25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Damşmanı Orhan Erinç • Yazıişleri Müdûrü: Cefal Başbngıç • Ha- ber Merkezi Müdürü: Mustafa Balbav Gorsel Yönetmen .41i Acar #Düzen!enre Mustafa Sağlsmer Ankara Temsilcisı Cüneyt Arcayârek • Haber Mudürlen: Işık Kansu, HakJu Erdem • Istanbul Haberlen Cevber Kantara • Dış Haberler Ergun B»lcı AcatürkBıdvanNo 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 Hat). Telex • îş - Ekonomı: Dinç Tajanç »Yurt Haberlen: Metanef Saraç 42344, Fax:(4)4195027 • tzmır Temsılcısı SenUr Kmk, H.Zıya Blv 1352S2 3Tel • Makaleler Sami Karaören »Spor Abdütkadir Yücefanan »Dû- 831230Telex: 52359, Fax (51)895360 •AdanaTemsılasrÇetia Yiğenoihı Inönü Cd zeltme: AbdıriUh Yaacı I 1 9 S N o ! Kaf l.Tel.522550-522601-522492 Telex-62l55.Fax.(7|)522570 Mûessese Müdürir Erol Erkırt •Koordinaı Ahmec Koruban • Muhasebe Büent Ye • Idare- Hüseyin Gürer • tşletme önder Çı • BıJgJ-lşlem Nail tnaJ • öıigısayar Sıste Mürüvet Çiler • Reklam. Reba I$tonan YirwİJ.v»ııveB*s*n: Yenı Gün HaberAjansı. Basın \e Y avıncıhk A Ş TürkocağıCad 39 41 Cagaloğlu34334Ist PK 246 Isunbul TeJ 512O5O5Teiex 2224* Fav (1)5138595 2 AĞUSTOS 1993 İmsak:4.08 Güneş: 5.53 Öğle:13 15 İkındi. 17.09 <\kşam 20 27 Yatsı. 22 04 akapyakrt pompalan • ANKARA/TEKtRDAĞ (UBA)-Elektronik teknolojisindeki yenı gelişmeler akaryakıt istasyonlannda da yerini aldı. Konuşan akaryakıt pompalan, artık Türkiye'de de "hoşgeldiniz" demeve başladı. Konuşan pombalann 3.5-4 milyon liraya malolduğunu belirten PetrosanÇorlu Bayii İbrahim Gür, Türkiye'de konuşan pompalann henüz yaygmlaşmadığını. bunJardan yalnızca üç tane takıldığını belirtti. Marifetleri arasında aracıyla yaklaşana "hoşgeldiniz'* demek de yer alan akaryakıt pompası, alınacak yakılin litrefiyatını belirtiyor. Daha sonra alınan yakıtın toplam fiyatını bildiren pornpa, "emniyet kemerinizi takın, yağinızı kontrol edin" uyanlannda bulunduktan sonra "hoşcakalın" sözü ile uğurluyor. İzmir Fuan'na THYindirimi • İZMİR(AA)-8eyIülde açılacak olan 62. UlusJararası İzmir Fuan'na katılmak üzere havayoluyla Izmir'e gelen yerli veyabancı işadamlanna Türk Havayollan (TH Y), yüzde 50 indirim uygulayacak. İzmir Fuaralık Hızmetleri Kültür Sanat Etkınliklen (İZFAŞ) yönetımı, konuya ılişkin olarak Ulaştırma Bakanfığı'ndan onay alındığını bildirdi. İZFAŞ yetkilileri, fuar süresince Izmir'in hava trafiğinin daha fazla uluslararası taşımacılığa açılması yolunda gırişirnlerin de sürdüğünü belirttiler. Yetkililer, fuann çalışmalannın son hızla sürdürüldüğünü belirterek pavyonlann ve standlann I eylül tarihinde katılımalara eksiksiz teslim edileceğini kaydettiler. Bu arada fuara giriş ücretlen, geçen yıl olduğu gibi tam 2 bin, ö'ğrenci bın lira olarak belirlendı. Gözün derttıalî geldi • ANKARA (UBA)- Herhangı bir nedenle gözünü kaybeden ve fiziksel rahatsızlık duyanlan sevindırecek ithalat yapıldı. Böylece takma gözler piyasaya verildi. Başta büyük şehirler olmak üzere eczanelerde satılmaya başlanan takma gözlenn fiyatının 1 milyon 150 bin lıra olduğu belirlendı. Takma gözlenn. herhangi bir nedenle gözûnün lamamını kaybeden vefizikselolarak rahatsızlık duyanlara yönelık olduğu dahatırlatıldı. Bu konuda bilgi veren eczaa Çağla Gökçe, gözü olmayanlann takma gözden alarak görünümlenni düzeltebileceklerini ve takma gözlenn istenildiğinde taküıp çıkartılabildiğini söyledi. PTT'denyeni masallap •ANKARA (UBA)- PTT'nin eğitim ve kültür hizmeti olarak sunduğu 166 Müzik Masal Servisı bugünden itibaren yeni masallaranlatacak. PTT Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre yanrun büyükleri olan okul öncesi ve okul çağındaki çocuklann milli eğitim ilkelerine uygun olarak masal, ö'ykü ve hikayelerleeğitilmesi ve eğlendırilmesi amaayla 1986 yılında uygulamaya İconulan 166 Müzik Masal Servısi gıiçlendirildi. Bu servisde kullanılmak üzere ihale yoluyla 15 çeşit yeni masal kaseti yaptınldı ve müzik masal yayını yapan 70 i1 merkezinegönderildi. Yeni kasetler ağustosun 2'sinden itibaren dinletilecek. Buay gökyözû şenlenecek •ANKARA (UBA) - Yaz me\'sıminin son ayı ağustosta gökyüzündeşenlik var. Bilim adamlan, ağustos ayında, gökyüzünde ilginç ve ilginç olduğu kadar da bırbirinden güzel gök cısimlerinin gö'rülebileceğini bildirdıler. Gökbilimciler tarafından yapılan biraraştırmada. ağustos ayı içerisinde samanyolu, "M 22 yıldızlar kümesi", "büyükay yıldız bulutu . "lagun bulutu" gibi yıldız kümeıennin, normal birdürbünle ızlenebileceğı belirlendı. Radyasyonluçay kâbusubitivor 1986 yılında Çernobil'deki nükleer kazadan sonra, yetkililerin saklamaya çalıştığı radyasyonlu çaydan nihayet kurtuluyoruz. Bugüne kadar 58 tonun 52 tonu gömülmüş durumda. Ankara El- madağ'da depolarda bekletilen 6 bin ton çaym gömülmesi için çalışmalar yann başlıyor. ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA - Çernobil NükJeer Santrali'ndeki patlama sonrasında yayılan radyasyondan etkilenen 1986 ürünü yaklaşık 58 bin ton rad- yasyonlu çayın, 52 bin tonu toprağa gömüldü. Türkiye Atom Enerjisı Kurumu Radyasypn Dairesı Başka- nı özer özerdem, İstanbul ve Anka- ra Elmadağ'daki Çaykur depolann- da tutulan 6 bın ton çayın da toprağa gömülmesiyle, Türlcıye'nin "radyas- yonlu çay beiasudaa" kurtulacagmı söyledi. Gömme işleminin, tümüyle bihmsel bir ekip tarafından ve Batı standartlanna uygun olarak gerçek- leştirildiğinı kaydeden Özerdem. El- madağ'daki çaylann, Çaykur loj- manlanmn bahçesine gömülme ka- rannın çevre sakinlerinin tepkisiyle karşılandığının anımsatılması üzeri- ne. "Kimse tedirgin obnasın. Gömme işlemi, çatlaruı depolarda saJdanma- sından daha sağlıklı. Kaidı ki, 1986 yılındajı IMI vana çaylar, açık birşekil- de depolarda tutuluyordu. Gömme, depoda saklamadan milyonlarca kez daha sağlıklı" dıye konuştu. Karadeniz bölgesindeki Çaykur depolannda bulunan radyasyonlu çaylann gömülme işlemi tamamlan- ma aşamasına gelirken, Ankara ve fstanburdakı depolarda bulunan çaylann da, buyıl sonuna kadar top- rak altına gömülmesi için çalışmalar yoğunlaştınldı DahaönceSarayköy ve Kınkkale'de toprağa gömülmeic istenen. ancak yerel yöneticilerin karşı çıkması üzerine, bugüne kadar Çaykur paketleme fabnkası depo- sunda saklanan Elmadağ'daki 3 bin ton radyasyonlu çayın. fabrikanın lojmanında yer alan futbol sahasına gömüleceği öğrenildi. Lojman sakin- lerinin büyük tepkisini çeken bu ka- rarla ilgili olarak Cumhuriyet'in so- rulanru yarutlayan TAEK Radyas- yon Dairesı Başkanı Özerdem, "Rad- yasjonlu çaylar, bugüne kadar hicbir önJem alınmayan depolarda bekletil- di. \ atandaşlar tedirgin olmasınlar, gömülmesi, depoda beidetilmesinden binterce kez daha güvenli ve sağlık açtsından ividir" dedi. TAEK olarak, gömme iznini, an- cak yapılan ölçümler sonucunda toprağin radyasyon geçirgenliğinin olmadığının saptanması üzenne ver- diklerini vurgulayan Özerdem, şöyle devam etti: 'Depolama vöntemi yarüış' ''Gömme işlemleri için tamamen uygun topraklar seçümiştir. Toprak rad>oaktif maddeyı tutma özclliğinde ise, inn veri\oruz. Rad>asyoniu mad- de, eğer toprakla bir bağ oluştıınnu- yorsa, o zaman veraltı sulanna karışt- yor. Mutlaka killi toprak olması lazım. Eğer bölge killi bir topraksa, ora> a istediğiniz kadar sezyum göme- bilirstniz. Elmadağ'daki toprak bize vüzde 80 oranında cevap verdi. letki- kini yaptık. ona göre gömme işlemini yapacağız. Çaylardaki akrivite de bahsediJdiği kadar yüksek değil El- madağ'da. 10-12 bin bekerel ortalama akti>itesi var. Bu, içilebilecek düzey- dedir. Fakat daha az aktiviteü varken, nive halka radyasyonlu çay içireüm dedik. Betonlama da yapdacak. An- cak, sadece toprağin yikılmasını önle- mek için yapılnor betonlama. Yani sanüdığı gibi akti>iteyi tutmak için yapdmıyor. Herkes, aktiviteyi beto- nun tuttuğunu zannediyor oysa." Çaylann bugüne kadar depolarda tutulmasının yanlış bir uygulama oi- duğunu ıfade eden Özerdem, "Bugü- ne kadar bu işin uzamaması gerekj- yordu. Ama malesef kamuoyunun tepkisi nedeniyle bu işler zaman kay- betti. Yer buluyorsun, verel jönetici mahallinden bir doktonınu alıyor, bi- limsel oünayan bir komis>on kuruyor, burası uygun degildir diyor. Bu yan- lış" dı>ekonuştu. IZIŞIÇERI GİRMEYİNİZ Elmadağ'daki deponun kaptsı. Adalar, fstanbul'un yanı başında ki ideaJ tatil mekanı ounanm hazzım yaşatıyor. Haftasonlan yaşanan kaUbalığa rağmen... PrensAdalan'nda bir günHaber Merkezi- Uzun ve sıcak yaz mevsımi boyunca İstanbul'u gezmeye ve tanımaya çaiışan turistler, şehre bir saat- lik bir vapur yolculuğu kadar yakm me- safede bir cennet olduğunu bilmeden aynhrlar çoğu kez. Boğazdan 32 kilomet- re uzaklıkta bulunan bu cennet, yabancı- lann "Princes Islands" (Prens Adalan) olarak tanıdığı adalanmız. Intemational Herald Tribune gazetesi. "İstanbuTdan Kaçış" başhğıyla yayımlanan yazıda, İs- tanbul'un ıncisi adalara geniş yer ayırdı. John Brunton adındaki serbest muhabir yazısında, bu küçük adalann herşeye rağ- men şiirselliklerini günümüze kadar ko- rumayı başarmış oldukiannı belirterek şöyle diyor: "Sıcak, hava kirliliği, şehrin kalabalığı ve trafik kargaşasından bunalmışdurumda İstanbul'un tarihi ve doğal eüzelliklerini tanımaya çaiışan turistler, Istanbul'a bu denli yâkın ounasına karşın bu denli farklı kaunayı başarabilmiş adalan bilmez ge- nellikle. Issız plajlar ve mis kokulu çam orraaniarıyla bezenmiş bu adalarda motor- lu araçkullanonı yasak, bu nedenle gürûltü olarak, ulaşun için kullanılan faytonlan çeken atlann nallaruun çıkardığı sesleri duyarsınız valnızca. Şehir sıcaktan buna- urken, denizden gelen bir esinri adaları hep serin tutar." Brunton, yaasında Prens Adalan'nm hiç bozulmadan bugüne dek gelmeyi ba- şarrnış mimarisine de dikkat çekiyor ve sokak kenarlannda yan yana dizümiş 19. / ntenıational Herald Tribüne gazetesinin muhabiri İstanbul'un yaru başmdaki 'cenneti' okuyuculanna aktanrken, yörenin şiirselliğini yitirmediğini yazdı. yüzyıldan kalma ahşap köşklerin, "Rüz- gar Gibi Geçti" fılmindekiler gibi ABD'- nin güney eyaletlerijıde bulunan eski konaklan anımsatüğını yazıyor. Yazıda, Prens Adalan'run adını, Bi- zans döneminde bu adalara sürülen soy- lulardan aldığı anlatılıyor. Istanbul'a yakm olması adalan. o dönemJerde sorun pkaran bir rakibi geçici olarak sürgün edebileceklen en uygun yer haüne getiri- yordu. Adalann esas 17 yüzyıl sonlann- da varlıkh İstanbullu tüccarlann ve ya- bana diplomatlann buralarda göz kamaştıncı köşkler yaptırmaya başlama- lanyia popüler hale geldiğinin anlaüldığı yazıda Brunton. adalan şöyle tamtıyor: "Burgaz ve Heybeliada acelesi olmayan turistler tarafından zevkle gezilecek yerler ohnalanna karşın kalınabilecek en iyi ve en güzel ada. aynı zamanda içlerinde en büyiiğü olan Büvükada. Adanın en belirgin özelliği çam ağaçlanyla kaplı iki büyök te- pe. Vapur, adaya yanaşırken bu tepelerin yamaçlanna kurulmuş köşkJeri de seçme- ye başlarsınız. Adanın limanında, lüks yatların ve sürat motorlannın yanı sıra basit balıkçı tekne- leri de demiriidir. Kıyı boyunca iki beyaz kubbe ve Splendid Oteli'nin parlak kırmı- ZKI gözünüze çarpar. Nice'de 1920lerde inşa edilmiş bir oteün ahşap kopyası olan bu eski otel adada kalınabilecek en iyi yer- dir. Mimari tarzı Arap raimarisi ve Art Deco'nun benzeri görünnemiş kartşmu olan bu otel. insanda aslında cami otmalıy- mış izJenimi uyandmyor. Çankaya Caddesi. serin bir kemer oluş- turan ağaçları ve her iki yanındaki V iktor- ya dönemi minıarisinin izlerini koruyan ahşap köşkleriyle adanın en büyük cadde- si. Bu evlerin geniş tropikal bahçeleri de en az evlerin kendileri kadar nefes kesici. 55 nolu ev, caddedeki daha az gösterişli evler- detı büi. Ancak tarihi önemi bakımından adanın en değerii yaptsı. Adaya sürgüne gönderilen en son liderier olan Leon Troçki'nin 5 yıl süreyle bu evde yaşadığı biliniyor. 1929'dan 1933'e kadar burada kalan Troçki, 'Rus Devrimi'nin Tarihi' ad- lı kitabmı burada yazdı." Brunton, adanın geleneksel ulaşım aracının faytonlar ol- duğunu vurgulayarak haklannda aynntı- lı bilgi veriyor ve son olarak işlerinden dönen ada sakinlerinin yığınlar haünde vapurlardan sökün ettiğı akşam saatle- rinden kaçınılması gerektiğini ifade edi- yor. AsbestK gemî ABD'ye geri gîtsin İstanbul Haber Senisi- Greenpeace (Yeşil- banş). asbestü SS Unıted States gemisinı yeni- lemek için armatör Kahraman Sadıkoğlu'nun Türk hükümetınden talep ettıği 3 trilyon lıralık kredinın verilmesine karşı çıkıyor. Örgüt. bu atığin Türkiye'ye kabulünün. uluslararası atık ve tehlikeli madde ticaretinı de yasallaştıracağını savunuyor. Yeşilbanş örgütü, "Türk Hükümeti asbeste bağlı tehlikeleri gözardı eder ve projeye maddi destek verirse, bu çok ciddi sonuçlara yol açacaktır. Hükümet, Türk halkı te çevresini kalı- cı biçimde etkilevebilecek ABD kaynaklı bu ölümcül tehdidi kabul etmiş olacaktır" diyor. Armatör Kahraman Sadıkoğlu'aun ABD'- den getirdiği as- bestli gemı içın 3 trilyon liralık yaünm teşviki talep etmesi üze- rine Greenpeace bir açıkiama yapü. "Tûrk hü- kümeti asbestli geminin yenilen- mesini finanse etroemelidir" başlıgı altında yapılan açıkla- mada. yeni Çev- re Bakanı Rıza Akçalıdan. as- bestli geminin Türkiye'ye so- kulmasına engel olması istendi. Yeni Çevre Ba- kanı Akçalı şu konularda da uyanldı: "1951'- de ABD hükü- meti tarafından yapnrdan bu gemi, kolayca askeribirgemiye dönüştürülebile- cek biçimde tasarlanmış ve bu nedenle asbestle doldurulmuştur. Kapılar. duvarlar, tavanlar ve döşemeler, fıavalandırma kanalları Ue kaplama- ları, strükrürel taşıvicılar, panellcr. hatta iskemle ve battaniyeler bile asbestle vapılmtştır. Şu andaki sahiplerinin ifadesiyle gemide 300 bin metrekare asbest bulunmaktadır. Şubat avında, o zamanki Çevre Bakanı Doğancan .4kyürek, işçilerin Tür- kiye'de SS United States gemisinden asbest bo- şaltmalarma izin vermeveceğini sövlenıişti. Bu karar. henüz Çevre Bakanlığı tarafından geri alınmadı. Anladığımıza göre yeni Çevre Bakanı Rıza Akçalı, bu asbesfin Türkiye'ye sokulmasına engel olmak niyetindedir. Biz de kendisinden bunu beküyoruz. Asbest geldiği yere, ABD'ye geri gjt- melidir" Greenpeace, Türk hükümetinin asbestli tran- satlantiğe çok yiiklü bir maddı destek vermeye çalışmasını eleştirirken örgüt üvesı Roberto Fer- rigno da, "ABD yasalarına uygun çalışıldığında, yalnızca asbestin sökölüp uzaklaştırılması işi biie, Marmara Marine şirketinin Türk bûkümetinden tüm iş için talep eftiği toplam para olan 273 mil- yon dolann üçte büinden daha fazlasına mal ola- caktır" görüşünü sav undu. Ferrigno aynca. "ÇevTe konusunda kendisin- den önceki yönetimden daha duyarlı olduğunu id- dia eden Cİinton vönetiminin taşıması gereken "kendi atıkiarını halletme sorumluluğu'. Türk hü- kümeti tarafından büyük ölçüde hafifietilmiş ola- caktır. Üzücü olan da budur" dedı. Clmton'u. uluslararası çevre konulanyla ilgili olarak açı- kladığı ınanç ve yükümlülüklerini ortaya koy- mak fçin olaya el koymaya çağırdı. Greenpeace'e göre asbestin tehlikelen ABD, Kanada, Japonya ve AT ülkelerinde çok iyi bili- niyor. Bütün bu ülkeler asbest kullanımını ya- saklamak ya da çok sıkı bi- çimde sımrla- mak için ön- lemJer almış durumda. Fa- kat yine bu ül- kelere ait fir- malar. dün- yanın geri ka- lan bölgelenn- de, genellikle kısıtlama ya da önlemler olma- dan asbest ürünlerinin pa- zarlanması ve kullanılması işıne aktif ola- rak kaülıyor. Yeşilbanş. "ABD ve Ka- nada hükümet- leri Ue Dünya Bankası, as- bestli ürünlerin tehlikeli ticare- tini onayladığı dahi obnuştur" diyor. Oysa asbes- tin tıbbi ve yasal yönlerim araştıran Barry Cast- leman'a göre asbest, dünyada mesleğe bağlı kan- ser vakalannın bilinen en büyük nedeni. SS Uni- ted States'ın ilk yolculuğunda, Deniz Kuvvetleri avukatı ve mühendis subayı olarak bulunan Le- onard Jaques ise, "Bu gemi, gelmiş geçmiş her- hangi bir ticari gemiden daha fazla asbest içer- mektedir. Bugüne kadar yüzdüriilen hiçbir gemi, denizcilerde bundan daha fazla asbest hastauğma yol açmamıştır" dıye konuşu>or. Armatör Sadıkoğlu ise bu transatlantiği turis- tik amaçlı bir gemi haüne getirmek üzere Türk hükümetinden 3 trilyon lira yaünm teşviki isti- vor. Ancak, bu talep Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı Yabana Sermaye Genel Müdürlüğü ile Çevre Bakanlığı arasında tartışmalara yol açtı. Hazine, teşviki vermeyi kabul ederken Çevre Bakanlığj itiraz etti. daha sonra da koşullu ola- rak kabul edeceğıni bildirdi. Sadıkoğlu, teşviki bekliyor, pekı neden onlarca ınsanın ve çevrenin sağlığı pahasına, bu asbestli gemiyi Türkiye'de yenilemek yerine daha küçük çapta başka bir gemiyle yetinmeyi hiç düşünemiyor? rmatör Kahraman Sadıkoğlu'nun ABD'den getirdiği asbestli gemi için 3 trilyon liralık yatınm teşviki talep etmesi üzerine Greenpeace Türk hükümetini uyardı. Kötüııiyetkapısına anahtar uymuyor Ortodoks kilisesinde hem pazar, hem de ay başı FÎGENYANIK Kiliseye gelenler arasında Müslümanlar da var. IAYDINTLRNA) "tyi ayiar", "Kalos mina"... Ortodoks Vefa Kilisesi (Pana- yia) ve Ayazması, bu sıcak pa- zar gününde, normal günlerden çok daha kalabalık. Başörtülü başörtüsüz kadınlar. erkekler, genç kızlar, çocuklar küçük ki- lisenin içinde sessizce dua edip mum yakıyor. Kilise, bu pazar daha kala- balık, çünkü bugün avın birind günü. Inanışa göre, kiliseye yapılan ziyaretle, giriştekj gö- revliden alacağınız 'dilek anah- tan' yalnızca ayın birinde verilı- yor. Öncelikle bütün bir aym iyi gecmesi isteniyor: İyi aylar. Anahtarcık, bildiğiniz, iş- portada satılan asma kilit anah- tanndan farksız. Bir torbanın içinde yüzlercesi var. Bu dılek anahtarlanndan beş bin lira karşılığında istediğiniz kadar alabiliyorsunuz; dileginiz ol- duğu zaman iade etmek koşu- luyla. Ve yine ayın birinde, halk tarafından, aziz ya da azizelerin gözyaşlanyla oluştuğuna inanı- lan kutsal su. papaza okutula- rak şifa niyetine abnıyor. AJt kattaki musluklann önündeki kuyruklar çok uzun. Ziyaretçi- ler ellerindekı küçük şişelere bu sudan doldunıyor. Kilisenın kapısında genç bir Müslüman kız, yaşlıca bir Rum kadına, buraya ilk kez geldiğini söylüyor ve nasıl dua etmesi ge- rektiğini soruyor. Kadın da el- lerini vukanya doğru kaldıra- rak 'Içinden ne geliyorsa omı söyle" divor. "Önemli olan ni- yetin, ne için, ne hissederek bu- raya geldiğin.'' Kapıdakı görevliye üç anah- tar verip yeniden üç anahtar alan genç bir kadın, mumlannı yakıp duasını ettikten sonra yanına yaklaşıp, neden böyle bir ziyaret yaptığınj ve dınini soruyoruz. Müslüman oldu- ğunu ve üç yıldır her ay başında buraya gelmeyi alışkanhk edin- diğini söylüyor. Evi Moda'- daymış. "Benim için bütün din- ler birdir" diyor, "Her ayın bi- rinde mutlaka gelip dileğimi anahtarımı değiştiriyorum. Yalnız bir şeve dikkat ettûn; kötü düekJerin hiçbiri olmuyor. Aşağıdan aldığun toprağı cüzda- nımdan çıkarmıyonun. Param hiç eksümiyor." Gözyaşlan mumlann alevle- nne kanşırken ziyaretçilerin, biz de kiliseden aynlıyoruz. # • • Kötü durumdaMer îç/n fler değişim iyiye. doğrudur. w Shakespeare,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear