22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 AĞUSTOS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Serserikursun,bulabulaCIAajanını buldu T ıflis mahallelerinden birinde duvulan silah seslen öylesine fazla kı, mahalle sakinleri artık bölgeye Chicago demeye baş- ; ladı. Kentteki tiyatrolar ve konser ' salonlan, karanlıkta sokağa çı- kmaktan çoktan vazgeçmiş izleyici- let yüzünden', artık yalnızca öğleden sonralan gösten düzenliyor. Gürcistan'ın bıricık lüks oteli olan Metekhi Sarayı'nın gırişinde, , konuklann, içeri girmeden üzerle- rindeki silahlan bırakmalannı rica eden bir yazı asılı. Bu nazık uyanya karşın, geçenlerde silahlı güvenlik görevlilerinin arasından kendısine yol açmaya çalışan bır ziyaretçinin bir kaç el ateş etmesi engellenemedi. Abhazya'da bir yıldır siiren ıç sa- vaşın sesi, ateşkes anlaşmasıyla kı- sıldı, ancak Gürcistan'da yaşanan şiddet olaylan, bölgeyi hala cehen- neme çevirmeye devam ediyor. Bundan ıki hafta önce. sonradan CIA ajanı olduğu saptanan Ameri- kalı Fred VVoodruff. kentin karavol- lanndan birinde vurularak öldürül- dü. I Büyükelçilik sekreteri I ve arkadaşı Yerel görevliler. vurulan kişınin serseri bir kurşuna hedef olmuş ola- bileceğine inanıyorlar. Geçen hafla Sfoc$t\u İJork ehncs ise Tiflis"ıeki Alman BüyükelçılığT- nde sekreter olarak görev yapan bir Alman kadın ve arkadaşı. maskeli adamlar tarafından silah zoruyla durdurularak paraları. mücevherle- ri \e arabalan gaspedildi. Rus edebiyatında romantizmin ve acımasızlığın dorukta olduğu bir bölge olarak geçen Kafkaslar. her zaman haydutlann bol olduğu bır bölge olarak bilinmıştir. Dağları ve ırmaklanyla olağanüstü etkileyıcı bir yer olan Kafkaslar'da yüzyıllar- dır İranlılar, Osmanhlar ve ardın- dan da Ruslar tarafından boyun cğ- meye zorlanmış düzinelerce kavım ve boy yaşar. Bır Batılı, "Tolstoy okuyun. Hepsi orada yazıyor" dıyor. Askerliğini Kafkaslar'da yapan Tolstoy. romanlannda sıkça o gün- lerden bahsetmış. Tiflis son haftalarda Kafkaslar'- da gelişmekte olan yeni bir "Büyük OyuıT'la ilgıli konuşmalarla çalka- lanıyor. IOrta Asya'daki eski rekabet Bu oyun. geçtığimiz yüzyılın sonlannda Orta Asya'ya egemcn Gelinşu buğdaydan, mısırdan vazgeçelim B aşbakan Viktor Çemomirdin'- in ABD gezisi. nihayet gerçek- leşiyor. "Nihayet" diyoruz. çünkü gezı daha önce ikı kez ertelen- mışti. Amerikan tarafı. Rusya'nm bırkaç yıl önce yapılan bir anlaşma gereğince, Hindıstan'a roket moto- ru ve uzay teknolojisı ihraç etmeye başlamasına sert tepki gösterince, gea ertelenmiştı. Buna karşılık Rus- ya, ulusal gururu kıracak ölçüde bü- yük ödünler verince sorunlar çözül- müştü. Bu durumun, başlayan gezi- yi olumsuz etkilediğınden kuşku yokiur. Ama görüşmeleri asıl olumsuz et- kıleyecek olan, Rusya'nın istikrar- sız. gergin. politik entrikalarla dolu iç ortamıdır. Bütün Amerikan gaze- teleri. Rusya'daki askeri çatışmalar- la, yeni bağımsız devletler arasında- kı çelışkilerle, bu çelışkılen ancak VVashıngton'ın çözebileceğiyle, ar- tan yolsuzluk ve -yabanalan bile tehdit etmeye başlayan- suçlarla. nükleer tehlikeyle, ekonomik sorun- larla vb ılgılı haberlerle dolu. Şimdi bunlara bir de Rusya askeri birhklerinin Litvanya'dan çekilmesi sorunu eklendi. ABD yönetimi, so- runun 6 ekıme kadar çözülmemesi durumunda. Moskova'ya yapıla- cak ekonomik yardımda "musluğun kapatılması" olasılığından ötürü duyduğu "kaygı"yı dile getirdı. Ba- sın, bu tehikenin en başta 700 mil- yon dolarlık teknik yardım progra- mını suya düşürebileceğıni yaayor. IUlusal çıkarlar ve karşılıklı işbirliği Bu karamsar tablo ıçinde, ABD- de, Rusya'ya yapılan yardımın an- lamsız olduğu, gözden geçirilesi yo- lunda tepkıler görülmeye başladı. Üstelik bu. zaten ciddi bır yardımın yapılmadığı koşullarda gündeme gelıyor. Örneğın. Yeltsin'le CKnton arasında Kanada'da yapılan görüş- mede vaat edilen l .8 milyar dolarlık yardımın gerçekleşmeye başladığj- na ilışkın şu ana kadar hiçbir somut gelişme yoktur. Rusya'nın, geçenlerde Tokyo'da toplanan yedi gelışmiş ülkenin. özel- leştirme sürecine destek olması amaayla vaat ettikleri 3 milyar do- larlık yardımı da yakın bır zamanda alamayacağı bellı olmaya başlamış- tır. Bununla birlikte. yine de bu gezi sırasında, Rusya ıle ABD arasında- ki ilişkilerin geliştınlmesi olasıdır. Hükümet sözcüsü Sergeyev. gezide, en başta Rusya'nın yakıt-enerji kompleksınıngelıştirilmesi,uza\ ça- lışmalannda ışbırliğı yolunda somut ilerlemeler kaydedilebıleceğıni be- lirtti. Gerçekten de karşılıklı işbirli- ği, her iki ülkenin ulusal çıkarlanna da, şu sözum ona "yardun"dan daha büyük katkı yapacaktır. Aslında bızim. bir an önce bize "yardım'' olarak dayatılan mısır- dan, buğdaydan, soya fasulyesin- den kibarca vazgeçmemiz gerek- mektedır. Gerçekten, ülkemizde ye- terince ürün ve tahıl elde edildiği, ancak bunlann yalnızca depolama ve yakıt yetersizlığinden dolayı yiti- rildiği koşullarda, bu tür şeyleri dı- şandan alrruya ne gerek var! Batı Berlin'in dün de bugün de en önemli simgesi Gedâchtniskirche (ûstte). doğununki ise döner kafeteryab televizyon kuiesidir. Berlin'inen önemligündenri, oBmpiyat G elecek ay alınacak bir dizi karar çerçevesinde Berlin'in çehresi değişecek. Ünlü kültür merkezlerinden Schiller Tiyatrosu ve Sanat Akademisi'ne, ey alet meclisinin 2 ey lülde alacağı karara bağlı olarak bütçeden. ödenek ayrılıp ayrılmay acağı belli olacak. Ödenekİerin kesilmesi durumunda sanat merkezlerinin kapatılması gündeme gelecek. Schiller Tivatrosu'undan sonra hükümet yetkilileri ve uzmanlar bir oturum y aparak Avrupa'nın en ünlü saray lanndan biri olan Stadtschloss'un yeniden yapılanmasına karar verecek. 23 eylülde Lluslararası Olimpiyat Komitesi 2000 yılında olimpiy atların Berlin'de veya diğer aday kentlerden birinde y apılıp y apilmay acağını ilan edecek. Eyalet Meclis Başkanı Klaus Landovvsky, eylül ay ının oldukça heyecanlı gececeğini kaydediyor. Berlin son yıllarda coğrafi ve psikolojik gelişme sürecine girdi. 1990 yılında Doğu ile birleşmeden önce Batı Berlin, Batı AJmany a'dan tümüyle y alıtılmıştı; kentin o dönemde 2 milyona ulaşan nüfusu başka kentlere göç efmemeleri için çcşitli ödeneklerden y ararlanıyordu. Bugün 3.5 mily onluk bir nüfusa sahipolan Berlin, Orta Avrupa'nın en önemli merkezlerinden biri. Alman Parlamentosu, 1991'de aldığı bir kararla, Almany a'nın başkentini Bonndan Berlin'e taşıdı. Kent sakinleri arasında Berlin'in giderek görkemli geçntişine kavuşacağı inancı y erleşmeye başladı. Tüm bu gelişmelerin y anısıra hükümetin ne zaman Berlin'e taşınacağı henüz bilinmiyor. Ancak parlamcnto ve bakanlık binalarının planları üzerinde çalışılıyor. Berlin'de en çok tartışılan konu, olimpiyat oyunları. l luslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Juan Antonio Samaranch, Diinya Atletizm Şampiyonası'nı izlemek için geldiği Berlin'de görüşlerini şöy le belirtti: "Berlin'in şansı geçen y ıla göre epey arttı. Son Atletizm Şampiy onası, dünvada bugüne dek düzenlenen en başanlı şampiyona idi ve Berlin'in adaylık şansını yükseltecek çok önemli bir gösterge oldu." İstanbul. Pekin ve Manchester. olimpiyat oyunlarında Berlin'in rakipleri. Berlin Olimpiyat Komitesi yetkilileri, 2000 y ılı için seçilmezlerse, 2004 yılı için çalışacaklannı beliıtiyorlar. Stephen Kinzer CIA'in gizli dosyalan açıklanacak H aber Merkezi - Amen- kan Merkca Haberal- ma Örgütü (CIA) soğuk savaş dönemıne ait binlerce say- falık dosyalan kamuoyuna açı- yor. Örtülü operasyonlan içeren dosyalar arasında, İran Başba- kanı Muhammed Musaddık'ın devrilmcsı. Kübada"Domuzlar Körfezi" çıkarması ve Sovyetler Bırlıği'ne ilişkın yıllık raporlann da yer alacağı bildirildi. New York Times'ın. kimlikleri bclirtilmeyen yetkılilere dayana- rak verdiği habere göre. CIA'in 1950-63 yıllan arasındaki gizli operasyonlanyla ılgılı "larihi önem taşıyan" bu belgeler. ge- lecek yıl kamuoyuna açıklana- cak. Aynı yetkılıler. dosyalann açilmasının. içinde bulunan bıl- giler nedeniyle CIA'e zarar vere- ceğini düşünmelerine karşın, so- ğuk savaşın sona ermesiyle açıklık politikasına gidıleceğine ilişkin venlen sözün yenne geti- rilmiş olacağını kaydettıler. CIA. 1953"tc.-Ajax"kodadlı gızlı operasyon ıle İran'da baş- bakan Muhammed Musaddık'4 devırerek Şah Rıza Pehlevi'yi yenıden tahta oturtmuştu. Şah"- ın ışbaşına geçmesiyle, Batılı bü- yük şirketlefin. İran'daki petrol çıkarlan 25 yıl boyunca korun- muştu. CIA, seçimle işbaşına ge- len Guatemala Devlet Başkanı Jacobo Arbenz Guzman'ı da 1954'tekı bir operasyonla devir- mişti. Amenkan "United Fruit" şirketinin bazı topraklanna el koyan Guzman, bu topraklan köylülere dağıtmayı amaçlıyor- du. Guzman. SSCB'den yardım ıstememişti. Dönemın CIA Baş- kanı Allen Dulles, 1960'da yayı- nladığı bir genelgede. "Küba'da Fidd Castro'nun alaşağı edilme- si, aynntılı olarak gözden geçiril- di" diyordu. CIA'in, Kübalı sür- günler ve mafyayla birlikte 1961 "de giriştiğı "Domuzlar Körfezi" çıkarması, fiyaskoyla sonuçlanmıştı. CIA, daha sonra da birkaç kez Castro'yu öldürmeyi dene- miş. ancak sonuç alamamıştı. CIA'in, Sovyetler konusundakı yıllık raporlannın ısc açılacak dosyalann "en ilginçlerinden" olacağj belirtiliyor. olan eski İngiliz-Rus rekabetinin ye- ni bir şekli. Ancak ortahkta dönen konuşmalara göre. bu kez Ruslann bölgedeki ısteklennden sakınan Ba- tı. bu esrarengiz bölgedeki varlığını, yüksek düzey diplomasi ve eski mo- da casuslukla güçlendirmeye başla- dı. Batılı hükümetler (özellikle ABD ve Almanya). Rusya'nınçevresinde- ki yeni uluslara daha büyük bir dik- kat yöneltmeye başlayarak Mos- kova'ya. bu eski Sovyet cumhuri- yetlerine. "kendi arka bahçesiymi; gibi davranamayacağı" mesajı gön- denyor. Eski Sovyetler Birliği Dışişleri Ba- kanı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze'nin Batılı lıder- lerle olan yakın ılışki- leri. Gürcis- tan'ın bü- yük gereksi- nım duydu- ğu yardımın \erilmesini sağladı. Şe- \ardnadze. geçen hafta Clinton yö- netimınin 'Kafkaslar CIA ajanı VVoodnıfT üzerinde dö- nen gizli do- laplarla" ilgili yeni bir değerlendir- me ıçıne girdiğinı açıkladı: "Yeni hû- kümet, olaylara daha gercekçi bir baktş açısıyla yaklaşabiliyor ve Kaf- kaslar'ın dünya banşında oynayabi- leceği önemli rolü görebiliyor. Kaf- kaslar'da barış olmazsa pek çok ül- kenin de olaya karışacağı ve büyük bir yangının başlayabileceğinin farkındalar." 8 ağustosta Şevardnadze'nın gü- venlık şefı Albay Eldar Gogoladze tarafından kullanılan arabanın h^\i7 A cr a r k a * • VVoodrufTın bölgede bulunması bile ABD'nin ğunda otu- ran ABD'li "memur" Fred Wood- rufPın öldü- rülmesı, ABD'nin ül- kedekı ro- Gürcistan'ın güvenliğiyle gittikçedaha fazla ilgilenmeye başladlğini meve yaradı. göstermeye Tiflıs'te vetİVOr yapılan bir J : ' görüşmede, olay sırasında cipte bulunan iki kadından biri, WoodrufFın ölümü- nün kaza olduğundan emin olduğu- nu söyledi. Kımliğinin saklı tutul- masını isteyen kadın, "Kaza olduğu- na yüzde yüz eminim. Rastgele atılmış bir kurşundu" dedi. Buna karşın. NVoodrufFm bölge- de bulunması bile ABD'nin Gürcis- tan'ın güvenliğiyle gittıkçe daha faz- la ilgilenmeye başladığını göster- meye yetıyor. Yerel kaynaklann bil- dirdiğine göre. Gürcistan güvenlik görevlilerinden oluşan bır ekip, ABD'ye eğitim için gitti bile. Tiflis halkı, polis güçlerinde şim- diden ilerlemeler görüldüğünü belir- tiyor. Bir Tiflisli, eskıden kente giren yollan bekleyen polıslerin ünifor- masızhktan kot ve tişörtle çalışükla- nnı. bu nedenle de onlan suçlular- dan ayırmanın imkansız olduğun- dan sözederek, "Artık üniformalan ve silahlan var" dedı. Celesrine Bohlen ( PAK)5TA^lllLAR^ ( 5İLAH5ATMAMAMII V6k Cünde 1.5 litre su içiyor Claudia SchifFer usulürejim Hıber Merkezi - Dünyanın en gözde mankenlerinden Oaudia Sdıiffer, formunu korumaktaki başlıca sırrın, rejim olduğunu açıkladı. Claudıa'nın önerdiği divet şöyle: Sabahkahvaltısı - Bir bardak yağsız siit, bir dilim çavdar ekmeği. bir kaşık bal ya da yağsız yoğurt. biraz mısır gevreği. Saıt 10.00 'da - Bir mevsim mej vesi ya da mevsim mey> elerinden oluşan salata. Öğlen - Izgara ya da buharda pişmtş et ya da balık. salata. Saat 17.00 'de - Bir bardak meyve y a da sebze suyu, boş bir sandöviç ekmeği. Akşam - Yağsız çorba. karışık mevsim salatası. Clauda SchifTer, yemeklerden sonra suv u ihmal etmiy or. Günboyu içtiği su miktarı ise 1.5 litre. Fransa-Almanya: Tek çare, iyi geçim F ransa Başbakanı Edouard Bal- ladur ile Almanya Başbakanı Hehnut Kohl. Avrupanın gele- ceğinın. Fransa ve Almanya'nın iyi anlaşmasına bağlı olduğunu söyledi. Bonn'da yapılan görüşmede, ağırlıklı olarak GATT (Gümrük Tanfeleri ve Ticaret Antlaşması) ve Avrupa Para Sistemi'nde yaşanan kriz ele alındı. 1992 kasımında. ABD'de Ameri- kahlar ve Avrupalılar, GATT kap- samında tanm polıtikalan üzerinde bir ön antlaşma yapmıştı. Başbakan Kohl, Blair House'da yapılan ön ant- laşmaya itiraz eden Fransa gibi, Al- manya'nın da ciddi iıirazlan olduğu- nu söyledi. Kohl, "Ya hep ya hiç" po- litıkası yürütmenin doğru olmadığını, bir uzlaşma aranması gerektiğini vurguladı. Bugünedek, Bonn hükümetı, dışiş- leri bakanının ağzından Blair House antlaşmasını kabul edebileceğinı be- lirtmişti. Hatta bazı yöneticiler, Pa- ris'i anlaşmaz tutumu nedeniyle eleş- £t tirmişti. Başbakan Kohl, bunun anı- msatılması üzerine, Fransızlan sanık sırasına oturtmanın hiçbir yaran ol- mayacağmı söyledi. İİcı başbakan, bu sorunun uzun süre askıda kalmaması konusunda birleşmiş gözüktü. Bonn ve Paris'in amacı, Blair House'da yapılan ön antlaşmanın bazı bölümleri yeniden ele alarak iş;n uzamasını engellemek. IParasal birlikte ikitarafdaısrarlı İki başbakan. Fransa ve Almanya'- nın. Maastricht Antlaşması'nda be- lirlenmiş iıatlar çerçevesinde ekono- mik ve parasal bırliğin inşasının sürdürülmesinde kararlı olduğunu vurguladı. İkı başbakan da. parasal birliğin ikincı aşamasına. daha önce belirlendiği gıbı, I994"ün başında ge- çileceğini yineledi. Kohl ıle Balladur. Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerin ekonomik politikalannın aynı yönde yol almasmın, para krizi benzeri so- runlann yinelenmemesi için zorunlu olduğunu açıkladı. Kohl ve Balladur, önümüzdeki dö- nemde, Avrupa Topluluğu sorunlan- nda ve özellikle ekim sonunda yapıla- cak olağanüstü zirveye hazırlıkta bir- likte çahşacaklannı söyledi. Bonn ve Paris'in, Avrupa'nın birli- ği yönünde tek bir ses olarak hareket etmeyi sürdürmeleri için büyük çaba göstermeleri gerekiyor. Fransa Baş- bakanı. bu hafta içinde. Avrupa Topluluğu'nun ortak bır ticaret poli- tikası izleyebilmesi için, Bonn'a bir dizi öneri göndereceğinı açıkladı. Bal- ladur, bu açıklamasıyla, Fransıziann ve Almanlann, Avrupa Topluluğu'- nun doğası üzerine, temelde göriiş aynhklan olduğunun altını çiziyordu. Henri de Bresson
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear