Catalog

29 AĞUSTOS1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Zeki Güngör imzasıyla bir genelge yayımlandı CXIMHURİYET'TEN Tutuklulara din eğitiıııi isteııiyorKENAN BILIZ ERZLRLM - Adalet Bakanlığı Ce- za ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Zeki Güngör ımzasını taşıyan gizli bir genelgeyle cezaevlerindeki hükümlü- lerin din ve laiklik konulannda eğitimi isteniyor. İl müftülükleri işbirliği ile gerçekleştirilecek eğitimin laiklik, din ve insan ilişkılenni temel alması zo- runlu tutuluyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun "Yavuz Hareket Plaıu" çerçevesinde ceza ve tevkif evlennde hafıarun belirli günle- rinde yapılacak konferans ve derslerde din adamlan vasıtasıyla hükümlü ve tutuklulara din ve laiklik ilişkilerinin anlatılması istendi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Zeki Güngör'ün imzasını taşıyan 16 şubat tariMi gizli genelge, derslerin din adamlan tarafından verilmesini isti- yor. İl cumhuriyet savcıhklanna gön- derilen genelgede genel müdürlüğün bilgi edınmesi, cezaevlerindeki eğitim çahşmalanyla ılgili faaliyetlere ilişkin raporlann düzenli olarak üç ayda bir genei müdürlüğe gönderilmesi de iste- niyor. Işlenmesi istenen konular iki w Hk din şurası Ankara'da toplanıyorAYŞESAYIN ANKARA - Cumhuriyet tarihinin ilk "din şurası", I -5 kasım tarihleri arasında Sheraton Otelfnde toplanacak. Diyanet İşleri Başkanlığfnca düzenlenen şufanın gün- demini "din hizntetlerinin gdişririlmesi ve günümüz ko- şullanna göre düzenknmesi" oluşturacak. Din Şurası Genel Sekreteri ve Din İşleri Yüksek Kuaılu Başkan- vekili Doç.Dr. İbrahim Çalışkan. şurada geniş katılımı esas aldıklannı belirterek biüm adamlan. politikacılar. bakanlar ve bürokratlann yanı sıra 35 İslam ülkesinden dıni konularda uzman temsilcilerin çağnlacağını söyle- di. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir din şu- rasının toplandığına dikkat çeken Çalışkan. şuranın bir yandan Diyanet işleri Başkanlığı'nın yürüttüğü hizmet- lerin niteliğinin arttınlmasını amaçladığını. diğer yan- dan da "İslam dinini, Türk aydınına anlatmayı" amaç- ladıklannı söyledi. Dinin. "cami köşelerinden" çıkan- Iması gerektiğini vurgulayan Çalışkan. bu nedenle şu- ranın. camide ya da herhangi bir konferans salonunda değil Sheraton Oteli'nde toplanacağını belirtti. Çalış- kan. şurada sunulacak bildirilerin çok geniş bir yelpaze- ye dağıldığını belirterek bildirilerdışında aynca her tür- lü konunun da gündeme gelebileceğini söyledi. "Dinin kimsenin tekelinde olmadığını" vurgulayan Çalışkan. "Bu nedenle, buraya sadece din biiginlerini davet etmiyo- ruz. Davetli listemizde. gazeteciler, akademis>enler, bü- rokratlar. imam hatip liselerinin öğretmenleri. ilahiyat fa- kültesinden öğretim üyeleri bulunacak. Aynca 35 ülkeden de temsikiler da\et edildi" di\e konuştu ana dala aynlıyor. Birinci konumda 16 ana maddeden oluşan konu başlı- klan şunlar: 1- Laiklik. dinsizlik de- mek değildir. 2- İslamiyet. en geniş öl- çüde din ve vicdan hürriyeti tanır. 3- Laıklik, devletın vatandaşlanna din aynmı yapmaksızın hizmetlerini sun- masını gerektirir. 4- İslamiyet inanç ve ibadette zorlamayı reddeder. 5- Laik- lik Müslümanlara ye inançlanna baskı aracı değildir. 6- İslamiyet tebliği esas alır. yoksa şiddeti değil. 7- Müslü- manlar. ülkede inançlanndan dolayı tahkir edilmemekte ve ayıplanma- maktadır. 8- İslamiyet insanlan Al- lah'a iman etmeye çağjran bir tebliğ dinidir. Yoksa bir ırkın. bir zümrenin siyasal hakimiyet kazanmasının aracı değildir. 9- Laiklik, din ve vicdan hür- riyeti demektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlan istediğı dini seçmek ve ge- reğini yerine getirmek hakkına sahip- tir. 10- Alevilik-Bektaşiliğin Şiilikle bir ilgisi yoktur. Alevilik. Sünnilik inancı- nda tarihi-kültürel sürecin ortaya çıkardığı tasavvuf içerikli şekilsel bir farklılıktan başka bir şey değildir. 11- İslamiyet, tevhit (farklılıklan bütün- lük icerisinde görme) dinidir. Yoksa aynlık değil. 12- Türkiye'de Diyancl İşleri Başkanlığı Müslüman vatandaş- lara İslami hizmet sunan anayasal bir kuruluştur. Devleı bu kuruluş yoluyla halka yüce dinimizi öğretmek için 80 bin personel istihdam etmektedir. • 13- Türkiye'de 378 imam hatip lisesi ve 8 ilahiyat fakültesinde İslam dini öğretilmektedir. Aynca orta öğretim- de bütün okullarda din ve ahlak ders- leri zorunlu dersler arasında yer al- maktadır. 14- Türkiye. anayasa ile be- lirlenen düzenini değiştirmek isteyen radikal gruplan, ezecek güçtedir. radi- kal dini gruplan destekleyen devletler. yannm kalkınmış güçhı Türkiye Cum- huriyeti'nin bölgede oynayacağı rolü dikkate almalıdırlar. 15- Bir k'ısım dini unsurlannyöneticileridışgüçlerinma- şası olup dini ve din duygulannı kendi kişisel menfaatleri için istismar etmek- tedirler. 16- Devlet. dinin ve din duy- gulannın kışısel çıkarlar uğruna istis- mar edilmesine fırsat vermez. Sadece 2 kîşi kredi aldı Kaduıkuakredi fiyaskosu• Kredı almak üzere yapılan 550 girişimci başvurusundan sadece 2'si krediyi alabildi. Kredi uygulamasındaki gecikmenin, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğf nm kredi için gerekli kaynağı Halk Bankası'na aktarmamasından kaynaklandığı kaydedildi. GÜNEŞ GÜRSON ANTKARA - Başbakan Tansu Çiller'in. 2 ay önce başlattığı "ev kadınlarına 80 milyon lira kredi'''' uygulaması, altyapı ve kaynak eksikliği nedeniyle iş- lerlik kazanamadı. Kredi al- mak üzere yapılan 550 girişimci başvurusundan sadece 2'si kre- diyi alabildi. Kadın girişimcili- ğinin ve ev ekonomisinin özen- dirilmesi ve geliştirilmesine yö- nelik yatınmlann kredilendiril- mesi amacıyla başlatılan kredi uygulamasındaki gecikmenin, Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığYnın kredi için gerekli kaynağı Halk Bankası'na ak- tarmamasından kaynaklandığı kaydedildi. Bürokrasiye takddı Kadın girişimçileri ve makine üreticilerini teşvik etmek ama- cıyla başlatılan kredilendirme uygulaması, Sanayı ve Ticaret Bakanbğfna bağlı Küçük ve Ona Ölçekli Sanayi Gelıştirme ve Destekleme İdaresi Başkan- lığı (KOSGEB). Halk Bankası ile Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığTndan oluşan kurumlar arasındaki bürokratik işlemlere takıldı. Haziran ayı başında uy- gulamasına geçilen kredilendir- me ışlemi ıçın KOSGEB'e baş- vuran 550 kadmdan, 425'inin başvurusu onaylandı. Trikotaj. gıda işletmeciliği ve benzeri ko- nularda makine alımı için KOSGEB'e başvuran girişim- cilerin, başvunılanndan sonra krediyi almalan için gecen süre- nin en az 1.5-2 ay olduğu belir- lendi. Nisan ayında kredi al- mak üzere başvuruda bulunan girişimci, ancak 10 ağustosta krediden yararlanabildi. Hazine bünyesinde teşviksiz krediler için aynlan fonda. bu kredinin işlerlik kazanması için 25 milyar lira tutannda ödenek bulunmasının öngörülmesine karşın. başvurulann karşılan- ması için gerekli tutann 31 mil- yar lira tutannda olduğu belir- tildi. Hazıne'den Halk Ban- kası'na sadece iki proje için 140 milyon lira kaynak aktanldığı öğrenildi. 16 ağustos tarihi itibanyla Halk Bankası'na 28 kadın giri- şimci başvurusu ulaştı, bunlar- dan 16'sı, yasal süre olan 5 iş günü içinde incelenip uygun bulunarak Hazine'ye aktanldı. Buna karşın, HDTM Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü'- ne kredi istemiyle gerekli işlem- leri ve incelemeleri tamamlanan 7 projenin ulaşüğı ve kredi al- maya hak kazandığı bildirildi. vasa taslakları tartısılacak Sağbk bakanhuı birbirinekarşı• Yıldmm Aktuna zamanınmda haarlanan yasa taslaklanparlamentodatartışılacak. Saglık Bakanı Serdaroğlu, bu taslaklann kanun hükmünde kararaame ile çıkanlmasımn söz konusu olmadığını söyledi. Aktuna Serdaroğlu ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA - Sağhk Bakanı Rıfat Serdaroğlu, selefı Yıldınm Aktuna zamanında hazırlanan saglık refbrmu yasa taslaklan- nın kanun hükmünde kararna- me ile çıkanlmasırun söz konu- su olmadığını söyledi. Serda- roğlu, "Demokratik bir ülkede, parlamentoda bunların mutlaka tarttşılması lazım" dedi. Hükümetın gündeminde bu- lunan reformlan TBMM'nin açılmasıru beklemeden süratle gecirmeyi istemesi nedeniyle daha önce KHK olarak çıkan- lacağı bildirilen sağbk reform yasa tasanlan, eylül ayında TBMM'de tartışmaya açıla- cak Konuyla ilgili Cumhuri- yet'ın sorulannı yanıtlayan Ser- daroğlu. ulusal bir sağhk politi- kas:nın oluşturulmasını öngö- ren ve "Sağlık kanunu tasarKi", "Saglık Bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanun ta- sansı", "Bölge saglık idareleri kanunu tasartsr' ile "Genel saglık sigortası kanunu tasartsr olmak üzere 4 ana başlıkta top- lanan yasa taslaklannın reform niteliği taşıdığını bu nedenle her kesimın görüşünün alınması gerektiğini kaydederek, "Eylül- de tüm saglık yasa tasarılannı Meclis'e sunacağun. Bu yasalar Meclis'ten geçecek" diye ko- nuştu. Serdaroğlu. tüm saglık çalı- şanlannın ücretlerinin tatmin- kar düzeye çıkanlmasını öngö- ren projeleri içinse Maliye Ba- kanlığı'ndan yanıt bekleme aşamasında olduklannı bildir- di. Maliye'nin olumlu yanıt ver- mesi hab'nde. ebeden hemşire- ye. hekimden yardımcı saglık personeline kadar tüm sağhk calışanlanna. "saglık taznüna- tı" adıyla bir iyileştirme getire- ceklerini behrten Serdaroğlu. çeşitü kesimlerce iyileştirme so- nunda sağhk çalışanlannın üc- retlerinin yüzde 100 oranında arttınlacağinın iddia edilmesine karşın, bu yöndeki soruya. "Ya- pacağımız zam oranlan henüz belli değil" yanıtını verdi. Baş- bakan Tansu Çiller'in talımaiı doğrultusunda bu tür bir çalı- şmayı başlattıklannı vurgu- layan Serdaroğlu, konuyu önü- müzdeki hafta toplanacak Ba- kanlar Kurulu toplantısına su- nacağını bildirdi. Bir son yaz gecesi flamenkosu Kuruçeşme'de sıcak bir ağustos gecesi. Akşam bıterken baş- layan lodos dinmiş. Pasha Beach'ı dolduran yaklaşık iki bin kişi, merakla "Jspanya'nın en popülerflaroenkogruplarından biri" olarak lansd edilen "Belmonte"nin sahne almasını bekliyor. Pashanın her yıl düzenledığı "'Beach Part>"ye yine ilgi büyük. Konser öncesi Hillside Cltıb step eğitmenlerinden küçük bir şov izliyoruz. Sonra • sıra gece cimnastığıne gelıyor. Sıra Belmonte'de. Beş kişüik flamen- ko grubu sahneye çıkıyor. Izlemeye gelenler arasında pek çok İs- panyol var. Belki de bu yüzden grubun sobstlerinden Jose, sürekJi İspanyolca konuşuyor. Sözünü bitirip güldüğü zaman bir espri yaptığı sanılıyor ve anlayan anlamayan herkes gülüyor. Bu kaülı- mdan etkilendiği anlaşılan Jose, büyük olasıbkfa gelenlerin çoğu- nun İspanyolca bildiği gibi bir izlenim ediniyor ve şarkı aralarinda kendi dilinde birçok açıklama yapıyor. (ENtSÖNAT) ÜNİVERSİTE ADAYLARI 0KUMASIN!.. TAM İSABET! HER . PAZARTESİ BAYİLERDE Gençler! OSS ve ÖYS'ye, dershanelerin ve dergilerin desteğiyle hazırlanmak, hedeflerinize ulaşmanız açısından önemlidir. Dershane seçiminde gösterdiğiniz özeni, dergi seçiminde de göstermelisiniz. Derginin içeriğine, amacına ve en önemlisi kimler tarafından hazırlandığına bakmalısınız. Ozel Dershaneler Birliği ÖZ.DE.BİR, sizler için, 551 dershanenin katkısıyla geniş kapsamlı bir dergi yayınlıyor. Sizde hedeflediğiniz puana, OZ.DE.BİR'in yayınladığı "Hedef Puan" dergisiyle UZMAN KADROSUYLA "İÇERİĞİ TARTIŞILM AYAN MÜKEMMEL ÖSS - ÖYŞ HAZIRLIK DERGİSİ HEDEF PUAİlk 4 Sayımızda 4 Bedava Ek 1- Sınavlara nasıl hazırlanacaksınız rehberi 2- ÖSS - OYS Rehberi 3- 1993 ÖSS soruları - yanıtları 4- 1993 OYS soruları - çözümleri ve diğer sayılarda da bedava benzersiz soru ekleri / I ABONE K O Ş U L L A R I A 40 sayı x 25.000 TL. = T ^ f f i D TL. yerine 1 Eylül'e kadar %40 indirim 600.000 TL. 40 sayı x 25.000 TL. = 1.0>OT8^TL yerine 2 Eylül'den sonra %25 indirim 750.000 TL. ' 1 Paranızı 366609 numaralı ÖZ-DE-Blft (HEDEF PUAN) Posta çeki hesabma yatırımz. I \ Posta çeki kuponunuzun 'otokopisi ile adımzı ve adresinizi bir kağıda yazarak aşağıdaki yazışma adresimize gonderıniz. I x^ Abone olduğunuz tarıhe kadar çıkan sayılann tamamı ile çıkacak sayılar düzenli olarak aaresınize gönderilecektir. . ÖZEL DERSHANELER BİRLİĞİ' NE ÜYE 551 DERSHANE TARAFINDAN HAZIRLANIYOR. ÖZ.DE.BİR HEDEF PUAN DERGİSİ Yazışma Adresi: Türkali Mah. Ihlamurdere Cad. No:63 B Blok D.4 80690 Beşiktaş - İSTANBUL Tel: 260 32 26-26146 03 Fax. 260 13 08 OKURLARA OZGEN ACAR Sorumluluktan Kaçılamaz... Müslüman ülkelerde terör dalgası insanlara 'dehşet' saçıyor. Terörün amacı zaten bu değil midir? Mısır'da dinsel amaçlı bombalar turist otobüslerinde patlıyor. Cezayir'de başbakan ve aydınlar öldürülüyor. Ürdün Kralı, dinsel köktenciliğe karşı mücadelede Tür- kiye ile işbirliği istiyor. Türkiye'de Mumcu, Emeç, Aksoy, Üçok, Dursun gibi laiklik kaleleri yıkılıyor. Mantar gibi şeriat kampları kuru- luyor. Laik devletin yönetici kadrolarına dinsel eğitim görmüş genç liderler geliyor. Ceplerinde Suudi'nin 'ra- bıta' paraları olan zamaneler, ağızlarından köpükler saçarak Cumhuriyet'e saldırıyor. • • • Libya'nın 70'li yıllardaki uluslararası terörü, gücünü yitirince; yerine, 80li yıllarda dinsel köktenciliği, şeriatı gerçekleştirmek amacıyla Suudi parası devreye girmiş- ti. 9O'lı yıllarda ise Iran'ın silahlı ve paralı terörü Müslü- man ülkelerde çeşitli biçimlerde boy gösteriyor. Dünya basını, Iran çıkışlı terörü yakın tarihe kadar pek ciddiye almadı. New York'ta Dünya Ticaret Merkezi ola- rak tanımlanan ikiz gökdelende bombalar patlayıp, yeni- lerinin de Birleşmiş Milletler binası ile metroyu hedefle- diği saptanınca, işler bir anda değişti. FBI, başta 'Kör lmam'\a birlikte olayların elebaşılarını yakaladığında yabancı basında bir 7s/a/n/terör'deyimidiraldı yürüdü. 'Kör İmam'm Mısır'dan iran'a, hatta CIA'ye uzanan bağlantıları ortaya çıktıkça, Amerikan ve Avrupalı gaze- teciler 'İslami terör'e eğildiler. Haberler, fotoğraflar, röportajlar, incelemeler, analizler ve TV programlarının başlıca konusunu İslami terör 'oluşturmaya başladı. islami terör' sözcükleri daha sonra yabancı haber bültenlerinin çevirileriyle Türk basınına ve hatta birkaç kez bizim gazeteye de girdi. Hıristiyan Batı'nın, Müslümanlar arasında bir ayrım yapmaksızın hepsini de terörle aynı kefeye koyduğu is- lami terör' kavramına önce ABD'deki Müslümanlar kar- şı cıktı. Müslüman olmak başka, terörist olmak başka şeydir. İslam dininden olmak başka, Iran gibi ülkelerin terörü, şeriatı getirmek için islamiyet adına kullanması başka bir olaydır. İslamiyetin özünde terör yoktur. Dini bütün Müslü- manları zan altına sokar biçimde kullanılan İslami terör' kavramını Cumhuriyet Gazetesi kullanmayacaktır. Bi- zim benimsediğımizdeyim 'şeriat terörü'dür. • • • Orta ve Yakındoğu haritasına baktığımızda bölgede laik ve demokratik tek ülke vardır. O da Türkiye dir. Yu- nanistan ve Israil demokratik ülkelerdir, ancak laik de- ğillerdir. Şeriat terörü'nün bölgemizdeki en büyük hedefi, nü- fusunun yüzde 99.Ş'i Müslüman olan Türkiye'dir. Amaç Türkiye'deki laiklik ve demokrasiyi yok etmek ve şeriat düzenini getirmektir. Şeriatta ise demokrasi yoktur. Şeriatta özgürlük yok- tûr. Şeriatta insan haklarına saygı yoktur. • • • Türkiye'de bugün sağ bölünmüştür. Sol paramparça- dır. Bu bölünmüşlüklerden en çok yararlananlar ise hıç kuş'kusuz dinci siyasal gruplardır. Solun bu bölünmüş- lükler içinde, örneğin istanbul Belediye Başkanlığt'nı (hele İSKİ olayından sonra) yeniden kazanması artık ha- yal olmuştur. DYP ve ANAP ise birbirlerinin oylarını bölmektedir. Bu oluşumda aradan önefırlayan ve her gecen gün etki ala- nını genişleten Refah Partisi'dir. Yerel seçimlerden Refah Partisi'nin güçlü çıkması, DYP ve ANAP'ın birleşmesi sonucunıryaratabilir. Koa- lisyon içinde ya da dışında bir birleşme ice sağın tek başına iktidara gelmesi demektir. Sağın iktidara gelmesinden kim sorumludur? Sağ, sağ olduğu için mi iktidara gelmektedir? Yoksa mangal- da kül bırakmayan, tek hücreli amip gibi bölünerek ço- ğalan solcuların ve sosyal demokratların sayesinde mi? öldürülmeden bir-iki gün önce Uğur Mumcu'nun İs- tanbul 'dan Ankara'ya dönerken beyninde yatan proje- nin ne olduğunu daha önce yazmıştım. Mumcu, Tür- kiye'nin karşı karşıya kaldığı siyasal tehlikelere ve şeriata karşı solu birleştirmek için girişimlerde bulun- mak amacındaydı. Bu konuda ilk olarak değerli aydın Hüsnû Göksel ile konuşacaktı. Olmadı. 'Şeriatterörü'ne kurban oldu. Görevi Sayın Göksel yüklendi. Göksel, sos- yal demokrat liderlerle çeşitli görüşmeler yaptı, bunları da gazetemizde zaman zaman açıkladı. • • • İSKİ olayının gölgelediği bir ortamda da olsa Türkiye'- de sosyal demokrasinin geleceğini, solun yazgısını be- lirleyecek arayışlar sürüyor. Hiç kuşkusuz bu sürecin ilk durağı 11 eylüldeki SHP kurultayıdır. Cumhuriyet Gazetesi, SHP kurultayı öncesinde 24 ya- zar, muhabir ve çizerini bu amaçla yurt çapında görev- lendirdK Cumhuriyetçiler soldaki gelişmeleri gözlediler, her düzeydeki insanla konuştular, en yetkili ağızlardan sorunları dinlediler.. Bu araştırmaların sonuçlarını bu- günden itibaren gazetemizde okuyacaksınız. Türkiye'de siyasal yaşamı yönlendirecek liderler artık 4. kuşaktan seçiliyor. DYP, ANAP ve CHP 4. kuşak lider- lerini seçmiş bulunuyor. Şimdi sıra SHP'ye geldi. Dola- yısıyla SHP'de gençleşme ve yeniden yapılanmanın ilk adımları kurultayda atılmış olacak. Bu kurultay SHP için önemli birdönüm noktasını oluşturacak. SHP delegeleri sadece liderlerini seçmek için toplan- mıyor, ayrıca solda beklenen işbirliğinin. bütünlesme- nin de kapılarını açmış olmak için bir araya geliyor. SHP kurultayı, solun bütünleşmesi için en önemli fırsattır. Cumhuriyet, kurultay sonrasında solda bütünleşme- nin gerçekleşmesiyle ilgili bir başka araştırmayı daha sürdürüyor. Zamanı gelince onları da yayımlayacağız. 11 eylüldeki SHP kurultayı, sıradan bir parti kongresi değildir. SHP kurultayı, solda bütünleşmeyi gerçekleş- tirmeye yönelik kararların alınacağı tarihsel bir kurultay olmak zorundadır. Türkiye'de sağ güçlü olduğu için iktidara gelmeyecek- tir. Görünen odur ki Türkiye'de sağı iktidara getirecek güç, solun bölünmüşlükten doğan güçsüzlüğü olacaktır. Böyle bir sonucun yaratılmasında lıderlerden delegele- re, sendikalardan sosyal demokrat kitle örgütlerine değin her birey, sağın iktidara gelmesindeki sorumlulu- ğu kendisinde aramak zorunda kalmayacak mıdır? Sağlıklı, mutlu ve başarılı günlerdileğiyle... Ümraniye'de orman yangını • İSTANBLL(AA)-Ümraniye"de ormanlık arazıdc çıkan Nanaın.vaklaşık lOsaattesöndürülebildi. Yangında 35-40 hekrarlıkçamlıkalanzarargördü. Ümrarıiye Bakiacık Köyii ve Çekmeköy yakınlarındadünsaat l3.3Osı'ralannda5a\rı\erde a>nıanda başlavanyaneınkısasüredevavıldı Beykoz. Çubuklu. Üsküdar ve Umraniye itfaıy elerinin yanı sıra. orman işletmelerine bağlı iş makinelen ve İSK. İ ekıplerinin çalışmalan sonucu yaklaşık lOsaattesöndürülenvangında.ılk bclirlemelere göre 35-40 hektarlık çamlık alan zarar gordü. Yetkililersabotaj ıhtimali üzerindedurduklannı. ola\ la ilgili soruşturmaya başlandığını söylediler.