştirenlerin Norveçli- ler olduğu gözönüne alınırsa. Türkiye, arabuluculuk yap- mayarak bir fırsatı kaçırmış gibi gözüküyor. Bütün dünya- dan gizlenen görüşmeler İco- nusunda, Türkiye'nin de hiçbir bilgisi olmadığı anlaşılıyor. Norveç eskı Dışişleri Bakanı Stoltenberg. bır NATO top- lantısı sırasında Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin c. "Bunları gizlice bir araya getirmek lazım" diyor. Türkiye'ye sızdınlan bilgi sadece bu. Tür- kiye'nin arabuluculuk yap- mayarak. fırsatı Norveç'e kaptırdığı yolundaki görüşlere, Dışişlen yetkilileri katılmıyor. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, bu konuda şöyle konuşuyor: "Norveçliler bütün dünyadan gizlemeyi başarddar. Herhalde Norveç basını çok güçlü değil. Ya da, Norveçli gazeteciler, ba- kanlarının 'yazmayın'dedikleri- ni yazmıyorlar. Bizde ise, gaze- teciler her koşulda yazarlar. Onun için de hiçbir şey gizli kal- maz. Türkiye'nin girişimi ortada kalırdı." Tahran, yanıltıa politikaizliyor LALE SARIİBRAHtMOĞLU ANKARA - Türk ve İran İçişlen Bakanlan önümüzdeki ay Tahran'da biraraya gelmeye hazırlanırken, son Güvenliİc Komitesi toplantısı, somut bır sonuç alınamadan sona erdi. İran'ın Ankara'daki Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin. Ankara ile ters düşen görüşlere yer vermesı, bır kez daha, Tah- ran'ın izlediği "y anütıcı polirikasını" sürdürmesi olarak yorum- landı. Bagheri'nin, son güvenlik komitesi toplantısı sırasında, PKK kamplannın bulunduğundan kuşku duyulan bölgeye Türk heyetinin götürüldüğünü söylemesıne rağmen. Ankara, gerçek- te Irakh mültecilenn banndığı kampın ziyaret edildiğinı söyle- di. Cumhuriyet'in sorulannı yamtlayan Bagheri, 23-29 ağustos tanhlen arasında Tahran'da yapılan 6. Ortak Güvenlik Ko- mitesi toplantısı sırasında Türk heyetinin, PKK'run üslendiğinı belirttiği Urumiye'de bir bölgeye götürüldüğünü ve Türk ta- rafının gözlemlerinden tatmin olduğunu söyledi. Büyükelçi, Türk tarafının. bölgeye giderken, PKK kamplannın bulundu- ğundan şüphelenilen nok- tayı İran tarafına bildir- • İran BÜVÜkelçİSİ, Türk m ASliptmilik kay- heyetinin PKK kamplan naklar. Türk tarafının, bulunduğundan PKK kamplannın varhğı- kuşkulanılan bölgeye ndan şüphelenilen yçrlen götürüldüğünü SÖVİerken, \ gorme yolunda bır talepte A ı ^ i * T ı i •' bulunmadığım kaydmi- Ankara, gerçekte Iraklı ler. mültecilenn banndığı tran'dan da benzer bir kampın ziyaret edildiğini talep gelmesi olasılığına bildirdi karşı, Ankara'nın. PKK teröristlerinin üslendiğın- den şüphe ettiği İran topraklan içindeki noktalara gitme tale- binde bulunmadığı öğrenildi. Gözlemciler. İran Büyükelçisi'nin bu açıklaması ile Tahran yönetiminin, "yanıltıcı ÎAİgi" verme politıkasının bir kez daha ortaya çıktığını belmerek, bu ülke ile yapılan görüşmelerde so- mut sonuca ulaşmanın zorluklannı bir kez daha dile getirdıler. Türkiye ve Iran arasında geçen ay sonunda Tahran'da altıncısı ve sonuncusu yapılan Ortak Güvenlik Alt Komite top- lantısında da, Türkiye'nin PKK teröristlerinin İran'dan Türkı- ye'ye sızmalan ve bu ülkede PKK kamplannın bulunduğu yo- lundaki rahatsızlığıyla ilgili somut bir sonuca ulaşılamadığı öğ- renildi. Ancak. diplomatik kaynaklar, iki ülke arasında görüşmele- rin devam etmesinin, sınırdaki terör hareketlerinin önlenmesı açısından önem taşıdığını bir kez daha dıle getirdiler. Türkiye ve İran arasında, 6. Güvenlik Komitesi toplantısı- ndan sonra yüksek düzeyli toplantılann yapılması yolundaki uzlaşma çerçevesinde, İçişleri Bakanı Mehmet Gaziogiu'nun ekim ayının ilk yansında İranlı meslektaşı Muhammed Beşare- ti'nin davetlisi olarak Tahran'a gitmesı bekleniyor. BOSNA-HERSEK Parlamento banşplanını oyluyor Dış Haberier Servisi - Bosna- Hersek Parlamentosu ülkenin üç etnik cumhuri- yete bölünmesıni öngören uluslararası banş planını ele almak üzere bugün top- lanıyor. Parlamentoda yapılacak oyiamadan banş planına "koşullu evet" çıkması bek- leniyor. Bosnah bır parlamenter Reuter'e verdiği demeçte "Parlamento, planı büyük olasılıkla kabul edecek, ancak Boşnaklara bırakılacak topraklarla ilgili görüşmelerin sürdürülmesi koşuluvla" dedı. Banş planı son biçimiyle Boşnaklara. Hırvat topraklan üzerinden bir koridorla Adriyatik'e çıkış olanağı sağlıyor. Aynca Boşnaklar 2 Hırvat limanını 99 yıllığına ki- ralayabilecekler. Zor karar Cumhurbaşkaru Alia Izzetbegoviç planı yetersiz bulduğunu, ancak banşla savaş arasında seçim yapmak zorunda bulun- duklannı söylüyor. Bu arada Bosna-Hersek'te çatışmalann sürdüğü bildiriliyor. Saraybosna radyosu- nun haberine göre orta bölgelerdeki Gorni Vakuf ta Boşnak ve Hırvatlar arasmda gö- ğüs göğüse çarpışmalar yaşanıyor. Gorni Vakuf yakınlanndaki Konjiç ve Jablanika Hırvat topçusunun ateşi altında. Bosna'- nm kuzeymdeki Brcko ve Doboj'da da Boşnak mevzilerine önceki gece Sırplarca, havan topu saldınsı düzenlendi. Zavidovıc ve Maglaj'da, Sırplarla Hırvatlar arasında çıkan çatışmalarda 2 kişi öldü. Bu arada Hırvat radyosu son günlerde Boşnaklarla Hırvatlar arasında şiddetli çatışmalann yaşandığı Mostar'da dün. sa- kin bır gün yaşandığını bildirdi. KONUK YAZAR Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV Mostar çevresindeki çatışmalardan kaçan 300 kadar Hırvat sivil Mostar'a yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta kurulan mülteci kampında kalıyor. (Fotoğraf: REljTER) Azeriordusunundurumu A zerbaycan topraklannda Erme- nilerin durmadan ilerlemelerinin ardından oradaki ırkdaşlanmız içinde bazı sorumlu kişilerin sı- lahlannı. giderek toprağı sattı- klan bıçimindekı yaymlara iliş- kin olarak, söz konusu silahlı çatışmada bazı bilinmeyenler ya da az bilinenler üstüne bir takım bilgiler sunmayı yararlı buluyorum. Önce, tüm Kafkas halklanrun çocuklan eski Sovyet silahb kuvvetlerinde, her örnekte olmamakla birlikte genellikle. savaş birlikle- rinde değil. gen ya da yan hizmetlerde görev yaparlar, askerlik borçlannı öyle öderlerdi. Giderek. gene genelde Sovyet ordusunda Slav kökenli olmayan subaylar ^ — ^ ~ ^ - ^ — tarihinde. eski dönemin uzantısı Başkan Ayaz Muttalibov bir Savunma Bakanlığı kuran ve başına da Tuğgeneral V. Barsath'yı getıren iki kararname imzalamıştı. Bu sonuncu kişi eski Sovyet askeri önderliğinin yakınıydı. 9 ekim- de de Azerbaycan Silahlı Kuvetleri'nin kurul- ması yasası geçirilmişti ama. ordu "Başkomu- tan" sıfatıyla doğrudan Başkan Muttalibov'a bağlanıyordu. Ertesi gün Azerbaycan top- rağındaki Sovyet Dördüncü Ordusu'nu milli- leştirme karan da alınmış ve başka yerlerdeki Azeri askerlen de geri çağnlmıştı ama. bu ka- rardan yaklaşık altı ay sonra bile "Ulusal Or- du"nun toplamı 150 kişiyi geçmıyordu. Kara- bağ'dakı Şuşa kentini savunanlann elindeki top ve makineli tüfeklerde ma- azdı. Bununsonucu olarak as- p r m p n i W k T a r n h ; ı ö nevra ve eğitim ûşeklerinden kerlik eğitımi görmüş ve dene- ^ " " c ı ı ı ı c ı ı v a ı a u a g b a ş j < a b j r ^ y o î;t u sov ^,et . yimli Kafkaslılann sayısı dü- S O m n u n U İlan ' e rm Çökmesıyle birlikte Er- şüktü. Ancak, bu Kafkaslı- . meniler Karabağ sorununu lann içinde. biraz Çarlık uygu- e a i l m e m i Ş bir Savaşa ilan edilmemiş bir savaşa dö- lamasının bir mirası ve biraz nüştüdüklnd A r b a Azerbaycan böyle bir savaşa hiç hazır değildi. lamasının bir mirası ve biraz da Hıristiyan-Müslüman kül- tür farklılaşmasının bir sonu- cu olarak, Ermenı toplumun- da meslekten subaylann oranı ve askerlik deneyimı daha faz- laydı. Ermenilerin durumunda ^""^™"'~"™"" Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği çaürdama- ya ilk başladığı sırada, resmi olmayan ve ya- sadışı, ama Ermeni tarihinde başka örnekleri bulunan "yan-askeri" birliklerin oluşmasına yol açtı. Hatta. kendıne "Ermeni Ulusal Ordu- su" diyen ve daha 1989'da kurulmuş olan kuvvet bile gayri resmiydi. 1990 ortasında Gorbaçov bu türlü birliklerin tümünü yasak- layan emri verdikten sonra bunlann en az beş türlüsü Karabağ'da silahlı eylem sürdürüyor- lardı. Herbirinin bir siyasal İcuruluşa bağlı ol- duğu bu birliklerin toplam sayısını Sovyet as- keri otoriteleri. 1992 ortasında. (belki de biraz abartmalı olarak) 140 bin diye verdiler. Azerbaycan'da durum farklıydı. 1918-20 dönemini anımsatacak bir bağımsızlığı geri getirme karannın verildıği 30 Ağustos 1991 ş ş nüştürdüklennde. Azerbay- c a n ^ y ] c b i r a v a ? a h ı ç h a z ı r değildi. Toplam güç birkaç ta- buru aşmıyor, on kişıye bir tü- fek düşüyor, birlikler arasında bir bağlantı kurulamıyordu. Bu dengesiz durumun bede- ^ — ^ " ^ ^ ^ lini eli silah tutmaya başlay an Azerilerle sivil halk çok ağjr ödedi. Ermenile- rin HocaL'da yaptıklan katliam Muttalibov'u ' iktidardan düşürdü, Şuşa'nın kaybedilmesiy- le Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan Laçın koridorunun Ermenilerin eline geçmesi de Halk Cephesfni ve Ebulfez Elçibey'i kansız birdarbeyle iktıdara getirdi. Ermenılenn Aze- ri katliamını yığın halinde kaçışlar ızledi. Aze- riler yalnız köylerden. kentlerden değil, cephe- lerden de kaçmaya başladılar. Ermenı hükümetı yan-askeri birliklere en azından lojistik destek verdığini saklamıyor. Özellikle Kelbecer'in işgalinden sonra deste- ğin çok daha genış olduğuna ilişkin inanç bir- çok yabancı çevrelerde de artık yerleşmış bu- lunuyor. Ermeniler tanklar, zırhlı araçlar, ağır toplar ve füzeler kullanıyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear