25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 AĞUSTOS1993 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 Yolsuzlukla mücadele • Baştarafi 1. Sayfada bürokratlara attı" biçiminde yorumlandı. Başbakanlık Teftiş Kurul u- nun geniş yetkilerine ve Başba- kan onayı beklemeden soruna el atabilecek olmasına karşın İSKİ skandalında devreye gir- memesi ise kuşku yaratu. Baş- bakan Tansu Çıllerın Merkez Bankası memurlan ile ilgili so- ruşturma işini kendisine bağlı •Teftiş Kurulu'na verrniş olma- ' sına karşıhk. İSKİ ve İLKSAN - soruşturmalannda bu kurulu " görevlendırmemesi. kurulun ''son genelgeyle aldığı >etkiye -dayanarak konuya el atmaması '- / da. "politik bir yaklaşnn" ola- f rak değerlendirildi Çiller'in genelgesi - Başbakan Çiller'in 18 Aâus- -tos 1993 tarihli. 199325 sayıh genelgesi şöyle: - "Kamu kurum ve kuruluş- jlannın dikkatine: . Geçmişte yapıldığı ileri sürü- Jen ve gelecekte yapılabilecek -> yolsuzluk ve usulsüzlüklerin tespili ve sorumlulan hakkında gerekli idari ve yasal ışlemlere zaman geçirilmeden başlan- ması daha önce de belirtilmişti. ' Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanlığı söz konusu yolsuz- luklann takibi ve sonuçlandın- lmasının koordinasyonu ile yü- rütülen işlemlerin seyrini takip etmek ve her an bilgi ahş verişi- ni temin edecek şekilde. gerekli •tedbirleri almakla görevlendi- rilmiştir. , Bu itibarla, söz konusu göre- vin. etkin. süratli bir şekilde ye- rine getirilmesi için bütün kamu kurum ve kuruluşlan Başba- kanhk Teftiş Kurulu Baş- kanlığı ile koordinasyon içinde çalışacaklar ve aşağıda belir- tilen görevleri sürdürmeye de- vam edeceklerdir: 1-Kamu kurum ve kuruluş- lannın yetkili birimlerince yü- rütülmekte olan inceleme ve so- ruşturmalara devam edilecek. bundan sonra doğrudan kendi- lenne ıntikal edecek yolsuzluk ve usulsüzlük iddialan da ele alınarak. süratle sonuç- landınlacaktır. 2-Kamu kurum ve kuruluş- lanna yolsuzluklann takibi ve sonuçlandınlmasırun koordi- nasyonu ile görevli Başba- kanhk Teftiş Kurulu Baş- kanlığı aracıhğı ile intikal ede- cek konular ile basın yayın or- ganlannda yer alan yolsuzluk ve usulsüzlük konulan güncelli- ğini yitırmeden incelenerek. ge- rektieinde soruşturulacakür. 3-Başbakanhk Yüksek De- netleme Kurulu'nca düzenle- nen raporlar ile bakanhk veya diğer mercilerie inceleme ve so- ruşturması talep edilen konu- lann bir an önce ele ahnarak in- celeme ve soruşturulması sağla- nacaktır. 4-Kamu kuruluşlannm ha- len yürütmekte olduklan ve bundan sonra yürütecekleri in- celeme ve soruşturmalar ile in- celeme ve soruşturması tamam- lanmış işlemler hakkında. ko- ordinasyon ile görevli Başba- kanhk Teftiş Kurulu Baş- kanhğfnın belırleyeceği esaslar dahihnde isteyeceği her türlü bilgi ve belgeler bu başkanhğa bildıriiecek, aynca anılan baş- kanlıkça gerekli görüldüğünde koordinaşypn,. toplanülan dü- zenleneceKtır. Konuy a yakın kay naklar. ge- nelgenın yorumunu Cumhuri- yeı'e şöyle yaptılar: "Hukuk konularını ve teftiş meselelerini çok iyi bilenlerin us- taca kaleme aldıkları bu genelge ile Başbakan'ın yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine sert bi- çünde gittiği izlenimi ya- ratılmıştır. Oysa, tam tersine Başbakan, İSKİ ve İLKSA.N olaylarında skandalın büyümesi- ni önlemek istemiştir. Başba- kan, Vlerkez Bankası'ndaki bazı memurlarla ilgili basit nite- likli bir soruşturma için Başba- kanlık Teftiş Kurulu'nu görev- lendirirken İSKİ incelemesine kendisine bağlı bu kurulun gir- mesini istememiştir. Oysa, bu olayın soruşturulmasında, Mül- kiye müfettişlerinin yetkisinin sınırlı olduğu açıktır. Trily onluk ihale dosyaları. Hazine onayı ile yapılmış milyonlarca dolarlık iş- îemler, özel şirketlerin kayıtları gibi konularda Mülkiye müfet- tişleri ne y apabilir? Mali polis ise meseleye çok farklı bir açıdan bakıyor. Bu yüzden de rüşveri verenlerin isimlerinin baş harfıne büe rastlanamadı. Neden? Baş- bakan, siyasi nedenlerle bu işin büyümesini istemiyor da ondan. Oysa Başbakanhk Teftiş Kuru- lu devreye sokulsa idi. İSKİ mili- mine kadar inceienebiiir ve tüm bağlantdar ortaya konulabilirdi. Genelgenin diğer bir özeUiği ise ülke çapındaki diğer soruş- turmalar ve incelemelerde Baş- bakan onayına gerek olmadan teftiş kurulunun devreye girebil- mesidir. Kurul Başbakan'ın ismi gündeme getirilmeden, koordi- natörlük adı altında her türlü in- celemeye müdahale edilebilecek- tir. Böylece Başbakan. yolsuz- lukla mücadelede kendi adını ge- çirtmeyecek bu yöntemle topu bürokratlara atmıştır." Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanı Turhan Güven, konuy- la ilgili sorumuza."İSKİ mese- lesine. hatta İLKSAN'a el at- mamızı Sayın Başbakan istedik- leri zaman baktık, soruşturma- lar İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı teftiş kurulları tarafından yürütülü- yor. onlar tarafından sürdüriil- mesinin yerinde olacağı kanısına vardık. Anıa soruşturmanın her aşamasından haberdar edilmek istediğiraizi de kendilerine söy le- dik. Sa\cılığa intikal etmiş ko- nularm tarafımızdan soruşturul- ması söz konusu» olamapB» karşılığıru verdı. Güven, Başbakan Çiller'in yolsuzluklarla mücadele konu- sunda çok ivi niyetli ve kararh bir tutum izlediğini, genelgeyi de bu amaçla yayınladığını da vurgulayarak,"Hatta o kadar ki, geçen dönem bir devlet ba- kanlığuıın sorumluluğunda olan incelemelerin sahipsiz kalma- ması için bu konulan da sürekli izlememiz talimatında bulundu- lar" dıye konuşlu. Güven, İSKİ soruşturması- nda mülkive müfettiş.lerinin ye- tersiz kaldığı. bazı konulan so- ruşturma >etkilen bulunmadığı eleştirilerine ise. "Mülkiye mü- fettişi dedığiniz İçişleri Ba- kanhğı müfettişleridir. Onlann soruşturma yetkileri tamdır. Nitekım soruşturmalannı yü- rütmektedırler ve üç kez bakan- dan olur alarak soruşturmayı derinleştırmektedirler" dedi. ÜĞÜPOLİTİKA GtİINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA (Baştarafi S.Sayfada) Kalkıyoruz masadan. Adımlarını atarken zorlanıyor. Kıyıya doğru yürüyoruz. Diyorum ki: ''Yaşam uzun bir yürüyüştür. Hiçbırzaman ayrıntılarla uğraşıp zaman yitirme..." Soruyor: "Neden" "Çünkü yaşam senin. Sen o yaşamın içindesin..." Birdûş mübu? Gözlerimi açıyorum alaca bir şafakta. Sabah oldu ola- cak. Karşı kıyıda beyaz bir yelkenlı. Balıkçılar döndü dö- Sırılsıklam olmuşum. Kalkıyorum. Elimi yüzümü yıkı- v,orum. Gördüğüm düşü anlatayım mı diye uzun süredüşünü- >orum. Sonra gazeteleri alıp okuyorum. Her olay bir senaryo... Ben de bir senaryo yazıyorum... TÜRKİYEDE DÜNYADA MetoorolOfi Genel Mudûrlüğu ndenalınanbıkjryegöre yurdunkuzeyke- sımien parçal bulutlu ötekı yerter az bulutlu ve açık gececek Hava sı- caklıklan yurdun kuzey kesımlerınde bıraz artacak. olekı yerterde değı^- meyecek Denız enmızde rüzgar. Karadenız de gundoğusu ve keşışle- me Marmaraöa gundoğusu ve poyraz. Ege oe yıldız ve karayei Akde- nız de günbatsı ve todostan 3-5 kuvvetınde saatle tO-21 denız mıh hızla esecek Van GOÜ nde hava, az bulutlu ve acık gececek Adana Alyon A*ı Ankara Antalya Aydın Bursa Canakkae Dıyartoakır Edırne Erzurum Eskışehır tstanbul Izmır Kara Konya Samsun Trabzon Zongutdak A35 A33 A33 A32 A32 A 39 A36 A32 A 38 A 38 A 32 A33 A33 A 38 A 30 A33 A28 A 30 A 28 •'«Parıs • _ j j \ ^ J * t Pcersburg \ J ^ * • Moskova • Be'lın ^ ^ J ^ »vıyana mmmM*^ ' — * ' 'tfKahıre Ansierdam Annan Atına 3aSdaı Bonn Bruksel Cenevre Cezayır -rankturt Leflcoşa Petersburg Londra Madrıd Mılano Moskova Munıh Osio =»arıs Prag R.yad Roma V=yana B 1 7 A 36 A 3 5 A 39 A 19 A 17 Y 19 A 21 A21 A 37 Y 15 Y 19 A 2 5 Y 2 5 Y 16 A 2 0 B 16 A 21 Y 15 A 41 Y 2 5 Y 1 5 j Yağmurlu Bulutlu Sıslı Guneşli ö Karh Oben Güney vefat etti SHP'den gövde gösterisi • Baştarafi 1. Sayfada Genel Başkanı Erdal İnönü"- nun yanısıra Genel Sekreter Cevdet Selvi. Genel Sayman Ziya Halis. Adalet Bakanı Sey- fi Öktay. Turizm Bakanı Ab- dülkadir Ateş. Devlet Bakanlan Türkan Akyol ve Mehmet Kah- raman. SHP Genel Başkan adayı Aydın Güven Gürkan da katıldı. "Düriist Başkan" slo- ganlan arasında konuşan Bü- yükşehir Belediye Başkanı Nu- rettin Sözen. göreve geldikleri günden bu yana İstanbul'un trafik sorununa çözüm bulma- ya çalıştıklannı anlattı. İstan- bul'da "yalana. talana" son verdiklerini belırten Sözen, bazı "güç odaklarının" bundan ra- hatsız olduklannı söyledi. İstanbuFda kanunsuz olan her vapıvı yıkarak yerine halka hiz- met verecek yapılar yapıia- cağını belirten Sözen. şöyle de- vam etti: "Park Otel. Süzer. Boğazda- ki villalar için ayağa kalkan ege- men gücler; bilin ki kente sap- lanmış hancerleri teker teker çı- karacağız. İstanbul'u bölüşmek isteyenkre izin vermedik, vermeyeceğiz." İSKİ yolsuzluğunda asıl suç- lulann aranmak yerine. olavın partive maledilmeye çalışıldığı- na dikkat çeken Sözen. Ergun Göknd'i ve Göknel'le işbırliği vaptığı belirtilen Genel Müdür Vardımcısını kendisinin görev - den aldığını hatırlattı. Soruş- turmanın devam ettığini. suç- lulann bulunarak cezalandın- lacağını ıfade eden Sözen. *'Va- sadışıhklarla mücadele benim öz karakterimdir" dedı. Kimsenin kendisıni yargıç. sava ve yargı yerine koyma- ması gerektiğini vurgulavan Sözen. yargı karar vermeden bazı kurumlann suçlanmasınm "suç ve ayıp" olduğunu söyledi. Bazı kesimlerin siyasi çikar uğ- runa kendisinin "istifasmı'" iste- diğıni hatırlatan Sözen, sözleri- ni şövlesürdürdü: "Beni, halk secti. Ancak halkunm oylarıyla giderim. Ge- nel Başkanımız Sayın İnönü'nün ağzından cevap verevim onlara; isrifa edeyimde meydanı şeri- atçüara, talancılara mı bıra- kayım. Akülarına şaşarım.'" Konuşması sık sık "Halkçı Sözen" sloganlanyla kesilen Nurettin Sözen'den sonra kür- süye gelen Erdal İnönü de SHP'nin yerel yönetinilerdekı başansına değindi. •'Satılmış kalem istemiyonız" slogan- lanyla konuşması kesilen Fnö- nü. İSKİ olayına değınırken. "Bi/im istifamızı isteyenlere 'akıllarına saşavım' demiştim. Hâlâ da şaşıyorum" dive ko- nuştu. Parti olarak her zaman öncü işleri gerçekleştırdiklennı anlatan İnönü. şövle konuştu: "Şimdi olağan kurultayda ge- nel başkan değişecek. Ben bu kurultavda aday olmayacağımı CHP: Atatürk'ün hisseleri pazarlanamaz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hazine"nin. İş Bankası hisselerinin yüzde 40'ını pazar- lama formülüne, Atatürk'ün vasivetnamesının doğal bir en- gel oluşturduğu bildırildi. Ata- türk'ün vasiyeti uyannca. 1938 vılında Cumhuriyet Halk Parti- si (CHP) vönetimınc verilen İş Bankası hisselerinden sağlana- cak gelirin, ne şekilde dağıtıla- cağının da vasiyette yer aldığı. bu nedenle hisselerin pazarla- namayacağı belırtildi. CHP. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na 24 ağustos salı •^rrü J yâzrtrt>ir başvormis tnrtv narak Atatürk hisselerinin par- tiye ıade edılmesıni istedi. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay tarafından yapılan başvuruda. Atatürk'ün vasiyetnamesinde yer alan "Malik olduğum bütün nukud ve hisse senetleri ile Çan- kaya'daki menkul >e gayrimen- kuİ emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şardarla terk ve vasiyet ediyorum" v önündeki ıbareve de atıfta bulunuldu ve Hazine'ye hisselerin iadesi için 7 gün. mektuba yanıt verilmesi için de 3 günlük süre tanındı. CHP Genel Sekreteri Günay. mektupta aynca şu görüşlere yer verdi: "Büyük Atatürk'ün 28 Kasım 1938 tarihinde Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açdan 5.9.1938 tarihli vasiyetnamesi- nin 1. bendi: "Malik olduğum bütün nukud ve hısse senetleri ile Çankaya'- daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk vevasiyetedivorum' uygulanmasından hiçbir ko- şıdda vazgecüemeyecek emri içermektedir. Bu emre rağmen, demokrasiye ara verilen bir dö- nemde Milli Güvenlik KonseyT- nce çıkarılan 2533 sayılı kanun- la Türkiye İş Bankası hisse se- netlerinin kunı mülkiy erinin Ha- zine'ye intikal ettirilip temsil *e idaresi görevinin de Cumhurbaş- kanlığı Genel Sekreterliği'ne ve- rildiği. bilgilerini/dedir. Vasiyeti tenflzle görevü Türkiye İş Ban- kası 2533 sayılı kanun gereğince bu güne kadar bedelsiz vev a va- siyetname gereği rüçhan hakları kullanılarak hazinece alınan ve her birisinin üzerinde 'Mülkivcıı 2533 sayılı yasa uyannca Hazı- ne'ye, temsil ve ıdare yetkisi Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reterliğı'ne aıttir. Iş bu senedin geliri vasiyet hükümlerine tabi- dır' şerhi bulunan hisse senetleri- ni müsteşarlığınıza tevdi ettiği ve halen zilliyetliğinizde olduğu da bilinmektedir. 3821 sayılı yasa 25323 sayılı yasayı yürürlükten kaldırmıştır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk - iin partisi Cumhuriyet Halk Partisi yeniden tüzel kişiliğine kavuşmuştur. Bu kanun hüküm- leri gereği, büyük Atatürk'ün hisselerinin Hazine'ye verilmesi ile ilgili haksız işlemin dayanağı ortadan kalkmıştır.Böylece ger- çek hak sahibi olan partimiz. eli- nizde bulundurduğunuz tüm Atatürk hisse senetlerinin iadesi- ni talep etmektedir. 3821 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılan 2533 sayılı kanun hükümlerine göre elinizde bulunan >e mülki- yeti CHP'ye ait olan bedelii veya rüçhan hakkı kullanılarak alınan tüm hisse senetlerinin iş bu yazının tebellüğünden itiba- ren yedi gün içerisinde partimize veriİmesini, bu senetlerle ilgili hiçbir tasarruf yapıimamasını, talebimizle ilgili olarak 3 gün içinde olumlu veya olumsuz ge- rekçeli cevap veriİmesini. aksi halde yasal başvurularda bulu- nacağunıza bilgilerinizi rica ede- rim. Saygılarımla." sövlemiştim. İnanarak söylemiş- tim. şimdi de tekrarlıvorum. Böyle bir değişikliği y apan baş- ka bir parti yok. Bu da bizim ön- cülüklerimiziden birisi. Şimdi bana İstifa edin' diyorlar. Niye acele ediyorlar? Kurultaya gi- derken parti içinde bir kargaşa yaratmak ve bunu koalisyona yansıtmak. Bizi. koalisyondan çıkarmak için bir tertip. Bu ter- tibi görmeyeceğimizi mi sanı- yorlar. Onun için akıUarına şa- şay ım diyorum." Koalisyonun başanlı olduğu ve seçime kadar dcv am edeceği- ni ifade eden İnönü. partive yö- nelik saldınlardan birşey çı- kmayacağını söyledi. İnönü. "Biz. akıUarına şaşarak yolu- muza devam ederiz" dedı. İSKİ olayında bütün hukuk sistemı- nin sınav geçirdiğini anlatan İnönü. sonuçta suçlulann orta- ya cıkacağını ve haksız yere suçlanan masum insanlann da kurtulacağını söyledi. "Büyük partimizi, kücük düşürmeye çalışıyorlar" dıyen İnönü, 1994 yerel seçimlerinde partilerinin bugünkünden daha böyük bir zafer kazanacağını da belirtti. SHP'nin Türkiye'nin en dürüst partisi olduğunu savunan İno- nü, ANAPdöneminde hasıraltı edilen yolsuzluk iddialannın bulunduğu 120 dosyanın da adalete intikal etürileceğini bil- dırdi. Konuşmalardan sonra İnönü. Zeytinburnu Hızlı Tramvay-Çağdaş Tramvay en- tegrasyonu çalışmalannı başla- tacak olan ilk fıtili ateşledi. İnö- nü. daha sonra Belpa-Yeni Bosna arasındaki 1.5 kilometre uzunluğundaki Mevhibe İnönü Tüneli'nde incelemelerde bu- İZLENİMLER Mumculargitti, meydan liboşlarakaldı AYŞE YILDIRIM "Dürüst Başkan yanındayız" yazılı İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Nurettin Sözen'- in posterleriyle süslenmıştı. Hızlı Tramvay ve Çağdaş Tramvay'ın birleştiği Belpa önündeki tören alanı. Törene kdtılan SHP'liler. Sözen kürsü- ye çıkarken "Dürüst Başkan", "Halkçı Sözen" dıye bağınyor- du. SHP'liler, İSKİ eski Genel Müdürü Ergun Gökneli "yol- suzluk" yaptığı gerekçesiy le gö- revden alan Nurettin Sözen'in ve partilerinin "suçlu" gösteril- mek istenmesine kızıyordu. İstanbul'un tüm ilçelerinden gelen SHP'liler tören boyunca ellerinde. "Şovmen değil gerçek basın nerede", "L ğur Mumcu'- lar gitti, meydan liboşlara kal- dı", "İnter Star ve Hürriyet; önce kendi patronlarını temiz- le", "Satılm^ kalem istemiyo- ruz", "Sözen*i sermayeye ezdir- meyeceğiz" dövizlerini taşıdı. Tören alanında ise, "Evet... Adalet işlemeli ama herkes için", "Medyanın değil, halkın başkanı; seninleyiz", "Temiz toplum, temiz kalemlerle, taraf- sız ekranla olur" , "Onurlu lider İnönü. Dürüst Başkan Sözen'in yanındayız' 1 pankartlan asılıy- dı. Pankartlar arasında İsmet İnönü'nün sözü olan u Bir mem- lekette namus erbabı kişiler la kal (en az) namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur" yazılı olanı dikkat çekti. Belediye görevlileri. davetli- lere Nurettin Sözen imzalı "İS- Kİ gerçeği nedir?" broşürünü dağıttılar. Broşür. "Kamuoyu- nu bir süredir meşgul eden İSKİ olayı öyle farklı yönlere çekil- meye başladı ki. toz duman ara- sında neredeyse gerçekler unut- ruruJmava çalışılıvor" diye başlıyor ve Sözenin Ergun Göknel'ı görevden almak üzere nasıl harekete geçtiğini anlatı- yordu. Broşür. "Türkiye artık, Sö- zen gibi, yolsuzluklann üzerine gidecek, rüşveri önleyecek vöne- ticileri beklivor. Sağlıklı bir de- mokrasi ve nuzurlu bir gelecek ancak bu şekilde sağlanabilir" ıfadesiyle sona eriyordu. Törene. SHP genel başkan adaylannın hepsi dayet edilmiş- ti. Ancak. yalnızca İstanbul'da bulunan Aydın Güven Gürkan katılabilmişti. Diğer adaylar ise okunmayan telgraflanyla kut- lamışlardı Sözen'i. Törenin bir başka ilgınç gö- riintüsü ise Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen ile SHP İl Başkanı Yüksel ÇengeT- in 1 ağustostan beri ilk kez aynı mekanda bulunmalanydı. Kongrede yollan aynlan Sözen ve Çengel o günden beri görüş- müyordu. Dün ise Gene! Baş- kan Erdal İnönü'yü evinden alan iki partili tören alanına birlikte airdi. OLAYLARIN ARDINPAKI GERÇEK • Saştarefi 1. Sayfada dönüşümjn arifesindedir. •lurgut Özal'ın beklenme- dik ölümi. Süleyman Demi- relin partler arasındaki yarı- şın dışına çıkması ve Erdal Inöiü nür genel başkanlık- tarçekilrresi, siyasal tabloyu dejiştirmş bulunuyor. 1994 Tüi<ıyesi Dnemli olaylara ge- b>elir. M^ut Yılmaz. umutla- rın erker bir seçime bağla- m*stır; geiel kongrede yaptı- ğı conuşnada bu eğilim dile gteirildi. Eir erken seçimle siyasal iktidarı bırakmakzorundaka- lan ANAP bir erken seçimle siyasal iktidara geçebilir mi? Bu soruya yanıt vermek için vakit çok erkendir. Önce ÇİUer'ı kuşatmış olan sorula- rın aydınlanması bekleniyor, DYP-SHP koalisyonunun de- vam edip etmeyeceğinde kuşkular büyüyor, sonra 24 Mart yerel seçimlerinin so- nuçları belirleyici olacaktır. Ancak şimdiden söylenebile- cek bir şey vardır: Türkiye'nın parçalanmış siyasal partiler yapısına göre bir partinin tek başına iktidara geçebılecek kadar oy toplaması çok güç- tur, ulkenın koalısyonlarla yönetileceğıne ılişkın görüş- ler guçleniyor; ANAP'ın 1980 lerde siyasal yasakların sürdüğü dönemdeki gücune kavuşmasını beklemek ger- çekçilik sayılabilir rni?.. Mesut Yılmaz liderliğinde partinin yapılanması, öteki si- yasal partilerin çalkalanma- sı, Türkiye'nın sorunlarının gün geçtikçe ağırlaşması ve çözülememesi. ANAP Genel Kongresi'nin heyecandan uzak; ama, istikrarlı bir or- tamda gerçekleşmesini sağ- lamıştır. Özetle, sorunlarla dalgala- nan bir Türkiye'de sorunsuz bir parti genel kongresi yaşa- nıyor. AYNADA (ANILAR-2) Mücap Ofluoğlu 30.000 (KDV içinde) Çağıh} Yavnları Türkocağı Cad. } 1 l l h b ! Ödemeli gönderilmez İLAN T.C. ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı. 1988 881 Davacı Hazine vekili tarafından 7.12.1988 tarihli dava dilekçesi ile Elbıstan ılcesi. Kümbet Mahallesi Tekkeyeri mevkiinde bulunan ve davalılar Yusuf Akça, Mehmet Deprem. Alı Çolak ve arkadaşlan üzerine kayıth bulunan 184 ada. 38, 40, 41, 42. 53 ve 39 parsel nolu taşınmazlann tapu kayıtlannın ıptalı ile Hazine adma tapuya tesali- ne ilişkin davanın > apılan açık y argılanması sırasında. vukanda belir- tHen lapularda malik bulunan bir kısım dahili davahlara ilanen tebli- gat yapılmasına karar verilmiş olmakla; Elbistan ilçesi, Kümbet Mahallesi. Tekkeyen mevkiinde kain 184 ada, 53 parsel sayılı taşınmazda ve yukanda parsel numaralan yazılı taşınmazlarda malik bulunan Elbistan ilçesi, Kümbet Mahallesı'nde ıkamet ettığı halde açık adresleri tespıt edilemeyen Ali Çıçek. Hüseyin oğlu Mehmet Elma. Yunus AJcça, Ali oğlu Hasan Horata'ya yukan- da özetı yazılı dava dilekçesimn ilanen tebliğine. Hazine vekilınin ıddia ettiği ve dava konusu edilen yukandakı taşınmazlann 1970 ta- nh, cılt: 95, sayfa: 32deki 34 nolu Hazine'ye aıt tapu kaydı kapsamın- da kalması nedeniyle tapusunun iptaline ilişkin bu davanın duruşma- sının 14 9.1993 günü saat 9 00"a bırakıldığı, kendılenni bir vekille veya bizzat temsil ettirmedıkleri takdırde yargılamanın gıyaplannda gonileceği hususu ilanen tebliğ olunur Basın: 50751 Kiiltür Servisi - Yönet- men ve yazar Oben Güney dün öğleden sonra evınde vefat etti. Bir süredir böbrek yetmezliğinden ra- hatsız olan sanatçı, tedavi için yurtdışına gıtme ha- zırlığı ıçindeydi. 1938 yılında Yozgat'ta doğan Güney. ilkokulu Anadolu'nun çeşıtli kent- lerinde okudu. Galatasa- ray Lisesi orta bölümünü bıtirdi. 1956-57 yıllannda Haldun Dormen tıyatro kurslanna katıldı. 1960'- da Ankara Meydan Sah- sı'nde profesyonel olarak tiyat- roya başlayan sanatçı. AST'ın ikincı kuruluşuna katıldı: AST'la beraber oyunlar oynadı ve yöncttı. Tiyatro TÖS ve Ye- nişehır Tiyatrosu kuruculan arasında yer alan Oben Güney. 1967 yıhndaParis'e gitti. Burada Polonyalı yönetmen Grotowski ile tanışan Güney, 1969 yılında Polonya hüküme- tinden Grotovsski aracıhğıyla LaboruvaturTiyatrosu'na burs alarak Polonya'ya gitti. Po- lonyada Hanuszkiewicz, Woj- da Swinoarski, Szajna. Kantor gibi tıyatrolann ünlülen ile bir- likte oldu ve çalışmalanna ka- tıldı. Tivatrodan atüdı» • "Vük", "Adem ile Hav^a". "Gökyüzünde Bir Kıyı" adlı oyunlan Lehçe'ye çevrildı. 1978'de Türkiye'ye dönen Oben Güney. İstanbul Şehir Ti- yatrolan'na girdi fakat iki yıl sonra sıkıyönetim karanyla ü- İLKSAN Oktay: Iddialar hayal ürünü ANItARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Seyfi Oktay. İLKSAN olayla ilgili soruşturmanın engellendiği ve meclisin devre dışı bırakıldığı iddialannın hayal ürünü oldu- ğunu söyledi. Oktay. Adalet BakanhğYnın yolsuzlukla ilgili yasalar çerçevesinde üzerine düşeni yaptığını ve İLKSAN davasına Ankara 19. AsliyeCe- za Mahkemesi'nce bakıldığını belirtti. Oktay. konuyla ilgili yapıtığı açıklamada. Aydın Milletvekih Yüksel Yalovanın şikayeti üzerine Ankara Cum- huriyet BaşsavcıhğYnca hazır- lanan fezlekenin araştınlmak üzere Milli eğitim. Mahye ve Gümrük bakanhklanna gön- derildığini anımsatarak. Adalet Bakanlığı'nın iddialan Başba- kanlığa veya TBMM'ye gön- dermesinin yasal olarak ola- naksız olduğunu bildirdi. İLKSAN'la ilgili ilk duruşma- nın 16 eylülde yapılacağını be- lirten Oktay. davada araştırma yapmak isteyen savcılann eli- nin kolunun bağlandığı yolun- daki iddialann da gerçekle bağdaşmadığını ifade etti. Ok- tay . "İddialann doğrudan mecli- se gönderilmesi dunımunda, TBMM'nin yetkileri açıkca gasp edilmiş. bakanlıklar TBMM yerine ikame edilmiş olurdu " dedi. Oben Güney 55 yaşndaydi. yatrodan atıldı. Daha sonra mahkeme karanyia şehir tiyat- rolanna geri dönen Oben Gü- ney. "Katharina Blum'un Çiğ- nenen Omını" adlı oyundaki rolüyle Ankara Sanat Kurumu En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü aldı. "İnsanda Tiyatro Tiyatroda İnsan" adlı yayınlan- mış tiyatro araştırmasının yanı sıra Güney'in. "Yorgun" adlı şi- ır kıtabı, "Dilenci". "Yük". "Suç". "Kan" (Büyükel). "Çöp". "Gökyüzünde Bir Kı- yı", "Sınır", "Duvar", "Bir Kadının Zaman Dışı Yaşamf'. "Adem ile Havva" ve 1993 yı- lında tamamladığı Almanlann Türkleri yakma olayını konu alan "Dazlak" ve "Kavonozya" adlı oyunlan bulunuyor. Oben Güney 1983 yılında "Çıkmaz Sokak", 1990 yılında "Görûş- me, Kutlama, Çağn" 1991 yılın- da "Lzaktan Piyano Sesleri" oyunJanyla Avni Dilligil En İyi Rejisor Ödüllerini aldı. Oben Güney evli ve iki çocuk baba- sıydı. Ressam A.Avni Çelebi öldü Kiiltür Servisi - Türk modern resminin kuruculanndan res- sam Ali Avni Çelebi, gecirdiği kalp krizi sonucu öldü. 89 ya- şında ölen Ali Avni Çelebi için 31 ağustos salı günü saat 11.00'- de, uzun yıllar öğretım görevlisi olarak çalıştığı Mımar Sinan Ünıversitesi'nde bir tören dü- zenlenecek. Çelebi'nin cenazesi Fındıklı Camıi'nde kılınacak öğle na- mazmdan sonra Torjkapı aile mezarlığında toprağa verilecek. Ali Çelebi 1904'te Jstanbul'da doğdu. Sanayi-i Nefıse Mek- tebi'nde iki yıl Hikmet Onat'ın, iki yıl da İbrahim Çallı'nın atöl- yesınde eğıüm gördü. 1922de Almanya'ya giden Çelebi burada Münıh ve Berlin akademileriyle, Hans Hoff- mann'ın atölyesine devam etti. Ali Avni Çelebi 1927"de yurda döndü ve yurtdışında eği^m gören diğer sanatçılarla birlikte "Müstakıl Ressamlar ve Hey- keltraşlar Birliği'ni kurdu. 1938de Akademi'de Lepold Levy'nin asistanhğına atandı. 1959'da kendi atölyesini kura- rak. 1968'de emekh olana dek hocahğını sürdürdü. Şanatcıya 1987de Mimar Sinan Üniversi- tesi'nce profesörlük ünvanı ve- rildi. BİR YIL ONCEIRAN DAN KAÇMIŞTI Şah yanlısı Azadfer silahk saldırıda öldürüldü ANKARA (AA) -İran İslam Cumhuriyeti'nden rejim karşıtı olduğu için Türkıye'ye kacan Behran Azadfer. silahlı saldınya uğrayarak öldürüldü. Emniyet yetkjlılennden edi- nilen bilgiye göre. Alündağ. Doğanşehir Mahallesi'nde 138 numaralı gecekonduda oturan Behran Azadfer. dün sabah sı- lahlı 3 kişinin saldınsına uğradı. Yakın mesafeden çenesine iki. boğazına da bir kurşun isabet eden Azadfer olay yerinde öl- dü. Saldırganlar olay yerinden kaçarken. Behran Azadfer'in ev arkadaşı iki İranü. durumu polise bildirdiler. İltica talebi Olayı soruşturan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı Dış Terör Bürosu yetkili- leri. olay yerinde 7.65 mm. ça- pında üç kovan bulunduğunu belirterek, İranhlann kalmakta olduğu otel ve evlerde aramalar yapıldığını bildirdiler. Bir yıl önce kaçmışiardı Behran Azadfer ile birlikte kalan ve can güvenliği gerekçe- siyle adlanru açıklamaktan ka- çınan iki İranlı, Azadfer'le bir- likte yaklaşık bir yıl önce Tür- kiye'ye kaçüklannı belirterek, Birleşmiş Milletler Mülteciler "V'üksek Komiserliği'ne iltica talebinde bulunduklannı söyle- diler. İran'dan Şah Rıza Pehlevi laraftan olduklan gerekçesiyle kaçtıklannı ifade eden İranlılar, kendilerinin Azeri olduğunu bildirdiler. Doktordan 1989 model Renault Flash 70.000 kilometrede satılk otomobil. 117 milyon. Telefon: 5819261 T.C. SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESt 1993 42 Karar No 1993,93 Davaa Milli Eğitim Bakanlığı tarafından davalılar Fatma Kaya ve arkadaşlan aleyhine açılan Sürmene Orta mahallede kain 22-28 Fd. pafta, 140 ada. 6 parsel sayılı taşınmazın 210 m 2 'lik kısmının 2942 sayılı kanunun 16. maddesi gereğince ıdare adma tesciline dair dava- nın yapılan açık yargılaması sonunda; İdare adına tesciline 10.6.1993 tarihli kararla karar verilmiş bulun- duğundan. işbu hüküm özetinin adresleri tespit edilemeyn davalılar Hasan eşi Emine, Ayşe oğlu Ali, Şevki kızı Zehra'ya tebliğ yerine ka- im olmak üzere ilan olunur. Basın- 50785 Çaresizlik ve oligarşinin yeni arayışları. Halk saflarmda karşı-devrimci şiddet. Devrim ve insan sevgisi. Tasfiyeci anlayış, yalaolarla ve Devrimci Hareketin onu- runa saldırarak kendine solda yer arıyor. Bir tavırsızlık örneği Devrimci Çözüm 6. Sayı Çıktı Bayilerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear