22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet70. YISAYI24771 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V I Z Y O N 2A&UST0SHttMZMTBİ Benetton, Fidel Castro'yu, İtalya'da kurmayı planladıklan araştınna ve çalışma merkezinde öğretmenlik yapmaya davet etti >zünübu kez de Casi MICHAEL JANOFSKY Benetton, yeni bir reklam kam- panyası başlattı. Şirketin sahibı Lu- ciano Benetton, Fidel Castro'yu İtal- ya'da. Trevıso yakınlannda kur- mayı planladıklan uygulamalı sa- natlar araştırma ve çalışma merkezi fabrikada öğretmenlik yapmak üze- re davet etti. Küba Devlet Başkatu'na yol- ladığı davet mektubunda Benetton. hderin üstlendıği rolün devrimci yönünü. "idealist önsezisini" ve "ha- yal kjnkuğına uğnuntş ve boyun eğ- mş milyonlarca insana aşıladığı gele- ceğe gûveni" takdır ettığmı belırttı. Kurulacak okulda kayıt sırasında ırk ve sınıf Iknmlannın gözetilme- yeceğini veK'yncalıklüann kabul edilmesini engeliemek için ellerinden geleni yapacaklannı" söyledı. Be- netton mektubunda aynca "Fabri- ka için bir 'devrim öğretmeni'ne ge- reksinimimiz var" diye de ilave etti. Benetton için her tür iletişimin reklam kapsamına gırdiği artık bi- hnse de bu mektup gene de bir abartı olarak görülebilır. Davet, daha çok Castro'nun bir gün göre- vinden aynhp işi kabul edip okya- nusun öteki yakasında takım elbise ve kravatla belirip tasanm, fotoğraf ve videonun devrimci kavramlannı öğretmeye karar vermesi gibi inanı- lmaz bir olasılık üzerine kurulmuş bir tanıtımatılımına benziyor. Aynı zamanda İtalyan Senatosu'nun da bir üyesi olan Luciano Benetton, mektubu gönderirken aslında başka bir şey plarüıyor olabıhr. Ömegin, Castro'yu İtalya'ya davet ederken kendisinın ve diğer kapitalıstlerin Küba'da para kazanmaya başjpma- Yalnızca savaşmıyorlar, resim de yapıyorlardı Shogunlann kültür-sanatı /ainlilerin 12. yüzyıida Japonya'ya tanıttığı Zen Budizm, idealbirevren fıkrinin gelişimine katkıda bulundu. Haber Merkezi - Akiro Kurosa- wa'nın fdmleri, Madam Butterfly'ı, samuraylan ve Snogun'ııyla tarudığımız Japonya, çoğumuz'için büyûlü bir dûnyaya açılan bir kapıdır. Oysa. bu kültür hakkında edindiğimiz imaj çoğunluk yüzeysel, hatta yanlış bilgilerle çizilmıştir. Bu ülkeyi anlayabümek için tarihi ve kültürünü biraz olsun tanımak gerekiyor. Bizim fılmlerden tanıdığımız samuraylann yükselişi ortaçağa rastlar. tmparatorluk 12. yûzyılda yerini, shogunlar üstüne kurulu merkezi bir hükümete bırakır. Ülke, daimyo (ortaçağda baron yerine kullanılan bir sözcüktür) lordlan ağıyla yönetilmeye başlar. Daimyo. tebaaa üzerinde sınırsız bir gûce sa- hiptir, emrinde samuraylardan ku- rulu bir ordu vardır. 1868'de. sho- gun sisteminin dağılıp, hükûmetin merkezine yeniden imparatorun geçtiği Meiji Restorasyon'u ile bu apon kültüründe çay seremonisi denge, sessizlik, uyum ve saflığın bir bileşimidir. dönem sona erer. Daimyo kültürü, feodal lordlan, aynı zamanda ordulann da başına geçen soylulan ile ortaçağ Avru- pası'na benzetilebilir. Bugûn Japon- ya'da baa küçük kasabalarda da- imyo kültürünün anısı yaşaülmak- tadır. Uzmanlar daimyonun, Kyoto'- daki imparatorluk sarayının güçten düşmeye başladığı 10. yûzyılda or- taya çıktığını düşünüyor. O yıllarda daimyonun yalrûzca köylük kesim- lerde hükmü geçiyordu. Sarayın gücünü kaybetmesi, yerel liderlerin güçlenmesine yol açtı. Bu liderlerin ilki Minamato Yori- to'ydu. 12. yûzyılda Yorito'ya seii- tai-shogun (barbarlan durduran büyük komutan) unvanı verildi. Bu unvanın kısalülmışı "shogun"dır. Shogun'ı, meclisi olmayan bir baş- bakan olarak düşünebÜırsiniz. 15. yüzyüın ortalannda lordlar arasında yaklaşık yüz yıl sürecek L'uciano Benetton'un bu daveti, bir kez daha şirketin felsefesini, yani ilan yoluyla olsun davetiye yoluyla olsun, politik sözlerin de geleneksel ürün reklamlan kadar işe yaradığını gösteriyor. sını sağlayabilmek gjbi. Benetton'un Kuzey Amerika- daki çalışmalannda iletişim müdürü olarak görev yapan Peter Fressola, "Luciano Benetton. Küba devriminin başında var olan idealizme inanıyof. Ancak Fidel Castro, döneminin sonu- na geldi. Benetton. yakında olması bekknen bu sondan socıra onun ken- dilerine katkıda buiunabüeceğini dü- şünüyor." dedı. Luciano Benetton'un bu daveti, bir kez daha şirketin felsefesini, yani ilan yoluyla olsun davetiye yoluyla olsun, politik sözlerin de geleneksel ürün reklamlan kadar işe yaradığını gösteriyor. Politık konulan kullan- mak bu konularla ilgili tartışmalan alevlendırmeye yanyor. Alevlendir- mese bile en azından ûrünün adının o konuyla eşanlamlı hale gelmesini sağlıyor. Benetton, hiçbir zaman konu sıkınüsı çekmedi. Bu da onun ya dünyanın önde gelen hümanıstlerin- den olduğunu ya da en büyük oportünistlennden biri olduğunu gösteriyor. Birçok Amerikalı Cast- ro'ya yaptığı bu önenyi övgüyle karşılarken, bazı Küba asıllı Ameri- kalılar da Küba lidenyle arasındaki ilişkiden rahatsız olarak ürünlennı boykot ettiler. Benetton'un en çok kullandığı te- malardan bin eşitük. Bu konuyu in- sanlan ayıran ırk ve kültür farklı- lıklannı bulanıklaştırmak amaayla kullanıyor. Benetton reklamlannın birçoğu toplumun değer yargılannı sarsıcı nitelikte olduklanndan dola- yı ABD'de yayımlanmadı. Her yaş- tan ve ırktan 56 kadın ve erkeğin cinsel organlannın göstenldiğı bir reklam ile beyaz bir bebeğı emzıren diktisıvah bir kadmı gösteren reklamlar da yasaklananlar arasında. Beneıton'un değişik reklam kam- panyalannda kullandıklan arasın- da henüz göbekbağı kesilmemiş yeni doğmuş bir bebek, rengârenk prezervatiflerden oluşan bir koleksı- >on ve son nefesini vermekte olan bır AIDS hastasının fotoğraflan yer alıyor. Bu reklamlar Avrupa bası- nında düzenli şekilde çıkarken Ku- zey Amerika ve İngiltere'de daha az yayımlanabiliyor. En son kampanyalardan birinde şirket, ihtiyacı olanlar için, kul- lanılmış giysi toparlayabilmek amaayla insanlardan "dolaplarmı boşaltmalarını" ıstedi. Kampan- yanın afışınde bu sözcükler. üstün- de gözlüklerinden başka hıçbir şey bulunmayan Luciano Benetton'un üstüne basılmıştı. Projenin sonunda 500 ton giysi toplanıp ihtıyacfolan- lara dağıtıldı. 4*$^C*rt.*W •:» >>* A- 4 -r « f ^, $rfS 4f ıf ö T $ •*» ^ *t *• '$ & f- İ »i * A ü- îf ftMf * t S ^6* Jf-. 'J' »X, ^ *f * $J-* • * * İ t * ı ?a ? t «5 * ik *•# t I I Japon naif sanatının iki özgün ömeği. 16. yûzyda tarihlenen reamlerde din adamlan bilgeüği temsil ediyor. olan bir savaş dönemi başladı. Ja- pon tarihinde bu dönem sengoku (savaşan ülke) dönemi adıyla bilinir. 16. yûz yıbn sonunda, üç kişinin sayesinde (Oda Nobunaga ve selefle- ri Toyotomi Hideyoshi ile Tokugana Ieyasu) işler kontrol altına alındı. Bu kişiler başta shogun'ın bulundu- ğu merkezi bir sistem kurarak, 300 yıl süren bir banş dönemi başlattı. (James Clavell'in, TV için dizi haline getirilen Shogun isimli romanına konu olan ve 1603'te, Meiji Resto- rasyonu'na kadar iktidarda kalan shogun'lar döneminin kurucusu olan kişi de Ieyasu'dur.) Toku- gavva'nm shogun'Uğı döneminde, yaklaşık 250 daimyo lordu vardı. Bu lordlar, askeri liderler olarak kaldı fakat banşın hüküm sürdüğü Tokugavva'nın yönetiminde sanat, mimari ve kentler gelişti. Daimyo- nun şiire önem vermesi, No tiyatro- sunu, çiçek düzenleme sanatını ve ayinsel bir niteliğj olan çay servisini desteklemesi bekJendi. Çay, Japonya'da çaydan öte bir anlam taşır. Çayhaneye adım atar- ken dış dünyayı unutursunuz. Çay servisi sırasındaki her bir hareketin vakur bir tarzda gerçekleştirilmesi gerekir Çay seromonısı denge, ses- sizlik, uyum ve saflığsn bir bileşimi- dir. Daimyo kültürünün yansıma- lan. en açık şekliyle 'bu' ve 'bun'da görülür. Bu ikı kavram Japon ya- şamınn temelidir. 'Bu', bir savaşcı- nın yaşamıdır. 'Bun'da, varbğın entelektüel ve ruhanı yanıdır. Orta- çağda bu iki kavramdan bir senteze vanlrnışür. Japon sanaünda bu sen- tezin izleri kendini yoğun bir şekilde hissettirir. Daimyo Japonyası'nda kültür, otoriteyle eş tutulurdu. Lordlar birbirleriyle yüksek sanat, tıyatro, şiir ve çay servisi için reka- bet ederdi. Çoğunlukla bu sanatlar- dan birini ya da birkaçını kendileri de uygulardı. Çinlılerin 12. yûzyılda Japonya'ya tanıtüğı Zen Budizm de, ıdeal bir evren fıkrinin gelişimine katkıda bulundu. Atmosferde metan gazının birikmesiyle artan nem ve ısı, çeşitli mantar hastalıklanna neden oluyor Güneşışınlarıherzamansağhkgetirmiyor ANKARA (ANKA) - Güneş ışın- lannm dünyaya diğer mevsimlere göre daha dik olarak geldiği yaz ay- lannda. renk ve koku veren kozme- tiklerin ultraviyole ışınlan nedeniyle ciltte kalıcı kahverengi lekeler oluş- turduğu bildirildi. Uzmanlar tüketi- cileri yaz aylannda içlerinde Berga- mut esansı bulunan kozmetikleri kulanmamalan konusunda uyan- yorlar. Ankara Üniversitesi Tıp Fakülte- si öğretim üyelerinden Doç. Dr. Rana Anadolu, yaz aylannda deriyi daha duyarh hale getıren, "deodo- rant. sabun. krem, tıraş losyonu, tı- raş köpüğü gıbi ürünlerle her türlü renk veren kozmetık ürünün" için- de bulunan kimyasal maddeler ne- deniyle cilt hastalıklanna neden ola- bileceğini, bu tür kozmetiklerin kul- lanımında özellikle yaz aylannda dikkatli olunması gerektiğini bildir- di. Normal zamanlarla alerjen etkı- si taşımayan bazı maddelerin güneş ışığıyla birleştiğinde alerjik olabile- ceğini de bildiren Anadolu, "Foto- alerjenler" denilen bu tür maddele- nn şiddetlı reaksiyonlara yol açabi- leceğini söyledi. u.zmanlar yaz aylannda içinde bergamut esansı bulunan ürünlerin kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Kişinin günlük bakımında kul- landığı temizlik maddeleriyle koz- metık ürünlen arasında bulunan sa- bun, temızleme sütlen, tıraş köpüğü gibi maddelerin "ev kadını egza- ması'" denilen bir cilt hastalığına yol açtığını bildiren Rana Anadolu, yaz aylannda yapılan en bü>iık hatalar- dan birinin de "kozmetik ürünleri sûrdükten sonra güneşlenmek" oldu- ğunu söyledi. Bu tür ürünlerin ıçin- de ulunan bergamut esansının hıç gecmeyen ya da uzun bır tedavi son- rasında yok olan kahverengi lekeler oluşturduğunu söyleyen Rana Ana- dolu, ağjzdan alınan bazı ilaçlann da güneş nedeniyle alerjen ozellığe sahip olabileceğinı bıldırdi. Son yıllarda atmosferde karbon- dioksıt ve metan gazlannın binkme- siyle dünyanın ısındığını. bu nedenle artan nem ve ısının çeşith mantar hastalıklannın artmasına neden ol- duğunu bildiren Doç. Dr Anadolu "greenbouse" diye tarumlanan bu yeni oluşumun halk arasında sam- yeli diye bılinen ve lekelerin oluşma- sına neden olan cilt hastalıklannı arttırdığını söyledi. Özellikle ayaklarda görülen man- tar hastalığına karşı. ayaklann sık sık havalandınlması. yaz aylannda teri alacak pamuklu çoraplar ve açık ayakkabılar kulanılması gerek- tiğini vurgula>an Anadolu. "Yaz aylannda vücudun ıslak kalraaması gerekiyor. Özellikle ban>odan \e de- nize girdikten sonra parmak aralan- nın iyice kurulanması gerekiyor" dedı.' Sırp malına Makedonya etiketi ANKARA (UBA)-Sırp mallanna karşı Birleşmiş Milletler gözetimi sürerken Türkiye, baa fırmalar yüzünden Sırp mallan cenneti haline geldi. Sırp otobûsleri ve Sırp saandan sonra Sırp tanm makinelerinin de 'Makedonya malı' diye Türkiye'ye sokulduğu belirlendı. Birleşmiş Milletler, Sırp ambargosunu delen Türk fırmalannı uyanrken Sırp Lifam şirketinin tanm makinelerinin, menşe değışiklıği yapılarak Makedonya malı diye Türkiye'ye sokulması konusunda Gümrûkler Genel Müdürlüğü soruşturma başlattı. Gümrük yetkilileri, "Adı geçen fırmanın Türkiye'ye 4 partide 40 milyar lirahk malı soktuğu belirlendi. Ancak fırma, Türkiye'ye giren bu tanm makinelenni Makedonya mab olarak göstermiş. Birleşmiş Milletler uzmanlan, Makedonya'da böyle bir fabrika olmadığını saptadılar. Soruşturma sürdürûlüyor" dediler. Bu arada soruşturmaıun devamı boyıınca 40 milyar lirahk tanm makinesinede el konulduğu öğrenildi. Çocuklaragrup tedavisi ANKAR.\(LBA)- Çocuklarda görülen dikkatsizlik. dalgınhk, maymun iştahlılık, dağınıklık, ıçine kapanıklığm bir tür rahatsızlık olduğu bildirildi. Dikkat Yetersizliği Problemi (ADD) olarak litaratüre giren bu hastalıgın ilaç ve grup terapi ile iyeleştirilebildiği belirtildi. Doktor Sami Ulus Çocuk Hastanesi Psikiyatristı Belma Oy, fazla önemsenmeyen dikkat yetersizliğinin ileride addi problemlere yol açüğına dikkat çekti. Psıkiyatrist Oy, "Dikkat yetersizliği olan çocuklann katıldığı grup terapilerle ve ilaçlarla bu sorun gıderilebiür. Ancak kırmızı reçete ile satılan bu ilaçlann doktor gözetimi dışında kullanılması önemli sorunlan da beraberinde getirir" dedi. Konu ile ilgili olarak çocuk hastalıklan uzmanı E>r. Güven Özdol ise şunlan söyledi: "Böyle bir uygulama dünyada ve Tûrkiye'de var. Dağınık, içine kapanık, dikkatini toplayamayan çocuklann ilaç ve grup terapi ile tedavi edümeleri mümkün. Ailelerin eğitiminin yani ara çocuklann hastanelerde yapılan grup terapilere katılması gerekir. Türkiye'de ilaç tedavisi de uygulanıyor. Ancak ılaçlar zıhın açmak için kullanıhnıyor. tlaçlann kullanım amaa, çocuğun bir konuya konsantre olmasını, dikkatini toplamasını sağlamaktır." Rusya'dan Batı'yabeyin goçu MOSKOVA-Yeni Rusya'daki politik ve ekonomik anarşi, Rus biliminin varhğını tehlikeye soktu. Umudunu yitiren Rus bilim adamlan, Batı fıraıalanyla kontratlar imzalayarak Baü'daki bilimsel ve insansever kuruluşlann yaptıklan maddi yardımlarla Rusya'da bilimi hayatta tutmaya çalışıyorlar. Bûyfik sarsıntı Bir zamanlar düşrnan ilan edilmiş olan eski SSCB'nin bilim adamlan, şimdi Amerikan fırmalan ve bilim çevrelerincesıcak karşılanıyorlar. Bütün bunlar, eski Sovyetler Birliği'nin ö\r ünülecek durumda olan bilimsel ve teknolojik kuruluşlannın, gecirdikleri sarsınü nedeniyle " çökmesini önlemeye yöneük özel bir görevin parçası oluyor. Ama Amerikah bilim adamlan bu durumdan memnun değiller. Çünkü kendi araştırmalan için verilen paralar azalıyor. Aynca genç Amerikalı bilim adamlannın burs bulamadıklan için işsiz kaldıklanndan yakınan Amerikalılar, gerçekte Ruslann ucuz bilimsel çalışmalar yaptıklan için tercih edıldiklerini söylüyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear